14 Mart 1937 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

14 Mart 1937 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

14 Mart 1937 CUMHURIYET SON TELEFON MAB TELCRAF ERLEP Duyuklerımızın uzum kongresi vesilesile çekilen telgraflara cevablan Ankara 13 (A.A.) Çekirdeksiz üzüm birinci millî kortgre riyasetinden Atatürke, Büyük Millet Meclisi Riyasetine ve Başvekâlete çekilmiş olan tazim telgraflarına cevab olarak aşagıdaki telgraflar gelmiş ve ziyafet esnasında okunarak hazır bulımanlar tarafından şiddetle alkışlanmıştır. İhracat mallanmız arasında önemli bir yeri olan kuru üzümün standard tiplerini tesbit için toplanan kongrenin yüksek hislerini bildiren telgrafmızı büyük memnunâyetle aldım. Teşekkür eder ve sayın kongre üyelerirfe ve size bu çok değerli çalışmanızda verimli başanlar dilerim. K. Atalürk Çekirdeksiz kuru üzüm ihracat standard tiplerini vücude getirmek üzere toplanan Ankara çekirdeksiz kuru üzüm birliği millî kongresi üyelerinin gösterdikleri duygulara teşekkür ederim. Saygılarımın ve konerreye iyi başanlar dilemekte olduğumun saym üyelere iblâğmı nca eder, zatı devletlerine de derin saygılanmı sunarım. Büyük Millet Meclisi Reisi Abdülhalik Renda Çekirdeksiz mahsulünün millî bakımdan büyük ehemmiyetini gözö nüne alarak onun hususî meselelerini tetkik etmek için bir kongre toplanmasını, çok faydalı bir teşebbüs addettim. Yüksek üyelerin tecrübeleri ve teklifleri, hükumeti isabetli tedbirlere sevkedeceğini ümid ederim. Enternasyonal pazarda millî mahsulün nefaseti ve tüccarın yüksek ahlâkı gibi esaslı vasıflar yanında standard meselesi mahsulümüze rağbeti artırmak ve müstahsili meşru kazancından mahrum etmemek icin başhca bir vasıfta olduğuna şüphe yoktur. Sizi ve yüce üyeleri tebrık ederim. kil Ismel ınönü \ Uzüm kongresi işini bitirerek dağıldı Verilen veda çayında Başvekil, Meclis Reisi ve bütün vekiller hazır bulundular [Baştarafı 1 inci sahifede] Bu kararlar mahsulün taştan âri olarak elde edilmesi, kara bucelerin ayıklanması, üzümlere su atılmasının önüne geçilmesi, çuvallara kanca vurulmamasının temini, ihracat tipi olarak tanılan 7 den 12 numaraya kadar olan üzümlerin standardize edilmesi, standard tiplerin renklerinin, iriliklerinin, rutubet ve kara buce nisbetlerinin tesbiti gibi istihsalden başlıyarak ihraca kadar bütün safhalarım en yeni şartlara göre tanzim ve ıslah edecek mahiyette şeylerdir. Bugünkü kongre saat 11 de ikinci reis îzmir meb'usu Rahminin reisliği altında toplanmış ve İktısad Vekili Celâl Bayann sonuna kadar hazır bulunduğu geniş münakaşah bir içtimadan sonra mesaisini bitirmiştir. Akşam saat 17 de îzmir kuru üzüm kurumu tarafından şehir lokantasında bir çay ziyafeti verilmiş ve Meclis Reisi Abdülhalik Renda, Başvekil Ismet Inönü ile bütün Vekiller, birçok meb'uslar, bütün kongre azası, malî müesseseler direktörleri ve sair birçok zevat bu ziyafette hazır bulunmuşlardır. aza gibi dinledim. Ve alâkadar oldum. Heyeti umumiyesipde büyük isabet olduğu şüphesizdir. Bunlan yakın zamanda idarî şekilde olanlar daha evvel, diğer lerini icablanna göre tabiî daha sonra, nizamname veya kanunî seküde çıkarmaya çalışacağız. ' Bizim kanaatımızca hiçbir kontrol, alâkadarların ciddî ve samimî surette bu işi takib arzulanndan daha kuvvetli olamaz. Bu itibarla, alâkadarların kontrolunu hükumet kontrolundan daha ziyade müessir ve lüzumlu buluyorum. Bunu bılhassa tebarüz ettirmek isterim. Alâkadarların moralitelerine tamamen güvendiğim için, bunun böyle yapılacağına da eminim. Kararınızda şahsî endişenin ve şahsî menfaatin değil, millî ekonomi menfaatinin rehber edildiğini takdirle gördüm. Bu kararın burada hazır bulunmıyan diğer çiftçi kittesi tarafından etraflıca bılinmesi, benimsenmesi lâzımdır. Hepinize teşekkür ve u ğurlu yolculuklar temenni ederken, bir de ehemmiyetli ricam olacaktır: Muhitinzde alâkadarları tenvir ediniz. Halkevleri, parti içtimalan ve hülâsa. her iyi vesile ve vasıta ile kongrenin mukarreratını alâkadarlara anlatınız. ve bunları samimiyetle tatmin ve takib etmekteki menfaatı izah ediniz. Hepinize selâ metler ve muvaffakiyetler dileyerek çe kirdeksiz üzüm Ankara birinci millî kongresini kapatıyorum.» URDDAN AZILAR Yazan: ismail Habîb Merinosçuluk büvük süratle ilerliyor Sun'î tohumlama işine inanmıyanlar şimdi müsbet eserlerle karşılaştılar Türk birliklerinde ERZURUM 919 temmuzunun 8 inci gecesi; o evde oturan Büyük Başm; yakasından paşalığı, üzerinden ordu müfettişliğini atarak «ferdi milletim» dediği gece, yeni Türkiye bu ferdliğin üzerine kurulmuştur. Kırk elli asırlık Anadolu tarihine Türklüğün dört büyük birliğile üç büyük bölünüşünden yapılma yedi levhalı engin bir destanın çalkalanması gibi bakabiliriz. Bu destanın birlikleri kabarış, bölünüş leri iniştir; kabanşlan içteki cevherin a saleti; inişleri dıştakı badırenin azametı p İlk birlik, garbin Hitit, bizim Eti dediğimiz varlık. Bu uzun birlikten sonraki bölünüş zamanı da uzundur. Batıdan doğuya Firıkya, Lidya; doğudan batıya lran, Midya; tekrar batıdan doğuya Is kender, Roma... Tarih okyanusunun büyük meddücezirleri hep Anadoludan geçiyor. O ilk birlik zamanında Erzurum yok, onun yakınlarında Erzen dıye bir Türk beldesi var. Bu ilk bölünüş devrinde gene Erzurum yok, onun yerinde Roma imparatorlarından İkinci Teodosyos'un Beşinci asır başında kendi adını vererek kurdurduğu şehir var. Erzurum artık Anadolunun hem kilidi hem anahtandır. Onu açan Anadoluyu aldı, onu kilidli yen Anadoluyu tutacak. Yedinci asır, tarihin meddi şimdi ce nubdan, çöllerden, yeni dinin çöllerde lavlanmış hamlesile doludizgin geliyor. Iranla Turanın bıtmez tükenmez cenkleri Arabların, Arablarla Türklerin savaşmaları da Bizanshların işine yaramıştı. Erzurum o ikisi arasında alınıp verılir ken, Onbirinci asrın ikinci ortasında, tanyeri ağarır gibi birdenbire Selçuk devleti meydana çıkar: Haydi Türk geldi, herkes yerli yerine; Arablar çöllerine, Rumlar Bizanstaki surlanna çekildiler. 1071 ağustosunun 26 sında, Malaz kird cengıle on misli Bızans ordusunu mahveden Alp Aslan ilk iş olarak Er zen halkını Teodosyos'a nakletti ve o raya «Erzenirum» adını verdi. Erzen ilk birliğin sonu, Erzurum ikinci birliğin başıdır. Alp Aslan Erzurumdan bir çarşaf ucu tutar gibi Anadoluyu silkeliye rek bütün Bızansı bir çarşaftan sılker gibi silip süpürüyor. Erzurumdan bir yıl sonra Türk süvarileri Usküdarda göründü. Selçuk bayrağı altındaki bu ikinci Türk birliği doğudan batıya akan bir meddi; ilk payitaht neye İstanbulun yanıbaşındaki İznikte kurulmuştur? Fati hin yaptığını üç buçuk asır evvel yapa caktık. Batıdan doğuya saldıran milyonluk haçlı ordulan buna engel olduysa Anadolu da engele mezar oldu. Yazık daha körpe devrinde haçlıların tuğyanını bir toprak gibi emerek gömen bu devlet, olgunluk devrinde Moğolların doğudan gelen zelzelesile bir yapı gibi sarsıhp çökecek. Selçuk devleti, Türkün Anadolu<laki ikinci birliği; batının meddini eriten, doğunun meddile eriyen; fakat erittiği hı ristiyanlığı az zamanda hıristiyanlığın beşiğinden koğdurup eridıği putperest Moğolu da çok geçmeden müslümanlaştıra rak Anadoludaki Türklüğü hem yenişile hem yenilişile kurtaran devlet. Selçuk devleti hem gazi hem şehiddir. Devlet çöktü, birlik bitti, bölünüş geldi. Uzun yıllar Anadolu ayrı ayrı parçalardan yapılma benek benek bir bohça gibi. Kumaşm cinsi ayni, parçaların rengi ayn. Millet bir, hakimiyet çeşidli. Büyük millet küçük devletlere ayrılmış. Osmanlı saltanatınm bütün şeref tarafı Anadolunun üçüncü birliği oluşu ve bu birliğin ana roîü ikinci birliğin bütün ö cünü alısıdır. Cihangirle cihandan kanş J Celâl Bayann nutku Ankara 13 (A.A.) Üzüm kon gresinin kapanması dolayısile iktısad Vekili Celâl Bayar aşagıdaki nutku söylemiştir: « Kongrenin kararlarını ben de her Mussolini Derneye Fransız tahvillerinin muvasalat etti gordugu ragbet Duçe, Italyanın Mısır ile tki günde 5 milyar franksamimî dost olmak lık istikraz tahvili istediğini söylüyor müşteri buldu Roma 13 (A.A.) Mussolini ile MaParis 13 (A.A.) Maliye Nazırı, reşal Balbo hava yolile Derne'ye gelmiş müdafaa istikrazının beş milyar franga lerdir. baliğ olan ilk tertibinin, dün saat 1 7 de Musolininin beyanatı kayidler kapandığı zaman hemen kâmiRoma 13 (A.A.) Libya sahilindeki len satılmış olduğunu beyan etmiştir. yolun ilk kısmının açılışı münasebetile ikinci tertib tahvillerinin gelecek sah Mussolini, birkaç Mısırlı gazeteciye bu günü satışa çıkarılacağı zannedilmekteyolun Italyan Mısır münasebatı üze dir. Bunların kıymeti, iki buçuk milyara rinde büyük bir tesiri olacağını beyan baliğ olmaktadır. etmiştir. Duçe. demiştir ki: Gazetelerin mütaleaları < İtalyan milleti, Mısırlılarla samiParis 13 (A.A.) Muhtelif fikirmî dostluk münasebetleri tesis etmek leri neşreden gazeteler, umumiyetle müarzusundadır.» dafaa istikrazının misli görülmemiş bir tki naztr daha Troblusgarba gitti şekilde muvaffak olması üzerine FransaRoma 13 (A.A.) Maliye ve Münada iktısadî buhranın nihayet bulmuş olkalât Nazırlarile Roma valisi. Duçenin ziyareti münasebetile tertib edilecek te duğunu ve bu muvaffakiyetin, siyasî vazahürata iştirak etmek için Napoli'den ziyette gayet sarih bir gevşeklik husule getirmiş olduğunu yazmaktadırlar. Trablusa hareket etmişlerdir. Matin gazetesi diyor ki: «Malî buhran uzaklaşıyor. Kambiyo muameleleri tamamile değışmiştir. Fransız bankasının gelecek bilânçolan memAnkara 12 (Telefonla) Devlet lekete tekrar altın girdiğine dair izler Şurasında tetkik edilmekte olan Denız kaydedecek. Hükumet doğru yola yürüBank kanun projesinin esaslarını bildir yor.» miştim. Bu müessesenin kurulmasile elde edilecek başhca faydalar, şöyle izah ediliyor: « İktısad Vekâletinin bugünkü kadAnkara 13 (Telefonia) Maliye Verosile kâfi derecede kontrol edilmesine kâleti, Vekâlet emrine alınmış memurimkân olmıyan deniz teşekküllerinin De ların azamî iki veya üç senelik vekâlet niz Bank vasıtasile bir elden, ticarî, malî maaşlan hakkında yeni bir karar almış ve teknik icablar dairesinde idaresi im bulunuyor. Vekâletin aldığı bu karara göre: kânları elde edilecektir. 21 mart 936 tarihine kadar aldıkları Ticarî mahiyette ve hükmî şahsiyeti vekâlet emri maaşlan hizmet müddethaiz bir teşekkül olarak kurulacak olan lerine göre iki veya üç seneyi bulanlara Deniz Bank, Eti Bank ve Sümer Bank artık bu tarihten sonra vekâlet emri gibi mümasili bankalarda bittecrübe sa maaşı verilmiyecektir. 21 mart 936 taribit olduğu veçhile, kendi iş programının hine kadar aldıkları vekâlet emri matatbiki için haric ve dahilde daha kolay aşlan hizmet müddetlerine göre iki veya üç seneyi geçmiş olanlara bu tarihkrediler temin edebilecektir. ten itibaren başkaca vekâlet emri maaDeniz nakliye hizmetleri üzerinde bir şı verilmemekle beraber, eskiden aldıkîş birliği de teessüs etmiş olacağından ları maaşlardan bu paralarm geri alınhalkm muhtelif müesseseler ve merciler ması için hiçbir muamele yapılmıyale olan iş irtibat ve münasebetinin doğur caktır. duğu müşküller ortadan kalkacaktır. 21 mart 936 tarihine kadar aldıkları Bundan başka, kendi sahası dahilinde vekâlet emri maaşlan hizmet müddetinkişaf etmek zaruretinde olan bugünkü lerine göre iki veya üç seneyi bulmamüteferrik teşekküllerin bu maksadla mış olanlara, ilk vekâlet emrine alınsarfedecekleri para bir elde toplanaca dıkları tarihten itibaren bu müddetleri ğından, deniz işlerinin bir kül halinde ele dolduruncıya kadar vekâlet emri maaşı ödenecek, bu müddetleri doldurduklan alınması, plânla idaresi mümkün olacaktarihte maaşlarınm kesilmesi cihetine tır. Bu suretle kendi bünyesi dahilinde gidilecektir. kendi gelirile inkişaf edemiyen hizmetlerZiraat Vekili Adanada le de takviye edilebilecektir.» Adana 13 (Hususî muhabirimizden) Avusturya Başvekili Peşteye Ziraat Vekili Muhlis Erkman bugünkü Toros ekspresile şehrimize gelmiştir. gidiyor Garda hükumet erkânı ve kalabalık bir ' Viyana 13 (A.A.) Schuchnigg çiftçi kütlesi tarafından karşılanan Vegelecek haftanın ortasında, muhtemel o kil, doğruca Ziraat mektebine gitmiştir. larak 19 martta Budapeşteye giderek Da Muhlis Erkman, Çukurovanm ziraî vazayiteini tetkik edecektir. ranyi ile görüşecektir. Ankaradaki antrenör kayboldu Futbol antrenörünün nereye gittiği belli değil Ankara 13 (Tefefonla) Futbol Federasyonunun getirmiş olduğu Ingiliz antrenör John dört gündenberi kayıbdır. Antrenör, son defa bir gece Gabarin barda görlümüş, sonra beraberinde iki kadınla bir lokantaya gitmiştir. Lokan tadan çıktıktan sonra ne olduğu belli değildir. Kendisi polis tarafından da aranmakta ise de şimdiye kadar izi bulunamamişiır. İşin garib tarafı John'un ömründe antrenörlük etmediği gibi, hiçbir kurstan •geçmemiş olduğunun da anlaşılmış olmasıdır. Kendisi, geçenlerde Türk Spor Kurumu ikinci reisi Halid Bayrakla Futbol Federasyonu ikinci reisi Nasuhi PaydaTin bu yoldaki sualine, işin doğrusunu anlatarak cevab vermiş, Peki hiç futbol oynadınız mı? •tarzındaki suale de.: Birkaç sene evvel. cevabını vermıştir. John, vazifesinden ve Ankaradan memnun olmadığmı da ifade etmişse de anî surette gaybubeti merak uyandırdı ğmdan aranmağa başlanmiştır. Kendisi •mühendisler Birliği binasında ikamet et•mekte idi. Paris 13 (A.A.) Güzel San'atlar Akademisi daimî kâtibi meşhur bestekâr Charles Marie Widor, 92 yaşında vefat etmiştir. tırmamalı. İskenderler ve Timurlar ci hangirdiler, Osmanlı devleti cihandar oldu. İkinci birlik Erzurumdan başlamıştı, Osmanlı devletinin tohumu da Erzurumda ekildi. Onüçüncü asrın birinci çeyreği içinde, Kaya Alpın oğlu Süleyman Şah Erzurumdaki Selçuk meliki Tuğrul Şahın himayesine girmiştir. Erzurum sırtındaki Deveboynunun öte yamacmda Pasinler ovası uzanır. Süleyman Şah oraya yerleşti. Tuğrul Şahtan gördüğü yardımlarla Gürcıstan ve Trabzon krallıklarına karşı gazalarda bulunur ve aşiretini ge çindirirdi. Osmanlı tarihi toprakta buğ day gibi o ovaya eğilmiş ve taneden ba şak gibi o ovadan türemiştir. Uçüncü bölünüş, Mondros bir müta reke değil, birkaç asırdır kırpılan, kın lan, çürüyen ımparatorluk ağacının gövdesine indirilmiş bir baltaydı. Bu, bölü nüş değil ölüştür. Ölen devlet devrilen milletin üstüne kapandı. Bundan dolayı herkes diri kalanı değil ortada naaş olarak duranı görüyor. Ölmiyen milleti de ölen devletle ölmüş sandık. Dördüncü ve sonuncu birlik; kurtuluşun başı neresi? Kurtaracak baş Erzu rumdadır. Kurtancı da tarihin aktığı ve tarihin başladığı yerden başlıyacak. Tarih akıp giden hayal değil akıb gelen varlık. Sonradan açılan Cumhuriyet cadde sinde yola çıkmtı yaparak kalmış eski bir Selçuk kümbedi var. Mahrutlu çıplak başı üstünde dokuz asır dinleniyor. Tarihten yoğrulma bir topac gibi duran bu hatırayı az kalsm yolun hendesesi namma kurban edeceklermiş. O kümbedin karşısında iki katlı bir ev görülmektedir. Ko caman nehirlerin küçük membalardan doğuşu gibi büyük dava o evden çıktı. 919 temmuzunun 8 inci gecesi; o evde oturan Büyük Başın; yakasından paşa lığı, üzerinden ordu müfettişliğini, sır tından üniformasını atarak «ferdi mille tim» dediği gece, sivil bir ferd, dıştan gelme kuvvetleri fırlatıp sadece içile kalan ferd. Yeni Türkiye bu ferdliğin üzerine kurulmuştur. Onun orada ferdliğini ilân edişile öl müş olan ve diri olan ayrıldı. Ferd kalışı devletten sıyrılış, öliim dcvlette; ferd kalanın milletteki civanmerdliğe atılışı, halâs millette; yapılan iş devletten iniş değil ölümü tekmeliyerek hayata fırlayıştı. Küçük evin büyük roîü: O milletin ferdi olmasa millet devlet olamıyacak ve istiklâl devrinin bütün kerameti milletin devlet oluşudur. O evin karşısındaki kümbed Selçuklar dediğimiz ikinci Türk birliğinin tahaccür etmiş bir şehadeti gibi duruyor. Onun karşısındaki ev dahi bir kaynak gibi dördüncü birliği doğurdu. Dokuz asrın iki kıyısında karşılıkh konuşan iki yapı. İkisi Anadolu Türklüğünün dört büyük birliğile üç büyük bölünüşten yapılma yedi levhalı engin destanını konuşuyor: Ev kümbedde Türkün ezelini ve kümbed evde Türkün ebedini selâmlıyarak. Sert bir kayalık üstünde, keskin bir çift göz, nazarlannı sıynlmış yalınkılıc gibi çekerek, vatanın doğusundan batısına doğru bakarken, elinin çelik iradeli parmakları yakasındaki apoleti koparıp, ben ferdi milletim diyor, ve önünde kollarını açmı? milletin kalabalığı ona ru hundaki ummanlı civanmerdliği göstere rek... Böyle bir heykel ne güzel birşey olacak. Mükâfat alan Merinos kuzulan Bursa (Hususî muhabirimizden) Devletin ekonomik bir dava olarak ele alıp üzerinde ısrarla yürüdüğü Merinoslaştırma işi muvaffakiyetli neticeler vermeğe doğru gidiyor. Bilhassa Bursa ve çevresinin ekonomik hayatmda mühim değişiklikler ve faydalı tesirler yapacak olan Merinos tahvil işi Ziraat Vekâletinin kurduğu teşkilâtın sistemli çahşmasile en salim mecrasını almış bulunuyor. Bu çalışmalan şu şekilde hulâsa edebiliriz. 1 Yerli koyunlann Merinosa tahvilleri işi sun'î tohumlama suretile yapılmaktadır. Sun'î tohumlama, koçların haricden getirilmesi yüzünden ihtiyar edilmiş ekonomik bir zaruretin neticesidir. Çünkü: Sun'î tohumlama yapılmadığı takdirde memleketimizden harice koç mubayaa bedeli olarak çok fazla döviz çıkarmak lâzım gelecekti. Halbuki şimdi sun'î tohumlama usulü sayesinde koç için harice vereceğimiz paralar memlekette kalmış bulunuyor. Avrupadan yüksek fiatla ahnan koçlardan azamî istifade temin etmek için sun'î tohumlamanın memleketimiz için zarurî bir iş olduğu böylece kendiliğinden meydana çıkıyor. Tabiî tohumlama ile bir koç asgarî 25, azamî 50 koyun tohumlamaktadır. Halbuki sun'î tohumlama sayesinde bir döl mevsiminde bir koçla asgarî 700, azamî 1000 koyun tohumlanmaktadır. Geçen sene 18922 koyun tohumlanarak 12113 kuzu elde edilmiştir. Bu rakam büyük bir rakam olmamasına rağmen bir başlangıç ve tecrübe idi. Alınan netice iyidir. Geçen sene sun'î tohumlama yapılırken köylüler bu işi başarmağa çahşan teşkilâta oldukça müşkülât çıkarmışlar ve böyle sun'î tohumlamadan kuzu alınacağına inanmamışlardı. Bu sene neticenin böyle müsbet olduğunu gören yetiştiriciler şüphesiz sevinmişler ve buna inanmışlardır. Simdi bazı çobanlar bile doğan Merinos kuzularını göstermek ve inandıklannı anlatmak için beş altı saatlik yolu yürüyerek ve kuzularını kucaklannda taşıyarak Bursaya geliyorlar. Binaenaleyh artık önümüzdeki sene için halkm hiçbir tereddüdü kalmamış demektir. Bursadaki Merinos yetiştirme müfettişliği bu sene yetiştiricileri teşvik için bir takım sergiler ve mükâfatlar tertib etmiştir. Bunlar da agıl, bakım ve gıda ithan gibi mükâfatlardır. Yetiştiriciler arasmda iyi ağıl yapmak ve iyi yem ziraati yapmak rekabetini doğurmuştur. Son günlerde yapılan kesim mükâfatı sergisi; yerli Merinoslarımızm diğer koyunlar yanmdaki vaziyetlerini göstermek bakımından dikkate şayandır. Meselâ: 75 günlük Merinos kuzulan içinde 32 kilo et ağırlığını gösterenler ekseriyeti teşkil etmektedir. Sergide ayni yaşta yerli kuzularla Merinos kuzulan arasında yapılan mukayeseler göstermiştir ki: Merinos kuzulan kıvırcıklara nazaran vasatî olarak 13 kilo fazla ağır basmaktadır. Kesim mükâfatı erkek kuzular üzerinde yapılmıştır. Nisanda dişi Merinos kuzulan arasında sürü mükâfatı sergisi yapılacaktır. Merinos müfettişliği teşkilâtı önümüzdeki sene için daha geniş mikyasta faaliyete hazırlanmaktadır. Bu sene 120 bin koyuna sun'î tohumlama yapılacaktır. Merinos Müfettişliği bu yıl Bursa mıntakasında hay\ran yemlerinin az olmasını ve kışın da şiddetli gitmesini gözönünde tutarak Merinos yetiştiren koyunculara ihtiyacları nisbetinde yonca, kuru ot, yulaf tevzi etmiştir. Deniz işlerinin bir elden idaresindeki faydalar Vekâlet maaşı alanlar hakkında verilen karar Meşhur bir bestekâr öldü ÎSMA1L HABİB Vyıınnıyıır D DİbD tıfk:D@ırn •i i Maliye memurlarmın sicil kayidleri Ankara 13 (Telefonla) Malij'e memurlarma aid sicil kayid ve muamelâtınm vilâyet muhasebe müdürlüklerince yapılmıyarak varidat ve tahsilât ser\risleri tarafından yapılması kararlaşmıştır. Maliye Vekâleti bu hususu temin için maliye teşkilât kanunu nizamnamesinde tadilât yspacaktır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: