11 Ekim 1937 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

11 Ekim 1937 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

f I f CUJHHUK1YET 11 Birincikânım 1937 KüçUk hikâye Deği rmen Eserler arasında ) Muallim M. Cevdet Hayatı, eserleri ve kütübhanesi Osman Ergin Vilâyet mektubcusu: Istan bul Belediyesi tarafından bastırılmıştır. Bozkurd Basımevi 1937, 748 sahife ve 96 sahife ilâveli, fiatı yazılı değil. KM Peride Celfil f. Fatma kadm mısır çorbasını hazırla rın kendisini bu adama doğru çektiğini mak için yenı tutuşturduğu odunlardan hissediyordu. yükselen dumanlarla sulanan gözlerini, Bir iki ay evvel bir hâdise ikisinin de elinin tersile silerek kapıya doğru bağır birbirlerine daha ziyade yaklaşmalarma, adeta iki nişanlı vaziyetine girmelerine Gız Zümrüd ne zaman değirmene sebeb oldu. O gün Zümrüd, Hüseynin elinde parlıyan gümüş bir yüzüğe dik gidecen be, ahşam oluyor.. Dışardan ince şakrak bir ses cevab katle bakmıştı. Hüseyin hemen bunu farketti. «Bubamdan kaldı.» dedi ve birycrdi: Şindi gideyom ana, ne idem go denbire koşa koşa damına doğru uzak laştı. Döndüğü zaman elinde başka bir yunlan ağıla yeni gapadım. Sonra telâşlı ayak sesleri oldu. Gene gümüş yüzük vardı. Yüzüğü kıza doğru ayni sesin «oh anam amma da ağırmış uzatarak «Bu da anamın, dedi. Bubam be!» diye, söylendiği duyuldu. Fatma ona bu yüzüğü değirmende ta'n.mış, bir kadm kızının çuvalı yüklenip, yola düş yıla kalmadan da düğünleri olmuş.» tüğünü anladı. «Geçtim, gız tepeye çı Hüseynin konuşurken sesi titriyordu. karken soluğu tükenip de yolda galma Zümrüdün yüzüğü almıyarak utancla başını önüne eğdiğini görünce yavaşça osa..» diye mınldandı. Zümrüd buğday çuvalını yüklenince, nun elini tutup yüzüğü taktı. Ve heye süratle yürümeğe başlamıştı. Yirmi yaş candan buz kesilen bu eli bir zaman a larında bir kızdı. Güneşte çok durmaktan vuclarından bırakmadı ve o gün kızdan yanarak kızıl bir renk alan kumral saç ayrılırken kulağına fısıldadı: «Yakında lan iki kalın örgü halinde belinc kadar gelir, ananı görürüm. Hele biyol kasa uzuyordu. Açık kahve rengi gözleri bir baya inip döneyim de..» Zümrüd bu çocuk gözü gibi saf ve temiz bakışlı idi. sözden onun kasabaya nişan hediyesi alDudaklarında halinden memnun insanla mağa ineceğini anlamıştı ve o gündenberın geniş, aydınlık tebessümü vardı. De ri çeyizlerini hazırlamakta her zamankinğirmenin olduğu tepenin eteğine gelince den fazla acele ediyordu. buğday dolu çuvlı yere bıraktı. Elini Zümrüd bir eli kalçasında, sevinc kalçasına dayiyarak geniş bir nefes aldı. içinde parlıyan yüzü değirmene doğru Tepeye doğru kıvrıla kıvrıla uzıyan dar çevrilmiş, epey zaman öyle hareketsiz patika batmak üzere olan güneşin serp kaldı. Kısa bir müddet sonra kendisinin tiği kızıl ışıklar altmda renkli bir korde büsbütün oraya yerleşeceğini, bu emek lâ gibi parlıyordu. tar değirmenin kanadlannın altına sığınacağmı düşünerek vücudü tatlı ürpertiDeğirmenin ağır ağır dönen kanadlanna akseden ziya parçaları onu hemen ler içinde kalıyordu. Güneş dağlann arkasmda kaybolmuşoraya oturtuluvermiş parlak, boyalı bir tu. Etraf kararmağa başlıyordu. Birkaç oyuncak haline sokmuştu. Etrafta en küçük bir ses yoktu. Zümrüd, gözlerini kırlangıc kanadlanm çırparak havada zevkle kısmış tepeye bakıyor, çok mem süzüldüler. nun olduğu zamanlarda yaptığı gibi alt Zümrüd buğday çuvalını omzuna dudağını, beyaz dişlerile 'sırarak gülüm yüklemeğe hazırlandı. Döndü, tam eğisüyordu. Biraz sonra şu tepeyi tırmanıp lip çuvalı alacaktı ki birdenbire gözleri Hüseyinle yüzyüze gelecekti ve işte yü dehşetle büyüyerek olduğu yerde sıçrazünü kaplıyan sevinc, yüreğini doldu dı. Gözlerine inanamıyordu. Değirmen ran heyecan bundan ileri geliyordu. den alevler yükselmeğe başlamıştı. Kız alevlerin gittikçe fazlalaştığmı, semaya Bu değirmen Hüseyne dedesinden doğru kocaman kırmızı dilimler halinde kalmıştı. Hüseyin eskiden anasile köyde otururdu. Fakat anası öldükten sonra yükseldiğini gördü. Ve bu hiç beklenmebüsbütün değirmene çekildi. Babadan dik felâket karşısında çılgına dönerek oğula intikal ede ede nihayet kendisine basma entarisinin etekleri uça uça, tepekalan bu eski emektar değirmene büyük ye doğru koşmağa başladı. Tepeye çıktığı zaman Hüseyinle karbir sevgisi vardı. Onu gözünden kıska nırdı. Hüseyin durgun, sükutî bir adam şılaştı. Değirmenci gözleri oyuklanndan dı. Gürültüden, kalabalıktan hoşlanmaz, fırlamış ve yüzü takallus etmiş, elinde fazla konuşmayı sevmezdi. Değirmene kovalar değirmene doğru koşuyordu. çekildiği birkaç yıldanberi köyle büsbü Zümrüdün farkında bile olmadı, değir tün alâkasını kesmiş gibiydi. Arpa, mısır menin dışanya, duman ve alev fışkıran çuvallarını yüklenip değirmene ge kapısına yaklaştı ve birdenbire kovaları len köylülerin işlerini gayet süratle gö elinden fırlatarak orada taş gibi kaldı. rür, misafirlık içın uğnyan ahbablarına Her tarafını ateş bürümüş çıtırdıyarak elinden geldiği kadar ikramlar yapardı. yanan değirmeni artık kaç kova su olsa Fakat fazla gevezelik etmez ve onların kurtarmanın mümkün olmıyacağmı anlalâübali bir hareketlerini görünce bir da mıştı. Bakışlannda korkunc manalar kika fazla durmaz, kaşlarını çatarak işi vardı. Sanki içinden birşeyler koparıyorsıkıyordu. nin başma gidiverirdi. Onun herkesten larmış gibi ellerile göğsünü Bir aralık boğuk bir sesle anlaşılmıyan bir başka türlü muamele ettiği, bir tek kişi vardı: Zümrüd... Kızı gördüğü zaman şeyler mınldandı. Sonra kendini alevlere hemen yüzü değişir, dudaklarında belir doğru fırlattı. O, değirmenin kıvılcımlar, siz bir tebessüm kıvrıhrdı. Onun karşısın alevler püsküren kapısından girip kay da, bir çocuk gibi şen, şakrak konuşması bolduğu zaman etrafı acı bir kadm çığnı hiç kesmeden dikkatle dinler, çok az lığı çınlattı. O zamana kadar garib bir konuşan bir adam olduğu halde kıza korku içinde onun yanına yaklaşamıya değirmeninden bahsetmeyi, ya kanadın rak uzakta duran Zümrüd «Hüseyin, birini yakında tamir edeceğini, yahud o Hüseyin!» diye haykırarak arkasmdan hafta her zamankinden fazla un çıkardı ileriye doğru atıldı. ğmı anlatmaktan zevk duyardı. DönüşErtesi gün değirmenin enkazı arasınte muhakkak Zümrüdün çuvalını aşağı da onlann yan yanmış vücudleri bulun ya, tepenin yamacına kadar taşımayı âdet du. Parmaklannda nasılsa ateşin tesirile edinmişti. Onu selâmetledikten sonra kö büzülüp erimemiş olan gümüş yüzükler yün hududunu çizen çitin arkasında parlıyordu. kayboluncıya kadar oradan aynlmazdı. Şimdi yanan değirmenin yerinde et Kız da ona karşı lâkayd değildi. İlk karşılaştıkları gündenberi kuvvetli bağla rafmı kır çiçeklerinin süslediği iki beyaz mezar taşı var. Martha Eggerth Güzel artist radyo yıldızı oldu •JUJL: RADYO Clark Gable Bu aksamki program j İSTANBUL: 12,30 plâkla Türk muslkisl 12,50 havadls 13,05 muhtelif plâk nejriyatı 14,00 SON 18,30 plâkla dans musikisi 19,30 Şan piyano refakatile: Salih tarafmdan20,00 Necmi ve arkadaşları tarafından Türk musikisl ve halk şarküan 20,30 Ö mer Rıza tarafmdan arabca söylev 20,45 Küçük Safiye ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarküan, (Saat ayarı) 21,15 radyoîonik opera: Orkestra refakatile 22,15 AJans ve Borsa haberleri ve ertesi günün programı 22,30 plâkla solalar, opera ve operet parçaları 23.00 SON. VİYANA: 18,35 PİYANO KÇNSERİ » 19,05 karışık yayın 20,30 MUSİKİ 21,30 OPERET 22,05 MUSİKİ 22,45 ŞAN KONSERİ23.15 haberler ve hava 23,25 DANS MUSİKİSL BERLİN: 18,05 KORO KONSERİ 18,35 konuşma, gramofonla musiki, haberler 20,15 ŞAR KILAR 21,05 günün akislerl, sonra ORKESTRA KONSERİ 22,05 KONSER 23.05 hava, haberler, spor 23,35 DANS HAVALARI VE EĞLENCELİ MUSİKİ. PEŞTE: 18,35 CAZBAND TAKIMI 19,35 amele yayını 20,05 PİYANO İLE ŞARKILAR 20,35 konferans, gramofon, konferans, haberler 22,30 KONSER 23,40 konferans 23,50 ÇİNGENE ORKESTRASI 24,05 haberler. BÜKREŞ: 19,05 gramofon 19,55 EĞLENCELl KONSER 21 konferans 21,20 MUSİKÎ 22,15 ŞAN KONSERİ 22 35 karı$ık yayın22,50 KONSER 23,50 haberler. BELGRAD: 18,25 PİYANO KONSERİ 18,55 halk şarkılan 19,25 gramofon 20,35 ulusaJ yayın 21,05 OPERA YAYINI. LONDRA: 18,05 MUSİKİ 18,30 ORG KONSERÎ, çocuklarm zamanı 20.05 ŞAN KONSE Rİ 20,25 ORG VE PİYANO 21,05" kan şık yayın 22.05 KARIŞIK MUSİKİ 23,05 ORKESTRA KONSERİ 24,05 karışık ya yın 24,30 DANS ORKESTRASI 1,35 karışık yayın. PARİS [P.T.T.l: 18,05 Org konseri, kıraat, gTamofon, ede biyat ve şiirler, gTamofon 20,05 ŞARKI LAR, PİYANO KONSERİ 20,35 gramo fon 20,50 ŞARKILAR 21,05 haberler 2 2,05 MUSİKİ 22,35 piyes, haberler, gra mofon, hava. ROMA: 18,20 MUSİKİ 18,55 karışık yayın 21.45 KARIŞIK MUSİKİ 22,05 konser 22.55 filim resmigeçidi 23,05 KORO KONSERİ, sonra: DANS MUSİKİSİ, istirahat lerde haberler, hava. Carole Lombardla evlenmek istiyor BU AKŞAM: Biitiin İstanbul Halkı S Ü MER S İ N E M A S I N A koşacak ve sabırsızlıkla beklenen ve mevsimin ilk süper filmi olan göz kamaştırıcı şaheserini görecek ve candan alkışlıyacaktır. Baş rollerde: WALEWSKA M A N Y A OLGA TCHEKOWAMARİA ANDERGAST n L «M A Z U R K A» dan daha büyük bir aşk ve ihtiras manzumesi. İlâveten: E K L E R J U R N A L Bu akşam için yerlerinizi evvelden aldırınız. Bir harika Emsalsiz bir lüks ve ihtişam Bir spor Kraliçesi... M. Cevdet öldü. Lâkin Türk milletlne on bin cildlik bir kütübhane bırakarak ara mızda her an yaşıyanlardan oldu. M. Cevdet ölell 2 sene oldu. Lâkin lkl sene sonra onu dirilten blr esere malik oldu. Onun İstanbul Belediyesine Şehir kütübhanesinde namına bir kütübhane tesisi için bıraktığı bu kütübhanesine mukabil yüksek bir kadirşlnaslık gösteren Valimlz ve Beledîye Reisimiz Muhiddln Üstündağ merhum Cevdetin en samimi arkadajlarından Vi lâyet Mektubcusu Osman Erginin topladıClark Gable ve kansı Mis Langham ğı notların belediyece bastırılmasmı temin Kadınlann çok beğendıği erkek artistetti. lerden biri olan Clark Gable bir sene Ölenleri değerlerine göre böyle eserlerle denberi karısı Langham Gable ile ayn yaşatmak bugün yaşıyan nesle güzel bir yaşamakta idi. Ayrılmak üzere olduklamisaldir. Demek hayatında millet ve va tanına ciddî hizmette bulunanların çalıç nna dair zaman zaman dedikodular çımaları unutulmıyacak ve böyle yaşatıla Martha Eggerth «Sarayda kıyordu. îş bu defa ciddiyet kesbetmiş caktır. Bu çalışma, hayatmı birçok bllgi Konser» filminde tir. Clark'ın, William Powell'in eski kalerle süsllyen mütevazı ve alim bir mualli Jean Kiepura'nm kansı ve bir çok nsı Carole Lombard'ı sevdiei ve karısile me olursa daha çok değerlidir. Bu eseri görenler M. Cevdete böyle bir şarkılı filimlerin kahramanı Macar ar eser yazüır mıydı dememelidir. Çünkü bu tisti Martha Eggerth, Mussolini'nin Al900 sahifeye yakm eser yalnız M. Cevdetin şahsma aid değildir. Onun hayatma ta manyayı ziyareti münasebetile Berlin alluk eden kısnu ancak 105 sahife kadar radyosunda tertib olunan «Alman İtaldır. 4 kLsımdan ibaret olan eserin ilk kıs yan» gecesinde tanınmış îtalyan opera mındakl on bir faslından ibarettir. Bu kı san'atkârı Benjamino Gigli ve sair artistsımda M. Cevdetin tercumei halinden bahls kısımlar bir mualllmJn clddiyetle ve lerle birlikte şarkılar söylemişti. Bu şar feragatle nasıl çalıştığma dair misallerle kıları duyan ve çok beğenen Avrupa ve doludur. Amerika radyo merkezlerinden bir çoğu Clark Gable ve sevgilisi Gene bu kısımda Türkiye maarif tarihi Martha Eggerth'e gelip kendi radyola Carole Lombard nl aydınlatacak mühim bahlsîer vardır. rında da jarkı söylemesi için teklifatta talâk vaki olduktan sonra onunla evleneİkinci kısım arkadaşları ve Cevdetl tanıyanlann hakkmdakl düşüncelerinl teş bulunmuşlardır. Martha sahne ve stüdyo ceği bir hakikat şekline girmiştir. Mis kil ediyor. 120 sahifeden ibaret olan bu kı meşguliyetlerinden vakit bulduğu takdir Langham darılmasın amma, kadın pe sım okunacak olursa Türkiyede âliın bir de radyo merkezlerinin bu arzulannı yerestişkârlarmdan bu kadar yüz bulan mualliın nasıl telâkki edilmiştir anlaşılır. rine getireceğıni bildirmiştir. Clark'ın ebediyen kendisile oturmıyacağı Üçüncü kısım Cevdetin bıraknuş oldu&u notlardan ve vesikalardan İbarettir. Bun •jf «Dünyanm En Güzel Kızı» filmî pek belli idi. lar sıra lle 1) İbni Haldun mukaddimesi. •jt Bundan sonra bazı filimler sepya 2) Türk tıb tarihi bıblıyografiai. 3) Uygur nin ilk sahneleri Fransanm bir köyünde alfabesi. 4) Siyakat rakamları ve yazısı. çevrilmiştir. Diğer kısımlan meşhur zen renginde hazırlanacakrır. Söylendiğine 5) Bazı nadlr vesikalar, lmzalar ve tura ginler sayfiyesi Biarritz'de tamamlana göre bu renkte kordelâlar daha vâzıh gölardır. Dördüncü kısım Cevdetin yanda caktır. rünmekteymiş. kalmış bir eseridlr. Basılmış olan ve (Tarihi sözlük) itlak olunan bu kısım zıyadan kurtarümak için bu esere ilâve olurunuş tur. Sonra kitabda Lsmi geçen şahıslar hak kında blr liste vardır. Velhasıl telif olu « nurken ilmi hiçbir nokta lhmal edilme miştir. Bu eseri tertibinden dolayı Osman Ergin ve nejrinden dolayı İstanbul Bele diyesi tebrike şayandır. Çok büyük ve ilmi işler başarmağa hayatı musald olmıyan ve hayatının on senesi de hastalıkların ve mahrumiyetlerin bunaltısile geçen M« Cevdet emsali gibi çok yaşamı^ ve muza heret görmüş olsaydı çok mühim eserler hediye edecektl. Onun Elâhlyetülfeteyan eseri sonuna İlâve ettlği çıkacak eserlerinin listesi buna mLsaldi. Lâkin bu eserile Cevdet müsterih olsun ki hayatındakl emellerine kavuşmuştur. Tayyare şehidleri abidesine benzer, yani hayatında çiz dlgi programı bir arızai ebediye dolayısüe idame ettiremiyen merhum çalı^kanhğın ve vatanperverliğin bir timsaliydi. O bütün hayatmı muallimlikle geçirmiştir. Öldük ten sonra bu eserile ruhan gene muallim liğine devam edecektlr. O herşeyi öğret mekten zevk duyardı. Hakkında hazırlanan bu eser bir muallime bahasus M. Cevdete böyle bir eser yazılır mıydı? diyecekler blle olursa onlar da dahil olmak üzere ya zılacak ilmî bir bahiste en mühim müra caatgâhlanndan biri olacağı meydanda dır. M. Cevdetin ruhu, ölümünün de hayatı gibi ilmî bir varlık olduğundan müsterih İngiliz Başvekili Mister Neville sör Victor Savill tarafından idare olu olsun. Chamberlain bir çok asrî işlere olduğu nan «Rush» filmi idi. Resimde soldan A. SÜHEYL ÜNVER gibi sinemaya da meraklıdır. Teşriniev itibaren Victor Savill, filimdeki kıyafetivelin 5 inci salı günü Öğleden sonra le aktör Raymond Massey ve Başvekil Gazianteb lisesi bina ihtiyacı «London Films» sınema şirketinin Den Mister Neville Chamberlain ile ona izaham'daki stüdyolarını gezmiş ve filim hat veren filim amili Alexander Korda karşısında kıvranıyor çevrilirken seyretmiştir. Bu kordelâ reji görülmektedir. Gazianteb (Hususî) Çok küçük bir bina olan lisemizin odalan gerek sayı, SEVENLERİN... gerek genişlik bakımmdan ihtiyacın SEVİLENTJERİN... yarısma bile tekabül etmiyecek bir vaAŞKI TANIYANLARLNf FİLMİ... ziyettedir. Lise pansiyonu asıl lise binasmdan 800 1000 metro uzaktır. Bu, Dünya sinemacılığının incisi böyle olmakla beraber lise mevcudü her Dünya edebiyatmın en müessir aşk romanı sene artmaktadır. Bu sene lisemiz sekiz yüzü geçen bir mevcudla açılmıştır. Daha dâ talebe kaydma devam olunmak tadır. Geçen sene mevcudü 739 kişi idi. Maarif Vekâletince verilen tahsisatla altı dershaneli yeni bir paviyon ya pılmağa başlanmışsa da tahsisat bitti ğinden ikmal edilememiştir. Bunun îkmali için 4000 5000 lirahk tahsisata daha ihtiyac vardır. Vekâletin biran ewe] Şaheserler şaheseserinin ilk gösterilmesi şerefine 13 Birinciteşrin bu tahsisatı göndermesi talebeyi sınıf larda balık istifi vaziyetinden kurtara caktır. Gazianteb lisesinin en büyük ihŞ tiyacı, Anteblilerin Maarif Vekâletin büyük bir şeref müsameresi verilecekiir. den en mühim dilekleri, geniş bir hin Bu müsamerede birçok yenilikler ve sürprizler hazırlandığı gibi filimterlandı ve 60 bine yakın nüfusu buluden evvel ve antraktlarda gelen misafirlerimize hoş bir vakit geçirtmek nan şehirlerinde yeni ve modern bir liiçin dans orkestrası temin edildiği gibi saym müsterilerimize GRETA se binasınm yaptınlmasıdır. GARBO'nun heykelile ROBERT TAYLOR ve GRETA GARBO'nun imzalı fotolan takdim edilecektir. Dikkat: Localar tamamen satılmıştır. Numaralı biletler satılmaktadır. Yalnız bu müsamere için smoking veya frak mecburidir. Telefon: 40868. îngiliz Başvekili ve sinemacılık Mr. Neville Chamberlain Denham stüdyolarını ziyaret etti ve film alınırken seyretti NOBETÇI ECZANELER Bu gece şehrimizin muhtelif semtlerindeki nöbetçi eczaneler şunlardır; istanbul ciheti: Eminönü (Hulusi), Sirkeci (Hüseyin Hüsnü), Alemdar (Esad), Beyazıd (Belkis), Şehzadebaşı (Hakkı), Aksaray (Zlya Nuri), Samatya (Rıdvan), Karagümrük (Arif), Şehremini (Hamdi), Fener (Emilyadi), Eyüb (Hikmet), Bakırköy (Istepan). Beyoğlu ciheti: Tünel (Matkoviç), Yüksekkaldınm (Vinlkopulo), Galata (Biçopulos), Taksim (Kemal Rebül), Şişli (Pertev), Beşiktas (Ali Rıza), Ortaköy (Ortaköy eczanesi), Arnavudköy (MihailldLs), Bebek (Merkez), Sarıyer (Nuri), Hasköy (Nesim Aseo), Kasımpaşa (Müeyyed). Kadıköy ciheti: (Rifat ve Sıhhat ecza neleri). Adalar ciheti: (Şlnasi Rıza). Üsküdar ciheti: (Selimiye eczanesi). ERTUĞRUL SADt TEK Salı (Suadiye) kışlıkta Çarşamba (Büyükada) da SEKÎZÎNCt Cuma akşamı Pangaltı Tan sinemasında Erkekler 40 ından sonra azarlar 16/10/937 cumartesiden itibaren Aksarayda Yeni Modern Konforlu (Ertuğrul Sadi Tiyatrosu) nun kış sezonu I M/ MARTHA SARAY Konseri EGGERTH İlk Fransızca şaheseri T Ü R K sineması ™ ' LA DAM 0 KAMELYA G/\RBO 1AYLOR ŞERLDK HOLMES | Dünyanın en tanınmış polis hafiyesi | Ş A R K (Eski Ekler) sinemasrnın BÜYÜK FEDAKÂRUĞI Bugünden itibaren 2 süper film DANİELLE DARRİEUX'nün iştiharına sebeb olan filim ak amı M E L E K siflefnasında YEŞİL DOMİNO Sinemanın bir zaferi ve JEANT MURAT WİNÂ WİNFRtED ANDRE BERLEY tarafından oynanmış Denizde İsyan JACK LONDON'un büyük macera ve sergüzeşt romanı Dünya patinaj Şampıyonu S O N İ A H E N I E DEVLET KUŞU Fransızca sözlii filtninde seyircileri şaşırtacaktır. HELİ NOkHfBEERY OECIL MMA6E Şimdiye kadar misli görülmemiş muvafakiyetlerle Pek yakında S AR AY Sinemasında ALKAZAR sinmasında devam ediyor. SEVİMLİ Yeni programlarının ilk irae müsamereleri birer hâdisedir. Bu akşam MAURiCE CHEVALİER bu senenin yegâne temsili , Kahkaha .... Neşe Aşk ..... ve cerbezeli FRENCH CANCAN cazı HER HAFTA SAKARYA sinemasınm filminde dayanılmaz büyfik muvaffakiyetler kazanacak SERSERi ve emsalsiz bir neş'e yaşatacaktır. » ilâveten : PARAMOUNT JURNAL ve şayanı hayret ( 3 DAKiKA ) filmi. ^ ^ ^ ^ • ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ Yerlerinizi evvelden aldırınız. Telefon : 41541 ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ H

Bu sayıdan diğer sayfalar: