CUMHURİYET 26 Mayıs 1936 #/ VIYANA OONUŞU Tarihi tefrika: 44 M. TURHAN TAN ( Ş e h i r ve Memleket Haberlerl ) Siyasî icmal Muamele vergisi Afişaj işlerinden alman paralar Bina vergisi Belediyeye geçecek memurların kadrosu geldi Bina ve arazi vergisi pazartesi günü Belediyeye devredilmiş bulunacaktır. Bu vergi ile birlikte Maliye Tahsil ve Tahakkuk memurlanndan 300 kişi de Belediyeye devredilecektir. Bu memurların devri üzerine mevcud 40 Maliye Tahsü ve Tahakkuk şubesi 21 e inecektir. Devredilecek memurlara aid kadro dün İstanbul Vilâyetine tebliğ edilmiştir. Dün İstanbul Maliye murakıbmm riyasetinde bir toplantı yapılarak devir için lâzım gelen muameleye başlaml ması kararlaştırılmaştır. Bugün îstanbul Vilâyetinde Vali muavini Hüdainin ri yasetinde bir toplantı yapılarak devrin şekli tesbit edilecek ve yarından itibaren Belediyeye devir muamelesi başlı yacak, alâkadar memurlara da tebligat yapılacaktır. Maliyeden Belediyeye devredilecek memurlar arasmda bir tahakkuk ve bir tahsil müdürü de var dir. Devredilecek memurların maaşları bir sene müddetle Maliye tarafmdan verilecek, almacak neticeye göre gelecek sene bunların maaşları da tamamile Belediye tarafından tesviye edilecektir. İngiliz kabineai on günlerde îngiliz kabmesuıîn mevkii tekrar şiddetli sarsınülara maruz kaldı. Kabineyi sarsan darbe ve hareketlerin çoğu ve en müessirleri muhalif partilerden ziyade hüku i metin arkasmda bulunan partilerden ve daha doğrusu bu muvafık partilerin en büyüğü olup Avam kamarasında ekseriyeti mutlakayı haiz olması itibarile dilediği zaman kendi başma da hükumeti kurabilecek bir mevkide olan muhafazakâr ların sağ cenahından geliyor. Ingilterede, bugün iş başında bulunan hükumet millî bir kabinedir. «Millî» den maksad tek bir fırkaya değil memleke tin selâmetini her türlü parti düşüncele • rinin fevkinde tutan partilerin ittihadına dayanan, bütün bu partileri ve dolayı • sile milletin kahir ekseriyetini temsil e den kabine demektir. Sterlin yuvarlandr ı, bütçenin açığı son derecede genişledigi, ithalâtm ihracata nazaran mütema diyen çoğalmasından haricî tediye müvazenesi altüst olduğu, işsizlik millî r/ır felâket ve hazine üzerinde altından kalkılmaz bir yük teşkil ettiği bir zamanda Mister Makdonald ve Tomas parlak siyasî istikbal ve hayatlarını feda ederek amele partisinden ayrılmışlar ve muha fazakârlarla birlikte millî kabineyi kur muşlardı. Millî kabine, İngiltereyi malî ve iktısadî felâketten hakikaten kurtardı ve dünyanm en mes'ud memleketlerinin başma getirdi. Geçen intihabda muhafazakârların hepsi millî hükumetin muvaffakiyetlerinden istifade etmek için, gene aıilî birlik bayrağı altında seçim mücadelesine girmişler ve muvaffak olmuşlardı. Tezcr, yaman bir acı içindeydi. Biraz önce vahşi bir ihtiras elile benliğinden cn aziz bir parçanın tahrib edildiğini görüp ağlıyordu. Şimdi o harab olan şeyden daha aziz birşeyin, aşkının ve bu aşka dayanan saadet hulyalannın yıkıldığmı görüyordu. Terkettiği ana kucağı, uzaklarda bıraktığı yurd, değiştirdiği din bi rer istihzah parmak gibi ruhunu çimdikliyor, yüreğini buruşturuyordu. Bütün o fedakârlıklar, böyle bir akıbete uğramak için miydi?.. Tezer, yıkılmış aşkının ve hulyalan • nın matemi içinde bir aralık delirır gibi oldu, Kara Mehmedin ellerine yapıştı: Benim artık sığınacak yerim kal madı, değil mi?.. Ben, kökü çürümüş bir fidanım, yıkılmalıyım, değil mi? Kara Mehmed, ona kuvvet ve hayat verecek sırrı fısıldadı: Hayır, Tezer, sen gene eskisi gibi yaşıyacaksın, iyi günler geçireceksin. Yalnız zahmete katlanmak gerek. Ben Abdülden öc almağa çalışırken sen de bana yardım etmelisın. O, inledi: Karıncanın aslana yardım etmesi nasıl olur? Sen karınca değilsin, kadınsın. Öc almak istıyen kadın, eğer akıllı ise, yennde kaplan kesilir. Bana ne yaptırmak istiyorsun? Kara Mehmed, bağdaş kurup otur du, Tezeri de yanına oturttu, ansızın tasarladığı plânı anlattı: Deli Muradın diyetini, Gülbeya zın kanını, Bülbülün hıncmı bizim hün kâra ödetmek benım borcumdur. Senin öciinü Abdülden almak ta şimdi bu borca katılan yeni bir borc oldu. îstanbula dönüşte seni halayık, kardeşin Yusufu da uşak olarak saraya sokacağım. îkınizden biri o uğursuz hünkârı giderebilirse meramımıza ermiş oluruz. Siz bu işi ba şarırken ben de Abdülü ele geçirmeğe çalışırım. Nasıl, işine geliyor mu? Dün Ticaret Odasında bir toplantı yapıldı Tezer Kara Mehmede dedi ki: Hepsi iyi amma Hususî bir grupun Muamele vergisinde yapılacak yeni Ağam, ben Gültekine baktıkça kızaracağım. yaptığı tahsilât şikâdeğişiklikler dolayısile dün Ticaret OdaDün erimdi, bugün arkadaşım oldu sında bir toplantı yapılmış ve bazı fabriyetlere yol açtı katorlarla Sanayi birliğinin mümessili oTezer, her kelimesi bir iman telkin eden bu sözleri can kulağile dinliyordu. Son kelime onun yüreğini yerinden kaldırdı, gözbebeklerine getirdi ve Kara Mehmedi gönül gözile derin derin süzdü. Henüz sızısı teninden ve ruhundan ayrılamıyan bir felâketin yaşattığı sersemliğe rağmen bu süzüş onda bir idrak değişikliği yapmıştı. Artık kendi aşkının da hakikatini anlıyordu ve Kara Mehmede hak veriyordu. larak birlik ikinci reisi doktor Halil Sezer ve idare heyetinden Sezai bulunmujtur. Daha evvel muamele vergisi kanununda ne gibi değişiklikler yapılması lâzım geldiği hakkında tetkikat yapan Oda, bazı esaslar tesbit etmişti. Dünkü toplan tıda Oda tetkikat şubesi tarafından tes bit edilen sualler sanayicilere sorulmuş tur. Bunların başında fabrikalardan alınacak muamele vergisinin beş bmerden aşağı müteharrik kuvvetle işliyen fabri kalardan alınmaması hakkındaki Oda noktai nazan gelmektedir. Evvelce de yazdığımız gibi Maliye Vekâleti bunu iki binerden yukarı fabrikalara teşmil etmek istemiş, sanayiciler de karışık bir vergi kaçakçılığına meydan vermemek için kuvvei muharrike istimal eden ve bir malı değistiren her müesseseden vergi alınmasmı ileri sürmüşlerdi. Bunun için Odanın bu noktai nazanna fabrikatorlar itiraz etmişlerdir. Bir müessese sahibinden dün şu mektubu aldık: «Hükumetin ve îstanbul Belediyesi nin tabelâ, afiş ve sair reklâmlardan aldığı vergilerden başka Belediye me muru olmıyan ve refakatlerinde bir Belediye polisi bulunan büyük bir ka file dükkânları gezerek şehrimizin müteaddid yerlerindeki reklâm levhalan için teşhir ücreti namile hükumetin almış olduğu rüsumden birkaç yüz misli fazla para istiyorlar. Bir kariiniz sıfatile gazetenizden bu paranın verilmesi hakkında bir mecburiyeti kanuniye olup olmadığım sormakla beraber şimdiye kadar gazetelerde intişar eden veya edecek olan reklâmlardan da bu teşhir ücreti namile bir para verilip verilmiyeceğinin izahını rica ederim.» «Kariimizin mevzuu bahsettiği mesele Belediye imtiyazları kanununa istinaden 928 senesinde Heyeti Vekile ka rarile İstanbul Belediyesine verilmiş olan afişaj imtiyazıdır. "Bu imtiyazla îs tanbulun tarihî güzelliğini bozmamak, sokakları kirletmemek suretile şehirde hernevi afişaj yapmak hakkı îstanbul Belediyesine verilmiştir. Bu itibarla tstanbul Belediyesi bunun tamamile kanunî bir mahiyeti bulunduğunda şüphe etmemektedir. İstanbul Belediyesi bu imtiyazı alınca bunun icra hakkını Anadolu ajansına vermiş fakat ajans geçen seneye kadar bu işi becerememiştir. Nihayet bir zatın temsil ettiği bir grup yapacağı herhangi bir teşkilâtla bu jjaranın t*hsili işini tahsilâtın yüzde kırk dördü grupa aid olmak şartile deruhde et miştir. Yapılan anlaşmaya nazaran teşhir makamındaki herhangi bir tabelâ nm metro karesinden ayda 5080 kuruş alınacaktır. Çok ufak tabelâlar için ayrı bir tarife tatbik edilecektir. Bu grupla anlaşma hasıl olduktan sonra tahsilâta geçilmesi ve bilhassa bu tahsilâtın gayriresmî bazı kimseler tarafından yapılması hatta herhangi bir dükkân sahibinin kendi müstahzaratından bir eşyayı gene kendi dükkâranın vitrininde teşhir ettiğinden dolayı da afiş parası vermeğe mecbur tutulması bilhassa istenilen paranın çokluğu müessese sahiblerini şiddetli bir şikâyete sevketmiştir. Yaptığımız tahkikata nazaran Bele diye, tabelâ resmi olarak senede iki, üç lira aldığı halde afiş parası namile alınan para beher metro kare için ayda elli .seksen kuruşu bulmakta, bu miktar tabelâ parasının on beş, yirmi mislinı tecavüz etmektedir. Alman paranın göze bu kadar çok görünmesine rağmen Belediye bütçesinin varidat kısmmda bu işten gelir olarak gösterilen paranın muhammen miktarı ancak 6,000 liradır. Habuki bu işi idare eden grupun yap tığı sıkı tahsilât neticesinde Belediye nin bu yüzden çok gelir elde edeceği gibi tahsilâta çıkan grupun da yüzde kırk dört almak suretile mühim istifadeler temin edeceği şüphesizdir. Filhakika Belediye tabelâ ve levha rüsumu olarak senede 50,000 lira elde etmektedir. Halbuki afiş ücreti bundan sekiz, on misli fazladır. Bu şekil devam ettiği takdirde afiş şeklindeki ilânların azalacağı muhakkak addedilmektedir. Güç iş ağa, çok güç. Fakat Ab dülden benım öcümü çıkaracağın için ben de bu işe gireyim, diyeyim. Sonunda beni ö'ldürmezler mi? Hünkârı senin, yahud Yusufun giderdiğini davul zurna ile haykıracak değiliz ya. Kimse sezmiyecek! Sonra ne olacak? Bunu şimdiden kestirmek elimden gelmez amma kötü de olacak diyemem. Yeryüzünde hiçbir emek boşuna gitmez. Sen de ektiğin tohumu biçersin, tatlı günlere kavuşursun. Ve onun Gültekinden dul kalan yüreğini okşamış olmak için ümid verici bir sesle fısıldadı: Yiğit bir Türkle evlenirsin, şen bir i yuva kurarsın, çoluk çocuk sahibi olur'sun, bugünleri unutursun. Tezer içini çekti, dalgın dalgm mırıl[ dandı: Elime geçen altın toprak oldu ağa. Bundan geri iyi gün ummam ben. Erkek sandığın adamm kız çıktığını görüp te hayiflanma. Her er kişi böyle dişileşmez. Sonra şunu da unutma : Tezer. Sen bizim Bülbülü Türktür diye sevdin. Halbuki o, Türk değildir. Ken dine an veren, can veren Türk adı kullanması, Türk kılığına bürünmesidir. Sen şu öc işinde becerikli davranırsan gerçekten Türk olan bir ere varacaksın. Küçük Kara Mehmedin başma and içiyorum: Dediğimi yaptığın günün ertesin: de seni kendim gibi birile everirim. Uy gun bir yoldaş bulamazsam seni ben alınm. Muamele vergisi kanunundaki değişiklikler tekemmül etmek üzere olduğundan Ankarada bulunan Sanayi birliği reisi pazar sabahı şehrimize gelmiş ve sana yicilerin bazı noktalar üzerinde mütaleaŞimdi seçilen mabudun o sıfata cin larını aldıktan sonra pazar akşamı tekrar siyet bakımından da, milliyet bakımından Ankaraya gitmiştir. da lâyık olmadığı meydana çıkmıştı ve ŞEHİR tŞLERi bu hakikati özü Türk, sözü Türk, yüzü Türk olan bir adam meydana koyduğu Talât Paşa konağı tamir için inanmamak lâzımdı. ettiriliyor Tezer, gerekli olan bu inancı teredBelediye, nümerotaj müdürlüğünün düdsüz yüreğine geçirmekle beraber işgal etmekte olduğu eski Talât Paşa koGültekini mabudluktan çıkarmıj olan nağını tamir ettirerek tamamile resmî bir Kara Mehmedi, kılı kırk yaran bir gözle daire şekline sokmağa karar vermiş ve süzmekte devam ediyordu. Çünkü aylar bunun için bir münakasa açmıştır. danberi taşıdığı gafletten uyanmanın verVapurlar vakitli vakitsiz diği hazzı uzatmak ve Türke karşı besledüdük çalamıyacaklar diği sarsılmaz hayranlığı bu hakikî TürVapur, romorkör, istimpot ve sair dekün heybetli güzelliklerine baka baka nız nakil vasıtalarınm vakitli vakitsiz dükuvvetlendirmek istiyordu. dük çalmak, fayrab etmek suretile halkı Temaşasından memnundu, yaralanmış rahatsız etmemeleri için Belediye daimî benliğini mes'ud tahassüslerin sardığını encümeni tarafmdan verilen karara museziyordu. Yalnız bir nokta canııu sıkıhalif hareket edenler 1 hazirandan itibayordu. Aylar ve aylar içinde Gültekinin ren tecziye edileceklerdir. kadın oluşunu anlamadığı gibi onun Türk Buz tevziatı kanı taşımadığını da sezememişti. îşte bu Yaz mevsiminin yaklaşması münase gafletten utanıyordu ve Kara Mehmed betile İstanbul buz nakliyat ve nevziatı gibi bir örnek ortada dururken Gültekine Türk deyip gönül verdiğinden sıkılıyor münakasaya konulmuştu. Münakasada en müsait şartı eski müteahhid İsmail du. Bunu, idrakinden vicdanına kadar ya Müştak teklif ettiğinden buz tevziatı, beş yılan bir değişıkliğin buhranı içinde yiğit sene müddetle gene kendisine verîlmiştir. Sipahiye de söylemekten kendini alamadı: Hepsi iyi amma Ağa, dedi, ben Gültekine baktıkça kızaracağım. Dün erimdi, bugün arkadaşım oluyor. Kara Mehmed, Macar kızmı üzen asıl sebebi anladı ve bu aylayışına göre cevab verdi: Sen onun Türk olmadığını sezmeyişine de hayiflanıyorsun. Bu, yersizdir çocuğum. Çünkü biz Türkler adımızı tasıyanlara da biraz yükseklik veririz. Türkçe konuşabilen her adam Türk gibi görünmeğe hak kazanır. Bu hak, bizi örnek tutup ta temiz, dürüst ve merd davranıldıkça çoğalır. Gültekin, şimdi o durumdadır, sen de yavaş yavaş öyle olacaksın! Gültekinin bakışlarında ince bir güzellik, sesinde yanık bir musiki dalgası sezip için için gıcıklanan Tezer, Kara Mehmedin gözlerinde kıvılcımlı bir ateşin irade eriten sıcakhğını, sesinde de kalkanlar parçahyan keskin kılıçların sert ahengini bularak iliğine kadar haz içinde kalmıştı. [Arkası var'i Evet. O, bütün Avrupada ninni, ma sal ve dasitan olmuş bir haşmetin, efsaneleştirilerek ağızdan ağza ve nesilden nesle miras bırakılmış yüksek bir kudretin kendi masum muhayyelesinde de yaşıyan cazibesine kapılarak «Türk» ü sevmişti. Önüne Gültekin çıkmayıp ta başka biri çıksaydı hayalini gıcıklıyan ve karışık rüyalarını yaratan o incizab dolayısile gene bu işi yapacak, dinini ve yurdunu bırakıp diyar diyar dolaşacaktı. Ortada kelimenin ağızlarda dolaşan manasile aşk yoktu, hatta maşuk yoktu. Yalnız düzinelerle millete diz çöktüren bir kudrete karşı hayranlık vardı ve Gültekin o kudretin mümessillerinden bir ferd sanılarak maşuk ve mabud yapılmıştı. MÜTEFERRÎK Sigorta şirketlerinin son vaziyeti Motörle müteharrik vasıtalar muayene ediliyor Otomobil, otobüs, kamyon ve moto siklet gibi motörle müteharrik nakil va sıtalarının senelik fennî muayenelerine 1 haziranda başlanacak, 1 temmuzda nihayet verilecektir. Taksim, Sultanah med, Kadıköy, Fatih gibi semtlerde u mumî muayene yerleri ayrılmıştır. Muayene müddeti zarfmda bu mahallerde bulunacak olan Belediye fen memur ve mühendisleri, müracaat edecek bu gibi nakil vasıtalarını her cihetten tetkik et tikten sonra, ellerindeki vesikalara, mu ayene edildiklerine dair şerh verecekler dir. Muayyen zaman zarfında müracaat etmiyen bu gibi nakil vasıtaları çalışmaktan menedilecektir. ADLlYEDE îşportadan çorab çalmak istemiş Bir seyyar çorapçının işportasından bir çift çorap çalmağa teşebbüs eden Marko yakalanarak Adliyeye gönderilmiştir. Suçlunun dün Sultanahmed birinci sulh ceza mahkemesinde sorgusu yapılarak tevkifine karar verilmiştir. Fethiyede biiyiik bir imar faaliyeti var Bir damacana su için Sirkecide Cemilin kahvesi önünde duran bir damacana suyu çalmak isterken yakalanıp Adliyeye verilen Osmanın dün Sultanahmed birinci sulh ceza mahke mesinde duruşması yapılmış, bir ay hapse konmasına karar verilmiştir. On beş gün sonra meydana çıktı Yenipostane karşısında arzuhalci Cafer Tayyann dükkânından bundan on beş gün kadar evvel bir yazı makinesi çalınmıştı. Memduh isminde biri dün makineyi satmak isterken çarşı içinde İnkılâb dersleri de bitti yakalanıp Adliyeye verilmiştir. Güzel Fethiyeden bir görünüş Inkılâb derslerinin sonuncusu dün veSuçlu Sultanahmed birinci sulh ceza Fethiye (Hususî) Cenubî Anadolu mesi için azamî gayret sarfedilmekte mahkemesinde sorguya çekilerek tevkif rilmiş ve bu seneki inkılâb kürsüsü der»dir. nun güzel ve şirin bir köşesi olan Fet leri bitmişü'r. Tıb fakültesinin de dün imhiyede imar faaliyeti gün geçtikçe ile Şehrin temiz suya kavuşması mese olunmuştur. rilemektedir. Hazırlanan şehir plânı lesi de halledilmek üzeredir. Suyu şehtihan cetvelleri asılmıştır. Hukuk fakülVekâletçe tasdik edıldikten sonra bu re getirecek olan demir borular Almantesinin eleme imtihanlarının hangi ders VATANDAŞ faaliyet bir mislı artacaktır. yadan vapurla buraya gelmiştir. lerden yapılacağı günlerdenberi gizli tuKızılay Uye Devşirtne Haftası Yeni yapılacak olan elektrik fabrikaBelediye Encümeni de bir pazar yeri1 haziranda bafhyacaktır. Uye tulmakta idi. Bu cetveller bugün talebesının proieleri hazırlanmış ve münaka nin yapılmasına dair kararı tasdik etmiş lere asılacak ve elemeleri tahrirî yapılaolunuz. saya konmuştur. Fabrikanın yakm bir ve bu işin temel atma merasimi yapıl caktır. zamanda ihale edilip hemen inşa edil mıştır. Şehrimizde bulunan sigorta şirketlerinin teftişile meşgul olan îktısad Vekâleti teftiş heyeti reisi Hüsnü Ankaraya git miştir. Hüsnü teftiş vaziyeti ve Föniks skandalının memleketimizdeki tesiri ve Bu gurup mensublarının çoğu îngihe • Türkiye Millî Sigorta şirketinin vaziyeti hakkında Vekâlete bir rapor verecektir. renin Avrupanın karışık işlerine burnu Hüsnü birkaç güne kadar tekrar s.ehri nu sokmasına ve bahusus şu veya bu devmize dönerek devam eden teftişlere ne eti yahud zümreyi tutmak ve müzaheret göstermek için taahhüdler altına girme zaret edecektir. Föniks îstanbul acntasının tasnif ve sine şiddetle muhaliftirler. Daha ziyade tasfiye edilen hayat poliçelerinin on beş İngiliz împaratorluğunun hakikî menfa gün içinde biteceği ve Türkiyede bu şir atlerini gözetmesini ve korumasını, şu veketin nekadar muameleli poliçesi bulun ya bu devletin dostluğuna ve muhtemel yardımma güvenmeyip kendi silâhma duğunun anlaşılacağı umulmaktadır. dayanabilmesi için deniz, kara ve hava Basılan gümüş paralar kuvvetlerinin son derece arttırılmasını isDarbhanede basılmakta olan gümüş tiyorlar. paralardan 12.000,000 liralık ikmal eMilletler Cemiyetinin davalarına în dilmiş, bundan 8 milyonu liralık ve 4 gilterenin bayraktar olmasına hiç razı olmilyonu da 25 ve 50 kuruşluk olarak jnıyaa bu zümre, Ingilterenin silâhlanmış basımıştır. İ0 paralık bronzların da ba vc eski satvetini bulmuş Almanyaya meysılmaaına hazirandan sonra başlanacaktır. dan okumak ve Milletler Cemiyeti namına îtalyayı sıkıştırmak gibi işlere giriş îki çocuk bahçesi açılacak mesine şiddetle muhaliftirler. Orta ve Çocuk Esirgeme Kurumu iki çocuk bahçesi, bir kreş, bir de kütübhane aç şarkî Avrupa işlerine îngilterenin karışmağı kararlaştırmıştır. Bunun için Be masını adeta delilik ve îngiliz Impara yazıd ve Kumkapı taraflarında münasib torluğuna ihanet sayıyorlar. Bu grupun gerek muhafazakârlar p a r birer arsa aranmaktadır. Gülhane parkıntisinde gerek efkân umumiyede günden daki çocuk mahçesi de asrî bir şekilde ıslah edilecektir. Maarif Müdürlüğü ta güne nüfuz ve tesiri artıyor. Fakat he rafmdan Fatihte de bir çocuk kütübha nüz ekseriyeti sürükliyecek bir kuvvet bulmamıştır. Bununla beraber Laval nesi açılacaktır. Hoar sulh teklifinde olduğu gibi vakit 60 Bulgar mimarı gelecek vakit millî kabinenin tavır ve hareketi üBulgar mimarları cemiyetinden istan zerinde müessir bulunuyor. Son zaman bul Türk Mimarlar birligine bir mektub arda bu zümrenin başındakiler Başveki* gelmiştir. Bu mektubda, 60 kadar Bul lin politikasına ve şahsma çok şiddetli hügar mimannın haziranm ilk haftasmda cumlar yaptılar. Hatta millî kabine sisİstanbula gelmek istediği, bunların tari teminden feragat edilerek halis muhafahî ve kıymetli mimarî eserleri sinesinde zakârlardan bir kabine kurulmasını istetoplıyan îstanbulda meslekî bir tetkik diler. yapmak arzu ettikleri haber verilmekte Mister Baldvin bunlara cevab verdi, dir. Türkçe olarak gönderilen bu mek milletin ekseriyeti, son seçimde parti dütubda aynca Türk Bulgar ilim ve fen şüncesinden ziyade millî hükumete iti adamlarını birbirine tanıştırma yolunda mad ettiğinden dolayı rey verdiğini, meviki komşu milletin dostluk duygulannın cud sisteme yeni seçime kadar dokunuYaptığımız tahkikata göre bu grupa takviye edilmek istendiği ve Türk mes lamıyacağını söyledi. Muhalif amele parverilmiş olan tahsil hakkı yakında nihalektaşlannın buna müasid cevab verecek tisi hükumet başma geçmek arzusu yet bulacaktır. lerini ümid ettikleri bildirilmiştir. nu göstermemiş olduğundan yeni bir Bundan sonra bu işi Belediyenin kenTürk Mimarlar birliği dün bir toplan intihab yapılarak tek bir partinin hükudi kullanacağı ve alınan miktarı da makul bir dereceye indireceği ümid edil tı yaparak Bulgar meslektaşlann arzula met başına geçmesine şimdilik lüzum olrını kabul etmistir. madığını da ilâve etti. Yani Mister Baldmektedir. vin hükumetten çekilmiyeceğini, millî kaBu mesele hakkında dün İstanbul VaMemlekette hava vaziyeti bine sistemini bozmıyacağım ve vaktin lisi Muhittin Üstündağa müracaat et Memleketimizde son hafta da yağışlı den evvel umumî seçim yaptırmıyacagını tik. Bize şunları söyledi: geçmiş, yalnız bir iki gündenberidir ki kat'î olarak anlattı. < Alınan para yalnız afiş yanî (teş ilkbahar sıcağı ve kuvvetli güneşin tesiri hir) içindir. Tabelâ rüsumile alâkası Fakat, diğer taraftan millî kabinenin hissedilmeğe başlanmıştır. yoktur. Gazete ilânlarma şamil olmadıen mühim azasından Müstemlekât Na * Bol ve bereketli yağmurlardan sonra ğı gibi duhuliye ile girilen yerlerin i zırı Mister Tomas yeni vergiler hakkınlânlarmdan ve ilânı mecburî olan lev havanın açması ziraat vaziyetimiz için da alâkadarlara ifşaat yapılarak verginin ha ve saireden de alınmaz. Bu, tama çok ümid verici olmuştur. artmasma karşı sigorta yapanlarm suiis • mile kanunidir. Ancak şimdiye kadar aSon hafta içinde Trakyaya 12.0 1.6, lınmaması esbabı hatıra gelebilir. Bu garbî Anadolunun muhtelif mmtakalarına timaline meydan vermesine kimlerin se * nu vaktile Anadolu ajansına vermiştik. 17.2 2.0, orta Anadolunun bazı yer beb olduğu hakkında açılan adlî tahki " Tahsilâtı o yapacaktı. Fakat ajans bu lerine 6.0 0.2, cenub Anadolusunun kata isminin karıştırılması münasebetile hususî hayatmın en mahrem noktalannm nu başaramadı. Sonra bir grup müra muhtelif yerlerine 4.0 0.7, şarkî Anafaşedilmesinden muğber olarak istifa etcaat etti, ona verdik.> doluya 15.0 0.8, Karadeniz kıyılarına miş ve bu yüzden kabinenin mevkii sar Öğrendiğimize göre parayı vermlyen 5.0 0.3 milimetro yağmur yağmıştır. sılarak mühim değişiklikler yapılmasına ler hakkında tatbik edilen usul bun Ayni günler içinde Trakyada 21 12, ların yaptıklan ilânın men'inden iba Kocaeli ve Ege mıntakalarında 23 6, zaruret hâsıl olmuştur. Muharrem Feyzi Togay rettir. orta Anadoluda 25 4, Karadeniz kıyılarında 2 4 1 0 derece sıcaklık tesbit ÜNÎVERSİTEDE edilmiftir. Cumhuriyet ı 5 Kunı«tur Tütün satışları Yenî sene mahsulü tütîhıleric satışı müsaid şartlar altında devam etmeİrtedlr. Marmara mıntakasında mahsulün mühim bir kısmı sahlmıştır. Piyasası kapanmış olan Izmirde ihracat faaliyeti art maktadır. Samsun mıntakasında satışlar gün geçtikçe hararetlenmektedir. Burada satış fiatlan zürraın çok lehinedir. Senelik 1400 Kr t700 Kr. Alt. aylık 750 1450 Üç ayUk 400 800 Bir «ylık 1SO yoktur Abone j Tü , kiye şeraiti I *v°