CUMHUBÎYET 25 Bifincîfeşrîn 1931» Duymadıklarımız ve bilmediklerimiz Dün yapılan B takımlan maçları Futbol faaliyeti baslarken... 9 Fenerbahçe, İstanbulspor Kulüblerimizin umumî vaziyetine bir bakıs ve Beykoz galib 1936 1937 senesi lik maçlanna bu gün Taksim, Kadıköy ve Şeref stadyomIannda başlanacakhr. Bugünkü maçla rın, on sene evvelisine nazaran kalitesi hayli düşmüş olan Türk futbolüne yeni bir hız vermek istiyen T . S. K. nın ça Iışmalarma hayırlı bir başlangıç olma sını temenni ederiz. Lik maçlan için son defa çekilen kur'a, Galatasaray, Fenerbahçe veya Beşiktaş gibi kuvvetli takımlan ilk ağızda karşılaştırmak gibi bir azizlikte bu lunmadı. Bununla beraber vaziyet hiç te tabiî bir şekilde değildir. Çünkü birçok oyuncularımız Berlin Olimpiyadı veya Rusya. seyahatlerine iştirak ettirilerek yorgun düşürüldüler. Seyahate iştirak etmiyenler de kendilerini deniz sporlarına .vererek hiç futbol an • trenmanı yapmadılar. Bu itibarla bugünkü maçlarda hiçbir takımın azamî mu * Askerî liseler müsabakası vaffakiyetle bir oyun çıkaracağını zanbitirilemedi netmiyoruz. Bu hal Galatasaray, Fenerbahçe veya Askerî liseler arasmda geçen hafta başBeşiktaş gibi lider geçinen takımların çok layıp dün de nihayetlenmesi lâzım gelen atletizm şampiyonası yağan kuvvetli yağ aleyhinedir. Çünkü eskiden olduğu gibi bu takımlarla geri kalanlar arasında bir mur dolayısile gene yanm kalmıştır. Kadıköy sahasınm lüzumundan fazla klâs farkı yoktur. İdmanlara biraz daha ıslak ve virajlarda fazla su toplanması muntazam devam etmek kendilerine lik yüzünden yalnız, disk ve cirid atmalara tasnifinde birincilik, ikincilik veya üçün*" devam edilmiş ve bunlann final müsa cülük veriyordu. Bugün kendileri için bu bakalan da on beş gün sonra yapılacak üstünlük mevzuu bahsolamaz. Çünkü diğer müsabakalarla birlikte yapılmasma bütün takımlar idman itibarile ayni pe rişan vaziyettedirler. karar verilmiştir. Bu seneki lik maçlanmn bir devre üCirid atma müsabakasına 12 atlet işzerine tertib edildiği de hesaba katılacak tirak etmiş en iyi altı atlet nihaî müsa olursa ilk ağızda bir beraberlik veya bakaya seçilmiştir. mağlubiyet ileride telâfisi gayrikabil bir " Nihaî müsabaka için Kuleliden T u r netice doğurabilecek mahiyettedir. gud 39,55, Maltepeden Ali 38,15 at Yukarıya yazdığımız umumî mülâ mış, Kuleliden Turgud, Kuleliden Zeki, hazadan sonra bugünkü maçlan ve oyDeniz Lisesinden Vedad, Maltepeden nanacak sahalan bir sıralıyahm. Hikmet bu müsabaka için seçilmişlerdir. Taksimde Güneşle Hilâl, GalallasaDisk atmaya da 12 atlet iştirak etti. rayla Beykoz; Kadıköyünde Istanbul Kuleliden Yusuf 33,36, Kuleliden Se sporla Topkapı, Fenerbahçe ile Vefa; dad 31,92 attı. Şeref stadında da Anadolu ile Eyüb, Finale kalanlar içinde Maltepeden Beşiktaşla Süleymaniyenin oyunlan Mehmed, Deniz lisesinden Vedad, De vardır. niz lisesinden Sedad ve Maltepeden Neticesi alınmıyan geçen seneki lik Mahmud bulunmaktadır. maçlannda iyi dereceli kulübler arasınOn beş gün sonra yapılacak müsaba da bulunan Galatasaray, ilk oyunda kalar 200, 1500, dis, cİFİd, uwm, «çBfeykoza düşmekle, rakiblerine nisbetle adım, sınkla atlama ile Balkan bayral) talihsiz olduğu meydana çıkmıştır. Çünkoşusudur. kü yeni sene lik maçlan için en iyi ha ırlanmış takım Beykozdur. Serbest güreşler başlıyor Boğaziçi sahilinde çimen bir sahaya Eminönü Halkevinden: malik olan Beykozlular muntazaman idTürkiye serbest güreş şampiyonluğuman yapmak ve pazar günleri de davet nu tesbit ve bilhassa yağlı güreş pehli ettikleri takımlarla oyun oynamak avanvanlanmızı beynelmilel vaziyeti bulu tajına maliktirler. »an serbest güreşe imale kasdile 29, 30, Buna mukabil Galatasaraylılann id 31 birinci ve 1 ikinciteşrin tarihlerinde mana başlama tarihleri Beykozlulara Taksim stadyomunda müsabakalar ternisbetle yenidir. Bu itibarla formlarını tib ettik. Bu güreşler şu şekilde cereyan bulamamış vaziyettedirler. Bu itibarla edecektir: Galatasaray Beykoz maçını bu haftaki 1 29, 30 birinciteşrin perşembe lik maçlarmın en alâka verici olanı kave cuma günleri serbest güreş seçimi ve bul ediyoruz. 31 birinciteşrin cumartesi günü finali Fenerbahçe, Beşiktaş ve diğer kulübyapılacak ve mükâfatlan verilecektir. lerimizin de idman vaziyetlerile takım 2 1 ikinciteşrin pazar günü de es kuvvetleri hakkında hiçbir şey bilme ki an'anenin son bir gösterişi olmak üze mekle beraber lik maçlanmn başlıyacağı re yağlı güreşler yapılacaktır. haberinin ortaya çıkmasile idmanlara başBu şartlar altında güreşlerimize gir lanıldığını tahmin ediyoruz. mek istiyen pehlivanlardan şimdiye ka Bugünkü maçlarm neticesinden sarfr dar kayidlerini yapnrmamış olanların her nazar aradan birkaç hafta geçip vaziyetgün Evimizin Cağaloğlundaki merkez ler tebellür etmedikçe daha fazla tahbürosuna müracaatlan bildirilir. minlerde bulunmağı doğru bulmuyoruz. Istanbul lik şampiyonasmın B takım lan arasmdaki müsabakalan dün başla miştir. Kadıköy sahasında istanbulspor Topkapı takımlan karşılaşmış, Istanbulsporun hâkimiyetile geçen müsabakada Topkapı 4 0 mağlub olmuştur. Ikinci müsabaka, Fenerbahçe, Vefa B takımlan arasmda oynanmıştır. Fenerbarr çe takımında eski birinci takım oyuncusu merkez muhacim Muzaffer de oynuyor du. Tamamile Fenerbahçenin hâkimiyeti altında geçen oyun 7 0 Vefanın mağlubiyetile bitti. Taksim stadyomunda yapılan Galatasaray Beykoz maçı da baştan sona kadar heyecanlı bir şekilde cereyan etmiştir. iki tarafm güzel oyunlarile geçen bu maç daha gayretli oynıyan Beykozun 2 1 galibiyetile sona ermiştir. Sinema diyarı Los Angeleste, büyük artistlere aid en akla gelmez eşyanın, en garib ha tıraların muhafaza edildiği bir sinema müzesi vardır. Sinema semasında, karanhklar içinde birdenbire peyda olup, uzun veya kısa bir müddet etrafa saçtığı ışıklarla bütün dünyanın gözlerini ve hatta gönlünü kamaştırdıktan sonra, gene geldği karanlıklara dalıp iz bırakma dan silinen, yahut o yüksekliklerden teker meker yuvarlanan iri yıldızlar dan her biri, o müzeye bir hatıra bı rakmış öyle gitmiştir. Şarlonun yerlerde sürünen pabuçları, açıkgöz bir antikacının eline geçmezse, mutlaka bu müzede baş tacı olacaktır. İşte iğneden sürmeye kadar, her ar tiste aid her şeyden birer ikişer nümu neyi sinesinde saklıyan bu müze, son zamanlarda, paha biçilmez bir nesne ele geçirmiştir. Bu nesne bir damla göz yaşıdır; onu âkıtan göz de «Greta Garbo> nun gözüdür. Bir küçük şişe içine konulup müze nin camekânma saklanan bu göz yaşı, kıdemli yıldızın, sinema semasında doğdu doğalı akıttığı bardaklar dolusu yaşlardan olsaydı belki de ahfada ya digâr kalacak nadide bir eser sayıl mazdı. Bu damlamn kıymeti, rol icabı dökülen ısmarlama damlaların nev'inden olmayıp, bir prova esnasmda, yorgunluk, asabiyet ve öfke ile akan, candan ve gönülden bir göz yaşı olmasm dadır. Müze idaresi, bu ciheti, şişenin üstüne yapıştırdığı 'etikette de tasriha lüzum görmüştür. Müze idaresini bunda haklı görme mek elden gelmez. Sinema artisti ıs marlama ağlamağa ve gülmeğe o kadar alışık bir mahluktur ki, pek fazla eskiyen yıldızlar hakkmda «imam evinden aş, yıldız gözünden yaş> diye yeni bir darbı mesel bile söylenebilir. Bir damla yaş Bulgarların demiryolu siyaseti f ANADOLUDA RUMELİ KÖY DÜĞÜNÜ ) Yeni açılan hattın hem iktısadî hem de sevkul Tepsinin orta yerinde, bakır bir kâse içinde ceyş kıymeti var çorba vardı. Kapının yanmda ayakta duran evin Sofya (Hususî) Bundan iki gün evvel Bulgar Krah üçüncü Boris Bul gelini anlattı: Bu bizim meşhur süt çorbamızdır garistanda yeni bir demiryolu hattını daha açh. Bu yeni hat Sofya Burgaz hattı üzerindeki Mihatlovo istasyonu ile îstanbul Sofya hattı üzerindeki Rokovski istasyonlan arasındadır. Bu yeni hat ile bu iki istasyon arasındaki mesafe altı saat daha kısalmış olmaktadır. Bu hat bilâ hare Bulgaristan ile Romanya arasında Tuna köprüsü yapıldıktan sonra Baltık denizinden Akdenize inecek demiryolu hattının en mühim kısımlanndan birisi olacaktır. Ayni zamanda bu yeni hattın iktısadî kıymetinden başka çok büyük sevkülceyş kıymeti de vardır. Bu münasebetle Bulgarlann demiryolu siyasetlerinden biraz bahsetmeği faideden hali görmüyorum. Bundan on beş sene evvel Balkanlarda damiryollannın kesafeti ve uzunluğu ile birinci mevkii alan Bulgaristan bugün artık Balkanlarda Yugoslavya ve Romanyadan sonra gelmektedir. Bugün Bulgaristanda 100 kilo metro şose hattma ancak 2.6 kilometro demiryolu hattı yani Bulgaristanda her on bin kişi nüfusa ancak 4.5 kilometro demiryolu hattı isabet etmektedir. Bulgaristanın bugün 480 lokomotif, 630 yolcu vagonu ve 10,500 yük vagonu vardır. Bulgar Devlet Demiryollarına 9 milyar 873,000,000 leva bir sermaye bizim paramızla 150 milyon lira konmuştur. Bir kilometro demiryolu hattı Bulgaris tanda 3,526,000 levaya yani bizim paramızla 50 bin liraya mal olmaktadır. Eskiden Bulgaristanda yapılan demiryolu hatlan bizde olduğu gibi çok pahalıya mal oluyordu. Fakat son zamanlarda Bulgaristanda demiryolu inşaatı çok ucuzlamıştır ve her sene de daha ziyade ucuzlamaktadır. Çünkü Bulgar hükumeti demiryolu in* şasında artık civar halkmın mecburî sây ve hizmetinden istifade etmekte ve hatlan artık müteahhidlere değil doğrudan doğruya kendi mühendislerine yaptırtmaktadır. Bu suretle Bulgaristanda demiryolu hatlan eskisine nisbetle iki kat daha ucuza mal olmaktadırlar. Düğiin sofrasmda Kuyrukları ışıklı kediler da Garibe hususunrökorun gene kala cağıru gösteren bir hâdise! Amerikada ÇOK eski kanun j larırİ 'hllâ değîştîrilmedıgı eyaletlerden Ohio başta gelmektedir. Ohio eyaleti kanunlarına göre orada serbest gezen kedilerın kuyruklarında ışık bulun mak lâzımdır. İşin daha garibi ışıkların kırmızı renkte olması da şarttır. Kuy ruğunda kırmızı ışığı olmıyan kediler polis tarafından sahibsiz addolunarak yakalanmakta ve on beş gün bekletil dikten sonra sahibi çıkmazsa imha edilmektedir. Amerikada garib âdetler Garibeler toplıyan bir muharrir cenub eyaletlerinden bazılarında cari âdetler keşfetmiştir. Bu da pa zarları kiliseye giden erkeklerin ceb lerinde muhakkak surette dolu bir rövolver bulundurmaları lüzumudur. Vaşington eyaletinde küçük bir kasaba olan Centralia'da kiliseye gitmek için muhakkak surette sakal koyvermek lâzımdır. Los Angelosta ise sakallılarm kiliseye girmelerine müsaade edilme mektedir. Bunları Baltimore San gibi ciddî bir gazetede okumasaydık inan mazdık. Fakat inansak ta inanmasak ta hakikat. 1940 olimpiyadı Japonlar şimdiden büyük hazırlıklar yapıyorlar Tokyoda yapılacak 1940 Olimpiyad" lan için Japonlar aylardanberi geniş bir sahada hazırlığa başlamışlardır. Esasen Berlin Olimpiyadlan açılmadan altı ay evvel, Berline gönderdikleri mütehassıs heyetlerle tetkikatta bulunan Japonlar, bu defa da dünyanın her tarafma turizm bürolarının mümessillerini göndererek bu Olimpiyadlara mümkün olduğu kadar fazla seyirci çekmenin yolIannı araştırmaktadırlar. Gayrimüttefik kulüblerin maçları 25/10/936 pazar günü Eminönü Halkevi tarafından tertib edilen gayrifedere kulübler lik maçlanmn aşağıya çıkarılan program gibi yapılacağı bildirilir. Anafarta Karagümrük Yıldız Küçükpazar 10,45 Akınspor Yıldız 12 Ortaköy Lânga 13,45 Anafarta Şarkşimendifer 15,30 Konya (Hususî muhabirimizden) Konya Istanbul ve Ankara Konya arasmda telefon muhaberesi temin olunarak bugün hattın açılma töreni Konya Telgraf ve Posta Başmüdürlüğünde yapıldı. İstanbulla Konya arasmda telefon muhaberesinin temini Konya ekonomik hayatında yeni bir inkişafa sebeb ola cakür. Konya Istanbul telefonu açıldı Ordumuzun e mektar uzuvlarm dan General Vefalı Galib Ersünün dün gece vefat ettiği ni büyük bir teessürle haber aldık. Galib Ersü, Harbiye mektebinden çıktıktan sonra yüzbaşılıkla Ye mene gönderilmiş ve bir müddet sonra da dördüncü or Merhum General duya tayin edil Vefalı Galib miştir. Bunu müteakib muhtelif kıta'larda on sene kumandanlık eden Galib Ersü, 313 Yunan harbinde Serandezo gönüllü kıt'aları kumandanlığmda bulunmuş ve birçok yararlıklar göster miştir. Merhum, iki sene kadar Masraf Nazırlığında ve Serez mevki kumandanlığmda da muvaffakiyetli hizmetler gör müştür. Cenazesi bugün saat 10,30 da Cihangirde Büyük caddede Deniz apartımanından askerî merasimle kaldırılarak Eyübsultandaki aile kabristanma defnedilecektir. General Vefalı Galib ' Ersu vefat etti " Çimento fiatlarında ihtikâr var mı? Çimento ihtikârı mevcud olup olmadığı hakkmda Ticaret Odası sanayi şubesi tetkikat yapmış ve bir rapor ha zırlamıştı. Oda idare heyeti bu rapor dan çimento ihtikârı mevcud olduğunu anlamakla beraber bu ihtikârı tebarüz ettirecek delâilin toplanmamış ve ra porun lâyıkile hazırlanmamış olduğunu ileri sürerek raporu sanayi şubesine iade etmiştir. Eski futbolcular hakemlik yapacaklar Geçenlerde şehrimize gelen (Japon Turist Büro) nun mümessilinden öğrendiğimize göre Tokyoda mevcud büyük otellere ilâveten, 20,000 kişi için muazzam oteller inşasına başlanmıştır. Bir taraftan da Japonyaya gelecek seyyahlan nakletmek üzere yeni seyyah vapurlan yapılmaktadır. Alınan tertibat sayesinde Tokyo O Iimpiyadlannın Berlindekinden daha mükemmel olacağı temin ediliyor. Bu Olimpiyadlardan sonra otellerin •e vapurların boş kalmamasını temin için v de, büyük beynelmilel bir sergi hazır Futbol Federasyonu hakem komitesi lamakta ve Japonyaya daimî surette sey tarafından davet edilen eski futbolcular yah çekmek için her çareye baş vurul dün Güneş kulübünde verilen çayda bumaktadır. lunmuşlardır. Eski futbolcularm yapılan Kahve fiatları yükselecek mi? Son günlerde kahve fıatlarmdaki küçük yükselişin yakmda Kolombiya ile Brezilya arasında vukuu muhtemel anlaşma tahakkuk ederse daha ziyade artacağı anlaşılmaktadır. Bu iki kahve müstahsili memleket dünya fiatlarına hâkim olmak için bir anlaşma yapmak üzeredirler. Şimdilık fiat yükselişi sadece kahve şirketinin mukavelesinin 6 ikinciteşrinde bitmesi dolayısile hâsıl olan stok vaziyetinden doğmaktadır. bu samimî toplantıda Istanbul lik maçlaEmniyet müdürlüğü kaçakçıhk bü nnda hakemlik yapmaları kendilerinden rosu memurları tarafından Kadıköy ve rica edilmiştir. Eski futbolculardan birço Üsküdar havalisinde eroin ve esrar sağu lik maçlannda hakerjnlik yapacaklardır tan 12 kişi yakalanmıştır. 12 kaçakçı yakalandı Tepsinin dört yanına sıkışarak oturduk Ortalıkta bir koşuşma, bir telâş varl A, niçin zahmet olacakmış, şimdi» dı. cik getiririm. Kardeşim, göz kırptı: Fırlayıp gitmişti. İki dakika sonra e Yemek yiyeceğiz galiba? linde birkaç tane çinko tabakla döndü. Saatime baktım: Tabaklan ellerimize verdi: Daha on bir. Yemek vakti değil.. Siz, bir tastan içmeğe alışık değil • Sen köyleri, unutmuşsun. Onlar sinizdır amma, biz telâştan unutuver • daima erken yerler... dik... Kardeşimin dediği çıkmıştı. Bizi, eGene kadına teşekkür ederek, çinko vin öbür bölüğüne «buyurttular>: tabağın içine çorba aldım. Daha ilk ka Burada yer yok. her y a n kir için şıkta, bu meşhur süt çorbasını içemiyede, orada rahat yersiniz... ceğimi anlamıştım. Sulandırılmış sıcak Merdivenleri indik. Çamurlu sofada sütün içine, haşlanmış pirinç doldur • ki acayib mutfağın yanında, ancak bir muşlardı, Sütlâç kokan, yağlı, tuzlu bir çocuğun rahatça geçebileceği alçak, çorba! dar, bir kapı var. A r a kapı imiş! Ö n ü Arkadan, gene küçük bir sahan •içinmüzde yol gösteren, evin gelini anlatıde, büyük kemikli etlerle pişmiş, kır < • yordu: mızı renkli patates yemeği gelmişti. Geçen yıl, b e n bu eve gelin olarak Etler, kart mıydı, yoksa aceleye mr geldiğim vakit, kaynatam, evi böldür gelmişti, ağzıma "aldığım lokma dişle dü, bana ayrı y e r yaptırdı. rimle dövüşüyordu. Kaşığımın ucuna Hepimiz sıra ile, daracık kapıdan. korka korka bir parça patates aldımsonra karanlık bir geçidden geçerek, Dilimi, damağımı, midemi tutuşturan tahtaları limon rengi s a n bir merdi bol biberli salça, bana patatesin lezze ven başma geldik. Merdivenin yanmda tini anlatmadı. Arpa, mısır, buğday, kabeyaz toprakla sıvanmış bir ocak, kürışık undan yapılan çerepene [*] ekçük taşlardan yapılmış bir bulaşık çumeğimn,( şokolalı pasta rengindeki kakuru vardı, , ; > • büğundan bir parça kopararak yemeğe ., Birkaç basamak merdivenle ufak bir başladım. Bizimkilerden başka sofranın sofaya ç;kmış ( tık. Duvarlarda torbalar, etrafınola ötur'ânlar, istekle, ağızlarım mısır hevenkleri, bamya dizileri, kavun şapırdata şapırdata, kemıkleri yalıyor, lar asılı; köşede üstüste yığılı, içi ağzısıyınyor, ayni sahan içinden salçalı pana kadar dolu çuvallar sıralanmış... Gene birkaç basamak merdiven çık tates yiyorlardı. Sofraya patatesten sonra zerde gel • tık. Avuç içi kadar küçük sofaya, ge di. Düğün yemeği tamam olmuştu. linin tek odasmın kapısı açılmıştı. Sofradan kalktık. ^ Gene kadın, büyük bir kurumla bizi Minderin üzerine oturdum. Sokak içeri «buyurttu>. T a m pencerelerin önünde bir minderlik var, sağda bronz tan gelen, geçenlere bakıyorum. Kö topuzlu, büyük siyah bir karyola, kar yün bütün delikanlılan, yeni elbise giyyolanın ayak ucunda ufacık bir konsol mişler, hepsinin sırtmda kalın, lâciverd ve ayna... Gelinin b ü t ü n eşyası b u n renkli ceketler, paçası dar pantalonlar, ayaklarında yemeniler... Bir düğün, lar... Gene kadm, o kadar memnun ve înes hepsinin bayramı gibi, geyinmişler, süsud ki,' burun kanadları titriye titriye a lenmişler... çılıyor, kuvvetli soluklar alarak gülüm Bizden sonraya kalanlar da sofradan siyor, odanın dört yanına bakıyordu. E kalktılar. Gelin siniyi, kalburu, sofra lile soldaki küçük kapıyı gösterdi: bezini kaldırdı. Yerleri süpürdü. Oda Burada hamamım da var. nın çi toz duman içinde kalmıştı. Ba Kapıyı açmıstı. Yer içimento döşeli şımı pencereden dışarı çıkardım. Ye hamamm içinde, bir insan, çok kıpırda meğin tozunu da yedirmek listede var mamak şartile ayakta durarak yıkana mıydı bilmiyorum. bilirdi. Konuşuyorlardı: Gene kadın, söylüyordu: Artık, karnımız da doydu. Oğlan e Dün Ayşeyi düğünü olan kız bu vine gidip, çeyizleri görelim. rada yıkadık. Bu hamam öyle iyidir ki, Çok çeyiz vermişler... mangal koymadan bıle ıeınır, sıcacık o Haydi kalkının!.. lur... Biri koluma dokunmuştu. Dönerek Sıcak su buğusu, ve insan nefesile baktım. Kardeşim gülümsüyordu: ısınan yeni usul bir hamam karşısında Toz yatıştı, başını içeri alabilirsin. olduğumuzu anlamıştık! Oğlan evine gideceğiz. Gelin!.. Gelin!.. Ayna duran konsolun önü dolmuştu. Aşağıdan ihtiyar bir kadın sesi bağı Herkes süsleniyor, saçını tarayan, yarıyordu. İlkönce, hepimizi birden çağı naklarına boya, pudra süren gene ka rıyorlar sandım. Fakat gene kadm, ha dınlar, birbirlerini iterek, kakarak gümamm kapısını örterek fırlaymca an lüşüyorlardı. ladım. CAHtD UÇUK Biraz sonra elinde küçük bir tepsile dönmüştü. Şaşkın şaşkın bakıyorduk. [*] Toprak tepsi içinde pişen, Rumeli Tepsiyi yere bırakarak, minderliğin al köylü ekmeği. tından hareli dokuma kumaştan bir sofra bezi çıkardı, tahtalara jraydı. Hamamm kapısını açtı, duvarda asılı Ecnebi mekteblerde yapıladuran kalburu alarak, örtünün ortasına cak teftişler bıraktı ve tepsiyi kalburun üzerine koyMaarif idaresi, ekalliyet ve ecnebi du, sonra bize döndü: mekteblerinde teftişlerde bulunacak Haydi buyurunuz! Kusura bakmayınız, ne de olsa telâşlı düğün evin müfettişlerin, bundan sonra mekteble rin yalnız tedrisat işile değil, idarî iş desiniz... lerini ve bilhassa mekteb idare heyet Düğün evindeyiz, iyi, güzel! Fakat, lerile mütevelli heyetlerinin, mektebe tepsi pek küçük, yemekler az, odanm aid olan hesablarını gözden geçirmeLeiçinde on beş kişi var. Oturup yemesek rini alâkadarlara bildirmiştir. ev sahibleri üzülecek. Tepsinîn dört yanına sıkışarak oturduk. Fakat, vapur Kıdem zammı gören, lar, tramvaylar gifti. bu düğün sofrası muallimler nın da (hacmi istiabisi) dolunca ayakta kalanları öbür tarafta kurulan! sofrala 935 senesi eylulünde kıdem zammı ra «buyur ettiler». gören 200 den fazla ilk tedrisat mual Tepsinin orta yerinde, bir bakır kâ limine aid zam cetvellerinin hazırlan se içinde çorba vardı. Kapının yanmda, mamış olmasından dolayı bunlar şım dıye kadar teraküm eden istihkaklarım ayakta duran evin gelini anlattı: Bu bizim meşhur süt çorbamızdır. alamamışlardır. Yeni sene kadroları üzerindeki faaliyetin arkası alındıktan Yerseniz seversiniz! sonra bu cetveller hazırlanacaktır. E Yalvarır gibi yüzüne bakıyordum: Eğer imkânı varsa, bize birer tabak sasen zam tahsisatı 936 senesi bütçesine getirseniz... Size zahmet olacak amma.. düyun olarak devTedilmiştir.