CUMHURtYET 6 Nisan 1937 { Şehir ve Memleket Haberleri ) Siyasî icmal Tarihl tefrika : 80 Yazan : M. Turhan Tan (Tercüme ve iktibas edilemez) Demir sanayii Kadıköy Su Şirketi Denizyolları için ısmarlanan vapurlar kuruyoruz diye... Belediyeye geçiyor Yeni gemiîer geldikten Ecnebi müesseseler müş Şirketin borcu olan 29 sonra Izmire 12 saatte külât çıkarmağa başladı! bin lira Şehir Meclisince Karabük demir ve çelik fabrikasınm gidilebilecek ibra edildi Denizyollan için Almanyaya ısmarlanan 10 vapurdan Marmara hattına tahsis edilecek olan üç küçük vapurun model tecrübeleri Kiyelde muvaffakiyetle yapılmış ve inşaata başlanmıştır. İstanbul Mudanya Bandırma postalarında ve diğer Marmara iskeleleri arasmda çalışacak olan bu vapurlar, İngiltere ile Fransa arasmda işliyen feri botlar sisteminde olacaktır. 18 mil süratınde olacak olan yeni vapurlarla Istanbuldan Mudanyaya 2,5, Bandırmaya 4 saatte gidilecektir. Bu hesaba göre, Bandırma yolile Izmire 1 2 1 3 saatte gitmek kabil olabilecektir. Yeni vapurlarla Marmara havzasmda seyahat müddeti çok kısalmış olacağın dan kamara ihtiyacı kalmryacaktır. Bunun için yeni vapurlarda icabında istimal edilmek üzere yaptınlacak olan ikişer yataklı altı tane birinci mevki kamara dan başka kamara olmıyacaktır. Kamaralar yerine, müteaddid salonlar, istira hat köşeleri ve gezinti mahalleri bulu nacaktır. Ayrıca sıhhî tesisata da çok ehemmiyet verilmiştir. Vapurlarda, müteaddid elektrikli ısıtıcı ve soğutucu aletlerle mücehhez büfeler bulunacaktır. Her mevki ve salona radyo hoparlörleri ko nacaktır. Marmara vapurlannın denizcilik muvazene ve kabiliyetinin yüksek olmasına, emniyet ve can kurtarma tertibatının zenginliğine de hususî bir ehemmiyet verilmıştır. Vapurlann her tarafında otomatik yangın söndürme makineleri bulunacak tır. Gemiîer çift uskurlu, makine, kazan ve pervaneleri son sıstem olacaktır. Bu üç vapurdan birincisi 18/3/938 de; ikincisi 18/5/938 de, üçüncüsü de 18/12/938 tarihinde Kiyel'de teslim edilecektir. Marmara vapurlarile beraber ısmarlanan iki Akay vapuru ise şimdiki Heybeliada tipinde, fakat ondan daha büyük, daha süratli ve daha denizci olacaktır. Bu vapurlarda da modern tesisatm kâffesi bulunacaktır. îzmir liman işletmesi için yaptınlan iki vapur da Şirketi Hayriyenin 54 nu marası tipinde ve büyüklüğünde olacak ve Dizel motörlerile mücehhez buluna caktır. Bu gemilerin bedellerinin kâffesi ihracat mallarımızla ödenecektir. temelleri atılırken teessüs etmiş madenî sanayi ile haricî demir ihracatçılan arasmda hasıl olan vaziyet ehemmiyet kesbetmiştir. Bugün yalnız çivi sanayii değil bütün madenî sanayi ham madde bulamamaktan muztaribdir. Siparişler klering yolile yapıldığı için bu da demir satıcılarının siparişlerimizi geri bırakmasmda âmil olmaktadır. Bü tün dünyanm harb malzemesi yaptığı şu sıralarda demirin kıymeti çok yükselmiştir. Demir fabrikalan her yerde peşin paralı müşteriler bulabilmektedirler. Karabük fabrikalan 1938 de faaliyete geçtiği zaman bütün müşkülât ortadan kalkacaktır. Bugün Türkiye yılda 13 milyon liralık demir ve demir malzeme ithal eden bir memlekettir. Dünya demir sanayii mehafili kendi ihtiyaclannı kendi fabrikalarında yapacak olan Türkiyenin artık uzaklaşmakta olduğunu görmekte ve müşkülât çıkarmaktadırlar. Gandi indistana verilen yeni muhtarîyet 1919 senesindekine nazaran çok geniştir. Eski kanuna göre Hindistan Imparatoru unvanını haiz olan Ingiltere Kralı bu memleketin idaresi için Londrada İngiliz kabinesinde aza bulunan Hind işleri Nazınna tam vekâlet vermişti. Bu nazır Hindistanda imparator vekili unvanım haiz umumî vali vasıtasile memleketi idare ediyordu. Doğrudan doğruya İngiliz idaresinde bulunan eyaletlerin valilerile Hindistanın üçte birini teşkil eden 680 yerli hükumet umumî valiye tâbidi. Azametli bir sahne! Aslan Türklerin, tarihe hâlâ parmak ısırtan efsanevî didinmeleri tabiî sebeblerle müsbet netice alamadı Türklerin bu şaşkınlar alayına hücu mu gerçekten yaman oldu. Yağmuru dindirememek, soğuğu giderememek, i haneti durduramamak, kıtlığı bolluğa çevirememek ve bunlann hepsinden daha c acıkh olmak üzere de 'ilu hendekleri, yüksek ve kalm duvarla, henüz aşamı yarak bir şehrin önünde günlerce durup eğlenmek yüzünden mücessem hınç, mücessem tehevvür kesilmiş olan Türkler, yerinden oynamış yekpare bir kaya gibi düşmanın üstüne çullanmıştı, eze eze ve öldüre öldüre şehre doğru yuvarlanıyordekler ve onların ardında yükselen taş duvarlarla demir kapılar karşılıyordu. Hendeklere atılı asma köprüler kaldırıldığı için Türklerin çoğu bir kısım mağlublarla geride kalmışlardı. Birkaç yüz Türk ve birkaç yüz Viyanalı da kapalı kapıların önünde kümelenmiş bulunu yordu. İlerideki Türkler, aralannda avare leşen düşmanı bir lâhzada yok ettikten sonra duvarlara yükselmek istemişlerdi, merdivenleri yoktu. Yoldaş yoldaşa o muz vererek yürüyüşlerini sendeleten engeli aşmıya savaşıyorlardı. Bu, aslanların kartallaşmak istemesi gibi azametli bir sahneydi. Fakat tabiatın kanunlanna uygun düşmüyodu. Çünkü aslanın kanadlanması hayat muvazenesini bozar, kuşu tavşan seviyesine indirir. Halbuki tabiat kuşlara kendi âlemlerinde hayat hakkı vermiş ve aslanların pençesinden uzak kalmalarını mümkün kılmıştır. Kavinin zayıfı ezmesini kanun haline korken de gene o tabiat zayıf olanlara korunma imkânları göstermiştir. Viyanalılar da bu imkândan su dolu hendeklerin, yüksek duvarlann ve demir kapıların arkasma sığmmak suretile istıfade ediyorlardı. Aslan Türklerin tarihe hâlâ parmak ısırtan o efsanevî didinmeleri işte bu tabiî sebeblerle müsbet netice alamazdı. Nitekim alamadı da. Lâkin üç metro kalınlığındaki duvarı yumruklarile yıkamıyan, altı metroluk irtifaları aşamıyan Türkler, imkânsızlık içinde mümkün o lan şeyi yapmaktan geri kalmadılar, kaleden sahverilen ateş seylâbesi içinde toptan öldüler. Hendeklerin gerisinde kalan Türkler de kulelerden, mazgallardan ok ve gülle yağmuruna tutulmuşlardı. On lar bu vaziyette ve hele mağlubların izinde ileriye atılmış olan yoldaşlannın taşı, demiri göğüsleye göğüsleye ölüp gittik lerini görmek gibi acıklı bir durumda a ralarında sürünen düşman neferlerini dıdim didim didikliyebilirlerdi ve bu, insanlığa da yakışır bir hareket olurdu. Fakat Türklük ulüvvü cenabı böyle bir haktan istifade etmeğe mânidi. 0nun için, hendekler gerisinde kalıp birkaç yüz kardeşin ölümüne şahid olan bahadırlar, o neferleri öldürmediler, esir edip çadırlarına götürdüler, kendilerine kifayet etmiyen gıdalarından bir kısmını feda ederek onları beslediler, yaşattılar. du. Bu yuvarlanış on gündenberi toplann ve lâğamların yapamadığı işi yapacak, Viyananın kapılannı kırıp devirecek gibi görünüyordu. Henüz beşığınden ba şını kaldırıp ufka yaslanan güneş te, mahmur mahmur bu heyecanh sahneyi seyrediyordu. Türk yürüyor, ölümden yakasını kurtarabilen düşman şehre yü zünü çevirip kaçıyordu. Uç darbe ile zırhı delinen Ek dö Reyişah, kaçanlarm önündeydi, Sigismond Layerin nerede kaldığı belli değildi, yüksek cesaretıle yurddaşlan arasında ün almış olan ku mandanlardan Volf Haken, gene o a yarda bir şövalye şöhreti taşıyan Jorj Sterini, Ispanya alayları başbuğlanndan Garçiya Gözmani ezilip, hurduhaş olup gitmişlerdi. Viyana da telâş içindeydi, Sen Ste fan kilisesi hüngür hüngür ağlıyor ve bütün şehri ağlatıyordu. Fransa Kralı Bi rinci Fransova'y' düelloya davet etmek ve o tacidarla kılıc kılıca çarpışmak gibi şerefli bir vakıanm kahramanı Kont Nikola dö Salm ne yapacağmı şaşırmış vaziyetteydi, harekete geçen yalçın ve yekpare kayanın ezerek, devirerek yuvarlanışından doğacak akıbeti hasablamağa savaşıyordu. Kaçanlarla kaçıranların ayni zamanda şehre girecekleri zannolunuyordu. Türklerin yürüyüşü bu zanna tamamıle yer verecek bir şekildeydi. Çünkü mağlubların enselerinde pala oynatarak ilerliyorlardı. Kalenin hiçbir yerinde gedik yoktu, hendekler doldurulmuş değildi. Lâkin kaçan düşmanın üzerinde yürümeğe çalıştığı kurtuluş izi, Türklere de yürüyüş yolu teşkil ediyordu. Bu vaziyette mağlublar, galibleri son hedefe götüren bir kılavuz kütlesi oluyorlardı. îşte bu sırada Kont dö Salm ahmakça düşünülen bir hamlenin nasıl bir netice vermek üzere bulunduğunu sezdi, yavrusunu yiyen mahluklar gibi şuursuz landı, kapıların hemen kapanması emrini verdi. Artık ayaklarına yükrük olup ta şehre can atabilenler kurtulmuş, geride kalanlar Türklerin keyfine terkedilmişti. Lise programlarmda yapılacak tadilât ğunu söyliyerek Birçok ıstılahlar türkçeye çevriliyor Şehir Mcclisi dün ikinci reis vekili Tevfiğin riyasetinde toplandı. Muhtelif işlere aid bazı mazbatalar okunarak aid oldukları encümenlere gönderildi. Bu meyanda; kozhelvalannın sıhhî bir şekilde yapılması; pastırma ve sucuklara etiket konması hakkındaki talimatnamelere Yeni kanuna göre ise hakimiyet îngildair olan Mülkiye Encümeni mazbatalarının tekrar bu encümene iade edilerek tere Kralına bırakılmıştır. Hindistanda daha vazıh bir şekilde Meclise gönderil kralı umumî vali ile valiler temsil etmektedir. Memleket parlamerrto meclisleri mesi kararlaşn. Bundan sonra makamın müstacel kay tarafından idare edilecektir. Halkm kadile Meclise verdiği bir tezkere okundu. hir ekseriyeti inbhab etmek hakkını ha Bu tezkerede; Kadıköy Su Şirketinin sa izdir. Bu meclislere karşı mes'ul kabinetın alınması hakkında Nafıa Vekâletile ler merkezde ve eyaletlerde icra vazifesialâkadarlar arasmda cereyan eden mü ni yapacaklardır. Yalnız fevkalâde ah zakerenin son hadde geldiği; yalnız mu valde umumî vali yahud eyalet valisi kavelenin imzası için tesbit edilen anlaş meclisi feshedebilecek ve doğrudan doğmalar arasında Belediyenin Şirketten ruya memleketi muayyen bir müddet alacağı olan yirmi dokuz bin liranm da idare edebilecekrir, Yerli hükumetlerin ibrasına dair bir kayid olduğu ve bu iş hükümdar ve reisleri dahi kendi arzula halledildiği takdirde satın alma mukave rile ittihada yani federasyona dahil olenamesinin imza edileceği bildiriliyor lacaklar ve ittihad meclisinde memleketdu. Belediye Reisi Muhiddin Üstündağ lerinin nüfusu ve emniyeti nisbetinde bu hususta izahat verdi. İşin acele oldu mümessil bulunduracaklardır. Yeni kanun Hindistanın idarî taksi matında da mühim değişiklikler vücude getirmişti. Hindistanın şarkında olup daha ziyade Hindiçiniye dahil Birmania Hindistandan tefrik edilmiş ve aynca idarî ve siyasî bir varlık olmuştur. Kanunu esasisi de ayndır. Otedenberi Hindistana tâbi Arabistanın cenubundaki Aden arazisi de îngiltere Müstemlekât Nezaretine bırakılmıştır. Vâkıanın Türk ordusunda yaptığı tesir çeşid çeşiddi. Hünkâr, sabırsızhğmı artık açığa vurmakta mahzur görmüyordu, dönmek lüzumunu ocak ağalarma hissettirmekten çekinmiyordu. İbrahim Viya nalılarla temasa yol arıyordu ve onlara âlicenab görünüp isrikbal için bir dostluk zemini hazırlamak istiyordu. Şimdi yürüyen kayayı su dolu hen(Arkası var) MÜTEFERRtK Kâğıd buhranı Kâğıd buhranmm had bir safhaya girdiğini, bu gidişle hernevi tabı işlerinin ve dolayısile kültür hayatımızın sekteye uğrıyacağından ciddî surette endışe edildiğini yazmıştık. İstanbul kitabcıları, Maarif Vekâleti ne bir istida göndererek vaziyeti izah, gazete ve mekteb kitablarına verilen hususî müsaadenin kendilerine de bahşedilmesini istirham etmişlerdir. Arzuları kabul edildıği takdirde bundanböyle kitablar tek ve hususî bır nümune üzerinden basılacaktır. Bu kâğıd nümunesini Vekâlet tayin edecektir. Binicilerimiz dün Avrupa turnesine çıktılar Binicilik Mektebi Müdürü kaymakam Saîmin riyasetinde hareket eden binicilerimiz ilk müsabakalarını 24 nisanda Romada yapacaklar Vefalılar gecesi Vefa lisesi son sınıf talebeleri, 17 nisan cumartesi gecesi Parkotelde saba ha kadar sürecek bir eğlenti tertib etmişlerdir. Memlekete bir asra yakın bir zamandanberi kıymetli şahsiyetler yetiştiren bu feyiz ocağmın bu seneki mezunlanna da hayatta muvaffakiyetler dileriz. Gülcemalin doktoru öldü Denizyolları idaresinin Gülcemal vapuru doktoru ve Üniversite Ecnebi Diller mektebi profesörlerinden Fehmi Baldaşın babası Hüseyin Hüsnü Baldaş, vapur Trabzondan avdette İnebolu li manma gireceği sırada kalb sektesin den ölmüştür. Hüseyin Hüsnü Baldaşın cenazesi oradan Erzurum vapurile yola çıkarılmıştır. Vapur bugün limanımıza gelecektir. Maarif Vekâleti, liselerde yaptırdığı teftişlerden sonra bilhassa fizik, kimya, tabiiye, riyaziye ve edebiyat dersleri tedrisatmda iyi bir netice almmadığmı ve talebenin arzu edildiği derecede iyi malumatla mücehhez olarak yetiştirilmediği neticesine varmıştır. Liselerden yetişecek genclerin, yüksek tahsili kolaylıkla takib edebilecek dere cede bir bilgi hamulesile yetişmesini arzu eden Vekâlet, bu muvaffakiyetsizlığın sebeblerıni araştırırken ilk çare olmak üzere lise programlarında tetkikat yaptırmağa karar vermiş ve Vekilin riyasetinde olmak üzere bir komisyon teşekkül etmiştir. Komisyon, umumî müfredat programlan üzerindeki tetkikini ikmal ettikten sonra büJjassa fizik, kimya, tabüye, riyaziye ve edebiyat dersleri üzerinde durmuş ve bu branşlardaki ıstılahlann Türkçe olarak talebeye öğretilmesine ve buna göre lise müfredat programlarında tadilât yapılmasına karar vermiştir. KomisDENtZ ÎŞLERİ yon, haziranda tekrar toplanarak yeni ders senesi kitablarına konulacak ıstı Deniz adamlarının lahlan tesbit edecektir. Bunun için Türktekaüdlüğu çe olduklannda şüphe edilmiyen birçok Denizyolları, Akay, Fabrika ve Ha utılahların orijinal köklerinin bulunul vuzlar idareleri için kabul edilen tekamasına bir kolaylık olmak üzere müsa üdlük kanun lâyihası önümüzdeki ha bakalar da tertib edilecektir. zirandan itibaren tatbik edileceğinden Vekilin riyasetindeki komisyon, orta hazırlıklara başlanmıştır. Bu kanun mumekteb müfredat programlarile de meş cibince kurulacak olan tekaüd sandığı gul olmuştur. Bu hususta yapılan tetki için bir talimatname yapılmaktadır. Şimdi, bu idarelerde hizmet müddetleri kat ta, beş senedenberi fen bilgisi altında 15 seneyi geçmiş ve geçmemiş olan metoplu, fakat smıflara taksim edilerek murlar tesbit edilmektedir. Devlet miiokutulan fizik, kimya, hayvanat, neba esseselerile bu idarelerde hizmet müd tat, teşrih, fizyoloji ve arziyat dersleri detleri 15 seneyi geçmiş olanlar, askerî tedrisatmdan iyi bir netice alınmadığı ve mülkî tekaüd kanunu hükümlerine neticesine varılmıştır. Komisyon, bu ders göre doğrudan doğruya tekaüd olmak lerin gene eskisi gibi ayrı ayrı, fakat ıs hakkını iktisab edeceklerdir. tılahlann türkçe olarak okutulmasını kaHizmet müddetleri 15 seneden az o rarlaştırmışhr. lanlar ise kurulacak tekaüd sandığına DEMİRYOLLARDA aza olacaklardır. Bu gibi memurların sandığın teşekkül tarihine kadar olan Şark Demiryolları ücretleri hizmet müddetlerine aid tekaüd aidatları mensub oldukları idareler tarafınucuzluyor dan verilecek, ondan sonra maaşların Devlet Demiryolları Tarife dairesinin Avrupa hattı banliyösü için hazırladığı dan yüzde beş kesilecektir. yeni tarife henüz Ankaradan gelmemişSandık kurulduktan sonra müddet tir. Bu tarife ağlebi ihtimal mayıs ba doldurmak, kanun çıktıktan sonra ve şmdan itibaren tatbik edilecek ve ev fat, maluliyet gibi sebebler dolayısile velce yazdığımız gibi gidip gelme bi letlerin bugünküne nazaran yüzde 10 vaziyetleri tasfıyeyi icab ettirecek meve yalnız gitmelerde de yüzde 20 tenzi murların muameleleri ikmal olunacaktır. lât yapılacaktır. celse arasında encümenlerin toplanarak bir karar vermelerini istedi. Azadan Ismail Şevket; hakikaten işin müstacel olduğu noktasmda durdu. Terkosun Belediyeye geçtikten sonra daha muntazam idare edildiğine işaret et ti. Bunun tabiî bir netice olduğunu söy liyerek hatta encümenlere gitmeden derhal heyeti umumiyenin karar vermesi muvafık olacağı mütaleasında bulundu. A zadan Avni ise; Kadıköy Su Şirketinin satın alındıktan sonra bir Nafıa müessesesi olarak mı idare edileceğini; yoksa Belediyeye mi dervolunacağmı anlamak istedi. Üstündağ buna da cevab vererek esasen kanunun sarih olduğunu; imtiyazlı şirketlerin mukavelesi bittikten ve yahud hükumetçe satın a'ındıktan sonra Belediye tarafından idare edilmeleri lâzım geldiğini; bu iş için de Nafıa Vekâletinin Belediyeden de imzaya salâhiyettar bi rinin Ankaraya çağınldığım söyledi. Bunun üzerine müzakere kâfi görülerek Belediyenin alacağı olan paranın ibrasına karar verildi ve persembe günü içtima edilmek üzere celse kapandı. Hindistanda doğrudan doğruya İngiliz idaresinde bulunan eyaletler Bombay, Madras, Bengale, Bıhar, Orissa, As sam, Pencab, Sind, Efganistana müca • vir (şimali garbî hudud vilâyeti), Himalâya dağlanna mücavir (müttehid vilâ yetler) ve orta Hindistandaki (merkezî vilâyetler) olmak üzere on birdir. Bun lann umum nüfusu 250 milyondur. Her eyalet Avrupadaki bir devleti muazzamanın arazi ve nüfusundan daha büyüktür. Meselâ yalnız Bengale'nin nüfusu 50 milyondur. Halbuki bütün In gilterenin nüfusu kırk beş milyondur. Madras eyaleti gerek nüfus, gerek mesahası itibarile Italyadan daha büyüktür. Yapılan intihablarda Bengale, şimali garbî hududu, Sind ve Pencab eyaletlerinde ve Assam'da müslümanlar ekseriyeti kazanmışlardır. Diğer altı eyalette Hindulann millî kongre partisi ekseriyet temin etmiştir. Bu parti eyalet hükumetlerini ve medislerini ele geçirip İngiliz hakimiyetine karşı mücadele için intihaba iştirak etmişti. Fakat intihab bittikten sonra Gandi, partinin ekseriyet kazandı ğı yerlerde kabine kurmalan için valile rin fevkalâde zamanlarda kullanmak hakkını haiz bulundukları salâhiyetlerden vaz geçmelerini şart koştu. Valiler ise bu şartı kabul etmediler ve müslümanlardan ve diğer ekalliyetlerden kabineler kurdular. Meclisler bunlan devirdıkleri tak dirde valiler diledikleri gibi eyaletleri idare edeceklerdir. Netice, Hindistan ahalisini ve İngiliz efkân umumiyesini içinden çıkılmaz bir vaziyet karşısmda bırakmışbr. Muharrem Feyzi TOGAY MÜZELERDE Bir îngilizin Müzelerimize hediyesi Aslen İstanbullu olan Mr. Baker is minde antika meraklısı bir İngiliz, Londra sefirimiz Fethi Okyar vasıtasile İs tanbul Müzelerine hedıye edilmek üzere eski İstanbulla Onyedi ve Onsekizinci asır Türk mensucatma aid bir resim kolleksiyonu göndermiştir. Dün Müze ler idaresi gümrükten bu albümü te sellüm etmiştir. Albüm dört büyük fotoğraftan mürekkebdir. Merhum Fethi Yamanın cenazesi KÜLTÜR İŞLERİ Kıdem zammı alacak muallimler Dün hareket eden heyetimiz Roma, Paris, Brüksel ve Londrada beynelmilel manialı atlama müsabaka larına iştirak edecek süvari zabitlerimizden yüzbaşı Cevad Kula, yüzbaşı Ce vad Gürkan, teğmen Eyüb Öncü ile, Saim Poladkan dün Helyo vapurıle ve Yunanistan yolile Romaya hareket et mişlerdir. Kafilenin başında süvari mü fettişi General Şemseddin ile süvari binicilik mektebi müdürü kaymakam Saim bulunmaktadır. Bu sene beynelmilel manialı atlama müsabakalanmn birincisi Romada 24 nisanda icra edilecektir. Yaptıkları müsa bakalarda Türk biniciliği hakkında Avrupahlara güzel fikirler veren süvari zabitlerimiz rıhtımda kalabahk bir halk kütlesile dostları tarafından uğurlanmıştır. Süvarilerimizin bu defaki turnesi üç ay devam edecek ve ikinci müsabaka Pariste yapılacaktır. Güzide binicileri mize muvaffakiyetler dileriz. Orta Tedrisat müdürü Avni bu sene orta tedrisat kadrosundan kıdem zam mına istihkak kesbeden muallimlerden 380 kişinin bir listesini tanzim ederek Vekâlete vermişti. Vekâlet, liselere yaptığı bir tamimle kıdem zammı alacak muallimlerin isimlerini bildirdiği gibi, kıdem zammma istihkak kesbedip te unutulması muhtemel olan muallimler varsa onların da Vekâlete müracaat etmelerini alâkadarlara bildirmiştir. Bu tebliğ üzerine birçok muallimler kıdem zammma hak kazandıklarmdan bahisle Vekâlete müracaat etmişler ve listeye ithal edilmediklerinden şikâyet etmiş lerdir. MALİYEDE Eminönü Maliyesinde tetkik edilen bazı muameleler Geçende açığı çıkarak tevkif edilmiş olan Fatih noterinin muamelâtma aid işler dolayısile Maliye müfettişleri E minönü Malmüdürlüğünde bazı hesa batın tetkikine başlamışlardır. Cumhuriyet Abone şeraiti Ankarada müessif bir kaza neticesi yaralanan Fethı Yamanın öldüğünü ve cenazesinin merasimle kaldırıldığım yazmıştık. Resmimiz cenaze alayını göstermektedir. Nöshası 5 kuruştur. Türkiye Hariç için için Senelik 1400 Kr. 2700 Kr. Altı aylık 750 » 1450 » Üç aylık 400 » 800 • Bir aylık 150 » Yoktur