Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
K0 KVAKIZAKI AĞIAYU KERLAYATRAN A aerA Bugün 12 sayfa — ADIMIZ, ANDIMIZDIR HER YERDE 5 KURUŞ — ON SEKİZİNCİ YIL. No: 5645 Filomuz i İnönü Saraybosnada aAASASÂLA, MAA» ÇAAAAAA AMAĞ vveveyrYYEYYYYYY Başbakanımız ! eşsiz gösterilerle : | karşılandılar | mezarının ya- Yugoslavyaya gidiyor Başbakanımız ı Yabancılar ve Kanunlarımız İsmet — İnönü Doktor — Aras meçhul — asker İç nında yapılan âbideyi ziyaret w Başbakanımızı k arşılayan halk arasında seneler den beri şehre hiç gelmem Aras bugün rini Saray Saraybosn Bakanı Rüştü iş ihtiyarlar vardı — Türkiye Başbakanı İsmet İnönü ile Dış buraya gelmişlerdir. Dost ve müttefik Tür- bosna emsali şimdiye kadar görülmemiş iyenin mümessille . Kir ee Hd gösterilerle karşılamıştır. parlak ve coşkun Yugoslavya mektupları: 2 Belgrad'da R Falih Rıfkı ATAY Başmuharririmizden telefonla - — Belgrad: İlk öğle yemeğini naip Prens Pol'ün Dedinya'daki beyaz sara- yında yiyen İsmet İnönü ve Tev- fik Rüştü Aras, ikindi vakti, ge- hüküm- W—ıepc üzerindeki yında Kıraliçe Mari'nin Ç&üy Sz 'iafî)ti"de hazır bulundul;r. yi ir kültür ve ince bir e k sahibi olduğu kadar devlet reisliği vazifesini müstesna bir sa.]âhiyetle idare eden Prens Pol, misafirlerini samimi ve külfetsiz ağırladı. Sofrasındaki hanımlara yemekten sonra küçük kızını zi- yaret ettirdi. Dedinya tepelerindeki bahçe- ler ve korular hemen hemen Ör- man çiftliği ile yaşıddırlar. Kıral Aleksandr kır ve aile havasını se- viyordu Sırp - Bizans husuıiyft- leri gösteren yenîı yı;ıgoslıyvoı:ı: lübundaki sarayında herşe hatırlatıyor. Tevfik Ruştu_Arıf, kendisiyle birlikte _otuı_'dııgı_ı_ kö- şeyi gösterdi. Daha içeride _ıutuln— hu küçük bir salond'a Kıraliçe İs- met İnönü ile misafir hanımlara İstanbul hâtıralarından ıtı:?î;îîıi. P gl Fer aai K yor. Hiç kimse büyük ’;ikirlerin K setmiyorsa da bütün rlerin hlzinyhâtn—aya takılı ol_dugı_.ı göz- lerde okunuyor. Kraliçenin yi- zündeki asil cazibenin üstü henüz bu sisle kaplı durınakt_ıdır. —İsmet İnönünün co_gı'afyn ens- titüsünü ziyareti fırsatile 7(:ı I:ı;;: yıldanberi ilk defa Belgra elt sine türk bayrağı çekilec e. Balkanlılıktan sıyrılarak ta_..rı: Bi Avrupa şehri manzarası bağ yiki Belgradın ınacaddelerândge bayrak biribirini hiç yadır - "ZZH kucâklıyor. Dostluklar VAP ki muayyen ınenfude"v ehıîî:; ba katan bir takım Ü yahud nıiıikıedecek Olln__ihhl'"lm Yatıştıran bir takım m““'fkîö": ir: türk - yugoslav dostluğu İ ı_ k değildir. Atatürkle Kıral A t sandrın ebedi el sıkışları ıltın.ıl nice asırlık tarih hâtıraları d' î Yuğrulan bu dostluğun esas C& Yancı tabitlik ve hakikiliktir. — Topçuderedeki askeri Ak“lulı:. te, Belgradın resmi hususi başlı- Ca şahsiyetlerini bir araya geti- Ten akşam yemeği ve suvare Met İnönünün ziyaretini şen (Sonu 5 inci sayfada) Sabahın ilk saatlerinden itibaren bü« tün Saraybosna muhterem türk msafir« lere'intizaren sevinç içinde bulunmak- ta idi. Türkiye Başbakanı İsmet İnönü ile Dr. Aras'ın Saraybosnada kabuülleri için hazırlık on günden beri büyük bir hararetle yapılmakta idi. Bu sebebten, türk devlet adamlarının Saraybosna'« dan geçişleri esnasıidaki gösterilere muazzam bir halk kütlesinin iştirâk e- deceği daha evelden biliniyordu, Türk - yugoslav bayrakları Daha dünden itibaren bütün şehir ediyorlar. bakanımız kamutay inşa toplanmıştır. edilmiştir : 7 inci sayfada Belgrad radyosunda, fransızça, sırbça, ingilizce ve türkçe olarak İsmet İnö- nüne dair verilen konferan- sın tam metnini bulacaksı- nız, türk ve yugoslav bayrakları ile süslen- mişti. Bu sabah, havarim fena olması- na ve ince bir yağmurun yağmasına rağmen saat yediden itibaren Saraybos- na ahalisi, sokaklara dökülmüştü. Türk devlet ad ının geç kleri yollar- daki halk, otuz binden fazla tahmin 0o- lunuyordu. Bu halk arasında, seneler- den beri şehre gelmemiş ihtiyarlar da vardı. Hususi trenin vasıl olacağı müze bi- nası önünde, mızıkası ve sancağıyle, bir ihtiram bölüğü yer almıştı. Dost ve müttefik Türkiyenin başbakanı ile dış bakanını bekliyenler arasında, münaka- lât nazırı B. Spaho, vali Lukiç, beledi- ye meclisi reisi ile bütün meclis azâla- rı, Saraybosna metrepolidi, istinaf, temyiz ve diğer mahkemeler reisleri i- le Saraybosna kültürel, milli, insant ve —— Endüsirimizin inkişafı B B ulişl için çok mühim bir proje temin etmektedir. (Sonu 8 inci sayfada) /— Güneş - Dil analiziyle etütlerden: Poli - ve Multi - üzerine ö H Bal (bağl) - bol -« bul; pol - pul; mal (maği) - mol « mul sözlerinn vıır— lığı artma “extension” ile ifade ettiği- ni gördük; orijinde en egenl vulşğı ukdingia” bağl dncildiğine hükmedile-. bilir; çünkü göklere verilen “tanğri, ismi ilâh olarak şahxılandınldığı gibi, tabiatı bütün kuvvetleriyle temsil eden Baal (bağl) mağbudu da aynı ıemfn- tik münasebetlerle türemiş bir ıözdıir." Bolunğ (her halde eski bir “bolı.ı.l: tan nazaliıasyonlı: bolunk—fıolung SÖ, zü de, Orhon yuıtlarmd.ı.l.ıı tört bo » lunğ — dört cihet tabirinde, ufku (kâinatı) €n geniş kısımlara ayrılmış i Te Oı“ıkt;îrğîı;el varlığın kısımlara ây- ö bu semantik münasebetle ifa- bir vokal zayıfıımuîylı “böl çeyi zenginleştirmiştir. rılışını, de etmiş, « fiğili türk Yazan: Ahmet Cevat Emre Bundan türeyen bölük sözünde (ve hususiyle bölük bölük tâbirinde) luk anlamı bakıydir. Altay lehçelerindeki “pölük” yantı grekçe “polus” ile şekilce çok- var- de” identiktir; her ikisinin etimolojik şe- maları tam bir mutabakat gösterirler: () (2) (3). (4) Gr. polus: öğ dan op * ol * us (uğ) Türk, pölük: öğ den öp * öl * ük Boisacg'ta “polu-” nun evvela olup sonradan sıfat olarak kullanıldığı- nı görüyoruz; bunun izahını tü pölük - bölükte buluyorüz, #“Bir bölük asker” grupunda rkçe “hbö- lük” isim olduğu halde “bölük bölük as- ker” grupundl aynı söz çokluk anla- tan bir dil jşareti haline girmektedir, Artık germence folk - (Volk) ( Sonu 2. inci sayfada ) Bir çok müesseseler kazanç, arazi ve musakkafat vergileri vermiyecekler Ekonomi Bakanlığı memleket endüstrisine yeni bir hız ve yeni bir düzen verecek olan endüstrinin tesis, teşvik ve mürakal kanun projesinin hazırlığını bitirmiştir. Proje yurd endüstrisinin terakki ve gelişimine yeni bir çığır açmakta ve yeni yeni faide ve kolaylıklar besine dair olan Endüstrinin teşvik ve himaye mızm genişliği karşısında artık kâfi gelmemektedir. Endüstriye aid ka- nunlar, ferdi teşebbüs hududunu aş- mamakta ve devletin memleket en- düstrisi üzerindeki kontrolunu yal- nız kanundan istifade eden müesse- selere hasretmekte ve endüstrimizin inkişafıma yol açmış olan teşviki sa: nayi kanunu, bugünkü devlet endüs- tri politikasının takib ettiği prensip- lere yetişememektedir. Cumhuriyet hükümeti endüstri siya- setinin hedefi; gümrük ve diğer hima. yeler sayesinde tutunabilen endüstri ye- rine sağlam, kuvvetli bir endüstri ya- ratmaktır. En iyiyi en ucuza — maleden bir endüstri meydana getirmek ve bu endüstriyi aynr zamanda milli kuvvetin hakiki unsuru olarak yetiştirmek, takib edilen endüstrileşme hareketinin esası nı teşkil ktedir. Bu p in tat. biki ise ancak devletin endüstrimizi ve onun inkişafını sıkr bir kontrola tâbi tutmasiyle mümkün olabilecektir. Ekonomi Bakanlığı yazdığımız vazi. yetleri göz önüne almak suretiyle bu projeyi hazırlamıştır. Proje endüstriyel bir mü kurmayı Eki i Bakan- lığından kurma müsaadesi almağa bağlı t ştur. Mü d Üü in mem- *E ( Sonu 5. inci sayfada ? toplantısında izahat verdi B. Necibali Küçüka milli müdafaanın işlerini anlattı Kamutay dün B. Tevfik Fikret Sılay'ın reisliğinde Hükümetin, öldüğüne dair olan tezkeresi okunmuş ve reis “Türk ede- biyatına, türk kültürüne büyük hizmetler eden; memle- ketimizin partimizin ve inkilâbın büyük şairinin ölümün« den dolayı reislik divanının başsağlarını,, arzetmiş ve a- ziz ölünün hatırasına bir saygı ifadesi olarak bir dakika ayakta durulmuştur. Bundan sonra Muğla mebusu ve C. H. P, Genel Sek- reteri B. Şükrü Kaya'nın şu takriri okunmuş ve kabul Abdülhak Hâmid Tarhan'ın “Büyük şairimiz ve parti üyemiz Abdülhak Hâmid 'Tarhan'ın aziz hatırasına hürmetle celsenin bir çeyrek saat tatilini teklif ve rica ederim.,, * İkinci celse saat 15.20 de toplanmış- tır. General Kâzım Sevüktekin (Diyar. kir)in “1683 numaralı askeri ve mülkt tekaüd kanununun 37 ve 38 inci madde« leri mucibince askeri malüllerin her üç senede bir muayene edilerek malüllük- lerinin azalıp çoğalmasına göre yapılan muamelenin mülkiyede malül olarak te- kaüd edilenler hakkında tatbik edilip edilmediğinin, edilmiyorsa bu müsavata müugayir muamelenin İcrası mümkün o- lup olmadığının maliye bakanlığından” (Sonu 8 inci ıyfıdıg . e— Fıkra ğe_hre, bakarken.. Arkadaşlarla Belgrad'ın Çankaya'- sr üstündeyiz. Kıral Aleksandr kendi sarayı için Topcider (eski topcu dere « si) yukarısındaki bu tepeyi seçtiğin « den, yeni mahalleler oraya doğru inkl« şaf etti. Bizim Yenişehir ve Çankaya ile bir farkı var: nizam ve düzen yal- nız ön caddede değil, her taraftadır, Binaların tepesinde kaçak kat çirkinliği yoktur. Bir başka farkı daha var; mimarlar, moödern üslüb içinde, yugoslay milli ti« pini aramaktadırlar. Eğer üçüncü bir fark da görmek isterseniz, bahçelerin bahçe mimarları tarafından yapılıp ev sahiblerinin keyif ve zevklerine göre tabiatın bozulmamış olmsardır, Arkadaşlarla tepeden şehre doğru. bakarken, hep Atnkara mukayeselerini yapıyorduk, Burası dahi son on, onbeş sene içinde alıp yürümüştür. 1912 Bel. grad'ı, bir Balkan kasabası idi, Seyret« tiğimiz Belgradsa, bir Avrupa şehri baş langıcıdır. Ankaradan ne kadar büyük olduğu halde başlangıç kelimesini kul. landığıma dikkat ediniz. Bu şehir — İs- tanbulda henüz başlamamıştır; Anka - ra'da ise temel katını biraz geçti. — Bakınız, dedim, Ankara'ya ben « zer veya benzemez birçok şeyler görü« yoruz. Fakat hiç bir tarafta... Yanılmamak için etrafımıza bakın. dık — Hiç bir tarafta dağ mahallesinin kerpiç yığınları yok. Halbuki burada da işçi var; burada da fakir var; aç var;, çıplak var.. Çünkü bizim Ankara kalesini (onııı.v ğ Cebeciden görülen eşsiz silüeti de niha- yet bu kerpiçlerle tahrib olunmuştur!) evet, onu, arkadan önden bürüyen ma- halleler, Asyai'dirler. Aavru P & Balkanları tamamen kaplamış değilse de, Asya yBalkanlardan tamamen çekilmiştir. Her yerden ve her şeyden Asya'yı giderelim, — Fatay.