CUMHURÎYET 26 Tenunuz 1937 DEMOKRASİ VE (dürk inkılâbı haki Belediye Reisinin Arabacı Ahmed beraet etti kî bir mucizedir)) mühim bir tamimi ADEMi MÜDAHALE Amerikalı bir terbiye Gıda maddeleri ve sular Fakat karakolda dayak \ • " Siyasî formüller, tarihî hadiselerin neticelerinden müteessir oluyorlar Yazan: Sabık Ispanya Reisicumhuru: Eski ve yeni atidelere görc { Şehir ve Memleket Haberleri j Siyasî icmal Filistin meselesi İngiliz Parlamentosunda mumî Harbde bütün dünya Yahudilerine Filistinde millî Yahudi yurdu vadeden Ingiltere on yedi senedenberi bu iki vadi yerine getiremediğinden nihayet memleketi iki müstakil devlete ayırmak ve bütün hırisriyanlık âleminin nazannda kutsiyeti bulunan Kudüsle Beytüllâhm'ı ve bunlann ve Filistinin cenub kısmının iskelesi olan Yafayı daimî manda şeklinde kendi elinde bulundurmak ve Musul petrollannı Akdenize getiren boru hattının müntehası ve ayni zamanda şimalî Filistinin ve arkasındaki arazinin mahreci bulunan Hayfayı ve Taberiye gölü civarındaki Nasırayı ve sevkulceyş cihetinden büyük değeri bulunan Kızıldeniz sahilindeki Akabeyi hususî idarelere tâbi tutmak suretile işin içinden çıkmağa karar vermişti. Bu kararını da Lordlar Kamarası azasından Lord Peel'in riyaset ettiği tahkik komisyonunun Filistinde yaptığı tetkikat esnasında bulduğu neticelerin beyaz kitab şeklinde neşredilen raporu esas tutmuştu. Fakat meselenin halli için yalnız Ingiltere kabinesinin karar vermesi kâfi değildi. Ayni zamanda îngiliz împaratorluğunun da parlamentosu sayılan Londradaki meb'usan ve âyan meclisleri bulunan Avam ve Lordlar Kamaralarının kabul ve tasvibi ve Milletler Cemiyeti mandalar işine bakan daimî komisyonun da bir karara gelmesi ve nihayet Milletler Cemiyeti meclislerinin bu kararları kabul eylemesi icab ediyordu. mütehassısı memleketimizde tetkikat yapıyor kontrol edilecek Alcala Zamora Avrupadaki muhtelif terbiye usullerini tetkik etmek üzere seyahate çıkan ve Kaliforniyadaki yedi terbiye müessesesinin başmda bulunan Mis Vera Fibs ile doktor Fredrik W . Roman şehrimize gelmişlerdir. Burada da tetkikat yapacaklardır. Mis Fibs intıbaını şöyle anlatmaktadır: « Yedi sene evvel de Istanbula gelmiştim. Büyük Şefinizin idaresi altında tahakkuk ettirdiğiniz terakki eserlerinin hayranıyım. Yeni rejim altında husule gelmiş olan değişiklikler benim için hakikî bir mucizedir. Maalesef Türk inkılâbı, yapılan ıslahat ve elde edilen terakkilerle Türk manta • litesi; karakteri, hususî ve içtimaî hayatı hakkında yazılmış eserler yoktur. Bütün bunlan tetkik etmek maksadile gelmiş bulunuyorum.» ADLlYEDE M. Alcala Zamora Fransız gazetecilerine beyanat verirken Bu iki fikir arasında, demokrasilerin, onlan mutlakiyet idarelerine karşı bir kere daha muhalefete sevkeden ademi müdahale prensipine bağlılıklarını izah edebilecek sıkı ve derin rabıta var mıdır? Demokrasilerin bu muhtelif durumla ruu haklı gösterebilecek hiç olmazsa dört sebebi kolayca bulabiliriz. 1 Milletlerin hâkimiyet ve istiklâl mefhumlan, birbirinden kolayca ayırd edilebilecek iki fikre istinad eder. Bunlardan birincisi, daha ziyade dahilî siyasete taalluk eder, ikincisi beynelmilel hukukun esasını teşkil eder. Fakat bu iki mefhumun ayırd edilebilmesi de pek ince bir iştir. Esasen, hukuk, bir gemi gibi, kapalı bölmelere ayrılmış olmadığı için, bu iki mefhum arasında pek sıkı bir münasebet mevcuddur. Binaenaleyh, istiklâle, müdahalenin ağır darbesini vurmak, bütün demokrasiler için çok kıymetli olan millî hâkimiyet akidesini inkâr ve onu ihlâl etmek olur. 2 Siyasî formüller, hatta en kuvvetli akidelere müstenid görünenler bile, tarihî hadiselerin neticelerinden müteessir olurlar. Müdahale meselesinde de, gerek prensip, gerek realite bakımından ve bilhassa biz îspanyollar için, «İttifakı mukaddes» in o menfur hayali ve unutulmaz hatırası vardır. Bu unutulması imkânsız tarihî damga, müdahaleye, haricî tesirler altında kalan hükumetlere pek fazla yakışır bir mahiyet vermiş, hatta onu ebediyyen bu mahiyete büründürmüştür. 3 Bir demokrasi, millî tecanüsünü, diktatör devletlerden daha fazla ve muhtelif vasıtalarla temin etmek ihtiyacmdadır. Diktatörlük idareleri, bir tek emeli, yahud, milletin, vücudü kaldınlmış emelini temsil ettiklerini zannederler veya öyle görünürler. Hatta, haricî sergüzeş te atıhrken, bu millî tesanüdü takviye etmek maksadile, belki de geçici ve tehlikeli olan sebebler ararlar. Fakat, birbirine zıd fikir cereyanlarile ekseriya tefrikaya düşen bir demokrasi, başkasının ihtilâfile alâkadar olup o ihtilâfa kanşırsa, kendi dahilî tecanüsünü ihlâl etmek tehlikesine maruz kalır. İşine müdahale edilmek istenilen memlekette, galebe hangi tarafta kalırsa kalsın bu böyledir; ve, kendisine müzaherette bulunulmak istenilen tarafın galebesi halinde, tehli kenin artması ihtimali daha büyüktür. ancak ikbsadî liberalizm ve mutlak ferdiyetçilik devrinde silinebilmiştir. Bu hakikat, bize, her samimî ve hakikî demokrasi şeklinin, sosyal bir adalet esası üzerine kurulması icab ettiğini söyler. Halbuki, sınıflardaki müsavatsızlıkta ve ik tısadî işletmedeki nısfetsizlikte, müdaha leler lehine tezahür eden adaletsizlikten daha şayanı muaheze ve daha isyan et ririci birşey olamaz. Memnu ve mecburen müsamaha edilen bir ticaretin temin ettiği kazanc, kapitalizmin kârlarını, skandalli bir şekilde artırmaktadır. Bu nun etrafmda, mutavassıt bir tufeyliliğin çirkin şebekesi kuruluyor ve bu şebeke, büyük bir küstahlıkla ve doymak bilmez bir hırsla, yağmaya ve iflâsa sürükle • nen başka bir demokrasi zaranna semizliyor. Bazı itirazlarla karşılaşacağımı bili yorum ve bunlan tetkik etmek istiyorum. Hakikî bir demokrasi mevcud bulundu ğunu ve onun, müdahaleyi, bir sisfem halinde tatbik ettiğini söyliyecekler bulu nacaktır. Bunlara vereceğim cevabda derim ki, evvelâ, bu, Avrupanm haricindedir; ve, Monroe doktrininin tersine tat bikini kolaylaştıran bazı garib ahval ve şerait neticesinde yapılmaktadır. Orada, Birleşik Amerikanın cenubunda, ekseriya zahirî bir komtitüsyonalizm ve beynelmilel nizamda âşikâr bir müvazenesizlik vardır. Maamafih, orada, A. B. C. (Arjantin, Brezilya, $ili) denilen sistemde olduğu gibi demokratik bir devlet kendini gösterdikçe, normal ve mata o toritenin ilk emaresi, müdahale prensi pinden uzaklaşmaktır. Misal olarak, müdahaleyi, azimkâr bir şekilde derpiş eden müstakil kuvvetler gösterilebilir. Bunlann, demokrasiyi, nev'i şahsına münhasır diğer bir mutlakiyet rejimine gidilmeden önceki iptidaî safha ve faydalı bir âlet telâkki ertikleri, ve demokratikten ziyade ihtilâlci oldukIan şüphesizdir. Esasen, bu kuvvetler, daima büyük ihtilâllerde müdahale tatbik etmek zaruretindedirler; çünkü, açık veya gizli propaganda veya müdafaa harbi halindedirler, yani, bizzat müdahaleyi çok geride bırakan haricî bir vaziyetleri vardır. Bir kadın mahkum oldu Cürmü meşhud mahkemesi dün Fatma isminde 23 yaşında bir kadını mahkum etmiştir. Abanoz sokağında bir evde sermaye olan Fatma, kanun hüâfına olarak kapı önünde dolaştığı için orada nokta bekliyen polis Mustafa, kadma içeri girmesini ihtar etmiştir. Fatma hem bu ihtarı dinlememiş, hem de polise fena sözler söylemiştir. Bundan dolayı kendisinin bir ay hapse konması na, otuz lira ağır para cezası vermesine karar verilmiştir. Adem Baba tevkif ecüldi Birkaç gün evvel Sirkecide Bahrise fid oteli sahibi Reşadı yaralıyan ve yakalanacağı sırada da polis Cevad tarafmdan yaralanarak Cerrahpaşa hastanesine yatırılan Adem Babanın yara ları hafif olduğu için tevkif edilmiş, Tevkifane hastanesine naklolunmuştur. Reşadm yaralan ağırdır ve henüz tedavi altındadır. Bu vak'anın bir alacak meselesi yüzünden çıktığı söylenmekte ise de bize verilen habere göre, Adem Babanın Reşada para vermiş olduğu K doğru değildir. '"" ŞEHIR İŞLERİ Cezalandırılanlar Zabıtai Belediye talimatnamesi hilâfma hareket edenler hakkındaki taki bata şiddetle devam edilmektedir. Son yirmi dört saat zarfmda 132 kişi tram vaydan ve otuz bir kişi vapur dan atladıklarmdan, 15 kişi yere tükürdüklerinden, 7 kişi sokağa çöp attıklarından, 6 kişi sokağa abdest ettiklerin den, 110 kişi de caddeyi işgal, fazla yük taşımak ve saire gibi muhtelif cürüm lerden dolayı cezalandırılmışlardır. Pencereden sokağa düşmüş Aksarayda Muradpaşada oturan Nurinin bir buçuk yaşındaki kızı Semiha dün enin penceresinden sokağa düşerek ağır surette yaralanmış, Gureba hasta nesine kaldırılarak tedavi altına alın mıştır. Sopa ile yaralamîşlar Silivride Çanta köyünde oturan Nuri isminde birisi başmdan ağır surette yaralandığı için dün sabah Sen Jorj has tanesine getirilerek yatırılmıştır. Bu adamın köyde Kâhya Hasan tarafından sopa ile yaraladığı haber verilmektedir. Tahkikat devam etmektedir. Bir de, iş erbabının, menfaat sahible Bir amelenin şikâyeti rinin itirazlannı, yani hilekârca itirazların Mahmud Beşer isminde bir adam dün tetkiki vardır ki, onlar da, böyle lâkırdı matbaamıza gelerek Kartal Çimento 4 Bilhassa bu devirde kabili inkâr arasında gözden geçirilemiyecek kadar fabrikasındaki işinden çıkarılmış olduolmıyan bir hakikat vardır ve bu o kadar mufassaldır. ğunu söylemiş, hiçbir kabthati olma münakaşa kabul etmez bir hakikattir ki, ALCALA ZAMORA dığı halde vazifesine nihayet verilme sinden şikâyet etmiştir. Alâkadar makamlann nazarı dikkatini celbederiz, tstanbul Valisi ve Belediye reisi ye nilecek ve içilecek maddelerin teftiş ve murakabesi hakkında kaymakamlıklara şu tamimi göndermiştir: Bu sene sıcakların daha erken ve şiddetle başlamasına ilâveten bol meyva yenilip fazla meşrubat kullamlması mide ve barsak hastalıklarımn vuku ve zuhurunu kolaylaştırıp ziyadeleştirmesine sebeb olacağı gibi gıda maddelerinin umumiyetle temiz ve sıhhate mu vafık olmayışı daha ciddî ve vahim hastalıkların da husulüne sebeb olacağından umumî hıfzıssıhha ve Belediye kanunile Belediye zabıta talimatnamesinin hükümleri dahilinde bilumum gıda maddelerinin ihzar, imal, istihsal. sevk, muhafaza ve satış tarzlarınm te miz ve sıhhate muvafık ve yiyen ve içenlerin hayatını az çok tehlikeye koymıyacak bir suret ve şekilde olmasını temin için teftiş ve murakabe vazifesile muvazzaf memurların bilhassa: 1 Gıda maddesi satan her esnafla hamal, kayıkçı ve mavnacı gibi eşhasın mutlaka tifo aşısı ile aşılanmış olması nın temin ve kontrolu. 2 Gıda maddesi yapılan veya bu lunan yerlerin ayni zamanda ikamet ve saire beytî ihtiyaclar için kullanılmaması. 3 Bu gibi yerlerin ayak yollanndan televvüs etmemelerinin temini. 4 Hususî evlerde umuma mahsus gıda maddeleri ihzar ve muhafazasının ve umuma satılmasının men'i. 5 Seyyar gıda maddesi satan es nafm toplu olarak oturdukları han ve saire mahallerin sistematik ve daimî surette teftişile buralarda gıda maddeleri ihzar ve muhafazasının men'L 6 Çürümü, kokmuş, kurtlanmış, bozulmuş yenecek ve içilecek şeylerin satılmasma şiddetle mümanaat edilmesi. 7 Dükkânlarda ve pazarlarda sebze ve meyvalann yerlere toz ve toprak ve çamur üzerine konulup bırakılmaması. 8 Gıda maddelerinin mülevves deniz suyu ile yıkanıp muamele edilme sinin men'L 9 Gıda maddeleri kaplannm mü levves deniz suyu ile yıkanıp temizlen mesinin men'ile hal ve sair yerlede bu gibi kablar için şehir merkezi suyu kullanılmasmın temini. 10 Seyyar sucuların ve şerbetçile rin ve ayrancılarm ve dondurmacılarm sattıklan ve şerbetlerini ve ayranlarını hazırladıkları suların ve bardaklannı yıkamak için kullandıkları suların te miz olmasmın kontrol ve temini. 11 Su imlâhanelerinde, talimatnamesi dahilinde nezafet ve taharete son derece dikkat edilerek su doldurulmasının daimî surette kontrol ve temini. 12 Su imlâhanelerinden maada yerlerde, damacanların toptan satıldığı mahallerde damacana ve şişelerden ve sair kablardan kurşunları açılarak az veya çok miktarda ve kabın içinde bakiye su kalacak tarzda perakende su satışına müsaade edilmemesi. 13 Ufak ve büyük şişelerde, dama canalarda satılan memba sulan kablarının kapsül ve etiket ve kurşunlarımn daimî surette kontrolu. 14 Dubalarla su nakledilen memba suyu depolarının ve dubalarının sık sık teftişi ve sulardan kimyevî ve bakteriyolojik tahlil için nümune alınması. 15 Hamidiye suyu çeşmelerinden su alan sakaların tenekelerinin temiz olmasma ve bunlarm muttarit bir su rette tathir edilmelerine dikkat ve itina edilmesi, mülevves ve kirli semerler üzerinde ve çirkin bir şekilde su nakli yatına müsaade edilmemesi. 16 Kahve gibi herkesin oturup, kalktığı, yeyip içtiği, istirahat ettiği yediği iddiası tahkik ediliyor Tezel Biçki Yurdunun imtihanları bitti Develide yakalanan at hırsızları Afyon lisesi genişletiliyor Afyon Karahisar (Hususî) Talebe mevcuduna göre dar gelen lise binasma Dumlupınar mektebi de verilmiş ve buraya kırk bin lira sarfile yeni paviyonlar inşasma başlanmıştır. Makalle Sultanı Ankaraya gidecek îki gündenberi şehrimizde bulunan Makalle Sultanı Salih ibni Galib dün Boğaziçinde bir gezintî yapmıştır. Anasıl Hindli olup Arabistanda hükumdar bulunan Sultan Salih bir iki güne kadar Ankaraya gidecek ve oradan Toros ekspresile Suriye yolile memleketine hareket edecektir. Develi (Hususî) Bundan bir müddet evvel Köseler köyünden yirmi iki atı çalıp kaçan Çıngeneler kazamız jandarma kuvvetlerinin sıkı takıblerinden kurtulmak için hududu aşarak Suriyeye kaçmışlardı. Ora mahalll jandarmasile t«mas edıp hayvanlarla hırsızları ele ge çiren jandarmamız bunları Develiye getirmiş ve Çingeneler hakkında takıbata geçilmiştir. Gonderdiğim resim, at hırsızı Çingeneleri kendilerini yakalı yan jandarmalarımızın nezareti altında gostermektedir. Trakya manevralarına gelecek erkânıharbiye reisleri 16 ağustosta büyük Trakya manevralarını takıb etmek üzere gelecek olan muhtelif devletlerin erkânıharbiye reisleri ve ataşemiliterlerinden mürekkeb 90 kişilik heyet Geliboluya Izmir vapurile giderek oradan karaya çıkacaktır. Bursa (Hususî) Birkaç seneden beri Mevhibe Tarmanın idaresinde memlekete ev kadını yetiştiren Tezel Biçki Yurdu talebesi bu sene imtihan larını Necatibey Kız Enstitüsünde ver mişlerdir. Maarif müdürü Fâkir Erdem le iki ilk tedrisat müfettişi ve enstitü muallimlerinin huzurunda yapılan imtihanlarda 25 talebe diploma almıya hak kazanmıştır. Bundan başka Filistin Arablannın ve bütün Arab dünyasının ve Filistindeki Yahudilerin ve bütün dünya Yahudilerinin ve bahusus Filistinde Yahudi yurdu tesisine çoktanberi çalışan siyonist teşki lâtının ve Amerika Müttehid hükumetlerinin ve bütün Amerikan efkân umumiyesinin ve çokça Yahudi tebaası bulunan Avrupa devletlerinin fikir ve muvafakat leri alınması Filistin meselesinin devamh ve esaslı ve her tarafı tatmin edecek suretmahallerın sistematik Vfe daimî bir su te halledilmesi için lâzım geliyordu. rette teftişile buralarda izdihama mâni Ingiltere kabinesi ilk iş olarak karanni olunması, hastaların barınmaması ve parlamentoya bildirmişti. Fakat gerek taharet ve nezafete son derece dikkat Lordlar gerek Avam Kamarasmda îngiedilmesi hususlannın temini. liz kabinesinin Filistini parçalamak kara17 Pişirilmeden ve yıkanmadan ol rı şiddetle tenkid edildi. Ingiltere hükuduğu gibi yenen gıda maddelerinin mut metinin Milletler Cemiyetinden aldığı laka kapalı camekân ve kablarda satılmandayı beceremediği ve iflâsım ilân eyması ve teşhiri, bu gibi dükkânlardaki sabit camekânlarla seyyar esnafın mü lediği Filistin işlerinde mütehassıs geçi teharrik camekânlarının her gün yı nen muhalif Lordlar tarafından söylendi. Kararın projesini yapan Lord Peel kanıp, silinip temizlenmesi ve bu hu susa dikkat ve itina edılmesL kabahatin hükumette ve idarede olmayıp 18 Yenecek ve içilecek şeyler ya yekdiğerinin rakibi bulunan Arab ve Yapılan veya satılan mahallerde su küp hudi unsurları arasındaki telifi imkânsız leri veya her zaman kontrolu ve temiz zıddiyette oldgunu söyledi. Lordlar lenmeleri zor veya gayrikabil şekilde meclisindeki hükumetin mümessili Filis m bir takım su depoları bulundurulmasına rinin birkaç idarî parçaya aynlmasile Inmüsaade edilmemesi. » 19 Lokanta, mahallebici, sucu ve gilterenin bu memleketten feragat eyle • mediğini ve îngilterenin kendi idare etmiemsali yerlerdeki bulaşık kabların yı kandığı yerlerin sıhhî kaidelere uygun yeceği Arab ve Yahudi hükumetlerile olmasmın ve burada temiz bir tarzda deniz ve kara ve hava kuvvetleri ve Mubulaşık yıkanmasının temin ve kon sul petrol yolunun ve askerî cihetten mütrolu ve kablann yıkandıktan sonra mm him limanlann ve demiryollann emniyeti takaya göre şehir merkezi (terkos) suyu için askerî muahedeler akdedeceğini söyveya diğer temizliği ispat olunmuş bir lemiştir. su ile tekrar çalkalanıp yıkanmalannm Anglikan kilisesi Filistinin parçalan • usul ittihaz edilmesL masına taraftar olmadığı ve nasıl olsa da 20 Sabah erken ve akşam geç vakit çarşı ve pazarların ve buralarda satılan Arablarla Yahudilerin bir söze gelmelegıda maddelerinin yukanda sayılan ve rini istedi. Avam Kamarasmdaki müna yazılan hususlar gözönüne alınarak cid kaşalar daha şiddetli olmuştur. Filistinin dî ve daimî surette kontrolu için lâzım idaresinden mes'ul Müstemlekât Nazın gelen tertibatın alınması ve bu gibi Arablarm çok gürültü yapmağa haklan yerlerde çalışıp iş görenlerin üst ve olmadığını ve bugün Irak ve Suriyede başlarının, kılık ve kıyafetlerinin te haiz olduklan ve yann Maverai Erdün mizliğine ve başkalarma ikrah veya zarar verecek şekilde olmamasına dikkat ve Filistinin büyük bir kısmında alacaklaedilmesi hususlarile ciddî ve müstemir n istiklâli Umumî Harbde İngiliz ordu* bir surette çalışıp uğpaşmalan için ge sunun verdiği kurbanlara borclu olduklarekenlere öz direktiflerin verilmesini nnı sert bir lisanla söylemiştir. Ayni zadilermL manda Yahudilere de şiddetli ihtarda bulunmuş ve Filistinde millî bir Yahudi yurdunun kurulması için verilen vaid bütün Filistinin bir millî Yahudi yurdu ve devleti manası ifade etmediğini söylemiş* tir. Ingiltere parlamentosundaki münakasalar kabinenin karan lehınde değildir. Muhafazakârlardan bazı maruf simalar bile bu karan tenkid etmişti. Fakat kahir ekseriyeti hükumet taraftan bulunan parlamento şimdilik beyaz kitabın ve hüku met karannm Milletler Cemiyetinin na • zanna arzedilmesi ve kâfi derecede tah * kikat yaptıktan sonra parlamentonun tek* rar bu meseleye bakması yolunda bir tesviye sureti kabul ederek kabineyi zâhirde hezimetten kurtarmış ve ayni za manda Milletler Cemiyetinin üzerine Filis tinin taksimi meselesinin ağır yükünü yüklemiştir. Bu ayın sonunda toplanacak Tezel Bıçkı Yurdu talebesının on ay manda işlerine Milletler Cemiyeti komisda hazırladıkları eşya bir sergi dolduyonu gayet ağır bir mesele karşısmda karacak kadar çoktur. Bu biçki yurdundan geçen sene me lacaktır. Eylulde toplanacak Milletler zun olanlardan bazıları kazalarımızda Cemiyeti meclisleri ise çok büyük bir yurdlar açtıkları gibi bu seneki mezun mes'uliyeti yüklenmeğe mecbur olacak * ların da Maarif müdürlüğünün tensib tır. O zamana kadar bütün Arab ve is edeceği yerlerde hocalık yapmağa sa lâm ve Yahudi ve hıristiyan âlemleri çallâhiyetleri vardır. kanıp duracaktır. Resmimiz imtihanda bulunan ev kızMuharrem Feyzi TOGAY, larile kadınlarını gösteriyor. Dün cürmü meşhud mahkemesine a • rabacı Ahmed isminde biri verilmiştir. Arabacı Ahmed; Feriköyürıde oturan komiser Talâtm evine girmekle suçlu dur. Hâkimin sualine suçlu, jU cevab) vermiş tir: « Ben işimi bitirdikten sonra ora • dan geçiyordum. Komiser Talâtm evinde hizmetçi olan Huriyeye rasgeldim. Huriye sekiz senelik karımdır. Fakat beş aydır dargmız. Barışmak istedim. Bu • rada olmaz, içeri gel, diyerek beni evr aldı. Hanımlar Adaya gitmiş; evde bas.ka kimse yoktu. Içeride otururken ko • miser yanında polislerle beraber gelip beni karakola götürdü.» Dinlenen şahid Cemal de; komiserin komşusu olduğunu; gece bir aralık bahçeye çıktığı vakit içeride sesler işittigini; halbuki evde kimse olmadığını bildiğir.ı ve bunun için hâdiseyi telefonla komiser Talâta bildirdiğini söylemiştir. Netice de; Huriyenin Ahmedle nikâhlı olma • yıp ötedenberi aralannda münasebet bulunduğu ve Ahmedi Huriyenin eve al dığı anlaşılmışbr. Bundan dolayı da mahkemece suçlunun beraetine karar verilmiştir. Yalnız; suçlu Ahmed sözleri arasmda karakola götürüldüğü zaman elleri bağlanarak kendisine dayak abldığmı iddia etmiş ve bu iddia zapta da ge^ miştir. Müddeiumumî Sabri de; iddia sını yaparken «adlî vazifenin ifası sıra sında işlenmiş bir suç ihbar ediliyor. Kanunî muamelenin yapılması için suçlu nun ifadesinin çıkarılarak memuriyeti • mize verilmesini isterim» demiştir. Mahkeme; bu talebi de karar altına almış • tır.