ÎT Blrftadfeşrlh 193T CUMHURTVET YBaşmakaleden devam] Işte Mussolini bu esnada hareketa geçerek kralın dahi muzaheretile muvaffak ve vaziyete hâkim oldu. îtalyada bu halin bir daha avdeti istenmiyeceğini Sofya (Hususî) Bulristanda bü ve orada hatta civara sari bir hastalık Kuruçeşme depoları Vahşetten kaçan vahşi Yazan: Selim Sırrı Tarcan tün matbuatın hararetle temas ettiği en gelmesine karşı dahi uyanık davramlaLehistan köyleri önemli mesele, Vekiller Heyetinin ha cağını kabul etmelidir. Bu satırlann ihriva ettiği mülâhazalar Tabiî işler bu şekilde kaldıkça zabitlenin sık ve metruk zırlamakta bulunduğu yeni intihab ka Almanyaya gelince bu bakımdan okendi tetkik ve müşahedelerimin mahsulü rimiz de beden terbiyesini benimsemiyor ormanlarından bi nunudur. Başvekil Dr. Köse İvanof, ganun vaziyeti kendisine göre daha ehemdeğildir. Eski bir dostum ve meslektaşım ve bunun vücudü daima hazır bir halde rinde, yirmi altı sezete mümessillerine daha manevralarda olan beden terbiyesi mütehassısı Georges tutmak için hergün yapılması elzem bir miyetlidir. Adolf Hitler'in Almanyada nedır yaşıyan, in iken Vekillerin Sofyaya avdet eder etmez Hebert'in neşrettiği (*) «Muharib zabi vazife olduğunu düşünmüyorlar. Vakıâ yaptığı en büyük iş komünizmi ortadan sanlann arasına hıç ilk müzakere edecekleri meselenin bu oltin bedenî vazifeleri» adh kitabmda oku içlerinde sporu seven ve sporla uğraşanla kaldırmasıdır. Ve bu ufaktefek bir iş katılmıyan vahşi bir duğunu söylemişti. O zaman gazeteler dum. Hebert şöyle diyor: ra tesadüf ediliyor, fakat bunlar müstes değildir. Nasyonal sosyalizm iktidar adam keşfetmişler. bu haberi ilk sahifelerine çiçekli çerçe mevkıine geldiği zaman Almanyada tam «Eğer beden terbiyesi üniversiteleri nalardır. Bu mahluk, yedi yavelerle süsliyerek koymuş ve halka müjBunun biraz da sebebi eski ve köhne altı milyon müseccel komünist vardı. Bu mizle, askerî mekteblerimizde ihmal edilOh!.. şındayken ailesin delemişlerdi. rakam, komünistlerin aileleri efradı v« Asliye dördüncü hukuk mahkemesinin den aynlarak or Dahiliye Vekili Gospodin Krasnofski, miş olmasaydı orduya giren genc zabitle bir zihniyetin hâlâ hüküm sürmesinden taraflarile beraber en aşağı yan Almanbir karannı gazetelerde okuduktan sonra mana kaçmış ve 26 senedenberi, karda, yeni intihab kanunu hakkında hükume rimizin vücudleri mükemmel terbiye edıl dir. Zekâ ile adaleyi Fransada hâlâ bir ya demektir. Rusyada tutunması zor derin bir oh çektim. Bu karar, Kuraçeş kışta, dağlarda yaşamış. Pek sıkışırsa tin organı olan Dnes gazetesine verdiği miş olurdu. Harbiye mektebine girmek birine zıd telâkki edenler vardır. Bu iki olan komünizm, Avrupa memleketlerinfaaliyetin bağdaşamıyacağma hükmedenmede oturan Salih Münir isminde, kö geceleri babasının evine giderek bir çığizahatta bu kanunun an'aneye tamamen için, genderimiz yalnız fıkren hazırlanıyorlar. Halbuki bedenen de ayni suretle ler ve adalelerini terbiye edenleri hakir den belki yalnız Almanyada en ziyade mür yuta yuta nihayet alev alan bir za hk basıyor, yemek istiyor, gene kaçıyor uygun bir kanun olacağını söylemiştir. tutunmak imkânını bulurdu. Çünkü orası görenler henüz pek çoktur. Yeni kanun, herhangi bir vatandaşa hazırlanmaları elzemdir. tın açtığı dava üzerine, o civar halkının muş. Karl Marks'ın tarif ettiği terakki merhaBu ancak beden terbiyesini ihmal edip Liselerde böyle bir bedenî hazırlıkta Fakat bu adam yamyam değil, başka meb'usluk namzedliğini vazetmek hakkını ciğerlerini zehirliyen, evlerindeki eşyayı lelerine aşağı yukan yetişmiş bir memlebulunmadıkları gibi, içlerinde beden faa de yalnız adalelerini işletmekle yaşıyan ketti. Nasyonal sosyalizm Almanyayı berbad eden, Boğaziçinin ezelî güzelliği hiçbir insana zararı dokunmuyor; tabıat bahşeylemektedir. Dah'liye Vekiline göliyetlerinden zevk almadıkları halde bu kimseler için doğru olabilir. Nitekim buortasında, bahtın, rüzgânn ve Allahın re, evvelce, siyasal partiler, bu hakkı işte kendi millî hüviyetini silip süpürmek ni bozan kömür depoları aleyhine veril milletten nezetmişlerdi. Partiler, kendi merdlık ve kahramanlık mesleğine intisab nun aksi davası da ayni hakikati ifade istidadındaki bu vaziyetten kurtardı. miştir. Oh!.. Kaç senedir bu hikâyeyi ve gönderdiği gıdalarla yaşıyor. Hem elbeteder. Matlub olan, dimağla adale arasınmerkez bürolarının gösterdikleri kimse edenler de var. Almanya coğrafî vaziyeti itibarile tekrar o civar halkının şikâyetlerini gazetelerde te onu insan cemiyetinden ormana kaçı Orduya zabit yetiştirmekte gaye, sağ da tam bir muvazenettir. Her iki faali komünizm istilâsına uğramamak için ran bir sebeb vardır. Hemcinslerinin bir leri namzed ilân ediyor ve o partiye okur, dururuz. Hükumet aldırmaz, Be lam, atılgan, başarıcı, kudretli, fedakâr, yete de hayatta zaman ayırmak, her ikikendisini herhalde İtalyadan daha çok zulmüne uğramış, kalbi ve aralarmda mensub olanlar da pek tdbiî olarak reylediye omuz silker, depolar da Boğazm gözü pek insan yetiştirmektir. Halbuki sine de ayni derecede bir muhabbetle fazla dikkat etmek mecburiyetinde hisyaşamak cesareti kırılmış olabilir. O ka lerini ekseriya tanımadıkları bu namzeden güzel yerini zehirlemeğe devam ederlere veriyorlardı. Bugün ise ortada siya üniversite beden terbiyesini hiç üzerine bağlanmak mümkündür. seden bir memlekettir, ve işte madalyadar ki vahsi hayvanlarm arkadaşlığmı di. maletmiyor. Ordu ve donanma ise genc Bakmız enternasyonal yeni olimpiyad nın öbür tarafı da budur. insanlann dostluğuna tercih etmiştir: sal partiler mevcud bulunmadîğından her namzedlerde bedenî kabiîiyete lüzumu müsabakalan müessisi Baron de Cou Ben Kuruçeşmede oturmam, orada vatandaş kendi namzedliğini koymak hakBu teşrih ve izah tamam olmak içîa Shakespeare'in Atinalı Timon'u gibi. bertin ne diyor: hiçbir dostum ve tanıdığım yoktur, Bo kma maliktir. Esaaen ana yasa da bunu kadar ehemmiyet vermiyor. Ispanyadaki ihtilâli üçüncü komünisl Bu adama vahşi damgasmı yapıştır «Şimdiye kadar mütefekkir, şair, zağaziçine de pek az gider gelirim; fakat âmirdir. Binaenaleyh, yeni kanun bu iti Bununla beraber Maarif Nezaretinde entemasyonalinin hazırlamış ve patlatmadan evvel elimizi vicdanımızm üstüne bu mühim noktaya temas eden formülle bit, san'atkâr, amele birbirlerinden azçok mış olduğunu da gözönüne almak lâzımsırf şahsî menfaatleri için âmmenin menbarla ana yasaya tamamen uygundur. faatine tecavüz edenlerin adalet karşı koyalım ve onun, kimlerin vahşetinden Slovo gazetesi bu münasebetle yazdığı rin kitab sahifelerine geçtiğini görmüyor ayrı yaşamışlardı. Her biri merilub oldu dır. Henüz ihtilâle müncer olamıyan va kaçmış olabileceğini bir düşünelim. smda hesab vermeğe mecbur kaldıklarını bir yazıda Başvekil Dr. Köse ivanof un değiliz. Meselâ mektebler için bastığı ğu içtimaî sınıfa göre bir terbiye alıyor, fakat zaman zaman onun bütün alâmet* Tramvay sahneleri görmekten gelen büyük bir zevkim var. intihabların nihyet yeni seneye kadar ya Cimnastik idmanları adlı kitabının mu bedenini ona göre hazırlıyordu. Bugün lerini gösteren Fransadaki Halk cephesi Tramvayda, en umumî kültüre doğru bir cereyan vardır. Ben bu kadar sevinirsem, o civarda otupılacağı hakkındaki beyanatından yeni kaddemesinde şu satırları okuyoruz: de hareketini ayni membadan almıştır. arkada, pencerenin «Zamanımızda fıkre aid faaliyetler o Bunu taleb eden yalnız demokrasi değil, Faşist hükumetler kendilerini de tehdid rup da kömür tozu yuta yuta kurumuş yılın Bulgaristanı parlâmentoya malik bir çeşme gibi viran obnağa başlıyanlar, önünde ve ayakta halde bulacağı manasmı çıkardığını derece şiddetini artırmış ve oturduğu yer devrin hükümran olan teşkilâtı smaiyesi eden bu tehlikenin garbî Avrupada tutuduran bir adam, nukimbilir, içi kömür dolu nefeslerile ne kaydettikten sonra, sakıt parlâmentonun de iş görmek o kadar ün almıştır ki in ve mesai şeklidir. Bugünün gidişine ayak narak kök salrnasına göz yummıyabilirtuk irad eder gibi derin bir oh çekmişlerdir! parlmantarizme ve demckrasiye birçok sanlarda fizyolojık vezaifin muvazenet uydurabilmek için fikir adamımn kuvvet ler, ve insafla söyliyelim: Pek de haksıi arkadaşına yüksek zararlan dokunduğunu ve esasen böyle tesis edebilmesi için yegâne vasıta beden li adaleye, amelenin ise işiek bir kafaya olmıyarak. Habeşistanda isyan haberleri sesle anlatıyordu: bir sukuta müstahak olduğunu ve guya terbiyesine ehemmiyet vermek olmuştur. sahib olması şarttır. Işte mılletleri günden Ancak eger mesele siyasî endişelerden Zavallı Habeşis İstanbula evmillet vekili sıfatile meclise giden sakıt Bizim gibi daha pek çok yıllar silâhını güne beden terbiyesi lehine sevkeden ve azade olarak yalnız içtimaî bir tahaffutanın herhangi bir velki gün geldim. azadan hiç birinin malum darbei hüku elinden bırakmaması lâzım gelen bir mil ona fikir terbiyesinin yanında ayni yeri zun tedafüî zaruretine münhasır kalabilyabancı devlet taraGara ayak basar e met hâdisesini protesto etmemesile de let için vücud terbiyesi vatanî ve mukad verdiren sebeb budur.» seydi ona şimdiye kadar çoktan bir hal fından bir çırpıda basmaz hava bozdu. Bir yağmur, bir fır millete ve halka istinad etmediklerini is des bir vazife olmalıdır. MekteblerimizDünyanm en maruf filozoflanndan şekli bulunurdu. Meselenin hakikî mahiişgal edilmesine a tına. Kıyamet... Her zaman böyledir: bat eylediklerini ileri sürüyor. Gazeteye de dimağlan fikre aid mesai ile fazla Eflâtun zamanının en tamnmış bir atleti yeti bütün bir samimiyetle ortaya konu* cımamak elde değilHangi şehre ayağımı atsam ya hava bo göre, milletle idare arasındaki açıklık e yorulan çocuklarımız için ikinci bir yor idi. Eski Olimpiyad oyunlannda iki defa lamıyor. Hâlâ meselenin esas itibarile di. Hepimiz acıdık zar, ya zelzele olur, yahud da yangın çı sasen normal bir vaziyet değildi. Fakat, gunluk mahiyetinde değil hem fikir yor birincilik mükâfatını kazanmıştı. Avnı bu karışık vaziyet ve mahiyette bulunduve Habeş faciasm1 kar. İzmire ilk gittiğim günün ferdası, şe bugünkü idare bir müddet beklemek ih gunluklannı giderici, hem de vücudü sağ payı muharebelerile bir spor sahasına ğuna şüphe yoktur. YUNUS NAD1 nemli gözlerle sey hir Yunanlılar tarafmdan işgal edildi. tiyacını duymuştur. Bugün ise artık ileri lamlaştıncı bir terbiyeye esas olmalıdır.» döndüren Napoleon bütün fütuhatı sırarettik. Olan oldu. Habeşistan istilâ edılOradan Manisaya vardım, eşraftan biri ye doğru bir adım atılması zaruridir. Bu Acaba bu güzel ve faydalı fikri naza smda mükemmel sporcu idi. di. Bu merhametimizi istismar etmek is ne misafır oldum, o gece kansı doğurur adım, Bulgar ruhuna ve Bulgar an'a n dikkate almış ve onu tatbik etmiş bir (Victor Hugo) hayatının son zamantiyen bazı gazeteler hâlâ bize zavallı ken öldü. Bir defa bindiğim tren devril nesine pek uygun bulunan demokrasiyi maarif müessesesi gösterilebilir mi? Ma larına kadar vücud idmanlarını ihmal etHabeşlerin isyan edebilecekleri ümidini di, bir defa da bindiğim otobüs parçalan ve parlmantarizmi yeniden ihya edecek arif mekteblerinde haftada bir veya iki medi. (Alexandr Dumas) baba oğul satmağa kalkıyorlar. Habeşistanda üç dı. Bundan evvel istanbula gelişimde de olan enstitülerin kurulması, demektir. defa o da angarye şeklinde yapılan ikisi de fevkalâde kuvvetli insanlardı. kedi bir ağızdan miyavlasa, yahud beş tifo çıkmıştı. Ne talihsiz başım varmış. Bulgaristanın, içinde bulunduğu vazi cimnastik dersi ile mi bu gaye tahakkuk (Ernest Legouve) 90 yaşında eskrim yaAnkara 16 (A.A.) Meksika millî adam bir istikamete doğru koşsa, bazı pıyor, (Emile Ollivier) 80 yaşında dağ bayrami münasebetile Reisicumhur K* Bu meş'um nutku travmayın içinde yet, bugün nisbeten daha normal oldu ettirilecektir?! gazeteler: «Habeşistan isyan ediyor!» herkes dinliyordu. Bir adam yanm doğ ğundan bu keyfiyet bugünkü hükumete Orduya gelince (Saint Cyr) harbi sporlanna devam ediyordu. (Tolstoî) Atatürkle Meksika Reisicumhuru arasın* diye bağırıyorlar. normalizasyonu tamamen iade etmek im yesine talib olan genclerin beden terbi yetmiş yaşında ata mükemmel biniyor ve da aşağıdaki Jelgraflar teati olunmuşturı ruldu ve bağırdı: Habeşistan müstakilken ve 5^ devletin Ekselâns General Cardenas Ne talihsiz başın değil, ne ugursuz kânlarını bahşedecektir. Yazı şu cümle yesi imtihanında aldıkları notlann kifa günde bir saat tarla belliyordu. (Gla dstone) seksen yaşında vücud idmanla himayesi altmdayken gemisini kurtarama ayağın varmış! în şu tramvaydan da ra ile bitiyor: Reisicumhur yetsizliği Harbiye Nazırlarının dikkatinrını ihmal etmiyor, (Lord Byron) yüzme dı da şimdi mi istiklâline kavuşacak? Sa hat gidelim. MEKSİKA «Millet, memleket idaresiyle alâka den kaçmamış ve kabul imtihanlannda sporunda herkesi hayrette bırakıyordu. rı çeyreğin hatın için bu kadar mubalâğa Meksika millî bayrami dolayısile ek • Ugursuz cevab verdi: dardır ve bu idareyi bizzat eline almak cimnastik dersleri imtihanlarının daha sıBunlar gibi daha binlerce misal sayabi selânsmızdan, hararetli tebriklerimi ve yapılmaz. Korkuyorsan benim yerime sen in. emelindedir. Bunu, şimdiye kadar muh kı tutulması için mektebler talim ve terbilirim. Odun, kömür şahsî saadetlerile ekselânsınızm refahi Adamcağız ya korkudan, yahud da telif misallerle isbat etmiştir. Son askerî ye müfettişliğine şu tezkereyi yazmıştır: Fransız ordusunun, donanmasının fi hakkındaki temennilerimi kabul etmenizî Soğuklar başladı. Bu, kış mevsiminin öfkeden, çıkıp gitti ve yerine ugursuz o manevralara milletin gösterdiği ilgi ve «Müstakbel zabitlerin beden terbiyesinin piştar kuvvetleridir de, arkadan pastır umumî kültür seviyesine çıkarılması mat kir ve san'at âleminde iş görecek insanla rica ederim. tordu. Acaba bu, evhamlıları kaldırıp heyecan da bunun bariz bir delilidir. rının daha küçük yaşta beden terbiyesini ma yazı dedikleri cabadan sıcaklar ge K.ATATÜRK Siyasal partilerin ilgası hakkındaki lubdur. Bir baş maiyetinde bulunanlara yerine oturmak için yeni bir usul mü? kendilerinde itiyad haline getirmeleri, lecek midir? Yoksa bu soğuk havalar, Türkiye Reisicumhuru Ekselâns kanuna aykın hareketlerde bulunduğu ci yalnız dağarcığındaki malumatla değil, SERVER BEDÎ bilhassa vatan müdafaasını üzerîne alan şimdiden köşeye bucağa sinerek, yerle Kemal Atatürk hetle Vekiller Heyeti kararile ve altı canlılık, kudret, çeviklik, atılganhk ve zabitlerin işlek, sağlam, mütenasib bir şip kalacak mıdır? ANKARA ay müddetle Sofyadan uzak bir yere sü başancılık gibi askerî vasıflarla üstün oBozkır elektriğe kavuşuyor Her evde bir soba kurdurma telâşıdır, Meksika istiklâlinin yıldönümü vesi « labilir. Bunlar ise ancak muntazaman ve vücude ve kuvvetli bir karaktere sahib olrülen eski çiftçi partisi lideri Gospodin Bozkır (Hususî muhabirimizden) Giçef, Kral Boris'ın tahta cülusu müna devamlı yapılan vücud ekzersizlerile el malan şarttır. Bir taraftan maarif, diğer lesile ekselânsınızm gönderdiği tebrik tel« gidiyor. Sobacılar büyük doktorlar gibı taraftan ordu ve donanma beden terbiyerandevu vererek müşteri kabul ediyorlar, Kasabamız pek yakında elektriğe ka sebetile yaptığı affa mazhar olmak su de edilir.» grafından dolayı gerek Meksika millet! sini benimsemeli ve ona fikir terbiyesinin o kadar işleri çok. Hele kömürcüler der vuşacaktır. Fabrika tesisatma başlan retile mütebaki cezasından affedilmiş ve namına ve gerekse şahsım namma ola Donanmada ise bahriye mektebimize mıştır. Bozkır, Toroslar üzerinde küçük yanında ayni yeri vermelidir.» hal birer imparator edası takınmağa başrak teşekkür eder ve büyük Türk Cum • bir kasabadır. Burada bilhassa tabaklık Sofyaya dönmüştür. Bulgaristanda en alınacak gencler beden terbiyesi imtiha«G. Hebert» doğru söylüyor, acaba huriyetinin umranı ile zatı devletlerinin ladılar. Fakır, fıkara, havaların bıraz san'ati ileridir. Bağları ve şıracıhğı da kuvetli parti, çiftçi partisi idi. Yeni inti mna tâbi tutulmuyor ve yalnız doktorun şahsî saadetleri için en samimî temenni » ısmması için lodos bekliyor; Belediyenin meşhurdur. Elektrikten istifade edile hab kanununun hazırlandığı ve yeni se yaptığı bir sıhhî muayene ile iktifa edi dinliyorlar mı? SELtM SIRRI TARCAN yatımı takdim ederim. her seneki meccanen odun, kömür vaid rek burad^gbüyük bir deri fabrikasile neye kadar umumî seçimin yapılacağı liyor. Hatta değil beden terbiyesi imtilerine inanıp ağızlarını poyraza açmak muhtelif kısımlar için üzüm işliyecek ilân edildiği bugünlerde Gospodin Gi hanı, namzedlerin yüzme bilmeleri bile [•] Devoirs physiques de l'officler comLAZAROCARDENAS battant. fabrika kurulacaktır. aranmıyor. tansa... Meksika Cumhuriyetî Başkanı çef'in affı, her halde, manidardır.» PAZABDAN PAZABA Bulgaristanda yeni intihabat Terbiye bahisleri Kuruçeşme depoları Habeşistanda isyan haber Vekiller Heyeti yeni bir kanun hazırlıyor leri Vahşetten kaçan vahşi Tramvay sahneleri Fransız ordusunda beden terbiyesi Madalyanın bir tarafı ve öbür tarafı Meksika millî bayrami münasebetile teati edilen telgraflar i Korkuyorum ! Tefrika: 1 0 Yazan: Server Bedi parıltı halinde eriye eriye tebahhur eder Niçin? dedi. Sustum. «Beni ayartacak yahu!» di gibi ufkun sonsuzluğuna karışan gölden yecektim. Fakat Şaziye oralarda olma ayırmadı. dığı için bunu isbat etmek de zordu. Tren İzmite gelince, Zehra dayanamadı ve deniz karşısında bir çığlık koparNecatiden telgraf aldım ve İstanbula dı. Boynumuza sarılacakmış gibi kollarını açıyor, ikimizin de ayrı ayn yüzümühareket ettik. Tren Sapancaya gelinciye kadar, ze bakarak, İzmit körfezi kadar genişliZehra yerinde kımıldamadan oturuyor, yen ruhunu kaplamış hayreti ifade için koynunda şımarık bir kedi saklıyormuş lâkırdı bulamıyor, göğsünü şişiren havayı gibi sevincini gizlemek için büzüldükçe ağzından söz yerine bir hamlede boşaltıbüzülüyordu. Sapancada Şaziye ona yordu. pencerenin yanında, benim karşımdaki Tren İstanbula gelinciye kadar Zehyerini verdi. Zehranın göl karşısındaki ra pencerenin önünde, ayakta durdu. Ahayrerini unutmıyacağım. Ömründe ilk rasıra bir bacağı dizime dokunuyordu. defa bu kadar büyük su gören kız, ağzını Kendi kendimi, gergin ve sert bir adale açmış, nefesini içinde tutarak omuzlarını temasmın harikulâde bir arafı olmadığma yukan kaldırmış, haykıracak gibi geril pek nafile yere inandırmıya çalıştım. Bu miş, bir dışarıya, bir de yüzümüze bakı temasın taptaze ve dinc bir vücude aid yordu. «Deniz.. Deniz..» diye mırıldan gayriihtiyarî tahmin ve hayalleri uyandı. dırmasına mâni olamıyordum. Pendik Kompartimanda bizden başka kimse ten İstanbula kadar Zehra hafif sıçramayoktu. Şaziye gülüyor ve ona göl ve de lar, çığlıklar içinde, bayram yapan bir niz farkmı anlatıyordu. Sapanca kaybo çocuk ruhunun bütün tezahürlerini göster lurcya kadar Zehra gözlerini donuk bir rivo ^''. Haydarpaşa gannda şaşırdı, kaldı. siz ve böyle münasebetsiz bir zamanda Biz eşyamızı hamallarla arabaya taşıtır İstanbula kadar gitmiş olamazlardı. Hem ken, Zehra, denize bakan merdivenin üs ben onların Kadıköyüne giden vapura tünde bütün vazifelerini ve herşeyi unu bindiklerini gözlerimle gördüm. Köyde saatlerce ne yaparlar, nereye giderler, tarak hareketsiz duruyordu. O zaman evimiz Modada idi. Araba nerede gezerler! Vakit öğle yemeği zaile gidecektik. Fakat Zehranın her kap manını da geçiyordu. Çok acıktığım için risini yapmaktan zevk alan Şaziye bana: saat ikiden fazla beklemedim. Hafif bir Haydi sen araba ile git, dedi. Ben endişe hissetmeğe başlamıştım. Yazıha bu kızı Kadıköyüne kadar vapura bindi neye gitmeğe mecbur olduğum halde evden ayrılamıyordum. receğim. Benim bildiğim Şaziye çok zayıf, yol Çocukluk etme, sırası değil şimdi! yorgunluklarına dayanamıyan bir kadmdedim. Fakat Zehra, yalvarmak için iki elime dır; en küçük seyahat onu sarsar ve evde birden öyle bir yapıştı ki razı oldum. Ev saatlerce yatırır. Bu vaziyette yanına de bekçi olarak fakir bir kan koca vardı. Zehrayı alarak, ihtiyarî bir gezintiye Konyadan hareketimizi çektiğimiz tel çıkması ihtimali yoktur. Bir kazaya veya graftan öğrendikleri için ortalığı temizle fevkalâde bir hâdiseye maruz kaldıklamişler ve tertib etmişlerdi. Odamda her rını kabul etmem lâzım geliyordu. Fakat şeyi yerli yerinde buldum, bir yorgunluk ben kuruntuyu hiç sevmem. Sonunda kahvesi içtim ve divana uzandım. Ka hakikat olmıyan bir korku geçirmek bana rımla Zehranın hesabca nihayet bir saate pek lüzumsuz, budalaca bir sıkıntı gibi kadar eve gelmiş olmalan lâzımdı. Ne gelir. Ehemmiyet vermemeğe çalıştım. gezer! Bir değil, üç saat geçti, bizimki Olmadı. Karşımızdaki eczaneden Kadılerden haber yok. köy merkezine telefon etmek gibi çok Şaziyenin hafifliklerî ve münasebetsiz abes bulduğum bir hareket yapmıya likleri pek azdır, küçük şeylerdir. Bütün mecbur oldum. Merkez bana o saate kaevlilik hayatımızda, bir kere bile, mühim dar köyde hiçbir kaza ve hâdise vuku vazifelerinin başından ayrılmış değildir. bulmadığını temın etti. O halde? Bir seyahat dönüşünde, yol yorgunluğu Can sıkıntısı ve merak içinde sokaga içinde, beni yapayalnız bırakarak sokak çıktım. Kadıköy iskelesine yaklaşırken, larda kalmasına hiç ihtimal vermezdim. bir de baktım, bizim nazeninler, ellerin Zehrayı gezdirmek için, benden haber de bir sürü paketlerle karşıdan geliyorlar. Vapurdan henüz çıktıklarını anladım. Şaziye utandı ve gülmeğe çalıştı: Demek İstanbula kadar gitmişlerdi. Hiç... dedi, senin mantoluk için Yaklaştılar. Yorgunluktan Şaziyenin verdiğin parayı da Zehraya harcadım. yüzü bembeyazdı. Zehra domuzu, bilâ Zarar yok. Ben bu sene eski mantomla kis, cennete benzer bir âlemin iç açıcı ve idare ederim. dinlendirici, sihirli havasını yutmuş gibi Konyada, altı ay, «ah îstanbula git • zinde, gözleri parıl parıl, neşe içinde öf sem de bir manto yaptırsam...» diyen keli yüzüme bakıyor, hiddetimi tadil et Şaziyenin bu fedakârlığı artık benim id mek için, Beyoğlu mağazalanndan henüz rakimin içine sığmıyacak cinsten, pek satın alınmış gibi yeni bir tebessümü du okkalı birşeydi. Zehranın üstüne nedir daklarınm kenarlanna takıyordu. Birkaç bu düşkünlük? saatte kâfirin gülüşü bile değişmişti. iki Sık sık not almak âdetimdir. Vapura kadın arasındaki farktan, bende, Şazi girince bu teferruatı yazdım. Altma şu yeye karşı büyük bir merhamet doğdu. mütaleayı ilâve e ,' "m: «Şaziye Kon Kızı gibi yetiştirmek istediği Zehra için yada yalnızlıktan p . sıkılmış olacak. büyük bir yorgunluğa katlanan bu zavallı Şimdi burada eşine dostuna kavuşur, kadını bir de benim tekdirimle yormağa Zehrayı unutur. Hem bizimkinin bir tagönlüm razı olmadı. Sükunetle: biati vardır: Birşeyin üstüne çok düşer, İnstanbuldan mı? diye sordum. sonra çabuk bıkar.» Umduğu kadar kızmadığımı görünce Çabuk bıkmadı. Bütün ihtarlarıma zavallı Şaziye sevindi: rağmen Zehraya arkadaş muamelesi yap Evet, dedi, bir kusurdur ettik. Be maktan vazgeçmiyordu. ni affet, Fazılcığım. Evvelâ Kadıköye Bir gün ağır söyledim: gelmiştik. Fakat bu kız vapurdan öyle Hanginiz evin hanımısınız, farkehoşlandı, öyle hoşlandı ki onu ayni va demiyorum, dedim. purla İstanbula götüreyim, dedim. Zaten Faydası olmadı. Zehra, hakikaten, öteberi alacaktık. Şaziyenin kendisine Kadıköyün bir terzi Nereye gittiniz? sinde yaptırdığı bej renkli, açık yakalı Beyoğluna çıktık. Bayıldı artık ve kısa kollu bir elbiseyi giydikten sonra Zehra, bayıldı. Ona kumaşlar, çorab, is iki esaslı hüviyetini kaybetmişti: Köylü karpin, şapka aldık. olduğunu da, hizmetçi olduğunu da u < Kendine ne aldın? nutturuyordu. Kendime mi?