22 Nisan 1937 CUMHURİYET SON TELEFON HABERLER... TELGRAF v« TELSiZLE Hfidiseler arasında Hâmid gününden sonra lümünden sonra Abdülhak Hâmidi anlamıya doğru güzel bir akın başladı. Gazetelerimizin çoğu onu halka tanıtmayı, eserlerinin tefsir edilmesini ve Üniversitede onun adına bir kürsü kurulmasını teklif ettiler. Dün gece, Halkevlerimiz de içine tebcil maksadı karışan müşterek bir hareketle onun şiirlerinin her göz için görmek nasib olmıyan bir irtifadaki nurunu kalabalıkların bakışları hizasına indiren kandiller halinde yukarıdan aşağı sarkıttılar. Temenni edilecek şey başhyan hareketin burada bitmemesidir; gene temenni edilecek şey, Hâmid için başhyan hareketin Türk edebiyat tarihi makberesinde yatan öteki san'atkârlara doğru da uzanmasıdır. Yalnız tebcil değil, tahlil ve izah. Artık, temenni ile beraber ümid edelim ki bizden ayrılmış bir san'atkârdan bahsolunurken yaptığımız iş, edebiyat mezarhğındaki taşlann ibarelerini, methiyelerini, isimlerini ve tarihlerini okumaktan ibaret kalmasm; gidenlere karşı mersiye ve aşır okumaktan fazla vazifelerimiz olduğunu hatırlıyalım. Büyük bir edeb merhale açtığmda hiç kimsenin şüphesi olmıyan Hâmid, ölümünden sonra, kendisinden evvel toprağa kanşanların unutulmasma meydan vermiyen bir tenkid ve tahlil devresi açmıya da muvaffak olursa, bu yerin altmdaki hizmeti üstündekinden aşağı kalmıyacaktır. Dost Yugoslavyadan Ihtilâlciler hiçbir tavassut kabul etmiyorlar General Franco ordusunda harbeden Almanların isyan ettilkeri bildiriliyor Valencia 21 (A.A.) Dün Teruel cephesinde saat 10 da Teruel'in şimali garbisinde ve 18 kilometro mesafede kâın Ccladas kasabasmın zaptı ile neticelenen bir taarruz icra edilmiştir. Cumhuriyetçilerin topçu kuvvetlerinin bir mania ateşile himaye edilen kuvvetleri öğleden biraz sonra Celadas'ı tamamen işgal etmişler ve kasabanın önündc hatlar vücude getirerek, Teruel'den Calata gub'a giden yola ve Teruel Saragosse demiryoluna hâkim bir vaziyet almışlar dır. Cumhuriyetçilerin bombardıman ve avcı tayyare filolan asilerin siperlerine ve blokhavzlarına torpiller atmak suretile bu taarruzu takviye etmişlerdir. Asilerin kuvvetleri, alelâcele kaçmış ve mühim miktarda harb malzemesi bırak mıştır. Guadalajara mıntakasında, cumhuri yetçilerin tayyareleri, Siguenza istasyo nile Torrınos istasyonunu bombardıman etmiştir. Bask cephesinde asilerin tayyare ve topçu kuvvetlerinin iştirakile yapmış ol duklan şiddetli bir taarruz tardedilmiştir. Asiler, ağır zayiata uğramıslardır. vassut ve bilhassa bitaraf bir hükumet teşkili için ecnebi memleketlerde yapılan telkinler dolayısile hayretlerini izhar etmekte ve bu telkinlerin kabul edilemiyeceğini kaydederek Franco kuvvetlerinin kat'î ve tam bir zafer elde edinciye kadar muha rebeye devam edeceklerini ilâve eyle mektedirler. Seyahat intıbaları Yazan: Abidin Daver İHEM H II NALINA MIH1NA Yugoslavyada Türk sevgisi smet İnönü, yeni bir zafer kazanarak memlekete döndü. Onun, bu defa da kazandığı, büyük bir sulh zaferidir. Çünkü Başvekilimiz, son seyahatinde, Yugoslav milletinin zaten bize açık olan kalbini büsbütün fethetmiştir. Yugoslavya halkı, Türkiye Başvekiline yaptığı heyecanlı tezahüratının bir eşini, şimdiye kadar, hiçbir memleketin hükumet ve hatta devlet şefine yapmamıştır; kardeş ve dost millet, İsmet İnönünü, ancak ve yalnız, Büyük Kralı müteveffa Aleksandr'a karşı gösterdiği yüksek sevgi ve heyecanla selâmlamıştır. Bunun böyle olduğunda, bütün Yugoslav dostlarımız müttefiktirler. Seyahatin daha ilk akşamı, vaktin geç olmasına rağmen, istasyon meydanında toplanan ve Başvekilimiz geçerken onu durmadan alkışhyan halk kütlesinin, hiç bir zaman bu kesafette olduğu görülmemıştır. Ertesi günler, Belgradda, onun geçeceği tahmin edilen yollarda dizilip bekliyenler pek çoktu. Fakat, İsmet İnönü, asıl halk tabakalarile, Yugoslavya dahilinde yaptığı seyahatte, temas etmiştir. Ve o zaman, Belgraddaki resmî meha filin gösterdikleri derin muhabbetin, halkm ruhuna kadar girmiş olduğu görül müştür. Şehirler, kasabalar, köyler halkı, hatta kırlardaki küçük çobanlar bile A tatürk Türkiyesini temsil eden Ismet înönüne, candan kopup geldiği elle tutulacak kadar bariz olan, büyük bir sevgi göstermişlerdir. İsmet İnönü, nazik, samimî ve güler yüzlü şahsiyeti ile bütün bir milletin bu emsalsiz sevgisine muka beleden asla geri kalmamıştır. Dün, Türk ve Yugoslav milletleri birbirlerine mua hedelerle bağh idiler. Bugün, iki millet birbirlerine sevgi denilen yırtılmaz, ma nevî bağla bağlıdırlar. Büyük Kral müteveffa Aleksandr ile Atatürkün İstanbulda elele verdikleri gün başhyan bu sevgi, güzide Başvekil Stoyadinoviç ile îsmet înönünün himmetlerile bugün en yüksek derecesine varmıştır. Yugoslav mekteb kitablarında Türkiye ve Türkler aleyhinde bir tek kelime kalmamıştır. Yugoslavyada yeni tarihler yazılmakta, Türkiye ve Türkler için vaktile yazılmış olan şeylerin doğru olnva dığı, o zaman Sırbistanın istiklâlini temin için yapılan mecburî neşriyatın hakikate uymadığı açıkça itiraf edilmekte ve Türklerin asil ve merd bir millet olduğu söy lenmektedir. Onun için yeni nesiller, Türkiyeyi sadece dost olarak tanıyor. Beş asır müddetle tarihleri ve mukadderatları birbirine karışmış olan iki milietin, şimdi tekrar birbirini anlaması ve sevmesi ne güzel bir sulh levhasıdır! Münevver ve gene bir Sırb köylüsü, Türk gazetecilerine «Düne kadar silâh tokuşturduk, bugün artık kadeh iokuşturuyoruz, ve bundan sonra da, daima böyle olacaktır, Türk Ve Yugoslav miUeileri boğuşmak için değil, ancak ve yalnız bpüşmek için birbirlerine sarılacaklardır.» diyordu. Türkiye ile yapılan harblere iştirak etmiş olan 70 yaşında bir ihtiyat süvari albayı kendisi gibi bir asker olan İsmet İnönünün elini uzun uzun, hararetle ve hürmetle sıktıktan sonra: « Düşmanlık ve harb mazi idi. O mazi öldü. Biz onu gömdük. Hal ve isiikbal, dostluk ve sulhtur. O ebediyyen yaşıyacakür» diye bağınyordu. Söylediği sözlerin manasmı ve ehemmiyetini takdir eden siyasî bir şahsiyet, bana, « Türk dostluğu Yugoslav milletinin ruhuna işlemişür. Halkm her smıf ve tabakasınm yüreklerinde, Türk sevgisi, yer etmiştir. Bugün Yugoslavyada, Türk dostluğundan yüz çevirecek bir hükumetin ikiidar mevkiinde kalmasına imkân yoktur;» demekten çekinmedi. Başta muhterem Başvekil Stoyadinoviç olduğu halde, bütün Nazırlar, âyan ve meb'uslar, bütün gazeteciler, bize «Her sınıf halkla temas ettiniz. Ba$vekilinize yapılan samimî tezahüratı gördünüz. Yugoslavya halkının sizi, Türkiyeyi nasıl candan sevdiğini anladınız. İki milleli birbirine bağhyan bu dostluk, sulhun en büyük temellerinden biridir.» diyorlardı. İhtiyar kadınlar gibi, ruhaniler gibi eski an'anelere, kocamış duygulara sadık kalanların bile, gencler gibi Türk dostu olduğunu gördükten sonra, Atatürk Türkiyesini temsil eden Başvekil Ismet İnönünün, Yugoslav milletinin kalbini fethetmek gibi, büyük bir sulh zaferile memlekete döndüğünü söylemeğe hakkım yok mu? Saraybosnada görülmemiş sevgi tezahürleri On binlerce halk Bayan Ismet İnönünün yollarını çicek bahçesine döndürmüştü. Her yerde «Yaşa Türkiye!, Yaşa Kamal!» sesleri yükseliyordu Franco ordusundaki Almanlar isyan mı etti? Londra 21 (Hususî) îspanyadan alınan son haberlere göre, General Franco ordularında harb eden Almanlar isyan etmişlerdir. isyan neticesinde Sen Sebastiyen kumandanının öldürüldüğü ilâve edilmektedir. Bilbaoya varan bir îngiliz vapuru Bilbao 21 (A.A.) Dün, bilâ hâdise Bilbao'ya gelen Seven Seas Spray ismindeki Îngiliz vapurunda cumhuriyetçi lere verilmek üzere 4,000 tonluk erzak bulunmakta idi. Vapur, gece yol almış ve bir anzaya uğramadan limana gelmiştir. * * * Atatürkle Azana arasmda telgraflar teati edildi Ankara 20 (Telefonla) tspanyada cumhuriyet ilânının yıldönümü münasebetile Reisicumhur Atatürkle îspanya Cumhurreisi Azana arasmda samimî telgraflar teati edilmiştir. PEYAM1 SAFA Madrid ateş altında Madrid 21 (A.A.) Sabahın altı sıridanberi payitaht, fasılasız şiddetli b.r bombardımana maruz bulunmaktadır. Bir çok ölü ve yaralı vardır. Mısır Montreux'sü Konferans münakaşalı devresine girdi Montreux 21 (A.A.) Mısır heyeti evvelki gece Ajans çok geç verdıği için murahhasası, îngiliz, Fransız, Yunan ve Salamanca 21 (A.A.) Salâhiyet dün gazetemize koyamadık. Özür dile Italyan heyetlerinin müşterek kararları tar mahfiller, İspanyol harbınde bir ta riz. üzerine, hukuku şahsiye meselelerinde konsoloshanelerin hakkı kazasının ipka sını kabul etmiştir. Ihtilâlciler tavassut etmiyorlar kabul CUMHURİYET Bu havadisi Ankara Bahçeli Evler Kooperatifi 150 ailelik yeni bir mahalle yaptırıyor Para düşmesinden zarar görenler Hükumet bu zararı telâfi etmek için tetkikata başladı Ankara 21 (Telefonla) Ankara Bahçeli Evler Yapı Kooperatifi idare heyeti inşaat sermayesini temin ederek 15 gün içinde 150 ailelik bir koopera tif mahallesinin temeli atılmasına karar vermiştir. Mahallenin inşasma Başvekil Ismet înönünün muzaheret ve emrile Ankara imar hududu dahiline alınması üzerine müsaade edilmiştir. Kooperatif mahallesi Ankara istas yonuna bir buçuk kilometro mesafede orman çiftliği asfalt yolu üzerindeki arsa sında profesör Yansen'in plânı üzerine şimdilik 150 ev olarak yapılacaktır. Etrafı kâmilen ağaçlık bir yeşıl saha ile çevrilecek olan bu bahçeli mahallenın arsası metrosu 2 kuruş gıbı son derece ucuz bir paraya maledılmıştir. Vasatî arsa fiatı 7 8 lira olan An karada bu fiat kooperatif muvaffakiyetinin esasını teşkil etmiştir. Evler ucuz evler prensipine riayet edilerek yapıla caktır. Bu suretle ayda 40 liradan baş lıyarak 12 senede ev sahibi olmak kabil olacaktır. İki senelik çalışmadan sonra muvaf fak olan kooperatifin ilk müessisleri Bay Mithat Dölge ve Nusrat Ozgören şere fine dün akşam kooperatifçi arkadaşlar tarafından bir ziyafet verilmiştir. Bulgar kabinesinde yeni Türkiye Iran transit mudeğişiklikler oluyor kavelesi imzalandı Kıymetli edıbımiz Fazıl Ahmed Ay kaçtan dün şu mektubu aldık, aynen dercediyoruz: «Dünkü gazeteniz büyük Abdülhak Hâmid hakkmda bazı düşüncelerimi neşretmektedir. Benimle görüşmeğe gelen arkadaşı, yüksek bir nöbet içinde kabul ettiğimden mıdir, nedir galiba kendisine yanlış şeyler söylemişim. Zira esefle görüyorum ki eski şairlerimizden okuduğum beyitlerin birçoğu vezni bir tarafa bırakm manası bile anla şılamıyacak kadar acayib bir şekle girmiş bulunuyor Bu kusur her neden ileri gelmiş olursa olsun dikkatli ve san'at anlar okuyucularımızın affını rica etmek borcumuzdur. İşte o hususta Sofya 21 (Telefonla) Köse İvanof lutufkâr delâletinizi dilemek içindir ki kabinesinde çok yakında belki de yarın şu tezkereyi gönderiyorum.> Tahran 21 (A.A.) Pars ajansı ufak bir tebeddülât olacaktır. Kabineden Yapılan yanlışhklardan dolayı biz de bildiriyor: Türkiye ile İran arasında tranTicare Nazın Volef ile Ziraat Nazırı üstada ve karilerimize beyanı itizar eysit, tayyare ve baytarlık mukaveleleri dün leriz. Iran Hariciye Vezirile Cemal Hüsnü ara Radi Vasilef çekilecekler ve yerleri yeni iki nazırla doldurulacaktır. smda imzalanmıştır. Yurdumuza gelecek ecnebi Ankara 21 (A.A.) Klernigli memleketlere devaluasyondan evvel mal sevketmıs olup, matlublan b'.lâhare devalue kur üzennden tahak kuk etmis olan ihracatçılann zarar larının telâfisi tetkikatına esas ol mak üzere, alâkadarların aşağıdakı vesıkaları 29 nisan 937 perşembe akşamına kadar Merkez Bankası, merkez ve şubelerine tevdi etmeleri lâzımdır: A Gümrük ihracat beyanna ( mesi sureti, , B Satış mukavelesi, ( C Mal bedehnin tahsiline tavassut etmış olan bankaların bu husustaki mektubları, Bu mektublarda vesaıkın hangi para üzennden tan zim edilmiş bulunduklan, Avrupa daki tahsil tarıhleri ve paranın karşı memleketteki klering hesabınm ya tırıldığı tarih kaydedilmiş bulunacaktır. D Şubelerimize klering kanalile gelen hava'lelerin miktarı. Ecnebileri beynelmilel hukuk prensip lerine riayet etmek şartile ticaret idare ve vergi sahalarında Mısır kanunlarına tâbı tutan ikinci madde hakkmda îngiliz ve Portekiz heyeti murahhasaları ecnebilerin asla farklı bir muameleye tâbi tutulamıvacaklarına dair mezkur maddede bir tadil yapılmasını teklif etmişlerdir. Mısır murahhasları buna karşı şiddetle itiraz ederek böyle devamlı bir taahhüde gi rişemiyeceklerini ve maamafih bunun in tikal devresinden sonra ecnebilerin farklı bir muameleye tâbi tutulacaklarının ifa desi olmadığını beyan eylemişlerdir. Mısır heyeti murahhasasının bu bab daki şiddetli beyanatı kuvvetli bir tesir yapmıştır. Mısır hükumeti hukuku hükmüranisinin yeniden tahdid edilmesine asla muvafakat etmiyeceğini göstermiştir. Fazıl Ahmed Aykarın bir izahı Saraybosnaaa Umumı Valımn konağında Bayan İsmet İnönü şerefine verilen çay ziyafetinde Saraybosna 18 nifan (gecikmiştir) lerinin bile ellerini sıkıyorlardı. Burası Yugoslavyadaki Türk misafirler, bir Bosna Herseğin kadınları en münevver kaç gündenberi üç grupa ayrıldı. Başve ve en hürriyetperver kısmı imiş. Hatta kil Ismet Inönü ile Hariciye Vekilimiz ve şapka giymiş müslüman kadın ve kızları maiyetlerindeki zevat, askerî tesisatı ve da vardı. Kadınların ekserisi, büyük bir fabrikalan ziyaret ediyorlar. Bayan İs teessür ve teheyyüc içinde, ağlaşıyorlardı. met înönü ile refakatlerindeki bayanlar Bu sevinc gözyaşları, bizim de gözlerimive Hariciye Vekaleti Protokol Şefi Bay zi yaşarttı. Bayan İsmet İnönü ile refaŞevket Keçeci ile ben, Dalmaçya sahilîe katlerindeki bayanlara verilen buketlerin rini ve Bosna Herseği ziyaret ettik. Di hesabı yoktu. Mostar'lılar, şehirlerinin ğer gazeteci arkadaşlar Belgradda kaldı bütün baharını, Türk misafirlerine hediye lar. etmek için birbirlerile yanşıyorlardı. BüBelgraddan Dalmaçya kıyılarına ve tün kadınlar, Bayan İsmet İnönüne takAdriyatik sahillerinden Bosnaya kadar dım edılmek istiyorlar, buna imkân olmatrenle, vapurla, otomobille durmadan dığını görerek üzülüyorlardı. Burada da devam eden bu seyahat, her cihetten çok hükumet erkânı ve bir general, heyetimigüzel, çok enteresan, hatta çok heyecanlı zi şehrin dışında istikbal etmişti. Şehrin en büyük otelinde mükellef bir ziyafet oldu. verildi. Askerî bir orkestra, yemek esnaYugoslavya Maliye Nazırının refi sında muhtelif millî Yugoslav havaları kasile Belgrad orta elçimizin refikası ve çaldı. Yugoslavya Hariciye Nezareti Protokol Burada da iki Galatasaraylı müslüman Şefının refikası, Hariciye Vekaleti ikinci şube müdürü Bay Cevad Açıkalnın re Hersekli ile karşılaştık. Birisi benden iki fikası, Bay Şevket Keçecının eşı, Harici sınıf sonra idi. Türk ordusile beraber ye Vekaleti Hususî kalem müdürü Bay Umumî Harbe iştirak etmiş, Filistin cepRefik Amirin refikası ve kızı, îran Elçi hesinde çalışmıştı. Bay Hamziç Hasan miz Bay Enisin kızı Bayan Hâle Enis, şimdi Mostar Evkaf müdürüdür. Diğeri, Bayan îsmet înönüne refakat edıyorlardı. daha genci, Galatasaraydan 1922 de Zagreb, Split, Dubrovnik gibi şehirlerde çıkmışü. Şimdi Putnik seyahat acentasmresmî devlet adamlarile refıkaları Bayan da çalışmakta ve Türk tabiiyetini muha Ismet înönünü ve refakatlerindeki bayan faza etmektedir. ları çok büyük hürmetle karşıladılar, buBayan İsmet İnönünün birkaç defa ketler takdim ettiler, şehirlerini gezdirdi balkona çıkıp kendılerini selâlamış olmaler. sına rağmen, Mostar'lılar, otelin önünden ayrılmıyorlardı. Yemekten sonra, hemen Bütün bu şehırler Türk ve Yugoslav bayraklarile süslenmişti. Halk, her yerde yola çıkmak üzere otomobillere binerken, heyetımize büyük sevgi gösteriyor, alkış aynı büyük heyecanla teşyi edıldik. lıyordu. Sırbca jivyo, hatta türkçe yasa nidalarıle karşılanıyorduk. Fakat en güzel ve en heyecanlı kabulü Mostar'da gördük. Beş otomobılden mürekkeb kahlemiz, mütemadiyen yağan bir yağmu run altında Herseğın merkezi olan Mostar'a girdiği zaman, daha şehrin dışından itibaren dostça, kardeşçe tezahürler başladı. Yağmura rağmen kadın erkek bir çok halk yollara dökülmüştü. Müslüman, hırıstıyan, herkes «jıvyo, yaşa!» nıdalarile Türk misafirleri selâmlıyor, çocuklar otomobillerin yanından koşuyorlardı. Her tarafa Türk ve Yugoslav bayrakları asılmıştı. Mostar bayram ediyordu. Burası müslüman Boşnaklann en kalabalık bulunduklan şehir olduğu için, sokaklar, daha ziyade fesli ve çarşaflı bir halk kütlesile doluydu. Öğle yemeğini yiyeceğimiz otelin önünü büyük bir kalababk kaplamıştı. Bu halk, yağmura rağmen, saatlerdenberi bizi bekliyordu. Bosnanın başka şehirlerinde görülmiyen garib siyah mantolu müslüman kadınları yolun iki tarafını kaplamışlardı. Herkesin elinde küçük Türk bayrakları vardı. Otomobillerden inip te iki sıralı halkm arasından teker teker geçerken, gördüğüm heyecanı, duyduğum teessürü asla unutmıyacağım. Safa geldiniz. Allaha emanet. Yaşa Kamâl! Yaşa îsmet! Yaşa Türkiye! Nidaları yürekten kopup gelen bir temenni halinde yükseliyordu. Siyah peçeleri sımsıkı kapalı gezen müslüman kadınları, Türk hemşirelerini görmek için kâmilen yüzlerini açmışlardı. O kadar heyecan içinde idiler ki biz Türk erkekTürkçe bilenler, bilmiyenlerin namına bağırışıyorlardı: Allaha emanet. Selâmetle gidiniz, gene geliniz. Bizi unutmaymız. Sizi çok seviyoruz. Yaşa Türkiye! Kafilemiz, Osmanlı idaresi zamanm dan kalma eski bir köprüyü gördükten ve orada resimler alındıktan sonra, Saray Bosnaya müteveccihen yola çıktı. Geçtiğimiz caddelerde ayni tezahüratla teşyi edildik. Bu tezahürlerin nekadar müheyyic olduğunu ve bizim de nekadar müteheyyic olduğumuzu iki hâdise ile anlatmak isterım. Olgunluk imtihanları Asılsız bir haber Ankara 21 (Telefonla) Olgunluk imtihanlarile mezuniyet imtihanlarında bir gruptan kalkıp ta İstanbul Üniversitesile Ankara Tarih, Dil, Coğrafya Fakültesine devam edenlerin ikmal imtihanları 26 30 nisan arasmda yapılacaktır. Yeni lâyihalar Ankara 21 (Telefonla) Meclis Daliye Encümeni polis teşkılât lâyihasının tetkikini bitirmiştir. Proje Bütçe Encümenine verilmiştir. Meclisin bu toplantısmda görüşülerek kanuniyet kesbetmesine çalı şılacaktır. Millî Müdafaa Vekaleti Gedikli Küçük zabit kanununun 5 ve 6 ncı maddelerinin meriyetten kaldınlması için bir lâ yiha hazırlamıştır. Ankara 21 (Telefonla) Emniyet işleri umum müdürlüğü tarafından yabancıların Türkiyede ikamet ve seyahatlerine dair bir kanun projesi hazırlamıştır. Proje bugünkü şartlara uygun esasları ihtiva etmektedir. Projede yurdumuzda zamanîa ikamet edecek ecnebiler, seyahat maksadile gelenler, yurdumuzdan transit sure tile geçecekler hakkmda yapılacak mua meleleri ayrı ayrı gösterir esaslı ve kendiParis 21 (Hususî) Paris Borsasının lerine her türlü kolaylıkları temin edecek bugünkü kapanış fiatları şunlardır: hükümler vardır. Londra 111, Nevyork 22,52, Berlin 903, Brüksel 380, Amsterdam 1233, Roma 118,50. Lizbon 100.50, Cenevre 513. Hem tstanbula, hem İzmite yakın bakır 6365, kalay 261.10, altın 141,1 1/2. bir kazamızda bir doktora ihtiyac gümüş 20 1/2, kurşun 24,11,03, çinko vardır. Arzu edenlerin Cumhuriyet 23,13,09. gazetesi idarehanesine müracaatleri Ankara 21 (A.A.) 20 nisan tarihli bir akşam gazetesinde Denizyollan idaresinde bazı değişiklikler yapılacağı ve Müdür Sadettin'in başka bir vazifeye tayin edıleceği... ilâh hakkmda bir haber intişar ettiği görülmüştür. Bu haberin asılsız olduğunu Anadolu Ajansı beyana mezundur. ler için bir kanun PARİS BORSASI Doktor aranıyor Mostar'dan Bosnaya giderken kırlarda, koyunlarını otlatan 1012 yaşlannda müslüman bir çoban kızı, kendisini otomobilimizin tekerlekleri arasına atacak kadar üstümüze geldi. Şoförümüz, oto mobili durdurdu. Kız türkçe olarak: Yaşa Kamâl! Yaşa Ismat! Diye bağırdı. Hersekli müslüman çoban kızının in cecik sesi hâlâ kulağımda aksediyor. Mostar'da, iki gözü kör bir ihtiyar, küçük bir çocuk ona yol gösteriyor. Ba yan îsmet înönü, önlerıne geldığı zaman, ihtiyar, çocuğa, bayanın ne tarafta olduğunu soruyor. Çocuk cevab verince, bayana doğru dönerek ve titriyen elini fesıne götürerek onu ruhunun bütün hürmetile selâmlıyor. İhtiyar âmanın feri sönmüş gözlerinde ABÎDIN DAVER \Arkasz Sa. 4 sütun 4 te]