8 Temmuz 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

8 Temmuz 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURIYET 8 Temnraz 1936 ( Şehir ve Memleket HaberlerT"! VIYANA OONUŞU Tarihî tefrika: 86 M. TURHAN TAN Siyasî icmal Milletler Cemiyeti ve Danzig ehistan ile Almanya arasînda, 1934 senesinde on sene müd « detle anlaşma yapılmcıya kadar Avrupa sulhunu en ziyade tehdid eden mesele Danzig idi. Versay muahedesi, Lehistana, Almanya arazisinden bir miktar sahil vermişti. Fakat bu sahilde balıkçı köylerinden başka mamurel yoktu. Lehistana denize mahrec veril mesinden maksad ise nüfus ve mesahası itibarile bir devleti muazzama derece sinde bulunan bu yeni devleti Avrupamn içinde sıkısıp kalmak vaziyetinden kurtarmak ve denizler vasıtasile bütün dünya ile serbestçe münasebatta bulundur * maktı. ' Bunun için halis bir Alman şehri o • « lan Danzig limanı ve civan serbest bitf hükumet haline getirilmiş ve Lehistana' bu limandan istifade hakkı verilmiş, ayni zamanda bu yeni devletin haricle münasebatı Lehistanm murakabesi altına konulmuştu. Bu sebebden Danzig Mil letler Cemiyetine aza olarak kabul e t dilmemişti. Bu mühim Alman şehri va hükumetile Lehistan arasında birçok sebeblerden dolayı ihtılâf ve niza eksik olmıyacağı tahmin edıldiğinden Danzigin dahilî ve haricî işlerine bakmak üzere Milletler Cemiyetine Versay muahedesinde bir komiser tayin etmek hakkı verilmişti. Deniz Ticaret mektebinde ıslahat Avrupadan ecnebi profesörler getirilecek Halkın şikâyeti Matbuat Umum Müdürlüğünün nazarı dikkatine Adanada un, pamuk ve buz fabrikatoru Bosnalı Salih imzasile aldığımız mektubda deniliyor ki: «Mecmua. kitab veya her hangi bir etiket altmda halka bir mak buz sunup para koparmak istiyen açıkgözlerin bulunduğu hepimizin malumudur: En salâhiyettar makam bu gibi ' lere aldanmaym, kapılmayın diye ılânlar verirler, bunlar giderler başak bir resmî makamdan çıka | racakları mecmua, kitab veya takvim için umumî mahiyette bir tav \ sive alırlar ve bu tavsiyeyi bir arkadaş hatırından istifade ederek koparan açıkgöz, hükumetin bir emri imiş gibi vilâyetlerde, kaza larda en büyük memurların gözü önünde ve hatta kendilerini vasıta \ yaparak halka zorla sattırmağa muvaffak olurlar. Memlekete vemillet hayrı do kunacak hiçbir fedakârlıktan çe kinmiyen halkımıza 20 kuruşluk ceb defterinin iki liraya, gazete kâğıdma basılmış bir kitabın üç liraya satılması çok fena tesirler birakmaktadır. Bu işle yakından alâkadar ola bilecek makamlarm dikkat nazarlanm celbetmenizi rica eder, saygılarımı sunarım.ı Muallimler için açılacak kurslar 15 temmuzdan 31 ağustosa kadar devam edecek Istanbul Maarif idaresi tarafından muallimler için açılacak olan resim ve elişi kursu, pazartesi gününden itibaren Fındıklıda 15 inci mektebde açılacaktır. Ev idaresi kurslan da Selçukhatun, Beyoğlu Akşam kız, Üsküdar ve Kadıköy san'at mekteblerinde açılacaktır. Gerek Istanbul dan, gerekse başka vilâyetlerden, kursa devam etmek üzere müracaat eden mu allimler 15 temmuz pazartesi günü saat Kara Mustafa Paşa, muhasarayı gösteriş olsun diye yapıyordu! Büyük cepanelik i§te şurada, alevlerin uçuştuğu yerden bin adım ötededır. Ben Vıyanadayken belki yüz kere buralan adımladım, nereden çıkacak ateşin cepaneliğe varabileceğıni hesabladım. Top başına geçişimin sebebi de bilgime göre atış yapmak içindi. Görüyorsun ya, aldanmadım. Kuleyi tutuşturdum, cepaneliği tehlıkeye koydum. Nemseliler §eytandan yardım görmezlerse çok sürmez, bütün Bec şehrini yalın alevler sarar. Fakat Kara Mehmedin şeytan dediği tesadüf Avusturyalıların imdadma yetışti, kumandan Prens Starhembergin yeğeni genc Guidonun şahsında temessül eden bu tesadüf ateşin içınde binlerce barut fıçısı bulundurulan büyük cepaneliğe sirayet etmesine mâni oldu. Genc Guido, askerlerin de yardımıle, baruthaneye bitişik evleri yıkmış ve Kara Mehmedin Viyanayı kalbinden tutuşturmak için yarattığı yangını son hedeften kırk beş adım ötede durdurmuştu. [ 1 ] Yekta sipahi, uzun bir heyecan içinde beklediği gürültülü infılâkm vukua gel mediğin görünce gamlı gamlı içini çekti ve oğluna mülâhazalarını fısıldadı: Yangını söndürdü Nemseliler. Artık ikinci bir sınayışa yer yok. Çünkü kumbarayla yangm çıkarmak bir dahi mümkün değil. Şimdı iş lâğıma kaldı. Biz seninle seyirci olacağız. Gedik açılırsa atılacağız. Haydi çadıra gidelim. Ve topun başından ayrılırken şu ihtarı da yapmaktan geri kalmadı: Kuleyi benim ateşlediğimi Bülbül Hatuna bile söyleme. Sonu gelmiyen işle öğünülmez. Fakat baba ile oğlunun kalede gedik açılmasını beklemelerine zaman kalma dı, iaşede şehre zorluk çektirmemek ve sırasında yardımcı kuvvetlere kılavuzluk etmek üzere Viyanadan ayrılan bir fırka askere hücum etmek fırsatı elverdi. Bu fırka Site Leopolddan çıkıp Lenice, Imparatorun yanına gıdiyordu ve Prens te Lorraıneın kumandası altmda bulunuyordu. Türklerin yanm daire biçimindeki muhasara çemberinin açık olan ağzı ara sından süzülecek ve hedefe doğru savuşacaktı. Geceleyin harekete geçmişler ve Tunaya da ulaşmışlardı. Türkler şafakla beraber ışm farkında oldular ve hemen takibe koyuldular. Kara Mehmedle oğlu ve Bülbül Hatun en önde yürüyen müfrezenin başında gidiyorlardı. On tabur zırhlı piyade, beş bölük süvari, bir alay Hırvat ve Prens Lubonirsky kumandasmda bir tabur Lehli gönüllüden mürekkeb olan düşman fırkasına ilk yetışen de gene o müfreze oldu. vardı, bunları Kırım askerleri sürüp getirmişler ve az bir para ile şuna buna satmışlardı. Hoyrat ve kavgacı olduklan için gözle gbrünen, elle tutulan bir tehlike halini almışlardı. Nazik bir demde orduya büyük bir fenalık yapmaları mümkündü. İçlerinden birinin cinayet işleyip sahibini öldürmesini Kara Mustafa Paşa fırsat saydı, bu tehlikeyi bertaraf etmek istedi, yirmi binini de öldürttü. Onun, ileride iaşece çekılecek sıkıntıyı düşünüp bu ağır tedbire başvurmuş olması da muhtemel dir. L Lâğvedilen Balıkçılık Enstitüsünün Yüksek Deniz Ticaret mektebine devri ışi bıtinlmiştır. Onümüzdekı ders yılında mekteb tedrisatında yapılacak ıslahat ile beraber balıkçılık için de ayrı bir kurs açılacaktır. Mekteb binasının yanında ve karşısındaki arsalara yeni lâboratuarlar yapılmasına başlanmıştır. Bundan sonra mektebdeki tedrisatta bilhassa amelî derslere çok ehemmiyet verilecektir. İktısad Vekâleti kaptanlarımızın her cihetçe mükemmel yetişebilmesi için geniş bir proje hazırlamıştır. Bu yoldan olarak AvrupaFakat muhasaranın müspet bir netice dan ecnebi profesörler getirilmesi de düvermesi için gerekli olan sıçanyolu kaz sünülmektedir. maz, metrisleri kademe kademe ileri sürMÜTEFERRÎK mek ve hele lâğım işletmek ameliyeleri pek ağır gidiyordu. Çünkü metris kurulan Dahiliye Vekili Ankaraya yerler taşlıktı ve kazma kullanılmakta bügitti yük güçlükler çekiliyordu. Bir müddettenberi şehrimizde bulunan Sadırazamm hücum noktası olarak seçtiği yer, Küçükaslan şatosu mıntaka Dahiliye Vekili Şükrü Kaya dün Ankası ve kalenin en sarp yeri idi. Kara Mehmed Paşa, vaktile yaptığı incelemelere ve Sultan Süleyman zamanındaki muhasara tarihinden aldığı derslere dayana rak şehrin şarktan ve Viyana suyu üze rinden tazyik edilmesini teklif ettiği halde Sadırazamı fikrinden caydıramamış tı. Halbuki Kara Mehmed Paşanın düşüncesi gayet doğruydu. Kont Stharen berg ile arkadaşlan, beş on gün içinde kaleye çekidüzen verirken Viyana suyu cephesini ister istemez ihmal etmişlerdi. Çünkü vakit dardı ve çay, tabiî bir müdafaa hattı teşkil ediyordu. O sebeble ellerindeki malzemeyi hep cenub ve garb istihkâmlarına sarfedip beriyandaki tabyeleri eski halinde bırakmışlardı. Eğer Sadırazam, Kara Mehmed Paşanın fikrini kabul edip tazyikın ağırlığını istih kâm şebekesinin sağına, Viyana suyu tarafma tevcih etseydi müdafaa kuvvetle rine şaşkınlık gelecek ve ilk hücumlar mutlaka müspet neticelere varacaktı. Fakat o, lstanbuldan çıktığı gündenberi düsman: korkutup sındırmak düşüncesine bağlıydı ve muhasarayı gösteriş olsun diye yapıyordu. Bir profesörümüzün Varşovada verdiği konferans tstanbul Üniversitesi profesörü doktor Nimet Kurat Varşovada Joseph Pilsudski Universitesinde, Türkiyede âli tahsil ve Türk arşivlerinde Polonya tarihine aid vesıkalar mevzuları üzerinde iki konferans vermiş ve bu konferanslar Varşova ilim muhitince büyük bir dikkatle takib olunmuştur. Ayazağa cinayeti Mahkeme, tahkikatı tevsie karar verdi Galata postanesi veznedan Hüseyin Hüsnüyü tabanca ile Ayazağada öldür mekle suçlu Abdullah ile arkadaşı Yu nusun muhakemelerine dün Ağırceza mahkemesinde devam edilmiştir. Bundan evvelki celsede iddia makamı suçlulann idamını istemiş, iş karara kalmıştı. Fakat cinayeti müteakıb zabıta tahkikatı ya pıldıoğı sırada Yunusla Abdullahın telâşlı, telâşlı bir şeyler konuştuğuna dair bazı şahidler bulunduğu halde bu şahidlerin neye şehadet ettikleri tesbit edilmediği anlaşıldığmdan bu cihetten tevsii tahkikata lüzum görülmüş ve lahkikatı yapan zabıta memurunun şahid sıfatile çağınlmasma karar verilmiştir. Havuz ve fabrikalarda yapılacak ıslahat Bu vaziyette harb, top düellosuna inhisar etmiş gibiydi. Türk toplan, kalın taş ve istihkâm tabakaları üzerinde gür lüyor, düşmanınkiler ise canlı hedefler bulup ağır ziyanlar yapıyordu. Hatta ilk günlerde Rumeli Beylerbeyisi Küçük Hüseyin Paşanın çadırına gülle düşerek yiğitlikle şöhret alan o savaş erini şehid ettiği gibi bir başka gülle de Topçular ADLlYEDE Kâhyasmın ayağını uçurmuştu. Halbuki Kara Mehmedin parlak bir isabetle çı Birleştirilen iki dava kardığı yangından sonra Türk toplan Hamallar Cemiyeti kasadan Hakkıyı Nemseliler hiç te b'lmek niyetinde de kayde değer işler göremiyorlardı. döğmekle suçlu otuz üç hamalın dün Sulğillerdı. Kendılerine sorulursa bu yaşa Kara Mehmed gibi savaşa âşık ve za tanahmed ikinci sulh ceza mahkemesin mak azmi korkaklıktan ileri gelmeyıp ya fer avlamağa alışık hakikî Türkler bu de sorguları yapılmıştır. Suçlular kasakm bir istikbalde yapılacak büyük vazife tadsız çarpışmadan sinirleniyorlardı, ken dan döğmediklerini, bilâkis Hakkımn leri başarmak içindi. Lâkin bu düşünce di iştiyaklarını tatmin edecek fırsatlar a kendilerini tahkir ettiğini ileri sürmüş ve bir bahaneden ibaretti ve onlar yann öl rıyorlar veya yaratıyorlardı. Üç numa bunun için açılmış bir de davaları oldu miyeceklerini söyliyerek bugün kaçıyor rah Kara Mehmed bu yolda gerçekten ğunu söylemişlerdir. Her iki davanın birlardı Nıtekim zırhlı pıyadelerle Dragon büyük zekâ ve büyük icad kabiliyeti leştirilmesine karar verilmiştir. lar Tunayı aşar aşmaz tabanlan yağla gösteriyordu. Onun ilk yarattığı eser, bir Trakyada kurulacak mışlardı, kurt görmüş keçi telâşile savuş düşman şerapnolüne karşı ustaca kurdukooperatifler muşlardı. Türklere yakalannı kaptıran ğu düzendi. Bu serapnol mermerdendi, Edirne (Hususî) Ziraat Vekâledümdarlardı ve bu zavallılann imha edıl iki ve üç numaralı Kara Mehmedlerin mesi ise iki saatlik bir iş olmuştu. Dört banndıkları metrisin yamacında bulunu tinin Trakyaya gönderdiği organizasyon yüz kelle ve iki yüz tutsakla geri dönen vordu. Oraya varmak güç ve yalçm te mütehassısı yeni kredi kooperatiflerinin Kara Mehmed, bu küçük zaferden mem pe gibi yükselen mermer duvarı aşmak daha çabuk formalitelerinin tamamlan nun değildı, oğluna da hissini anlatıyor ise tamamile imkânsızdı. Küçük Sipahi, ması emrini almış ve Meriç boyundaki metrisin boşaltılır gibi yapılmasını ve da kazalara gitmistir. 5 yeni kooperatifın du: lıa gerilere çekilmesini teklif etti. Çocuk muamelelerınin pek yakında arkası alı Deveyi kaçırdık, elimizde salt kulağı kaldı. Böyle işler için palayı kınından ça gibi görünen bu hileye şerapnoldeki nacak ve kooperatifler faaliyete geçe Almanlann mutlaka aldanacaklarında cektir. çıkarmak bile yazık! Bunlardan başka umumî müfettişlik Işte Viyana muhasarası bu çarpışma ısrar gösterdi. (2) [Arkası var] satış kooperatiflerine de ehemmiyet ver larla ve bilhassa îskoçyalılar kulesinde çımektedir. Ancak şimdilik Trakya için kan yangmla başladı. Ayni zamanda bir (1) Hammer Tarihi C: 12. S: 98. 12 satış kooperatifiniu teşkilâtlandırılmaKazak esirinin efendisini öldürmesi yü (2) Şeranpol, yahut Şeranpoy, farsça sı Ekonomi Bakanlığına teklif edilmiştir. zünden Sardrazamın hiddetlenmesi bütün Bâru karşıhğıdır, macarcadır. Palanga Kazak tutsaklannın imha edilmesine se ve kaleler önüne yapılan büyuk siper Kavunculuk, bal ve balmumuculuğu balık ve sardalyacılık, peynircilık, yaş ü beb oldu. Orduda yirmi bin Kazak esiri ler, sığınaklar demektir. züm, yaş meyva, yapağıcılık bunlar arasındadır. Bu iyi ve yerinde tedbirlerle ve Şark demiryollannın Devlet eline geçmesile Trakyanm iktısadî hayatında ehemmi yetli bir canlılık olacağmda hiç kimsenin işkili yoktur. Kasımpaşadaki havuz ve fabrikalarda yapılacak ıslahat icin tetkiklerde bulunan mütehassıs Hans Krauze bu yolda hazırladığı raporu İktısad Vekâletine göndermiştir. Bugünkü üç havuzun bulunduğu sahaya bir havuz daha yapılmasından vazgeçilmiştir. Bu tasavvur şimdilik çok masrafh gö* rüldüğünden yalnız Avrupadan yeni makine ve vinçler getirilecektir. Bunlar için Almanyada bazı fabrikalarla temaslara girişilmiştir. Makineler geldikten sonra fabrikalarda yeni tamir atelyeleri kurulacaktır. Bu suretle gemiler şimdikinden daha ucuz fiatlarla ve daha çabuk olarak tamir edilecektir, Böylelikle havuz sıkıntısının önüne de geçileceği umul maktadır. Mütehassıs, ayrıca îstinye havuzlarının da hükumetçe satın ahnması etrafında tetkikat yapmaktadır. Fakat îstinye havuzu çok eski bulunduğu için buraya yeni bir havuz yapılması mec burî görülmektedir. 9 da ismi geçen mekteblerde bulunacak lardır. Maarif idaresi aynca mekteb idarelerine tebligatta bulunarak her mek tebe devam edecek muallimerin isimle rini göndermiştir. Resim ve elişi kursunda: Müfettiş Şinasi ile Istanbul kız muallim mektebi muallimlerinden Selma, ev idaresi kurslarmda ise San'at mektebi muallimlerinden Sa randi, Medıha, Mihrinnisa, Münire ders vereceklerdir. Kurslar iki devreden ibarettir. Birinci devre, 15 temmuzdan 31 ağustosa kadar devam edecektir. Birinci devre programı bu tarihe kadar ikmal edilmiş olacaktır. ikinci devre, ders yılı esnasnv da yapılacak ve dersler haftada iki gün olmak üzere saat dörtten yediye kadar Malum Leh Alman anlaşması meydevam edecek ve sene sonuna kadar sü dana gelinciye kadar, Lehistanla Dan * recektir. Birinci devrede gösterilmiyen zig serbest hükumeti arasında çıkan malî, bahisler ikinci devrede ikmal edilecektir. siyasî, iktısadî, hatta askerî birçok ih i tilâflarda Milletler Cemiyeti komiseri i ŞEHİR tŞLERl nin iki tarafın arasını bulmak hususunda! birçok hizmeti ve faydası görülmüştü, Unkapani köprüsü Eyübe Fakat bundan sonraki ihtilâflarda daima naklediliyor Almanya tavassut ettiğinden Milletler Cemiyetinin ve komiserinin müdahalesi Belediye, müteahhid tarafından sökülne lüzum kalmamış, bilâkis Cenevre mekte olan Unkapani köprüsünün parçamüessesesi ve komiseri Danzigde yeni yelannı, kurulmak üzere Eyübsultana nak ni ihtilâflar doğurmuştur. lettirmektedir. Burada, bu parçalarla kuŞöyle ki Alman milleti Versay mu rulacak köprü, yakında başka bir müte ahedesi zincirlerinden kurtulmak için ahhide verilecektir. yegâne çare, bir liderin idarei mutlakası Oteller hakkında bir talimatname hazırlanıyor Nüfus müdür ve memurluklan ayın Hamal işleri hakkında bir ıkisine kadar soy adı için müracaat etmiş şikâyet te muamelesi ikmal edılememiş olanlann Hamal işleri hakkında Belediyeye yetesçil muamelelerini yürütmektedir. Müracaat edenlerin çokluğu dolayısile bu niden bazı şikâyetler vaki olmuştur. Hamallar, muhtelif iskelelere tayin edilenler muamele bir müddet sürecektir. arasında bir sıra gözetilmediğini ve ha Kaçakçı Haydar nasıl malbaşılarm hamallıklardan kestikleri paranm bir hak dairesinde pay alanlara yakalandı Haydar isminde bir kaçakçının kaçak tevzi edilmediğini bildirmişlerdir. Bu şiolarak inhisar maddeleri satarken sebze kâyetler üzerine, hamal işleri hakkında halinde sivil memurlar tarafından yaka yeniden tahkikata başlanmıştır. landığını, fakat Haydarın yakalandıktan sonra kaçmağa teşebbüs ettiği ve bu arada atılan tabancadan çıkan kurşunun Dimitri isminde birini yaraladığını yazmış tık. Bize verilen mütemmim malumata göre, Haydar, memurların kendisini yaka lıyacağmı anlayınca saldırmasını çekerek üzerlerine hücum etmiş, fakat elinden saldırması alınmıştır. Bunun üzerıne taban casıni çekmiş, memurlardan Ekrem, tabancayı da Haydarın elinden almağa uğraşırken tabanca patlamış ve bu müessif kaza da bu suretle vukua gelmiştir. Kaçakçı hakkında takibata devam edilmektedır. VİLÂYETTE Soy adlarının tesçili Belediye oteller hakkında tatbık edilmek üzere bir talimatname hazırlamağa başlamıştır. Talimarnameye, otelle rin yağlıboya ile boyanm^sı, zemi^lerinin behemehal muşamba ile döşeli bulundu rulması, sivrisinek, tahtakurusu ve pire gibi muzır haşeratın önüne geçilmesi için lâzım gelen tedbirlerin alınmasına dair hükümler konulacaktır. Şirketi Hayriye ve Akayın Tramvay şirketinden isteği Şirketi Hayriye ve Akay Idareleri Tramvay Şirketine müracaat ederek pazar sabahlan halkı tenzilâtlı postalara yetiştirmek üzere şehrin her tarafından fazla tramvay işletmesini istemişlerdir. Şirket, sabahlan şehrin uzak köşelerinden çok az tramvay kaldırdığı için birçok kimseler bu tenzilâtlı seferlerden istifade edememektedir. Şirketler arasmdaki müzakere iyi netice verirse Tramvay Şirketi pazar sabahlan her taraftan Köprüye fazla araba işletecektir. altında toplanmak, birleşmek ve da hilen kuvvetlenmek ve harice karşı da son derecede silâhlanmak olduğuna kanaat ederek M. Hitleri iş başma getir diğindenberi haricdeki Almanlar arasmda>'bilhassa Almanyadan ayrılan memleketlerdç.ıyrii sistem derhal taklid e dilmişti. Milletler Cemiyeti tarafından muvakkaten idare olunan Sardaki Almanlar bu sistem sayesinde Almanya ile birleştiler. Memel mıntakasındaki Alman ekse * riyeti ayni sistem sayesinde hukukunu Litvanyaya ve devletlere tanıttı. Çekoslovakyadaki üç buçuk milyon Alman ayni ruhla mütehassis olarak birleşti ve memleketin en büyük partisi oldu. Danzigdeki Almanlann ekseriyeti dahi mahallî Hitler partisini vücude getirdi ve bu parti serbest hükumetin icra heyeti olan senatoyu ele geçirdi. Fakat naziler son intihabda sülüsanî ekseriyeti kazanamadıklanndan şimdilik kanunu esasiyi değiştirmek hakkını haiz değildirler. Lehistanla Danzig hükumeti ve Almanya arasında kendi aralannda halledilemiyecek bir mesele olmadığm dan, Danzigdeki Milletler Cemiyeti komiserine, kanunu esasinin ahkâmını en küçük teferruata varıncıya kadar, har fiyen ve şiddetle tatbik etmeğe çalışmaktan başka bir iş kalmamıştır. En ufak zabıta vakıası üzerinde komiser gürültü çıkarmaktan geri durmamıştır. Geçen kânunusanide komiserin had • • dinden fazla müdahalesi meselenin Milletler Meclisine kadar aksetmesine sebeb olmuştu. Şimdi de Danzigde muhalif partilerden birinin toplantısmda çıkaa bir gürültü ve Danzigi ziyarete gelen bir Alman kruvazörü kumandanının Milletler Cemiyeti komiserini ziyaret etmemesi komiserin Cenevreye bizzat gelerek müracaatte bulunmasına ve Milletler Ce • * miyeti büyük meclisinde gürültüler çık masına sebeb oldu. Danzig hükumeti şefi Greiser bu memlekette en ziyade alâkadar Lehistan, Almanya ve Danzig hükumetleri arasında bir ihtilâf ve niza yokken komiserin yaptığı müdahalelerin fuzulî olduğunu sert bir sesle söylemiş ve komiserliğin ilga edilmesini, yahud komiserin değiştirilmesini istemiştir. Sene başındaki hâdiselerde olduğu gîbi şimdi de Danzig işlerinde mazbata muharriri bulunan lngiliz Dış Bakanı M. Eden meselenin izam edilmesine mâni oldu. Lehistan işe kanşmadı. Büyük meclis te vaziyeti tetkik için lngiliz, Fransız ve Portekiz murahhaslarından mürekkeb bir komisyon teşkil etmekle iktifa etti. Fakat haricde politika âlemi dalgalandı. Almanyanın muhalifleri M. Hitlerin yeni bir darbe hazırladığını etrafa ilân ettiler. Fakat Lehistanın gös terdiği soğukkanhlık şimdilik Danzig meselesinin sulhu tehdid etmediğini ispat etmektedir. Tekirdağında imar faaliyeti artıyor Urfada himaye edilen yavrular TEŞEKKÜR Gülhanede yapılan amelıyattan şıfa yab olâmıyarak ölen kıymetli eşimin cenaze merasimine bizzat iştirak etmek ve yazı ile taziyette bulunmak suretıle bana teveccüh ve sevgılerini gösteren saym büyüklerime ve arkadaşlarıma karşı kalbimin derin duygulannı ayrı ayrı arzettneği çok arzu ederdim. Fakat yüreğimin ağır yarası buna engel olduğundan bu şükranlanmı muhterem Cumhuriyet gazetesinin ayni sütu nunda arzetmekle müteselli oluyorum. Harb okulu K. V. Kur. Albay Mehmed Ağustos Urfa (Hususî) Bu sene Vatan m ektebinde on beş kimsesiz yavruya himaye heyeti tarafından öğleleri muntazama n sıcak yemek verilmiştir Yukarıki resim ayni yavruian tepeden tırnağa kadar giy diren himaye heyetile beraber göstermektedir. Tekirdağ (Hususî) Son zamanlara kadar çok bakımsız bir halde kalan şehrimizde yavaş yavaş bir tanzim, bir güzelleştırme programmın tatbikma başlanılrmştır. Resmini gönderdiğim Hükumet b'nü bu hayırlı çahşmanın ilk semerelerinden biridir. Eskiden burası pek biçimsizdi. Çalışmalar bu şekilde devam ettiği takdirde Tekirdağının pek yakın bir mazide muntazam ve şirin bir memleket köşesi olacağında şüphe yoktur. Mttharrem Feyzi Togay

Bu sayıdan diğer sayfalar: