17 Ekim 1937 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

17 Ekim 1937 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURÎYET 17 Blrinciteşrin 1937 Osmanlı Rasputini Tarihî tefrika : 57 Yazan : M. Turhan Tan ( Şehir ve Memleket Haberleri ) Siyasî icmal Halkın dilekleri Maarif Vekâletinin ehemmivetle nazarı dikkatine Gebze kazası ve köyleri, Darıca, Tuzla, Pendik, Kartal kazası ve köyleri, Bostancı, Suadiye, Eren köv nahiyesi ve köyleri halkından yetmiş dokuz imzayı taşıyan bir mektub aldık. Bu mektubda deniliyor ki: cKilometro murabbaları ihtiva eden mıntakamızda bir ortamektebin bulunmaması yüzünden çocuklarımızı kışın her türlü müşkülâtını göze alarak Kadıköy birinci ve üçüncü ortamekteblerine kaydettirmek istedik. Bu mektebler kendi muhitinin cocuklarını okutamıya cak vazivette olduklarmdan mü racaatlerimiz, yer yoktur diye reddedildi. Şimdiye kadar yukarıda saydığımız mıntakalara merkezî vaziyeti olan bir yerde bir ortamekteb yaptırılması için halk mümessili ve teşekküllerinin muhtalif makamata vuku bulan müracaat ve tesebbüsleri de semeresiz kalmış bulun maktadır. Vatan ve maarif siyasetimiz için çok ehemmiyetli olan bu işin biran evvel nazarı dikkate almması için tekrar müracaat ederken, Bostancı" ve Suadiye civarmda demirvolu ve tramvay istasyonlarına yakm ilkmekteb civannda merhum Evkaf Nazırı Havri tarafından genis bir arsa satm alınarak bu işe tahsis edilmek üzere teberru edilmiş buVıa+irlatiriZ.> Cumhuriyet bayramı hazırlığı Bir komisyon, program etrafmda çalışıyor Cumhuriyet bayramına aid progra mın hazırlanması için çalışılmaktadır. Dün, Belediye reis muavini Ekremin riyasetinde Kolordu, Parti, Maarıf, Belediye ve Halkevi murahhaslarından mürekkeb komisyon toplanarak programın ana hatları üzerinde görüşmüştür. Kazalarda ayrılacak kürsü yerlerüe buralarda nutuk sövliyecek zevat da tesbit edilmektedir. Kazalardan iste nen bazı malumat da geldikten sonra nrogramın esası tanzim edilecektir. Bayram günü Vilâvette bayramlaşma. Beyazıd meydamnda resmi gecid yapılacak, Taksim abidesine çelenk konu lacaktır. 1 numaralı genel emrin tatbikatı İstanbul mıntakası iş âmiri izahat verdi Iş dairesi İstanbul mıntakas' âmiri Haluk, dün sabah îstanbul gazetecilerile bir konuşma yapmıştır. Bu konuşmada iş dairesi âmiri bir numaralı genel emrin tatbikatından elde edilen müsbet neticeleri, iş verenlerle işçilerın bunlardan is tifade şekillerini anlatmı?, ve genel emrin sümul derecesi etrafında izahat vermiştir. 1 numaralı genel emrin hükumlerinin icab ettirdiği 48 saatlik haftanm tatbikı dolayısile bu kadar müddet zarfında icab eden işi çıkaramıyacak müesseseler, iş dairesine müracaatle senede 90 gün yani günde üç saat fazla çahşmak müsaade sini istemektedirler. ış dairesi, zarurî ihtiyaclardan doğan talebleri tesbit ederek lâzungelen müsa adeyi vermektedir. Ancak bu müesseselcrin fazla mesai saatleri için işçiye yüzde 50 fazla ücret vermeleri icab etmektedir. 48 saatlik hafta etrafında en ziyade tereddüdü mucib olan nokta. tramvay ve tünel memurlannın vaziyctidir. I numa ralı genel emir, alelumnm atölye işlerine şamil oldugu için tramvay ve tünel işçiierinden olup da atölyeîerde çahşanlar hakkmda da tatbik edilecektir. Bunun haricinde kalanlar, şimdilik, eskisi gibi, çaiısacaklardır. Uzakşark harbi aponyanın seferber eylediği kuvvetlerin yekunu şimdiden bir milyonu bulduğu son telgraf I.irda bildirilmektedir. Bu kadar azim kuvvetlerin harekete getirilmesi Çindeki harekât sahasmın gayet geniş olmasmdan ileri geliyor. Ayni zamanda Japonya Sovyetlerin muhtemel Lir müdahalesine karşı ihtiyatlı harekette bulunmaktadır. Harekâtm nekadar geniş mikyasta oldugu hakkmda bir fikir edinmek için şimalî Çinden cenuba doğru ilerlemekte olan harb cephesinin 850 kilometro uzunluğunda olduğunu söylemek kâfidir. Cenub istikamerinde Japon kuvvetlerî dört esas koldan ilerliyoriar. Sonradan bu kollardan her biri şarka yahud garba doğru müteaddid tâli kollara ayrılmıştır. Meselâ Pekinden aşağı «arkan ve PekinHankov demiryolunu takib eden ordu Paotingfu'da tahaşşüd ^den 450,000 kişilik Çin ordusunu mağlub ettikten sonra Çenting'de ikinci Çin müdafaa hattını parçalamış ve esas Japon ordusu Hankov istikametinde büyük demiryolunu takib ederek Pekinden 30 kilometro cenubda Tsing Sing istasyonuna gelmiş ve burada dahi durmayıp çok aşağıya sarkarak ahiren Şuntefu'ya yetismistir. Yukarıda söylediğimiz Çenting'den Şansi eyaleti nin merkezi Taiyuanfu'ya bir şube de miryolu gider. Burada e.>as ordudan aynlan tâli bir kol şimdi mezkur eyaletin merkezi üzerine yürümektedir. Pekinden garba uzanan demiryolunun bir istasyonu bulunan Tatungfu'dan ce nuba sarkan bir Japon kolu dahi Şansi eyaletinin merkezi üzerine şimalden in mektedir. Ayni demiryolu üzerindeki Kalgan istasyonundan aşağı sarkan bir Japon kolu da, Pekinin garbında iki kola ayrılarak adeta bir iç kale teskil eden Seddiçinin dahilini temizliyerek aşağı inmektedir. Şansi'nin me'kezi sukut ettik ten sonra şimalden cenuba sarkan dört Japon kolundan üçü birleşmiş olacaktır. Dördüncü kol Tientsin'den gelmekte ve bu şehirle Nankin arasındaki demir yolu hattını takib etmektedir. Şimdiden bu kol, Çili körfezile Sandeniz arasında büyük bir yarımada teşkil eden Şantung eyaletinin merkezine ve San nehrin aşağı mecrasına yakınlaşmıştır. Şanghay'da karaya çıkan Japon ordusu Nankin hüku metinin bütün kuvvetlerini mütemadiyen hem işgal ehnekte hem de eritmekte olduğundan Çin Başkumandanı Mareşal ÇiangKayŞek şimalî Çin eyaletlerinin imdadına hiçbir kuvvet gönderememiştir. Japonlar şimalden ceruba doğru sar • karak yan Çini zaptederken merkezi Port Arthur'da bulunan Kvantung Japon ordusu Pekinden şarkî Türkistana doğru uzanan büyük demiryolunu takib ederek müntehası Paoto şehrini zaptetmiştir. Burası ileride garbî Siberya'ya ve Sovyet lerle müttefik olup bir Sovyet kolordusu tarafından muhafaza olunan dahilî Mogolistana karşı yapılacak taarruz hareketi içm bir üs teşkil edece,ktir. İki yüz bin kişilik Mnçu ve Mogol kuvvetleri Japönlara pişdar olarak şimale ve garba doğru çok ilerlemişlerdir. J Giriddeki mücahidler yarı aç düşmanla çarpışıyorlar, Türklüğün hamaset destanma yeni yeni sahifeler ilâve ediyorlardı Dövülen kadm, bol gözyaşı dökerek birşeyler söylemek isteyince kızdı: Sus be, dedi, böğürüp durma. Işte zahmet edip anamın yanına gidiyoıum. Onu dinlemeliyim ki bir karar verebile yim. Olur a, belki haksız sensin. O zaman bir dayak da benden yiyeceksin. Şayed anam haksız çıkarsa senin gönlünü hoş etmek çaresini buluruz. Saç yolarak, diş kırarak adam dövebilen ana, o dakikada deli adamın gözünde kıymetleniverdi ve bu işin nasıl yapıldığını öğrenmekte yeni bir masal dinlemek hazzı sezinsediğinden bir an önce Valide Sultan dairesine gitmek istiyordu. Kösem bu merakı tatmin'etmekle kalmadı, delinin cinlerini harekete getirmek ustahğını da gösterdi: Aslanım, dedi, Şekerpârenin kırdığı koz bini geçti. Zerzevatçılarla, dede lerle düşüp kalktığı yetmiyormuş gibi ebe kızı Hâmideye de senin amberlerini taş:yor, onunla kan koca gibi yaşıyor. Vebali söyliyenlerin boynuna. Ben duyduğumu söylüyorum: Bu iki kaltak amber »afası yaparlarken Şekerpare kendini senin, Hâmideyi de Telli Hasekinin yerine koyuyormuş. Çok ağır suçlar ya, haydi bunlan duymamış olalım. Ya o mel'un karının aldığı rüşvetleri sana, bana ver diğini âleme yaymasına ne dersin?.. Benim yaptırdığım handan iki oda isteyip almıştı. Meğer hazinelerini o odalarda saklarmış, oynajlarile de gene orada buluşurmuş. Deli İbrahim bu sözlerin yalnız iki noktasına mim koydu, bir kolunu Hümaşahın boynuna dolıyarak sordu: Demek ki Şekerpare benkn amberleriıni çalıp ebe kızma yutturuyormuş ha. Evet, aslanım. O kızı da Telli Hasekim Hümaşah yerine koyup eğlenıyormuş ha. Evet, aslanım. Kocam Vezir amma akşama ekmek alacak akçemiz yok, diye bana and içen Şekerpârenin hazineleri var ha. Evet, aslanım. Oyleyse görür gününü o şimdi. Ve ağzı köpiîre köpüre kalktı, sevgilisini koluna takıp daıresıne gıttı. Sadırazâma bir hat yazarak Şekerpare ile ebe kız:nın hemen kayığa konup Mısıra sürülmelerini, Sebzeci Ibrahimle Dede Süleyırıanın öldürülmelerini, Valide hanındaki odalarda bulunan hazinelerin saraya taşınmasmı emretti. Hattışerif, «Bana bak sersem herif» diye başlıyordu, «Dakika fevtedersen başmı keserim» sözile biti yordu. Bu irade hemen yerine getirildi, Şekerpare yakalanrp bir kayığa atıldı, Habeş hududundaki İbrime sürüldü, ebe kızı da sürülecekti. Lâkin evinin basılması sırasında halayıklanndan biri, «Hâmide Hatun benim» diye ortaya atıldığından kurtuldu ve yerine o halayık sürüldü. Sebzeci ile Dede, uzun bir muhasebe işkencesinden sonra öldürüldü, han oia sındaki hazineler de saraya getirilip Hünkâra teslim olundu. Bu hazineler on altı sandık doldurmakta olup kavanoz kavanoz incilerden, kutu kutu elmaslardan, torba torba altmlardan ve çok kıymetli şallardan, kumaşlardan terekküb ediyordu. Kadınm evinde de çoğu incili ve hepsi altın sırmalı olmak şartile iki yüz yorgan ve sair eşya bulunarak Padışaha takdim edilmişti. Deli ibrahim, anasınm himmetile el de edilen bu serveti görünce sevincinden oynıyacak hale geldi ve boyuna söylendi: Hay kâfir, bak neler toplamış. Bunlar hep benim malımdır, benden ça lınmadır! (1). Fakat Hubyar hatunun da ikbali çok sürmedi, kocası yüzünden derde uğradı. Saray bostancılarının başlarını yaracak kadar küstahlaşan bu adam, ne nasihat ten, ne tehdidden çekinir takımdan olmadığı için gün geçtikçe azginlaşıyordu, devrin hazmedemiyeceği işler yapıyordu. Gece gündüz sarhoştu. Şerefli, haysiyetli kimselerle düşüp kalkmazdı. Istanbulun en hayâsız, en namussuz külhanilerini bulup onlarla kadehdaşlık ederdı. Kumkapıda seyyar meyhanecilik yapan Mat rakçı adlı birin; kendine kethüda seçmiştı. Onun delâletıle şu ipsızi, bu ipsizi konağma toplıyarak akla sığmaz rezaletler işliyordu. Hubyar da dahil oldugu halde önun evinde herkes sızgıo bir halde yaşıyorlardı. Yataklar şarab sofras'nın yanında serili duruyordu. Uyanmak zahmeti İstanbulda sefahet taşarken... • ne yeniden içip sızmak zevkinden dolayı k^tlanıhrdı. Bu kepazelik o kadar derinleşmişti ki bir gece konağın mutfağından ateş çıktığı halde ahçıbaşı ve yamaklan duymadı. Yangın selâm! ğı sardı. Ağa hazretlerile Matrakçı kâhya ve külhani misafirler farkında olmadı ltfaiye vazifesi görmek üzere gelen Yeniçeriler ve komşular bütün ev halk;nı sızgın bulup Ankaraya eidecek tayyareciler güçlükle dışan çıkarabildi. Bu yüzden Cumhuriyet bayramına iştirak için koca bir saray yandı, bitişik evler de küle tstanbul Türkkuşundan 27 gene Ankaçevrildi. raya gidecektir. Paraşütçüler ayın Sadnazam Ahmed Pn*a neden sonra virmisinde, diğerleri ise ayın yirmi yegözünü ve kulağını açtı, kardeşinin reza disinde hareket edeceklerdir. Bunlara. letlerine nihayet vermek istedi, herifi ge müsaade verilmesi icin Kültür müdür tirterek tekdir etmeğe kalkıştı. İbrahim lüsünden bulundukları mekteb müdürAğa gene sarhoştu, mührü şerif sahibi lüklerine tebli£at yapılmıstır. paşa kardeşine de ters ve sert cevablar Am.tYEDF verdi. Bunun üzerine Sadnazam kızdı, «bre değnek!» diye bağırdı, Hubyar ha«Polis bizi nerede görse tunun kocasını yatırttı, ?yaklannı fala çeviriyor» kaya geçirtti, iki yüz sopa attırdı ve EyüMüyesser isminde bir kadınm cebinbe sürüp yerine başka birini kethüda den 146 kuruşunu aşırmaktan suçlu yaptı. sabıkalı yankesicilerden Ahmed oğlu Bir sadaret kethüdasınm böyle falakaya îbrahim, dün mevkuf olarak birincî sulh yatırılması o güne kadar işitilmemiş hâ ceza hâkimi Reşidin huzuruna çıkarıldı. diselerdendi. Deli İbrahim, gene SadnSuçlu, kendisini müdafaa ederek: azamm yazdığı telhisle, işi haber almca < Efendim, dedi, biz sabıkalı ada kahkahalarla güldü, «keşke haberim o mız. Polis, bizi nerede görse, çeviriyor. laydı da seyre geleydim» dedi ve bir ay Davacı, bir kere. buna benziyordu dedi sonra da Cinci Hocanın ricasile sarhoş mi, artfk yakayı kurtaramıyoruz. O gün adaşına vezir rütbesi verdi, valilikle Bağ de böyle oldu. Tanımadığım bir kadın, beni göstererek işte bu idi, dedi. Me dada yolladı. murlar yakaladılar. Cebimde. kendi paSarayın içi böyle bir durumda, dev ram vardı. 146 kuruşu alıp bu kadına leti sözde idare edenlerin hali bu şekilde verdilerî> iken Cinci Hoca rüşvet tezgâhını alabil Hâkim, suçlunun ikametgâha bağ diğine genişletmişti, darbhane işletir gibi landıktan sonra muhakemesinin serbest sikke kesiyordu, hazineler topluyordu. olarak devamma karar verdi. Müverrih Naima, devrin kepazeliğini an14 şahidli duruşma latırken şöyle diyor: «Bu esnada rüşvet Akbıyıkta, kahvesine gelerek gürültü, kapıları ardına kadar pervasız açıldı. İIçıkarmak istiyen Sadullah isminde bi mî ve askerî mansıblar harac mezad satılır oldu, rezalet ayyuka çıktı. Ara sı rini eğe ile yaralamaktan suçlu kahveci î<! ra ibretli vakıalar da oluyordu. Meselâ Fahrinirî' duhrşması, "dÜrı' birin'cf sum Filibe kadısı Sıyamî MoUa, on bin kuruş cezada yapıldı ve 14 kadar şahid, din lendi. Şahidler, Sadullahın sarhoş olvereceğini söyliyerek Selânik kadılığına duğunu, gürültü ettiğini, bu yüzden talib olmuştu. Dileği yerine getirildi, bekahveci Fahri ile kavgaya tutuştuğunu, ratı yazıldı. Fakat Mollanın parası yok sandalye ile Fahrinin başma vurduğutu, taahhüd ettiği rüşveti veremedi. Bu nu, sonra da Sadullah ve Fahrinin altalnun üzerine evine mübaşirler kondu, şid ta, üstüste dövüştüklerini, fakat kimin detle sıkıstınldı, yüzde yüz faizle para kimi yaraladığını görmediklerini söy buldurularak on bin kuruş tahsil olundu. lediler. Duruşma, gelmiyen şahidlerin Bu muamele onun haysiyetini sıfıra indir ça&ırılmasına kaldı. miş olduğundan ve murabahacılara bor Karısını öldüren adamın cunu kolayca ödiyemiyeceğini de anlamuhakemesi dığından yese düştü, Seiâniğe varamadan Tahtakale polis karakolunda, kendi inmeye uğrayıp öldü. sinden aynlmak istiyen karsı Hâmideyi, Rezalet, şenaat ve sefahet böyle taşıp öldürmekten suçlu Hüsnünün muhakegiderken Giriddeki mücahidler yan aç, mesine dün Ağırcezada devam edildi. yarı tok, düşmanla çarpışıyorlardı. Taşı Suçlu Hüsnü, geçen celsede delilik idyastık, toprağı döşek yapıp Türklüğün diasmda bulunmuş ve Bakırköy Akıl hamaset destanma yeni yeni sahifeler ilâ hastanesinde tedavi gördüğünden bahve ediyorlardı. Ana yurdla onların ara sederek müşahede altına almmasmı issında koca bir deniz vardı ve bu deniz temisti. Tıbbı Adlice, müşahede altına Venediklilerin hakimiyeti altma geçmiş alındıktan sonra Akıl hastanesinde yagibi göründüğünden bedbaht mücahidler pılan muayenesinde, suçlunun aklî mukendi vatanlarından selânı bile alamıyor zenesinin suçunu azaltacak derecede lardı. Devlet ricali arasında bu faciadan bozuk olduŞu tesbit edilmiş ve verilen elem duyan tek bir adanı vardı: Musa raoor dünkü celsede okunmuştur. hıb Fazlı Paşa!.. O, gerçekten hamiyetli bir adamdı, Sarayda ve taşrada akıp giden lâğımm memleketi ağır surette zehirlemekte olduğunu görüyor ve üzülüyordu. Askerî bir vazife alarak Rumeliye gidince devlet idaresindeki bozukluğu, harb sahasındaki düzen«izliği yakından gördü, derin bir melâle kupüd: ve İstanbula gelir gelmez Padişahm huzuruna çıktı: îddia makamı, Tıbbı Adlî ile Akıl hastanesinden verilen raporların birbirlerini nakzeder mahiyette görüldüğünden her iki raporun da, Tıbbı Adlî meclisince tetkikini istedi. Mahkeme bu isteği kabul etti ve duruşmayı başka güne bıraktı. MÜTEFERRtK Bir Fransız torpitosu şehrimize geliyor Bu ayın on dokuzunda Argle isminde bir Fransız torpitosu limanımıza gele • cektir. Torpito, Dolmabahçe sarayı önünde Averofla Türk muhriblerinin bulun dukları mahalle yakm bir yerde demirliyecek ve muhribler arasında mutad merasim ziyaretleri icra olunacaktır. Gemi süvarisi İstanbul Valisile tstanbul Kumandanını makamlannda ziya ret edecek, bu zevat da gemiye giderek Fransız muhribi kumandanımn ziyaretini iade edeceklerdir. Vali Muhiddin Üstündağ, gemi ku mandanı şerefine Parkotelinde 30 kişilik bir ziyafet verecektir. Hayvan cinsleri ıslah ediliyor Trakvada bu maksadla büyük faaliyet başladı Edirne (Hususî muhabirimizden) Geniş mer'aları, sayısız nehirleri ve emsalsiz tabiat zenginliğile en iyi cins hayvan yetiştirmeğe elverişÜ olan ve evvelce milyonlarca lira kıymetinde hayvan ih racatı yapan Trakvada hayvancılık da ele alınan belli başlı ka'kınma işleri arasındadır* Devlet, bu maksadla, Trakyanın muhtelif yerlerinde büyük modern aygır depolan, inekhaneler açmış; Kıbns ve Pilevneden getirttiği damızlık bcga ve merkeblerle hayvan cinslerini ıslah yoluna dökülmüş ve bir taraftan da hayvan hastalıklarile şiddetli bir surette mücadeleye koyulmuştur. Bu cümleden olmak üzere bugünlerde Trakyanın her tarafında güz mevsiminin hayvanlar üzerindeki eneme ameliyesi başlamıştır. 50 gün sürecek olan bu işler veteriner müşaviri Ş. özer'in başkanlı ğında devam edecektir. Heyetler köy mıntakalarına hareket etmişlerdir. Bun lar, ayni zamanda, tay ve boğa yetiştirmek için iyi cins tay ve tosunları köylerde damgalayıp hazırlatacak ve kıştan evvel Marmara sahilinde hazırlanan Köprüce ve Şerefli çiftliklerinde toplattıracaktır. ŞEHtR Buğday fiatları yükseliyor Havalann birdenbire bozulması üzerine buğday fiatlarmda tereffü görül meğe başlamıştır. Nark komisyonunun vann toplanarak ekmek fiatlannı yeniden tetkik işi lüzumlu görülmüştür. Fiatların mahsüs bir yükseliş kaydedeceŞi anlasümaktadır. Eylulde şehirdeki inşaat Eylul ayı içinde sehrin muhtelif semtlerinde yeniden 39 ev. 4 apartıman, 3 dükkân ve 15 de mutelif bina yapılmıstır. Tarihî kıymeti olmıyan camiler Konya ovasını sulamak için yapılan tetkikler Konya (Hususî muhabirimizden) Sultanım, dedi, artık uyan. Biraz Nafıa Vekâleti, Su îşleri Umum müdüda memleket işlerile oya'an. rile Vekâlet Su îşleri müşaviri müte Deli ibrahim, gerçekten uykuda imiş hassıs su mühendisi Gruner şehrimize gibi gözlerini uvuşturdu, bön bön sordu: gelerek vilâyet mmtakasmda tetkikler Işte uyanığım ben. Uyan ne de yapmışlardır. Vilâyetimizdeki su çalış malarından çok memnun kalan heyet, mek? Silifkede Akdenize dökülen Göksuyun Gözünüz açık amma gaflet uyku Konyanm Karaman kazasına akıtılması sundasınız. Devletin ne hale geldiğini üstünde de tetkikatta bulunmuşlardır. görmüyorsunuz. Rumeli harab. Gözümle Göksu, Konya ovasını doyuracak zen gördüm. Reaya perişan. Küffar da Bos ginlikte bir sudur. Yapılan tetkikata göna sınınnı aştı. Adım adım ilerliyor. re, ovamıza doğru akıtılması da müm kündür. Ancak bunun için Toroslarda Hünkâr, bir kahkaha kopardı: bazı tünellerin açılmasına ihtiyac var ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ (Arkasi var) dır. (1) «Musahibelerden Şekerpare Hatun Akşehirde, Akşehir çayı ile Vişneli nice mesalihe karışıp etba ve levahikl yedile rüşvetler alıp haddini tecavüz ettiği i dere de birleştirilmek üzeredir. Bu iki çin sair musahibeler İle zıd düşüp Valide çayın birleştirilmesi için icab eden kaSultan Hazretlerile beyinlerinde muhav«re ve münakaşa seb'kat etmeğin, hatta Mehdi nalın ihalesi yapılmış ve işe başlanmışUlya Hazretlerinin mezbureyi darebatl dür tır. Akşehir çayı da Vişnelidere suyu ile rei te'dib ile taziz ettiği şayi olmuştu. Gl birleştikten sonra vilâyetimizin sulama derek ahvali sem'i Padişahiye ilka olun ülküsüne'çok hizmet eylemiş buluna makla menzilinden ahz ve bir kayığa ko caktır. Halk, bu çalışmaları büyük bir nup nefyolundu.» alâka ile takib ederek çok memnun kalNaima C: 4. 277. makta ve kurak Konyanın yerine geçeHammer Kırk dokuzuncu kitab Kadınlar Saltanatı Ahmed Re cek olan müstakbel sulak Konyayı derin hasretlerle beklemektedir. fik C: 2. S: 73. Şehrin müstakbel plânına göre, açı lacak bazı caddelerin istikametleri üzerinde bir kısım eski camilere tesadüf edilmektedir. Belediye bu hususta Ev kaf idarçsine müracaat ederek bunlardan tarihî kıymeti olmıvanların yıktı rılmasını istemiştir. Tarihî kıymeti olanların etrafı açılacaktır. Evkaf, et Bu sene yetiştirilen tay ve boğalar çok rafı açılacak, yahut yıktırılacak camiîeri iyi bir dereceye çıkmıştır. Şarbon sava tesbit etmeğe başlamıştır. şına da hararetle devam edilmektedir. CEMÎYETfKRnE 1,350,000 koyuna yapılacak olan bu aşı tatbikatı bej sene sürecektir. Bunun Esnaf cemiyetlerinin ikinci yılı önümüzdeki kış başında sona vaziyetleri erecek, üçüncü yıla önümüzdeki baharda Şimdi tamamen Ticaret Odasının mubaşlanacak ve böylelikle birkaç sene son rakabesinde bulunan esnaf cemiyetle ra Trakyada bulaşık hastalıklı bir tek rin^en küçük san'at erbabma aid olanhayvan kalmıyacaktır. lar, yeni küçük san'atlar kanunu çıkınca birer birlik haline girecek ve müsSıtma mücadelesi Trakyanın her tarafmda hararetle devam etmektedir. U takil olarak çahsacaklardır. Bu birlik lerin kontrolu îktısad Vekâleti müfet zunköprii ve Lüleburgazda açılacak olan tişleri tarafından yapılacaktır. Diğer yeni merkezlerin kadroları gelmiştir. cemiyetler de hep birden Belediyeye Doktorları da gelmek üzeredir. Lülebur raptedilecektir. Bundan sonra, Ticaret gaz kadrosuna Iğneada ve Midyenin Odasırnn esnaf şubesi lâŞvolunacaktır. almması da kararlaştırılmışbr. Telâcılar toplandılar Diger taraftan Sazlıderenin Merice Bir kısım sanayide istihsal fazlası oakıtılması işi bitmiştir. Yalnız küçük su lup olmadığım tetkik için Sanayi Birlilar kanununa göre beş altı köyün daha ğinde yapılmakta olan toplantılara dün on günlük işi kalmı«tır. Hayrebolu de devam edilmistir. Dün, telâ imalât mmtakasmda bataklık yapan bir göl ile haneleri sahibleri tonlanmıştır. birkaç sazlığm da kurutulması için faaliyet başlamıştır. îdare âmirlerile mücadele döktorlan iş başındadîr. Frangm kıymeti Dün Londra borsasmda, frank kıy ECNEBİ MEHAFtLDE metinde küçük bir yükseliş daha kay dedilmiştir. Evvelki akşam bir Ingiliz Yunan gazetecilerinin lirası karşıhğı 147.43 frank üzerinden ziyaretleri muamele gören Fransız parası, dün Evvelki gün şehrimize gelen altı Yu 147,37 frangı bulmustur. nan gazetecisi dün sabah İstanbul Va • lisini ziyaret etmişler ve bilâhare müzeleri ve camileri gezmişlerdir. Yunanlı meslektaşlanmız öğleden sonra saat 16 da Fenere giderek Rum Patriği Benjamini ziyaret etmişlerdir. Yunanlı gazeteciler yarın şehrimize gelecek olan Yunan Başvekili M. Me taksası karşılıyarak ak§am trenile Ankaraya gideceklerdir. Japon Başkumandanliğmm Çinlilere karşı sevkettiği ihtiyatlar kırk yaşmdan yukarı eski muhariblerdir. Nizamiye fırkalarile gene ihtiyatların Sovyetlere karşı harb için bekletildiğini, Japon askerî makamatının gizlemediğini Taymis gazetesinm Tokyo muhabiri bildırmiştir. Her ihtimale karşı Uzakşarktaki Kızılordu umumî karargâhının şarkî Siberya'nm merkezi Habarofski'den garbî Siberya'nm mer '. J r k u t i s k i ' y e naklettiği telgraflarda bildirilmiştir. Japonya Sovyetlere karşı hazırladıği harbde şimalî Çini hem üssülhareke hem de ham mevad ve bahusus demir ve pamuk istihsal membaı olarak kullanmak istediğinden şimdiki tâli saydığı harekâtı süratle tamamlamaktadır. Şimdiye kadar Sovyetler Japon taarruzunun Mançuriden geleceğini tahmin ederek şarkî Siberya*da on beş fırkalık daimî bir ordu ve müstakil bir sanayi merkezi bulundurmakta ıdıler. Japon ordulannm garbî Siberya'ya doğru ilerlemeleri üzerine vaziyet büsbütün değişmiştir. Buna göre Sovyetlerin yeni tedbirler alacağı şüphesizdir. Muharrem Fevzi TOCAY Çarpıştılar Şoför Kemalin idaresindeki 2296 numaralı taksi otomobili, akşam üstü Tokathyan önünde caddenin sol tarafından geçmek isterken vatman Abdullahın kullanmakta oldugu Şişli Tünel tramvayı ile karşılaşarak çarpışmıştır. Her ikisi de hasara ugramıştır. Izmitte bir çocuk denizde boğuldu îzmit (Hususî) Burada hamal Halil isminde birinin küçük çocuğu üç gün evvel kaybolmuştu. Yapılan araştırmalar neticesinde zavallmm cesedi denizde bulunmuştur. Çocuğun bir kaza neticesinde denize düşerek boculdu&u zannedilmektedir. Cumhuriyet Nfishası 5 kuruşhır. Ibone çeraiti Senelik Altı ayhk Üç ayhk Bir aylık Tiirkiye için 1400 Kr. 750 » 400 » 150 * Haric için 2700 Kr. 1450 » 800 » Yoktur

Bu sayıdan diğer sayfalar: