CUMHURİYET 2 Eylul 1937 Osmanlı Rasputini Tarihî tefrika : 12 Yazan : M. Turhan Tan ( Şehir ve Memleket Haberleri *) Sanayi Birliğinde dün yapılan içtima Fabrikatorlarımızın dilekleri dinlendi Dün Millî Sanayi Birliğinde istanbul fabrikatorlan, Sanayi Umum Müdürü Reşadın da iştirakile, bir toplantı yap mışlardîT. Top'antıda sanayiin devletle münasebetleri ve devletten istekleri mevzuu bahsedilmiştir. Sanayi Umum Mü dürü de devletin ve halkm sanayicilerden beklediklerini teşrih etmiştir. Toplantı gene evvelâ deri fabrikala nnm dileklerinin dinlenmesile başlan mıştır. Deri fabrikalan teşvıki sanayi kanununun beş beygirden az kuvvetle çalışan fabrikalan muarrele vergisinden müstesna bir vaziyete sokmasından do layı fabrikaların büyümekten ziyade küçülmeğe doğru gittiğıni söylemişjerdır. Çıkolatacılar gerek muamele, gerek istrhlâk vergilerinin ağırlığnıdan şikâyet etmişler ve ham madde tedariki zorluk Iarrndan bahsetmişlerdir. Halat sanayii için daha fazla himaye istendıkten sonra Sanayi Umum Müdü rü Reşad mensucat fabrikatorlarına hi • tabla halkın giyeceği kumaşların pahalı bulunduğuna işaret etmiş, fiatların indi rilmesi lüzumunu göz önüne koymuştur. Yünlü mensucat sanayii erbabı da Almanyadan son zamanlarda alınan kamgarn ipliklerinin yüzde 30 a kadar sun'î yünden yapıhnış olmasından şikâ yet etmişlerdir. içtima dileklerin tesbitile nihayet bulmuştur. Türkkuşu filosu geldi Altı tayyareden mürekkeb filo şehir üzerinde uçuşlar yaptı ve beyannameler attı !%wş a&&ra£&£&*£b^ Siyasî icmal Küçük İtilâfveCenevre illetler Cemiyeti meclisi, bu ayın onunda mutad içtimauıl akdedeceğinden bütün aza devletler burada mevzuu bahsedılecek meselelere karşı vaziyetlerini kararlaştır makla meşgul bulunuyorlar. Siyasî zümrelere dahil devletler dahi kendi arala nnda müzakerede bulunarak müşterek tavır ve hareketlerini tayin etmeğe çalı şıyorlar. Meselâ Cemıbî Amerikadaki Lâtin ırkına mensub yani aslen lspanyol ve Portekiz neslinden olan devletler General Franco'nun müstakil bir muharib devlet olduğunu tanıyarak Milletler Cemiyeti önüne bu esası müdafaa aznule çıkmak için müzakereye başlamışlardır. Bu fikri ilk ortaya atan ve resmen diğer devletlere teklif eden Uruguay Cumhuriyeti olmuştur. Amerıkanm orta ve cenub kıt'alarındaki memleketlerin halkı, esas iübarile îspanyanın hürriyetsizliğine ve zulmüne isyan eden ve ayni ırka mensub bulunan mılletlerdir. Bu itibarla îspanyadaki Valencia hükumetinin tarafıru tutmalan icab eder. Lâkm geçen yirmi sene içinde Cenubî Amerikada komünistler muhtelif memleketlerde dahilî harb ve isyanlara sebeb olduklanndan bugün Amerikada • ki hükumetlerin, Meksika haric olarak hepsi General Franco davasını tutuyor ve mevcud nizam ve intizamm muhafa* zasına taraftar bulunuyor. Milletler Cemiyeti toplanhsı için ha • zırlanmakta olan ve aralarmda müzaker « yapmakta bulunan diğer bir ztimre de < Küçük İtilâftır. Sinaia'da birleşen Yu « goslavya Başvekil ve Hariciye Nazırla» rile Romanya ve Çekoslovakya Hariciye Nazırlan son toplantılanndanberi geçen üç ay içinde, Avrupa ve dünya politika* sında olup biteo işleri görüşmüşler ve Ce» nevrede takib edecekleri hattıhareketi kararlaştırmışlardır. Küçük İtilâf, esas ihl>arile Macarîs • tana karşı bir ittifaktır. Bundan başka her üç devlet Fransa ile müttefiktir. Müşterek menfaat ve gayeleri mahdud olup bunlann haricinde her devlet müstakil bir siyaset takib eder. Bunun için Yu • goslavya, îtalya ile kara hududlan, Ad« riyatik ve Arnavudluk üzerinde kat'î bir anlaşma yapmakta bir mahzur görmemiştir. Gene Romanya Lehistanla askerî htifak yapmakta ve ahiren bunu sağlam • laşhrmakta tereddüd etmemiştir. Lehis « tanla Çekoşlovakya arasındaki zıddiyel ve hu*um«t bu ittifaka mâni olmamıştır. Şimdi de üç devletin Hariciye Nazır» lan Sinaia'da müzakeredeyken Italyanın sivil hava şefi GeneTal Pellegrini, Ro • manya ve Yugoslavya Hava Nazrrlari, Belgradda îtalya ile Yugoslavya üzerinden Romanya ve Karadeniz arasında bir hava yolu tesisi için son müzakerelerde bulunuyorlar. Çekoslovakya Hariciye Naziri, R o • manyaya giderken söylediği nutukta Küçük itilâf azalannın komşulan ve diğer devletlerle ayn ayn anlaşma yapmalari bu zümre için bir kuvvet olduğunu beyan ederek bu zümrenin hususî karakterini göstermiştir. Sinaia toplanrkmda, herşeyden evvel Küçük İtilâfın hikmeti vücudünü teşkil eden Macaristan hakkında görüşülüp ?U karara gelinmiştir: Macaristanın silâhlanması prensip olarak kabul edilmiş, lâkin Macaristanın bu maksadımn tahakkuka için alâkadar devletlerle serbestçe anlaşması ve silâhlanmanın suiistimal edilmi yeceğine zâman ve tenunat göstermesJ şart konulmuştur. Cenevrede müzakere edilecek başlıcâ mesele olan Habeşistan împaratorluğu * nun îtalyaya ilhakı hususunda Ingiltere» nin ve Fransanın tavruhareketlerine uyulması kararlaştınlmıştır. îspanya meselesinde dahi Mussolinî ile General Franco arasında ahiren teatî edilen telgraflar hoş görülmemekle beraber ayni esas kabul edilmiştir. Diğer kararlar umumî prensip ve nazariyelere ta« alluk etmektedir. Cenevrede bu defakl toplanhlarda Küçük Itilâh Romanya Hariciye Nazırı tem«il edecektir. Bu suretle Küçük itilâf zümresi Ce • nevrede müştereken nasıl hareket edile « ceğini kararlaştırmış bulunuyor. Mnharrem Fevzi TOCAY Lânet ol nâbekâra! Saati aşıran ayağmda kırçıl bir adamdır, bıçak yarası vardır sağ Lâkin onu bilhassa kıymetlendıren bu kudret, fena bir tesadüfle felâket oldu, Molla Hüseyin bir köyde evliyalığa yakışmaz bir durumda yakalandı, babalığa namzed kılmak istediği adam tarafından öldüresiye döğüldü, yara ve bere içıode köy dışına sürüldü. Mollanın kerameti köyden köye nasıl hızla yayılmışsa bu kepazeliği de öylece yayıldığından staj devri artık kapanmış, genc üfürükçünün o mmtakalardan uzaklaşması gerekleş mişti. Hüseyin işte bu mecburiyetle Cideye iîoğru yollandı, oradan bir yelkenliye kapağı attı, îstanbula geldi, gerilerde, Karabaş Evliyalıktan istihale ettirilmek suretile Karabaş Domuz diye anıhyordu, \ hatırasma lânet okunuyordu. Fakat o memnundu, altı yedi ay için3e yeni smaatine aid birçok tecrübeler elde etmişti. Artık adımını nasıl ataca ğım, tanılmak için neler yapacağmı, temas edeceği gafillere karşı ne yolda davranacağını, nerede cinden ve nerede perilerden dem vuracağını, hangi hastalann önünde sert ve hangilerinin önünde yumuşak davranacağını biliyordu. Eski toyluktan kurtulmuştu. Renul atarken eli titreıniyor, rakam dökerken yüzii kjzarmryordu. Dualan yerine göre değişen müessir bir ahenkle okuyordu. Bakışlan hâkimaneydi, konuşması âmiraneydi, yürümesi bile dikkat uyandıran bir şekildeydi. Bununla beraber îstanbul, ilk günlerde omı sersemletti. Çünkü orada kimseyi tanımıyordu. Çocuklan alet ederek dolab çevirmek şöyle dursn postunu serecek bir yer bulmakta da güçlük çekiyordu. Tahtakale yakınlarında bir hana inmişti, küçük bir odada pinekliyordu. Fakat abdestsiz yere basmadığı, başmı seccadedcn kaldırmadığı için han hal kının hoşuna gitmekten de geri kalmıyordu. O, sekiz on gün sessiz evliya vaziyetinde kaldı, sonra meslekî faaüyete girişti. Han müfterilerinden birinin kimse görmeden saatini aşırmak fırsatını bul du ve bu Piryol saati ahınn bir kovuğuna soktu. Kendine reklâm yapmak için bu hırsızlığı yaphktan sonra odasına çekilip kopacak yaygarayı beklemeğe koyul muştu. İntizar uzun sürmedi. Han kahvesınde kıyamet koptu, hırsızı bulmak için gürültülü bir hareket başladı. Dava yakın kulluğa kadar aksettirildiğinden lıana birkaç Yeniçeri geldi, müşteriler sorguya çekildi, odalar araştırıldı, şüp heli görünenler döğülerek, söğülerek sıkıştınldı ve hanın altı üstüne getirildi. Saati kaybolan adam başta olmak üzere kimse genc hocadan şüphe etmiyordu. Namaz kılıp tesbih çekmekle meş gul olduğuna inandıklan salih ve mütteki konuğun odasını aramak saygısızlık sayılryordu. Fakat Molla Hüseyin, ilmine ve zühdüne hürmeten yapılan bu istisnaî muameleyi kabul etmedı, sürüp giden gürültülerin sebebini anlamak istcr gibi davranarak aşağı kıip de kaziyyeyi anlayınca ellerini yukan kaldırdı, dua a tangile haykırdı: Lânct ol nâbekâra, lânet ol ha ramkâra. Çaldığı ahçe gözüne, dizine dursun inşallah. Ve karakullukçu neferlere yalvardı: Benim dc üstümü başımı, odamı filân araym. Şu mağdurun içinde kuşku kalmasm. Hancı da. saat sahibi de «haşa ho cam» sözile candan, yürekten bu teklifi reddettiklerinden Molla Hüseyin onlann omuzlannı srvazladı: Öyleyse, dedi, şöyle oturun. A ğalar da otursunlar. Ben bir remil ata yım, iyi saatte olsunlarls görüşeyim, âlimülgayb olan ulu tannnın kemali kereminden memuldür ki şu cürmün faili meydana çıksın, çahnan saat ele geçsin. Remilini attı, cübbesınin eteğini ters leme suretile başına geçırip uzun bir murakabede bulundu, sonra terli yüzünü açığa çıkarıp yorgun bir şive ile haber verdi: Hanın eşiğine bcneksiz üç siyah tavuk kanının dökülmesini istiyorlar. Ben, peki, dedim. Siz de kabul ediyor musunuz? Hancı ile kese sahibi bir ağızdan bağırdılar: Hay hay. O halde aldığım haberi verebili rim: Saati aşıran kırçıl bir adarmlır, sağ ayağmda bıçak yarası vardır, dili biraz peltekrir. Dün buradaydı, bugün yok. Kendisini bir at Gzerinde batıya doğru gider görüyorum. Fakat saati handa koymuştur. Bir dahi ge'.işinde almak için. Kese sahibi, Molla Hüseynin eline yapışıp yalvardı: Hay ağzın derd görmesin. Saatim kande sakhdır şimdi. Onu da söyler misin? Atlar, eşekler, develer var, gözüm farketmiyor. Ahırda olmasın. Dedim ya farketmiyorum. Belki öyledir. Ahır meşalelerle aydınlatılarak uzun araştırmalar yapıldı ve saat bulundu. Artık Molla Hüseyin oda kirasından istisna edilmişti, hanın ışığı ve gözbebeği olmuştu. Yalnız hanın mı ya. Bütün Tahtakale halkı onun elini öpüyordu, her derdin devası kendisinden aranıyordu. ' ^ ' •" Fakat o, basit bir oyuna istinad eden kerametinin çarçabuk iflâs edeceğini bildiğinden ipliği pazara çıkmadan muhitini değiştirmek, dolabmı daha kolay çevirebileceği bir yer bulmak istiyordu. Ayni zamanda üfürükçülükten daha sağlam bir mesleğe intisab etmek ihtiyacım du yuyordu. O sebeble sağa başvurdu, sula başvurdu, sonunda Süleymaniye müderrislerinden Mehmed Çelebiye çömez yazıldı, postunu medreseye yaydı. Artık mem nundu, efendisinin kitablannı taşıyor, çarşıdan aldığı eşyayı eve götürüyor, yemekte peşkirini veriyor ve el suyunu döküyor, bu hizmetlerdeki beceriklilıkle göze girmek yolunu buluyordu. Fakat Tahtakaledeki şöhret onu ta kib ettiğinden, sevdalananlardan bir bal taya sap olmak istiyenlere kadar birçok adam medreseye gelip kendisinden muska aldıklarından Süleymaniye civarında da Nefesi Keskin Molla diye tanılmakta gecikmedi, yavaş yavaş para kazan • mağa başladı. Müderris Mehmed Çelebi, bir yıl kadar onu hususî hizmetinde kullandıktan; emsileden bmaya harta biraz daha ileriye çıkmasmı ve meselâ Şafiye, Kâfiye gibi kitablan üstünkörü olsun devretmesıni temin ettikten sonra büyük bir iyilik diye danişmend yapmışü. Bu paye, naib mülâzimliği demekti ve ileride Mehmed Çelebi kadı olursa Molla Hüseyne de naib, yani kadı muavini olmak hakkını veriyordu. (Arkast var) istanbul Belediyesinden: 1 Daimî Encümenin 10/8/937 tarihli kararile istanbul Belediye sınırı içinde sırtta, omuzda ve başta her nevi eşya ve gıda maddeleri taşınması ve satılmasının yasak velce gazetelerle ilân edilmişti. 2 Bu yasak Eminönü, Fatih, Beyoğlu ve Beşiktaş Belediye şubeleri mıntakalarında 1 birinciteşrin ve şubeleri mıntakalarında 1 ikinciteşrin itibaren tatbik edilecektir. 3 Bu tarihlerden sonra taşıma işleri ve seyyar yahud elde taşınabilecek küçük kablarla yapılacaktır. 4 Elde taşımak suretile satılan her nevi maddelerinin bunlarm nevi ve mahiyetlerine içinde bulundumlması lâzımdır. 5 Yukarıdaki hükümlerin tatbikına pek az zaman kaldı ğından alâkadarlarca bilinmek ve icab eden vasıtalar şimdiden hazırlanmak üzere keyfiyet tekrar ilân olunur. «B» «5798» eşya uygun ve gıda kablar satıcılık mazbut ve muntazam el arabalarile veya motörlü vasıtalarla ve diğer Belediye itibaren tarihlerinden edildiği ev Fılo Ye^ilköy istasyonunda karşılanıyor Havacılık haftası münasebetile memleket dahilinde bir seyahate çıkan yüzbaşı Zekinin kumandasmdaki 6 tayyareden mürekkeb Türkkuşu filosu dün sabah saat altı buçukta Ankaradan hareketle Eskişehre uğramış, orada bazı gösteriş uçuşları yaptıktan sonra tstanbula gelmiştir. Dün öğleden sonra şe hir üstünde uçuşlar yapılmı§ ve beyannameler atılmıştır. Filo bugün saat 3 te şehir üzerinde yeniden uçuşlar yapacaktır. Filoyu iki pilot haric olmak üzere Türkkuşunun yetiştirmiş olduğu talebeler idare et mektedir. Bunlar meyanmda tstanbul ilkmek teb muallimlerinden Bayan Naciye Torosla Yıldız da vardır. Filo yüzbaşı Zeki, tayyareci Vecihi, pilot Tevfik, Muammer, Hilmi, Said, ADLİYEDE Naciye Toros, Yıldız, Abdullah Kara Yeniköy Nahiye müdürünün caova, Nevruz ve makinist Ferid, Ad nan, İzzeddinden mürekkebdir. muhakemesi Cuma sabahı Türkkuşu filosu îstanDün asliye birinci cezada Yeniköy buldan ayrılarak Bursaya gidecek, oraNahiye müdürünün muhakemesine deda da gösteriş uçuşları yaptıktan sonra vam edilmiştir. Türkkuşu filosu İstanbul üzerinde îzmire hareket edecektir. Dünkü celsede makamı iddia, işlenen suçun, delıl, yerinde yapılan keşif ve âmme şahidlerinin ifadelerile sabit olduğunu iddia ederek maznunun Türk ceza kanununun 213 üncü maddesi üzerinden tecziyesini istemiştir. Müdafaa avukatı, bir saatten fazla devam eden bir müdafaadan sonra, ortada bir suç olmadığım ve yapılan cürDün sabah Tepebaşanda fecî bir kaSokak isimlerinin değiştirilmesi üze • mü meşhudun kanaat verici h\c mahiyette bulunmadığım söyliyerek mü za olmuş, bir çöpcü kamyondan düşerek rinde tetkikat yapmakta olan komisyon ekkilinin beraetini istemiştir. Muhake ölmüştür. Yaptığımız tahkîkata gÖTe işini bitirmiştir. Millî telâkkilere uymryan vak'a şöyle olmuştur: ecnebi ve gayrimunis bütün sokak isimleri me başka bir güne talik edilmiştir. İstanbul Belediyesi Temizlik îşleri kaldırılmakta, bunlann yerlerine tarihî Arsa sahtekârlığının mabadi Birkaç gün evvel Taksimde bir arsa müdürlüğüne aid ve şoför Mustafanın kıymeti haiz isimler konmaktadır. Yeni meselesi üzerinde yapılan sahtekârlığa idaresindeki 189 numaralı çöp kamyo isimlerin listesi Şehir meclisinin teşritıiev • aid bir haber vermiş ve bu sahtekârlı nu, dün sabah saat 9,40 rad<lelerinde vel içtimaın<la mevzuubahsedilecek; mecğın failleri olarak Corciyo ve Olempiya Tepebaşında Gardeabar önündeki viraj hsin tasvibine iktiran ettikten sonra yeni isminde iki kişinin tevkifini bildirmiş dan Taksim cihetine doğru giderken bir levhalar konacaktır. tilc denbire çöp sandığı içinde oturmakta o DENtZ ISLERİ Bu defa da üçüncü bir kahraman o lan Malatyalı Alı muvazenesini kaybetlan kumusyoncu Sotiri de dün Galata miş ve beyin üstü sokağa düşmüştür. Şirketin yeni vapuru da Ayanikolâ kilisesi civannda yakalaŞoför hiçbir şeydea haberi olmadığınŞirketüıayriyenin Hasköydeki fabri narak dördüncü sorgu hâkimliğine gedan yoluna devam etmiş, fakat noktada kasında yapılmakta olan ve geçenlerde tirilmiş ve geç vakit sorgusu yapılarak nöbet bekliyen polis memuru hâdiseyi merasimle denize indirilen 75 numaralı tevkif edilmiştir. SEHİR tSLERl gördüğünden derhal düdük çalarak oto vapurun noksanlan ikmal edilmekte mobili durdutmuştur. dir. Vapurun kaptan köşkü, bacası ta Sırt hamallıçı tamamen Yaralmın yamna giden polisler zaval kılmıştır. Üst güverte de bitmek üze lının kafatası parçalanmış ve can çekiş • redir. Şimdi vapurun tefrişat işine başkalktı lanmıştır. Sırt hamallığı bütiin kazalarda ya mekte olduğunu gönnüş, cankurtaran 75 numaralı vapur bu aym sonunda sak edilmiş ve fakat bu arada Eminönü, servisine telefon etmiflerdir. seferlere başlıyacaktır. Beyoğlu, Fatih gibi bazı kazalarda bir Cankurtaran otomobili gelinciye kadar kısım mmtakalar muvakkat bir zaman yaralı da son nefesini vermiş olduğundan Limanda bir kaza için geri bırakılmıştır. Dünden itibaren doktor hiçbir şey yapamamıştır. Dün limanda hafif atlatılan bir kaza bu mmtakalarda da sırt bamallıŞı kalBir arkadaşımıza ayni kamyonda bu olmuştur. Hanönü iskelesine mensub dınldığından sehrin her tarafında emrin tatbikına başlanmıştır. Bu ay niha lunan diğer amele Ahmed ve Ali kazayı 4858 numaralı Yüksel adındaki sandala, Liman şirketinin 4 numaralı motö yetinde de seyyar satıcılığın kaldınl şöyle anlatmışlardır: « Biz hergün üç amele kamyona rüne bağlı olan mavna çarpmış, yelkeni ması için tedbirler almmaktadır. açık olarak ilerlemekte olan sandal bu MÜTEFERRİK biner ve işe çıkanz. Bu sabah da işe çık çarpışma neticesinde kapaklanmıştır. mıştık. Biz oturuyorduk. Malatyalı Ali Tarih Icongresine üç ttalyan ayakta hiçbir yeri tutmadan duruyordu. Sandalcı bu sırada denize yuvarlanmış ve derin suda boŞulmak üzere iken Del a m köşeyi dönerken birdenbire sallandı profesör iştirak ediyor niz Ticaret müdürlüğünün İnci motörü 23 eylulde toplanacak olan Tarih kon ve yere düştü...» tarafından kurtarılmıştır. gresine bu sene İtalvan profesörlerin KÜLTÜR tŞLERl tki transatlantik geliyor den üç kişi iştirak edecektir. Profesör lerden birisi Roma Üniversitesi profe îlk tedrisat müfettişlerinin Yarın, limanımıza iki büyük transatsörlerinden olup kongreye vermek üzelantik gelecektir. Bunlardan biri İngi yeni mıntakaları re «Türk tarihinin menşeleri hakkında liz bandıralı Orgades, diğeri İtalyan Venedik kütübhanesinde mevcud ve Maarif müdürlüğü, ilk tedrisat mü bandıralı Neptunya vapurudur. İngiliz saik ve eserler» hakkında bir tez hazır fettişlerinin mıntakalarını değiştirmevapuru 450 İngiliz, İtalyan vapuru da lamıştır. Ikinci profesör de Julio Ja ğe karar vermiştir. Yeni teftiş mmta ekserisi îtalyan olmak üzere muhtelif kobi isminde bir arkeoloğdur. Bu zat kalannı gösterir bir cetvel hazırlan milletlere mensub 400 seyyah getire da Etrüsklerle Türkler arasındaki mü mıştır. Yeni mmtakalar iki güne kadar cektir. nasebetler hakkında bir tez hazırlamış alâkadar müfettişlere tebliğ edilecek Seyvahîar, şehrimizde bir gün kalatır. Üçüncü profesör, Üniversiteler tir. caklardır. arası Enstitüsü profesörlerinden Bar Mekteblere kayıd başladı talini'dir. Üniversitenin bütün fakültelerile diKuraltay pnllart ğer yüksek mektebler, dünden itibaren Eylulde toplanacak olan ikinci Tarih açılarak talebe kayıd ve kabulüne başKurultayı için, iki nevi posta pulu çı lamışlardır. karılmaktadır. Mezunen Romanyada bulunan İran Bunlardan biri mektublara, diğeri de Meccanî talebe imtihanlari devleti Şehinşahisi İstanbul General kartlara aid olacaktır. Muhtelif vilâyetlerdeki lise ve orta konsolosu Bay Ferruh Braghon ağustoKurultay namma aynî zamanda 150 mekteblere leylî ve meccanî olarak ah sun 30 uncu günü Sovata şehrinde irtimadalya ve Kurultayın muhtelif yerlere nacak talebenin müsabaka imtihanlan hal etmiştir. Bay Ferruh kordiploma asacağı Atatürkün bazı vecizelerini ih na bugün İstanbul Erkek lisesinde baş tikte ve şehrimiz mehafilinde kendisini tiva eden levhalar ha7irlanmaktadır. lanacaktır. sevdirmiş iyi bir zattı. Allahtan rahmet diler, dost ve kardeş İrana, kederli aiAdres kitabı basıldi Muallimlerin müsabaka lesine ve konsolosluk erkânına beyani Türkofisin uzun müddettenberi Ha imtihanı taziyet ederiz. zırladığı Adres kitabının tab'ı nihayet Ortamekteb muallim muavinliği için İran İstanbul General konsolosluğubulmuştur. Ofis, içinde bütün ihracat müracaat etmiş olan 176 ilkmekteb mu nun vekili Bay Ali Ghods, eylulün üfirmalarımızın ismi ve sarih adreslerile hangi nevi emtia üzerinde iş yapükla alliminin müsabaka imtihanlarına dün çüncü gününe musadif cuma günü sannı gösteren bu kitabı her tarafa dağı Üniversite Edebiyat Fakültesinde baş at 10 dan 12 ye kadar İran kolonisinin lanmıştır. taziyetlerini kabul edecektir. tacaktır. Dün sabahki facia Yeni sokak isimleri Liste Şehir Meclisine yakında verilecek Bir amele çöp kamyonundan düşerek öldü İran General Konsolosu vefat etti Maliye Vekili bugün geliyor Bir müddettenberi tedavi maksadile Avrupada bulunmakta olan Maliye Vekili Fuad Ağrah bu sabah Semplon ekspresile şehrimize gelecektir. Maliye Vekili birkaç gün şehrimizde kaldıktan sonra Ankaraya gidecektir. Cum huri yet Niishası 5 kurustur. '* ' Abone şeraiti { Senelik Altı arlık Üc avlık Biıaylık Türbive İCİD 1400 Kr. 750 • 400 • 150 » icin 2700 Kr. 1450 » 800 > Harie Soktor