17 PHsan 1937 CUMHURTYET HÂMÎDÎN ÖLÜMÜ HiKAY Jalenin bahçesi Sade Türki yenin değil, bel ki dünyamn en büyük şairle rinden biri olan Abdülhak Hâmid 86 yaşmda olduğu halde nisanın 13 üncü salı günü öldü. 40 se nedenıberi yaz dığı şiirler, nesirler ve tiyatro larile bütün Türklere edebî ve bediî heyecan vermiş olan bu büyük dâhinin eserlerinden bir kısmım belki bugün bazüarınız pek te anlamaz. Fakat büyüyüp tahsilinizi ılerilettiğiniz zaman siz de onların hepsini anlıyacaksınız ve Hâmidi sade ölüm günü olan 13 nisanda değıl, her zaman hürmet, takdir ve sevgi ile anacaksmız! c ÇOCUK PORTRELERî W *m * merakh Satılık adalar Büyük Britanya adasının şimalindeki sahilleri civarında birçok küçük adalar vardır. Bu adalann ahalisi son günler 4 Jalenin bir bahçesi, hem de çiçekler, ağaclar, çayırlar, çimenlerle süslü çok güzel bir bahçesi var.. Bazılan hayretle gözlerini açıp: Haydi efendim, diyecekler, on on iki yaşında bir küçük kızın böyle bınbir çeşid şeylerle süslü kocaman bahçesi olur mu? Canım, ben sizc iki satırda bütün incelikleri hep birden nasıl anlatayım. Asıl bahçe Jalenin babasının amma, o küçük kızına bu bahçeden istediği gibi istifade etmek hakkını vermiştir. Bay Lem'i ötedenberi şahsî teşebbüsleri teşvik etmek fıkrinde bir adam olduğu için Jaleye böyle geniş hürriyetler bahşetmekten çekinmezdi. Jale, bahçeye aid böyle bir müsaade aldıktan sonra onu süslemek, güzelleştirmek için binbir proje düşündü. Babasınm ve dadısı Hatice kadının yardımile malc^îHzımdı. Çünkü hakıkaten çocuklar çimenleri çiğnemişler, dalları kırmışlar ve çiçek göbeklerini bozmuşlardı. Fakat bu işlerin hiçbiri Jalenin umurunda değildi. O, arkadaşlarile gülüp oynuyor, eğleniyordu. *** Bu eğlenceler hemen haftada bir kaç gün sık sık tekrarlanmağa başladı. Jale bu arada bilhassa Teomanla meşgul oluyor, Jalenin babası Bay Lem'i evde bulunduğu zamanlar bu zavallı sefil çocukla kızmın arasındaki dostluğu merak ve hayretle takib ediyordu. Nihayet bir güs, güzel, güneşli ve kokulu bir gün bu küçükler kumpanyasının arasında bir fırtma, hem de dehşetli bir fırtına koptu. Jale boynundaki altın zinciri ve madalyonu kaybetmişti. Lâle, Şükran, Sabit ve Teoman her biri birer köşeye atılarak zinciri ve madalyonu aramağa koyuldular. Heyhat, bütün bir sac atlik araştırma müsbet bir netice vermedi ve zincirle madalyon meydana çıkmadı. O vakit Jale teessüründen arkadaslarını her zamankinden daha evvel savmak mecburiyetinde kaldı. Kapıdan içeri girerken Hatice kadın Jalenin yanına yaklaştı: Bunda müteessir olacak ne var}... dedi, kendi düşen ağlamaz.. Vaktile ben sana söyledim. Bu baldın çıplakları buraya toplarsan tabiî sonu böyle olur. Çok şükür ki küçük bir şeyle bu işi atlattık. Yoksa alimallah onlar bütün evi bile beraber götürebilirlerdi! O sırada Bay Lem'i yaklaştığı için bunlardan birçoğunu da tatbikat sahadadı sesini kesmişti. Hatice kadının sözsına koydu. lerinden müteessir olarak ağlamağa başlıJalenin bahçesi artık tam bir dünya yan kızına o da küçük bir nasihat ver cenneti haline gelmişti. Onun açılma memek istedi: rasimini yapmak lâzımdı. Bir sabah Ha Dadın, dedi, doğru söylüyor. în tice kadın mutfağın penceresinden başta Jale olduğu halde kalabalık bir kafılenin san arkadaşlarını seçmekte biraz ihtiyatlı bahçenin yollarında bağıra çağıra dol«rç davranmalıdır. Ben sana şimdiye kadar makta olduklarmı gördü. Bunlar içinde mahsus sesimi çıkarmadım. Çünkü söylenecek sözleri dinlememek ihtimalin varkimler yoktu yarabbi! Bekçinin kızı Lâle, bakkalın oğlu Sa dı. Halbuki bu şekilde neticeyi kendi göbit, kasabm kızı Şükran, daha birçok er zünle görünce adamakıllı bir ders almış kek ve kız çocuklar.. En nihayette de oldun. Jale hem gözlerini siliyor, hem de keTeoman.. Teoman, hepsinin en sefili, en fakiriydi. Babası hiçbir iş yapmaz, içki sik kesık cevab veriyordu: Ne demek istiyorsun baba. Benim içip evde oturur, annesi öteyeberiye taharkadaşlarımın hepsi namuslu insanlardır. taya, çamaşıra gidip hem kocasını, hem Zincirimi almaları şöyle dursun, yerde de çocugunu beslerdi. Hatice kadın yıkamakta olduğu tence bulsalar bile muhakkak verirlerdi. O sarhoşun oğlu Teoman da mı reyi hiddetle bir köşeye fırlattı. Bu gü öyle acaba? rültü kapının yanmda mışıl mışıl uyuyan Tabiî... Pamuğu uyandırdı. Dadı kalfa başını Hayır kızım ben senin bir daha iki elleri içerisine almış: onunla konuştuğunu görmek istemem. Aman Allahım neler görüyorum.. Bilâkis babacığım, eğer onun feBizim yaramaz Jalenin yaptığı şu işlere bakın! diye avazı çıktığı kadar haykırı na bir fikri varsa görüşmiyecek olursam bu fikrini kuvvetlendirmiş olurum. Görüyordu. Eteklerini toplayıp hemen aşağıya in şür, konuşursam bilâkis belki doğru yola getiririm.. di: Bay Lem'i bu cevab karşısında susma Jale, dedi, nedir bu kepazelik.. Eğa mecbur oldu ve tavsiyesinin üzerinde lin baldın çıplaklarını buraya topîamışsın.. Bahçeyi altüst ettirecek, canım canım ısrar etmedi. * * * çiçekleri çimenleri onlara ezdireceksin! Yanm saat sonra Jale tekrar bahçeJale Haticenin bu hiddeti karşısında ye çıkmıştı. Dış kapının önünde aşağı yumukabil bir şiddet göstermedi. Bilâkis gayet tatlı bir tavır ve güleryüzle ihtiyar karı biri geziniyordu. Jalenin sağa sola bakınıp tekrar zincirile madalyonunu akadının yanına yaklaştı: Benim sevgili dadıcığım, diye onu ramakta olduğunu görünce koşarak içeokşadı, darılma, kızma.. BiHyorsun ki ba ri girdi: Kardeşim, dedi, ben de seni bekbam bu bahçede ben ne istersem onu yapmaklığıma müsaade verdi. Ben de arka liyordum. Demin sen içeri girdikten sondaşları toplayıp eğlenmeğe, oynamağa ra bu kıymetli mücevherini çalılardan birinin dibinde buldum. Fakat dadın ve karar verdimse kabahat mi yaptım! Hatice bu vaziyet karşısında gevşedi. baban sana çıkısmakta oldukları için geFakat birdenbire de fikrini değistirdiğini tirmeğe cesaret edemedim. Al malını Baona hissettirmek istemedi. Sert bir yüz yan Jale! Beyaz, mermer merdivenlerin üst bale: Aman, ne istersen onu yap.. Aksam samağında bu mükâlemeyi dinlemekte annen, baban gelince onlara hepsini anla olan Bay Lem'i hemen koştu. Evvelâ kızını, sonra da Teomanı kucakladı. tırım! dedi ve çekilip gitti. Jaleye dönerek: Doğrusunu söylemek lâzım gelirse Ha Aferin yavrum, dedi. Ben sana tice kadının sözlerini pek te yabana atma FAYDAÜ BıLGÎLER] • Sermayedar çocuklar Amerikada Arjantin cumhuriyetinin küçük şehirlerinden biri olan Koken kasabasında ıAn besleme ve bal yapma şirketi» vardır. Bu şirketin hissedarları en büyüğü on beş yaşmda olmak üzere tekmil ilkmekteb talebesidir. Bu yav rular ilk defa para biriktirip birkaç arı Şiçlide küçük Teoman Septekinin güzel ve şirin bir pozu L Detieli Atkerlik fuben reiti Adil Odak kızı Servet Bilmeceyi çözenler de başka taraflara göç etmektedirler. Çünkü oralarda hayat müşküldür ve hiçbir eğlence yoktur. îngiltere hüku meti baştan aşağı boşalmış olan bu adalardan beş tanesini satılığa çıkarmıştır. Bunlardan en büyüğü olan Ensay adası yedi küometro murabbaında olduğuna göre diğerlerinin küçüklüğünü anlayınız. Ingiliz gazeteleri bu adalardan her birinin 50 ile 100 İngiliz lirası arasında bir para mukabilinde satm almabileceğini söylüyx>rlar. Talibi varsa çıksın! Sarhoşa bakın! Amerikada Rochnesrtar şehrinde Smithson isminde bir işçi her cumartesi akşamı içmeğe başlar ve pazartesi sa bahına kadar sızıp leş gibi yatarmış. Karısı cebbar ve akıllı kadınmış, bir cumartesi akşamı sızdıktan sonra onu evin c kovanı almışlar ve onları besliyerek bal yaptırmışlar, hâsıl olan balları bakkallara satmışlardır. Bugün bu şirketin idaresinde sayısı birkaç yüzü geçen kovan varöhr. Mekteb ve ders çalışma vaktinin gayri zamanlarında küçük yavrular aBilmeceyi doğru çözenlerden bize foncılık ve balcılıkla meşgul olmaktadırtoğraf gönderenlerin resimlerini bas lar. Her memleket çocuklarına nümune mıya devam ediyoruz. Fakat burada olacak bir hareket doğrusu! resmi çıkmak mutlaka hediye kazanmış En büyük zevki! olmaklığa delâlet etmez. Mükâfat kazananların isimleri her ayın ilk haftasınİki küçük arasında: Çocuk bayramı geliyor, babam o da neşrolunan büyük listeye yazılır. Solzaman bana çok para verecek, en sevdi dan sağa sıra ile: 1 Kırklarell Ahmed Mithat okulu ğim pastaları alıp yiyeceğim.. Tabiî sana da baban çok para verecek.. Sen ne 193 Hikmet Özkan. yapacaksm?. 2 Sinob orta okul Ertuğrul Turan. 3 Ankara Gazi lisesi 751 Haluk Benli. Şeker mi alacaksın? 4 Mardin Gazi ilk okulu 54 Sü Hayır!. reyya. Çikolâta mı alacaksın? 5 Bayramiç Millî Zafer ilk okulu Hayır!. 141 Güzin. Sinemaya mı gideceksin? 6 Karagümrük 27 nci ilk okul 70 Hayır!. Muallâ. Peki ne yapacaksm? 7 Bakırköy ilk okul 69 Mehmed Büyüdüğüm zaman işime yaraması için «İş Kumbarası» na atıp saklıyacağım. Uğursoy. 8 Sarıgöl ilk okul 35 Nermin Kaymaz. 9 Elmalı ilk okul 97 Ayten Karatepe 10 Vakfıkebir Alpaslan sokağı 4 numarada Sevim. 11 Bakırköy îstasyon caddesi Gü zel Izmtr berber salonu Garbiz. 12 Vakfıkebir ük okul 261 Maksud. 13 Trabzon Uzun sokakta mücellid Ömer Lutfi kızı Sıdıka. 14 Zile Altınyurd okulu 353 Nihad Akman. 15 Tavas Gazi okulu 258 Oğuzan. 16 Ankara Yenişehir Amasya apartımanı Leylâ. 17 Trabzon Kültür direktörü oğlu Yalçın. 18 Trabzon erkek orta okul 620 Necmeddin. mahzenine naklettırmış ve yanma fıçılarla bira, şişelerle viski koymuş. Kırk gün kırk gece oradan çıkmasma imkân bırakmamış. Adam, o biralar ve viski lerle kırk gün idare etmiş, kırk birinci gün karısı kapıyı açıp serbest bırakmış. Smithson'a bundan sonra alkolden öyle bir nefret gelmi§ ki ağzma tek kadeh içki koymuyormuş. Darısı bütün dünya sarhoşlarınm başma! Neden kazanıyor? Aykut Biliyor musun benim babam ne yüzden para kazanıyor? Erkut Hayır.. Aykut Başkalarmın yaptığı yan lışlıklar yüzünden., Erkut Anlıyamadım. Aykut Babam kurşun kalemi lâs j tiği fabrikası sahibidir! Heveskâr Yazıları Küçük okuyucu larımızdan Beşik taş 26 ncı ilkmekteb ikinci smıf talebesinden doktor binbaşı Kudret Kurutlunun dokuz yaşmdaki kızı Tomris Kurutlu masuma ne duygulannı bir manzume şeklinde tesbıt etmeğe çalışarak bize yazıp göndermiştir. Kendisini teşvik için hem manzumeyi, hem de bir resmini basıyoruz. p\ Nisan bulmacası BABA ANNE Baba annem yetmiş altı yaşmda Örgüsünü örer soba başında Ben öğretmen, o talebe karşısında A. B. derken uyukluyor ninecim. El açarak dua eder bizlere, «Yavrularım dikkat edin derslere Atatürküm örnek olsun sizlere.> Diye her gün öğüd verir ninecim. Tomris Kurutlu ders vermek istiyordum amma, asıl dersi sen bana verdin! Arkadaşın Teomanı davet et te bugün yemeği beraber yiyelim! Jale sevincden ellerini çırptı. Teoman o gün sade Jalelerde yemek yemekle kalmadı. Yıkandı, Bay Lem'inin verdiği elbiseleri, ayakkabıyı da giydi. Küçük kıza, annesine, babasına teşekkür ederek akşama doğru ayrıldı. Şu, yukarıki harfleri münasib şekilde sıraya dizerek vücude getireceğiniz iki kelime ile bu iki kelimeyi görür görmez ne hatırladığmızı bize bildiriniz. Mektublarmıza harflerin gazetede çıkmış parçasını da ilâve ediniz. Bu bulmacayı doğru halledenlerden birinciye 10, ikinciye 7,5, üçüncüye 5, dördüncüye 2,5 lira takdim olunacak ve diğer yüz kişiye münasib hediyeler verilecektir. Cevablarm nisan nihayetine kadar <Cumhuriyet Çocuk Sahifesi> adresine gönderümesi lâzımdır. Geç kalanlar hediye alamazlar. Doğru halledenlerden bize fotoğraf gönderenlerin resimleri de gazeteye basılır. Haba ve oğlun kurnazlığı