11 Ekim 1937 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 8

11 Ekim 1937 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHTIIttYlT H Birineikâmın 1937 Esrarı çözülemiyen ölümler Hususî tayyaresile Manş'ı geçen banker Loewenstein yolda denize düşerek boğulmuştu 1930 da Beyaz Rus Generali Kutiepoff nasıl kayboldu? Kibrit Kralı Kreuger hâlâ sağmış Prens Leon RadziwilPi Zaharof mu öldürttü? Esrarengiz bir tarzda ortadan kaybo lan Paristeki beyaz Rublann reisi General Miller, yalnız Fransız efkân umumiyesini değil, bütün diinya matbuatını a lâkadar etti. Bir Paris mecmuasının, bu münasebetle, esrarı hâlâ çözülemiyen siyasî cinayetler serisi hakkında yazdığı şayanı dikkat bir yazıyı iktibas ediyoruz: 1917 senesinin korkunc günlerinde, Fresnes'de Almereyda isminde birisi tevkif edilmişti. Millî müdafaaya laalluk eden bir takım vesaiki elde etmiş olmak gibi ağır bir cüriimle itham ediliyordu. Iki gün sonra, mevkuf, hapisanedeki hücresinde ölü bulundu. Mevkuf, divanıharb huzurunda hesab vermek korku sjyla mı, yoksa, morfin müptelâsı olduğu için, morfinsizliğin âsabı üzerindeki şiddetli aksülâmeli neticesinde mi bu işi yaprniştı; anlaşılamadı. Almereyda, Bonnet Rouge gazetesi Bİn direktörü ve BarreYU Daudet tarafından ihbar edilen sulh taraftarlığı harcketinin ruhu mesabesindeydi. Çok yüksck siyasî şahısların mahremi ve dostuydu. ölümü, pek sırasında vuku bulmuştM. Almereyda, adeta ayağını sürümüştü. Son derece mühim bazı vesaiki kendisine tevdi ettiği söylenen Madam Blanc is minde, kapıcılık ve ebeîik eden bir ka dın, birkaç sene sonra katledıldi ve katili bulunamadı. Madam Blanc'in bir oğlu vardı. Adı Rigaudin olan bu adam da feci bir ö lümle, hayattan ayrıldı. Bu cinayet, Elmasyan isminde bir Ermeni terziden bi lındiyse de, bu adamın îTyasumiyeti son radan tebeyyün etti. Asıl katil hâlâ gi diyor.. Kutiepof, kaybolmadan evvel, etrafın' Pichegru da, mahpesinde, kendi kra dakilere, kendisini büyük bir tehlikenin vatile boğulmuş olarak bulunmuş ve bu tehdid etmekte olduğunu söylemişti. ölüm Napoleon'un bazı karışık işlerini General Miller'in de, esrarengiz ranmükemmelen yoluna koymuştudevuya giderken, birlik kâtibine bıraktı* *» ğı mektubda, bir tuzağa düşmek ihtimaBanker Loewenstein, 3 temmuz 1928 lınden bahsedişi, bu iki vak'a arasındaki salı günü, îngilterede Croydon tayyare müşabeheti artıran noktalardandır. *•* meydanında, saat 18 e doğru tayyareye bjniyor. Tayyare kendi malıdır. Lo Kutiepof'un kaçırıldıgının yıldönü ewenstein'in refakatinde bir Ingıliz, bir münde, 25 kânunusani 1937 de, Bou Fransız olmak üzere iki kadın daktilog ogne ormanı bekçilerinin pek iyı tanıd;kraf, bir kâtib, bir de oda hizmetçısi ları, uzun boylu, sarışın bir adam, her saBaxter vardır. Tayyare Dunkerque ci bahki gibi, ormanın tenha yollannda, kövannda Port Mardyk'e indiği zaman, peğile beraber gezinti yaparken, yanına bütün yolcuların mevcud olduğu, fakat sarışın bir genc yaklaşmıştı. Aralarında bankerin, yolda kaybolduğu görüldü. şiddetli bir iki söz teati edildikten sonra, Loewenstein, tayyarenin hareketinden ufak bir mücadele sahnesi olmuş, sarışın biraz sonra tuvalete gitmiş, bir daha dön genc kaçarken, öteki de yere yuvarlan miştı. memıştı. Bir bıçakla vurulup öldürülen bu a On beş gün sonra, cesedi, bir balıkçı gemisi tarafından, dalgalar arasında bu dam, zamanımızın en büyük ikrısadcıla lundu. Yüzü ezilmiş, kamı delinmişti. nndan, Navaşin'di. Rustu, fakat siyasî Fethimeyit yapan doktor, bunu, sukutun partilerle alâkası olmadığı gibi, düşmanı şiddetine ve cesedin, deniz hayvanları ta da yoktu Fakat çok şey bildiğini, bu bilrafından didiklenmiş ohnasına hamletti. diklerini unutmamak gafletinde bulun Loevvenstein, şimdi hayatta bulunmı duğunu söylediler. yan yüksek mevki sahibi bir zatın siyasî Bu cinayetin faili bulunamadı. Hatta düşmanıydı; bir mukabi! casusluk teşki en ufak bir iz bile keşfrdilemedı. Tahkilâtma mensubdu ve ölunıünden birkaç kat, birkaç gün, büyük bir faalıyetle dehafta evvel, Biarritz'de bir soygunculuğa vam ettikten sonra, birderibire durdu. uğramış, bazı dosyalarının çalınmasın «*• dan dolayı son derece canı sıkılmıştı. 12 mart 1932 cumartesi günü, gazeteler, heyecanh bir haber verdiler. Maliye26 kânunusani 1930 pazar günü, sa ci Ivar Kreuger, îena caddesındeki ikaat 10,30 da, sade fakat çok temiz kıya metgâhında, kalbine bir kurşun sıkarak fetli yaşlıca bir zat, Pariste, Rousselet ölmüştü. sokağmda oturduğu evden çıkıyor. Saat Bu haber, bütün bor=alarda ve malî 11 de, Vovvgirard'daki ufak kilisede, bir mehafilde bir bomba gibi patladı. Krecenaze merasiminde hazır bulunacaktır. uger eshamı 1500 franktan 3 frank elli Yolda, bir metro istasyonunda, uzunca santime düştü. müddet birisini bekliyor. Bekledigi adam Kreuger, iktısad dâhisiyken dolandı görünmüyor. Aradan dakikalar geçi rıcı ve deli yerine geçti. Bu esrarengiz ayor... dam, bütün büyük devletlere para ikraz Yaşlı zat, o gün, cenaze ayinine gel etmişti. Bütün memleketierde kibrit in miyor ve bir daha da göfünmemek üzere hisarı onun elindeydi. Dünyanın en zengin adamı olduğu söyleniyor, bu şayanı sır oluyor. Işte General Kutiepof'un esrarengiz hayret yükselişinden takdirlerle bahsediliyordu. surette kayboluşu böyle olnauştur. Kutiepof, Paristeki beyaz Ruslann Ölümü, bütün bu söhreti devirmiş, eirmiş, Kreuger'i alelâde b dolandıncı menzi l l d bir d l reisi, General Vrangel ve General De nikin'in mesai arkadaşıydı. Yugoslavya lesine indirmiş, birçok kimseleri sevindirda, bir ordu teşkil etmeğe amada ve onun mişti. emrini bekliyen kırk bin kişiden mürek Fakat, Kreuger'in ölümünün ertesi gükeb taraftarı vardı. nünden itibaren, garib rivayetleı dolaş Bugünkü Rus zimamdarlarının kanlı mağa başladı Bu rivayetlere göre, Kibbıçaklı düşmanı olan Kutiepof, Entelli ril Kralı ölmemiş, sadece ortadan kay cens Servisin ikinci bürosile irtibat temin bolmuştu. Martın 11 inci günü. silâh saetmişti. Birbirini cerheden birçok ifade tın alırken, silâhçıya, durup dururken, lere göre, sahte bir polis memuru gözcü adresini ve ismini verdi^K haber alındı. lük etmiş, meçhul şahıslar da generali Sonra, Kreuger'e benziyen birçok kim seler bulunduğunu bilen ailesi efradın zcrla bir otomobile atıp kaçırmışlardır. Otomobilin, muhtelif yerlerde göriil dan hiç kimse, cenazeye gelmemişti. Bunlardan başka bir de sigara meselesi düğü söylendi; esrarengiz bir gemidı vardı. Kreuger, ikbal devrinde Havana bahsedildi; General Kutiepof'un bir sefarethaneye kapatıldığı iddia edildi. Ne fabrikalanndan birine, şahsına mahsus olticede, ne kaybolan general bulunabildi, mak üzere yaprak sigarası ısmarlardı. İddia edildiğine göre, ayni fabrika. ayni sine de omı kacıranlar! Üniversitede dönen talebeler itnet Nekadar çahşkan, gayyur, zeki lise mezunu varsa hepsi Tıb faküİte»inç giriyor da, öteki fakültelere tembeller, gabiler, canlanndan bezmişler mi akm ediyorlar? O halde? Dün bu muammanın biraz olsun çö zülmesine yarar ümidile Üniversite profesörlerinden bazılarile teroas ettik, OnUr evvelâ imtihan netieelerini hiç de fena saymiyorlar ve Pari* Ünivertitesile mukayeseler yaparak, hatta bizim verimden memnun olrnaklığırnız icab ettiğini söylüyorlar. Pek yakında ilân edilecek Ankara Hukukunun imtihan neticelerinin de U • tanbuldan daha duşkun çıkacağinı tah. min ederek, günahı talebede buluyorlar ve: «~ Ussü rnizan meselesi yeni birşey değildir... Eskidenberi cari bir usuldür. Biz bunda bir aksaklık görmüyoruz. Talebenin hangi derslerden hangi günlerde imtihana gireceğini beş on gün evvel bilmemesj de bir mahzur teşkil etmez, çünkü Pari* Universitesinde talebe hangi dersten sorguya çekıleceğini ancak imtihana gireceği gün kur'a. ile öğrenir ve nihayet hiçbir profesör Uİebeıinin muvaffak olamayjşına sevinemez, binaenaleyh elinden geldıği kadar böyle feci akıbetleri önlemeğe gayret eder. Bu sebeblerle dönen talebe sırf iyi çahımadığı için sınıfta kalmış sayılmahdır, Ve bu gibiler hakkında bilemiyoruz bugün yapılabilecek ne vardır?» diyorlar, Fakat acaba, işi böylece kestirip at jnak da isabetli bir hareket olur mu? Çünkü bütün endişemiz yüksek tahgil hayatınm ılk adımında sendeliyen yüz. lerle gencin, en küçük bir mağduriyete uğramalarınm, vaktinde önüne geçmek ten ibarettir. Dünkü temaslanmızda, profesörler den bir kısmının da herşeye rağmen, ayni hassasiyeti gösterdiklerine şahid olduk. Bugün yapılacak ne vardır, sualine karşı, biraz da gencleri dinlemek herhalde faydasız olmıyacaktır: Meselâ Hukukun birinci ıınıfmda yalnız bir dersten muvaffak olamıyarak sınıfı geçemiyen iki yüz kadar genc, hiç olmazsa döndükleri derain imtıhanını sene sonunda vermek şartile şimdi ikinci sınıfa kabul edilmelerini istiyorlar. Sonra Fen fakültesinin birinci sınıfındaki gene bir dersten dönen iki yüzden fa'zîâ' talebe de ayni arzuyu izhar edi yorlar. Bunların arasında Talebe Yurdunda kalanlar sınıf geçemedikleri için Yurd dan çıkarılmışlardır. Bu çocuklar şimdi ne yapacaklardır? ötekiler, Yurdda ol mıyanlar da çok meyus bir halde bulu nuyorlar ve: Bir seneyi kahve köşelerinde, so kaklar da mı geçirelim?,. Manevî kuv vetimiz .şevkimiz kırılırsa kendimizde kitab açacak takati ve hevesı nasıl bulabi liriz? diyorlar. Gene bu sene Hukukun ikinci sınıfmda üssü mizan derdi yüzünden üç yıl kaybeden gencler var. Bu (7) üssü mizanın eskidenberi muteber olması, ilânihaye devam etmesi için bir sebeb teşkil eder mi bilmiyoruz. Esasen bir profesör bu usulün evvelce de talebeyi bir hayli üzdügünü itiraf etmiştir. Biz, hâlâ yekunu bine yaklaşan mü nevver genclik ıstırabı karşısında hiç kimsenin lâkayd kalamıyacağından emin buluııuyoruz. Bu emniyetledir ki, bu genclerin, bir hsraını bugünlük kısaca saydığımız derdlerini, alâkadarlarm, öz derdleri bile rek, babalar ve evlâdlardan müteşekkil muazzam bir yuva olan Üniversitede, haksızhğa ugradığına inanan tek kırık kalb, tek mustanb ruh bırakmıyacak şe* kilde gıdermeğe çalışacaklarından şüphe etmiyoruz. Nihayet, vicdanımızla başbaşa kala rak, kendi kendimize sormak mecburiyetindeyiz: Ya talimatname hakikaten aksak ve bu gencler bir parça olsun hakh ıseler?.. Sipahi Ocağının atlı müsabakaları başladı Yedi muhtelif müsabaka yapıldı, bahsi müşterek çok rağbet gördü Dünkü müsabakalardan iki güzel estantane Sipahi Oea|mın tertib ettiği ath mâni müsabakaları dün Sipahi Oeağı sahasmda yapılmıştır. Dünkü müsabakaların başlıea husu liyetini, bu sene ilk defa olarak bah*i müşterek yapılması teşkil ediyordu. Hakem heyeti albay Cevdet Bilgişin, yarbay Saim Önhan, yarbay Mahmud Mümtaz, binbaşı Tahain, Fikret Atlı, Sabri Tulça, Ahmed Nuri, Said Bergören,Şevket, Sami ve yüzbaşı Tatandan mürekkebdi. Saha komiserliğini albay Şerçf yapnyordu. tlk müsabakadan itibaren bahsi müşterek gişeleri büyük bir rağbet görmeğe başlamıştır. îlk müsabakalar (uygunluk mükâ fatı) müsabakaları idi. Şimdiye kadnr hiçbir müsabakava girmemiş atlarla sfvillere mahsus olan (uvgunluk) müsabakasmın mâni adedi 6 8 ve azamî yükseklik de 0,90 idi. Bu müsabakamn dresaj kısmı öğleden evvel yapılmış ve yalnu Melâhat Aksel Gözdem, Geiin ve İbi isimli atlarla girmişti. Fakat Melâhat müessif bir karaya uğradığından müsabakalara de vam edememiş ve öğleden sonraki müsabakalara da giremerniştir. İkinci müsabaklar (Marmara mükâ fatı) müsabakaları idi. Bu müsabakalar, 936 senesine kadar hiçjjir müsabakaya girmemiş Sipahi Ocağı talebelerıne mahsustu. 10 aded mâniin azamî yük sekliği 0.90 dı. Müsabakaya beş hay van girdi ve birinciliği SiDahi OcaSının Doganile Cavid Tuleu. ikineiliği Dan yal Kernen Erol ile, üeüneülüğü de Efekızı ile Levli Cevad kazandılar. Her nevi atlarla subavlardan maada binicilere mahsus olan (Bogaziçi mü kâfatı) müsabakasına yedi müsabık gi r di ve birinciliği Avcı ile Sürevya Baras, ikinciliği Mebruke ile Orhan Aziz, ürüncülüğü Doğanla Cavıd Tulca aldılar. Birinciye kupa, ikinciye plâka, üçüncüye de bir plâka verildi. Bu müsabakada da müessif bir kaza oldu. Sadullah Ayaşlı attan düşerek başmdan yaralandı ve hastaneye kaldırıldı. (Trakya mükâfatı) müsabakası her nevi atlarla subaylara mahsustu. Yalnız Binicilik mektebi atları ve subayları bu müsabakadan haric tutulmuştu. Müsabakaya giren 6 müsabıktan bi rinciliği teğmen Dönmez, İkinciliği Şahinle teğmen Doruk, 3 üncülüğü de Tunca ile A. ölmeı kazandılar. Birinciye 45, ikinciye 15, üçüncüye 10 lira mükâfat verildi. Beşinci müsabaka (Handikap) müsa • bakası idi. Her nevi atlarla bütün bini cilere mahsus olan bu müsabakaya dört hayvan iştirak etti. Neticede birinciliği Aşina ve Cingözle müsabakaya giren asteğmen İhsan kazandı ve 50 liralık mükâfatı ajdı. Müsabakaya giren Saim Po» latkan parkuru şaşırdığından elimine oldu. Altıncı müsabaka (Zingal müsabakası) idi, Buna dört müsabık giriyordu, Müsabakada 12 mâni vardı ve azamî yükseklik 1,20 idi. Müsabakaya girenlerden Saim Polatkan ve Orhan Aziz elimine olduktan sonra ve Sadullah Ayaşlı da müsabakaya giremediğinden birinciliği Olga ile Orhan Aziz ve ikinciliği de Melli ile Orhan Aziz kazandı. Son müsabaka (Muhafız alayı mü kâfatı) isimli müsabaka idi. Her nevi at» lara binmiş bütün subaylara mahsus tu. Bu müsabakaya 10 müsabık girdi. Bunîann ekserisi Avrupada büyük müsabakalarda birincilik ve ikincilik ala • rak tamnmış blnicilerimlz ve atları ıdi. Müsabıklardan dördü hataları yüzün dan elimine oldular. Neticede teğmen Saim Polatkan Çakal adlı hayvanile oirinciliği, teğmen Avni Kanpolat Akmıle ikinciliği ve Hamdi Barlas da GüdüğÜe ücüncülüŞü kazandılar. Birinciye 80, ikinciye 30 ve üçüncüye 15 lira mükâ fat verildi. Müsabakalara gelecek hafta pazar günü de devam edilecektir. garaları, şimdi, Filipin adalarında münzevi bir halde yaşıyan, msanlardan ka çan, kimse ile görüşmiyen sarı sakallı bir çiftçiye gönderiyormuş. *•• Bu büyük ölümler haricinde, gp.zjd.en kaçan ufaktefek, fakat ayni derecede esrarlı, daha ba}ka ölümler de var. Büyük bir gazete muhbiri, Asyadan avdetinde, bütün Avrupayı heyecana verecek mahiyette vesaiki hâmil bulunuyor. Fakat, yolda, bindiği vapurda yangın çıkıyor, muhbir, kamarasında yanyor, bittabi vesaik de beraberGemi yolcuları, alelâcele tayyare ile kaçıyorlar. Bu sefer, tayyare yan yolda ateş, alıyor. *** Prens Leon Radzivvül'in ölümü de hayli şayanı dikkattir. Bu Lchli prens, milyarderdir, çelik krahdır ve Monte karlo'nun büyük hissedarlarındandır. I mart 1927 gecesini, Montekarlo otelle rinden birinde, bir kadınla birlikte geçirıyor. Ertesi sabah, oda hizmetçisi Clenıent, prensi uyandırmağa geldiğı zaman, prens ölmüş bulunuyor. Geceyı birlikte geçirdiği sanşın kadın da ortadd yoktur. Tahkikat, prensin kazaen zehirlendiğini ortaya koyuyor. Maamafih, bu kazara ölüm, Sir Bazil Zaharof'un işlerini, şayanı hayret bir surette yoluna koymuştur. Prens Radzi vvill'in, bazı işlerde Loewenstein'le or taklığı olduğu, ve bizzat Loevvenstein'in de bir sene sonra malum olan şekilde öldüğü ayrıca düşünülmeğe değeı. Ankara sonbahar koşularî Ankara 10 (Telçfonla) Sonbahar at koşulannm ikincisi şehir ipodrosunda yapırmıştır. Karagümrük takımı Bursada galib Bursa 10 (Telefonla) Buraya gelen Karagümrük takımı bugün Doraspor* la yaptığı maçı sıfır iki kazanmıştır. Eski tngiliz Başkumandanının nutku Londra 10 (A.A.) Bury Saint Edmuds'da bir nutuk söylemiş olan İngiltere orduları eski Başkumandam Feld Mareşal Sir Williarn İgaan Silar, İngilterenin bir harbe zarurî olarak sürükleneceğine kail olmamakla beraber, İtalya. Almanya ve Japonyamn nizaları M. Roosevelt akademi azası tahrik edebilecek müşkülât çıkarmakta oluyor oldukları mütaleasında bulunduğunu Paris 10 (A.A.) Ahlâkî ve siyasî beyan etmiştir. ilimler akademisi azalarından bazılan şimdi münhal bulunan iki ecnebi aza Italya haricindeki faşist lıktan birine Reisicumhur Roosevelt'in teşekkülleri namzedliğinin konulmasını teklif et Roma 10 (A.A.) Resmî gazetede mişlerdir. neşredilen bir kararname ile ecnebi faBu münasebetle, 1909 senesinde Aşist teşekkülleri Hariciye Nezaretino merika Cumhurreisi Theodore, Roose bağlanmıştır. Bu teşekkülleri bundan velt'in ayni sıfatla bu akademiye aza evvel bizzat faşist partisi idare etmek intihab edilmiş olduğu hatırlatılmaktate idi. dır. •• Işte uykusuzluktan kıvranan sinirlilerin bitmez tükenmtz dilekleri . . . . Istenilen salâh gelmeı, her gün artan sinirlılikten gittikçe kuvvet azalır, ertesi gün insan yorgun argın, hiç bir şey yapamamak hatsizli^ile kalkır. Şimalî Fransada intihab kavgaları Polonyada yeni bir fırka Varşova 10 (A.A.) Hıristiyan de mokrat ve millî amele partilerinin bir leşmesi üzerine cLeh iş partisi> isminde siyasî yeni bir fırka teşekkül etmiştir. Yeni fırka, sağdan veya soldan gelsin her türlü mutlakıyet fikirlerine muarız ve demokratik parlımanter bir rejim tesisine taraftardır. Bromural .Knoiı» bu felâketten kurtulmak için kullanılacak ilâçtır. Asla zaran yoktur, »inir. leri yatıstırır ve «âkin ve sâlim bir uyku davet eder. 10 ve 20 kompriraeyl havt füpItrdc ccunelcrde reçete ile salılır. RoubaixlO (A.A.) İntihab bürosunun duvarlarına ilân yapıştırmakta olan Fransız sosyal partisi azalarından 23 kişi halk cephesine mensub bazı kimselerin tecavüzüne uğramışlardır. Vu kua gelen arbede neticesinde sosyal partisi azalarından bes kisi varalanmıstır Knoll A.O, kimyevi maddeler fabrikaları, Ludwigshafen »/Rhia

Bu sayıdan diğer sayfalar: