2 İkinciteşrin 1937 CUMHURİYET Hfidiseler arasında Nutkun içindeki cümle Büyük davala Akdenizde son kontrol vaziyeti Mu vakka t bay r ak taşıy an gemilere tesadüf ediliyor Fransız Cumhurreisi, Ispanyol mültecileri için 20 milyon franklık kredi emirnamesini imzaladı (Baştarafı 1 tnct tahijede) manlarımız, pek ziyade nadirleşmeğe başlamış olan İspanyol vapurjan haricinde bilhassa İngiliz, Fransız ve Yunan bayraklannı taşıyan vapurlarla erzak ve mühimmat tedarik etmektedirler. Fakat bu bayraklar konsoloslardan alınan mektublar mucibince muvakkaten taşınan bayraklardır. Rolümüz, naziktir, çünkii kontrolümü2Ü İspanyol kara sularına hasretmeğe mecburuz, fakat muhariblik hukukunun tanmması, mesaimizi teshil edecektir. min ettiğini, son zamanlarda Rusyadan Madrid hükumetine külliyetli miktarda silâh, cepane ve tanklar gönderildiğini söylemiş ve hükumetin siyasetini tenkid etmiştir. Hariciye Nazın M. Eden bu tenkidlere cevab vererek şu beyanatta bulun muştur: « Resmî istastistikler İspanyol ihtilâlcilerinin İtalya ile Almanyadan mü him miktarda yardım gördüklerini gös termektedir. Bu nisbet Madrid hükumetinin Sovyetlerden gördüğü yardımdan çok daha fazladır. Bu vaziyetin önünü almak üzere ademi müdahale komitesine bir proje tevdi ettik. Projemiz herşeyden evvel yabancı gönüllülerinin gpri çekil mesini derpiş etmektedir. Muharib hakkı meselesi bilâhare görüşülecektir, zira bugünkü şerait altında muharib hakkından en ziyade ihtilâlciler istifade edecektir. Halbuki, İngiliz hükumeti yalnız bir taraf lehine hareket etmeği doğru bulmuyor. İngiltere ne komünist aleyhtan, ne de faşist aleyhtan bir grupa iltihak etmiyecektir. İngiltere herkesle teşriki mesai edecek, fakat hiçbir zaman herhangi bir diktatörden emir telâkki etmiyecektir.» ürk inkılâbına felsefî ve içtimaî bir sistem hali vermek istiyenler oldu. Sırf bunu yapmak için kunılmuş ve kapanmış bazı mecmuaların iddiaları karşısında, Kemalizmi sistemleş tirmek teşebbüslerinin boşa çıkacağını birçok defalar ve sarahatle yazmıştım. Hayattan ve zaruret lerden doğan inkılâb hamlelerini mahdud ve muayyen sistemler içine kapamanın imkânsızhğını gene hayat ve zaruretler, kısa bir za manda ortaya koydu: Düşünmesini bilen bir kafa gencliğinin giriştiği o teşebbüslerin bepsi, çok geçme • den iflâs etmişlerdi. Bir iki gün evvel de yazdığım gibi Türk inkılâ bının nazariyesi yoktur ve bu, onun yüzde yüz hayatî kıymetinin en büyük delili sayılır. T Hitler ne istiyor? Yazan: RAYMOND RECOULY Zamanımızda cereyan eden hâdise lerin en belli başlılarından biri olan ve Avrupa siyasetinde çok derin, çok vahim neticeler tevlid etmesi muhtemel bulunan Hitler Mussolini tarihî mülâkatında neler konuşulduğunu bilmek bizim için çok faydalı olur. Halbuki hiçbir şey bildiğimiz yok. Taşıdığı isme bihakkin lâyık olan bir diplomasi, bu konuşulan şeyleri keşfet mek için her vasıtaya baş vurmak mec buriyetindedir. Maalesef memleketimiz ve onu idare edenler, Almanya ve îtalya gibi iki kuvvetli komşumuzun projelerin den ve maksadlarından hemen hiç birisini bilmiyorlar. Hiçbir devirde bu dereceyi bulmıyan bu cehalet, bizi apaçık aşağı bir vaziyete koymaktadır. Vaktile, Berlinden değilse bile, hiç olmazsa hakikî ve sağlam dostluk münasebatı idare ettiğimiz Romadan, bazı malumat elde edebilirdik. Bugün, bu dostluk da maalesef çok zâfa uğramıştıı. Roma ile Berlin arasmda hemen he men fasılasız devam eden gidiş ve gelişler, Hitlerin tam itimadmı herkesten fazla haiz Von Ribbentrop'un son seyahati, iki diktatör arasında birşeyler hazırlan dığını açıkça gösteriyor. Fakat bu hazırlan an şey nedir? Son derece emin membalardan aldığım malumata göre, bu esrarı örten perdenin bir ucunu kaldırıp, inanılmıyacak kadar derin bir gaflet içinde bırakılan Fransız efkârı umumiyesine, bugünlerde, Avrupa seması altmda birdenbire patlak verecek olan hâdiselerden birkaçını haber verebilecek vaziyette bulunuyorum. îlk olarak benim tarafımdan ifşa edilen bu haberin ehemmiyetine ve vahametine, karilerin nazan dikkalini celbetmek isterim. Cür'etkârane kararlanndaki sürat ve bu kararların tatbikındaki kudret bakı mından birbirinin ayni olan bu iki müthiş müttefikten birincisi Hitler, memleketi haricinde hiçbir taahhüdle bağlı olmadığı için mutlak bir serbestiye sahibdir. Bütün kuvvetleri zindedir, muntazamd;r ve harekete geçmeğe amadedir. Bunlardan ikincisi olan Mussolini Habeşis tanda, Bingazide ve Trablusta meşgul dür. Bilhassa îspanyadaki meşguliyetini, kendi tahminile kırk bini bul an efradınm mevcudiyeti gösterir. Almanya ise, ls panyaya ancak birkaç bin gönüllü gön dermiştir. Bunlardan pek azı muharib dir. îtalyadan çok daha serbest olan Hitlerin, îspanyol meselesinde İtalyayı tutacağma hiç şüphe yoktur. Alman seciyesi, bedava yardımda bulunmağa manidir. Alman diplomasisinın üstadı olan Bısmark bunu bilhassa söylemiştir. Hitler, bu sahada sadece ondan aldığı dersi tatbik ediyor. Hitler'in 1933 de iktidar mevkiine geldiğindenberi arka arkaya muvaffaki yetle başardığı projeler içinde yalnız bir tek hatalısı vardır ki, o da, Başvekil Dollfuss'un katli sırasında Avusturyaya karşı yapılan cebir hareketidir. O mev simsiz teşebbüs, Mussolini'nin Bremen'de yaptığı tahşidat üzerine akim kalmıştı. Bugün, Mussolini, Hitler'le tam bir mutabakat halinde hareket ediyor. O zaman mkânsız olan şey, bugün bilvasıta veya >ilâvasıta tahakkuk etmek tehlikesi gös teriyor. memleketi için bir prestij meselesidir. Bu araziyi istirdad edebildiği takdirde, oraya, Cermen faaliyetinin artan ve taşan kısmmı nakledecek, yayılma ve genişle me plânmı tatbik edecektir. *** Ne denirse densin, bütün ihtiraslannm en büyük hedefini teşkil eden Avusturya hakkında, Hitler, onun siyasî istiklâline hürmet etmeğe amade olduğunu beyan ediyor. Fakat, şunlan istiyor: Alman dostu Avusturyalılann iş başına gelmelerini mümkün kılabilecek bir kabine tebeddülu ve Almanya ile Avusturya arasında bir gümrük ittihadı ve nakdin tevhidi. Bu mutalebat is'af edildiği takdirde, Avusturya istiklâlinin, hukukan değilse bile, filen mevcudiyeti kalıp kalmıyacağı cayi sualdır. Naziler tarafından idare edilen, gümrüğü ve nakdi Alman gümrüğile ve Al man nakdile ayni olan bir Avusturya, serbest devlet olarak uzun zaman yaşıyabilir mi? Harbden evvelki Bavyeraya, hatta alelâde bir eyalete dönmez mi? Alman diplomasisi, Alman Avusturya gümrük ittihadının yeni birşey olmadığını, Hitler'in iktidar mevkiine gelişinden evvel iki hükumet arasında bu hususta bir anlaşma yapıldığını ileri sürmeği unutmıyacaktır. Filhakika böyle bir anlaşma yapılmış ve Fransanın kat'î muhalefeti üzerine akim kalmıştı. Çekoslovakyaya gelince, Hitler, onun tamamiyetine hürmet göstermeği taahhüd edecek, fakat orada bulunan bütün Al manlara geniş bir muhtariyet verilmesini istiyecektir. Hitler, Çekoslovak hudud larında sakin Alman ahalinin, dillerini, kültürlerini, mekteblerini, üniversitelerini, gazetelerini, tiyatrolarmı ancak bu sayede muhafaza edebilecekleri ve haklan olduğu üzere, memleketin idaresine ancak bu sayede iştirak edebilecekleri mütaleasındadır. Bu mutalebat da, Çekoslovakyanın hâkimiyetini büyük bir tehlikeye maruz bırakacak mahiyettedir. Zira Südet'ler, Prağa karşı, istiklâllerini yanyarıya al mışlardır ve şimdi bir tek emelleri var dir: Çekoslovaklarla bütün rabıtayı kesip Almanyaya iltihak edivermek. •J* *î* *t* IHEM NALINA MIH1NA Atatürkün müjdeleri I Bir İngiliz kruvazörü Barselona'da Londra 1 (A.A.) Saffı harb kruvazörü Hood, bir asi tayyaresinin Jean Wans ismindeki ingiliz vapurunu tahrib r' ~ıesi hâdisesini tesbit etmek üzere Barc.ıona'ya hareket etmiştir. Avam Kamarasındaki müzakereler Londra 1 (Hususî) Avam Kamarasının bugünkü celsesinde îspanya meselesi hakkında hararetli müzakereler cereyan etmiştir. Eski Başvekil M. Lloyd George be yanatta bulunarak Nyon anlaşmasmdan Madrid hükumetinin büyük istifadeler te Güzide okuyucunun da bu kanaatimizi paylaştığını görmek bizi daima hoşnud etti: Dr. Sırrı Alıçlı imzalı mektub: «Daima rejim (sistem) çerçevesi içinde kalan hududla telâkki mahsulleri olan şu veya bu tarzdaki yabancı ma • tahların propagandacım olanlarla bu mevzuda münakaşamn bile lüzumsuzluğuna» kani olduğunu yazıyor ve nihayet şunu ilâve ediyor: «Alatürk hamleleri ve inkılâbları, çerçeveli ve hududlu telâkkilerden kendini kurtarmasını bilen ve bulan realist bir sosyal sezişin yerinde ve liyakatli bir görüşünün mahsulüdür.» Fakat sevinimizi asıl taşıran şey, bu sistem ve doğma nefretinin en büyük Türk ağzmda sarih bir ifade haline geldiğini işitmektir. Ata türk, dünkü nutkunu bitirmeden evvel Halk Partisinin prensiplerinden bahsederken şöyle dedi: «Bu prensipleri gökten indiçi sanılan kitablarm doğmalarile bir tutmamalıdır. Biz ilhamtmızı şaökten değil, doğrudan doğruya ha yattan almış bulunuyoruz.y> Hayattan kaynayıp hayata karısan prensipler ki ebedî Atatürkün ağzmda ölmezliklerinin en püzel ve muhtesem sırrını anlıvabilenlere ifşa etmiş oluyorlar. Türk inkılâbı, fikirden ve kapalı sistem den hayata giden dar keçi yolun da değil, hayattan geniş ve sınırsız bir idrake, oradan da tekrar hayata giden kıytsız ve sonsuz yol üs tündedir. üyük Millet Mecilisi, her yıl, ikinciteşrinin birinci günü, kendi kendine toplanırken, Reisicumhur Atatürk bir nutuk irad eder. Bu nutuk, bir senelik çalışmaların bir bilânçosu olduğu gibi ayni zamanda ve daha ziyade yeni başlıyan teşriî yıl için direktifler, emirler ve işaretlerle doludur. Atatürkün dünkü nutku da, yurdun iç ve dış siyasetlerine ve millî hayatın her sahasına aid kıymetli düşünceler, irşadlar ve istekler var ki bunlarm Celâl Bdyar hükumetinin faaliyet programma esas olacaklan §üphesizdir. Atatürkün son nutkundaki direktiflerinin, önümüzdeki yıl içinde, kıymetli Başvekilimiz ve arkadaşları tarafından başarılıp gerçekleştirileceğini muhakkak saydı ğım için, bunların hemen hepsini birer müjde telâkki ediyonım. Bu müjdeler den en büyükleri bence millî müdafaa mıza aid olanlardır. Çünkü ancak keskin süngülere dayanan bir istiklâlin varlığına inanmış bir adamım; her şeyi, bu süngülerin parıltısı arkasından ve arasından gördüğüm zaman rahat ederim. Atatürk, nutkunun: «Ordu, Türk ordusu!... tşte bütün milletin göğsünü itimad, gurur duygularile kabartan şanlt ad!s> Diye başlıyan kısmında, ordumuzdan heyecanla bahsediyor. Zaten, kahraman Türk ordusunu görüp veya düşünüp de heyecanlanmamak kabil midir ki onun muzaffer Başbuğu, Devletin, Cumhuriyetin ve îstiklâlin temeli olan ordumuz dan bahsederken tath bir heyecan duy masın! Atatürk nutkunun bu kısmında bize şu müjdeleri veriyor: 1 Teslihat ve techizat programımızın tatbikatı muvaffakiyetle ilerliyor. 2 Silâhlarımızı memleketimizde yapmak emelimiz tahakkuk yolundadır. Harb sanayii, tesisatımızı daha ziyade inkişf ve tevsi için alman tedbirlere de vam edilecektir. 3 Endüstrileşme mesaimizde de ordu ihtiyacı aynca gözönünde tutul malıdır. 4 Bu yıl içinde denizaltı gemilerimizi memleketimizde yapmıya başladık. 5 Hava kuvvetlerinıiz için yapıl • mış olan üç senelik program şimdiden başarılmış sayılabilir. 6 Bütün tayyarelerimiz ve motörlememleketimizde yapılrnalı ve harb hava sanayiimiz de bu esasa göre inkişaf ettirilmelidir. 7 Ordu, ekonomik, kültürel, sosyal savaşlarımızda da bize en lüzumlu ele manları yetiştiren büyük bir okul haline getirilmelidir. îşte Atatürkün kara, deniz ve hava ordularımız hakkında verdiği müjdeler bunlardır. Büyük Başbuğun söyledik leri gibi: Filistinde gerginlik Geri çağırılan sefir! YahudiArab mücadelesi henüz yatıştırılamadı Kudüs 1 (A.A.) Filistinde vazi yet gerginliğini muhafaza etmektedir. Dün gece Motsa'da bir Yahudi müessesesine karşı tüfek ateşi açılmıştır. Nasıra'da Vali Andrews'in katlinden sonra ilân edilen örfî idarenin tatbikma devam edilmektedir. Bununla beraber örfî idarenin günlük müddeti indirilmiştir. lomııııntııııııııiiiıııııııııııınıııııııııiHiıııııııııımınıııııi »«>•' Cerruti'nin hareketi, heyecan uyandırdı Paris 1 (A.A.) Kendisine gayri mahdud mezuniyet verilmiş olan îtalyan sefiri Cerruti, dün akşam saat 22,15 te Paristen hareket etmiştir. Kendisi istas yonda bir çok zevat tarafından teşyi e dilmiştir. Mme. Cerruti, ancak 15 gün sonra hareket edecektir. ' *' Burada daha on gün kadar kalması beklenen İtalyan büyük elçisinm birdenbire hareketi, Fransız mehafilinde heyeParis 1 (A.A.) Dün saat 22,20 de can uyandırmıştır. Panteon'un damında alevler müşahede edilmiştir. Saat 23 te itfaiye efradı yangmı söndürmüşlerdir. Yangın esbabını meydana çıkarmak üzere tahkikata başlanılmıştır. Panteon'da yangın! Fastaki hâdiseler Mareşal Fevzi Çakmağın teşekkürü Ankara 1 (A.A.) Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak, mu Paris 1 (A.A.) Fastaki Valii Ukaddes cumhuriyetimizin 14 üncü yıldömumî General Nogues, Fas şehrinde yanümü münasebetile her taraftan aldığı pılan bir kabul resminde bir nutuk irad tebriklere teşekkürlerinin iblâğına Anaederek Fransa aleyhtarı hareketlerle her dolu Ajansını tavsit etmişlerdir. türlü nasyonalist hareketlere karşı bütün Bir sürat katarı yoldan çıktı vasıtalarla mücadele edeceğini ve tam teCalais 1 (A.A.) Brüksel Calais mizlemeğe kadar tevkiflere devam olusürat katarı yoldan çıkmıştır. Yolcular nacağım bildirmiştir. dan üç kişi ölmüştür. Umumî Vali, hertürlü tedbirin alınacağını söyledi PEYAM1 SAFA Amerikada asker alma ofisi Iki ay içinde 500 bin gönüllü toplanabilecek Vaşington 1 (A.A.) Amerika ordusu erkânıharbiyesi, asker alma ofisine müteallik bir proje tanzim etmektedir. Bu proje mucibince muhasamatın ilk iki aymda en azı 500,000 gönüllü topla mak mümkün olacaktır. Kudüs Müftisi nerede oturacak? Şam 1 (A.A.) Kudüs Müftisinin şark devletleri topraklarında ikameti nin menedildiği hakkında dolaşan şa yialar resmen ve kat'iyetle tekzib edilmektedir. Müfti esasen Suriyede değil, Lübnanda bulunmaktadır. Zannedildiğine göre, Emin Hüseyin Lübnan hükumetile mutabık kalarak şimdiki hdlde Lübnan sahilinde bir yerde oturmağa karar verecektir. «Merhamet etmiyecegizlit Dersim suçlularının muhakemesi Elâziz 1 (Hususî muhabirimizden) Dersim muhalefet hareketinin muhakemesine bugün de devam olunmuştur. Berlin 1 (A.A.) Üç İtalyan müs Bu duruşmada vesikaların okunmasına temleke siyaseti mütehassısı, dün Ber başlanmıştır. Muhakeme, önümüzdeki line gelmişlerdir. Bunlar. Dr. Silva ile carşamba gününe bırakılmıştır. Pr. Massi ve Dovati'den ibarettir. Yunan ve Bule^ar krallarının Mütehassıslar Alman müstemleke haseyahati reketile muhtelif teşkilâtmı tetkik edeRoma 1 (A.A.) Yunanistan Kralı ceklerdir. Georges, hususî trenle Bari'den buraya Hitler'in muavini Romada gelmiştir. Rma 1 (A.A.) Hitlerin muavini Bulgar Kralı Londrada doktor Rudolf Hess, refakatindeki ze Londra 1 (A.A.) Daily Telegraph,ın vatla birlikte, dün Napoli'ye gitmiş ve istihbarına göre, hususî bir ziyarette oradan, kendisini Kapri adasına götü bulunmak üzere Londrava gelen Bul recek olan Eura torpito muhribine bin gar Kralının Hariciye Nezareti Genel miştir. Sekreterile mülâkatta bulunması çok muhtemeldir. Hatay seçim heyeti Beyruta Rabat 1 (A.A.) Medine ve Fasta, yaptığı bir teftiş seyahatinden dün akşam avdet eden Umumî Vali General Nogues matbuata beyanatta bulunarak ezcümle şunlan söylemiştir: «Bütün memlekette umumî bir kıyam hareketi tevlid edebilecek mahiyette bir isyan plânı tertib edilmişti. Bu plânın tatbikma mâni olmak için cebri tedbirler aldık ve almağa da devam edeceğiz. Anlasıldığma göre, Fransız tahrikâlcıları da kargaşalık çıkarmak istiyenlerl; beraber olmuslardır. Bu gibilere merha met etmiyeceSiz. Karşıhklı zivaretler Sovyet heyeti Brüksele hareket etti gitti Moskova 1 (A.A.) Sovyetler Bir liğini Brüksel konferansmda temsile memur heyeti murahhasa, Brüksele hareket etmistir. Heyet Hariciye Komiseri Litvinof, Potemkin'den mürekkebdir Brüksel orta plçisi Rubinin de heyete iltihak edecektir. Adana 1 (Hususî muhabirimizden) Antakyadan alman haberlere göre, Milletler Cemiyeti Hatay seçimi kontrol heyeti, komiserle görüsmek üzere Beyruta gitmiştir. Delege Gerran da aldığı emir üzerine oraya hareket etmiştir. Samda bulunan komiser ziyaretçilerle konuşmak için Beyruta dönecektir. Yarıyolda duracaklardan olmıyan Bu asker alma ofisi, mecburî askerlik Hitler, plânmın tahakkukuna azimle dehizmeti ihdasma intiıaren mevcud kuv vam edecektir. İspanya. işinde Mussolıvetlerin miktannı süratle artırmağa çaniye yardım ettiği için, ondan, büyük Cerhşacaktır. men projesinin tahakkuku için bilmuka Proje, her hükumetin sevkülceyşî nok bele muzaheret istemektedir. tasında yarı askerî veya sivil mahiyette İşte, Berlinle Roma arasmdaki son müasker alma komiteleri ihdasmı derpiş et zakerelerin ve son rötuşlann mevzuunu mektedir. bu plânın esası, hatta tatbik tarzı teşkil Resmî bir tebliğe göre program, muh etmiştir. Alman mutalebatı, Avrupaya temel muhasamatın dördüncü ayında mil ve bütün cihana ilân edilecek şekillerile, lî muhafızlar miktannın 1,500,000 kişi şöyledir: ye kadar çıkarılmasını derpiş etmekte 1 Müstemlekât. dir. 2 Avusturya. Millî muhafızların şimdiki mevcudü 3 Çekoslovakya. 375 000 dir. Almanyanm, müstemleke olarak istediği şey, Versay muahedesi mucibince, takriben üçte ikisi îngiltere ile Domin yonlar tarafından, ve üçte biri Fransa tarafından alınan arazinin heyeti umu miyesidir. Maamafih, îngiliz efkârı umuAnkara 1 (Telefonla) Balkan An miyesini ayaklandırmamak için, mutale tantı Genel Kurmay toplantısına bu batma Tanganika'yı ithal etmiyecektir. gün de devam edildi. Yüksek askerî mü Bunun haricinde, Almanya, kendisinden messiller son defa olarak yarm topla alman müstemlekeleri, hatta Agadir menacaklardır. Misafirlerimiz carşamba selesinden sonra, 1911 de Fransa tara günü Ankarada gezintiler yaparak bazı fmdan kendisine terkedilip bilâhare Vermüesseseleri ziyaret edecekler, perşem say muahedesile alınan arazi parçası da be günü Kırıkkaleye hareket ederek dahil olmak üzere, kâmilen istirdad et fabrikalan gezeceklerdir. Kırıkkaleden mek tasavvurundadır. Kayseriye gidecek olan misafirler do Hitleri bu mutalebata sevkeden sebebkuma kombinasını ve tayyare fabrika ler, maddî ve mane^î olmak üzere iki nesını ziyaret edeceklerdir. Fabrikada şereflerine bir öğle yemeği verilecektir. vidir. Versay muahedesinin büyük bir kısAyın altısında Ankaraya dönecek olan mını ortadan kaldırdıktan sonra, müstemheyet şerefine Mareşal Fevzi Çakmak leke bahsinde de istediğini yaptırmağı tarafından bir çay verilecektir. zarurî görmektedir. Bu, hem kendisi, hem B^lkan Antantı Genel Kurmay tonlantısı bugün bitiyor Görülüyor ki Almanyanm mutalebatı büyük, son derece büyüktür. Aldığım malumata göre, Hitlerin, Mussolini ile yaptığı mülâkat esnasında en fazla ısrar ettiği noktalardan biri şu dur: Hitler, Avrupa sulhunun doğrudan doğruya bağlı bulunduğu müşküllerin kısım kısım değil, bir kül halinde tasfiye edilmesi taraftandır. Bu müşkülâtın filân veya falan kısmmı değil, heyeti umumiyesini halletmeğe, azimkâr bir hamle ile teşebbüs edilmesini istiyor. Onun fikrince, bu müşkülâttan bir takımmı halledip di ğer bir kısmmı bırakmak hiçbir işe yaramıyacaktır. Avrupanın refah ve selâmeti, tecezzi kabul etmez bir kül, bir kütle teşkil eder. Avrupa sulhu meselesini, bü tün tenevvüleri, bütün çapraşıkhkları ile, heyeti umumiye halinde tetkik edip onu nihaî bir tarzı halle götürmek bütün devlet adamlarının vazifesi ve işidir. Hitler, böyle bir tarzı hallin Almanyayı tatmin edebilecek bir mahiyet ar zetmesi halinde, Milletler Cemiyetine dahil olmağa amade bulunduğunu, çünkü bu takdirde, Milletler Cemiyetinin genişlıyeceğini, kuvvet ve hayatiyet iktisab edeceğini söylemektedir. Hitler, o zaman, teslihahn gayet sıkı ve şiddetli bir murakabeye tâbi tutulmasım kabul edecek, hatta kendi elindeki kuvvetlerin bir kısmını Milletler Cemiyeti emrine vermek suretile, onun bugüne kadar mahrum bulunduğu maddî kuvveti bahşetmeğe kadar ileri gidecektir. Bu Alman plânmı, Mussolini'nin nasıl karşıladığma gelince, müstemlekelere ve Çekoslovakyaya aid kısımları tamamen kabul etmiş görünmektedir. Avusturya bahsinde, az çok mühim noktai nazar ihtilâfları vardır. îtalya, Almanyanm, bu memlekete tamamen el koymasını ve Almanyanm, Alplerde, kendisine komşu olmasmı istemiyor. Fakat, bazı anlaşmaların vuku bulması muhte meldir. îspanya yarımadasında Alman yaya az veya çok muhtac olacağı nisbett<, Almanya, İtalyadan Avusturya hakkında imtiyazlar ve fedakârlıklar koparabilecektir. Çok yüksek, ve is'afı imkânsız olan bu mutalebatı tahlile yer müsaid olmadığı için, bunlan, sadece efkârı umumiyeye bildirmekle iktifa ediyonım. Fransa için yapılacak şey, İngiltere ile sıkı münasebatını idameye devam etmektir. Burada, esaslı bir noktaya nazan dikkati celbetmek icab ediyor. îspanya işlerinin neticesi, Almanya ile îtalyayı, yekdiğerine çok sıkı surette bağlıyacaktır. Fransa, davasmı ebediyyen kaybetmis o «Ordumuz; Türk topraklarımn ve Türkiye idealini tahakkuk ettirmek için sarfetmekte olduğumuz sistemli çalışmaların, yenilmesi imkânsız teminatıdır.» Efgan Meclis Reisi Abdülahad Han dün dün şehrimize geldi Dost Efganistanın meclis reisi Abdül] ahad Han dün sabah Berlinden şehrimize gelmiş, Sirkeci gannda Hariciye Vekâ «a leti Kalemi mahsus müdürü Refik Amir' ile Efgan elçisi Sultan Ahmed Han tarafından karşılanmıştır. Muhterem misafirimiz istasyondan doğruca Perapalas oteline gitmiş ve orada bir müddet istirahat ettikten sonra, Efgan elçisile beraber şehirde bir gezinti yapmıştır. Abdülahad Han yann Ankaraya gidecek ve iki gün orada kaldıktan sonra, memleketine gidecektir. Sovyet Rusya elçisi değişiyor IBastaratı \ inct sahifede) vel de Ankarada Sovyet büyük elçili ğinde bulunmuş ve on sene memleke timizde kaldıktan sonra, Berlin ve bilâhare Paris sefaretlerine tayin edilmişti. Halihazırda Ankarada bulunan M. Karsky yakında Moskovaya dönecek ' tir. lan Kızıllara yardım etmek hususunda irtikâb ettiği hatalan ve sersemce hare ketleri tekrar ettiği nisbette îtalyan Alman ittifakını kuvvetlendirmiş ve binne tice Hitler'in iştihasını ve ihtirasmı artırmış olacaktır. 1