19 Nisan 1937 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

19 Nisan 1937 CUMHURIYET 5ON Madrid şiddetle bombardıman ediliyor Bilbao ile Baskların elinde bulunan diğer şimalî Ispanya limanlarının iaşesi güçleşiyor Madrid 18 (A.A.) Havas Ajan sının muhabirinden: Madrıdin bombar dımanı devam etmektedir. Şimdiye ka dar bombardımandan 15 kışi ölmüş ve 40 kişi kadar da yaralanmıştır. Büyük çapta 3 obüs ayni zamanda Cortes meclisi bi nasmin yanına düşerek 9 kişi öldürmüş ve 31 kişi yaralamıştır. Diğer mermiler şeh rin merkez mahallelerine ve bilhassa Puerta de sol ve Granvisa cihetlerine diiş müştür. İmdad tertibatı süratle faaliyete geçmiştir. Bombardımandan harab olan mahallelerde Madridliler müteessir fakat asabî değildirler. Polis, Franco Madride girdiği zaman neşredilmek üzere bir beyanname hazır lıyan 55 kişıük gizlı bir teşekkülün azasını tevkıf etmiştir. Bu teşekkül, ası safİarına geçmek istiyen birkaç kişinin tev kıfı netıcesinde meydana çıkmıştır. Brockmay ise matbuata beyanatta bulunarak mensub olduğu fırkanın Bilbaoya zahire yüklü olarak yalnız bir tek vapur göndermek niyetinde olmadığını ve asiler tarafından abluka altına almmış olan Bask limanlarının iaşesini temin e den vapurları kiralamak üzere bir anonim şirket tesis etmek tasavvurunda bulunduğunu söylemıştır. TELEFON HABERLEB TELORAF vcTELSiZLE EDEBIYAT Londrada taç giyme merasimi Dünkü prova çok güzel oldu Londra 18 (A.A.) Bu sabah erkenden Londranın tenha sokaklarında tac giyme merasiminin provası yapılmış tır. Tertib edilen bir alay, 12 mayısta takib edilecek yolu hemen tamamen katetmiştir. Süvari polislerle küçük ünifor malı süvari müfrezelerinin refakatinde giden arabalar, önde trampet ve boru çalan asker ve orkestra olduğu halde tri bün sıralarının arasından geçmişlerdir. Bu müddet zarfında merasimin mes'ul mürettibleri ellerinde saat olduğu halde sarfedilen vakti hesablamışlar ve teefrruat hakkında birçok notlar almışlardır. Radyo aletlerile mücehhez polisleri taşıyan iki kamyonet, alaya refakat et mekte idı. Westminister kilisesinden hareket eden alayın önünde Kralm arabası, arkasında Ingiltere İmparatorluğunun başvekilleri ni taşıyan 1 1 tane lando, daha sonra prens ve prenseslerle Kraliçe Mary'ye tahsis edilen arabalar bulunuyordu. Arabalann etrafmda sırasile, duran, sonra hareket eden veya selâm duran maiyet kıt'aları bulunmakta idı. Aalay, Westend mahallelerine vâsıl olduğu zaman halk, bu merasim prova sına mümkün olduğu kadar bir hakikat rengi vermeğe çalışan tertib heyetinin daveti üzerine hususî mahaller işgal etmiştir. Satıcılar, «tac giyme merasimi provala rının programı» nı yükse kfiatla satmış lardır. Bir san'atkârı iyice tanımak Peyami Safa Tevf ik Fikret öleli çeyrek a«ra yaklaştyor. Onu Türk nazminin tekâmülünde yeni ve büyük bir merhale te lâkki etmiyenlerimiz pek azdır. Bütün hayatında ve ölümünden sonra onu daima bâr şef olarak selâmladık. Tesiri ve kıymeti üstünde bu kadar büyük bir ekseriyet toplıyan Fikretin şahsiyetine ve eserlerine dair, sağhğında ve ölümünden sonra «monografi» denmeğe lâyık tek bir kitab çık mış mıdır? Hayır! Fikretin bütün edebî hüviyeti, kimi sadece bir röportajdan<, kimi de üstünkörü ve basmakalıb mülâhazalardan ibaret, küçümencik birkaç broşürün içinde kalmıştır. Fikret için böyle olduğu gibi Cenab için de, Haşim için de, Celâl Sahir ve diğerleri için de böyle. Türk edebiyatının büyük ve küçük her siması monografisiz kalmıştır. Çünkü monografilerin edebiyat tarihindeki rolünü henüz h$ç bilmiyoruz. Bir san'atkânn hayatı, şahsiyeti ve eserleri üstünde hususî ve ayrı bir etüd yapılmadan, hatta bir değil, bir çok etüdler yapılmadan, onun tarih içindeki siması, yalnız kenar çizgilerile sıntarak, bulanık ve hazltı bir loşluk içinde kalır. Fransada, son seneler zarfında, yalnız bir Paul Valery için ki henüz ölmemiş bir şairdir beş tane monografi neşredilmiştir. Bunlar benim bildiklerim; haberrm olmıyanlar bulunması da pek mümkün. Marcel Prust ve Andre Gide ilâh... için de öyle. Bizd'e hiçbir münakkid ve edebiyat tarihçisi, (liselerimiz için kitab yazmış olanlarımızı bu sınıfa katmıyorum.) bir tek san'atkârmı bütün eserleri önüne diz çökerek onun şahsiyetini, ismi etrafmda gezen hurafelerden, efsanelerden, beylik hükümlerden ayıklıyarak tebarüz ettirmek için yerinden kımıldamamıştır. Her san atkâr için havayi nesimide dolaşan ezbere mütalealan devsirerek, esası yedi, sekiz cümleyi aşmıyan sulandırma ve şişirme bir tavsif yığını vücude getirmekten başka, tenkid namına yaptığunız iş yoktur. Bu mütalealar da ekseriyetle «severim veya tevmem, beğenirim veya beğenmem» gibi mizac hükümlerile başlar, «büyük şairdi, orta şairdi, küçük şairdi, üslubu parlaktı, süslü idi, ince idi» gibi sandalye, lâmba, yahud kapı tarflerile biter. Sanki tenkid veya edebiyat tarihinin işi, muharririn eserini kâse veya saksı muayene eder gibi sadece ham maddesinin cinsini ve üslubunun cilâsım, tezyinatmı tayin etmekten ibarettir. Bir de lutfen onun ne zaman doğduğu ve filân eserini ne zaman yazdığı ilâve edilir. Ondan sonra gelsin hikâye, nükte ve zarafet... «Merhumu, ben geçen bayram ziyaret etmiştim, o gün pek neş'eliydi.», yahud «merhumun Ali Emiriye bir sözü vardır, o gün gülmekten kınldık.», «Merhum Çerkes tavuğuna bayılırdı, fakat bamya ile hiç ba&ı hoş değildi.;s San'atkârlarımız hakkında hatıra larmı nakled'erek bize onların canlı taraflannı bir kere daha yaşatan arkadaşlarımızdan bahsetmiyorum; her memlekette bu hatıraların, menkıbe lerin, esprilerin hususî bir kıymeti vardır, hatta san'atkânn şahsile eseri arasındaki münasebetin karanllık kalan noktalarını aydınlatırlar; fakat bizde bir san'atkânn teşhisi, eserleri bir tarafa bırakılarak, hemen daima hususî hayahnın garabetlerini hikâye etmeğe kalmış gibidir. Bazan ölen bir muharrir hakkında yazılmış koskoca bir kitab görürsünüz ki yandan faz lasvnı onun kitablarından alınnıış parçalar, geris'ni de lâtifeler doldurur. Niçin böyle oluyor? Ben edebiyat tarihçisi olmadığım gibi yazıcıhkta ilk sıfatım da tenkidcilik değild'ir. Tahminle söylüyorum ki bizde monografi yokluğu, her şeyden evvel bu iışin zorluğundan ileri geliyor. Meselâ Hâmid gibi bir adamın bütün eserlerini bir okuyucunun hususî zevk alâkasile değil, etüd yapan bir kimsenin bütün mukayeseli, kavra yışlı dikkatile yeni baştan okumak büyük bir cehid ister: fakat bu cehid de kâfi değildir: Hâmid bize Avrupa romantizmini getirmiştir. Bu romantiz min ne olduğunu anlamak için bir de onun hakkında Beri sürülmüş yüzlerce tezi bilmek icab eder. Bilmek te kâfi değild'ir: Bunları tamamile anlamak için, kayıdsız, şart sız, tam bîr felsefe ve manevî ilimler kültürü şarttır. Bu kültür de kâfi değildir: Hâmidin veya daha az ehemmiyette bir san'atkânn cihan telâkkisini ve bütün eserlerinde istihalelere, tekâmüllere, farklara sebeb olan şuur buhranlarını tayin edebilmek için kuvvetli bir tahlil kabiliyeti ister. Herhangi bir monograf înin taleb ettiği asgarî şartlar bunlardır. Bunlar olmadıkça esasen ciddî bir tenkid de yapılamaz, edebiyat tarihi de yazılamaz: Btr adamın nerede doğduğu alelâde biyografi malumatıdir; hangi eserleri yazdığı alelâde bibliyografi malumatıdır; mevzularının, üslubu nun cinsi veya nev'i hakkında umumî vasıflar sıralamak alelâde tezkere hükümleridir. Bunlan bir araya sırala mak ne tenkiddir, ne de edebiyat tarihi. Gerçi edebiyatımızda yenVî doğan bu nevilerin çocukluklarını mazur görmek ve onları doğurup büyüten ilim ve edebiyat ad'amlanmızın himnnetle • rini daima takdir etmek lâzımdır; fakat ümidlerimizi boşa çıkarmasa bile her an brrar daha hırpalıyan şey, bu nevilerin doğduklan günden bugüne kadar beklenen hiçbir tekâmüle kavuşmamaları, vesika, beylik hüküm, baştanbaşa indî mülâhaza veya sadece nükte çerçeveleri içinde kalmala rıdır. Bu satırları bize yazdıran elem, en büyüğümüz Abdülhak Hâmid hakkında da esaslı bir etüd yapmıya üşenmiş kalemlere, son elim vesile ile bir kere daha gücenmiş olmamızdır. Bu kor kunç ihmalin veya rehavetin önünü çevirmek için Hâmidin eserleri üstüne yeniden büyük bir dikkatle iğilecek zekâyı ve liyakati vazife başına çağırmak istiyenlerdentm. Zira büyük ölüye karşı en esaslı vazife budur, ki simdiye kadar, lâyık olduğu ölçüde, bir kere bile yapılmamıştır. Hâmid günü Bütün Halkevleri ihtifal hazırlıyor Beyoğlu Halkevi zengin bir program tertib etti Yeni bir tavassut şayiası Londra 18 (A.A.) Salâhiyettar mahiiller, İspanyadaki dahilî harbi dur durmak üzere Lâtin Amerika hükumet lerinin yardımını temin etmek üzere, bu memleketlerin üzerindeki nüfuzunu kul lanmağa davet eyliyecekleri hakkındaki şayialardan Paris ve Londranın haberleri olmadığını bildirmektedirler. Almeria bombardıman edildi Londra 18 (A.A.) Sunday Times Almeria 18 (A.A.) Bir asi tay gazetesi muharrirlerinden Dispatch, silâh yaresı, 5 bomba atmıştır. Bombardıman kaçakçılığı yapan vâsi bir teşkilât meynetıcesinde beş çocuk ölmüş, bir kadın dana çıkanldığından bahsetmektedır. yaralanmış ve iki ev harab olmuştur. Bu teşkilâtın Londra, Paris, Oslo ve Bilbaonun iaşesi Helsingfors'ta şubeleri vardır. Muharrir, Londra 18 (A.A.) Bilbaoyu iaşe bilhassa Lord Hervey'in oğlu ile Peru etmek üzere 40,000 sterling kıymetinde elçisini itham etmektedir. Muharrire göre, bir vapur satın almak için müsaade istih bunlar halihazırda Pariste îspanyaya sal eden müstakil amele fırkasının reisi gönderilecek iki milyon sterling kıymetinve kâtibi James Maxton ile Fenner de harb malzemesi satın almak için müBrockmay, bu meblâğı cemedebilmek ü zakerata girışmışlerdir. zere halka hitaben bir beyanname neşretBaraelon üzerinde ihtilâlci mişlerdir. tayyareler Maxton, deniz yolile Bilbaoya gitmeBarselon 18 (Hususî) Bugün sanin bir tehlike teşkil etmiyeceğini beyan at 13 te ihtilâlci tayyareer şehre hücum ye limanda torpil bulunmadığmı ve 3 mil ederek yangın çıkaran bombalar atmışlik bir mesafe dahilinde vapurların hima lardır. Fakat az sonra havalanan hükuye görecekleri hakkmda Bask hükume metçi avcı tayyareleri bunları kaçmağa tınden teminat aldığını ılâve eylemiştir. mecbur etmiştir. 2 kişi ölmüştür. Büyük bir silâh kaçakçılığı şebekesi Bu aym yirmi birinci çarşamba günü Abdülhak Hâmid için ihtifaller yapılmak üzere hararetli hazırlıklar devam etmektedir. Bu cümleden olarak Beyoğlu Halkevi tarafından da çarşamba günü akşamı saat 20 de, îstiklâl caddesinde Nurziya sokağındaki Parti binasının temsil salonunda büyük bir toplantı yapılacaktır. Beyoğlu Halkevi, bu müsamerenin büyük Hâmidin büyük şahsiyetini tebarüz ettirebilmesi için, geniş bir program hazırlamıştır. Programa göre, müsamereye, Beyoğlu Halkevi başkanı Ekrem Turun bir hitabesıle başlanacaktır. Hitabeden sonra Semih Mümtaz Hâmidin hayatı hakkında bir konferans verecek, şair Mithat Cemal de büyük şair hakkındaki ihtisaslarını anlatacaktır. Bundan sonra, şair Şükufe Nihal Hâmide dair bir şiir okuyacaktır. Refik Ahmed Sevengil Hâmidin edebî şahsiyeti, İsmail Hâmi Danişmend de şairiâzamın son günleri ve son eseri hakkında söz söyliyeceklerdir. Bu çok zengin müsamereye üstad İsmail Habib tarafından okunacak olan büyük Hâmidin birkaç parça şiirile nihayet verilecektir. Beyoğlu Halkevinin bu müsameresine herkes iştirak edebilecektir. Montreux'de itilâf ümidleri artıyor Montreux 18 (A.A.) Kapitülâsyon lar konferansının ilk haftası zarfında esen samimiyet havası, ihtilâflı noktaların halledileceği hakkındaki ümidleri kuvvetlendirmektedir. Encümenlerin pazartesi günü toplandıkları zaman, Fransız murahhası Max Hymans tarafından muhtelit mahkemelerdeki ecnebi hâkimlerm Mısırlı hâkimler tarafından istıhlâf edilmesi hakkındaki teklifini kolayca kabul edecekleri zannedılmek tedir. Muhtelif Macar partileri Bükreşte vaziyet vahim görülüyormuş! Mevcud hükumet siste Kralla kardeşi arasın Sofyada yakalanan komünist minde kat'î tebeddülât beyannameleri daki ihtilâf hâlâ Sofya (Hususî) Polis, Sofyanın yapılmasmı istiyorlar devam ediyor Budapeşte 18 (A A.) Sağ ve müfrit sol cenah partılerinin şefleri dün akşam hükumet partisi şeflermden bazılarının ıştırakile bir içtima akdetmiş lerdır. Ayni gün. «Mılli irade» ismi altında teşekkül eden müfrit sağ cenah grupu fesih ve reısi binbaşı Szalasy tevkif edilmişti. İçtimada hazır bulunanlar Sza lasy'nin ismi telâffuz edildiğı zaman alkışlamıslar ve Macarıstan Başvekili Darar.yı'nın ismi geçtıği zaman da söylenmişlerdir. Hatibler, bütün müfrit sağ cenah kuvvetlerinin tek bir parti halinde toplanmasını ve mutlak bir rejimin teessus etmesıni teminen içtımaî ıslahat vücude getirilmek üzere hareket geçılmesmi ıstemişlerdir. Paris 18 (A.A.) Bugünkü tarihle Londradan gelen bir telgraf. Bükreşte vaziyetin vahim olduğunu bildirmektedır. Bir yandan Prens Nıkolas'la Kral Carol arasındaki ihtilâf devam eder ken. bir yandan da Demir muhafızların taraftarları geçen ternmuzda öldürülen Stelesco'nun katli hâdisesinde methaldar olan Demir muhafızlara mensub 10 talebe aleyhindeki dayavaya mâni ol mağa çalışmaktadırlar. Montreux'de esen rüzgârlar [Başmakaleden devam] milyar franga kadar yükselmektedir; bunun 1 7 milyarı yalnız Süveyş kanahndadır. Bunun içindir ki bazı Fransız gazeteleri daha şimdıden açıktan açığa olmasa da Mısır tezini tenkid etmekte gecikmemektedirler. Amerikanın bu konferansta ne vaziyet alacağı merakla bekleniyor. Çin kapitülâsyonlarının baki kalmasını büyük bir hararetle istiyen ve temin eden Amerikanın Mısırda büyük menfaatleri yoktur. İktısadî çok az, askerî hiç. Fakat Mısır kapıtülâsyonlarının lâğvına taraftar olduğu takdirde Amerikanın, bu hareketinin Çinde bir aksülâmel uyandıracağından çekineceği tahmin olunabilir. Montreux konferansı işte bu rüzgârlarin ortasında başlamış bulunuyor. DOĞAN NADİ kenar mahallelerinden bir evde depo edılmiş bir halde 10,000 aded 1 mayıs amele bayramı için hazırlanmış gizli komünist beyannamesi, 6000 aded gizli komünist gazetesi, 4000 aded muhtelif komünist risaleleri ve Ispanya hükumetine yardım sandığı namında ameleler arasında gizli bir surette para toplamak için tab'edılmiş birçok ta pul bulmuştur. Bu pullar 5, 10 ve 20 levalıktır. Birçok kimseler tevkif edilmiştir. Askerî Şuranın verdiği kararlar [Baştarafı l inci sahlfede} ğim ve birlikte Ankaraya döneceğim. Askerî Şuranın bu defaki toplantısı bir ay devam etti. Çok ehemmiyetli işjer çıkardı. Bu arada bütün memlekete şamil olacak asker ve sivil bütün yurddaşlan alâkadar edecek bir hava kumandanlığı teşkiline dair hazırlanmış bulunan lâyihayı işaret etmek isterim. Kurulacak olan bu kumandanlığın geniş salâhiyetleri olacaktır. Bundan başka memleketimizde harb cndüstrisinin ve bilhassa tayyare fabrikalarının tevsi ve inkişafmı temin edecek bazı kanun projeleri de hazırlanmıştır. Ordumuzda motörlü vasıtalan çoğaltmak için bazı ciddî teşebbüslerimiz ve kararlarımız vardır. Bunları sıra ile kuvveden fiıle çıkarmaktayız. Gölcük tersane plânları hazırlanmıştır. Inşaata geçmek için muayyen müesseselerle görüşmelere devam olunmaktadır. Yeni Millî Müdafaa bütçesi geçen yıllardan biraz fazladır. Bir miktar da tahsisat verilecektir. Prens Nikolas'nın bir mektubu Bükreş 18 (A.A.) Prens Nicolas, Tataresco'ya bir mektub göndererek kendisinin doğrudan doğruya veya bilvasıta siyasî bir grupla temas ettiği hakkında çıkan haberlere itiraz etmiş ve bu gibi haberlerin dolaşmasına mâni olmak için icab eden tedbirlerin alm masını Başvekilden rica etmiştir. Malum olduğu veçhile Prensin De mir muhafızlar ismindeki faşist teşki lâtının yardımını istediği hakkında bazı haberler dolaşmakta idi. Irak hükumeti petrol işlerile bizzat meşgul oluyor Bağdad (Hususî) Irak hükumeti son zamanlara kadar, Irakta çıkarılan petrollerden kendisine düşen hisseye mukabıl şırketlerden nakten bir para almakta. fakat petrol şirketleri de Irakhlara petrolü fahiş fıatlarla satmakta idi. Petrol memleketi olan Irakm petrol ihtıkârı içinde yüzmesi uzun zaman danberi Irak matbuatmı ve Irak efkârı umumiyesini meşgul ediyordu. Irak hükumeti, halkı bu elim vaziyetten kurtarmak ve petrol şirketlerinin zalim ihtikârlarmdan halâs etmek maksadile, Irak petrollerinden hissesine düşen kısmı bizzat tasfiye ederek halka ucuzca satmak üzere tertibat almıştır. Yakmda inşası ikmal edilecek olan petrol süzgeçhanesi vasıtasile Irakta petrol kıvmetleri üzerinde fevkalâde bir tenezzül husul bulacaktır. Macar Başvekilinin beyanatı Budapeşte: 18 (A.A.) Szeged:nde hükumet partısının bir içtimaında söz söyliyen Başvekıl Daranyi ezcümle demiştır ki: « Macaristan, Tuna devletleri arasında teşriki mesaiyi istıhdaf eden her türlü teklifleri, ancak tam bir hukuk müsavatı esası üzerinde tetkık edecektir. Ekalliyetler meselesinin şayanı memnuniyet bir surette halli vukua gelmezse, Macaristan ile küçük antant arasında normal münasebat teessüs edemiyecektir. Yabancı memleketlerle yapıîan müzakereler neticesmde elde edilen ekonomik neticeler bilhassa Roma paktınm ve Almanya ile mevcut dostane münasebetlerin eserıdir. İtalya ile Yugoslavya arasında vukua gelen anlaşma. Macaristanda rahat verıci bir tesir icra eylemiştir.» Fransada bir mecmua hakkında takibat yapılıyor Irakta gencleri evlenmeğe teşvik ediyorlar Bağdad (Hususî) Irakta evlenmeyi tamim maksadile bir kanun lâyihası tanzim edilmiştir. Bu lâyihaya göre, evlenmek istiyen memurlara hükumet tarafından altı aylık bir avans verilecek Şirketler, hükumeti süzgeç imalâthave bu avans memur evlendıkten iki ay sonra taksitle istifa edilmeğe başlana nesini inşadan vazgeçirmek üzere ça caktır. hşmışlarsa da bütün teşebbüsleri akim kalmıştır. Başvekil Hikmet Süleyman Sovyetler bir zırhlı Dahili sıyaset bahsinde ise Başvekil Bey süzgeçhanenin ikmal ve inşası için yaptırıyorlar ezcümle demıştır ki: Vaşington 18 (A.A.) Bir Sovyet ısrarlı bir faaliyet göstermiştir. < Macaristanda dıktatörlük temayülleri mevcud değildir ve maamafıh hüku zırhlısının inşası için icab eden malzemet, her türlü karışıklık faillerine kar menin sevkedilmiş olması hakkında Haşı şiddetli bir surette hareket edecektir.» riciye Nezareti, hükumet sırları hakkındaki kanuna mugayir olmadıkça sevk Yugoslav Krah Split'te Belgrad 13 (A.A.) Bu sabah saat müsaadenamelerini reddetmek hakkı 8 de Kral İkinci Pier, refakatmde Prens na malik olmadığını bildirmiş, alâkadar Aleksandr olduğu halde Splıt'e gelmiş Amerikan firmaları Sovyet zırhlıları ilerdir. Buradan Yugoslavyamn cenub çin malzeme sevketmek müsaadesi tasahillerinde kâin Mileçer'e gidecekler leb ettikleri takdirde Hariciye Nezaredir. tinin yapılacak sevkiyatın hükumet sırMussolini'nin oğlu filim ları hakkındaki kanuna muhalif olmaçevirecek dığından emin olmak için Bahriye NeRoma 18 (A.A.) Roma şehrinin tezaretile istişare ettikten sonra bu müsisınin yıldönümü münasebetile inşa edılen stüdyolarda 21 nisandan itıbaren saadeyi vereceğmi ilâve eylemiştir. Kanunen Hariciye Nezareti, haricî Duçe"nin oğlu Vittorio Mussolini tarafından İtalyan havacılığınm şerefıne bir siyasetini, eğer dahilî siyasete uygun filim çevrilecektir. değilse, cebren kabul ettiremez. Paris 18 (A.A.) La Commune is mindeki haftabk komünist mecmuası hakkında orduyu itaatsizliğe teşvik ettiğinden dolayı adlî takibata başlanmıştır. Polis mecmuanın merkezinde araş Donanmanın takviyesi için yapılan sitırmalar yapmış ve son nüshasmı topla parişlerimiz zamanında teslim olunmak mıştır. üzere muamele tabiî seyrini takib etmekPariste Isveç Kralına ziyafet tedir. Harb malulleri için tetkikler yaptırdık. Paris 18 (A.A.) Reisicumhur LebBu tetkikler ilerilemiştir. Bir karar verilerün, îsveç Kralınm şerefine bir ziyafet cektir. Eski kanunla tekaüd olmuş millî vermiştir. mücadelede hizmet ermişler hakkında da Mısır Krah Pariste bazı teklifler vardır.» Paris 18 (A.A.) Mısır Kralı Faruk buraya gelmiştir. îki gün sonra Londra Hindistanda Müslümanlarla va hareket edecektir. Mecusiler tekrar çarpıştı Londra 18 (Hususî) Bugün Hindistanda Müslümanlarla Mecusiler arasında bir çarpışma daha olmuş, neticede 65 kişi yaralanmıştır. İtalyan ağır sanayii Roma 18 (Hususî) Kabul edilen yeni bir kararnamede italyan ağır sanayi fabrikatorları hisselerinin yansını hü kumete satmağa mecbur tutulmuşlardır. Izmirde Hâl için açılan müsabaka Izmir 18 (A.A.) Belediye, yeni yapılacak Hâl binasının projesi için bir müsabaka açmıştır. Birinciye 1000, ikinciye 500 lir* mükâfat verilecektir.