CUMHURİYET 19 İldneiteşrin 1935 { Şehir ve Memleket Haberleri Tarihî roman : 111 Yazan : M. Turhan Tan Siyasî icmal Memel meselesi ve şarkî Avrupa sulhu ersay muahedesile Almanyadan tefrik edilen ve süfera konfe * ransı tarafından muhtariyeri ve hükumeti olmak şartile Litvanyanın hu i kuku hükümranisi altına konulan Memel mmtakasmda mahallî parlamento için yapılan son seçim Avrupanın doğusunda azkalsın büyük bir mpharebe çıkaracaktı. Hitler ve Göring seçim arifesinde »öyledikleri nutuklarla bu seçimde mıntakanın kahir çokluğunu teşkil eden Alman unsurunun serbestçe rey vermesine mü maneat edildiği takdirde Almanyanm şiddetli tedbirlere müracaat edeceğine şüphe bırakmamışlardı. Silâhlanmış ve kuvvetlenmiş Alman yanın tehdidini yap»ağa kadir olduğu nu nazan itibara'alan îngiltere ile garblî diğer iki büyük devlet bir taraftan Litvanya hükumetini sıkıştırmışlar, diğer ta^ raftan Memel mıntakasına mümessillerini göndererek seçimin yapılış tarzma nezaret etmişlerdi. îngiliz elçisile Fransız vo Italyan konsoloslannın gözü önünde yapılan seçimde Almanlar 24 meb'us çıkarmışlardı. Yerli Litvanyahlar nüfuslarına mütenasib olarak ancak beş meb'us seçebilmişlerdi. Memelli Almanlann her türlü fırkacılığı bırakarak müttehid bir liste ile namzed göstermeleri bu muvaffakiyette ayrıca amil olmuştu. Bu netice ahndıktan sonra Litvanya hükumeti Memel Almanlarını ve dolayısile Almanyayı kızdıracak yeni bir harekette bulunmadığı takdirde bu meselenin şimdilik bir daha sulhu tehdid etmiyeeeği tahmin edilmişti. Fakat seçim bittiktea sonra Litvanya hükumetinin Alman unsuruna karşı tuttuğu yol ve aldığı yenî tedbirler hem mahallî Almanlan kızdır mış, hem de Almanyayı yeniden tahrik etmiştir. Her Türk bey doğar, bey yaşar, bey ölür. Paşalık oniarın diledikleri vakit yakalıyacakları bir avdır! Mustafa, Dojun imzaladığı ahidna bey doğar, bey yaşar, bey ölür. Paşalık menin altına bütün Senatörlerin ve büyük onnlann diledikleri vakit yakalıyacak meclisteki 470 üyenin de imzasını koy Ian bir avdır. lyi bir savaş, bir beyi bir durdu, Osmanlı hükumeti adına veriie günde paşa yapar. Fakat Türk gene bey cek belgeye ise, vaktile Birinci Muradın kahr!.. Onun için burun kınn etmeyin de yaptığı gibi, kendi pençesini mürekke birer yiğit seçin, ben de sizi üzüntüde koyup gitmiş olmamak için kılavuzluk edebe bulayarak bastı: Bu kadarı, yeter, dedi. Çünkü bi, yim, ikinizi de seçeceğiniz yoldaşlarla eereyim. zim sözümüz yazıdan da sağlamdır. Kızlar, gene konuştular ve sordular: Artık dönmek, yurda doğru yola çık Bizi sen kendin niçin almıyorsun? mak sırası gelmişti. Onu ve arkadaşlarını Ben evliyim çocuklar. Yurdumda Venediğe getiren gemi, eksiklerini bütünolumu bekliyen eli kınalım var. Sonra liyerek demir almaya hazırlanmıştı. Mustafa, yüklerini gemiye taşıttığı günün ak lci bacıyı bir yastıkta birleştirmek bizim şamında Sinyor Pirigadinin kızlarını ya mezhebimizde yok. Bu suçu Sebenikoda nına çağırdı, beş on gün içinde hayli za ledim ama vebali benim değil. Bir kez yıflamış olan bu hulyasever ve çabuk a aha baştan çıkamam. Mstafanın evli oluşu, iki kardeşe bir levlenir yavruların ellerinden tuttu, aşağı len yüreğinde yer veremiyeceğini söy aviuya indirdi.. Elli Türk te orada bulunuyorlardı, emesi kızlarm tereddüdlerini giderdi, alö.kiarı emirler üzerine sıraya dizilmiş ozefin gibi onlar da hakikati görür ve lerdi. Mustafa, yanındaki kızlarla bu ezer oldu, taşıdıklan kaprizin hed*»fi iki sıranın ortasına geldi, büyük kıza irden değişti, Mustafanın endamından ynlamıyan gözler artık elli şehlevendin v macarca şu sözleri söyledi: Bu yiğitlerden hangisi hoşuna gi izdiği haşmetli hatta çevrildi ve birer yid" f orsa bana göster. Kardeşine söyle. bir it seçilerek yavaşça gene elçiye gösteıildi, fısıldandı. yiğit te o seçsin!.. Ben sağ sıradan üçüncüyü seç Kızlar, kızardılar ve şaşırdılar. Mustafa, düşüncesini açığa vurdu: Sizi beğendiğiniz yoldaşla başgöz etmek, evermek isterim. Siz belki bun ları gelişi güzel birer çeri sayarsınız, benim onlardan üstün olduğumu sanırsınız. Böyle düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Bız Türkler hep bir soydanız, boydanız. Yaşça büyük olanlar biribirile, küçük olanlar da biribirile eşittir. Kimse kimse den üstün değildir. Onun için birer yiğlt seçerseniz aldanmazsınız, benim birer eşımle birleşmiş olursunuz. ım. Ben de sol sıradan yedinciyi!.. Mustafa, seçilen yiğitleri Buğa, Uluğ diye adlarile çağırdı: .Sizden, dedi, bir dileğim var. Beni kırmıyacağınıza söz verir misiniz? Onlar, yürekten gelen bir saygı ile: «Amma yaptm ha bey, biz kafamızın mlmasına katlanınz da seni kırmaya kıyamayız» dediler, Mustafadan şu sözü dinlediler: Bu çocuklar bizim ev sahibinin kızandır. Düş mü görmüşler, nitmişlerse bir Türkle evlenmeği kurmuşlar. Bunu duyunca enikonu sevindim, yurda dö ner dönmez çifte bir düğün yaparız, dedim. hemen araya girdim, kendilerinı aıp buraya getirdim, birer eş seçmelerini söyledim, ikinizi seçtiler. Bu işi nekadar hoş bulduğumu anlamanız için söylüyorum. Eğer ben evli olmasaydım bunlar dan birini alırdım, bir kardeşim olsaydı baldızım olacak kızı da ona verirdim. Demek ki bunları size lâyık görüşüm üstünkörü bir iş değildir. Kendimi tartıp ta size ondan sonra bu işi yapın diyorum. Bunlar Türke âşık. Biz de ulusumuza sevgi gösterenleri hoş tutmalıyız, dilek lerine erdirmeliyiz. Yeni bir ihtikâr usulü daha Katil Gülizarın mu Ekmeğe 20 para hakemesi başladı daha zammedildi Kırmızı bibere boyalı Kadın, cinayeti müdafaa Buğday düşmekte devam ediyor, fakat... kepek karıstıranlar var vaziyetinde yaptıgını Dün İstanbul borsasında buğday beş iddia etti Sonu zamanlarda İstanbul piyasasında sahlmakta olan kırmızı biberlere, bazı muhtekirlerin kırmızıya boyanmış kepk karıştırmak suretile bu yiyecek madde sini tağşiş ettikleri Tecim Odası tarafından yapılan incelemelerden anla§ılmış ve ilgili makamlara bildirilmiştir. Bu tagşiş edilmiş biberler Mersin ve Gazianteb üzerinden Suriye ve Füistine de ihrac edildiğinden millî mahsullerimi zin dış piyasalarda rağbetten düşmemesi için bu iki şehir Tecim Odalarına bu hususta uyanık bulunmalan tebliğ edil mıstır. Ayrıca İstanbul Belediyesi de dün bütün şubelere gönderdiği bir yayımda, kırmızı biberlere yüzde doksan nisbetinde kepek karıştınlmak suretile genış bir ölçüde ihtikâr yapılmakta olduğunu ve halkın zaranna olan bu ihtikârın önüne geçmek için memurlar vasıtasile sık sık nümuneler aldırılarak tahlil edilmesıni, ihtikâr yapan adamların da 12/12/314 tarihli encümeni emanet kararına t«\fi kan derhal tecziye edilmelerini büdir miştir. Bundan bir müddet evvel Galatada Mahmudiye caddesinde bir cinayet ol muş, Gülizar isminde Erzincalı bir ka dın gene kendi memleketlilerinden Kâ zımı tabanca ile öldürmüştü. Ağırceza mahkemesi bu meraklı muhakemeye dünden itibaren bakmağa başlamış; bir kısım şahidleri dinlemiştir. Dün sorgusu yapılan Gülizar; esasen ötedenberi Kâzımla aralarında husumet bulunduğunu ve vak'a günü Kâzımın bıçakla üzerine Jıücum ettiği için kendisini öl dürdüğünü söylemiştir. Halbuki Gülizar mahkeme huzurunda söylediği bu sözü ne polisteki ifadesinde, ne istintak hâkimliğinde ve ne de ilk sorgusu yapıldığı zaman sulh mahkemesinde söylememıştir. Dün bütün bu ifadeler okunmuştur. Bunların hepsinde Gülizar şu tarzda söz söylemiştir: «• Kâzım; bundan evvel memlekette bir arazi meselesinden dolayı karde şim Hasanı öldürdü. Annem de kardeşimin ölümüne tahammül edemiyerek arkasından öldü. Ben de Kâzımdan intikam almağa karar vererek biriktirdiğim yirmi lira ile Mısırçarşısının yanındaki bir mağazadan bir tabanca aldım. Ata cağım kurşunlann hedefe isabet etmesi için bayram günlerinde Beşiktaşta bir yerde silâh talimleri yaptım. Her zaman manto giydiğim halde o gün Kâzımın beni tanımaması için çarşaf giydim. Her vakit gidip gelmekte olduğu yolu bek ledim. Oldürerek intikamımı aldım.» İ/N/VERS/TEDE Hukuk Doktora sınıfı Hukuk fakültesinin doktora sınıfı açılmıştır. Derslere 1 kânunda baslanacak tır. Doktora sınıfının hukuku âmme, hususî hukuk ve iktısad grublarından me zun olmak istiyen talebelerin bunu dilek kâğıdlarında yazmalan şart koşulmuştur. Doktora sınıfına kayid ve kabul bu ayın 20 sine kadar sürecektir. Doktora yapmak istiyen hukuk me zunlannın geçen sene yapılmış olan se minerlerden en az ikisine devam etmiş bulunması da lâzım gelmektedir. ifadeler okunduktan sonra ayaga kalkan Gülizar; Kâzımdan korktuğu için Süfera konferansında kararlaştınlan va Bu hükmün içtimaî tarafını kızlar mehenkendisini müdafaa maksadile silâhı sa ahkâmının muhafazası garbli üç büyük ge vuramazlardı, Türklükte zümre farkı tın aldığını ve çarşafı da gene Kâzınv.n devlet tarafından tekeffül olunan Memel olup olmadığını kestiremezlerdi. Bilgi kendini tanımaması için giydiğini; vaka mukavelesi mucibince bu mıntakanın kenleri böyle bir incelemeye yetmezdi. Songünü Kâzımın bıçak çektiğini istintak Yabancı dil imtihanları disine mahsus bir parlamentosu olduğu ra oniarın zekâlan gözlerindeydi, ne göÜniversiteye giren talebelerden ya hâkimliğinde söylediği halde bunun zaprürlerse hükümlerini ona göre yürütür gibi direktuar adını taşıyan bir de mahalbancı dil bilenlerin kurslara devamdan ta yazılmamış olduğunu söylemiştir. lerdi. Ortada görünen durum ise Musta lî hükumeti olacaktır. Bu hükumet mahallî muafiyetleri için bir yoklama yapıldığını Bunun üzerine şahidler çağırılmış; ılk faya hak verdiriyordu. Çünkü şu sıralaparlamento tarafından seçilecek ve buna ve talebe çokluğundan dolayı yansınm dinlenen şahid; Tahmil ve Tahliye şirnan elli yiğitin her biri boyca, bosça, bakarşı mes'ul olacaktır. Litvanyanın hu başka bir zamana bırakıldığım yazmıştık. ketinde amele Hasan şunları söylemiştir: kışça, duruşça «Elçi Paşa» nın gerçekten Bu imtihan dün Diş Tababeti mekte* Ben giinü sa baMı •yın A eşi sayılabilirlerdi. binin büyük salonunda yapılmıştır. Yok rab camisinde kahvede oturuyordum. Beş ikinci nevi ekmegı bınbınne karıstırmarra çimden sonra clirektuarın teşkiline Alman Yalnız bir nokta vardı, Mustafa on lamaya gixen talebelerden kazanmış olan altı el silâh sesi işittim. Kahveden çık ikfnci nevi ekmeği biribirine karıştır ekseriyeti partisi liderini memur edecek ların başbuğiydi, emir veriyordu. On lar ayrıca sözlü bir imtihana da sokula tığım zaman bu kadını elinde silâhla gör mamaları için birinci nevi ekmeğin yu yerde Litvanyah ekalliyet partisinin başlar da Mustafayı baş sayıp kendine saydüm. (Ben vurdum. Bu hain memlekeHe halinde çıkanlmasma Belediyece IÜZUTI kanını memur etmiştir. Bu zat hükumeti caklardır. gı gösteriyorlardı. Kızlar, elli şehleven Ayrıca haber aldığımıza göre yaban anamı, kardeşimi öldürdü. Karakola gi gösterilmiş ve bu husus dün bütün drın hem Litvanyalaılardan, hem de Al !ara tebliğ edilmistir. manlardan teşkil etmek istemişse de Aldin göz kamaştıncı durumlan önündı cı diller mektebi asdirektörü Ekrem has diyorum. Bana ilişmeyin) diyordu.» man ittihad partisi bu haksızlığı prote^o Sebenikolu Jozefin gibi düşünmek, he Şahidlerden kahveci Ismail ile Ye Buğa adlı gene bir mülâhaza yürüttfr ta bulunduğundan yerine şimdilik felsefe MUTEFERRIK ederek yeni hükumete iştirakten imtına Türkün sevilmeğe ve tapılmağa değe doçentlerınden Mehmed tayin edilmiştir. şildirek hamamında hizmetçi Bekir de Dileğini kırmak elimden gelme*. birer yüksck varlık olduğunu sezmek zoetmiştir. Bina vergisine dair lâyiha ŞEHİR İŞLERİ silâh sesi işittiklerini ve dışan çıktıkları ama bey, bunların dili ayrı, dini ayrı, runa düşmekle beraber Mustafanın Doj zaman Kâzımın vurulmuş olduğunu görAnkaradan bildirildiğine göre bina Bu bariz haksızlık Memelli Alman nasıl uyuşuruz ki? lan çocuklaştıran, Senatörleri kedilej düklerini söylediler. *Limon ve portakalcıların vergisinde yapılacak değişiklik ve arazı larda haklarınm tekrar çiğneneceği ve Rumeliye salla geçti denilen Sü tiren haşmetini de bir türlü gözlerindeı Tahmil ve Tahliye amelesinden Der nin acele tahriri hakkında evvelce Ka mahallî hükumetin kendileri tarafından şikâyeti leyman Paşanm anası da böyle imiş. silemiyorlardı. Büyük kız, bu fikrini kı mutaya verilen lâyihalar üzerinde Fi kurulmasına tekrar mümaneat edileceği Belediye verdiği bir kararla bu ayın viş te şu malumatı verdi: Niğboluda Haçhlan yok eden Yıldın zara bozara söylemekten çekinmedi: nans ve İç îşleri Bakanlıkları arasında yolunda endişeler ve memnuniyetsizlilc mın da kanlarından biri böyle imiş. Şim on beşindenberi portakal, mandalina ve « Ben o sabah kahveden çıktım esas itibarile bir anlaşma olmuştur. Bizi düşündüğünüze, dedi, teşek diki Hünkârın babası bile bir Sırplı kızı bu arada limonun toptan satışını yeni uyandırmşıtır. Bu sırada Litvanya hükuEvime gidip biraz ekmek alacak ve orakür ederiz. Arkadaşlannız gerçekten kah başında tac yapıp taşırmış. Bizim akıncı Hale inhisar ettirmiş bulunmaktadır. LiYalnız teferrüata aid bazı noktalar he metinin Memelin muhtariyetile alâkadar dan işime gidecektim. ekmek almak ü raman tipi taşıyorlar. Fakat siz paşa ozanlar boyuna bu hikâyeleri söylediler. mon tacirlerinden bir kısmı Belediyenin zere eve giderken çarşaflı bir kadının yol nüz bitirilmemiştir. Muhtelit encümen meselelerirr hal ve faslı için bir mahkeme sınız, onlar değil! Siz de onlann yolunda yürümüş olun, bu kararını yerinde bulmadıklanndan sa da bir taş üzerinde oturmakta olduğunu tekrar toplanarak lâyihalar üzerinde ko teşkil etmesi ve buna Almanlan iştirak etMustafa, uzun bir kahkaha parlattı: Türk diye çıldıran şu eksik etekleri se tışı durdurmuşlar ve Hale gırmemişler gördüm. Ekmeğimi aldım. Dönüşte ayni nuşacaktır. tirmemesi, Memelin zabıta ve asayiş iş Ben paşa değilim, olsam da bu yi vindirin. dir. Bir kısmı da Hale gitmekle beraber kadının bir adama silâh atmakta oldu Ordu Emniyet memurluğu leri münhasıran direktuar hükumetine ğitlerden üstünleşmiş sayılamam. Çünk göstermişlerdir. ğunu ve yedi, sekiz el silâhtan sonra o Ve iki gene Türkün iradelerini bağ bundan hoşnudsuzluk Ahlâk zabıtası merkez memuru Tahir aidken Litvanya hükumetinin bu mıntalıer eli silâh tutan Türkün dağarcığınd lamış olmaktan ürkerek ilâve etti: Bunun üzerine bir toplantı yapan limon adamın yere serildiğini gördüm. Kadın Ordu emniyet memurluğuna terfian ta kada ayrıca bir polis teşkilâtı vücude gepaşalık vardır. Sırası gelince o paşalı Dilediğiniz gün birer de Türk kızı ithalâtçıları ve toptancı tacirler limonun biraz gitti. Tekrar döndü. Yaralının yin okınmuştur. tirmesi oradaki Almanlann endişelerini dağarcıktan çıkar, o yiğitin adına ilişir. ahrsınız. Bunlar size el uzattıkları için Hale alınmasını protesto için hep beraber başı ucuna gelerek: «Zalim! Daha gebüsbütün kuvvetlendinniştir. 150 lik Ahmed Refik öldü Ve gene ciddileşti: Ekonomi Bakanlığına ve alâkadar ma bermedin mi?» dedi. O kadın işte bu öyle bir davranışa ses çıkaramazlar. Yüzelliliklerden miralay Ahmed Re Memelli Almanlann hukukuna ve garblî înanmız çocuklar, dedi, her Tür (Arkası var) kamlara müracaate karar vermişlerdir. Bu kadındır.» fiğin Romanyada öldürüldüğü bildiril üç devletin tekeffülü altındaki mukavemüracaatler dün yapılmıştır. Bunları dinliyen Gülizar; ayağa kal mektedir. lenin sarih ahkâmına rağmen yapılan bu Alâkadar tacirler müracaatlerinde li karak asabiyetle «yalan söylüyor!» mulıydı. Apartımanın pencerelerinden ak Us şair Abdülhak Hâmidden gelen şu Cumhuriyet Miralay Refik An tecavüzler Alman efkân umumiyesini femonun geniş bir ithal maddesi, hususî şe kabelesinde bulundu. seden hazin kadm hıçkınklan umumî ele mektubu okudu: zavurun erkânıharbiye reisi idi. na halde kızdırmıştır. Alman matbuati raitte ve itina ile muhafaza edilir bir Mısırçarşısının yanında avcılık ve spormi artırıyordu. Polis ve asker müfrezelen Müddeiumumiliğe davet «Sevgili Sahirim hakkında ald.ğım madde olduğunu gözönüne koyarak garbli büyük devletlerin artık Litvanya culuk üzerine iş yapan Hüseyin îhsanla tabutun önünde ve yanlarında yer al istanbul Cumhuriyet Müddeiumumi hükumetine söz geçiremediğini ve Almankara haberi çoktanberi beklemek mecbu Halde bu şeraitin mevcud bulunmadığı çırağı Aleko da bahsedilen silâhın kendi liğinden: mıştı. Büyük ölüyü el üstünde taşıyorlart riyeti elimesindeyim. Insan, yaşlanınca nı bildirmekte ve Belediyenin kararını yanm kendi başının çaresine bakması lâmağazalarından alınmadığını söylediler. dı. Bütün nakil vasıtalan durmuştu. TaYüzelliliklerden miralay Ahmed Re zım geldiğini yazıyorlar. Alman gazeteböyle kederlere hazır olmalı. Bunu bir ke protesto etmektedirler. Gelmiyen diğer şahidlerin ihzaren ge fık Romanyada Chişinau hastanesinde but Kadıköy iskelesine kadar hep el üsre daha bugün nefsimde tecrübe ediyotiribnelerine ve ilk tahkikatı yapan Müd ölmüştür. Varislerinin 935/6778 sayı ile lerinin Litvanya hükumetine karşı kullantünde getirildi. Ve burada Akay ıdaresiBir aylık inşaat rum, ve işte ağlayıp duruyorum.» dıklan lisan da çok şiddetlidir. ! nin Erenköy adlı vapuruna konuldu. Belediye neşriyat şubesi tarafından deiumumî muavinlerinden Sabrinin şa İstanbul Cumhuriyet Müddeiumumilıği Hıfzı Tevfiğin sözleri Törende bulunanlar da bu vapura bın Memel meselesinin tekrar alevlenmethazırlanan bir istatistiğe nazaran eylul hid sıfatile çağırılmasına karar veriie birinci tetkik dairesine müracaat etmeleri rek dava başka güne bırakıldı. diler. Erenköy vapuru Kadıköyünden te olması îskandinavya hükumetlerini ılân olunur. Bundan sonra Boğaziçi lisesi direktörü ayı içinde îstanbulda yeniden üç apardoğru Sirkeciye geldi ve araba vapuru Hıfzı Tevfik şunlan söylemiştir: tıman, on bir dükkân, altmış dört ev yaEVKAFTA şimdiden heyecana getirmiştir. Bilhassa iskelesine yanaştı. pılmış ve dört yüz on dokuz ev de tamir tsveç gazeteleri Memel meselesinde Al« Hepimiz, gözlerimizde onun haV1LÂYETTE Vakıf eserler yıkılmıyacak manyanın haklı müdahalesine sebebiyet Cenazeyi burada Vali Muhittin Us yali, gönlümüzde onun hatıralan ve âi görmüştür. Asker olan memurlar tündağ, Parti Vilâyet idare heyeti baş limizde onun sözleri olduğu halde buraBirçok emir ve tebliğlere rağmen va verilmemesini, Litvanya hükumetinin yola Bir ayda kaç hayvan kesildi kanı Hilmi, birçok saylavlar, Emniyet ya kadar geldik. Ve şimdi onu, kimimiYüksek mekteb mezunlarından asker kıf eserlere karşı kanunsuz harekette getirılmesini, bu suretle doğu Avrupa • > Gene ayni istatistiğe nazaran birir.cîDirektörü Salih Kılıc, merhumun birçok zin hocası, kimimizin meslek arkadaşı ve likleri tecil edilenlerle hastalık dolayısüe bulunmakta devam eden ve «yıkilmak sındaki sulhun kurtarılmasını ehemmiyetîe teşrin ayı içinde Karaağaç mezbahasın dostlan karşıladılar. Tabut burada da bütün memleketin sevgili ve değerli evlâraporu bulunanlardan maaşlı ise memur üzeredir» diye bu sapasağlam binalan tavsiye ediyorlar. Almanyanm Niyemen da 32,507 karaman, 2,653 dağlıç. 2.966 gene el üstünde Sirkeci tren starına kadar dı Celâl Sahiri buraya, şu ıslak topraklanamzedi olarak, ücretli ise doğrudan yıktırmak suretile hem Evkafı, hem de nehrini geçerek Memel işlerine kanştığı kıvırcık, 1,908 keçi, 4,648 kuzu, 1,716 götürüldü ve saat 10,30 da kalkan ban ra bırakarak döneceğiz. doğruya istihdam edilebileceklerine dair ulusal kültürü zarara sokan bazı valilerin zaman bu hareketin bu mıntakaya münöküz, 251 inek, 353 manda, 188 dana olan Bakanlar Heyeti kararı dün istan ve Belediye reislerinin, bu hareketlerin hasır kalmayıp Sovyet Rusya hududuna iiyö treninin arkasına bağlanan bir va '•'Celâl Sahirin ölümile gönüllerimizi kesilmiştir. Eyeul ayına nazaran birinci bul Valiliğine tebliğ edilmiştir. gona konuldu. de devam ettikleri takdirde mes'ul tutula kadar genişliyeceği ve Finlandiyanın dateşrin hayvan kesiminde fazlahk vardır. Kamutay, îçişleri Bakanı Şükrii Ka güzelliğe ve iyiliğe bağlıyan zincirin kuvP. T. TELEFONDA caklian Başbakl nlıktan bütün İlbayhk hi Almanya tarafına geçerek işi büsbü1 Bir hasta nakliye otomobili ya, Dil Cemiyeti, Cumhuriyet Halk Pa«j vetli bir halkası kopmuş oldu. Onu ş ! lara ve Belediyelere bildirilmiştir. tün büyüteceği tahmin olunuyor. Hulâsa topraklara bıraktıktan sonra gözlerimızrle Müteahhidlerden kefalet alınacak tisi îstanbul merkezi, Basın Kurumu, SAGLIK tŞLERİ Avrupanın doğusunda sulh tekrar tehlike Halkevi, Kadıköy Halkevi, Gun:ş hayali ve içimizde ayrılığının acısı, bualınacak Mevcud hasta nakliye otomobilierinin karşısjndadır. Erenköy sanatoryomu iulübü, merhumun şahsî dostlan tarafın radan dönerken kendimizi daha yalnız ihtiyaca kâfi olmadığı anlasıldığından Posta nakliyat müteahhidlerinden muMUHARREM FEYZl TOGAY I dan gönderilen çelenkler vagonda, tabu bulacağız. Sanki kollarımızın kuvveti bi Belediye genel encümeni 2,600 lira ile vakkat ve kat'î teminattan başka nakledebaşhekimi değişti tun etrafında kocaman bir küme teşkil e raz daha azalmış olacak.. Fakat benim yeniden bir hasta nakliye otomobili aiın cekleri kıymetlere karşılık olmak üzere Erenköy sanatoryomu başhekimi Ih aziz üstadım! Olümünün sessiz uykusun[ diyordu. Kızılaya teberru mahallî idare heyetlerince takdir edilecek sanın yerine Zeyneb Kâmil hastanesi masına karar vermiştir. Tren Bakırköyüne vannca tabut va da müsterih uyu! İnan ki seni seven gene miktarda bir kefalet ve teminat alına başhekimi Yakub tayin edilmiştir. Kızılay Eminönü ilçesinden: KURUMLARDA gondan indirildi ve tekrar el üstünde kab nesil, güzellikle iyiliğe gitmek için açtığın cağı alâkadarlara bildirilmiştir. Bu kefaSanatoryomda yeniden inşa edilmekte Savın tecimenlerimizden Bay Kemal | ristana götürüldü ve aile metfenine defne yolda yorulmadan yürüyecek ve aziz Çocuk Esirgeme takvimi let ve teminatı kat'î ihale için muayyen olan 40 yatakh paviyon bitmiştir. Bura Dekalonun kızının evlenme töreni do hatıranı ebediyyen anacaktır.» [dildi. Çocuk Esirgeme Kurumu 936 senesi olan müddet zarfında vermiyen müte sının biran evvel tefriş ve açılması iyi kurumumuza yirmi lirt teberruı Nihayet büyük sairin cenazesi gözyaş için güzel bir takvim hazırlamış ve bazı ahhidler hakkında 25 inci madde hükmü olacaktır. Çünkü sıra bekliyen birçok | edilmiştir. Teşekkürlerimizin ilâruna Hâmidin mektuba lyerlere göndermeğe başlamıştır. i düeriz. 1 tatbik edilecektir. Mezar başında Gircsun »ay»avı Tf.nk Ian arasında toprağa bırakıldı. para daha düşmüştür. Fakat bu düşüş tamamen lâfzî olmuştur. Işin hakikî tarafı şudur: Ziraat Bankası dün borsaya cumartesi günkü fiatten beş para aşağı olarak 60 ton buğday arzetmiş, fakat alıcı çıkmamıştır. Borsada dün başka hiç bir buğday muamelesi de olmamıştır. Buğday fiatlerinin düşmesine ragmen un fiatlerfndeki 80 kuruş düşüklük ayni seviyeyi muhafaza etmektedir. Ziraat Bankası buğday fiatlerini dü şürmeğe başladığı zamandanberi vaziyet şöyledir: Borsada banka haricinde ka lanlar bankanm fiatleri nekadar knaca ğını bilmedikleri için ne mal satmakta, ne de almatkadırlar. Son bir haftalık borsa muameleleri hep ufak tefek ve fevkalâde ihtiyacları karşılayabilecek şekilde olan muamelelerdir. Bunu biraz da borsadakilerin bankanm ehndeki stokun azalmasını bekledikleri şeklinde tefsir edenler de vardır. Bundan evvel ellerinde un bulunmadığından dolayı buğday fiatleri yükseli yor diye ortalığı telâşe verip Belediye den mütemadiyen narkm yükselmesir.i ısrarla istiyen fırıncılar da ciddî bir un alıcısı olarak ortada görünmemektedir !er. Şu vaziyete göre fınncıların elinde de epeyce un olduğu anlaşılmaktadır. Borsa mehafilinde Ziraat Bankası nın fiatleri daha ziyade kırmak hususun daki azmi kat'î olarak gösterilmektedir. Maahaza buna rağmen ekmek narkı gene vükselmiştir. Belediye genel encümeni dün tekrar toplanarak ekmek narkını ve ikinci n :vi ekmek çıkarılması meselesini incelemiştir. ikinci nevi ekmek bugünden itibaren piyasaya çıkarılacaktır. Ancak borsadan alınan cetveller üzerinde yapılan incele melerden buğday ve un fiatlerinin yükseldiği görülmüştür. Bu yüzden birinci nevi ekmeğe yirmi para zammile on dört kuruşa, francalaya bir kuruş zammile on kuruşa, ikinci nevi ekmeğin de on bir kuruş otuz paraya satılmasına karar ver miştir. Fınncıların birinci nevi ekmekle