19 Temmuz 1937 Suriye ve Filistin buhranlı günler yaşıyorlar Bütün komşularile ihtilâf halinde bulunan Suriye çok müşkiil bir vaziyete düştü IBaitarafı 1 tnci sahtfedt] sa Emir Abdullahın Kralhğma karşı cepBu iki derde bir üçüncüsünü ilâve e he almağa karar verdikleri muhakkak din: Frankın vaziyeti Suriye piyasasmı tır. altüst etmiştir. Kendisile birkaç gün uzunuzadıya göFakat Suriyenin derdi gene bitmiyor. riiştüğüm Filistin müftisi Kudüse avdet etmeden ve îngilterenin kat'î karan belli Ya Filistin meselesi ne olacak? Geçenlerde Mısır Niyabet Meclisi re olmadan siyasî beyanatta bulunmamağa isi Prens Mehmed Ali ortaya bir fikir yemin ettiğini, fakat Kudüste her şeyi açıkça söyliyeceğini bildirdi, hatta beni atmıştır. Kudüse davet etti. Suriye • Şarkî Erdün ve Filistin A« Gelin, halimizi yakından görün. rab kısmı birleşmelidir. Sizi bütün Filistinde gezdirelim, gözleSuriyeliler, Prens Mehmed Alinin tngilizlerin efkârına tercüman olduğunu rinizle göreceğiniz hakikatler benim söyliyeceklerimden daha beliğ olacaktır» desöyliiyorlar. di. Ancak her tarafa mülâyim gelen bu Emir Abdullaha karşı cephe alanlar teklif karşısında efkârı bir düşüncedir aşu fikre dayanıyorlar. lıyor: Biz, diyorlar. Filistinin Yahudi Bu devletler birliğine kim kral ola Arab diye ikiye bölünmesine asla razı eak> olamayız. Burası bir Arab ülkesidir. Ortada üç namzed var: Yahudiler aramızda ancak bir ekalliyet 1 Şarkî Erdün Emiri Altes Ab olarak yaşıyabilirler. dullah. Emir Abdullah ise tngilizlerin bu tak2 Kral îbnissuudün büyük oğlu ve simlerine çoktan razı olmuş görünüyor. Veliahdi Emir Faysal. Filistin parçalanıyor. Biz Emir Abdul3 Filistin Müftisi Esseyid Hacı laha karşı cephe alırken işte bu parçala Emin Elhüseyni. nışa karşı cephe almış oluyoruz. Birinci namzedi Filistin ve Suriyenin Fakat İngiltere dün akşam bu parça ekseriyeti istiyor. Fakat nedense Ab Ianma kararını resmen ilân etmiştir. durrahman Şehbenderden gayri Suriye Bundan dolayıdır ki bugünkü Suriye liderlerile Filistin Müftisi ve taraftarları gazeteleri koca koca harflerle ju manşetEmir Abdullahın krallığım hoş görmü leri taşıyorlar: yorlar. (Ey Arablar... Korktuğunuz başmıza Eğer Emir Abdullah kral olursa bilâgeldi. Büyük Britanya hükumeti siyonısthare Hicaz ve Yemenle birleşmek mümlerinin arzusunu yerine getirerek Arab kün olamaz, diyorlar, başka sebebler de olan Filistini paramparça ediyor!) sayıyorlar. Şimdi kanaat şudur: îkinci namzedi Suriye liderleri bil*Nablus merkez olmak üzere Filistinin hassa Şekib Aslan ileri sürüyorlar. Ve Arab kısmile Şarkî Erdün birleşecek ve bunu yaparken büyük Arab ittihadına bu hükumete Emir Abdullah kral ola bir adım atılmış olacağını, çünkü bu sacaktır. yede pek yakında Hicazla da birleşile Suriye bu federasyona girmeğe razı ol bileceğini söylüyorlar. Buna karçı da mazsa büyük müşkülâta maruz kalacak Hicazla birleşmek Suriyeyi mahveder. ür. çünkü vaktile Anadolu nasıl vannı yo Çünkü bir yandan teşekkül edecel ğunu oraya feda ettiyse biz de ayni vaYahudi hükumeti Lübnan cumhuriyetile ziyete düşeriz diyenler var. sıkı bir ittifak yapacaktır. Hatta birleşeÜçüncü namzedi Filistindeki partisi cektir, diyenler var. Bu, Suriye için bir le gene Suriye liderleri muvafık bulu tehlikedir. yorlar. Ötetaraftan ise Filistin ve şarkî Erdün J Bunun için halkın içinden çıkmış, se hükumetleri tabiatile Suriyeye karşı hanelerdenberi Arablık için çalışmış, mü sım bir vaziyet alacaklardır. cadele kabiliyetini göstermiş ve herkese Zaten bir sürü dahilî müşkülâta maruz kendini sevdirmiş bir şahsiyetin 15 başın bulunan Suriye hükumeti böylece bir da bulunması daha muvafıktır, diyor düşman çemberile kuşatılınca nasıl nefes lar. alabilecektir? Filistin müftisi on gündür buraday Bir nokta daha kalıyor: Acaba Frandı. Dün alelâcele Kudüse avdet etti. sa, Suriyenin İngiltere nüfuzu altında buÇünkü Kudüs dündenberi kaynıyan bir lunacak olan Filistin$arkî Erdün hükukazan halindedir. metile birleşmesine razı olur mu? Müftinin burada bütün Suriye liderİyi haber alan mehafil, îngilterenin bu Ieri, bilhassa kütlei vataniyenin mütefek hususta Fransanm muvafakatini çoktan kir başı parlamento reisi Fans Hori ile ısbhsal etmiş olduğunu temin ediyorlar. geceli gündüzlü temaslarınm n« netice Eğer bu da doğru ise, Suriye cidden verdigi kat'î surette tafsilâtile malum de çok müşkül bir vaziyet karşısında demekğildir. Ancak Suriye liderlerile, hatta hü tir. kumetile müştereken çalışmağa ve bilhasKANDEMtR fran bizden ipekböceği tohumu alıyor Memleketimize gelen Iranlı mütehassıs intıbalarmî anlatiyor Bursa (Hususî muhabirimizden) Komşu ve dost îran hükumeti ta rafından ipekböcekçiliği üzerinde tetkıkat yapmak ve bizden ipekböceğı satın almak üzere memleketimize gön derilen îran Ziraat Bankası müfettiş erinden ve İpekçi Murtaza Khonari ik İnhisan azasından Murtaza Khonari birkaç gün şehrimizde kalmış, tohum cularla ve ipekçılerle temaslar yaparak tetkıkatını bitirmiştir. Ayni zamanda bir ziraatçi olan Murtaza Khonariden bu temaslarınm ve tetkikatının neticesine dair aldığı intibalan öğrenmek istedim. Murtaza Khonari evvelâ böcekçiliğimizle ipekçıliğimiz üzerndeki mütaleasını söyledi. € İpekçiliğiniz ve böcekçiliğiniz muntazam ve sistematik bir çalışma neticesi olarak çok büyük bir inkişafa mazhar olmuştur. Memleketinizden külliyetli miktarda ipekböceği tohumu alacağız. fYaptığım tetkikler, tohumları nızdan çok iyi randıman alındığını gösteriyor. Bu itibarla ümid ederim ki, »elecek sene, buradan aldığımız tohumların verdiği hasılât Iramn yüzünü güldürecek ve mübayaat gelecek sene daha geniş. mikyasta inkişaf edecektir. Fransadan geçen sene 40,000 kutu bö cek tohumu almıştık. Kuvvetle zanne derim ki, gelecek sene İranın bütün ipekböceği ihtiyacı memleketinizren temin olunacaktır. Bahusus yeni yapılan muahede bu ümidimiz üzerinde yepyeni bir çığır açmış bulunmaktadır. Murtaza Khonariye; Fabrikalarımızı nasıl buldunuz? dedim. Çok güzel, ve hepsi de modern.. cevabmı verdi. Yeni açılmış olan Türkiye Îran transit yolundan seyahat etmiş bulunan Murtaza Khonari, bu yolun iktısadî bakımdan çok mükemmel bir yol ve ayni zamanda seyahat için de rahat ve çok emniyetli olduğunu söyledi. Murtaza Khonari: Bu yolun açılması, bilhassa Türkiye tran arasındaki iktısadî münase betlerin inkişafında pek mühim rol oynıyacak ve buna yardım edecektir, dedi. Gördüğü misafirperverlikten çok minnettar ve mütehassıs kaldığını bana açık bir lisanla söyliyen dostumuza Çeikpalasta Ticaret Odamız tarafından bir ziyafet verilmiştir. Bu ziyafette İktısad Vekâleti Başmüfettişi Halukla Ticaret Odası reisimiz ve Oda erkânı, îpekçilik Enstitüsü müdürü, bankalar müdürleri de hazır bulunmuşlardır. Murtaza Khonariyi, şehrimizde kal dığı müddetçe Vekâletin ipekçilik mütehassısı ve Böcekçilik Enstitüsü mü dürü doktor Tahir gezdirmiştir. 4000 senelik bir kitabın ortaya koyduğu hakikat Huriler memleketinde evveline aid, mıhî harflerle yazılı bir Babil kitabını okumağa muvaffak olmuş:ur. Bu çok şayanı dikkat vesika, bir çey•k asırdanberi, Yale Üniversitesinin şark e âsan kolleksiyonu içinde mevcud bulunduğu halde, şimdiye kadar, muhteviyatını okumağa hiç kimse muvaffak olamamıştı. Kırk dört tane balçık levhadan mürekkeb olan bu eser fevkalâde mühim bir hakikati ihtiva etmektedir. O hakikat şudur: Babilliler, meşhur Yunan filozof ve iyazilerinden çok daha evvel riyazî ilimler üzerinde derin tetebbülerde bu lunmuşlar ve birçok riyazî kaideler keş etmişlerdir. Bunlar, bugüne kadar, Yunan kültürünün zaferleri telâkki edili yordu. Bugün meydana çıkan hakikat, Babillilerin, kerrat cedvelile menfi ra amlan daima kullandıklannı; satıh ve hacim ölçüleri için adedlerin murabbaını mikâbını almak için usuller bulduklannı meydana çıkarmıştır. Babillilerin, birinci, ikinci, üçüncii dereceden mudeleleri de bildikleri ve unlan, bugünkü usullere pek yakm riyazî kaidelerle hallettikleri anlaşılmış hr. Profesor Neugebauer'in mıhî hatla nn okunması sayesinde meydana koyduğu bu büyük hakika*, Yunan tarihi mü (hassıslarınm, uzun zamandanberi keş Fedemedikleri bir noktayı da nihayet halletmiştir. Eski Yunanlılann, riyazî ilimlerd« yıldınm süratile terakki etmelerindeki hikmet bir türlü anlaşılamıyordu. Şimdi, bu cihet de halledilmiş ve Yunanlılann, Babillilerden, zengin bir riyazî ilim hamulesine tevarüs ettikleri tesbit olun muştur. Bu hamulenin içinde meşhur "Vthagore nazariyesi de dahildir. Yunanlıların, bu ilimlere tevarüî ettikten sonra hangi yollan takib ettikleri henüz malum değilse de, bu ilk esas üzerinden yürünerek o cihetin de halledilecegi ümid olunmaktadır. Eski Yunanlılar, ilim hazinelerini BabillilerAmerika kadınları işlerinin başında kalabilmek den tevarüs etmişler için ihtiyarhğın kapısına dayanıncıya kadar gene Kopenhag Üniversitesi profesörlerin den O. Neugebauer, milâddan 2000 yıl ve güzel görünmek mecburiyetindedirler Bir Fransız mecmuası Amerikadaki lâtif cinsin güzellikte pek ileri gittiğine dair muhabirinden aldığı şu mektubu neşretmektedir: «Nevyorkta bütün kadınlar gene ve güzeldirler. Bir transatlantikle şöyle irkaç gün için çabuk bir yolculuk apıp dönenlerin h«psi Amerikada edindikleri intıbaları bakınız nasıl anlatiyor ar: « On beş gün içinde bir tek bile çirkine ve yahud olgun bir yaşa geldiğini ele verecek bir kadına rasgelmedim.» Ne deseniz deyiniz, şu Amerikalılar 'aman ve şayanı hayret insanlardır. En kuvvetli insanlarla en ileri gitmiş serserilerin kaynaşmasından vücude gelen bu insanlar çok pratik ve çok nüfuzu nazar sahibi. seriülintikal kimselerdir. Bilhassa :abiatin her türlü tehlikelerile dolu olan ier günkü mücadele hayatı bunlan kuv•etlendirmiştir. Sonra bir de perhizleri var. Kadınlar şüzelliklerini daima muhafaza için yeni iistemler tatbik ederler. Meyva usaresi, taze salata, havuç, va:it vakit birer bisküvi. En az miktarda bir yağ bağlamak korkusundan kurtul mak için de barsaklann yıkanması. Bütün bunlara jimna3tikler, güzelliği muhafaza eden muhtelif kimyevî maddel«r, cilde şeffaflık veren pomadlarla çok san'atkârane yapılmış permanant ve makyraj inzımam edince geceleri ağır kıymetteki kürklerinin içine gömülmüş Ameri kan kadınlan elektrik ziyasınm in'ikâs lan arasmda yeni vaziyetlerinin tabiati enmek ve sinemalarda görülen havayı •aratmak için en mükemmel bir icad olduğu hissini verirler. Nevyorkun bize daima çok güzel, şık, iyi giyinmiş daima gene, faal ve tam sıhhatli kadm göstermesinin başka bir se bebi, meselenin tetkike değer başka bir cephesi daha var. Bir kadın, ihtiyarhğın kapısına iyice dayanıncıya kadar gene ve güzel görünmek mecburiyetindedir. Hatta medarı maişeti olan mevkiini muhafaza edebil mesi için de bu mecburiyet vardır. Amerikada güzellik enstitülerine koşanlarınistediklcri de bundan başka birşey de ğildir. Güzel satıcı, cazibeli oyuncu, şık manken, mütebessim daktilo, şöhreti göklere ;adar yükselmiş fakat yaşı, otuz beşe 'aklaşmış olduğu için güzelliği sönmeğe jaşhyan ve sahneyi terketmek istemiyen «yıldız» kocasından aynlmış fakat apartımanmı, arabasını, sosyetedeki mevkiini muhafaza etmek istiyen dul ve muvaffakiyetlerini çalışmakta arıyanların hepsi bu enstitülere koşmaktadırlar. Erkeğin uykusuzluktan, gürültülerden, yannın bin bir endişesinden, bozuk sıhhatinden yıpranmış sinirlerile güç belâ kendilerini iaşe ıdebildiği şu müşkül devrimizde doğan ;adınlar güzelliklerini muhafaza edebilmek için aldıklan tedbirler sayesinde her türlü gayrete rağmen ilerlemiş yaşlannı göstermeyip daima gene kalmanın büyük lardır. Avrupalı kadm da elbette Amerikalıya güzellik, tazelik ve dılberlik imtiyazını bırakmıyacaktır. Bunlar da erkeği ve kendi mevkilerini muhafaza etmeği öğ eneceklerdir. Bir kadın, hayatm uzviyeti Amerikada tek çirkin kadına rastgelinmezmiş! Günden güne güzelleşen Amerikah kadınlardan bir tip tahrib eden kuvvetlerile mücadeleyi en birinci vazifesi olarak telâkki etmek mecburiyetindedir. Bunun da birinci şartı her vakit kendisine en iyi yakışan kıyafet şeklini bulmasıdır. İntihab edecekleri kı yafetlerin birisi daha ziyade spor için yapılmış olabilir. Diğeri daha ziyade kadm, bir diğeri daha ziyade sarışın bir başkası da daha fazla romantik gö • rünmek için olmalıdır. Bütün bunlar aranılıp bulunmalıdır. Amerikadaki enstitüler size lâzım olan nasihatleri de vermektedirler. Avrupada ise böyle oluyor. Bunun için Pariste Garnin Berare isminde gene ve güzel bir kadın bir «güzellik müşavirliği» tesis etmiştir. Bu gene kadm pek çok çehre şekillerini tetkik etmiş ve bir bakışta bun lardan hangisinin kendisine başvuran kad:na daha uygun ve onu daha gene ve daha cazibeli göstereceğini tayin etmektedir. Bu kadm çehre güzelliği ressamıdır. Her kim isterse yardımına koşar, çehresini iyice tetkik ettikten sonra anlatmağa başlar: « Saçlarınızın rengini değiştinneniz lâzımdır. Ne san, ne de plâtin renk size yakışmıyor. Size bakan insanın dikkati bunların üzerinde kalıyor da narin çehrenizin güzel liğini göremiyor. Onun için size başka bir renk daha iyi gider.» ve ilâh.. Bir sulu boya resmi yapar gibi fırça ile tecrübesini de yapar. Oynıyan ziya gölgeleri altında çalışır. Bir saç biçimi çizer. Bununla berberinize gidersiniz. Sonra size oturmanızı, ayağa kalkmanizı, yürümenizi rica eder. Siz bu hareketleri yaparken o da size en ziyade giden elbisenin nev'ini tayin eder. Sizi daha cazib, daha dilber ve daha taze gösterecek renkleri tesbit eder. Yani Holivudda yeni bir yıldızı ortaya çıkarmak için her ne yapılırsa aşağı yukarı bütün bunlan yapar. İşte böylece Amerikalılann terakkisi Avrupaya da intikal etmiş bulunuyor. Güzel bir satıcının daha fazla iş ya pacağı, şık bir daktilonun işin müsaade ettiği ciddiyet dairesinde daima hususî kâtib olarak kalacağım unutmamalıdır.» Vahşiler arasmda kalan beyazlar «Burada yaşamak medenilerle yaşamaktan daha kolay» diyor Madrid önünde büyük kuvvetler toplanıyor IBaftarafi l tnct sahifedei Bu kuvvetler dün öğleden sonra mevzilerini ısîah etmişlerdır. Asilerin Navalcarnero'da mühim kuvvetler tahşid etmiş oldukları haber verilmek tedir. Madridin cenubunda milisler, Navas de Marques kasabasına karşı bir tazyik icra etmişler ve müteakıben asilerin bir taarruzunu tardetmişlerdir. Cumhuriyetçilerin 5 tayyaresi, dün öğleden sonra Madridin yukarısında asilerin tayyarelerine karşı bir muharebeye girişmiş ve bunlardan 2 tanesini düşürmüşHir. Cumhuriyetçilerin tayyareleri, Madridin şimali garbisinde de diğer 2 asi tayyaresini düşürmüştür. rar vermiştir. Ispanya Müdafaa Nazırının nutku Madrid 18 (A.A.) Müdafaa Nazm M. îndalgolo Prieta, dün akşam radyoda deniz ve kara kuvvetlerine hitaben bir nutuk söylemiştir. Mumaileyh, bu nutkunda demiştir ki: « Cumhuriyetçiler, halihazırda yalnız asi Ispanyollara karşı değil, ayni zamanda bunlara açıkça yardım etmekte olan üç millete karşı mücadele etmekte dirler. Bu üç millet, Portekiz, Almanya ve İtalyadır. Hürriyetimize kavuşmak için açmış olduğumuz harb, istiklâl harbi şeklini almışur. Bu da bizim için bir şereftir. Biz müstakil ve serbest olmak istiyoruz. Hiç kimsenin esiri olmıyacağız.» Nazır, müteakıben her türlü istibdadın ve hepsinden en menfuru olan ecnebi istibdadınm aleyhinde bulunmuştur. Nazır, sözün sonunda cumhuriyet ordusunun mukavemet kabiliyetine hitab etmiş ve şöyle demiştir: « Yekvücud olarak mukavemet e diniz. Bizim için mukavemet etmek, gaIebe çalmağa muadildir. Fakat akan kan ların seyelânına mâni olmak ve iktısa diyatımızm tamamile harab olmasının ö nüne geçmek için istical etmek icab eder. ihtilâlci tayyarelerin faaliyeti Madrid 18 (A.A.) Cuma cu martesi gecesi asilerin tayyareleri, Madridin şimali garbisinde Villafranca del Castillo civarını bombardıman etmiş ve yangm çıkaran bombalar atmıştır. Lansbury'nin sözleri Londra 18 (A.A.) Son zamanIarda M. Hitler ve M. Mussolini ile görüşmüş olan amele fırkası eski lideri M. Lansbury sulha muzaheret meclısleri Londra federasyonunda irad etmiş olduğu bir nutukta bu iki devlet adammın sözlerine itimadı olduğunu beyan etmiştir. Hatib, demiştir ki: « Italyanlarla Almanların komü nizme karşı mücadele etmek için Ispanyaya mühim miktarda asker ve kuvvetli silâhlar göndermekte olduklarını kabu! ederim. Fakat îtalyan ve Alman müdahalesinin nihayet bulacağına ve İspanyol harbinin bir Avrupa harbi intac etmiyeceğine emin ve kani olunuz.» Sovyet gazetelerinde tenkidler Moskova 18 (A.A.) Tas ajansı bildiriyor: Ingiliz plânını mevzuu bahseden îzves tiya gazetesi diyor ki: «İngiltere hükumeti, îspanyol anlaş mazlığınm inkişafı esnasında meydana çıkan bütün tezadları uzlaştırmak gibi çok nankör bir işe kalkışmıştır. Bu plân, uz tspanyada yaralanan Italyanlar laşmaz şeyleri uzlaştırmağı ve hiç olmaz Roma 18 (A.A.) Harb malulleri sa gözüküşte ademi müdahale siyasetinin millî cemiyeti, lspanyada yaralanan Îtal devammı temin etmek üzere meseleye bir yan gönüllülerini aza olarak kabule ka hal sureti bulunduğu zehabmı vermeyi is Son yaptığı uçuşta kaybolan tayyareci Amelia Earhart'ı Pasifik denizmde araştırdığı esnada, tayyareci Lambrecht, ;arib bir keşifte bulunmuştur. Tayyareci Phoenix adalan üzerinde uçtuğu sırada, bunların en küçüğü olan MUSA ATAŞ Hull adasım ziyaret etmek istemiştir. Bu adacık, ötekilerden hayli uzak ve 800 metro dünya rökoru Pasifik denizi ortasında kaybolmuş bir kırıldı vaziyettedir ve bütün deniz yollarına 0 Amerikanın tanınmış atletlerinden Ela kadar uzaktır ki, oradan verilecek bir ri Robinson Nevyork'ta yapılan bir mü işaretin açıktan geçen gemiler tarafın sabakada yanm millik mesafe olan dan görülmesine ihtimal yoktur. 804.62 metroyu 1.49.6 dakikada koş Tayyareci Lambrecht, kaybolan ka mak suretile yeni bir dünya rökoru elde dın tayyarecinin bu adaya sığınmış oletmiştir. ması ihtimalini düşünerek tayyaresile Bu mesafenin resmî rökoru 1.49.8 0 sahile inmiş ve kauçuktan sandalına bilup Amerikah atletlerden Ben Eastman nerek karaya çıkmıştır. tarafından yapılmışh. Fakat, tayyarecinin toprağa ayak basGeçen sene Berlin Olimpiyadma gi masile beraber, etrafını, yarı çıplak, den Amerika atletlerinden Glen Cuning tunç renkli bir sürü vahşi sarmıştır. ham Olimpiyaddan sonra îsveçte yapılan Bunlar, ellerinde matraklar, mızraklar bir müsabakada 800 metro rökorunu olduğu halde tayyarecinin üstüne çul 1.49.7 dakikada koşarak yenilemişti. lanmışlardır. Lambrecht, vahşilerin bu Robinson tarafından yapılan yeni dün hücumu karşısında ne yapacağını şa ya rökoru 4 metro 62 santim fazla oldu şırdığı sırada, bunların içinde beyaz değu halde kırıldığı için büyük bir kıymeti rili iki kişinin de bulunduğunu görmü§ ve onlara ingilizce olarak seslenmiştir haizdir. Tayyarecinin ingilizce konuştuğunu işiten bu beyaz derıliler derhal vahşileri tihdaf eden bir teşebbüstür. Londra ko teskin etmişler ve tayyareci ile konuş mitesindeki mümessiller İngiliz plânını muşlardır. müzakere esası olarak kabule âmade bu Bunlar, Lambrecht'in suallerine ceva lunduklarını bildirmişlerdir. Fakat bu, ben, kazazede olduklarını, gemilerinin hiçbir zaman, bu mümessillerin bu tezlerPhoeviç adaları açıklannda battığını le tamamile mutabakat halinde bulun soylemişler, fakat geminin izini ve ken> dukları demek değildir. di milletlerini gizlemişlerdir. Tayyare • Asileri muharib olarak tanımak, esasen cinin, bu adadan kurtulmak isteyip is • asiler lehine İspanya dahilî işlerine açık temedıkleri sualine de şu cevabı ver • bir müdahale demekn'r. İngiliz plânı, mişlerdir: Londra komitesine, iki faşist hükumetin « Hayır. Bizim rahatımız iyi. Biz talebleri üzerine asileri filen tanımak cö kendi halimize bırakın. Vahşilerle yaşa merdliğinde bulunacak bir beynelmilel di mak medenilerle yaşamaktan daha ko van mahiyeti vermek ister gibidir. Hiç lay.» kimse, Londra komitesine bu gibi tam salâhiyet vermiş değildir ve bu komite, buSokakta nara atıyormuş nun için teşkil olunmamıştır. Beyoğlunda Telgraf sokağında 22 nu Yabancı kıt'aların İspanyadan derha marada oturan Yuhan kızı Jorjet sar geri çektirilmesi lâzım geldiği muhakkak hoşluk saikasile Beyoğlu caddesind tır. Fakat bu talebe îngiliz plânında veri nara atarak mürur ve uburu menedecel1 len şekil ile, Italya ve Almanyanın vaki' derecede halkın toplanmasına sebeb ol sçeçirmek ve müdahaleye devam etmek si duğundan yakalanarak hakkında taki yasetini idameleri kolaylaştmlmaktadır.» bata başlanmıştır. Mısırlı bir fakirin marifetleri Hacı Ali admdaki bir Mısırlı Londrada büyük bir rağbet kazanmıştır. Hacı Ali ağzından benzin ve su çıkarmak gibi hünerler göstererek İngiliz âlim ve doktorlannı hayrette bırakmaktadır. Hacı Ali evvelâ yüz bardak su içmekte, ondan sonra da bir litre benzin içmekted'r. Benzin ile suyu bir müddet midesinde saklıyan Hacı Ali resimde görüldüğü veçhile evvelâ içtiği benzini üfürerek bir masa üzerinde yer leştirilpn muka\rvaları yakmaktadır. Bir litre benzin bittikten sonra, Mısırlı Hacı Ali bu sefer midesindeki yüz bardak su ile biraz evvel tutuşturduğu mukavvaları söndürmektedir.