CUMHURİYET Celâl Bayarın radyoda söylediği nutuk Vücud makinesi, alman gıdadan bir kısmını, yağ halinde, ihtiyac zamanı için tasarruf ediyor. Bu, otomatik, fıziyolojik bir hâdisedir. İlk devrelerde, insanların ellerine geçen yiyeceğin bir kısmını, ihtiyac zamanları için, bir tarafta saklamış olduJclarını görüyoruz. Bu hayatı muhafaza insiyakmdan doğan bir harekettir. Medeniyet ilerliyor; mal ekonomisi devri geliyor. Mahsulâtın, mamulâtın tasarruf edildiğini görüyoruz. Eskiler haricinde vücud bulan yeni eleman, tasarruf edilen şeyin fazla kıymet, fazla fayda temin ettiği zaman lara saklanmasıdır. Para kıymet mikyası olarak ortaya çıktıktan sonra da, vaziyet uzun müd det değişmiyor. Bu devirlerde, tasarrufun ifadesi: Dişten artırmak veya «ak akçe kara gün içindir» sözüdür. riştiği «devaluation> yani millî para kıymetlerini düşürme yarışmdan bizi müstağni bırakmıştır. Hepiniz bilirsiniz: Mallarımızı müşkülâtsız ihrac edebilmekteyiz. Bugünkü kaygumuz taleb nisbetinde mal yetiş tirebilmektir. Bu şerait dahilinde millî paramızın kıymetini düşürmek lüzumsuzdur. Bu, tasarruf sahibinin cebinden ve tasarrufundan o miktar çalmaktır. Tasarruf hareketini zehirlemektir. Biz enflâsyon yani dahilde tedavül deki paranm hacmini şişirmek politi kasmın aleyhindeyiz. Deflasyon yani para ve kredi hac mini kısacak politikanm da aleyhindeyiz. Küpte, sandıkta, kasada para saklamak iptidailiğile, bir deflasyon hareketi olduğu için de, mücadele etmeliyiz. Bu, bir millî istihsal elemanım ro lünden uzaklaştırmak, mahrum etnıek. millî ekonomi menfaaü hilâfına hareAk akçe, ak günü hazırlamak ket etmektir. içindir! Türk malı davasmı, millî tasarruf daHalbuki tasarrufun, ileri, hakikî ve vasile yanyana gütmemizin sebebi, tamüsbet manası bunun tam tersinedr: sarrufa yeni ve hakikî manasını verAk akçe, ak günü hazırlamak içindir; diğimiz içindir. dişten değil işten artırmak lâzımdır. Tasarrufun bu yeni manası 18 inci Türkler artık, bir lokma, bir hırka asır büyük endüstri inkılâbile başla eemiyeti olmaktan çıkmıştır! mış, omuz omuza ilerlemiştir. Türk camiası bu yeni anlayışlardır ki 19 uncu asrın cemiyet faaliyeti saha artık, bir lokma, bir hırka eemiyeti olsında en büyük ihtiraı anonim ve ona maktan çıkmıştır. Kamâlist inkılâbmm benzer şirketlerdir. bütün nimetlerinden eksiksiz istifade Tasarruf, bu tarihlerden sonradır ki etmenin yolunu bulmuş, bu yolda deferdî bir ihtiyat değil ayni zamanda vama azmetmiş bir cemiyettir. millî bir istihsal manivelâsı haline gelBu cemiyet, artık, kültürü, şuuru, miştir. tamamen benimsediği tekniğile, kendi İleri milletlerin başarmış oldukları topraklarında, kendi emniyeti, kendi remuazzam işlerin geniş sermayesini ve fahı, kendi saadetile, kendine ve dünren, ayni zamanda, büyük temettüle yaya faydalı olmak yolunu tutmuştur. rine iştirak imkânı bahşeden yaygın ve Kamâlist inkılâb içinde Türk vatangür kaynak haline gelmiştir. daşı, zahmetsiz, gösterişsiz, kendi öz ve Muasır tasarruf telâkkisi; küpte, ka hakikî hüviyetini bulmuştur. sada, sandıkta saklanan para değildir. Kamâlist inkılâb ve onun ekonomik Millî istihsale sevkedilen paradır. ve sosyolojik sistemi içinde sadece müTasarrufu millî istihsale kanalize e tesanid ve mütecanis bir (NeoTurc) den müesseseler millî bankalardır. yani yeni Türk eemiyeti değil ayni zaBundan dolayıdır ki, hakikî medcnî manda yepyeni bir Türkiyedir. adam millî şuuru tekemmül etmiş a Ev halkı gibi evin içinin de yepyeni dam, cebinde veya kasasında para to bir gözle görülmesi lâzımdır. man değil, bir banka çeki karnesi ta İktısadî milliyetçiliğimiz siyasî millişıyan adamdır. Bugün, ileri memlekct yetçiliğimizin seviyesine erecektir. lerin hemen hepsinde, gündelik alelâ Tasarruf hareketi millî para kıyme de masraflar dışında bütün tediyeler tindeki istikrara dayanır. Millî para çekle yapılır. kıymetinin masuniyeti tediye muvazeBu suretle: nesinin salâbetine dayanır. Para daha emin bir tarzda muhaTürkiye muvazenesinin masuniyeti faza edilmiş olur. vatandaşm Türk malma ve Türk olan Ticarethaneler için, kasa masrafı, her şeye artan rağbetine dayanır. hesab külfeti kalkar. Türk malmı, yalnız tasarrufun bir aîhtiyac halinde kredi istihsali ko na desteği olduğu için değil, Türk ol laylaşır. duğu için ve Türk olduğumuz için sevTediyat çekle, hesaptan hesaba memiz lâzımdır. yapılacağı için bankalann büyük küçük Bankalarımız mazbut idare işleri, ucuz ve kolay finanse etmesi kove ellerdedir laylaşır. Bankalarımız Büyük Millet Meclisi ' Beraberinde, kasasmda para tut nin kabul ettiği bankalar kanununun manın çeşidli mahzurları ortadan kalkontrolu altmda mazbut idare ve ellerkar. dedir. Nihayet, tasarruf kolaylaşır. Bütün dünyada en emniyetli bankaSayın dinleyiciler; larla boy ölçüşebilecek vaziyette oldukBu birkaç kelime ile tebarüz ettir larmm ifadesini her vesile ile işitmekle mek, sizi düşünmeye davet etmek is ve bunu bizzat ta söylemekle bir Türk tediğim noktalar şunlardır: olarak iftihar ve gurur duyarım. Tasarruf telâkkisi ve medenî olgun Memleketimizde çek tatbikatının taluk seviyesi arasmda münasebet var ammümünü millî tasarruf hareketimızdır. de şuurlu yeni bir etap olarak temenMillî şuur, millî sanayi, millî tasar ni ederim. ruf arasında kat'î münasebet vardır. Saym dinleyiciler; Bankalar ve tasarruf arasında münaŞimdi size kısaca geçen bir yıl içinde sebet vardır. millî tasarruf hareketimizin inkişafmArkadaşlar; dan ve tahakkuk ettirilmiş veya baş Türkiye Türklerindir; Türklere aid lanmış başlıca ekonomik millî işleıi kalacaktır, diyoruz. mizden bahsedeceğim: Bunun mevzuumuz itibarile manası, İptida, memleketimizde bankalara yaratacağımız endüstrinin yurdumuza vâki mevduat seyrini gösteren rakam aid varlıkların, biz sahibi, biz efendisi lan zikretmek isterim. kalacağız demektir. Türk lirası olarak: Böyle olmasındaki lüzum ve ehemmiMemleket miz Memleketimiz deki Millî deki ecnebi v.tft.. yeti izah edecek değilim. l e K u n \Ba$taraf% 1 inct sahifede] 19 Birincikânun 1936 millî tasarrufumuza teminat verilmiştir. Kanunun himaye ve teminatmı bankalarımızın bankalar kanununa uymakta gösterdikleri tehalük ile artırdıklarını söylemekten zevk duyarım, Hayat sigortalarına gelince, memle ketimizde henüz yeni olan bu mevzu da ayni derecede alâkamızı çekmektedir Türkiyede çalışacak sigorta şirketleri her poliçeyi ödiyecek vaziyette olacak Esasen sigorta mevzuatımızı yenıle yeceğiz. Bu meyanda hayat figortala rına millî tasarrufun himayesi bakı mından ayrı bir ehemmiyet vereceğiz. Bankalarımızın mevduat sahibleri ta rafmdan vuku bulacak her talebi karşılabilmelerini istediğimiz gibi, T ü r kiyede çalışan sigorta şirketlerinden de günü geldiğinde her poliçeyi ödeyecek Memleketimizde iş hacmi müte» vaziyette olmalarını istememiz tabiıdir. madiyen genişlemektedir B u n u n için hayat sigortalarında riyazî Gene memleketimizde iş hacminin geitiyadlarm nerelerde kullanılabilete nişlemeğe doğru seyrine delil olması ğini ve nerelerde kullanılamıyacağmı itibarile şu birkaç rakamı zikredeca tayin edeceğiz. Bunlar millî ekonomi ğim: mize doğru kanalize edilecektir. Bu rakamlar ayrıca tafsile mahal kalmıyacak şekilde beliğdir. Memlekette tasarruf ve sermaye te rakümünü münhasıran bu rakamlarla izah ve ifade etmek doğru değildir. Yaptırdığım konjonktürel tetkike göre, millî paranın hacmindeki artışla millî tedavül ihtiyacı arasındaki münasebeti gösteren rakamlar dikkate değer netice gösteriyor: Faraza, 1935 senesinde piyasadaki para miktarı bir sene evvelkine kıyasen yalnız % 3 mikyasında bir tezayüd kaydettiği halde Merkez Bankasmın kasa harekâtmdaki sürat % 23 nisbetinde bir artış göstermiştir. Merkez Bankasınm . kasa hareketi, memleket mikyasmdaki nakdî harekâ tın ancak bir kısmmı ifade ettiğni de gözden kaçırmamak lâzımdır. Mevzuu genişleterek, memleketto iş ve tedavül hacmi h a k k m d a fikir veren birkaç r a k a m zikredeyim: T ü r k lirası olarak tedavüldeki millî para m i k t a r ı : Kâğıd Madenî Yekun 1933 te 146.826.000 8.572.000 155.398.000 1934 ,ıe 158.157.000 9.279.000 167.436.000 1935 te 162.754.000 16.001.000 178.755.000 Cumhuriyet Merkez Bankasmca ya pılmış iskonto muamelâtı seyrini gös teren şu r a k a m l a r da son derecede şayanı dikkattir: T ü r k lirası olarak: Ticarî Üç imzaU Y e k u n iskonto senedler 1933 te 20.318.000 3.909.818 24.227.81a 1934 de 4.514 235 4.802.321 9.316.553 1935 te 20.085.354 3.704.400 23.739.754 37 971.875 30.949.247 68.921 122 (11 ay) Ticarî muvazene vaziyetimizi ayni seneler zarfında gösteren rakamlar şunlardır: T ü r k liras ıolarak ihracatımız ithalfttımız Fark 1933 te 96.162.000 74.672.000 21.490.000 1934 de 92.149.000 86.790.000 5.359.0C0 1935 te 95.861.000 88.823.000 7.038.000 1936 senesi ilk on ayına aid vazîyet ise, iki evvelki sene ile mukayeseli olar a k aşağıdaki gibidir: 1934 senesi ilk on ayı zarfında ihra catımız yekunu 65,5 milyon lir» kli. 1935 senesinde bu r a k a m 68,5 milyona çıkmıştı. Bu senenin ilk on ayma aid yekun ise 82,840,086 liradır. Yani 14 milyon lira fazladır. îthalâtımıza gelince gene ayni senelerde onar aylık olarak sırasile 27 milyon, 75 milyon, 75,5 milyondur. 1 9 3 6 Vatandaşların iştira ve vergi tediye kudreti sür'atle artmaktadır Ticaret muvazenemiz yedi milyon lira fazla ile kapandı İstanbul Emniyet Sandığı haric ol mak üzere, yalnız millî bankalarımızın ikrazat, iştira ve esham ve tahvüât halinde bilumum plâsmanları yekunu: 1933 senesinde 143,374,000 1934 senesinde 161,318,000 lira îken 1935 senesinde 187,616,000 liradır. Bundan başka ithalât rakamlarımızm tetkiki bellibaşlı millî faaliyet cereyanlarınm istikametlerini vazıhan göster mektedir. Mühim gördüğüm bir nok tayı burada kısaca ifade etmem faydahdır: Memleketin endüstriyel kuruluşunda hususî millî sermayelerin payı, seneden seneye mahsus bir ehemmiyetle artnaktadır. Bunun manası, Türkiyenin dünya ticaretine şimdi yepyeni bir platform üzerinde iştirak etmekte olduğunu göstermekten ibaret değil, ayni zamanda bu millî sermayenin millî kalkınma hareketindeki uyanıklığma da aşikâr bir delil vermektedir. 1935 yılının ilk yedi aymda Türkiye 9.000 tonluk 6,000,000 lira değerinde makine ithal etmişken 1936 ilk yedi ayında bu ithalât % 72 nisbetinde bir ar tışla 16,000 tona çıkmıştır. Değeri 10 milyon liradır. Hususî endüstrinin makine ve diğer sabit sermayeye evnestismanı da, el deki rakamlara nazaran 1932 de 56, 1933 te 63, 1934 te 68 milyon lirayı bulmuştur. 1935 senesinde bu rakamm daha fazla arttığmda şüphe yoktur. Bu rakamlar millî endüstrileşme plânınm yani devlet sanayii hareketinin, hususî sermaye hareketini de arttıra cağınm aşikâr delilidir. Türk piyasası ihtiyacı olan demir ve çeliği tamamen memleket dahiJinden tedarike başlamış olacaktır. Demir ve çelik fabrikaları, rasyonel endüstrileşmenin en zarurî temeli ol duğuna göre ehemmiyeti, kıymeti aşikâr dır. Ayni zamanda başarılacak işler içinde Sümer Bank, Ziraat ve İş Banka larının iştirakile Malatyada kuru'acak jakarlı bez kombinası gelmektedir. Halen Türkiye kâğıd ihtiyacmm % 50 sini vermekte olan kâğıd fabrikası 1937 de tevsi edilecek ve yanıbaşında ayrıca bir sellüloz fabrikası da kurulacaktır. Bu ikinci fabrikanın makinele rini ihale etmiş temelini atmış hulunuyoruz. Kimya sanayii, kendir ve seramik sanayii 1937 senesinde başlıyacak işler arasındadır. Tekrar ediyorum, endüstrileşmeği Kamâlist inkılâbın bugüne aid en büyük millî davası ve Türkiye refahımn en zarurî temeli sayıyoruz. Birinci beş senelik sanayi plânını yukarıda kısaca izah ettiğim şekilde tatbikatının normal bir surette Uerle mesi yalnız memleketin bu derecede ehemmiyetli bir ihtiyacını temin et mekle kalmamıştır. Mahsullerimizin satışı ve aranışmı da temin edecek bir mekanizma dahilinde kullaınlmıştır. Çünkü, bütün bu fabrikalar için döviz değil Türk malı verdik, Türk malı vereceğiz. Türkiye peşin parah müşteri peyliyen yegâne memlekettir Devletin, endüstri plânı tatbikatı dolayısile, büyük makine alıcısı olarak sahneye çıkışı, bilmukabele mahsulle rimizi almaları ve aramalan kaydini ileri sürmek politikamızı temin etmiştir. Bu sayede Türkiye, ziraî ve iptidaî mallar ihrac eden memleketler arasında, yalnız mahsullerini değer fiata satmak imkânını bulmuş ilk memleket değil, piyasalarında stok kalmıyan uzun se neler için, peşin paralı, müşteri peyliyen, yegâne memlekettir. Bu suretle memlekette hükumetin, yalnız endüstri, yalnız ziraat veya bi rinci derecede endüstri veya birmci derecede ziraat değil, bir kül halinde, Türkiye millî ekonomisi, Türk «Nati onalizme economique» i, yani »Ekonomik milliyeti» hedefini takib etmiş, ve edecek. bulundugunu bir kere daha ifade etmek isterim. , Endüstrileşme plânımız bulunmasaydı, bugünkü dün'ya buhranı ortasmda, Türk köylüsünün, mahsullerini bugünkü şeraitle satabilmesi çok müşkül o lurdu. İkinci beş senelik plân da hazırlandt Şimdi ikinci bir beş senelik plânın da esaslarmı tesbit ettik. İcra Vekilleri Heyetince tetkik lounmaktadır. Yeni plân şu fasılları ihtiva ediyor: Madencilik. Maden kömürü ocakları işletmeleri. Mmtaka elektrik santrallan. Ev mahrukatı sanayi ve ticareti. Toprak sanayii. Gıda maddeleri sanayii ve ticareti. Kimya sanayii. Mihanikî sanayi. Denizcilik. , Türkiyenin endüstrileşmesini istiyoruz. Endüstrileşmeği, ziraî istihsalâtı çok ve çoğalabilir bir memleket olmak bakımmdan da hayatî bir zaruret gördü ğümüz için bugünün en büyük millî davasıdır diyoruz. Bundan dolayıdır ki ferdî sermayenin bugün bitmediği veya yetmediği büyük işleri devlet üzerine alıyor. Ferdin yaptığı, yapabileceği veya yapmak istediği büyük küçük sanayiin ise. her türlü tedabirle himayesine koşu yor. Yurdumuzda yalnız mühim b'.r va tandaş kütlesini değil, memleketin bu bakımdan ana politikasmı alâkadar e den küçük san'atlar da bilhassa meş gul olduğumuz mevzulardandır. Bunların muhtac oldukları himaye tedbirleri ve yardımları hakkmda kendilerini danleyip bir karara vâsıl olmak için, bu sene Ankarada bir kongre yaptık. Ayni zamanda bir de sergi tertib ettik. Memleketin her tarafmda. geniş, çeşidli, yaygın bir küçük sanayi şebe kesine malik olmayı memlekette büyük sanayi mevzuu kadar ehemmiyeti ve büyük sanayiin tutunması ve inkişafı için zarurî görmekteyiz. Kongrenin tesbit ettiği talebler, t u gün bir lâyiha halinde İcra Vekilleri Heyetindedir. Yakında Büyük Millet Meclisine arzedilecektir. Fiat kontrolu ve rasyonalizasyon mevzuu etrafındaki düşündüklerimizden de kısaca bahsetmekte fayda vardır: Bu sene, Vekâlete fiat murakebesı salâhiyeti veren kanun, Büyük Millet Meclisinden çıkmış ve malumunuz olan maddeler üzerinde tatbikatına da başlanmıştır. Kamâlist davasının temeli Memleketin bir koloni gibi şunun bunun hesabma şunun bunun tarafından değil, kendi hesabımıza, kendi evitr.iz olarak imarı, kalkınması Kamâlist davanın temelidir. Devlet bütçe gelirinden bu maksadla mümkün olan tasarrufu ayırıp hasretmektedir. Devletçe deruhde edilmiş ve edil mekte olan işler: Türk milletinin medenî ve ileri millet olarak var olması. Türkiyenin seri ekonomik kalkmması ve refahı. Her Türk için emin, temelli faaliyet imkânlarının çeşitlendirilmesi. Ve kısaca Türkiyenin ekonomik kurulması ve korunması maksadlı işlerdir. Umumî surette endüstrileştirme dev resine girmek üzereyiz. Teknik, ticarî, rasyonel işletme demek istiyorum. Muasır manada, millî, müsbet tasarrufu temin ve teşvik için, müsbet ta sarrufun aradığı bütün elemanlan tam olarak muhafaza ediyoruz, muhafaza edeceğiz. Bu rakamlar haricinde mutlak ta sarruf olarak mevduat şunlardır: Türk lirası olarak: Meoıleketimiz Memle'<etimiz deki Milt deki ecnebi Yekun Banhalarda bankalarda 1933 de 52.763.000 16.635.000 69.398.000 1934 de 54.208.000 12.916.000 67.124.000 1935 te 59.274.000 12.972.000 72.246.000 Bankalara mevduat 1933 te 141.758.000 1934 te 144.788.000 1935 te 159.032.000 bankalara mevdu at 49.864.000 191.622.000 22.947.000 167.735.000 38.632.000 197.664.000 Bu seneye aid diğer şayanı dikkat bir nokta: Son iki sene yani 1934, 1935 seneleri ilk on ayı zarfında ticaret muvazenemiz 6,5 milyon lira kadar açık iken bu sene ayni devrede bilâkis 7 milyon lira fazla ile kapanmıştır. Bu vaziyet, tiftik, fındık, tütün, pa muk, üzüm, incir, krom ve saire gibi ana maddelerimiz ihracatında görülen iııkişafın eseridir. Türkiye ithalât ve ihracatının aşağı yukan % 90 ı halen klering veya benzeri anlaşma ile bağlı bulunduğumuz memleketlerle yapılmaktadır. Bildiğiniz veçhile, 1 kânunusani 1937 tarihinden itibaren, kontenjan yani umum ithalâtın miktar itibarile tahdidi sistemi kaldırılmakta ve klering veya benzeri anlaşma mevcud memleket lerden hududsuz ithalât imkânı veren yeni bir rejim ikame edilmektedir. Bu yeni rejimde anlaşmalarla Tür kiye ihracatı için istihsal edilecek ko laylık ve menfaat karşılığı verilebıle<'ek maddeleri, ithali memnu kalması icab eden maddeler ayrı ayrı listeler halinde gösterikniştir. Bu senenin 11 inci ayı sonunda kle ring hesablarımızın bakiyesi, tabiri diğerle, memleketimizden Türk maiı almak için piyasamızda hazır peşin para yekunu 23,000,000 Türk lirasıdır. Hayat sigortaları millî tasarrufun tezahürüdür Burada tasarruf bakımmdan hayat sigortaları hareketinden de kısaca bahsetmek isterim: Çünkü hayat sigortalarını, millî ta sarrufun diğer bir tezahürü olarak alıyorum. Filhakika, gerek bankaya gerek bu sigortalara teveccüh eden paralar ayni tasarruf terbiyesinin, rasyonel ferdî bütçenin meyvaları, ve her ikisinde de hâkim olan ruh ihtiyat ve yarını karşılamak gibi sıhhatli bir endişe değil midir? 1934 senesinde memleketimizde ha yat sigortaları için 1,030,000 liralık prim ödenmiş ve 1935 te de bu miktar bir milyon 140 bin lira olmuştur. Bu suretle 1935 senesinde, 19 bine yakın hayat poliçesi ile, 26 milyon liralık bir sermaye temin edilmiş bulunuyor. Bankada olsun sigortada olsun millî tasarrufumuzun emniyetile, titizlikle alâkadarız. 1933 senesinde mevduatı koruma kanunu neşredilmişti. Bu sene daha geniş surette bankalar kanunu ile thracatçılarımızm dış şöhretlerini tarsin piyasalarda edeceğiz Paramızın kıymetini muhafaza; bu nun için lüzumlu tediye muvazenemizi muhafaza, bankalarımızın tamamen ve mutlak olarak emniyet verici vaziyetıni muhafaza; bilhassa ehemmiyet verdi ğimiz işlerdir. Takib etmekte olduğumuz klering politikası son aylarda bazı memleket lerin, ticarî maksadlar ileri sürerek, gi Paramızın kıymetini edeceğiz muhafaza Türk ihracatçının itibannı ve dış piyasalarda şöhretini vikaye ve tarsin için neşrettiğimiz hususî kanun, ve murakabe hükümleri, şimdiden iyi tesirlerini hissettirmiş bulunmaktadır. Bu kanunlar hilâfında hareket edenBütün memleketle karşıkarşıya bu ler bu memleket dahilinde çalışma imlunduğum şu saniyede onun büyük varkânı bulamıyacaklardır. lığı önünde huşu ile eğilmeği en büyük Türkiyede, millî gelir hakkmdı ilk vazife bilirim.» defa yaptırdığım tetkik şayanı d'.kkat neticeler vermiştir. Vitrin müsabakası neticelenmedi Bu rakamlar a göre: Tasarruf ve Yerli Mallar Haftasının 1933 1934 ziraî yılında yani ağustosprogramma dahil olan vitrin müsaba tan ağustosa Türkiye umum millî geliri: kası dün yapılmıştır. Bunun için jüri 1,150,000,000 Türk lirası heyeti sıra ile bütün vitrinleri tetkik et19341935 te 1,250,000,000 Türk lirası miş ve İstanbul Radyosunda toplan 19351936 da 1,330,000,000 Türk lirasıdır mıştır. Seneden seneye tezayüd nisbeti, sıraBurada heyet arasında bir ihtilâf çıksile % 8.7, %6.4, % 15,7 dir. mıştır. Bir kısım azalar yerli mallarla süslenen vitrinlerde bariz bir ihmal göTürkiye nüfus başına isabet eden ge tki buçuk sene sonra Türk demiri Devletçe ve milletçe yapılan feda rüldüğünü ileri sürerek mükâfatın bu lir nisbeti gene ayni seneler sırasile: piyasaya çıkacak kârlıklar istismar vesilesi sene verilmemesini ileri sürmüşlerdir. 73 lira 56 kuruş îşbu aym birinde imzalanan kat'î muBu hususta bir karar vermek için jüri 78 lira 56 kuruş olamıyacak mukavelelerle bir İngiliz grupuna ihaI heyeti bilâhare toplanacaktır. 82 lira 10 kuruştur. . İki büyük hedefimiz vardır: le edilmiştir. İki buçuk sene sonra Gene millî kalkmmanm beklediği miz bir feyzi ve neticesi olarak vatandaşların iştira ve vergi tediye kudreti gözle görülür bir sür'atle atrmaktadır. Yaptırdığım hesablara göre, memle ket ziraî mahsullerinin alım kabUiyeti: 1934 te 1933 yılma nazaran % 25 art tığı halde 1935 te % 43,19 artmıştır. Vergi tediyeleri sureti umumiyede bütün memlekette ve bilhassa sanayi mmtakalarmda müstesna bir intizamla yapıl maktadır. Devlet fabrikalarından da kısaca bahsedeceğim: Biliyorsunuz ki beş senelik plânm tatbikatı vazifesini Sümer Banka ver dik. Maden işleri için Eti Bankı kurduk. Bundan başka Maden Tetkik ve arama enstitüsü ile Elektrifikasyon büro larını bu maksadla alâkah olarak teşkil ettik. Endüstrileşme programınm tatbikma başlandığı 1934 yılı mayısmdan bugüne kadar başarüan işleri şöyle sıralıyabi lirim: Programm birinci senesinde temelleri atılmış olan Kayseri bez, İzmit kâğıd, Bakırköy bez fabrikaları, bugün dev let endüstrisi manzumesinin, mühim cüzü tamlan olarak hali faaliyettedir. Sümer Bank ve İş Bankası tarafın dan müştereken kurulan gülyağı fab rikası faaliyetinin ikinci sezonunu bi tirmiştir. Gene ayni şekilde kurulmuş olsn Keçiborlu kükürt fabrikası, faaliyetini tevsi etmektedir. Program mucibince kuruluşlarını îş Bankasma verdiğimiz Sömikok, cam ve şişe fabrikaları mallarını piyasaya satmaktadırlar. Programm ikinci yılında temel^eri atılmış olan Ereğli bez fabrikası, yakmda, faaliyette bulunan pamuklu fabri kaları grupuna iştirak edecektir. İnşası plâna uygun olarak devam eden Merinos fabrikası, Nazilli basma fabrikası, Gemlik sun'î ipek fabrikası 1937 de işletmeğe açılması mukarrer fabrikalardandır. Programm tatbikınm üçünciı yılı ortasındayız. Bu üçüncü yıl zarfmda mesaimizi teksif edeceğimiz büyük iş, Karabükte kurulacak (Demir Çelik) fabrikalarıdır. Bu fabrikalar grupunun içinde ikinci sanayi plânımıza giren boru fabrikası da mevcuddur. Birincisi: Devletçe ve milletçe yapılmakta olan fedakârlıklarm her hangi şekilde müstehlik aleyhine bir istismar vesilesi olmasına meydan vermemek tedir. İkincisi, ser havası içinde bir endüstri kafilesi değil normal hayat ve re kabet kabiliyeti olan ve birgün ihracatçı vaziyete de geçebilecek bulunan bir sanayi manzumesi temin etmektir. Memleket dahilinde devlet fabrika larmdan başlıyarak teknik kontrol ve en rasyonel çalışma şekillerini tesis, tetkik, taharri ve bunları en iktısadî şekillerde ve organize edecek ve fabri kalan bu bakımdan daimî teknik kontrolu altmda tutacak Vekâlete bağlı bir büro teşkil edilecektir. Bu büro ayni zamanda hususî teşebbüslerin de fahriyen hizmetine amada olacaktır. Bu sebeble hazırlanmakta olan proje önümüzdeki aylarda İcra Vekilleri Heyetine arzedilmiş buluna caktır. Eti Banka gelince: Bir yıl evvel kuruluşunu haber ver « diğim bu banka madenler üzerinde sistemli bir çalışma hazırlamaktadır. Bu bankaya aid olarak yaptığımız L5lerden iki mühimmini arzedeyim: Ergani madenlerindeki ecnebi hisse ler, kâmilen mübayaa edilmiş ve bu mühim madenin imtiyazı, tamamen Türk sermaye eline geçmiştir. 1938 mayısında işletmeye açılacak olan bu madende istihsal senede 7,500 üâ 10 bin ton saf bakır olacaktır. Ereğli kömür şirketi, şirketin bilu mum tesisat ve gayrimenkulâtı ve maden, liman ve şimendifer üzerindeki bilcümle hukuku ile üç buçuk milyon liraya satın alınmıştır. Bedeli on senedr müsavi taksitle faizsiz kömür olarak ödenecektir. Bankanm işmdiden eli altma verilmiş devlet madenleri Türkiye iktısadî kalkınma tediyelerini muntazaman yap ma iktidarını bahşedecek ehemmiyet tedir. Guleman krom madenlerinin eş « siz bulunduğu ecnebi mütehassıslarca da teyid edilmiştir. Vasatî tenörü % 50 den aşağı düşmemektedir. Önümüzdeki sene zarfında yalnız bu madenden % 50 vasatî tenörlü olmak şartile yüz bin ton ihrac edeceğiz. Bu sayede Türkiyenin bu maden istihsal ve ihracatında lâyık olduğu mevkie yavaş yavaş yaklaşması teminı edilmiş olacaktır. Kuvershane bakır madenleri mayısta saf bakır vermeğe başhyacaktır. Bu madenden senede 2000 2500 ton ala • cağız. Kısaca, madeni haricî tediye vasıta* larımızın en mühimlerinden biri te « lâkki etmekteyiz. Maden Arama ve Tetkik enstitüsünün mesaisile Elektrifikasyon bürosunun tetkikleri şayanı dikkat terakkiler göstermektedir. Bunların da teferrüatoîa temas etmekliğim çok vaktinizi alır, Kütahya Linyit havzası Simlikurşun taharrileri ve mmtaka elektrik santralı tetkiklerinin zikrile iktifa edeceğim. Guleman krom madenlerinin de bizel etüdünü yapan enstitüdür. Daha bin çok madenler üzerinde tetkikat ve araştırmalar yapmaktadır. Elektrifikasyon bürosu memleketimizin su kuvvetlerinden istifade mevzuunu ve pratik im kânlarını tetkik ve tesbit ediyor. Bu etüdler büyük ana elektrik cereyanları tesisatı geçecek sahalarda motopomp yolile irva ve iska düşüncelerini de ihtiva etmektedir. Epey vaktinizi aldım. Sözlerimi biti» receğim. İktısad Vekili sıfatile vatan • daşlarımıza millî ekonomi davamızdaki samimî muzaheretlerinden, bunu millî bir cephe vazifesi telâkki etmiş ol « malarından, gösterdikleri şuurlu disip» linden dolayı teşekkür etmek borcumdur. Matbuatımız, her büyük millî işte olduğu gibi bugün, memleketin en büyük millî davası olan endüstrileşme, iktısadî cihazlanma işinde de, büyük ve şuurlu rolünü ifa etmektedir. Bu ciheti de takdirle kaydetmek vazifemdir. Gelecek yıl, memleketin da ha refahlı neticelerle karşılaşacağmdrn şüphem yoktur. Çünkü, işaret ettiği yolda tereddüdsüz gittiğimiz ve gide ceğimiz, bu yolun her merhalesindd kendisine inanmış ve bağlanmış olmanın payansız kuvvet, zevk ve neş'esini tattığımız Büyük Önderin gösterdiği ışığı takib ediyoruz.