9 İkincitesrin 1936 CUMHURİYET 5ON TCLEFON MABE RLEC TELCKAF Hâdiseler arasında vcTCLSîZLE Ankarada bir sergi X vrupa tekniği bize mücerred riya•**• ziye ve makine halinde gelmedi, beraberinde Avrupa milletlerinin, başta Fransızların estetiğini ve zev kini de getirdi. Teknikte Avrupalı olmak, zevkte alafranga olmakla bir gidiyordu. Bize kol kola gelen bu iki yabancı misafiri birbirinden ayırmak, Ziya Gok Alpın tasarladığı kadar kolay bir şey değildi. Çünkü masamz daki lâmbanm ampuliinü yapan Av rupa, ona kendi zevkinin tayin ettiği biçimi de oerryor, tekniğini ve estetiğini birbirinden ayrtlmaz bütünler halinde herkese kabul ettiriyordu. Makinenin bütün dünyada müşterek bir estetik ve zevk standart yarattığına şüphe edilemez. Sade biz değil, her medenî millet, muaşeretin, dekorun arstulusal tiplerini benimsedi. Almanyada ilim müesseseleri Lehistan Başvekilinin Londrayı ziyareti Leh gazeteleri İngiltere Lehistan dostluğundan hararetle bahsediyorlar Varşova 8 (A.A.) Leh gazeteleri, M. Beckin, Londrayı ziyareti hakkında uzun mütalealar serdetmekte ve bunlardan Express Poranny, bu ziyaretin İngilız Leh teşriki mesaisıni daha ziyade kuvvetlendireceğinı vazmaktadır. Gazeta Polska diyor ki: «İngiliz siyasetile Leh siyaseti arasında bir çok münasebetler vardır. Avrupada vaziyetin yeniden inkişaf edeceğine dair olan nikbinlik, muhasım devletler arasında ideolojık miişabehet ler csasına müstenid bloklar ve mukabil bloklar vücude getirilmesine karşı ayni nefret ve ayni realizm. îngilterenin nazarında, Sovyet Rusya ile Almanya arasında bir muvazene si yaseti takib etmekte olan Lehistan, sulhu zamân altına almakta olan çok mii ııııfiıııılımitltllll Berlin Devlet kütübhanesı İHEM NALINA MIHINA 2,650,000 cildlik kütübhane nasıl idare ediliyor? • İşin sonundaki kârları ugün birinci sahifemizde IspanBir senede yarım milyon okuyucu Kütübhaya hâdiselerine aid bir resim var. Bu resim, Madride taarruz nenin geniş teşkilâtı ve tasnif işleri eden nasyonalist ordusundaki Arab askerlerini göstermektedir. Bu askerler, Ispanyanın Fas müstemlekesinde devşirilen müslümanlardır ki daha birkaç yıl evvel Ispanyol nasyonalistlerine karşı Emir Abdülkerimin kumandasında çok kanlı bir mücadele yapmışlardı. Ayni adamlar, şimdi, nasyonalistlerle omuz omuza harbediyorlar. Hususî kefalet Tedavide kullanılan teknik cihazlar sandığı kurulacak Bu hususta hazırlanan Mütehassıs olanlar tarafından kullanılabilecek lâyiha Meclise verildi Ankara 8 (Telefonla) lcra ve iflâs kanununun altıncı maddesinde: «Mutazarrır, sabit olan zarar ve ziyanını kusuru yapandan veya kefilinden ister, bunlardan istifası mümkün olmazsa dev letten ister. Bu takdirde Hazinenin asıl mes'uliyetlerine ve kefillerine rücu hak* kı mahfuzdur. Devlet mes'uliyetine iştirak ettiği vazifedarlardan teminat istiyebilir» denilmiştir. Halbuki 2489 sayılı kefalet kanunile memurlardan nakdî ve şahsî kefalet alınması usulü kaldınlmış, kefaleti müteselsile esası konulmuştur. Bundan dolayıdır ki icra ve iflâs kanu nunun altıncı maddesile aranılan teminata, kefalet kanununa uygun bir şekil verilmesi zarureti hasıl olmuştur. Bu se * beble, icra ve iflâs kanununun 6 ncı maddesinin kasdettiği hususlara münha sır olmak üzere hususî bir kefalet sandığı tesisine dair kanun lâyihası hazırlan mış, Meclise verilmiştir. Sandık Adliye Vekâletine bağlı olacak, ikisi Adliye ve birisi Maliye Vekâletince seçilecek üç lişilik bir heyet tarafından idare edile cektir. Sandığın sermayesi: Devletin mes'u liyetine iştirak edeceği vazifedarların ma* aşları emsali hasılının veya ücretlerinin nısfından (bu nısıf beş ayda ve beş müsavi taksitte kesilecektir) ve bu taksitle • rin ödenmesi bittikten sonra maaşları emsali hasılının ve ücretleri tamamının % 2 si nisbetinde ve her maaş veya üc* retin tediyesi sırasında kesilecek meba Jiğden, lâyihanın beşinci maddesi mucibince alınacak cezalardan, sandık ser mayesinin tenmıyesınden mütehassıl kâı~ lardan terekküb edecektir. Lâyihadaki muvakkat maddeye göre, bu kanunun neşri tarihinden evvel vuku bulmuş hâdiseler dolayısile tanzimi te beyyün eden fakat henüz tazmin edil memiş olan paraların tazmin şekli de bu kanun hükümleri dairesinde olacaktır. Lâyiha Adliye encümeninde tetkik <r lunmaktadır. Türk filosu 27 teşrinisanide Yunanistanı ziyaret edecek Atina 8 (A.A.) Türk filosunun Maltadan dönüşte 27 teşrinisanide Fa lere muvasalâtı beklenmektedir. Amerikadaki grevler tehlikeli bir vaziyet aldı Honolülü 8 (A.A.) Röyter: Deniz grevi üzerine vaziyet vahimleşmektedir. 600 yolcu yoluna devam ede memektedir. Bunların çoğunun fazla beklemeğe müsaid parası yoktur. Yiyecek fiatı artmaktadır. him bir amildir. Avrupanın vaziyetinde miitemadiyen artmakta olan gerginlikler, siyasetleri sulh terazisinde ağır basabilen devletler ve hükumetler ricali arasında şahsî te masları her zamandan ziyade zarurî kılmaktadır.» Fakat gene her medenî millet, bu Polska Zbrojne, ilâve ediyor: «Dostmüşterek zevk yanında millî kültürüluğu kazanmak güçtür, fakat bir kere nün ve san'atının mahsullerini koru • kazanıldı mı devamlı olur.» mıya çalışıyordu. Buhar ve elektrik M. Bek Londrada sanayiinin inkişafı her tarafta, meselâ Londra 8 (A.A.) Lehistan Dış Fransada da hem ekonomik, hem de Bakanı M. Bek Londraya gelmiş ve is estetik bahımdan, el san'atlarını buhtasyonda İngiltere Dış Bakanı M. Eden ran içinde bıraktı. Fransızlar hâlâ ile Lehistan Büyük elçisi tarafından kar makine ile rekabet edemez bir hale gelen bu millî san'atları korumak için şılanmıştır. M. Beke, Lehistan Dış Bakanlığı Batı tedbir alıyorlar. Avrupası subesi direktörü Kont Potski Biz, makinenin ve alafrangamn refakat etmektedir. toprağımızı fethinden sonra yerli zevhimizi tamamile unutur gibi ol duk. Türk motifi şehirlerden köylere ve modern mağazalardan çarşı içle rine, bitpazarlarına doğru kaçıyor, ya bir köylü hızının fistanına, ya bir Yürüğün şalvarına sığınıyordu. On, on beş sene evvel tstanbulda doğan, hele bir ecnebi mektebinde okuyarak bir Beyoğlu apartımanında yaşıyan genc Türk çocuğunun bu millî zevk örneklerinden haberi yoktur. Şehir Ankara 8 (Telefonla) Radyom, lerde alıcısı kalmıyan bu san'atlar eröntgen ışığı ve diğer elektrik cihazlan konomik bakımdan iflâs ve estetik nın tedavi ve teşhis vasıtaları olarak kul" baktmdan inhitat halinde idi. lanılması tekniği son zamanlarda çok i Ankarada açılan Elişleri sergisi bu lerlemiş, heryerde olduğu gibi, memle iflâsı ve bu inhitatı önlemekle kalmıketimizde de bunlara aid tesisat çoğal yor, Avrupa kültürünün üstünlüğü mıştır. Bu vasıtalar teşhis ve tedavi yo altında sarstlan millî benliği tahkim lunda çok değerli faydalar temin et etmek gibi ayrıca büyük bir terbiye ve mekteyse de, ihtısası olmıyanlann eksik telkin işini de yapmıya başlamtş oluteknik veya gayrimuntazam tesisatla ça yor. lişmaları hem kendileri, hem de hastalaSergiyi iki defa gezdim. Yurdun nnın hayatı bakımından çok tehlikelidir. her bucağından gönderilen binlerce Bu vaziyet, hatta ö'lüme de sebebiyet eserin güzellik ve işçilik itibarile ne verdiği cihetle bu vasıtaların mühim tat harikulâde şeyler olduklarını burada bikatını ihtısas sahiblerine hasretmek lir teker teker anlatmıya muktedir değizumu hasıl olmuştur. Her tabib tarafın lim. Görmiyen gözler için kalemin kidan yapılabilecek basit tatbikatta ise, vu fayetsiz tasvirlerile bu eserleri kty kuu mümkün anzaları karşılıyacak ter metten düşürmek korkusu beni böyle bir yazı oyunundan alıkoyuyor. Yaltibatın mecburî olması takarrür etmiştir. nız şunu söylemek isterim ki bunlar, Bunlardan başka tesisatı kontrol altın • bildiğimizi zannettiğimiz halde bil da da bulundurabilmek için bir kanun lâmediğimiz ve tasavvur edebileceği yihası hazırlanmış, Meclise verilmiştir. mizi zannettiğimiz halde tasavvur eMeclisin Sıhhat ve îçtimaî Muavenet en demiyeceğimiz kadar güzeldir. cümeni lâyihayı tetkik ederek ve bazı Yurdun en uzak köşesinden, bucadeğişiklikler yaparak Adliye encüme ğından bütün bu mahsulleri toplıya nine havale etti. rak bir araya getirmek için yapdan Lâyihanın birinci maddesi bu sahada harikulâde büyük himmete de ayrıca müessese açmayı Sıhhat Vekâletinin iz hayran olursunuz; Salâhaddin Refik nine bağlamakta, ikinci maddesi de bu gibi bir san'atkârın elinde serginin aldığı zarafete ve tasnif, tertib, teşhir iznin ancak mütehassıs vesikası almış mükemmeliyetine de bir bakışta haydoktorlara verilebileceğini kaydetmekteran olursunuz. dir. tktısad Vekili Celâl Bayara kimbiRöntgen, radyom ve elektrikle teda • lir kaçmct defa, fakat bir kere daha vi müesseselerinde, hastaları kayda mah borclu olduğumuz şükram büyük bir sus ve Sağlık Bakanlığınca hazırlanan tehalükle bildirdikten sonra ayni serörneklere uygun protokol defterleri tu ginin birçok veya bellibaşh şehirleritulması mecburî olacaktır. mizde de halka açılmasım temenni eHekimler ve diş hekimleri muayene deriz. Bu, yazdıklarımıza her hangı hanelerinde yalnız tedavi altında bulu bir mubalâğa isnadından da bizı nan hastalarda teşhis için kullanılmak ü kurtaracaktır. PEYAMİ SAFA zere röntgen teşhis aletleri veya tedavi için faradizasyon, galvenizasyon, diya termi ve sair cihazlan bulundurabileceklerdir. Bu cihazların konulduğu yerler hertürlü arızalara mâni olacak tertibatı haiz bulunacaktır. Hekim ve diş hekimSofya 8 (A.A.) Royter ajansının leri bu cihazlan iyi kullanabildiklerini bir vesika ile ispat edecekler ve yahud muhabiri bildiriyor: Karadenizde Kralı hâmil bulunan yat bir mütehassısın yanında en az üç ay tehlikeye düsmüş ve imdadına destroyer kurs veya staj göreceklerdir. Bükreşte yapılacak tezahürat ler sönderilmiştir. Kral, yatın seyrini bizzat idare ederek, Bükreş 8 (A.A.) Alman Ajansı dört saat süren tehlikeli bir vaziyetten bildiriyor: sonra limana girmiştir. Gazeteler millî hiristiyan partisinin yaKont Cîano Viyanaya nn yapacağı tezahüratı büyük bir alâka ile takib etmektedir. hareket etti Partinin organı Porunka Vremie gaRoma 8 (A.A.) Kont Ciano ile zevzetesi, kongreye iştirak eden 150,000 kicesi ve Avusturya sefiri.M. Berger Walşinin Bükreşe doğru yolda olduğunu bildeneeg, Viyanaya hareket etmişlerdir. diriyor. Mazlumların, zalimlerine bu tarzda yardım edişi ilk defa göriilmüş birşey değildir. Müstemlekelerden toplanan askerlerin, kendilerinin başına belâ olan, memleketlerini ve ıstiklâllerinı ellerinden alanlarla bırlikte baskalarına hücum etmek şuursuz'v^unu gösterdıklerıne sık sık şahid oluyoruz. Berlin Devlet kütübhanesı muntazaman neşretmek. Ayrıca gene kütübhane dahilinde çahşmakta olan beynelmilel bir komisyon matbaacılı ğın ilk zamanlarda basılmış olan ve halen muhtelif memleketlerde bulunan eski ve kıymetli kitabların (İnkuna beln) katalogunu yapıyor. Bütün bu işlerle uğraşanların, üniversite tahsi linden sonra ayrıca iki. üç sene kütübhanecilik ve bıbliyografya ihtısası yapmış ve imtihan vererek «kütübhane me muru> olmağa hak kazanmış ihtısas sahibi memurlar olduğunu bilmek bizde yapılan tasnif işlerinin matlub neticeyi meydana çıkaramıyacağını aşağı yukarı tahmin etmek demektir. Diğer üç dairenin yani memleket içindeki kütübhaneler arasında kitab mübadelesine ve ecnebi kütübhanele rile Alman kütübhaneleri arasındaki kitab mübadelesine vasıta olan iki daire ile seçme ve satın alma dairesinin işlerinden burada bahsetmiyeceğim. Devlet kütübhanesinin bütün Alman kütübhanecilığini alâkadar eden ve bir kısmı da idarî olan bu geniş teşkilâtından başka bir de hususî teşkilâtı, taksimatı vardır: Dahilî idare ve harice kitab iaresi işlerini idare eden daire, kataloglar kısmı, basma kitablar dairesi, yazmalar dairesi (56 bin cild), her dildeki ilmî mecmuaları muntazaman takib eden daire, matbaacıhğın ilk zamanlarında basılan kitablara aid kısım, musikiye aid eserleri ve notaları ihtiva eden kısım, haritalar dairesi (400 bine yakın harita), şarka aid eserler ve şark yazmaları dairesi. Her kısım o sahada ihtısas sahibi olan memurlar ve mütehassıs bir müdür tarafından idare edilmektedir ve her kısmın hususî bir dairesi ve okuma salonu vardır. (Dört yüz kişilik umumî salondan başka). Büyük kıt'ada folioband 3600 cild muntazam katalogu ihtiva eden dairede okuyucular istediklerini bizzat ara yabiliyorlar ve ayrıca mevcud olan fiş kataloglarından da istifade edebiliyorlar. Bu kataloglar o kadar muntazam dırlar ki bir okuyucu için kütübhanede mevcud olduğu bilinen veya tahmin edilen her hangi bir eseri arayıp ta bu lamamak meselesi mevzuubahs değil dir. Aranılan eser kütübhanede mev cud olmasa bile memurlar o kitabın bulunabileceği yerlerı derhal tesbıt ediyorlar. Diğer kısımlar arasında bizi en ziyade alâkadar edeni şark yazmaları da iresidir. Burada 4 bini türkçe, 8 bini arabca, 3 bini acemce ve geri kalanı eski Hind, Çin ve sair şark dillerinde olmak üzere 19 bin yazma vardır. Türkçe yazmalar arasında maalesef vaktile bizden satın alınan çok nadir eserler de mev cuddur. Bütün bu genişliğe ve zenginliğe rağmen Berlin kütübhanesi çok muntazam işliyor ve aksamıyor. Okuyucunun kütübhane dahilindeki hürriyetine, istediği kitabı raflardan bizzat alıp karış tırmak hususundaki serbestisine mukabil kütübhaneden çıkarken üstü başı, çantası iyice aranıyor. Bunu da haklı ve lüzumlu görmek lâzım. Ayni binanm diğer bir kısmını işgal eden Üniversite kütübhanesinde de bir milyondan fazla eser vardır. Bu suretle bu muazzam bina üç buçuk milyon cildlik bir ilim hazinesini ihtiva ediyor. Bütün îstanbul kütübhanelerinin ancak 500 bin cild kitaba malik olduğunu düşünmek bu kütübhanenin mahiyetini daha iyi anlatabilir. Berlinde ve Al manyada bu kabil messeselerin haricinde bir de halkın okuma ihtiyacını tat mine çalışan zengin şehir kütübhane leri vardır. Hakikî bir ilim müessesesinin mahi yetini ve içyüzünü anlatmağa çalışır ken içimden, bizim kitab hazinelerimizi de rutubetten, haşerattan, tozdan bir kelime ile mahvolmaktan kurtaracak ve onları değerli ellerle ilim âlemine tanıtacak bir büyük devlet kütübhanesinin hayalini kurdum. Bugünkü Alman kültürünün vücude gelişı ve inkişafı üzerinde kütübhanelerin oynadıkları büyük rolü anltamak için örnek olarak Berlindeki devlet kütübhanesini (Die Preussısche Staats bibliothek) ele almak lâzımdır. Zen ginliği ve geniş teşkilâtı itibarile dün yanın en büyük kütübhaneleri arasında sayılan bu müessese 17 nci asrın orta larmda kurulmuştur. İlk zamanlarda Berlm sarayının bir katını işgal eden kütübhane, 1780 de opera meydanmdaki eski yerine, Umumî Harb başlarında da inşaatı o sıralarda bitirilen bugünkü binasına taşınmıştır. Berlinin meşhur caddesi Unter den Lindenin üzerinde ve Üniversitenin yanıbaşında bulunan bu binanın bir kısmını müstakil Üniversite kütübha nesi, bir bir kısmını da İlim Akademisi işgal ediyor. Almanyadaki kütübhaneler iki büyük sınıfa ayrılır: 1 İlim kütübhaneleri. 2 Umumiyetle halkın okuma ve aydınlanma ihtiyacını tatmin eden kütübhaneler. Berlin devlet kütübhanesini bu birinci sinıf müesseslerin başmda saymak lâzımdır. Filhakika dahilî ni zamnamesinde de tasrih edildiği gibi kütübhane ilmî gayelere hizmet etmeği esas vazife olarak kabul ediyor. Bu itibarla müessese ilim adamlarına ve Üniversite talebesine her zaman için açıktır. Bunlardan duhuliye alınmıyor. Ayrıca her hangi ilmî bir mesele üzerinde çalışmak istiyenler ufak bir ücret vererek kütübhaneden istifade edebili yorlar. Bu büyük ilim müessesesinin yaptığı işleri kısaca anlatmak için evvelâ rakamlardan istifade edeceğim: Kütüb hanede 3,650,000 eser vardır ve her sene bu sayı on binlerle yükseliyor. Mües sesede çalışan memurlarm ve müte hassıslarm sayısı üç yüzden fazladır. Kütübhaneden senede vasatî olarak yarım milyon okuyucu istifade ediyor. Işık tertibatı ve çalışma imkânları en mükemmel şekilde tanzim edilmiş olan okuma salonlarmda bin kişi rahat ra hat çalışabiliyor. Yalnız geçen sene harice 690,000 kitab iare ediİmiştir. Bu suretle istiyenler müessesenin kitab larından evlerinde de istifade edebili yorlar. Bu rakamlar yalnız münevver lerin, daha doğrusu ilim adamlarının istifade ettiği tek bir kütübhanenin rakamlarıdır ve bu itibarla manidardır: Bizde hayret ve gıpta uyandıracak kadar. Devlet kütüphanesinin başmda bir umumî müdür bulunmaktadır. Bu müdür ayni zamanda Almanyadaki kütübhanecilik işlerine nâzımhk vazifesini görüyor. Esasen bu kütübhanenin geniş mikyastaki teşkilâtınm bir hikmeti de Almanyadaki diğer kütübhanelere merkez oluşu, bunlar arasında irtibat tesisi vazifesini de üzerine almış bulunması dır Umumî müdürden sonra birinci direktör ve muhtelif kısımların âmirleri geliyor: Alman kütübhaneleri istihbarat bü rosu, kataloglar dairesi (tasnif işleri), dahilî mübadele ve ecnebi memleket lerle mübadele daireleri, ilim kütübhaneleri için haricden satın almacak ki tabları seçen ve satın alan daire. İstihbarat bürosunda bibliografi malumatı geniş mütehassıslar çalışıyor ve bunlar her hangi nadir bir eserin veya filân meseleyi aydınlatacak bir yazmanm, hatta bir makalenin nerede, dün yanın hangi kütübhanesinin tozlu bir rafında veya hangi eski bir koleksiyonda saklı olduğunu şifahen veya tahri ren soranlara cevab vermek vazifesile mükellef bulunuyorlar. Bu işin ehemmiyetini, lüzumunu, güçlüğünü, sonra nasıl bir malzeme, bilgi ve ihtısas işi olduğunu bibliyografile uğraşanlar bilirler. Bu ,büro yalnız 1935 senesinde 12,000 suale müsbet cevab vermiştir. Kataloglar dairesi de ehemmiyetçe bu bürodan aşağı kalmıyor. Bu daire nin vazifesi şudur: Her sene on binlerce yeni eserle zenginleşen Alman ilim kütübhanelerinin umumî tasniflerini yapmak ve bu tasniflere aid katalogları Umumî Harbde, büyük müstemlekeci devletler, tazyik ve zulümleri altında inlettikleri Asya ve Afrika kavimlerinden yüz binlerle askerı cephelere sürmüş, vaktile kendilerinin tepeledikleri yetişmiyormus gibi bunları bir de düsmanlarına kırdırmıslardı. Bu devletler, harbi galibane bitirdikten sonra, kendi ihtiraslarını tatmin ve zaferlerıni temin için dereler gibi kanlarını döktürdükleri kelimenin her iki manasıle zavallı milletlerin isteklerini reddetmisler ve icabında onlara karsı silâh kullanmaktan zerre kadar çekinmemislerdi. Ispanyol nasyonalıstlerı de şımdi, n kerc ?ri için can veren Arablara kim bilir ne vaidlerde bulunmuşlardır? Fakat bu muhtariyet ve ıstiklâl vaidlerınin sonunda Fas Arabları için mukadder olan sey, eene Ispanyol bombası ve süngüsüdür. Onlara iyi kötü bir muhtariyet, verse verse, şimdi devirmeğe çalıştıkları hükumet verirdı; yoksa nasyonalıstlerın işlerini bitirdikten ve mevkilerini sağlamlastırdıktan sonra, Arablara verecekleri, dediö'imden başka birsey olamaz. Yalnız, isin sonunda Fas Arablarına iki zevk ve kâr kalmış olacaktır ki bunlar da, sivasi akidesi her ne olursa olsun, bu patırtıda, bir miktar Ispanyol tepelemiş olmak ve Tarık ibni Zeyyaddan bilmem kaç sene sonra, Endülüs sehirlerini bir daha fethetmekten ibarettir. Yunan Başvekilinin Girid M. Metiksas Hanvada İ Bulgar Kralı bir tehlike atlattı Atina 8 (Hususi) Başvekil Me taksas dün Hanyava varmıs ve ahali tarafından hararetli surette karşılanmıstır. Hanva Belediye Reisi söylediği bir nutukta Giridlilerin canla basla hükumetle birlikte o'duklarını söylemistir. Belediye meydanında toplanan ahaliye hitaben General Metaksas bir nutuk söviiyerek riyasetinde bulunduğu hükumetin hiçbir partıye mensub olmıyarak millici bir hükumet olduğunu ve bu sayede üç av gibi nısbeten az bir müddet esnasında memleketin hayrına matuf büyük neticeler aldığını bildirmiştir. Bütün Amerikamn birleşmesine doğru Rio Janeiro 8 (A.A.) Matbuat. Amerika Cumhurreisi Ruzveltin cenubî Amerikayı ziyaret edeceği haberini hararetle karşılamakta ve bunu Pana merikanlık lehinde dostane bir hareket olarak telâkki ejdemektedir. Fransız demokratlar kongresinde halk cephesine hücum edildi Paris 8 (A.A.) Demokrat birliği kongresi, ittifakla kabul etmiş olduğu bir takrirden sonra mesaisine hitam vermiştir. Bu takrirde halkçılar cephesinin siyaseti takbih edilmekte ve şöyle denilmektedir: «Halkçılar cephesi, hürriyetleri kaldınlmış, mülkiyet hakkını ihlâl etmiş, maliye işlerini berbad etmiş, hayat pahalılığını arttırmış ve Fransayı ecnebı ittifaklardan mahrum etmek muhata rasını tevlid etmiştir.> Takrir, içtimaî sulhun, cumhuriyet müesseselerinin serbestçe işlemesinin temini, kadmların intihabata iştirak leri, nisbî temsil esasına istinaden in tihab usulünün ıslahım, bütçede muvazene vücude getirilmesini istemekte dir. Fransız vekiller toplantısı Paris 8 (A.A.) Dün Blum, Sotan, Delbos ve Daladienin iştirakile yapılan Bakanlar toplantısında, millî mü dafaa meseleleri ve ezcümle Belçikanın bitaraflığı üzerinde, Fransanın orta ve doğu Avrupasındaki taahhüdlerine uygun olarak alınması muhtemel tedbirleri tetkik etmiştir. Filistin asilerinin reisi Bağdadda Londra 8 (A.A.) Filistindeki Arab asilerinin reisi Fevzi Bey, Bağdada gelmiştir. tngiliz gazeteleri bu adama bir numarah devlet düşmanı ismini ver mekte idiler. Buna rağmen ihtilâfın muvakkaten halli üzerine İngilizler hareketine mâni olmamışlardır. Paris 8 (A.A.) Komünist fırkası, sosyalist fırkasma bir mektub göndererek sosyalist komünist anlaşması komitesine tayin etmiş olduğu azanın kimler olduğunu bildirmiştir. Bu mektubda komünist fırkasının halkçılar Yunanistanda yağmurlarm cephesine olan merbutiyeti teyid edil zararları mekte ve şöyle denilmektedir: Atina 8 (Hususî) Evvelki gün yaBizim istediğimiz şey, halkçılar cepğan şiddetli yağmurlarm sebeb olduğu hesi programmın tatbikıdır. zararın dünkü tahminden fazla olduğu anlaşılmaktadır. Atinamn civar Zonguldakta kömür bayramı semtlerinden Çiçifies, Eski mezbaha, tes'id edildi Poligon ve Glifadadaki yıkılan evler Zolguldak 8 (Hususî) Bugün Türden başka Atinamn kenar mahallele kiyede kömürün keşfedilmesinin 108 inrinde 227 ev ehemmiyetli hasara uğramıştır. Hükumet meskensiz kalanları ci yıldönümü Halkevinde büyük merasinıle kutlulanmıştır. barmdırmağa uğraşmaktadır. Magdeburg 8 (A.A.) 1934 ten bu senenin bidayetine kadar komünist faaliyetile maznun 20 kişinin muhakemesi bitmiş ve bunlar bir seneden altı seneye kadar ağır hapse mahkum olmuşlardır. Almanyada mahkum olan komünistler Fransız sosyalistlerile komünistlerinin anlaşması îngiliz Amiralı Kellynin naşı denize atıldı Londra 8 (A.A.) Büyük Amiral Kellynin naşi bugün büyük merasimle Portsmouth açıklarında denize atılmıştır. ADNAN CAHİD