14 Nisan 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

14 Nisan 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURIYET 14 Nisan 1936 Sehidliğin iman Ali Feyyaz kısa boylu, pembe yüzlü, de, yedi sene evvel bizi biz yapan höceykocaman karınlı, saçsız kafalı bir insan relerden bizde birşey kalmamış bir adam oluruz.. Herhalde ben seni vücudümün bu ivendisile beş aydır tanışıyordum. Bir istihalesinin beşinci senesinde tanımış olamecliste konuşmuş, o gündenberi ahbab cağım. Bundan iki sene evvel ben olan olmuştuk. Birbirimize ahbab evlerinde bir erkek seni sevdi. Fakat şimdi ben o Ben seni artık sevmiyo rasgeliyor ve her rasgelişimizde uzun uza değilim. rum. Bir başka kadın seviyorum. dıya sohbet etmekten zevk alıyorduk. Seninle yaşıyamam. Allaha ısmarla Aramızdaki yaş farkına rağmen çünkü ben yirnri beş yaşındayım ve o altmışına dık. İnşallah hayatta mes'ud olur yakındır pek iyi anlaşıyorduk. Müşterek sun. Ben seni boşadım.» dedim. Kanm dostların evinde başlıyan bu ahbabhk bayıldı. Ben evden çıktım ve boş kâğıepey ilerlemiş olacaktı ki bir gün beni dını yolladım. Şimdi yepyeni bir adam Taksimdeki apartımanına davet etti. O olduğuma iman ediyorum. Hemen Şev gece aksam yemeğini beraber yedik. Ye kiyenin evine görücü yolladım. Onu is mekten sonra da beni bırakmadı. Ali tedim. Resmimi istetmişler. Yeni ve güFeyyaz hoşsohbet bir adamdı. Saat on bi zel bir resim çıkarmak için fotoğrafçıya re kadar konuşmuştuk. Ve iki bekâr er gitmeğe hazırlanırken aynada kendimi kek, kaç yaşmda olursa olsunlar ve ister görünce birdenbire şöyle düşündüm: lerse uzun uzadıya fenden, edebiyattan «Bu yüz bu ortadan ayrılmış saçlarile veya politikadan bahsetsinler, bütün ev gür sakallı erkeğin yüzü Muhlisenin kolilerin bir kadın yanına sokuldukları bu casına aiddir. Nasıl olur da başka bir kasaatte onların içlerinde bir kadın hasreti dına sevmek için takdim etmiş olduğum uyanır ve işte o saatte bu muhavere, he bu çehreyi Şevkiyeye de verebilirim. Bu men kadına intikal eder. Kadın mevzuu bir hürmetsizlik, bu bir sadakatsizliktir ve ortaya atılmca Ali Feyyaz büyük bir ta hemen berbere gittim... Çevir yaprağı da bak.. İşte Şevkiyenin kocasınm resmini lâkatle konuşmağa başladı: göreceksin. Kadın ve sevgi, diyordu. İşte aziAlbümün yaprağını çevirdim. Bu yapzim Rifat; bu iki şey benim bütün hayatırakta sakalları matruş, kocaman ve dümın en büyük meşgalesi olmuştur. Ben âşık tabiatli bir erkeğim... Sevdiğim za şük saçları da alabros kesilmiş bir genc man bütün hayat için sevdiğimi, ilk ve son erkeğin resmi vardı: işte dedi. Bu Şevkiyenin kocası defa olarak sevdiğimi zanneder ve buna nın resmi. Onunla da üç sene böyle yainanırım. Sevgilimin karşısında bütün mazısınden tecerrüd etmış bambaşka bir er şadım. Sonra bak şu yandaki resme. kek olmak, ruhumu onun aşkını kabul et Bu Adile ile yaşadığım zamana aiddir. mek için bütün hatırlanndan temizlerim. Bakınız saçlarım dıbınden kesilmiş ve bıKalbimi, yeni bir kiracıya kiralanmış bir yıklarım nasıl yukarı doğru kalkıyor. apartıman gibi yeniden boyalarını tazele Hele şu arkadaki sahifede.. Bıyıklarımın yip sıvatmadan ve bu tamirin etraflı ola nasıl küçüldüğünü görüyor musunuz? Bu rak yapıldığına da emin olmadan sevgili zaman da Helene isminde bir metresim min yanına yaklaşamam. Fakat ben yal vardı... Şu resim de Fatma ile evlendinız bununla da kalmam. Sevdiğim kadı ğim tarihe aiddir. Bilmiyorum mübalâğa etmiyeyim amnın karşısına yalnız manen değıl, maddema... Bu albümde Ali Feyyazın yirmi ten yenileşmiş olarak çıkmak isterim. Ali Feyyaz bir taraftan konuşurken beşe yaklaşan resmi vardı: Senin mahir bir berberin varmış debir taraftan yerinden kalkmıştı. Yazıhanedim. Çünkü ben erkek kuvaförü ve bısının önüne gıtmiş, bir çekmeceyi açmış ve yıkla sakahnın bu kadar muhtelif şekiliçinden bir resım albümü çıkarmıştı. lerde kesilebileceğini zannetmiyordum. Al şu albümü diye bana uzattı. Gülüştük ve ben devam ettim. Aç bak, ne göreceksın... Fakat şimdi ne yapacaksın?.. Albümün ilk yaprağını çevirdım. BuDedim. Bıyıklannda ve sakalında bir rada fesı başında, gözlüklerı gözünde gür değişıklik yapabilirsin ama, saçları ne yasakallı ve ortadan ayrılmış saçlı bir insan pacaksın. resmi vardı... Ali Feyyaz gülümsüyor Son sevgilim yirmi yaşında bir dakdu: tilo idi. Şimdi kırk yaşına yaklaşan fakat Şu resim kimin resmi biliyor mu hâlâ enfes olan bir evli kadına tutuldum. sun?.. Nafile zihnini yorma, bulamazsın. Onun için, saçımı bıyığımı bırakıp yalBu resim benim resmimdir. nız sakalımı uzatacağım... Ne dersin? Oturduğum kanapeye o da oturmuştu ve konusuyordu: Nakleden: İlk kanm Muhlise ile evlendiğim Süveyda H. zaman bu haldeydim. O zaman kadınlar saçlı, sakallı erkeklerden hoşlanırlardı. Hâlâ Kürtlük propagandası Muhlise ile görücü ile evlenmiştik amma yapıyorlar birbirimizi koltukta görür görmez birbiriSuriye gazetelerinin yazdığına göre, mize âşık oluvermiştik. İki mes'ud senemiz geçmişti. rCarım, tatlı, sıcak, yumuşak mahud Huybon Cemiyetinin azası Şambir kadmcağızdı. Fakat günün birinde da bir toplantı yaparak hükumetimiz a Fenerbahçede yaptığım bir araba turunda leyhinde bir takım hezeyanlarda bulungözüme Şevkıye ılişmıştı. Amma bir Şev duktan sonra Kürdlük propagandası kiye derim sana!.. Ne güzel gözleri var yapmak üzere küçük bir kitab neşretmişdı. Siyah kirpiklerle gölgelenen lâciverd lerdir. gözler, pembe beyaz bir ten... Sol gözüŞam ve Beyrut gazeteleri Muşlu Hilnün altında kocaman bir ben. Hemen ken mi ismindeki şahsın teşvikile yapılan bu disine tutuldum. Cuma pazar Fener gez hareketleri şiddetle takbih etmektedirler. melerimi sıklaştırdım. En nihayet bir gün.. Ah o gün... Onu evine kadar takib et Tayyare bombalarından tim. O zamanın büyük ricalinden birinden kumbaralar genc yasında dul kalmış bir taze olduğu' Hava Kurumu, yeni varidat memnu anladım. baları temin etmek için Almanyada ol En büyük emelim onunla evlenmekti. Fakat inan bana ki, ben poligam değilim, bir kadmı sevdim. Değil başka bir kadınla, herhangi bir münasebetim olmasına onu tanımadan daha evvel böyle bir münasebet bulunmasına tahammül edemem. Bundan azab duyarım. Bunun için Muhliseyi aldatmadım. Bir gece kendisine «kancığım dedim, bu fenle sabittir ki, insan vücudleri her yedi senede bütün höceyrelerini değiştirirler. Ve yedi sene için Bu sene yollar ve kırların mustatilleri yapılacak Şehidlikleri tmar Cemiyeti bu sene büyük bir faaliyetle çalışmaktadır. Ce miyet, bu yıl bilhassa, Edirnekapı Şehidliklerinin iman işine ehemmiyet vermektedır. Edirnekapıdaki Şehidlikte tetkikat yapılarak bundan sonra takib edilecek imar şekli için bir proje yapılmıştır. Bu sene abideden itibaren ikinci plânda kalan kabirlerin bulunduğu mustatil ler tanzim edilecektir. Bu suretle Şehidlik muntazam bir şekle girmiş olacaktır. Gene bu sene evvelce bir kısmı yapıl mış olan yollar ikrnal edilecek ve Şe hidliğin ara yollan bu suretle tamamla nacaktır. Cemiyet bu yıl temmuzda Çanakkaleye bir ziyaret seyahati tertib etmek niyetindedir. Şimdiye kadar her sene yapılmakta olan bu seyahatler şehitlerimi zin ve şehidliklerimizin hatırlanması bakımından halk üzerinde çok iyi bir tesir husule getirmektedir. Geçen sene seyahat bazı sebeblerle yapılamamıştı. Şehidlikleri İmar Cemiyeti için Ça nakkalede Türkün buradaki şecaatile mütenasib bir abide yapılması bir ideal olmakla beraber bu abidenin bugünkü şerait içinde daha uzun yıllar yapılamı yacağı anlaşılmaktadır. Bir senedenberi refikamın müptelâ olduğu böbrek rahatsızlığının icab ettirKuruş diği ameliyatı kemali muvaffakiyetle İskender 60 yaparak kendisini ölümden kurtaran Demokrit 25 çok hazik operatörlerimizden profesör Heraklit • 25 Eflâtun 35 Fuad Kârail Beksana ve en karanlık Musolini 100 günlerimizde evimize kadar gelip biz Bismark 75 leri tesrir eden ve hastanesinde tedavisi Budda 50 anlarında her dem başımızdan eksik olStalin 150 mıyarak şefkatle tedavisine ihtimam eYeni Adam 75 t den Teşvikiye Sağlık Evi sahibi güzide Tarih Felsefesi 125 doktorlarunızdan İbrahim Osman GüKüçük hikâyeler 100 çere ve kendisine şefkatle bakan hemşirelere en har teşekküratımızın iblâğına saygı değer gazetenizin vesatetini Merhum Amca Bay Sadığın cenaze rica ederinı. resmine iştirak ve taziyet lutfunda buManifaturacı Necibzade Ali lunan muhterem zevata ayrı ayrı te şekküre büyük teessürümüz mâni olduğundan bu husus için muteber gazetenizin tavassutunu rica ederiz . Şubeye davet Merhumun zevcesi: Ayşe Eminönü Askerllk Şubesinden: Yeğeni: Memduh 1 Şubemizde kayidli olup 331 doğumlular ve bu doğumlularla muamele görerek diğer doğumlu kısa hizmetlilerden askeri ehliyetnamesi olmıyanlar 1 mayıs 936 da EVLENME hazırlık kıt'asında bulunmak üzere sevkeMütekaid levazım binbaşısı Şemsi dileceklerinden İstanbulda bulunanların iÖzaslanın kızı Bayan Hâdiye ile albay kişer fotoğraflan ve hüviyet cuzdanlarile Mithat Alaybeyi oğlu asteğmen Tahir şubemizin birinci kısmuıa ve tasrada buluAlaybeyinin evlenme merasimi pazar nanların en yakın askerlik şubesine müracaatleri. akşamı Park oteli salonlarında akraba 2 Şimdiye kadar şubeye ehliyetname ve yakın dostlarının huzurlarile kutlu getirmiyenler ehliyetnamesiz addedilecek. lanmıştır. Genc çiftlere saadetler dile lerdir . riz. 3 Bu gibiler hemen şubeye gelsinler. Haydar Rifatın eserlerinden: Teşekkür RADYO Bu akşamki program J İSTANBUL: 17 İnkılâb dersi. Üniversiteden nakü. Esad Bozkurt 18 dans musikisi ve hafif musiki (plâk) . 19 haberler . 19,15 muhtelif plâklar 20 iki piyano konseri: Francis Poulens (Bayan Gilbert İnselberg ve Marcel tarafından) 20,30 stüdyo orkestralarıı 21.30 son haberler. Saat 22 den sonra Anadolu Ajanfiinm gazetelere mahsus havadis servisi verilecektir. VİYANA: 17,10 fUim parçaları . 18 konuşma . 18,10 büyükler ve küçükler için 18,35 konser 19,30 fransızca ders 19,55 konuşma 20,35 konuşma . 21.05 ulusal musiki . 22,40 haftanın makalesi 23,05 haberler 23,15 oda musikisi 24,20 konuşma 24,35 gramo fonla dans musikisi. , BERLİN: 17,35 musiki 18,35 konuşma 19,05 konser 20,05 jimnastik 20,20 ev musikisi 20,50 günün akisleri 21,05 haberler 21,15 genclik yaymı 22,25 dans musikisi 23,05 hava, havadis, spor 23,35 eğlenceli mu siki ve halk musikisi. BUDAPEŞXE: 18,05 hatıralar 18,40 konser 19,15 konferans . 19.45 konser 21,05 sınai konfe rans 21,25 piyano konseri 22.05 haberler 22,25 konser . 23,45 gramofonla dans musikisi . 24,05 almanca konferans. BÜKREŞ: 18,05 konser 19,10 konferans 19,25 dans musikisi 20,05 konferans . 20,25 dans musikisi 21,10 konferans . 21.25 şarkılar22.35 haberler 22.50 şarkılar . 23,50 haberler 24,05 gece konseri. LONDRA [Regionalh 18,35 gramofon 19,20 çocuklarm zamanı 20,35 Org konseri 20,55 orkestra kon seri 21,50 operet 23,05 limandan nakil. 23,35 konser 24,25 havadis 24.35 dans miisiklsi 1,35 havadis . 1,45 konuşma. ROMA: 18,20 ilkbahar konseri 19,05 karışık yaym . 20,05 liman haberleri 20.25 ingilizce haberler 20.50 fransızca haberler 21,10 konuşma 21,40 senfonik konser 23.05 konuşma 23.20 eğlenceli konser. TEŞEKKÜR ( ASKERLİK İSLERİ ) Ihracat nizamnamesine riayet etmiyen tüccarlar cezalan dınlıyor Bundan iki sene evvel elma ihracatında gözönünde tutulması lâzım gelen noktalan alâkadarlara bildiren Kastamonu Ticaret Odası, yapılan tebligata kulak asmıyan meyva ihracatçılarını para cezasına çarptırmağa karar vermiş ve bu kararını tatbika başlamıştır. İstanbul Ticaret Odası da elma ihra catında riayet edilmesi lâzım gelen hu suslara dair bir kararname hazırlamakla meşguldür. Nöbetçi eczaneler Bu gece nöbetçi olan eczaneler şunlardır: İstanbul cihetindekiler: Aksarayda (Ziya Nuri), Alemdarda (E sad(, Bakırköyünde (Merkez), Beyazıdda (Sıtkı), Eminönünde (Benason), Penerde (Arif), Karagümrükte (Arif), Küçükpazarda (Hikmet Cemil), Samatyada (Erofilos), Şehremininde (Nâzun), Şehzadebaşında (Hamdi). Beyoğlu cihetindekiler: Galatada (Hidayet), Hasköyde (Yeni Türkiye), Kasımpaşada (Turan), Sarıyerde (Nuri), Şişlide (Necdet Ekrem), Taksimde (Kanzuk), (Karakin Kürkçiyan), (Güneş). Üsküdar, Kadıköy ve Adalardakiler: Buyükadada (Merkez), Heybelide (Tanaç), Kadıköy, Altıyolda (Merkez), Modada (Moda), Üsküdar, Çarşıboyunda (Ömer Kenan). Zeytinyağı fiatleri Son günlerde birdenbire yükselen zeytinyağı fiatlannda düşküniük başgöster meğe başlamıştır. Piyasa 61 kuruştan 59 kurusa inmiştir. Eger her şey sizi sabırsızlandmyor ve titizlendiriyorsa, eger ufak bît aksilik fikirlerinizi altüst ediyorsa, eger geceleri uyku tutmayorsa, te$his pek basittirr sînirlerinizin tenepbühiyeti artmıştır. henüz vakıt varken bu ienalığı ğidermeğe acele ediniz. Bromural «Knoiu büfun dünyanın tamdığı bîr müseVkin olup kaybetflginîı rahatı, uykuyn ve afiyeti size iade eder. Tesiri gayet seridit, Bromural'in hiç bir zararı yoktut. 10 ve 20 komprimeyî hıvî'fîp. lcrde eczanelerdc rcçete ile sılılır. 50 bin ton şeker ithal edilecek Türk şeker şirketi evvelce şeker tüccarlanna yaptığı bir tebliğde hükumetin müsaadesile haricden ithal edilecek şekerle rin yalnız kendi vasıtasile memleket dahiline girebileceğini bildirmişti. Şeker mevsîminin sonuna kadar Türkiyeye parti parti 50,000 ton şeker ithal edileceği anlaşılmaktadır. Knoll A.O^ kîmyevî maddeler îabrikaiarı. Ludwîgshafen s/Rhin Sabık Telefon şirketi murahhası Ankaradan geldi Hükumetimiz tarafından satın alınan İstanbul Telefon şirketi ve tesisatımn, son mubayaa işlerinin bitirilmesi ve bu husustaki mukavelenin imzası için şirket namına Ankaraya giden murâhhas M. Boyeau îstanbula gelmiştir. M. Boyeau birkaç güne kadar Parise dönecektir. KANSIZLIK b&nizsızlik ıp^etibba^aiından n*^ı muntalıip Nörastenl, zaflyet ve Zayi 341 senesinde Diyarbekir Chlorose san'atlar mektebinden almış olduğum dığı ilân olunur. İbrahim oğlu Ahmed Davran tertip cdümi^tir. S I R O P D E S C H I E N S , PARIS kartacağımdan eskisinin hükmü olma tasdiknamemi zayi ettim. Yenisini çı • Bu akşam saat 21 de yeni repertuarla FRANSIZ MUNiR TiYATROSUNDA ve ARKADAŞLARI KONSERi NUREDDiN Üsküdar Hâle Sineması Ali Baba ve Harunreşid HALK OPERETi Kadıköv Hâlede Çarşı esnafı bir tayyare alacak Hava Kurumuna gerek esas ve gerek yardımcı üye olarak yazılanlar mütemadiyen artmaktadır. Beyazıd Çarşı nahiyesi esnafı Kurumla yakından alâkadar olmaktadır. Hâlen şehrimizdeki kaza ve nahiyelerin Hava Kurumu şubelerini teftiş etmekte olan müfettiş Emin Ali, dün bir muharririmize şunları söylemiştir: « Bugün kazalarda ve nahiyelerde görülen faaliyet şayanı takdirdir. Bil hassa Beyazıd Çarşı nahiyesi esnaflarını bu işle çok alâkadar gördüm. Çarşı esnafı kendi teberrülerile namlanna bir tayyare almağa karar vermişlerdir.» , Bu akşam Halk Oporeti, Kadıköy Hâlede FLORYA , BiTMEMiŞ SENFONi filminin unutulmaz ŞUSERT'i Viyanamn en şık, en güzel yıldızı H A N S J A R A Y ile meşhur Japon sinema artisti MiTCHiKO M E i N L tarafından yanatılan Halk Opereti bu akşam 20,45 te Zozo Dalmasla AKŞAM GÜNEŞİ Aşk ve musiki filmi Bugüne kadar gordüğümüz hiwi ve aşk filmlerinin en güzeli FLORYA •^ Son operet Fiatlar 7550 Yarın Fransız tiyatrosunda Meşhur facia artistleri •• duğu gibi büyük şehirlerle kazaların meydanlarına ve başlıca caddelerine tayyare bombaları biçiminde kumbaralar koymağı düşünmektedir. Bu bombalar abide şeklinde olacak ve her biri 1,30 metro dan başlıyarak 1,80 ve 2 metroya ka Şam kadınları peçe ve çarşafı dar muhtelif büyüklükte olacaktır. Bunattılar ların içinden elektrik cereyanı geçecek Şam kadınları yaptıklan bir toplan ve Hava Kurumuna yardım edilmesi, tıda peçe ve çarşaflan atmaea karar verhava kuvvetlerinin ehemmiyeti hakkında mişlerdir. Bu içtima sonunda altı kadın ışıklı yazılar bulunacaktır. açık olarak sokağa çıkmışlardır. önceden yapılmış bir anlaşma olacaktı ki *üç dört kelime konuştuktan sonra ilk gelen yerini sonrakine bırakarak oradan uzaklaştı. Koltukdeğneklerini yanına uzatıp sakat yerlerini teşhir ederek yerleşti ve şapkasını dizlerinin üzerine koyup merhametli kalblerin hamiyetini beklemeğe başladı. İnce ince yağan yağmur şefkat ve merhametın tezahürüne imkân vermiyordu. Çünkü bu yağmurda ve şemsiye altında geçenlerden dilencinin önünde durup ta para çıkarmak üzere çantalarını aramak zahmetine katlananlar pek az oluyordu. Lâkin bu vaziyet dilencilerin ihtimalî hesablarına dahil olacak ki herif buna hiç aldırmıyarak gelip geçenlerin dikkatini üzerine çekmek için hiç birşey yapmadı. Belki iki yüz adım ötede durup etrafa nezaret eden polislerin nazarı dikkatini celbetmek istemiyordu. Işin garibine bakın ki, hayvanlara karşı yapılan gaddarlığın önüne geçme cemiyetleri azasını heyecana getirip coşturacak bir keyfiyet vardı: Dilenci, sanki hayvanına, kendi şahsından daha fazla ihtimam gösteriyordu. Durmadan yağan yağmurun kendi üzerine düşmesine hiç aldırmazken, hayvanın ıslanmasından korkuyormuş gibi, çulunu köpeğin üstüne örttü. Böyle güzel ve ulvî hissiyata ancak fakir adamlarda raslanabilirdi. İhtiyar dilenci bir saate yakın zamanı adeta uyuklıyarak geçirdi, sonra bazı şeyler onu bu rehavetten kurtardı. Berkeley Sqareda bir evden çıLp Farm Streetten inen üç kişilik bir grup oraya doğru geliyordu. Monden tabakayı bilenler gelenleri tanımakta gecikmezlerdi. Bunlar Thaisa Strafford ve onun ayrılmaz dostu Thalma Rudens ile Thalinanın nişanlısı Bradley Nicholstu. Berkley Squareda çıktıkları evde Thalmanın babası Londra barosunun büyük şöhretlerinden maruf avukat Channey Rudensin ikametgâhıydı. Grup hararetli hararetli konuşarak geliyordu. Muhakkak ki bütün neşelerini Chaunsey Rudeus K. C. un küulünden almışlardı. Bütün sinirleri gerümiş olan, fakat bakışlarının panltısını yan kapalı gözkapaklarının altında saklıyan dilenci. Perşembe akşamı MELEK sinemasında • Yüz senelik harpte bir devleti düşman boyundurugundan k u r t a r a n ^ ve diri diri yakılan kakraman ;enc kız Harry Baur ve Gaby Morlay 'ın En son çevirdikleri TarihİD dehşetii ve meraklı vak'ası muazzam bir surette canlandırılmif olan bu büyük filmi J A N D A R K T Ü R K sinemasında görünüz. Yıldızlar: ANGELA SOLLOKER HEINRiCH GEORGE ve GUSTAV GRUNDGENS. SAMSON MiLLî sinemada Yarın matinelerden itibaren başlıyor. Ilâveten: TARZAN YAMYAMLAR ikinci ve son ARASINDA devresi Besi kırk iki geçe «Cumhttriyet» in zabıta romam 21 Yazan: Gharles de Richter Sakatlığını ancak açık havaya çıktığı zaman hissederek mefluç vaziyetini ta. kındı! Dilenci kapıya çıkhktan sonra koltuk değneklerini yerleştirdi ve ayaklannı yerde sürterek ilerlemeğe başladı. Profesyonel meslektaşlarından çoğu nun misaline uyarak Londranın merkezinde, kibar mahallelerinde kendi avladığı hususî bir sahası bulunması lâzımdı. Bu yeri, nasıl bir avukatlık ruhsatiyesi veya noterlik yapma mezuniyeti satm ahnırsa o da selefinden öyle satın almış olacaktı. Zira, dinlenmeğe lâyık görmediği kalabalık mahlleleri hiç durmadan geçmişti. Nihayet şehrin ortasına vardı ve ImmaculeeConception kiHsesinin önünde durdu. Başka bir dilenci çoktan oraya gelip merdivenlere yerleşmişti. Lâkin aralartıda grupun şosenin bir tarafından öbür tarafına atlıyarak, kilisenin önünden geçen kaldırımı takib ettiğini gördü. Onlar tam önüne geldikleri sırada elini uyuyan köpeğin altına soktu ve anî bir hareketle onu merdivenlerin altına yuvarladı. Fena halde canı yanan köpek acile havladı. İhtiyar dilenci sicimi çekerek: Mel'un hayvan! diye söylendi, kendi ekmeğini bile kazanamıyan mel'un köpek! Ben sana yaşamasını öğretirim. Dilenci daha kuvvetle çekerek, hayvanı merdivenleri tekrar çıkmağa icbar edecekti. Tam o sırada bir ses duyuldu: Hey haydud herif! Bu hayvana niçin böyle muamele yapıyorsunuz? îster tnisİHİz sizi polise haber vereyim? Bir hayvana acı muamele edildiğini »örmeğe mütehammil olmıyac Thaisa Strafford ona doğru yürümüş ve sicimi tutmuştu. Bu müdahale karşısında ihtiyar ağlamağı doğru buldu. Bu köpeği zavallı bir adamdan almıştı, lâkin onu kendısınin nasıl besliyeceğini ve hatta gıdasını bile nas iil temin edebileceğini bilmiyordu. Işin hakikati şu idi ki dündenberi ağzına bir lokma ekmek koymamıştı. Ve şu iki şıktan birini intihab etmek mecburiyeti karşısında nevmidiye düşmüştü: Köpeği ya boğmak, yahud da öldürülmesi için bir hastaneye bırakmak. Thaisa Straffordun iyi kalbi isyan etti: Evet, öyle, dedi, üzerinde teşrih tecrübeleri yapmak için onu diri diri kessinler diye mi? Sizin kalbiniz yok mu? Köpek kendi mukadderatı mevzuu bahsolduğunu anlamış gibi Thaisaya bakıyor ve kuyruğunu sallıyordu. Thaisa daha fazla tahammül edeme di: Bu köpeği sizin elinizde bırakmak bir cinayet olur, dedi. Onu satın alıyo rum. Kaç para istersiniz? ihtiyar dilencinin hiçbir iç mücadelesi geçirmediği belliydi. Hemen: O n şilin, dedi, bu paraya mukabil onu size büsbütün bırakınm. Thaisa çantasından parayı çıkanp ihtiyara vererek: Allahaısmarladık; dedi, dikkat edin; bir daha sizi şüphe yok ki çahnmış olan bir köpekle beraber görmiyeyim. Yoksa derhal polise teslim ederim. İhtiyar serseri hiç cevab vermeden parayı cebine indirdi ve şimdi köpeğin iltihakile 4 kişi olan grupun uzaklaşmasmı gözlerile takib etti. Onların Sonth Aud ley Street köşesini döndüklerini gördü. Artık o günlük hayatını kazandığını dü şündü. Yerini terkederek merdivenlerden indi ve etrafa bir göz attıktan sonra geldiği yolu tekrar tuttu. Gencler köşeye vardıkları zaman Thalma Rudens bir hayret nidası çıkardı: Fakat siz delisiniz Thaisa! Bu kirli köpeği ne diye aldınız? O, sanki bir çamur banyosundan çıkmış gibi, baksana! Bradley Nichols, Thaisanın kucağmda götürdüğü hayvanın yüzünü okşadı ve onu müdafaaya kalkıştı: lArkası var]

Bu sayıdan diğer sayfalar: