17 Nisan 1937 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

17 Nisan 1937 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CÜMHURÎYET 17 Nisan 1937 Şehir ve Memleket Habeıieri J Tarihî tefrika : 91 Yazan : M. Turhan Tan (TercUme ve iktibu edilemez) Siyasî icmal Kapitülâsyonlar konferansı 5 sviçre müttehid cumhuriyetlerinîn ceII nubu garbisindeki Leman gölünün bütün sahilindeki şehirler yaşadığımız asrın başından şimdiye kadar akdolunan beynelmilel muahedeleri müzakere ve imza eden konferanslara toplanma yeri olmakla şöhret kazanmışbr. Bu suretle şöhret bulan şehirler Cenevre, Lozan (Lausanne), Ouchy, Vevey ve Mon treux'tur. Bunlardan son şehirde yeni Boğazlar muahedesini müzakere ve imza eden konferans toplanmıştı. Şimdi de Mısırdaki kapitülâsyorilafjn ilgasını müzakere için Mısır tarafından davet olu nan konferans Montreux'da toplanmıştır. Mısır ve îngiltere, Fransa, îtalya, r Holanda, Ispanya, îsveç, Norv eç, Bel çika, Portekiz, Şimalî Amerika cumhu riyetleri ve Yunanistanın hâlâ Mısırda kapitülâsyon hak ve imtiyazlarını haiz bulunmalan sıfatile iştirak ettikleri bu konferans, Mısır başmuharrası ve Baş vekili Nahas Paşa tarafından teklif olunan projenin heyeti umumiyesini müza kereye lüzum görmemiş ve lâkin projenin birinci maddesini hemen kabul etmiştir. Asıl metin sonradan tesbit edilecektir. Bu madde kapitülâsyonların esas itiba rile ilga edildiğini bildirmektedir. Konferansm şimdiden esas mesele hakkında prensip itibarile karar vermiş olması Mısırda derin bir memnuniyet uyandırmıştır. Konferans şimdiden karar vermemiş olsaydı bile nihayet böyle bir karara gelecekti. Çünkü Îngiltere Mısıra istiklâl verdiği muahedede kapitü lâsyonlann ve Mısırın hükümranî hakkmı tahdid eden diğer kayidlerin ilga edileceği ve intikal devresinin de lüzumundan fazla uzun olmıyacağı hususunda sarih ahkâm koymuştur. Avrupa politikasının başmda bulun duğu gibi Mısırda dahi sevkülceyş ve politika ve iktısad noktasından en çok ve en hayatî menfaatleri haiz büyük devlet olduğu cihetle Îngiltere, kapitülâsyonların ilgası hususunda sözünü geçirecek bir mevkide bulunuyor. Esasen Mısırda ecnebileri vergiden muaf tutan imtiyazlar kalkmış bulunmaktadır. Kalkacak kapitülâsyon müesseseleri, bu haklan haiz devletlerin tebaasından Mısırda suç işliyenlerin muhakemesile üğrâş'an' ve aynî tebaada bulunan efrad araşın^d^ku dayajara bakan konsolosha ne mahkemeleri ve ecnebi ve Misır tebaası arasmdaki hukuk davalarına bakan muhtelit mahkemelerdir. Lâkin bu müesseseler ve kapitülâsyon haklan derhal kaldırılacak değildir. Nahas Paşa bile ecnebilerin Mısırlılara ve Mısırlıların ecnebilere büyük ihtiyacı bulunduğundan Montreux konferansının gayesi sıkı teşriki mesai temin etmek ol duğunu söylemiştir. Mısırdaki kopitülâsyonlar çok eskidir. Bunlardan istifade eden ecnebi tebaa nm miktarı mahdud iken bu imtiyazlann zararları pek hissolunmuyordu. Lâkin çok zengin olan bu memlekete yüz senedeneberi muhtelif devletlerin tebaası külliyetli miktarda yerleşip mezkur imtiyazlar sayesinde memleketin iktısadiyatına hâkim olmak istemeleri Mısır halkımn ve devletinin hem zararını mucib olmuş, hem de itıbarını düşürmüştü. Kapitülâsyonlann makul bir surette kaldırılmasına Mısırda en çok ecnebi tebaası bulunan Italyanın şiddetle itiraz edeceği zannediliyordu. Halbuki bilâkis konferansın açıldığı günden itibaren en şiddetli itirazları ileriye süren Fransa ol muştur. Birinci maddeyi bile birçok kaydi ıhtirazî ile kabul etmiştir. Bu işte yalnız Belçika kendisine müzaheret etmektedir. İntikal devresinin 18 sene olmasını en ziyade Fransa istemiştir. Îtalya ise gayet müsaadekâr davranıyor. Konferans şimdilik bu safhadadır. Elektrik Şirketinin kaçakçılık davası Lord Lloyd dün Hazinenin kazandıIstanbula geldi ğı mühim bir dava 28 nisanda dokuzuncu Lordun Ingiliz mektebleri Birçok arsa, bahçe ve 26 ihtisas mahkemesinde meselelerile meşgul ola parça emlâk hazineye Sultan Süleymana yirmi bir yıl evvel ayni yolda görülmeğe başlanacak cağı söyleniyor intikal etti Ingilterenin ta işlenen cinayeti mi hatırlatmıştı? Devletin Anadolu yakasında kullanılHazineye aid cmlâkten bulunan Üs nmmış şahsiyetle Sultan Süleyman, babasından miras kalıp ta bilmediği ve iş başından uzak laştırarak manevî bir sürünüşe mahkum ettiği kıymetli vezirin öldüğünü duyunca ısbrablı bir hayret geçirdi. Pek sağlam olan bu adamın ölümü, kendine gayri tabiî göriinüyordu. Başimrahur Rüstem, sinsi kclime oyunlarile efendisinin hayretini şüpheye çevirmekte gecikmedi, îbrahimin bu işte parmağı olabileceği düşüncesini Hünkâra telkin etti.. Hurrem ise büsbütün açık davrandı, kocasının Piri Paşadan hayıflanarak söz açması üze rine çok şeyler bilen bir adam tavn ta kındı: Aslanıma, dedi, dilim vanp ta söyliyemiyordum. Düğün günlerindc ihtiyar lalana güler yüz göstcrdiğini görünce içime bir sızı düşmüştü. Çünkü vezirin kıskanacağını sezmiştim. Bu seziş, boş ta değildi. Hatice Sultan, erinin derd yandığmı anlatıp duruyordu. Şimdi iş meydana çıkb. Vezir, ne yapıp yapıp emektar Kocaya kıydı. Ve birden sesine matemî bir şive verdi, Hünkânn ellerine yapışb: Tanrı aslanıma ömür versin. Pin b'ldüyse sen sağ ol. Benim tasalandığım onun göçmesinden değü, başka düşünceden. Sultan Süleyman, kansının saçlannı okşıya okşıya ve dalgın dalgra sordu: Nedir o düşünce? Vezirle geceleri birlefip jarab içiyorsun aslanım! Ne çıkar bundan? Ne mi çıkar?.. Ağu çıkar, ölüm çıkar, yas çıkar aslanım. Hünkâr, okşadığı başı bırakb, sert bir hareket yaptı ve haykırdı: Ben Piri değilim Hurrem. îbrahim de ne sandığın kadar alçak, ne de bana ihanet edecek ahmaktır. Hurrem pervasız davrandı, dudak lannı büktü: Akreb, dedi, albn kuhı içine de konsa akrebdir, yerinde zehrini döker, gafil davranma aslanım, îbrahime çok güvenme. Onun gözü yükseklerde. Sus Hurrem, beni seversen sus. Kuru bir şiiphe üzerine 5u herifi bana öldürtme. Görüyorsun ki canla başla benim için çalışıyor. Densizliği varsa da değeri de yok değil. Bırak yakasını mis kinin! Fakat ne Hurrem onun yakasmı bı rakh, ne şüphe Hünkânn yüreğini. Fettan kadın, sıra düjtükçe Ibrahimin kara hulyalar ardında dolaştığını, fırsat bu lursa efendisine de kıymaktan çekinmiyeceğini, Piri Paşayı da Padişaha sadık, Sadnazamlığa lâyık olduğundan dolayıöldürttüğünü söyleyip duruyordu. Başimrahur Rüstem, Hurremi tenvir ve teşvik etmekten geri kalmıyordu. O, Piri Pa şanm nasıl bir macunla ve kimin elile öldüriildüğünü de münakaşa götürmez delillerle öğrenmişti, Padişaha da bildiklerini söylemişti. Hünkâr bu durumda kansına hak vermekten kendini alamı yordu. Babayı evlâda zehirleten Ibra him, artık onun da gözüne korkunç göriinüyordu. Lâkin Hurremi sinir buhranlarına düşüren, Rüsteme de hayretler içinde parmak ısırtan bir hal olmak üzere ona karşı tavnnı, muamelesini değiştirmiyor du. Hünkânn içle dışı, yüreğile dili arasındaki bu ayrılık, Îbrahime unutulmaz hatıralarla bağlı olmasından mı ileri geliyordu? Yoksa devlet işlerinin hatırı için mi bu adamdan vazgeçemiyordu?.. Hakikati belki 0 da müdrik değildi. Belki idrakini o mevzu üzerinde fazla işlet mek istemiyordu. Yalnız şurası muhak kak ki lbrahimin Piri Paşayı nasıl öl dürttüğünü tamamile öğrendikten sonra hâdisenin yanında dile alınmasına ta hammül etmez olmuştu. Rüstemi ve hatta Hurremi, o bahse temas ederlerse, a zarlıyordu. Yeter, diyordu, kapayın bu çirkin ifi. Başka söz, başka horata yok mu? Acaba, Edirnede işlenen cinayet ona, yirmi bir yıl önce gene o Edirne yolunda ayni cinsten olarak irtikâb edilen şenaati mi habrlabyordu?. Piri Paşa, hedef olduğu akıbet bakımından tamamile Sultan Beyazıda ve Piriyi öldüren Kadı Mehmed, kullandığı vasıta ve maktule karşı taşıdığı alâka dolayısile gene tıpabp Yavuza benziyordu. Bu benzeyiş, şüphe yok ki, Sultan Süleymanı müşkül bir duruma sokuyordu. Zira katil evlâdı itham ederse bizzat kendi babasmı töh met altına sokmuş ve lânetlemiş olaca gını sanıyordu. İşte Piri Paşanın ölümü meselesini kendince örtbas ettirmeğe ça lışmasının hakikî sebebi bu kuruntuy4u. îbrahim Paşa, tuttuğu yolda yürüyordu. En kuvvetli gördüğü rakibini gider dikten sonra hulyalarını gerçekleştirmeğe yarar hrsatlar aramağa koyulmuştu. Bu meyanda Şarlken'le, Avusturya Impa ratoru Ferdinandla dostlaşmak mesele sine bilhassa ehemmiyet veriyordu. Osmanlı tahtına Macar tacmı taşıyarak çıkmayı, ilkin kral ve sonra padişah olmayı tasarladığı için o taca ilgi gösteren bu iki kardeşle uyuşmayı zarurî buluyordu. Lâkin bu zarureti onlara hissettirmemek için yüksekten atıp tutuyordu, herifleri korkutup yumuşatmak istiyordu. Işte bu fikirle Şarlken'e son darbeyi indirmekten Hünkân alıkoydu, iler tutar yeri kalmıyan Avusturyayı güzel hazırlanmış bir ordu ile ortadan kaldırmak ve Maca ristana çevirmek mümkünken tegafül gösterdi ve göstertti; Her iki kardeşle sulh müzakerelerine girişti. O sırada şehzade Mustafa on beş yaşına basmıştı, an'aneye göre artık haremde kalamazdı. Hünkâr, gözüne diken gibi batan oğlunu fırsattan istifade ile saraydan çıkarmak, Anadolunun bir köşesine atmak kararını aldığmdan muhtasar bir rasime ile gene şehzadenin Saruhana vali yapıldığını ilân etti. Divanda elini öptürdükten sonra yanına anası Mahidevram da katarak çocuğu yola vurdu. Hurrem bu gidişten hem memnundu, hem müteessir. Memnun oluşu oğullanna rakib saydığı şehzadenin saraydan uzaklaşması yüzündendi. Gözden ırak olanın göniilden de uzaklaşmış bulunacağmı düşünüp seviniyordu. Mahidevranın zindandan sürgüne gider gibi bir vaziyete düşmüş bulunması ise sevincini çoğaltıyordu. Lâkin Saruhan valiliği, tahta giden yolun başı demekti. Süleyman ile Fatih, oradan gelip tahta çıkmışlardı. Beyazıdm oğulları Saruhan valiliğini paylaşamıyarak gürültüler çıkarmışlardı. Hurrem, bütün bunlan düşünerek Mustafanm oraya gönderilmesine kızıyordu. Lâkin valilik için merasim yapıhrken şehzadeye elile kaftan giydiren, onu Veliahd olarak tanıyıp hususî bir şekilde saygı gösteren îbrahimi uçuruma sürük ledikten sonra Mustafanın da başına bir çorap örebileceğini düşünüp hiddetini gidermekte de güçlük çekmiyordu. Kötülüklerin de, iyiliklerin de birbirini takib edeceğini söyliyen eski kadınlan hâdiseler ekseriya hakh çıkanr. Nitekim Hurrem de bu hükmün doğruluğunu kendi hayatında tecrübe etmek fırsatını buldu, Mahidevranla Mustafanın saraydan sürülür gibi çıkanlmalarını gördükten biraz sonra kaynanası Hafsa Sultanın da ölümüne şahid oldu. EIli yaşmı aşmış olmasma rağmen yüksek güzelliğile Hurremi bile henüz imrendiregelen bu kadının göçmesi, Hurrem saltanatımn tamamile kırmızı Rusyalıya geçmesini temin etmiş oluyordu. Gerçi Hafsanın, âşık oğlu üzerindeki niifuzu Hurremin gözdeliğe seçilmesile beraber hitama ermişti. Lâkin Sultan Süleyman anasına derin bir saygı göstermekten ve bütün saraylılarm da ona hürmet etmelerini istemekten geri kalmıyordu. Ve hakikat böyle de olmasa Hafsa gene korkulacak bir kuvvetti. Valide Sultan olmak haysiyetile sezdiği, gördüğü ve duyduğu şeyleri oğluna anlatabilirdi. Ondan ötürü Hurrem, entrikalarını çevirirken ihtiyatlı davranmak mecburiyetinde kalıyordu. Şimdi bu mecburiyet ortadan kalktığından hâdisenin Hurreme göre mes'ud bir cephesi var demekti. Ayni zamanda Süleyma nm kaJbinde bir köşe boşalıyordu. (Arkan var) rinden eski Mısır fevkalâde komiseri Lord Lloyd dün öğleden sonra Re cele Karol vapurile şehrimize gel miştir. Lord Lloyd Galata nhhmmda Ingiliz sefareti tiLord caret ataşesi miralay Dokuzuncu ihbsas mahkemesi bu çok Woods'la elçilik erkânı tarafından mühim davanın en yakın bir zamanda karşılanmış ve doğruca Ingiliz sefaretine görülmesi için duruşmamn 28 nisan çargitmiştir. şamba günü yapılmasına karar vermiştir. Eski îngiliz Kralı Sekizind Edward'ın Bu işte dahili dava edilen şirket erkânı Istanbulu ziyaretinden evvel de şehrimişunlardır: ze gelerek buradaki Ingiliz mekteblerinin Başmühendis Gileri, şebeke başmü vaziyetini tetkik eden Lord Lloyd bu »ehendisi Haşim, malzeme müdürü Sadi, fer de Istanbuldaki Ingiliz mekteblerile mühendis Seyiyeri elektrik fabrikası müalâkadar olacaktır. dürü Tibiletti, kontrol servis âmiri Fister, Ingiliz Büyük Elçisi Sir Percy Lorraşirket idare müdürü Laziyan ve eski muin'in şahsî misafiri bulunan Lord Lloyd hasebeci Piyos. Istanbula gelmezden evvel Atinaya uğ Bu meyanda şirketin umumî müdürü ramış ve Yunan ricalile temaslarda bu Hanses te bulunmakta idi. Fakat Viyalunmuştu. nada öldüğü için hakkmdaki dava sukut Bazı yabanci »azeteler Lord Lloyd'un etmiştir. Eski muhasebeci Piyos ise tahgezinrilerind«n bahsederek, bu ziyaretle kikatın başlaması akabinde Avrupaya firar etmiş ve bir daha gelmemiştir. Pi rin Akdeniz meselesile alâkadar olduğuyos'un şimdi Atinada olduğu söylenmek nu yazmışlardı. Sehrimizdeki salâhiyettar mehafilde bu şayialann aslı olmadığı sö'ytedir. lenmektedir. Mahkeme, diğer suçlulann burada bumak üzere gümrük resminden muaf olarak ithaline müsaade ettiği elektrik malzemesini devlet müsaadesini suiistimal ederek şehrin başka yerlerinde kaçak olarak kullanmak suçile sorgulan yapılan Istanbul elektrik şirketi erkânmın suçları sabit görülmüş ve dün devlet müsaadesini suiistimalle kaçakçılık suçlarile dokuzuncu ihbsas mahkemesine veril mişlerdir. küdarda Selâmsız, Çıkmazpapaz, Silâh tarağa bahçeleri, meyhaneler ve 26 parça emlakin 298, 283, 307, 312 tarihle rinde mutasamfları görünen Kristor, Haçador, Maryam ismindeki ölü eşhasa varis olduklan iddiasile namlanna tapu senedlerinin verilmesi hakkında yaptıkları müracaatlerin kabul edilmemesinden bahsederek Tapu idaresi aleyhine Varan Şabuh ve kız kardeşi Fuhane taraflarından Üsküdar hukuk hâkimliğinde bir dava açılmıştı. Davacılann ellerinde vera set hüccetleri mevcud olduğu gibi başkaca mahkemeye kendilerinin ölülerle alâkalannı ispat edecek şahidler de getir mişlerdi. Edirnede işlenen dnayet Bu vaziyet karşısında mahkeme tapu kayidleri üzerinde tetkikata lüzum gör mü}, bunun neticesinde bu emlâkin yu karıda isimleri geçen ölülere aid olmayıp Ermeni kilisesi malı olduğu ve kiliseden de Hazineye geçtiği neb'cesine varmıştır. Mahkeme o zaman kilise mütevelli heyeti olan kimseleri de celbetmiş, bunlar da vaziyeti itiraf ve şehadet etmişlerdir. Bu vaziyet karşısında mahkeme davacılann davasmı reddetmi? ve böylelikle Hazine hakkınm kaybolmasma mahal kalmamışbr. öğrendiğimize göre Lord Lloyd bir lunmalarım temin için dün Emniyet MüYalova kaplıcalarında dürlüğüne suçlulann bir listesini gönder kaç gün şehrimizde kalacakhr. hazırlık miş ve zabıta dün akşama kadar hepsini ayn ayn ikametgâha raptederek imzaönümüzdeki ay içinde açılacak olan Yalova kaplıcalarında hazırlıklar biti larmı almıştır . rilmek üzeredir. Akay müdürü Cemil, bu işlerle meşgul olmak üzere YalovaİNHlSARLARDA ya gitmiştir. Rakı satışları înşaatı bitmiş olan yeni otelin bu mev sim için hazırlanmasma çalışılmaktadır. Memlekette rakı istihlâki üzerinde Kaplıcalar açıldıktan sonra, Yalova yapılan tetkikler, en ziyade küçük şiya vapur seferleri arttırılacaktır. şelerin sarfedildiğini göstermiştir. Halkın, en ziyade, küçük hacımlı şişelere Yeni hal binası itibar etmesinin başlıca sebebi, iktısadi Belediye Sebze halme ilâve edilmek vaziyettedir. .„ y Istanbuldaki îtalyan Ticaret Odası üzere yeni bir bina yapmağa karar ver935 936 malî senesinde bandırolla İtalyan elçisi Carlo GalH ile Türkofis miş ve bunun için geçen seneki bütçenan ve satılan rakılar içinde 10 santisine 69 bin. liralık bir tahsİBöt ta^itoy litrelikler yüzde 12,5, 15 santilitrelikler mümessilinin iştirakiı» yılhk toplanbsını muştu. Fakat üzerine bina yapılacak sayüzde 34,7, 25 santilitrelikler yüzde 37,3, yapmıştır. ha hududu dahiline giren küçük bir ar50 santilitrelikler yüzde 11, 100 santi Elçi bu münasebetle irad ettiği nutuk sanm istimlâk edilememesi yüzünlitrelikler de yüzde 8,8 dir. ta Türk İtalyan ticaret muahedesinin den bu yeni inşaata bir türlü baş înhisar idaresi ve müskürat amilleri akdini tebrik ederek, siyasî istikrar saye lanamıyordu. Belediye son günlerde bu de istihlâkin aldığı bu vaziyet üzerine sinde Türk iktısadiyatının daima ve bü arsanm istimlâki işini de halletmiştir. daha ziyade küçük şişeleri piyasaya sür yük hamlelerle inkişaf ettiğini kaydet Yeni binanın Lnşası birkaç güne kadar meğe başlamışlardır. miş ve bilhassa Cumhurreisi Atatürkün ihale edilecektir. ŞEHÎR tŞLERl İtalyan T. Odasmın yılhk toplantısı italyan elçisi bu münasebetle dostane bir nutuk söyledi Şarkta tuz ihtikârîna mâni olmak için Alman kleringi Gıda maddelerine idhal müsaadesi veriliyor Hükumetçe verilen bir karar üzerine Cumhuriyet Merkez Bankası dünden itibaren Almanyadan gelen ve gümrüklerde bulunan gıda maddelerinden üç aya kadar vadeli olanlara ithal müsaadesi vermeğe başlamıştır. Yani bundan üç ay sonraya kadar ithali icab eden mallann gümrükten geçmesi imkânı hasıl olmuştur. Bu karar yalnız Alman kleringile gelen gıda maddeleri içindir. Gene Almanyadan gelen diğer bazı maddeler için de bazı taahhüdler ve kayidler mukabilinde ithal müsaadesi ve rilmeğe başlanmıştır. Bu kararm, Türk Alman kleringinden mütevellid hesablar üzerinde büyük jir ehemmiyeti bulunmaktadır. Vekiller Heyetince son defa kabul edilen tuz talimatnamesi alâkalı makamlara tebliğ edilmiştir. Talimatnamede evvelce verilmiş karar mucibince tu zun tuzlalarda toptan fiatı 3 kuruş olarak tesbit edilmektedir. Yalnız Ça maltı ve Koçhisar tuzlarmm fiatı 20 santim daha fazladır. Şark vilâyetlerinde tuz ihtikârının önüne geçmek için talimatnameye yeni hükümler konulmuştur. Bu şartlara göre Çamaltı tuzları buralarda bütün masraflar dahil olmak üzere 4 kuruş 60 sanDENtZ İŞLERt timden fazlaya satılamıyacaktır. Sanayide ve mümasil işlerde kullanı Denizyollarının yaz tarifesi Denizyolları idaresi yaz aylarına mahlacak tuzlann fiatı İktısad ve înhisar lar Vekâletince ayrıca tayin olunacak sus seyrüsefer programını hazırlamış tır. Yeni programda bilhassa Marmara tır. iskelelerine ve Mersin hattına yeni postalar ilâve edilmiştir. Mersin postaları ADLİYEDE haftada iki defa Çanakkaleye uğrıya lcra işlerini kolaylaştırmak caktır. Biga, îmroz, Tekirdağ, Bandırma, Mudanya iskelelerine de deha fazla için vapur işletilecektir. îcra dairelerinin bugünkü karışık vaziyetini nazarı itibara alan Vekâletin, Liman idaresi taşınıyor Adliyede toplanmış olan icra daireleriLiman Umum müdürlüğü kalemleri ni mmtakalara ayırmağa karar verdiği şimdiye kadar bulunduğu Liman hanınni yazmıştık. Bu sistem İsviçrede tatbik dan bugünden itibaren Galatada Liman edilmekte ve iyi neticeler alınmakta ol idaresine tahsis edilen Merkez Rıhtım duğundan yeni teşkilâtm mekanizması hanına taşmmağa başlıyacaktır. Dün ilk m kurmak üzere İsviçreden bir müte defa olarak Liman kooperatifi yeni bihassıs celbine lüzum görülmüştür. Ha nanın altındaki dükkâna taşınmıştır. tay anayasasını konuşmak üzere İsviç MÜTEFERRtK reye gitmiş bulunan heyetimiz arasın da bulunan Adliye Vekâleti erkânına Yerli Mallar sergisi için oradan bir mütehassıs seçmek salâhiyeti Millî Sanayi Birliği idare heyeti bir verilmiştir. toplantı yaparak dokuzuncu Yerli MalHaber aldığımıza göre, mütehassıs yakında şehrimize gelecektir. Yeni teşki lar sergisinin şekli üzerinde ihzarî bir lât bilhassa iş sahiblerine kolaylık te görüşme yapmıştır. Dün ayrıca sanayi min etmek ve işlerini görmek için her müfettişliğinde de bir toplantı yapılmış gün uzak mesafelerden gelmek külfe ve îktısad Vekâletinden sergi için getinden kurtulmalarını istihdaf edecektir. len tebliğ üzerine sanayicilere yapıla :ak tamimin şekli hakkmda karar ittiSulh hukuk mahkemeleri haz edilmiştir. vatanperverliği ve Başvekil İsmet Inönü ile arkadaşlannm dürendişliğinden tak dirle bahsetmiş ve kimsenin İtalyanlar kadar bu eserleri takdir edemiyeceğini ve bu mes'ud neticelerden kimsenin İtalyanlar kadar sevinemiyeceğini söylemiştir. Elçi, neticede Ticaret Odası erkânını tebrik ederek, İtalyan Ticaret Odasmın yalnız ticaret sahasında değil, Türk 1 talyan ikbsadî münasebatının bütün sa halarında da çalışmasmı temenni ve tavsiye etmiştir. Hasta nakliye otomobillerine taksimetro takılıyor Halen Belediyeye aid hasta nakliye otomobillerinden alınmakta olan sabit ücret, hastalardan bir kısmınm lehine, bir kısmımn da aleyhine tezahür etmekte olduğu vaki olan şikâyetlerden an laşılmıştır. Belediye, hem bu farkı aradan kaldırmak ve servisi kontrol etmek, hem de hakh haksız şikâyetleri önle mek için hasta nakliye arabalarına birer taksimetro konulmasmı kararlaş tırmış ve bu kararı dün Belediye şubelerine tamim eylemiştir. Yeni karara göre, arabalara taksimetrolar konulduktan sonra antre ücreti ve arabanın hastanın evine muvasalatını takib eden ilk on dakikalık zaman ücreti almmıyacaktır. Yalnız her kilometro başma 20, bekleme ücreti olarak ta saatte 30, her iki dakika için ise bir kuruş ücret alına caktır. Şehir bütçesi Belediye Muhasebe müdürü Kemal, Şehir Meclisince kabul edilmiş bulunan Belediye ve Vilâyet 937 malî senesi bütçesini tasdik ettirmek üzere dün Ankaraya gitmiştir. Muhasebe müdürü Kemal bu seneki bütçe ile yeni ihdas edilen memurluklar hakkında Dahiliye Vekâletine izahat verecektir. Kemal bundan başak Belediyenin, mezarlık işleri ve şehrin imar işlerine sarfedilmek üzere Belediyeler Bankasından alacağı mütebaki istikraz işi için de alâkadar larla temas edecektir. Muharrem Feyzi TOGAY Talebeler tevkif ediliyor Eskidenberi bazı talebelerin mekteb vakti mekteblerine gitmiyerek sokak larda dolaştıkları ve kahvelerde otur dukları görülüyordu. Efkârı umumiye ve diğer talebeler üzerinde çok fena bir tesir bırakan bu vaziyete dünden itibaren Emniyet müdürlüğünün harekete geçmesile son verilmiştir. Dün Emniyet ikinci şube memurları şehir dahilinde bir teftiş yapmışlar ve yalnız Gülhane parkında 14 talebe yakalamışlardır. Bunlar Kültür Direktörlüğüne teslim edilmişlerdir. Haklarmda tahkikata devam edilmektedir. Belediye Kanalizasyon müdürü vefat etti Bir müddettenberi Alman hastane sinde tedavi. altmda bulunmakta olan Belediye Kanalizasyon müdürü CelM evvelki gece vefat etmiştir. Celâlin cenazesi, meslektaşlarının iştirakile dün kaldırılmıştır. taşınıyor Eminönü Kaymakamlığı binasında vazife görmekte olan üç sulh hukuk mahkemesinin yer darlığından dolayı çok sıkıntı çekmekte olduklan nazarı itibara alınmış ve bu mahkemelerin Sultanahmed civarma nakline lüzum görülmüştür. Mahkemeler bir haftaya kadar yeni yerlerine taşınacaklardır. VÎLÂYETTE Ramide bir nüfus şubesi açılacak Rami köyünün nahiyeye kalbedildiği malumdur. Eyüb kaymakamı, Raminin ihtiyaçlarmı tesbit ederek Vilâyete bildirmiştir. Buna nazaran Ramide bir nüfus şubesi de açılacaktır. Bu suretle nüfus şubelerinin adedi (48) e baliz ola caktır. CEMÎYETLERDE Deri fabrikatorları toplantısı Yeni ithalât rejimi dolayısile dün de Sanayi Birliğinde deri fabrikatorları bir toplantı yapmışlardır. Bu toplantıya Sümer Bankın Beykoz fabrikası müdürü de iştirak etmiş ve deri sanayiine aid tarife numaralarının vaziyeti tesbit edilmiştir. Cum huri yet Aboneşeraltl} "*' Nüshası 5 kuruştur. 1 Hariç için Senelik 1400 Ki. 2700 Kr. 1450 » 750 » Alti aylık 800 • 400 » Üç aylık îoktur Bir aylık 150 »

Bu sayıdan diğer sayfalar: