CUMHURİYET 18 Eylul 1937 Osmanlı Rasputini Tarihî tefrika : 28 1 ( Şehir ve Memleket Haberleri ) Frank ve Türk borcu tahvilleri Sukut durdu, tahviller yükseliyor Dün dünya borsalannda ve onlara tabi olarak îstanbul Borsasında frank vaziyetinin biraz salâha yüz tuttuğu görül müştür. Dün sabah Londra borsasından gden ilk telgraf bir İngiliz lirası karşıhğı ırangın 146,87 frank üzerinden tesbit edildiğini bildiriyordu. Bir gün evvelki kapanış fiatı 146,75 olduğuna göre bu fiat hemen hemen bir gün evvelkinin ayniydi. Akşam üzeri son fiat da gene bir İngiliz lirası karşılığı 146,56 franktı. Şu vaziyete göre frank fiatının son günlerde görülen sukutu dün bir tevakkuf devresine girmiştir. Franktaki bu salâh .üzerine dün Türk borcu tahvillerinde de bir yükselme gö rülmüştür. Evvelki akşama kadar düşerek nihayet 12,50 lirada kapanan Türk borcu dün sabah 13 lirada açılmış ve bir aralık 13,40 liraya kadar yükseldikten sonra 13,35 lirada kapanmıştır. Siyasî icmal Çin ve devletler in hükumeti, Mançurinin Japon ordusu tarafından işgali zamanında Milletler Cemiyeti vasıtasile devletlere yaptığı nıüracaatin o zaman Amerika müdahaleye hazırlanmı? olduğu halde akim kaldığına bakmıyarak şirmdi de bütün şimalî Çinin Japonlar tarafındao zapt ve işgalinın tamamlanmakta olmasma ve Şanghay cihetinden de Çinin merkezi Nankin'in tehdid edilme sıne karşı, gene Milletler Cemiyeti vasıtasile tekrar devletlere müracaat etti. Cenevrede büyük mecliste Çin murahhası Koo demiştir ki: «Devletler, ken disine yardım etmedikleri takdirde, Çin Japonların karşısında mağlub ve perişan olacaktır.» Mumaileyhin diğer sözlerinden Çinin devletlerden şimdi istediği başlıca yardım bütün Çin sahillerine Japon donanması tarafından konulan abluka nın kaldmlmasına aiddir. Bundan başka, devletlerin, daha doğnibiı lngilterenin, Amerika il« birlikte Çinin imdadına koşmaları Çin murahiıası tarafmdan istenilmiştir. Nankin hükumetinin, Milletler Cemiyetine ve bütün devletlere müracaat edip ciddî olarak yardım istemesi sebebsiz değildir. Bunun başlıca saiki, askerî harekâtın Çinliler aleyhine inkişaf etmesi ve ablukanın Çine haricden silâh ve harb malzemesi gelmıesine mâni olmasıdır. Şimalî Çinde Tientsin ile Pekini alıp buralarını üssülhareke yapan büyük Japon ordusunun garb cenahı iç Mogolistanm orta eyaleü Çahar'ı kâmilen zaptedıp bir taraftan bu memleketin son eyaleti Ninghusa üzerine yürümüş ve diğer taraftan şimalî Çinin Şansi eyaletine girip ilerlemişti. Garb cenahı dahi Tientsin Nankin demiryolu hattı üzerinden aşağı sarkmışb. Her iki cenah kâfi dereccde ilerleyip yüzü şimale müteveccih Çin ordusunun Pekin Hankov demiryolunun iki tarafında mevzi alan merkezlerini yandan çe* virdiklerinden Japon ordusunun merkezi de, cenuba sarkarak Çin ordusu merkezi üzerine bütün ağırlığile yüklenmiştir. Doğru değil mi? îstanbul at yarışlarının sonukluğu Her sene olduğu gibi bu sene de Veliefendi koşu yerinde at yarışları yapıldı ve altı pazar devam eden bu yarışlar sona erdi, mükâ fatlar dağıldı. Bu iş de söz yerini bulsun kabilinden yapıldı, geçti, gitti. Fakat bilmiyoruz. At yanşlarmdan maksad bu mudur? Her halde İstanbulda koşularm pek sönük gittiği muhakkaktır. Her yarışta adedi yüzü bulmıyan ayni adamlar, hatta ayni âtlar, ayni cokeyler.. Bizzat alâkadarlar bile yarışları cbiz bize yapıp gidiyoruz* diyor lar. Yarışlardan maksad, hayvan neslinin ıslahına çahşmaksa, bu günkü şeklile İstanbulda bunun temin edilmediğini itirafa mecburuz. At yarışları sair memleketlerde bir spor, eğlence, hatta biraz da süstür. İstanbulda ise bunların hiç biri değildir. Bu para ile damızlık hayvan getirterek köylülere tevzi etsek, galiba at cinsinin ıslahma daha çok ve daha iyi hizmet etmiş olacağız, Mareşal Fevzi bu akşam gidiyor Heyetimîz Romanya manevralarına da gidecek Yugoslavya ordusunun manevrala rında bulunacak olan Mareşal Fevzi Çakmakla refakatlerindeki zabitlerimiz bu akşam saat sekizde limanımızdan hareket edeceklerdir. Mareşalı Split limanma götürecek olan Adatepe torpitosu dün Haydarpaşa açığında demirlemiştir. Belgrad 17 (Hususî) Yugoslavya ordusunun yapacağı büyük manevra larda hazır bulunacak ecnebi heyetlerine aym yirmisinde burada intizar olunmaktadır. Bu heyetlerden maada bu rada bulunan sefaret ataşemiliterleri de manevralara davetlidir. Yugoslavya manevraları hitam bul duktan sonra Balkan Antantı devletleri askerî heyetleri Romanva ordusunun manevrasmda da hazır bulunacaklar dır. Bu manevralar evlulün son günü ile birinciteşrinin ilk günlerinde yapılacaktır. Yazan : M. Turhan Tan Molîa, Hünkâra aşkı anlattı: Sular, denize kavuşmak için köpüre köpüre, çağlıya çağlıya akarlar. Çünkü aşk Allahın cemalinden düsen bir nurdur Amberden vücud bulduğuna iroan geb . tirdiği çılgın hassasiyetine kadınları da ortak etmek istediği için onları ayni kahveye dadandırmıştı. Turhan, Muazzez, fe Dilâşub gibi gözdeler, Hobyar, Şekerpare, Saçbağı gibi avrat pazarında mühim mevkiler işgal eden kadınlar artık hacıyağı sürünmeği, gülsuyu dökünmeği, şer bet içmeği bırakmışlardı, Padişahla beraber amber içiyorlardı. Bu amber deliliği, o nesnenin piyasasmı birdenbire yükseltmişti. Eskiden yüz kuruşa ahnan halayıkların kıymetı avlat pazan kurulalıdanberi bine, iki bine (1) çıktığı gibi miskali (2) beş kujuşa satılan amber de yirmi kuruşa fır ladı. Buna rağmen arasıra amber bul makta güçlük çekiliyordu, Bedesten tatirleri zorlanarak, evler ve dükkânlar aîaşhnlarak sarayın şahlanan cinneti ya bşhnlıyordu. Bir gece, neş'e coşkunluğile son derefce ifrata gidildi, kömür sarfolunurcasına amber yakıldı, kahve içiliyormuş gibi amber içildi ve Hünkârın kuvvet tazelemek için: «Amber!..» diye savurduğu son bir naraya müsbet cevab verilemedi. Sarayda bir zerre amber kalmamıştı. Kendi dil kamusuna «yok» kelimesini sokmak ve onun taşıdığı mefhumu öğrenmek istemiyen tbrahim, mücessem gazab halinde ateşler püskürüyor, avrat pazarını bir küfe çerçöp gibi denize dökece gini, sarayı temeline kadar yıkacağını bütün Enderun halkmı asacağını söyli yerek korkunç buhranlar geçiriyordu. Cinci Hoca işte bu sırada boy gösterdi, bilmem hangi cinden aldığı habere dayanarak, Galatah bir tacirin evinde amber bulunduğunu Padişaha müjdeledi. Zeki molla, kendini ağır sataıak ve deli adamı yalvartmak istediğinden o tacirin kim olduğunu ilk ağızda söylemedi, ödağaçlan yakarak cin dostlanm çağırdı, uzun muhavereler yaptı ve elinin birini bırakıp öbürünü öpen Hünkârı bir iyi üzdükten sonra müjdesini şu şekilde tamamladı: Halayıklardan biri dışarı çıkıp tahkik etti, İngilizin amberle beraber babıhümayun önünde bekledığini öğrenerek haber verdi: Amber de, sahibi de hazır! Deli İbrahim hemen odadan fırladı, kızlarağasını yolhyarak îngilizi yanına getirtti, uzun uzun pazarlığa girişti, ve küçük bir ehram içindeki amber parçasını on üç bin kuruşa satın aldı. Cinci Hocanm bu hizmeti de hoşa gitmişti, mevkiinin kuvvetlenmesine vesile teşkil etmişti. Fakat o, çördüğün ambere çevrilmesile, deli efendisinin Padişahlık kuvvetine sarsılmaz bir itimad hasıl etmesile başlıyan tehlikeyi sezdiğinden ikbalini muhafaza için yeni plânlaı kurmak* tan, yeni çareler aramaktan geri kalmadı ve ilk yenilik olmak olmak üzere Padişaha «aşk» yolunu gösterdi. Heyetler Romanyaya da gidecekler ŞEHIR tŞLERl Belediyenin istimlâk edecegi binalar Bu seneki bütçe ile yapılacak istimlâk işlerinden bilhassa mühim olanla rmın zamanında başarılması için çalışdmaktadır. Bu arada Konservatuar yapılacak olan sahada istimlâki icab eden yirmi yedi parça binadan yirmi üçünün istimlâk muamelesi ikmal edil miştir. Diğer dört parçasının mahkeme kararile istimlâkine zaruret hasıl oldu ğundan yakmda bu da bitecektir. Halkevi binası için de istimlâk olu nacak on bir parça binadan beşinin is timlâki yapılmıştır. Geri kalan altı parçanm muamelesi de yakmda bitmiş olacaktır. Bundan başka Çemberlıtaş etrafmdaki binaların da istimlâk olunarak meydanın açılması ve burada bir bahçe vücude getirilmesi mukarrerdir. Bu işe de baslanmak üzeredir. Doçru değil mi? KÜLTÜR tŞLERl Fakir çocuklara nasıl yardım edilecek? Aşk, ne lugat ve ne ıstılah olarak Deli İbrahimin bildiği bir mefhum ve smadığı bir zevk degildi, onun gözünde ve ya nında kadın nefis bir etten, tath bir yemişten üstün ve ayn bir kıymet almamıştı. Bıldırcın, güvercin, keklik, kuzu et • lerine karşı nasıl bir iştiha duyarsa kadınlar için de ayni açhğı hisseder ve kadınların yanına sofra başına gider gibi yutkunarak, ağzmı sulandırarak koşardı. Güzel bir gözün, nefis bir yanağın, par lak bir gerdanın bnünde tıpkı iri bir üzüm, kırmızı bir elma, taze bir kaymak görüyormuş gibi davranırdı, midevî sanılacak bir ihtirasla o güzelhklere ağız uzatırdı. Kalbini hiçbir canlı güzelliğe açma mıştı ve hiçbir kalbe girip yerleşmeği düşünmemişti. Gönüllerde yer almanm ve kendi gönlünde güzelliğe yer vermenin, yüksek bir zevk olduğunu değil, hatta mümkün olduğunu düşünmekten daima uzak kalıyordu. Kısaca söylemek lâzımsa onda bir obur hali vardı. Doymak bilmiyen bir iştiha ile ne bulursa yiyor, ne bulursa içiyordu. Lâkin kalbin de, ruhun da gıdalanmak ihtiyacı taşıdıkların Tacir îngilizdir, Galata kulesine dan bihaber yaşıyordu. çok yakm bir yerde oturmaktadır. EvinCinci Hoca onun bu eksik tarafını de demir çemberli büyük bir sandık var kavradı, knvvetli telkinlerle kendisini aşdır. Küçük bir eihram biçimindeki ehram ka sürüklemek ve bir zaman da bu yeniparçası işte o sandığın içindedir! lik içinde herifi oyalamak istedi, amberli Deli îbrahimin kızgmhk buhranları bir kahve safası arasmda fırsat bulup o şimdi sevinc heyecanına münkalib olmuş mevzua geçti: tu. Çünkü kuvvet tazelemek için amber Padişahım, dedi, Şahişahan âşık bulmakla kalmıyordu, o güne kadar ni~ olmuş. hayet birer fmdık büyüklüğünde elde e Âşık mı olmuş. Kime? jdilebilen o mübarek nesnenin en irisine Bir peri kızına! malik olmak fırsatına kavuşuyordu. Bu Benden selâm söyle. Hemen dersebeble hemen saray kapılarını açtırttı. nek kursun, keyfine baksın. Bostancıları, baltacılan, kapıcılan sürü Âşık dernek düşünmez Padişa sürü sokağa döktürdü, Galatadaki ambe* hım! Tİ getirtmeğe memur etti. Ne düşünür ya? Cineinin birkaç gün önce kendisile Aşkı! * fakat bir uşağmı araya koyarak tanış Aşk ne demek hocam?.. Ben bu • imş olduğu Iragiliz tacir, yataktaydı, de yaşa geldim, aşkı duymadım. lin derin uyuyordu. Kapısınm kınlacak Cineinin gözü o sırada bir çift serçeye kadar şiddetle sarsıldığını, evinin silâhh ilişti ve birşeyler cıvıldaşan minimini mahsaray adamları tarafmdan sarıldığmı göTÜnce yaman bir telâşa kapıldı, sığınacak lâkları Hünkâra göstererek anlatn: İşte aşk bu biçimde sevişmeğe derdelik aramıya koyuldu. Fakat bu hüculer. Şu duyduğumuz cıvıltı yok mu? O, nıun amber için olduğunu anlayınca geDJŞ bir nefes aldı, sandıktan o mübarek dudak dudağa gelmiş yürekleıin sesidir. nesneyi çıkardı, evine gelen kalabalığın Serçeler dillerile değil, kalblerile konuvücude getirdıği geniş halkanın ortasma şurlar, ağızlarik değil, ruhlarile öpüşür ler. Onun için sevgileri bitmez, tükenmez, girdi, saraya geldi. neş'eleri de yıpranmaz, eskimez. Deli Ibrahim onu beklerken sıkılmış, İArhası var) birkaç halayıkla odasına kapanarak uyu(1) Eski kuruşları bugünkü rayice göre yakalmıştı. Ancak gün doğarken başına yastık yaptığı dizlerden ayrıldı. Mah bir lira olarak hesab etmek lâzırodır. (2) Miskal e*ki vezne gore bir buçuk dirmur gözlerini dört yana gezdirerek sordu: hem muadili olduğuna göre bugün dört Amber geldi mi? buçuk gram mukabili demektir. Kadın yüzünden kanlı bir cinayet Bir kundura boyacısı met. resinin âşıkını öldürdü Asfalt olacak caddeler İş Bankası önünde yapılmakta olan asfalt inşaat yakında bitecektir. Parke caddelerde parkeler sökülmeden bun larm aralan temizlendikten sonfa üzeıs lerinin asfalta çevrilmesi yeni bir usul olarak kabul edilmiş ve Avrupanm bazı şehirlerinde de tecrübe edilerek iyi neticeler almmış olduğundan bu usulün daha bazı taraflarda da tatbikına karar verilmiştir. İş Bankası önü bittikten sonra îstiklâl caddesile bir iki parke caddenin de ayni şekilde asfalt yapılması kararlaş mıştır. Mecruh Fatma Fatihte Haydarda feci bir cinayet olmuştur. Kundura boyacılığı yapan 25 yaşlarında Vanlı Yasin, seyyar karpuzcu Salihi sokak ortasında bıçakla öldürmüş ve eski metresi Fatma Saltanatı da hafif surette yaralamıştır. Vak'a şöyle cereyan etmiştir: Boyacı Ali oğlu Yasin, bir müddet evvel Fatma Saltanat isminde bir kadınla münasebet tesis etmiş ve Fatih civarında Haydar mahallesinde bir ev tutarak Fatma ile metres hayatı yaşamağa başlamıştır. Bir müddet gayet tatlı bir hayat geçiren bu iki sevdalı arasında son zamanlarda geçimsizlikler başgöstermiştir. Bu sıralarda Fatma, seyyar karpuzcu Salihle tanışmış ve Yasinden gizli olarak konuşmuşlardır. Birkaç gün evvel Salihin teşvikile Fatma bütün eşyalarını toplıyarak yeni dostunun evine kaçmıştır. Yasin, metresinin kaçmasmdan ziyade eşyalan da beraber götürmesine çok içerlemiş ve Haydar karakoluna giderek Fatmayı şikâyet etmiştir. Evvelki akşam saat 20,30 da Yasin tekrar karakola giderek eşyalarının bir an evvel Fatmadan alınmasını istemiş, fakat karakolun kapısından çıkarken Fatma ile Salihin Kulkul sokağmdan geçtiklerini görmüş, yanlarına giderek: « Fatma, karakoldan seni çağırı yorlar, biraz gel.»» diye bağırmıştır. Fakat Salih, Yasme küfürle karışık ters bir cevab verince, iş kızışmış, Fatmanın yeni dostu, Yasini omuzlarından tutarak yolu üzerinden çekilip gitmesini tehdidle ihtar etmiştir. Bu vaziyet karşısında gözü dönen Yasin cebinden çıkardığı bıçağı şiddetle Salihin evvelâ karnına, sonra da omuzuna saplamışnr. Yasin, Salihi kanlar içinde yere serdikten sonra eski metresi Fatmaya da saldırmış ve onu da kollarından yaralamıştır. Nümune arabalar Teşrinievvel iptidasmdan itibaren seyyar satıcılık kaldırılacağı için bunların yerlerine kaim olmak üzere bir kısım imalâthaneler tarafından Bele diyeye muhtelif el arabaları nümune leri teklif olunmuştur. Beledive bu^ıümuneleri tetkik etmektedir. Bugünlerde karar verilecektir. DENtZ tSLERl Bir vapur çamura saplandı ev kurtarıldı Halic vapurlarından 4 No. lı vapur evvelki sabah Ayvansarayla Eyüb arasında ilk seferini yaparken sisten yolunu şaşırmış ve Defterdar iskelesi civarında sığ ve çamurluk sahaya saplanmıştır. Vapurun kurtarılması güç olmuş, ancak akşama doğru yüzdürülebilmiş tir. tpekli kumaşların kontrolu Hududumuza iltica eden Suriyeliler Mardin (Hususî) Suriyeden iltica edenlerin sayısı dört bini bulmuştur. Kamışlı ve Derzurda karışıklık el'an cievam etmektedir. Buraya sığmanlara Belediyece yardım yapılmaktadır. Gönderdiğim resim iltica edenlerden bir grupu göstermektedir. İpekli kumaşların kontrolu hakkmdaki nizamnamenin hükümlerine uymıyan kumaşlar için verilmiş olan üç aylık mühlet bir ay sonra biteceği için kumaşlarını mühürletmek üzere Ticaret Odasına müracaatler çoğalmıştır. Mühürlenen kumaşlar nizamname hükümlerinin tamamen mer'i olduğu za manlarda dahi satılabilecektir. İpekli kumaş fabrikaları da yeni nizamnameye uygun olarak ilk kumaşları yapmağa başlamışlardır. Bu kumaşlar imdilik hiçbir kontrola tâbi değildir. Fakat, üç aylık müddetin hitamında şehrimizde bir kontrol bürosu kurula caktır. Her yeni yapılan kumaş bu büroda kontrol edilecek ve nizamnameye uygun ise kenan her üç metroda bir mühürlenecektir. Yeni kontrol bürosunun bir lâbora Hâdiseyi etraftan gören halk, katilin tuarı da bulunacaktır. Burada kuma şm çözgü ve afiş adedleri, mukaveme üzerine sandalye atmak suretile yere düti, ipliğin hangi cinsten ve kaç büküm şürerek elinden bıçağı almışlardır. olduğu tetkik edilecektir. Ağır surette yaralanan Salih, cankurtaran otomobile Cerrahpaşa hastanesine Düzeltme kaldırılmışsa da kısa bir müddet içinde 16 eylul târihli nüshamızda Radyo ölmüştür. Fatmanm yaralan hafiftir. müdürlüğü tarafmdan bir anket tertib Tahkikata Müddeiumumî muavinlerin olunduğu hakkında bir fıkra vardı. Bu haberin tevsiki için yaptırdığımız araş den Orhan Köni el koymuştur. İlkmekteb Başmuallimleri, Eminönü Halkevi konferans salonunda, Maarif müdürü Tevfiğin riyasetinde top lanarak, önümüzdeki ders senesinde, mekteblerdeki gıdasız ve fakir çocuk larla ana ve babaları çalışan çocuklarm iaşe ve barındırılmaları etrafında ko nusmuşlardır. Bu toplantıda, sabahlan erkenden fabrika, atölye ve sair yerlere çalışmağa giden ana ve babalarm mektebe gitmek üzere beraber sokağa çıkardıklan çocuklarm mekteb saatine kadar, ak şamları da iş evlerinin paydos zaman larına kadar barındırılmaları için işçi smıfının en fazla kesif bulunduğu E minönü, Eyüb, Fatih, Beyazıd, Kasımpaşa, Üsküdar, Karagümrük, Aksaray ve Samatya mıntakalarındaki mekteb lerde birer barınma odasımn tesisi, esas Yüz kilometroya yakm bir cephe ü« itibarile kabul edilmiştir. Yalnız bu ozerinde yapılan büyük bir muharebeden dalara tayin edilecek nezaretçi mual • • sonra Çin ordusunun merkezi d« mağlub limler meselesi halledilememiştir. olarak gerilemiştir. Nankin'i şarka karşı Bu semtlerdeki mekteblerde birer o müdafaaya çalışan Çinin en güzidc or' da bu gibi çocuklara tahsis'edilecek ve dulan da, Şanghay'da gerilemiş ve Jarbu odalar sabahleyin erkenden ısıtılacak ve saat 18 e kadar ayni vaziyette ponlar tarafından sıkışlınlmakta bulunbulundurulacaktır. Fakir çocuklar bu muştur. Askerî vaziyeti büsbütün fenala* müddet zarfmda hem derslerine çalıştı şıp ümidsiz bir vaziyet hasıl olmadan evrılacaklar, hem de soğuktan, yağmur vel, Çin hükumeti devletlerin müdahaledan, çamurdan muhafaza edilmiş ola sini temine bütün gayretile çalışıyor. caklardır. Japonya şimal ordusu başkumandanMÜTEFERRtK hğına ordu taliın ve terbiye dairesi şefi General Terauşi'yi ve Şanghay'daki JaGalatadaki inşaat Galatada modern bir tarzda yapıla pon ordusu kumandanhğma da vaktile cak olan Mumhane antreposunun in Formoz adasmı temizliyen General Metşaatı 190 bin liraya bir müteahhide iha sui'yi tayin etmekle Çini geçenlerde Baş» le edilmiştir. Yeni antreponun inşasma vekil Prens Konoe'nin dediği gibi tama* derhal başlanacak ve en kısa bir zaman mile ezmek istediğine şüphe bırakma • zarfmda bitirilecektir. mıştır. Galata yolcu salonuna aid ihale ev Terauşi Mançurînîn zaptmda büyük rakı da hazırlanmaktadır. Bu binanm inşaatı da yakmda bir müteahhide ve âmil olan ve ötedenberi Sovyetlere karşı rilecektir. Yolcu salonu 938 senesinin harb yapılmasmı iltizam eden askerî cereyanm başmda bulunanlardan biridir. ilk altı ayı içinde bitirilecektir. Darüşşafaka mezunlarînın Çin hükumetinin ablukanın kaldmlma smda d>evletlerin yardım ve müdahalede gezintisi bulunmasına ehemmiyet vermesi ordula Darüşşafaka Mezunları cemiyetinin nnın harb malzemesini haricden tedarike tertib ettiği deniz gezintisi bugün ya mecbur bulunmasmdan ileri geliyor. Çin, pılacaktır. Vapur sabahleyin 9 da KöpAkdenizde îngiltere ile Fransanın birlerüden kalkacak ve Boğaziçinde dolasılşerek buradaki gayriresmî ablukayı kaldıktan sonra saat ikide tekrar Köprü dırmağa teşebbüs etmiş olmalan gibi, Uden hareket edecektir. Tenezzühün güzakşarkta dahi îngiltere ile Amerikanın zel olması için çok çalışılmıştır. Japonların gayriresmî ablukasına müdaBir mecmua toplattırıldı hale etmıelerini istemektedir. Fakat Lloyd" Mızah Ansiklopedisi admdaki mec George dahi son makalesinde tayin ettimuanın görülen lüzum üzerine toplattırılmasma Müddeiumumilikçe karar ğı veçhile Japonya, kendi sulannda gayverilmiş ve keyfiyet Emniyet müdür rikabili taarruz bulunduğundan Amerika ile lngilterenin böyle bir müdahalede bulüğüne bildirilmiştir. lunmalan muhtemel değildir. CEMİYETLERDE Şirketlerin Hava Kurumuna yardımı Muharrem Feyzi TOGAY İzmit (Hususî) İzmit istasyonunun biraz ilerisinde, Kâğıd fabrikası istikametinde feci bir tren kazası olmuştur. İstanbuldan gelmekte olan Ankara ekspresi süratle istasyona yaklaşmakta iken, Kâğıd fabrikası amelesinden Şakir isminde bir gene demiryolundan karşı tarafa geçmek istemiş ve teker leklerin altmda kalarak seksen metro 10 bin çift palamut denize kadar sürüklenmiştir. Derhal makine durmuş, hurdahaş bir hale gelen zavalh döküldü amele Memleket hastanesine kaldırıl Son günlerde fazla palamut ve torik çıkması balık fiatlannda bir aksülâmel mıştır. Fakat hayatmdan ümid yoktur. uyandırmaktadu:. Evvelki gün on bin Tahkikat devam etmektedir. çifte yakm palamut denize dökülmüş ve dün az balık tutulmuştur. Fazla balık çıktığmı duyan mütead did balıkçı gemileri limammıza gelmekNüshası 5 knrusrur. tedir. Bu yakınlarda İtalya ve Yuna Tflrkive Haric nistana hararetli satışlar yapılabileceği icin tcin ümid edilmektedir. Yalnız bu sene paSenelik 1400 Kr. 2700 Kr. tırmalarda Radyo müdürlüğünce böyle Katil Yasin, dün Adliyeye getirilerek lamut ve toriğin bol olmasma mukabil Alb aylık . 750 • 1450 > bir teşebbüste bulunulmadığı ve bulu birinci sorgu hâkimliğinde sorgusu yapıl diğer küçük balıklar ve uskumru yokÜç aylık 400 > 800 > nulmıyacağı anlaşılmıştır. dıktan sonra teykif edilmiştir. tur. Bir aylık 150 • Soktur Dolmabahçe Havagazi şirketi hava tehlikesi için dün Hava Kurumuna her gün devamlı bir surette yaptığı yardım taahhüdünün bu seneye aid taksitini Kurumun İstanbul şubesine yatırdığmdan Kurumca sirkete tesekkür edildiği ve Tramvay, Elektrik, Tünel şirketle rile bunlara bağlı müesseselerin de Hava Kurumuna mühim miktarda taah hüdde bulunmak üzere oldukları haber almmıştır. tzmitte feci bir tren kazasî Cumhuriyet Abone şeraiti