CUMHURİYET 6 Nisan 1937 Türk sporu devlet murakabesine alınmalı Bu suretle hem bütün teşkilât semereli surette çalışacak, hem sporu bütün Türk gencliğine yaymak kabil olacaktır Tahakkuku lâzım bir fikir Üçok takımı dün Izmire gitti Beşiktaş kulübü dün Izmirliler şerefine bir çay ziyafeti verdi Mimar Sinan ihtifalı münasebetile bir teklif Sinan günü yerine bir ((Türk mimarlığı» günü yapmak daha isabetlidir SERBEST FIKIRLER Amerikada türiyen zenci mabud! Bir rezalet yüzünden yeni dinin ortadan kaldırılması muhtemeldir! Amerikada, Harlem zencilerinin bir müddettenberi kendi içlerinden birine Allah diye taptıkları malumdur. «Allah baba» ismini verdikIeri bu zenci, orada yeni bir din kurmuş ve ırktaşlarını etrafına toplamıştır. Son Zencılerin yeni allahi günlerde, bu zenciler Millî küme maçları dolayısile Fenerbahçe ve Beşiktaş takımlarile karşılaşmak Geçen hafta Ankara ve îzmirde oy imkânı da hasıl olacaktır. İş başına geiçin şehrimize gelen îzmirin Üçok takımı nanan millî küme maçlarından ve An leceklerin liyakati ve deruhde ettikleri karamızdaki muhtelif spor hareketle vazifeleri başarıp başaramıyacakları dü dün akşam Bandırma postasile şehrimizrinden ılham alan Başmuharririmiz, bir şünülecek ve seneler geçtikçe çok ehil den aynlmışür. îzmirli sporcular, Beşikyazılarında, Türk sporunun devletür unsurlan iş başında görmek imkânları taşlı gencler tarafmdan hararetle teşyi edilmişlerdir. kontrolu altma almması lâzım gelen iş hasıl olacaktır. ler meyanma girmiş bulunduğunu, bu Beşiktaş kulübü, îzmirli sporcular şeE Sporu Ankara, İstanbul ve Izmir vadide artık fazla söz söylemeğe lüzum gibi merkezlerden memleketin içine refine dün saat beşte Parkotelde mükelmabudunun ismi büyük bir rezalete ka göstermiyen derin ve ihatalı görüşlerile doğru ve memleketin her köşesine yay lef bir çay ziyafeti vermiştir. Ziyafette nşmıştır. izah ettiler. mak ve Türk gencliğini spor yapan bir îzmirli sporcular Beşiktaş kulübü erkânı, Mesele şudur: Zenci mabudum John Sporu devlet kontrol ve yardım çer kütle haline getirmek mekanizmasınm sporcuları, Beşiktaş Üçok maçının haHunt ismindeki beyaz ırktan muavini, çevesine alan memleketlerin sonuncu kurulması için bugünkü teşkilât ne pa kemi Nihad ve diğer bazı sporcular buDelight Jevvett adlı on yedi yaşında gesu olan İngılterenin, yaptığı teşkılâta raca, ne de eleman bakımından mücehlunmuştur. Çok samimî bir hava içinde ne beyaz ırktan bir genc kızla, Los Andair «Daha Sıhhatli Britanya» yazıla hez değildir. Teşkilâta bol para veril geçen ziyafet saat altı buçuğa kadar degeles'te tanışmış, ona yeni dinin akidele rımızla, Avrupanın başka memleketle dığıni de kabul edecek olsak, yayım ve vam etmiştir. Bu münasebetle Beşiktaş rini telkin etmiş, yeryüzüne ikinci bir rindeki Balila, Sokol ve Hitler genclik tatbik işlerini fahrî vazife olarak üze kulübü reisi Fuad Balkan, kısa bir nutuk Mesih getirmek üzere ikisinin ruhbirliği teşkilâtı hakkındaki makalelerimizle rine alacaklarm bu işte muvaffak olakarilerimize izah etmiş oluyoruz ki Av caklan şüphelidir. Yukarıda da söyle söyliyerek; İzmirli sporcularin Beşiktaşlı etmeleri lâzım geldiğine genc kızı inan Mımar Kelukun iir kubbesznde çini mozaik rupada bellibaşlı memleketlerin hepsi dığımiz gibi mes'uliyetsiz vazife ve genclere karşı îzmirde gösterdikleri büdırmıştır. de memleket sporunu himaye ve kon rimli olamaz. yük misafirperverliğe teşekkür etmiş ve Dokuz nisan (Sinan günü) dür. BuJewett, birkaç defa Hunt'un evine gittrol vazifesini devlet mekamzması da F Sporda Türk gencliğinin vücud iki şehir gencliğini yekdiğerine yakından gün hepimiz tarihde Türk mimarlığının miş, fakat son ziyaretinde, onun bazı hiline almış bulunuyorlar. Sporda dev ca olduğu kadar karakterce yükselme tanıştırmağa vesile olan millî küme maç yegâne mümessili gibi Sinanı kutlulıya hallerinden şüphe ederek, bazı arkadaş let kontrol ve himayesıni sadece Avrusi mevzuu bahsolduğundan hükumet larının bilhassa bu bakımdan çok faydalı cağız. larınm nasihati üzerine polise şikâyette pa memleketlerinde böyle yapıyorlar kontrol ve himayesinden bu bakımdan o'.duğunu söylemiş ve davetlerine icabet Şüphesiz ki yılda bir kere Sinan ihtibulunmuştur. Zabıta, zenci mabudun, diye değil; fakat her bakımdan tabiî ve eden misafirlere teşekkür etmiştir. da azamî istifade muhakkaktır. fali yapmakla kuvvetli bir kültür hare lüzumlu görmek icab eder. Mesele bizmuavinini, genc kızı baştan çrkarmak suİşte Türk sporunun hükumet kon keti yapmış oluyoruz, Türk medeniye de bugün mübrem bir ihtiyac halini alMazhar Nazım yeniden çile tevkif etmiştir. trol ve himayesine alınmasmdan doğatinin parlak bir devresinde yaşamış ve bu mıştır. antrenmanlara başladı Şimdi Amerikada büyük bir dedikodu cak faydalan umumî hatlan içinde bir ulu millete çok kıymetli eserler hediye etİzah edelim: Evvelâ bir sporcu ola kere daha böylece gözden geçirmiş ol Türkiye uzun atlama rökordmeni Ga miş bir san'atkârı böylece anmak bugünmevzuu olan bu rezaletin, zencilerin yeni rak, sonra da zevkli bir vazıfe telâkki duk. Bu yazımızı bitirmeden evvel spor latasaraylı maruf atlet Mazhar Nazım kü nesle çak yakışan bir harekettir. dinini ortadan kaldırması ve «Allah basile spor işlerimize olan alâka ve ya âlemimizde bu himaye ve kontroldan epeydenberi atletizmi bırakmıştı. Haber ba» nın allahlığma nihayet vermesi ihtikınlığımız ve bu müddet zarfındaki tecFjkat işin bir sarkan tarafı vardır ki her nedense ürken bir zümre mevcud mali pek kurvetlidir. rübelerüniz bizi, kat'î bir şekılde ikna aldığımıza göre bu kıymetli atlet yeniden çok mühimdır. Bu mühım noktayı tebaolduğuna da işaret etmek isteriz. Bu etmiştir ki bugünkü şartlar altında spoantrenmanlara ve çekiç atma talimlerine rüz ettirmek için iki yıl evvel temas ettizümreye göre spor faaliyetlerine mü run birinci kaidesi olan disiplini temi Patates ve elma satışı için dahale olursa gencliğin içinden ve ben başlamıştır. Mazhar Nazım, birkaç an ğim bu mevzua bugün tekrar avdete lüne imkân elvermemektedir. Her yerde liğinden teşkilât, topluluk ve birleşik trenmandan sonra çekici 34 metroya ka zum gördüm. nizamname ve her zaman mutlak bir usul altında lik doğma imkânları selbolunurmuş. dar atmıştır. Mimarî tarihimizi umumî çerçevesi Ticaret Odası bundan bir müddet evyapılmıyan ve sık sık değişen ellerle iBızce bu görüş memleketi, bu yurdda Sekizinci Balkan oyunlanna kadar içinde mütalea ettikten sonra Sinan ihtivel biri patates satışını kontrol, diğeri dare olunan bir teşkilâttan matlub ve olan bıt^ deqısen sartları yakından ve antrenmanlara muntazaman devam ettiği falini düşündükçe bu ihtifali tıpkı tek de elma ihracatını tanzim için iki ni bu işe verilen emekle mütenasib netice iyice görememekliğin ifadesidir. Yeni takdirde 40 metroya kadar yaklaşacağı bacakla kolsuz kanadsız seke seke yürüzamname kabul etmişti. ahnamadığmı şununla da ispat kabil rejımin gencliğe ve memleket halkına yen garib bir karikatüre benzetiyorum.. tahmin edilmektedir. dir ki Türk sporu, bir şubesi müstesna Bu nizamnamelerden patatese a bahşettiği hürriyet engin bir saha; alâkemiyet ve keyfiyet bakımından seneAcaba Türk mimarlığını yaratan geç id olanına göre İstanbulda sa 8 inci Balkan oyunlanna ka ise candan ve sonsuzdur. lerdenberi umulan inkişafı temin ede mişte yalnız Sinan mı olmuştur?!!... E tılacak patatesler muayyen kilo hazırlık Sultanahmed vıınarelerinden bıri Sporda hükumet kontrol ve himayesi memiştir. luk çuvallar içinde ve muayyen tiplerde ğer böyle bir kanaatle hareket ediliyorsa bu hürriyeti. bu alâkayı bin kat daha îstanbul Atletizm ajanlığı tarafından ki bugünkü şeklıle bu ihtifal başka bir tuğunda mektebe giden bir çocuğumuzu olacaktı. Fakat bu nizamname bu sene Şimdiki teşkilâtla devlet kontrol ve himayesi altındaki kalkınmayı muka canlandıracaktır sekizinci Balkan oyunlanna hazırlık olyakalayıp köşebaşındaki yıkık sebili sor tatbik edilmemiştir. Odanm kontrollan NÜZHET ABBAS mak üzere 1 7 nisan cumartesi günü Takyese edecek olursak şu neticelerle karsak Mimar Sinanındır diyor, yetişmiş göstermiştir ki bu ölçüye uyan bir tek şılaşırız: sim stadyomunda ilk müsabaka yapıla *• genclerimize sorsak tarihde Sinandan çuval dahi yoktur. Oda bunun, geçen A Memleket sporuna daha esaslı ADLİYEDE caktır. başka bir Türk miman tanımıyor. Mem sene nizamnamenin geç kalmış olması sebebile böyle olduğunu görerek yeni ve buğünkünden çok daha fazla yar leketimize ayak basan bir turist evvelâ Müsabakalarda 100, 200, 400, 800. mahsul senesi başmda nizamnamenin dımlar yapılmak ımkânı hasıl olacaktır. Bir paket sigara için bir sene Sınanm eserlerini soruyor. 1500, 5000 metro koşulu, uzun ve yüktatbikı mecburiyetini koymuştur. Bu se<Hükumet bu büyuk yardımları yap iki ay hapse mahkum oldu Anadolu şehirlerini şaheserlerile süs ne nizamnameye uymıyan patates çu sek atlama ile 4 x ' 0 0 bayrak yarışları sın fakat kontrol vazifesini üzerine alBundan birkaç gün evvel tramvayda yapılacaktır. liyen Selçuk medeniyetini tarihi ile bir valları şehirde sattırılmıyacaktır. masm» denilirse? çok beyhude bir ta likte denize mi döktük, bu yüksek medelebde bulunulmuş olur. Çünkü yeryü bir yankesıcilik vak'ası olduğunu ve Elma da geçen sene az oîduğundan Müsabakalar bütün kulüblerin atletleniyetin yüzlerce san'atkârlarından bir ta ihrac edılememiş ve bu da nizamnamezünde verdiği paralarm, yaptığı yar yankesicinin yakalandığı halde soyulan rine acık olacaktır. nesini olsun meselâ mimar Kelükü de mi nin tatbikına imkân bırakmamıştır. dımların yerliyerinde kullanılıp kulla adamın bulunamadığım yazmıştık. Hâdise bu yüzden cürmü meşhud mahkemlmadığını kontrol etmeden para ve gencliğe tanıtmamalıyız. O mimar Kemesine verilememiş ve zabıta, cebin ren hükumet yoktur. lük ki yedi sekiz asır ervel yaptığı eserÇuval hırsızı den eşyası çalman adamı aramağa baş Hafta tatiline muhalif hareB Türk sporu kayidlerle, şartlarla lerinden bir kubbesinin bir metro murabKüçükpazarda Basrinin sergisinden ket edenler cürmü meşhud lamıştı. Araştırma neticesinde soyulan ve kat'î nizamnamelerle bağlanacaktır. Baı yerindeki mozaikleri bugün tekrarda çuval çalan Hasan cürmü meşhud mahadamm Koço admda biri olduğu anla mahkemesine verilecek Gerçi bu nizamların bir kısmı bugün müşkülât çekeriz. şılmış ve yakalanan yankesici Receb kemesinde 20 gün hapse mahkum ol yok değildir. Ancak varlığıle yokluğu Hafta tatili kanununa muhalif hare cürmü meşhud dördüncü asliye mahkeOsman oğulları İstanbulu aldıktan son muştur. arasmda bir farkın göze görünmedıği mesine sevkedilmiştir. Yapılan muha ket edenler hakkında şimdiye kadar ra san'at âlemindeki Türk şahlanmasının zamanlar da çoktur. Tatbikat ise gelıp keme sonunda vak'anın şöyle cereyan cürmü meşhud kanunu tatbik edilme yegâne âmili Sinan mıdır. Bilâkis Sinan Halbuki bilâkis Sinandan sonra sırasile geçen şahıslara ve onların temayülle ettığı anlaşılmıştır: mekte ve bu gibi suçlar umumî ahkâma daha köyünde çelik çomak oynarken mimar Davud, Dalgıc Ahmed, Musta rine göre değişmektedir. Tramvay arabasının basamağına ası tâbi tutulmaktaydı. Ceza kanununun Türk san'atkârlarmın dünyaya şaheser fadan sonra mimarbaşı olan Mehmed C Türk sporu bir devlet dairesine ler diktiğini neden düşünmüyoruz, işte bağlanırsa, vazife ve mes'uliyetler ta lan sabıkalı Receb, içeride bulunan Ko mevkii mer'iyete vaz'ına dair 825 nu Ağa Türk tarihine ölmez bir eser olan Beyazıd camii bu şaheserlerden birisi ayyün etmiş olacaktır. Bugünkü şartlar çonun cebine elini atmış ve ilk defa e maralı kanunun 20 nci maddesi 200 li Sultan Ahmed camiini İstanbul cami İstaribulda Beyazıd camii minaresi değil midir. Sinan acaba bu mimarlığı altında vazife; mes'ul tutulamıyacak line geçirdiği on birlik bir sigara pake rayı geçen para cezalarını cürüm ad lerinin en güzeli olarak hediye etmiştir. vaziyette ve sırf fahrî olarak iş gören tini kendi cebine nakletmiştir. Bu sıra detmekte oîduğundan hafta tatiline mu fikir ve kanaat ifade edememektedir bulutlar arasında meleklerden öğrenip te Hem öyle bir zamanda ki Akdenizin ellerdedir. İdarî ve teknik yanlışların Türk dünyasına gökten mükemmel bir da tramvay İngiliz sefarethanesi önün halif hareketin de cürmü meşhud me şu halde çok yanlış ve isabetsiz bir harebir Türk havuzu kadar küçüldüğü za mes'ullerini seneden seneye akdolunan mimar olarak zembille mi indi, Sinan kette bulunduğumuz muhakkaktır. manlarda, Mimar Sinanla birlikte Kâ bir kongrede sorguya çekmenin vaziye den dönmekte oîduğundan orada balık vaddmdan sayılması muvafık bulun Yılda bir kere yalnız Sinan için yur muvaffak olmuşsa bu muvaffakiyet fıtra ğıdhanede yaya olarak su anyan Kanunî tin ıslahma kifayet etmediği uzun se çılık yapan Hamayak ve çırağı Musta muş ve keyfiyet Adliye Vekâletinden tindeki mucizevî bir kuvvetin tezahürü mü gibi Padişahların zamanında değil sa nelerin tecrübesi neticesi olarak anla fa, bu hareketi görmüşler ve işaret bütün Müddeiumumiliklere tamim e dun her tarafmdan yaptığımız bu ihtifalin manası şudur ki: Bütün dünyaya ün olmuştur, yoksa cemiyetin kültür kudreti rayda Türklükten uzak çeşid çeşid ırklara şılmıştır. meydan memuruna yankesiciyi göster dilmiştir. Bu kanunun tatbikatma İs salmış olan Türk mimarlığının, Türk bir miman yuğura yuğura tarihe bir Si mensub kadmların yetiştirmesi ve onların D Spor hükumet kontrol ve hima mişlerdir. Receb başka birşey çalama tanbulda dünden itibaren başlanmıştır. san'atının bütün varlığını, bütün şerefini nan olarak mı terketmiştir? kucağında maskara olmuş dejenere pa yesine girince teknik bakımdan bilgili dan derhal atlayıp kaçmak istemişse de Bundan sonra hafta tatili kanununa mu derleyip toplayıp bir torbaya koyarak Eğer Sinanm muvaffakiyetlerini yal dişahlann milletin mukadderatına hâkim unsurların yetişmesine ihtiyac başgös terecektir. O zaman bugünkü gibi her yakalanmış ve 11 kuruşluk bir paket si halif hareket edenler, diğer suçlarda ağzını, Sinan ismile mühürlemiş oluyo nız fıtretinde tahayyül edilen dehaya olduğu zamanlarda, millî hissin, kültürün bağlamak istiyorsak Türk san'atının da can çekiştiği günlerde mimar Mehmed önüne gelen bir spor allâmesi kesilemi gara için bir sene iki ay hapse mahkum olduğu gibi cürmü meşhud mahkeme ruz. yeceğinden hakikî ihtısasa yer vermek edilmiştir. sine sevkedileceklerdir. Bunun neticesi ise şudur: Çantası kol kendisile birlikte ölmesi icab ederdi. Ağa Türk medeniyet tarihine bazı hu susiyetleri itibarile Sinan eserlerine bile Fakat yüzün, ellerin açıkb. Zehir faik bir san'at harikası vücude getirmişNuri, hem düşünüyor, hem de kâfi de kat bu ölüm tuzağının sonunu görmeğe recede malumat alamadığı için sabırsız de ahdetmiştim. Hatta belki şu yılanın Iemesinden nasıl korkmadın üstad? tir. Bu mühim hâdise önünde eğer bizlerî arkasından öteki yılanı, Samoilof mei'ulanıyordu: Hayır, hayır... Bu hayvanlar ze (Mehmed Ağa elbette ki yapacakb. Allah aşkına, dedi. Şu hücumu ve nunu görürüz, diye umuyordum. hirli değildir. Bu yalnız sıkıp boğması Çünkü Sinan eserlerinden feyiz almıştı) ^ ^ " • ^ ^ ^ ^ ^ Zabıta romanı : 91 ^^^^J Bu korkunc hayvan bir dakika gecik m bilir. Evet... Ne diyordum?.. Hay demeğe kalkışacaksak bu nazariye ay neler çektiğini bütün tafsilâtile anlat. Yılan başka ne işe yarar? Hele sek bir yere çıkar, karşısuıa gelen adamı Ne meraklı şeysin yahu... Peki an medi. Hemen yatağa uzandı. Sinirlerim van yaralanmıştı. Amma hâlâ boğuşu nen Sinan için de variddir. Sinan da çok Samoilofun elinde? Bununla beraber be sıkarak öldürür. Sonra gene efendisinin gerilmiş olarak beklerken birdenbire çar yordu. Ben ellerimle bu halatı belimden kuvvetli Türk üstadlarından ders almış nimki bir tahmınden ibaretti. Pencerenin ıslığı üzerine geri gider ve çantasına, va latayım: Bu zırhlann içinde yatağa u şafa, yorgana atıldı, dikildi ve olanca çekip kurtarmağa çalışiyor, arada bir yü o kuvvetli üstadların yetiştirmesi olmuş bahçe üstünde olduğunu, her gece yarı lizine girer. Öyle yılanlar var ki vücudü zandım ve nasıl uzandımsa saatlerce o şiddetile sarıldı ve beni bir yastık gibi züme doğru uzanan boynunu sıkarak aşa tur. Şu halde Türk medeniyet tarihinin açık bulunduğunu bilen bu adam hususî ne sarıldığı insanı bir otomobilden daha vaziyette kaldım. rCımıldanmaktan bile kaldırıp yataktan aşağıya fırlattı. Bu ğıya çeviriyordum. Sen öteye beriye çar bu kuvvetli teselsülünü yırtıp parçalıyarak surette terbiye edılmiş yılandan istifade çabuk ve daha müthiş bir surette eziyor, çekiniyordum, bizim çarşaflar parça parçeşid yılanlann ne kadar kuvvetli oîduk pıp şişe kırar ve beyhude sağa sola atı içlerinden yalnız bir tanesıni seçip yalnız ederek hiç kimsenin dikkatini çekmiye mahvediyor. Elime geçen pullardan yıla ça olacaktı. Öylece geceyarısı, sonra salarını bilemezsin. Mel'un hayvan vücu lırken ben boğulmak üzereydim. Kendi ona ihtifal yapmak ve onu koskoca bir cek, beni öldürecekti. Tahminim doğru nın ne müthiş şey olduğunu anlamış, fa at bir, iki oldu, ikiyi çeyrek geçiyordu gadüme sanldığı zaman bütün derisi çivi mi kaybetmek üzereyken birdenbire be medeniyetin yegâne yaratıcısı gibisat çıktı. Böyle olmasaydı da onunla boğuşa kat bu mahluku şu kemerler ve kuşaklar liba... Bizim bahçede bir kedinin acı acı lere saplanmış ve parçalanmağa başla limdeki, göğsümdeki çember gevşedi. mağa kalkışmak hiçbir bakımdan yeri olcak değildim ki üstümdeki zırhlar bana la mahvedeceğimi sanmıştrm. Aldanmı miyavladığını duydum. Derken ıslık sesmış olduğu halde beni o kadar sıkıyordu Derin bir nefes aldım. Üstümdeki bağlar mıyan bir şeydir. zararlı olsun. Eğer karşıma çıkan yılan şım. Vakıâ bu çivili kemerler, bilezikler leri işittim. Bu ıslıklar zayıf ötüyordu ki eğer bu birkaç dakika devam etsey çözülüyor, altımdan kalm bir halat çekiBinaenaleyh sözlerimi azamî ihtisar edeğil de bir insan olsaydı yastığımın al polislerin elini parçalryor, amma yılanı amma gecenin o saatinde ve benim gibi tetik bir adamın kulağında çın çın öttü. di boğulur, giderdim. Kollarım vücudü liyor, yılan benden kaçıyordu. Biraz son derek arzettiğim mütalealanmdan sonra tındaki silâhı alacak, yerimden kımılda kuvvetten bile düşüremiyor. Bu ne? Bir hışırtı... Derken hışırh yak me yapışmış, nefesim kısılmıştı. Sana an ra hışırtılann pencere istikametinde uzak ısrarla tekrar etmek isterim ki: Halkev madan düşmanıma atacaktım. Fakat gör Eğer lâmbayı devirip şişesini kır laşıyor. Pencerenin kenarına kadar geli cak «yetiş, çabuk» diyebildim. Maama laştığmı, pencerenin önünde bir ıslık ça lerimizce bu ihtifalin şekli ve adı değişdük ki tahminimde aldanmamışım. masaydım, ve hemen yakabilseydim mu yor. Hır hır... diye mel'un derinin bizim fih çivilere güveniyor, bu tazyikin devam lındığını duydum. Yılan pencereden sark tirilerek bir (Türk mimarlığı) günü ya Doğru... Fakat bu nasıl hayvan? hakkak bu hayvam elde edecektin, değil döşeme tahtasma sürülüşünü sen de işit edemiyeceğine emin bulunuyordum. Ne mış, gitmişti. Samoilof pek uzaklarda de pılmalı ve bu vesile ile bu yüksek mede Onu da anlatacağım. Şimdi sen de mi? mişsindir. Belki ne olduğunu anlamadın. olursa olsun, o sırada ölüm korkusu ge ğildi. Amma bu vaziyette gidip dostu niyete hizmet etmiş Selçuk ve Osmanlı benim gibi Samoilofun muavini bir yılan muzu ziyaret etmek kolay mı? Muhakkak... Amma neye yarar? Amma düşün ki ben bu seslerin korkunç çirdiğimi gizliyemem. tarihindeki bütün büyük san'atkârlar hürolduğuna şüphe etmiyorsun ya... Gele Farzet ki yakaladık. Ne olacak? Tabiî bir yılana aid olduğunu biliyordum. Tahmetle anılmalı ve yüksek şaheserleri yurAman ne müthiş haldi o!... Düşün ki Bu müthiş hikâyeyi dinlerken Nuri Jim bunun nasıl yılan olduğuna. Dünya öldürmeğe mecbur olacaktık. Daha iyi minimde aldanmamış olduğumu anlıyor yüzümden, ellerimden soğuk, buz gibi, soğuk terler dökmeğe başlamıştı. Ağ dun her tarafında gezilmeli ve gencliğe nm her tarafında, hele meşhur sirklerde si onun yaralı olarak efendisinin yanma dum. O sırada elim ağzıma gitseydi gay amma yapışkan bir su da akmağa başla zını açıp birşey sormağa muktedir olamı tanıtılmalıdır ki en doğru hareket te buterbiye edilmiş, rstenilen şeyi yapan vahşi gitmesiydi. Çünkü Samoilof bu yarala riihtiyarî gırtlağımı sıkarak, ağzımı tıkı dı. Bunun hayvanm kanı olduğunu sez yarak yalnız dinliyordu. F«rdi devam dur. Jıayvanlar vardır ve bunlan satarlar. Öy n görünce şaşıracak, hayvanına ne ol yarak bağırmama mâni olmağa çaîışacak diğim halde titremekten kendimi alama etti: Mimar Ie yılanlar vardır ki sahibinin emrile yük duğunu kolay kolay anlıyamıyacaktır. tım. Çünkü az daha haykıracaktım. Fa dım. SEDAD ÇETİNTAŞ (Arkası var) r Köşe minderinin esrarı 1