25 Birinciteşrin 1936 Küçük Antantın mühim bir rüknü ( Serbest Siitun Çorluda yapılacal hastane hakkında bir temenni ) Çekoslovakyanın diinya politikasında vaziyeti Çekoslovakya nasıl teşekkül etti? Dahilî ve haricî vaziyeti Çekoslovakyada partiler Çekoüovakyayı bugün idare eden şahsiyetler. Soldan ihbaren Başvekıl Milân Hotza, Cumhurreisi Beneş ve Hariciye Veküi Krofta Umumî Harbden sonra tekrar dirilen ve istıklâl bulan milletlerden en ziyade dıkkate şayan olanı Çekoslovakyadır. Çekler Slâv ırkındandır. Oturdukları Bohemya mıntakası üç tarafı Almanlarla meskundur. Bu Slâv memleketi Slâvlığın garbe doğru bir ileri karakolu olarak Cermenlerin arasına bir süngü gibi girmiş ve saplanmış kalmıştır. Bin sene evvel istiklâlini kaybeden Çekler, milliyetlerini unutmamışlar, et rafını saran ve içini dolduran canlı ve büyük bir millet olan Almanlarla mütemadiyen mücadele etmişlerdir. Dahilî politika ve iktısad sahasmda Çeklerin Avusturya Almanları ve Habsburg hanedanile yaptığı çerin mücadele, bu Slâv kavminin milliyetini munafaza ve her sahada ilerlemeğe kuvvetli bir saik olmuş tur. Çekler bu mücadele esnasmda Avusturyanın ve dünya politikasınm üzerinde dahi tesirlerini göstermişlerdir. Birkaç milyonluk bir Slâv unsuru olan Çekler Almanlar tarafından yutulmamak için dahilen uğraşırlarken haricden de yar dım anyorlardı. En ziyade yardımı da Slâvlardan ve bahusus en büyük Slâv devleti olan Rusyadan bekliyorlardı. Halbuki Slâv milletleri arasında uzun müddet Türklerle devam eden muharebe ve mücadeleler neticesi olarak ırkçılıktan ziyade hıristiyanlık gayreti kuvvet bulmuştu. Bu gayreti ırkçıhğa dö ken Çeklerin siyasî mütefekkirleri olmuştur. Panslâvizmi ortaya çıkaran bun lardır. Avusturyadaki Slâv milletlerini birleştirmek ve haricdeki mahkum Slâv milletlerini uyandırmak ve Rusyayı Slâvların hamisi yapmak için Çekler çok çalışmışlar ve muvaffak olmuşlardır. Bu suretle saçılan Slâv ittihadı tohumlan ilk semeresini Balkanlarda göstermiştir. milletlerden ve unsurlardan terekküb etmiş karışık bir devlet olmuştur. Bunun için bırçoklan yeni devletin en büyük zâfı nüfusunun mütecanis olma dığını iddia ediyorlar. Çekoslovakya hükumeti tarafından neşrolunup elimize gelen son resmî istastistik malumatına göre bu devletin umumî nüfusu 14,729,536 kişidir. 1930 senesinde yapılan son tahriri nüfustan alınan netice budur. Bu nüftusun yansı Bohemyada Te db'rtte biri Slovakya ve Rutevyada yr şamaktadır. Kalan dörtte biri de Mo ravya ile Avusturya Silezyasındadır. Çek partileri Çekoslovakya, orta ve şarkî Avrupada demokrasinin tam olarak devam eylediği memleketlerden biridir. Memlekette on beşten fazla parti vardır. En büyük parti Çeklerin Burjuva ve Muhafazakâr teşekkülü olan Çek Zürra partisidir. Hükumetin başlıca dayandığı parti budur. Fakat meb'uslan ekseriyet teşkil edemediğinden ekseriya diğer millî Çek partilerile ve bazan da Alman partilerilfe birleşmektedir. Halihazırda M. Be nesin partisi Çek milliyetperverler partisidir. M. Benesin partisi Sovyetlerle anlaşmak ve ittifak yapmak hususunda çok çalışmıştır. Çekoslovakya Almanları eskiden sosyalist ve burjuva diye birçok küçük partilere ayrılmışlardı. Bazıları hükumete taraftar ve bazıları aleyhtar olarak aralarında daima münazaa ederlerdi. Lâkin M. Hitler Almnyada ikhdar mevkiine gelip bütün Alman milletini millî sosyalist partisi bayrağı altında birleştirdikten sonra Çekoslovakya Almanları dahi Konrad Henbeinin liderliğini kabul ederek son seçimde birleşmişlerdir. Çekoslovahyayı teşkil eden unsurlar Çekler Avusturyada hâkim millet Almanlarla mücadelede mevcudiyetlerini muhafaza uğrunda nekadar faaliyet göstermişler ve Avusturya politikasında nekadar mühim ve büyük rol oynamışlarsa şimdi de istiklâllerini muhafaza için Avrupa politikasında ve bahusus Orta Avrupada gayet faal ve canlı bir rol oynuyorlar. Bunun için Çek politikacıları başta şimdiki Cumhurreisi ve sabık Dış Bakanı M. Benes olduğu halde Avrupanın en nüfuzlu ve sözü geçer diplomatları sayılmaktadır. Çekler Umumî Harbin sonunda büyük Almanyanın mağlubiyeti ve Avusturyadaki Almanlara dayanan Habs burg hanedanının sukutu üzerine diğer mahkum milletlerle birlikte fırsatı fev tetmiyerek istiklâllerini ilân ettikleri zaman yeni devleti yalnız Çek unsurunun sakin bulunduğu Bohemya ve Moravya eyaletlerine hasretmediler. Civardaki diğer Slâv unsurlarını dahi hududlan içine aldılar. Evvelce dogrudan doğruya Avusturyanm idaresi altında bulunan Bohemya, Moravya ve Avusturya Silezyasına evvelce doğrudan doğruya Macaristan tarafından idare olunan Slovakya ile Karpat Ruslarmın sakin bulunduğu Rutevyayı dahi ilâve etmişlerdir. Slovakyanın asıl sekenesi olan ve Çekler gibi Slâv olan Slovaklara yeni devletin idare ve hakimiyetini kendilerile paylaşacaklarını vadetmişlerdir. Hatta yeni devletin adına iki unsurun ismını karıştırarak Çekoslovakya adını ihda etmişlerdir. Slovaklar ancak 1926 senesinde hükumete iştirak etmişlerdir. Bu gün de bunlar arasuıda muhtariyet istiyen cereyan çok kuv\etlidir. Hatta istiklâl istiyenler bile vardır. Memleketln hududlan ve mesahası Çekoslovakyanın mesahası 140,493 kilometro murabbaıdır. Fakat memleket gayet uzun bir mustatil olduğundan hududlan pek uzundur. Hududların yekunu 4125 kilometrodur. Bundan 1550 kilometrosu Almanya ve 558 kilometrosu Avusturya iledir. Yani hududlarının yansmdan ziyadesi Alman memleketlerile muttasıldır. Kalan 832 kilometrosu Macaristan, 984 kilometrosu Lehistan, 201 kilometrosu da Romanya iledir. Ahalisinin mühim bir kısmı Lehli o lan Teçiu havalisinin müttefikler tara fından taksimi esnasında en mühim ve büyük parçasınm Çekoslovakyaya bıra kılmış olmasından Lehistanla arası çok açıktır. Binaenaleyh Çekoslovakyamn hududlan baştanbaşa kendisine pek dost olmıyan memleketlerle sarılmıştır. Ye gâne müttefiki Romanya ile ancak 200 kilometroluk bir hududu vardır. Diğer müttefikleri Sovyet Rusya ve Fransa ile hududu yoktur. Sevkulceyş cihetinden adeta muhasara edilmiş bir vaziyette bulunduğundan Çekoslovakya nın mukadderatını idare eden haricî ve dahilî müşkülâta ve hâdiselere karşı gayet hassas davranıyorlar. Bir okuyucumuzdan şu mektubu aldık: «Gazetenızde Çorluda modern bir hastane yapüacağını ve beş ytiz bin lira sarfile bu eserin meydana getirilmek istendiğini okudugum zaman ne kadar sevindim. Bence remzi medeniyet, mekteble hastanenin, fakat evvelâ hastanemn sonra mektebin karşıkarşıya bina olunmuş şehrin en mumtaz, mukemmel ve muazzam binaları olmasıdır. Zaten medenî şehir deniklıği zaman ılk hatıra gelen ve gelecek olan içmeğe salıh suyu ve hastanesidir. Eğer Çor lunun içme suyu da varsa hakikî ve medenî bır şehir mevcudiyetine karar verümek asandır. Bu emri hayra delâlet edenin de, delâlete ruyi iltifat gösterenin de tuttuk ları kolay olsun ve sıhhatleri kıvammda dursun. Salih Paşa hakikaten vefalı ve kadirsinas insanmış ki hastalığı ve hastala nanları unutmamıs, bu kıymetli ve hayırk ışi basarmıs. Biz hekimler bundan dolayı kendisine minnettarlık duyar ve teşekkurler ederiz. Mademki Çorluda modern bir hastane yapılıyor. Hastane ınşasmda nazarı dıkkate alınması lâzım ince ve teknık ihtiyaclar gozden ve dıkkatten kaçırümamalıdır. Faraza 350 yatakh, tekmil sıhhi ve tıbbi ihtiyacları ve konforu luks olmamak şartile haız bir hastane ancak 1 milyon liradan asağı çıkmaz. Bunda buyuk su depola. n, buzhane, çıçek ve nebatat için ser dahi dahıl olmak uzere hesab edilmek lâzımdır. Bir hastanede içindeki ıhtiyac kadar dış tezyini de bir zaruret ve ihtiyacdır. Çunkü hastanın gozu ve ruhu bazan çiçek renklerıle de tedavi edilır. Modern bir hastanede bulunması lâzım olan ihtısas şubeleri on uç, on dördü bulur. Modern bir hastanede bu şubeler için hususî daireler yapılmadığı takdirde maksad hasıl olmaz. Çunku modern hastane demek, tekmıl elemanlarile hasta insanın derdine çare bulmak ve sıhhatini korumak vasıtasma malik olan bir sıhhat maklnesi emektir. Medeni olmak için bir disli çarkmın dahi eksikliğine tahammülü yoktur. Yoksa gelişigüzel şu odayı filân ihtısasa, bu salonu fılâna tahsLs edivermek maksadı teminden çok uzaktır. O halde yapılan umumî plânda her ihtısas için hususî daire tertibi düsünülüp mevcud para kifa. yet etmediği takdirde onu ileride yaptırabilmek için umumî plânı bozmıyarak, değıştirmiyerek inşa ve ikmali vucubü ihmal edilmemelidir. Bir hastane inşasmda mutlak mimarla tabibin birlikte çalısması, mevcud modern tesisatı mutalea ve tetkik ederek ve ondan ıstıfade ederek plânm çizilmesi gereklidir. Gesaret edip soylemekliğime musaade e diniz. Biade modern bir hastane yapacak mimar yoktur. Buna mevcud eserlerle hükmettığım için mazur görüleceğimi ümid ederim. Hastane yapacak bir mimar mutlak her şubeı tıbbm ıhtiyacatını etud et mis bir zat olmalıdır. Bir servıste en hurdasmdan muğlâk ve murekkebine kadar herseyi bilmek lâzımdır. Bugun subei tıbbi. yelerden birini dığerinden tefrike ve birini dığrmi tercıhe;imkân yoktjir. Hepsi başlı başına mühim bir şubei tıbbî, ve mecniuu tababet denilea mucızeji meh*çotcV«* bil ginin mahsulüdür. Bir mimar başka memleketlerde modern olarak yapılmıs bir binanm aynini çizgisi cizgisine kopya etse dahi gene lâzım olanı tam ve mukemmel olarak yapamaz ve yaptıramaz. Oyle seyler vardır ki mahallî ihtiyaclarla tearuz eder. Iklimin tesirinden muteessir olur. Yapılan taş duvarlar arasmdaki mesafelerin vüs'atinde dahi farklar gözetmek ihtiyacı vardır. Gerek halen ve sonrakı zamanlarda elbet memlekette bırçok hastaneler yapılacaktır. Zaten bizde en eksik olan da hastane binalarıdır. Mektebler her sene birçokları yapılarak irfan âlemi için vasıta ve materyel çoğalıyor. Fakat sıhhat âlemi çorak kalmıştır. Mutlak bircok hastaneler insa edilecektir. Üniversıteden cıkan bu kadar tabib sokakta veya hususî odalarında çalısacaklar değil ya. Elbet hastanede çalısacaklar ve orada milletin sıhhatine, afıyetine hizmet edeceklerdir. O halde bugunden tezi yok, mimarlarımız arasından hastane mimarı olmak uzere Avrupayl merkeziye ve Amerikaya mimar gondermek lâzımdır Bu bir zarurettir. Aksi halde ziyanmı cekeriz. Yapılan hastaneler arasında oldukça muvaffak olmuş olanlar, hekimin mimarla birlikte üzerinde ısrarla calıştığı plânlar. dır. Içimızden bir meraklı hekimin hastane mimarı olmak için çalısması lüzumludur ki daha faydalı ve verimli olur zannmdayım. Hulâsa bu nokta cok mühim ve memleket için lüzumlu bir hareket olacaktır. Meksikalı güzel Dolores del Rionun kadmlara nasihatleri Size lâkayd kalanlara fazla yüz vermemek lâzımdır ki sevdiklerinize karsı güldüğünüz, tebessüm ettiğiniz zaman, onun bir kıymeti olsun Holîvud\ bîrincrteşrin (Hususî) O, kendi gibi müstesna bir evde oturu yor. Duvarlan camdan, kapılan krom madenmden, döşeme tahtalan siyah parkeden, şömineleri kırmızı somakiden... Bahçesinde en nadir cinslerden binbir çiçek var.. Yerdeki halıların kıymetine paha biçilemez.. Biblolann güzelliği yaz: ile tarif edilemez.. Dolores bunlann arasmda eteğinm arkasmdan ya birkaç metrelik krepsaten, yahud da krem renginde Brüksel danteli sürükliyen bir elbisc ile sonsuz bir vakar ile dolaşır. O, bir inci, bir elmas, veyahud bir orşide gibi ince, zarif, lüks eşyadan birşey gibidir. Dolores en tenbel gününde, evde tek başına yalnız kalacağı saatlerde bile makyajını, tuvaletini kat'iyyen ihmal etmez. Gene saçlan tarah, elleri manikür lüdür. En samimî dostlan, arkadaşlan, hatta kocası OIHI mühmd bir halde göV memişlerdir. Teninin rengi altın, bal ve güneş rengindedir. Onun için bilhassa beyaz ¥e açık renklerd*, meselâ krem, limon, ananas renklerinde elbise giymeyi sever. Fakat koyu renkli kadifelere ye kürklere büründü mü büsbütün muhteşem bir gizelliğe sahib olur. Büyük bir ressamm, mahir bir heykeltıraşın kahramanı şeiline girer. Bilekleri, topuklan ve parmaklan bütün dünya kadınlannmkilerinin en ncelerinden, en zariflerindendir. KetKİi de ba meziyetlerini bildiği için güzel liğinc bir kat daha güzellik katarak Holivudun en decorative kadım olmaya karar vermiş ve sinema şirketlerindcn bir çoğunun dekoratörü olan Cedvic Gib bons ile evlenmiştir. Cedric jruvasım döferoeğe, dîrzekmeğe verdiği ehemmiyet kadar, kansım süslemek için de bütü* gayretile uğraşmaktadtr. Ona patlıcap renginde kadifeden lbise, kfrnHzı krtpdöşinden bir divao hazırlarken, kenardaki vazonan içme en nadir çiçeklerden bir demet yerleştirmeği de unutmaz. O vakit, Dolores te şık yazıhanesinin başına geçerek dostlarına göndereceği davetiyeleri hazırfeır, yarı aîafranga, yan Meksikah tertibi yemek" ler pişirmesi için ahçıya emirler ^erir. Dolores elbiseleri, tuvalet eşya ve \tr vazımatı kadar dostlannı ahbablannı da müşkülâtla seçer. Güç beğenirliği bunda da hâkimdir. Meselâ bir gece Constance Bennet ile birlikte Anita Louisei çağırır. Birinin iç açıcı sanşınlığı, diğerinin göz alıcı esmerliğile tezad teşkil ettiği cıhetle bunun karşısmda en hassas san'atkârlara mahsus derin bir zevk duymaktan geri kalmaz. Yukarıki satırlarla tasvir ettigim Doloresin bu vaziyeti karşısında: Mukemmel bir kadın! Demiyecek erkek yoktur zannedîyo rum. Elbette mukemmel kadın.. Oyle mukemmel bir kadın ki bayağılıktan bütün titizliğile çekinir, korkar. Adi, orta, irişilmesi kolay şeylere baş çevirip bak" mıya tenezzül etmez. Buradaki gazete lerden birine verdiği son mülâkatta ba km neler söylüyor. Muharririn sinemada muvaffak olmak için hangi meziyetlere sahib olmak gerektir? Sualinc şu cevabı veriyor: Dört meziyet lâzımdır ki bunlar insanı sade sinemada değil, bütün hayatta muvaffak edebilir. Eğer bir kızım, yahud talebelerim olsaydı; onlara o dört esastan aynlmamalarmı tavsiye ederdim. 1 Herkesten ayrı bir karakteriniz, bir şahsiyetiniz olmalıdır. Yani fikirleri nizin, zevklerinizin, sevgilerinizin, nef retlerinizin, düşmanlıklarmızın doğru ve haklı olduğunda ısrar edecek kuvvet ve kudreti kendinizde bulmalısınız. Halbuki bilhassa kadınlar, ya çok mahcup, ya çok. alçak, yahud da hiç olmazsa agzı sıkıdırlar. İyi, fena bütün işlerini gizle meği bir meharet sayarlar. Sevgini sakla, neş'eni sakla, teessürünü sakla, yor gunluğunu sakla ve bütün bunları ter biye, namus ve haysiyet gibi büyük manalı kelimelerin hatırı için yap... Dışından Ebüssüud Efendinin kerimesi gibi görün, için bir fesad çarşısı olsun!.. Vakıâ bu türlü hareket etmezseniz biraz rahatsız olur, biraz dedikoduya sebebiyet verirsiniz. Fakat hayatta bu rahatsızlık lar ve dedikodular da lâzımdır. Bunlara karşı koyaraktan insanın karakteri kuv vetlenir. Şahsiyeti tebellür eder. Kosko caman halk kütlesi arasında göze çarp Dolores del Rio «/n Ccdiente» filminde dtmsöz rolünde mryan bir ferd olmak tehlikesine maruz calmaktan kurtulur. 2 Biraz güç begenir oimahs«wz!. Herşey bof, bu dünyada herşey fani, herşey geçer.. Bu felsefe çok yanlış tesellidir. Insan olan b« boş, fani, geçici dakikalan doldurmalı, uzatabilmelidir. Bu gün elbisenizi, yann tuvaletinizi, öbür gün sıhhatinizi ihmal edersiniz, daha ö bür gün berbad bir hale gelirsiniz. Bu kör kanaatle mutlaka mücadele etmeli dir. Ben vaktile rahibeler mektebinde okurken bize tavazuun en büyük bir ah lâk esası teşkil ettiğini öğretirlerdi. Hoca bunlara dair boş ve nihayetsiz birçok cümleleri sıralayıp dururken ben kitabın arasına sakladığım aynayı çıkanr, saç larımı tarar, kaşlanmı düzeltirdim. Ba zan da yakalanır cezaya çarpılırdım. Lâkin, bütün arkadaşlanmdan güzel oldu ğunro bildiğim için buna rağmen iftihar ve gurur duymaktan kendimi alamaz dım. Onun için daima güzelden hoşlanır, çirkinden kaçınırım. Siz de öyle yapmız. Şık bir kadın daima temizdir, dikkatli dir ve etrafında toplananlar için zevkle temaşa edilmeğe lâyık bir mahluktur. sizi yolunuzd«n çevirmek, cesaretinizî ktrtnak isterler, kat'iyyen onlara ehem ırayet vernıeyiniz! Meselâ ben, vahşi, yabani kadın roll&rine çıkmamaya karar verdikten sonra hiçbir nasihat ve tavsiye beni bundan döndüremedi. Bilâkis ga yet iyi bir rol almama sebeb oldu. Yalnız şuna da dikkat etmek gerektir. Kaprislerde inadcılık ve ısrar saçmadır. Uzun zaman düşünülerek verilmiş kararlarda musır olmak icab eder. 4 Kendinizi beğenir olunuz! Siz« maddî ve manevî bir zevk temin etmıyen şeylere ehemmiyet vermeyiniz! Bir ka " dm, evvelâ kendısme, sonra kocasına, on" dan sonra seçerek edindiği ahbablarına bağlıdır. Binaenaleyh sade kendisini değil, onları da düşünmesi lâzımdır. Bir insan, herkese karşı sevimli, herkese kar* ş) iyi, herkese karşı alicenab olursa kıy " meti kalmaz. Bunlann arasında sıkı bir intihab yapmak lâzımdır. Lâkayd olarr lara fazla yüz vermemek, gülmemek lâzımdır ki sevdiklerinize karşı güldüğünüz, tebessüm ettiğiniz zaman onun bir kıy meti olsun. Hayat çok kısadır. Onu en iyi vasıtalarla en iyi şekilde geçirmek 3 Fıkirlerinizde musır olunuz! Ka icab etmez mi? O halde sizinle alâkadar rarlanmz kat'î olmalıdır. Hayatta her olmıyanlar için vakit ve zahmet sarfetkes için bir yol çizilmiştir. Onu takib e meye ne lüzum var? dip gayeye varmak lâzımdır. Bazıları 4 i ÜNİVERSÎTEDE Rektör Cemil iyileşiyor Bu ayın iptidalarında hastalanan Ü niversite Rektörü Cemili muayene eden Tıb Fakültesi dahiliye mütehassısla rmdan Dr. Frankla Dr. Muzaffer Şevki bir konsültasyon neticesinde kendisine bir ay kadar istirahat etmesini tavsiye etmişlerdir. Bunun üzerine Rektör Cemil, Tarabyada Tokatlıyan otelinde istirahate çekilmiştir. Buradaki tedavi sini doktor Muzaffer Şevki deruhde etmiştir. Halen kendisinde büyük salâh asari görülmektedir. Yakmda Rektörün vazifesi başma avdet edeceği ümid olunmaktadır. Sonja Henie ilk filmini bitirdi Muharrem Feyzi TOGAY Tercüme edilecek ecnebi eserler Üniversitenin muhtelif fakültelerin deki ordinaryüs profesörler, ecnebi dillerden yüze yakın eserin dılimize ter cümesini muvafık bulmuşlar ve bun ların listesini Maarif Vekâletine gön dermişlerdir. Maarif Vekâleti bu kitabları, tercüme edılmek üzere fakülte lere taksim etmiş ve1 tercümeye başlanmasmı dün Üniversite Rektörlüğüne bildirmiştir. Bundan başka bu dört fakültede profesörlerin üç senedenberi vermekte oldukları derslerin de bu sene içinde kitab halinde bastırılmasma karar veril miştir. Talebe kooperatifi Edebiyat Fakültesinde, fakültenin yardımile bir talebe kooperatifi teşkili kararlaştırılmıştır. Fakülte dekanlığı, eski Harb Malulleri cemiyeti binasını, kooperatife tahsis eylemiştir. Ayrıca kooperatifin idaresi için fakülte kadrosundan bir memurla bir daktilonun tayini kararlaştırılmıştır. Profesörlerin okutacakları derslere aid notlar, badema kooperatıf tarafından teksir ettirilerek ucuz bir fiatla talebeye tevzi edilecektir. Kooperatif mesaisini genişletmek için yarıca taleberler arasından 50 şer kuruşa hissedarlar da kaydedecektir. Fakülte, kooperatife tahsis edilen binanın bahçesinde bir de spor sahası hazırlamaktadır. Çekoslovakyanın nüfusu Yeni Çek devleti büyük ve kuvvetl olmak için hududu icine Slâv ırkına mensub ve gayri mensub bi^ok unsurları aldığından yeni devlet, ve eski Avusturyanm küçük bir örneği olarak bir çok Buz üzerinde kayma dünya şampiyonu Sonja Henie Holivudda çevirmek te olduğu ilk filmini bitirmiştir. Zaten tabiî şeklinde güzel olan Sonja, Amerikan güzellik san'atkârları tarafından daha mukemmel bir hale getirilmiştir. Resmimiz Sonjayı Holivuddaki evinde hususî surette yaptırdığı mükellef divanın üzerinde istirahat ederken ahnmıştır.