CUMHURİYET 19 Nisan 1937 Şehir ve Memleket Haberleri J Tarihf tefrika : 93 Yazan : M. Turhan Tan (Tercüme ve iktibas edilemez) Siyasî îcmal Yugoslavya İtalya ugoslavya Başvekil ve Harioiye Nazırı Dr. Stoyadinoviç, ttalya Hariciye Nazırı Kont Ciano'nun İtalyan Yugoslav muahedesini müzakere ve imza için Belgrada yaptığı ziyareti iade için nisanın otuzunda Roma • ya gidecektir. Bu seyahat, sade bir nezaket işi olmakla kalmayıp Belgradda akdolunan muahedeyi tamamlıj^acak siyasî ve iktısadî müteferri işlere de Romada bakılacaktır. Bu işlerden siyasî olanları Balkanlara ve iktısadî olanları da Yugoslavyanın, gerek orta Avrupadaki, gerek Balkan lardaki yerlerile kapı komşusu İtalya arasında daha geniş mikyasta ve daha müsaid şerait içinde eşya mübadelesine aid olacaktır. Siyasî işler Arnavudluğa taalluk ediyor. Arnavudluğun tayin olunan yeni hududlarını şimdiye kadar tanımamış olan Yugoslavya, Belgrad muahedesile bunları kabul etmiştir. Fakat Arnavudluğun siyasî vaziyetine aid teferrüat üzerinde bir karara gelinme mişti. Romada bu hususta kararlar verilecektir. Arnavoıdluk, ttalyaya Adri yatik denizinin Balkanlar tarafında askerî bir köprü başı teşkil ettikten başka, buradaki nüfuzlarile İtalyanlar bu denizin ağzma da hâkim bulunuyorlar. Bu suretle İtalya karadan ve denizden yakın komşusu Yugoslavya ile ortak bulunduğu Adriyatik denizinde ve ayni zamanda Balkanların karası içinde sevkulceyş cihetinden tehdidkâr bir vaziyet almıştı. Anlaşılan Belgraddaki müzakereler esnasında bu mühim noktanın görüşülmesi başka bir zamana bırakılmıştır. Mısırla yaptığımız dostluk mukavelesi Kardeş milletten kapitülâsyonları evvelâ biz kaldırdık Kardeş Mısırla akdedilmiş olan tabiiyet, dostluk ve ikamet mukaveleleri yarından itibaren mer'iyet mevkiine gir miş olacaktır. Bu mukavele ile hüku metimiz Montrö mukavelesinin akdinden evvel dost memleketten kapitülâsyonların kaldırılmasını tanımış olacaktır. Kapitü lâsyon belâsınm ne demek olduğunu çok iyi bilen memleketimiz, bunun kaldırılmasını ilkönce tanımak suretile büyük bir hassasiyet göstermiş olmaktadır. Mısırla halledilmemiş olan en mühim meselelerden biri Mısırda yerleşmiş olan Türklerin tabiiyeti meselesi idi. Bu mu kavele ile 5 teşrinisani 1914 ten evvel Mısırda yerleşmiş Osmanlı tebaasının Mısırlı tabiiyetinde, Türkiyede yerleşmiş Mısırlıların da Türk tabiiyetinde olduk lan tanmmış oluyor. Dostluk mukavele sine göre her iki memleket arasında samimî ve daimî dostluk cari olacak, ikamet hakkı da her iki memleketin dahilî kavanin ve nizamatına tâbi tutulacaktır. Mısır Başvekili Nahhas Paşanın sonbaharda memleketimizi ziyareti muhtemel dir. İbrahim Paşanın hezeyanları Elçilere karşı öğünüp yüksekten attığına göre bu dönme Vezir meger neler, ne marifetler yapmış! Budinde oturan Kral Lüi'nin kansı Şarl Ken'in kızkardeşiydi. Lüi'yi ezersek hem elçilerimizin intikamını almış, hem Şarl Ken'e ders verip Fransa Kraliçesini memnun etmiş olacaktık. Bu düşünce ile Macaristan üzerine yürüdük. Lüi, bize karşı çıktı, çarpıştı. Galebe, her zaman olduğu ve her zaman olacağı gibi, bizde kaldı. Fakat Macarlan mağlub eden benim. Padişah, Mohaç muharebesinde gerideydi. Bize iltihak etmek için ata binmek üzere iken kendisine muzafferiyet müjdeıini yolladım, bırkaç gün sonra da Budini zaptettim. Elçiler siyasî müzakerelerde yeri ol mıyan bu saçmasapan sözleri hayretle, fakat hürmetle dinliyorlardı. İbrahim bır nebze sustuktan sonra Viyana muhasarasında neler yaptığını anlattı: Ben, dedi, çok defa kıhğımı de ğiştiriyordum, beyaz sarığı atıp renkli sarık sarınıyordum, Viyana istihkâmlarını keşfe çıkıyordum. Ve birden bahsi değiştirdi: Şarl Ken, dedi, tuhaf adam. Kendisini bir bakımdan beğenirim, takdir ederim amma bir bakımdan da gwib bu lurum. însan başına bir kukulete, bir taç koymakla Imparator olamaz. İmparatorlar ulüvvücenab sahibi olmahdır, mağ lublan affetmeği bilmelidir. O, Fransa Kralına karşı küçüklük gösterdi. Bizim karşımıza ise çıkmadı, çıkamadı. Ken dine sorarsanız, benim Viyanayı sardı §ım sırada mühim işleri olduğunu söyliyecektir. Ne gibi işlerdi onlar?.. Luther mezhebine girenleri zorla katolikliğe çevirmek davası, değil mi?.. Şarl Ken bunu da beceremedı, İtalyadan dönüp Almanyaya geldi, eski hayratı da berbad ettı, bir şeye muvaffak olamadı. Papazları toplıyacaktı, beceremedi, bir imparator için bir şeye başlayıp la bitırmemek ve söyleyip te yapmamak, yapamamak yakışır mı?.. Ya onun biz İstanbula db'n dükten sonra Budini muhasara etmesi?.. Bu cür'eti gösterdiğine göre bari şehri alsaydı?. Ona da muvaffak olamadı, önüne baka baka Almanyaya döndü. Ben olsam Lutheri bir yana, Papayı bir yana oturturum, bütün papazları da karşıla rına dizerim, kilisenin birliğini zorla iade ettiririm. Yorulmuş gibi sustu, Şarl Ken'in mektubunu yavaş yavaş açtı, şöyle bir göz gezdirdi: Bu. dedi, ihtiyath ve akıllı bir hükümdar mektubu değıldir. Sarl Ken kendi unvanlarile beraber kendınin olmıyan birçok unvanlan da sayıyor, Kudüs Kralı olduğunu bile söylüyor. Bu ne ahmakça cür'ettir? Kudüsün bizim elimizde olduğunu bilmiyor mu? Yoksa böyle yazmakla bizi küçük düşüreceğini mi sanı yor? Ben işittim ki hıristiyan hükümdar lar, dilenci kıyafetinde Kudüsü ziyaret ederlermiş. Şarl Ken de o kıyafette belki Kudüse gitmiştir. Fakat böyle bir gidişle kendini oraya kral mı oldu zannediyor? Bundan sonra hıristiyanların Kudüse a yak basmalarını da yasak edeyim de anlasın o! Komelyos, telâşa düşerek itizara gi riştı. Şarl Ken'in kendini Kudüs Kralı dıye göstermesinin Viyana sarayında yerleşmiş bir kalem usulüne uymaktan başka bir mana ifade etmediğini ve edemiye cegini söyliyerek af taleb etti. İbrahim, biraz somurtmuştu, homurdanır gibi konuşuyordu: Özürünüz kabahatinizden büyük. Sonra suç bir değil ki, mektubda kaba lıklar birbirini kovalıyor. Bak, Ferdinand için de ne unvanlar yazılı? Bizim top rakça ve insanca Ferdinand'dan daha kuvvetli, daha zengin sancak beylerimiz var. Yüzünü elçilerden Jeroma çevirdi: Senin akrabandan biri dinini de ğiştirdi, hizmetimize girdi, ona Karamide (Diyarbekire) vali yaptım. Şimdi henf senin Kralından daha geniş toprağa, daha çok tebaaya hükmediyor. Muharebelerde kumanda ettiği süvarinin sayısı elli binden az değil. Sipahileri, tımarlıları Ferdinandın'kilerden çok; halbuki bizim böyle nice sancaklarımız daha vardır. İmparator Şarl Ken'in bunlan düşünüp kardeşini yükseltmekten utanması lâzımgelirdi. Fransuva ile onun arasındaki fark nekadar büyük? Macaristan seferi sırasında onun bize gönderdiği mektubun altında sadece «Fransa Kralı» imzası vardı. îşte hakikî bir Kral, bizimle mek tublaşırken böyle imza atar ve o gibilere haddini bilmek yaraşır. Bari siz akıllı davranın da Şarl Ken'e kendi vaziyetini öğretiniz. O bizimle sulh yapabilirse İmparator olacaktır. Papaya, Fransa ve tngiliz Krallarına, protestanlara onu ancak biz İmparator diye tanıtabiliriz. Papanın şimdi ona dost görünmesine inanılır mı? Papa, daha dün yapılan Roma yağmasını, esir edilip süründürülmesini unutur mu hiç?.. Ve parmaklarından birinde pml pırıl iri taşjı yüzüğü gösterdi: Bu elmas, dedi, Papa'nın tacından koparılmıştır. Hapsedildiği zaman Fransa Krahnın elindeydi, altmış bin altına ben satın aldım. Papa'yı soyan, Fransa Kralını zindana koyan Şarlken, zanne der mi ki bizim yardımımız olmadan rahat yaşıyabilir?.. îşte siz, o adama bu hakikatleri de öğretmelisiniz. Çünkü o nun hizmetinde bulunuyorsunuz, ekme ğini yiyorsunuz. Efendinize karşı nasıl davranmanız icab ettiğini size bir tem sille anlatayım: Hayvanların en kor kuncu aslandır, değil mi?.. Hiç o hay van zorla yola getirilebilir mi?.. Akıllı bir adam ele geçirdiği hayvanı hile ile, iyi ve bol yiyecek vermekle, kendine a lıştırıp ısındırmakla teshir eder. Fakat o adam, yerinde aslanı korkutmak için bir değnek te taşımalı ve ona yabancıların yemek vermesine müsaade etmemelidir. Anladınız, sanıyorum. Aslan hükümdardır, onu besleyip ehlileştiren de müşa virlerdir, vükelâdır. Değnek dediğim hakıkat ve hakkaniyettir, hükümdarlar o nunla idare olunur. Ben, padişahımı ancak hakikat ve hakkanıyet asasile idare ediyorum. Şarlken de, cılız mılız dahi olsa, bir aslan demektir. Bu halde icab eder ki sizler onu dediğim şekilde idare edesiniz. Bostancıda feci bir otobüs kazası oldu Otobüs bir hendeğe yuvarlandı, yolcularm hemen hepsi de ağır ve hafif yaralandılar Kazazede otobüs kazadan sonra Bostancı köprüsü civannda müessif bir otobüs kazası olmuştur. Maltepeden 16 yolcu ile Bostancı istasyonuna hareket eden şoför Lutfinin idaresindeki otobüs, Bostancı köprüsüne doğru süratle ilerlerken karşıdan gelen bir arabaya yol vermek için otobüsü yolun sağ tarafına çevirmiş, fakat bu anî manevra neticesinde otobüs. orada 45 metro derinliğinde bir hendeğe yuvarlanmıştır. MÜTEFERRİK Zehirli gaz kursları Birkaç güne kadar kazalarda zehirli gaz kursları faaliyete geçecektir. Ha seki hastanesinde eczacılara ve sıhhat memurlarma mahsus olmak üzere de bir kurs açılacaktır. tngiltereye ismarlanan tayyareler Havayollan tarafından îngiltereye ismarlanan dört motörlü ve 10 kişilik tayyarelerin inşası bitmistir. Tayyare lerin satış muamelesi tamamlanmış, yalnız bazı teferruatm ikmali kalmıştır. Bir buçuk aya kadar bu tayyareler mem leketimize gelecektir. Şehir uçuşları başlıyor 25 nisan pazar gününden itibaren îstanbul üzerinde gezinti uçuşlarına başlanacaktır. Saat 10 dan 12 ye kadar uçuşlar devam edecek ve Havayollarınm otobüsü. uçmak istiyenleri parasız oîarak hava meydanına götürecektir. Sinobda tütün piyasası açıldı Sinob (Hususî) Mmtakamızın 936 yılı tütün rekoltesi 650.000 kilo olduğu anlaşılmıştır. On gün evvel înhisar idaresi ilk pıyasayı açmıştır. Herman, Felemenk ve Sedanko şir ketleri de bu hafta mubayaaya başla mışlardır. Şimdilik iyi mahsul tütünlerin kilosu 40 tan 70 kuruşa ve görmez kısımlar da cinslerine göre 10 dan 30 kuruşa kadar satılmaktadır. Zürra bu fiatlardan memnun değildir. İleride piyasanın yükseleceği ümidini besliyenler tütünlerini ambara indirmiyor ve satış yapmak istemiyorlar. Esasen Sinobun haricden para getiren biricik metaı da tütündür. Sinob bütün varlığını bu mahsulün durumuna bağ lamıştır. Eğer piyasa yükselecek olursa tütün satışlarından Sinoba 350,000 Elçiler, ellerini dizleri üstüne koymuşlira girmiş olacaktır. lar, gözlerini göğüslerine kapamışlardı, Gölcük, güzel bir mesire bu öğünmeleri ve bu öğüdleri dinliyorlardı. Griti, tercüman Yunus, nişancı ve tayeri olacak rihçi Celâlzade Mustafa bir köşede el Elâziz (Hususî) Elâzızin cenubunpençe divan duruyorlardı. İbrahim Paşa da ve Diyarbekir istikametinde çok gümünasebet aramağa lüzum görmeden an zel bir göl vardır. Tren hattı gölün sasızın sordu: hillerini okşıyarak geçer. Burası Ma îspanya niçin Fransa kadar iyi latya, Elâziz ve Diyarbekir halkı için mükemmel bir mesire olabilecek kabiekilmez, kuru ve kurak bırakılır? Kornelyos, kendini güçlükle toplıya liyettedir. Devlet Demiryolları Malatya, Elâziz ve Diyarbekir aralarmdaki ıak cevab verdi: hatlarda banliyö trenleri ihdas ettiği (Arkast var) takdirde Gölcük burasının adı Gölcüktür üç vilâyet halkının telâki yeri, tanışma yaylası olacaktır. Haber aldığıma göre, buranın îstasyon müdürlüğü de halkın bu husustaki steğini Umum müdürlüğe bildirmiştir, Tekirdağ Halkevinde köy muhtarları kursu Uludağda yeni bir dağ evi yapılıyor Bursa (Hususî) Vilâyet, kış gün lerinde Uludağdaki tesisatın sporculara kâfi gelmediğini görerek Kirazlıyaylada yeni bir dağ evi yaptırmıya karar vermiştir. Bunun için Valimizle birlikte bir heyet dağa çıkarak Kirazlıyaylada otelin yerini tayin etmiştir. İnşaata hemen başlanacaktır. Bu dağ evi yazm vilâyetçe temin olunacak otobüs servisile bir kazino ve kamp halinde halka açık bulunacaktır. Kışın da acemi kayakçılar için en güzel meyillere malik olan Kirazlıyaylanm kış oteli oMüdürü Emin, sorgu hâkimi Akıf, Zıraacaktır. at Müdürü Cevdet, Baytar Müdürü Mehmed, Hususî Muhasebe müdürü Gümrüklerdeki sahibsiz eşya Şemsi, başmuallim Arif, köy bürosu şefi Gümrüklere gelmiş olan sahibsiz eşya Muhiddin tarafmdan öğretilecektir. arasında radyo ve saire gibi eşyanın Gönderdiğim resim kursun açıldığı şehrimiz Halkevi binasını göstermekte hayir müesseselerine verjlmesi takarrür etmiştir. dir. miktan 5.607,722; satılan 5,310,233 kiEmniyet memurlarile jandarmanın va lodur. Vasatî satış fiatı 51,01 kuruştur. Trabzonda 2,011,247 kilo tütün amzifelerini asayiş ve inzibatı temine memur iki zabıta kuvveti arasındaki vazife barlanmış, bunun 1,467,951 kilosu farklarmı gösterir muaddel talimatna 43,62 kuruş fiatla satılmıştır. me İstanbul Vilâyetine tebliğ edilmiştir. Tokadda ambarlanan tütün miktan Bu talimatnamenin en mühim kısımlarmdan biri her gün saat on birde Em 826.056 kilodur. Bunun 592,789 kilosu niyet müdirile Jandarma kumandanı 45 kuruş fiatla satılmıştır. Vilâyete gelerek Valiye ve yahut vekiŞark vilâyetlerinde yetişen tütünleri, line şehrin asayiş vaziyeti hakkmda ma bu havalide tütüncülüğü ihya etmek maklumat verecekler ve alınması lâzım ge sadile, tamamen ve iyi fiatlarla İnhisarlar len tertibat hakkmda direktif alacaklar İdaresi almaktadır. Şimdiye kadar buradır. Yeni emir alâkadarlara tebliğ edilda 961,361 kilo tütün satılmıştır. miştir. Ay başından itibaren alâkadar ların bu emre tevfikan hareket etmeleri ECNEBİ MEHAFtLDE muhtemeldir. Vali, mühim vak'aları derhal telgrafla Dahiliye Vekâletine bildiLord Lloyd recektir. Hususî mahiyette bir seyahate çıka yaralanmışlardır. Erenköy zabıtası vakaya yetişmiş ve yaralılar Haydarpaşa hastanesine nakledilmişlerdir. Bunlardan üçünün yarası ağırcadır. Birinin bacak kemiği çatlamıştır. Vak'ayı görenler şoförün arabayı son süratle sevk ve idare etmekte olduğunu, arkadan gelen Şilenin bir numarah otomobilinin otobüse çarptığını ve kazanın bu yüzden ileri geldiğini söylemişlerdir. Maltepe otobüsünün şoförü Lâtifle Şile Gene Belgradda Yugoslavya ile italotomobilinin şoförü tevkif edilmiştir. ya arasındaki ticarî münasebatın çok Bütün hızile yere düşen otobüs parça Tahkikata Üsküdar müddeiumumî mu genişletilmesi esas itibarile kararlaştı lanmi}, yolcular muhtelif mahallerinden avini Şekib el koymuştur. rılmıştı. Bunun teferrüatı ve mübadele edilecek eşyanın azamî miktarları ve tediye şartları ileride görüşülmeğe bırakılmıştı. Bu işlere şimdi Romada bakılacaktır. Romada görüşülecek mühim mesele lerden biri de Romanya ile îtalya arasındaki siyasî ve iktısadi münasebetlerin iyileştirilmesi işidir. îkisi de Lâtin Bakırköy kazasına bağlı Mahmudbey Müstahsil piyasalarda tütün satışları ırkından olan bu iki devletin arası son nahiyesi Küçük Halkalı çiftliğinin müs hararetle devam etmektedir. înhisarlar zamanlarda çok açılmıştı. Titulesko'nun Romanyanın haricî i$teciri Mehmed gece yatağında uyurken, Idaresinin satış merkezlerinde nâzımlık lerini elinde bulundurduğu zaman bu 18 yaşında olan oğlu Hasanla yanaşması vazifesini devamlı bir şekilde ifa etmesiîbrahim tarafından ölüm kasdile balta ile nin bir neticesi olarak piyasalarda nor devleti Çekoslovakya gibi Sovyetlerle müttefik yapmağa çalışmış olması, Yubaşmdan yaralanmıştır. mal şartlar içinde satışlar yapılrnaktadır. goslavya ile münasebatmın soğumasma Babasının mirasma göz diken ve biran ,,JŞ;j ayınJkipcj^haftasiE^a kadar, muhte ve İtalyayı uzaklaştırmağa sebeb ol evvel bu mirasa kavuşmak istiyen Hasan, lif menşelerden ambara indirilen ve satı muştu. Muahharen, Başvekil Tataresbabasını ortadan kaldırmağa karar ver laç tü,tüjı miktarlan ^unlardır: co'nun haricî işleri Antonesco'ya tevdi ı edip Sovyetlerle yakınlaşmak politikamiş, bunun için bir çare aramışhr. Bu fikNefsi îzmitte 611,462 kilo ambarlanrini yanaşma İbrahime açmıştır. ibrahim mıştır. 35 kuruş vasatî fiatla 400,000 ki sından kat'î olarak feragat etmesi ve bu kararı bizzat Belgrada gelip Yugoslav işin gayet kolay olduğunu, gece uyku es lo tütün satılmıştır. devlet adamlarına bildirmesi, hem Künasında bir balta ile babasının başının Düzcede 265,300 kilo tütün ambar çük İtilâf, hem de Balkan anlaşmasın kopanlabileceğini söylemiş, ve iki cürüm lanmış, 37 kuruş vasatî fiatla 200,000 da müttefiki bulunan Yugoslavya ile ortağı bu kararlarını evvelki gece tatbik kilo tütün satılmıştır. Gündoğduda am arasında tekrar samimiyet peyda ol etmişlerdir. Fakat her nasılsa ilk balta barlanan tütün miktarı 85800 kilodur. muştu. darbesi Mehmedi hafif surette yarala Yugoslavya, îtalya ile anlaştıktan sonBurada 45 kuruş fiatla 45,000 kilo tütün mıştır. Can acısile yatağından fırlıyan mubayaa olunmuştur. Üskübde ambarla ra müttefiki Romanya ile İtalya arasınMehmed; oğlu Hasanla yanaşmasını, binan 41,255 kilodan 20,000 kilosu 30 daki eski dostluklarım iade için tavas rinin elinde balta, diğerinin bıçak olduğu sut edecek bir mevkide bulunuyor. Fakuruş fiatla satılmıştır. Hendekte, 149 halde karşısında görünce hem kaçmağa, kat bunun tahakkuk edeceği şüphelidir. bin 16 kilo ambarlanmış, bunun 115,000 Çünkü İtalya, Romanya ile kat'î anlaşma hem de bağırmağa başlamıştır. Bu esnakilosu 32 kuruş fiatla satılmıştır. yaparak Yugoslavyanın hududları gibi da Mehmed iki de bıçak yarası almıştır. Bursada ambarlanan tütün miktan Romanyanın da bugünkü hududlarını Çiftliğin diğer sakinleri Mehmedi mutlak î ölümden kurtarmışlardır. Mehmed 2.731,180 kiloyu bulmuştur. Satılan tü kat'î olarak tanıyacak olursa Macaris tam kendisinden soğutacaktır. Yugos Cerrahpaşa hastanesine sevkedilmiş, ha tün miktarı 2,727,831 kilodur. Vasatî lavyadaki Macar ekalliyeti Romanya in evlâdla nankör yanaşma da jandarma fiat 37 kuruştur. daki ve Çekoslovakyadaki Macar ekaltarafından yakalanmıştır. Trakyada ambarlanan 859,087 kilo liyetlerine nazaran çok azdır. Bundarf dan 761,771 kilosu 25,5 kuruş fiatla sa başka Yugoslavya, Macaristanla bunun VtLÂYETTE tılmıştır. mahreci Adriyatik denizi ve İtalyanın kara hududları arasında bulunuyor. Asayiş vaziyeti her gün Vali Samsun Bafrada ambarlanan tütün Hain evlâd Tütün satışları Satışlar normal vaziyette gidiyor Mirasa konmak için babasını öldürmek istedi ye haber verilecek Bu düşüncelerle Macaristan, İtalya • nın, Yugoslavyanın hududlarını kat'î olarak tanımış olmasına ve anlaşmasına itıraz etmemiş ve bilâkis alkışlamıştı. Lâkin Transilvania'nın ebedî olarak Macaristandan ayrıldığını İtalyanın resmî ve kat'î olarak tammasma Macaristanın iyi bakmasına imkân görünmüyor. thtimal bunun için de İtalya, Romanya ila samimiyet tesis etmekte istical göstermemektedir. Muharrem Feyzi TOGAY Kasımpaşa havuzları çok meşgul Küçük ve büyük vapurların yaz pos« taları için hazırlanması ve birçok gemilerin tamir müddetlerinin gelmiş olmasl dolayısile Halicde hummalı bir tamir faaliyeti vardır. Kasımpaşadaki havuzların hepsi meşguldür. Armatörlere aid şileplerden bazılan İstanbul havuzla rmda yer bulamadıklan için iş ve zamandan kaybetmemek ve masrafları daha az oduğu için tamir ücretlerinden kazanmak maksadile Pireye giderek tamirlerini orada yaptırmaktadırlar. Balıkpazarında bir yangın başlangıcı rak memleketimize gelen Lord Lloyd daha birkaç gün şehrimizde kalacak ve buradan Balkanlara gidecektir. Tekirdağ (Hususî) Vilâyet, şehrimiz Halkevinde köy muhtarlan için bir kurs açmıştır. Dokuz gün devam edecek olan bu kursa vilâyete bağlı köylerden 65 muhtar ve köy kâtibi iştirak etmektedir. Kursta köy ve köylüyü alâkadar eden işler Müddeiumumî muavini Güner Üçer, Sıhhat Müdürü Fehmi, Maarif Tahmis sokağında Hasan Basri isminde bir şahsa aid bakkaliye mağazasm Yakalanan kumarbazlar dan yangın çıkmıştır. Yangmın etrafa Aksarayda Millet caddesinde Nesimin sirayetine mahal kalmadan İtfaiye yetişerek yalnız bir kısım erzak yandığı kahvesinde Şevket, îsmail. Sadi isminhalde söndürülmüştür. Yapılan tahki de üç kişi kumar oynarlarken yakalankatta dükkân içindeki eşyanın 12,000 mışlardır. liraya sigortalı olduğu anlaşılmıştır. Fmdıklıda Kalafatyerinde Mustafa nın kahvesinde de Yani, Vasil, Mustafa Bir haydudluk Tahtakalede Halıdpaşa hanında otu ve Beşir adlarmda dört kişi kumar oyran Murad kızı Cemile, Kazancı yoku narlarken yakalanmışlardır. şundan giderken seyyar simidci Kâmil Küçükpazarda Mehmedin kahvesinde sminde birinin tecavüzüne uğramıştır. Mustafa oğlu Murad ve Âdem iskambil Kâmil, Cemileyi güzelce dövdükten son kâğıdlarile kumar oynarlarken yakalanra nüfus kâğıdını ve beş lirasım da kamışlardır. Kumarbazlar mahkemeye veparak kaçmıştır. Fakat tam bu sırada yan sokaktan çıkan bir memur Kâmili rilmiş, müşterilerini kumara teşvik eelindeki paralar ve nüfus kâğıdile ya den bu kahvehaneler de birer hafta müddetle seddedimiştir. kalamıştır. Cumhuriyet Abone şeraiti Niishası 5 Inınifttır. Türldye Hariç için için Senelik 1400 Kt, 2700 Kr. Altı aylık 750 > 1450 * Üç aylık 400 • 800 m Bir aylık 150 a Yoktur