2 Haziran 1935 CUMHUBIYET n a aa EV FİZİĞİ: IŞIK MESELESİ Prof.: Salih Murad Bu başlıkla yaz'dığım evvelki yazımda ev fiziğine giren bazı terimlerle ölçülerden bahsetmiştim. Bu yazıda evlerde ışık meselesine temas cdeccğim. Bir ev yahud aile ocağı bir tiyatro sahnesi olup bu sahnenin ışığı hal ve vaziyete, evin muhtelif kısımlanna göre değişir. Işık meselesi yalnız bir fizik meselesi değil ayni zamanda psikoloji mevzuudur. Avize veya lüstürlerle lâmbaların meTkileri, abajurlann şekilleri mefruşat ve oda şekline göre değişmesi itibarile bir san'at meselesidir. Olurma odası Bir evde oturma odası bazan en sakin ve bazan da neşe ile dolu gürültülü bir odadır. Her iki hususta bol ziyadan kaçınmalıyız. O turma odalannın çoğunda tavan merkezine asılmış bir susoansiyon veva avize veya plâtfonye ile iktifa edildiği lnlde pek büyük odalara tavanın birkaç noktasına lâmbalar asılabilir. Oturma odası küçüldükçe ısık meselesi zorlaşır, tavan merkezine asılı avize ampullerinin vakıcı şualan oturanlan rahaMız ettiçi dbi beyaz tavandan in'ikâs edrn sualar da in«anı sıkabilir. Oda büyüdiikçe meselenin halli kolaylaşır. Bu hususta bize yardım eden şey tasmabilen lâmbalardır. Kanape ve koltukların verlerinî deSiştirece pimiz yerde portatif lâmbaları bir yerden diğer yere tasımakla davayi hall<"derİ7 Bu lâmbalar için döşeme kenarlannda bir takım prizler bulundurmalıyız. Umumiyetle kabul edilen prensipe söre döşemenin Her 5 metro murabbaı için bir priz bulundururuz. üstüne asılmış olan birkaç kollu avîzeda ki abajurlu lâmbalardır. Bu abajurlann münasib şekilde ollâzım geldiği gibi avize de ması masadan pek yüksekte olmamalıdır. Umumiyetle masadan yükseklik bir metrodur. Bunlarda kullanılacak ampuller yan buzlu olmalıdır. Açık (gehribar) rengindeki abajurlarla hoş tesir elde edilir. Yemek odasının tenvirinde başlıca gaye müsavi tenvir müstevisini masa kenarlanndan 30, 40 santimetro irtifada bu lundurmaktır. Evin başlıca odalanna aid tenvir meselelerini söyledık. Yatak odalannda tuvaletin iki tarafında ve yerden ikişer metro irtifada duvar lâmbaları münasibdir. Bunlar arasındaki açıklık 1,5 metro olabilir. Tavan merkezine asılı olan lâmbanın mum kuvveti mümkün olduğu kadar düşük olmalıdır. Komodinler üzerine abajurlu kürük lâmbalar konulabildiqi gibi portatif lâmbalar da kullanılabilir. «Türk havasının namus örtüsih Izmirlüer tayyare işine büyük ehemmiyet veriyorlar Î7m»r (Hususî) Başbakanımız General İsmet İnönünün hava müdafaasının artırılması hakk'ndaki önemli söylevi, burada ulusal bir heyecan ve alâka ile karsılandı. Sehirde, muhitte bircok iş bölümlerindeki yurddaşlar, Başbakanm işaret ettiği vazifeye koşmak için sevinçle hazırlan» vorlar. Memurlanmız, grup halinde Tayvare Cemivetine baş vurmaktadırlar. Köylerdeki hareket te çok canhdır. U zak yerlerden şehre kadar gelen muh tarlar, alâkadarlara müracaatle, köylü nün «hava tehlikesini bilen üye» kaydedilmek hususundaki arzusunu bildirmektedirler. İzmir gazeteleri de bu hususta hararetli nesriyat yapmaktadırlar. Bircok kurumlar azasının toplu hareketini ba şarmak icin hafta içinde toplantılara ha zırlanmaktadırlar. Bundan 9 yıl evvel, ilk îzmir tayyaresinin ad konma töreninde bir köylü ka dın; tayyare için: Türk havasının ve Türk gökleri nin namus örtüsü! Demişti. İzmirin bugünkü düşüncesi, bu cümle icinde ifade edilebilir. BALKAN BIRLIGI EKONOMI Yazan: M. Nermi ve «Bir ferdin lisanı, üslubu ferdin ken 2 [•] disidir. Bir milletin lisanı da o milletin Ekonomi adını verdiğimiz varlık beli kendisidir. Bir ferdin haysiyeti kanun rişi (tezahürü) her vakit, kendi yolunu nazarında nasıl tahkir ve tecavüzden bekendi acmıştır. Modern ekonomi tansığı ri ise, milletin demek olan lisanın haysi(harikası), önce cizılmış bir plâna göre( yeti de tahkir ve tecavüzden beri olmakurulmamıstır. Ekonomi kımıldanışmın larınm yorgunluğunu yenecek banş ve lıdır. Fakat son zamanlarda Ingiliz gratarihini söyle böyle gözden geçirmek üzün vükselis çağmı getirmiştir. Bu eşsiz dostmeri, büyük bir tecavüze uğruyor. Rektüsüne katlananlar, bunu anlamakta en luk ve bans anıdınm (âbidesinin) kurul lâm mecmulannda, sözümyabana edebî küçük bir güçlük çekmezler. Ekonomi masına calısmış olmakla Türk dış siyasası nin aradığı teskilâtı, yalnız, ekonominin öğünebilir. Balkanlılar1, büyük devletle mecmualarda. hatta yevmî gazetelerde kendisi düsünebilir. Balkanlarda yapıl rin kestanelerini kavurmak için ellerini a öyle müthiş gramer yanlışlan var ki, Inması istenilen ekonomiğ teşkilâta giriş tese sokacak değillerdir. Yapılacak ve ba gilizcenin; kültürü olan bir milletin lisam ılduğuna şüphe edilebilir. Lisanın haysimeden önce karşılıklı tecimsel (ticarî) an sarılacak çok büyük işler vardır. etini kurtarmak için, efkân umumiyeye laşmalan kolaylastıracak yollan arastır Balkan siyasal evriminin (inkişafıarzedilen bu gibi yazıların kontrol edilmak lâzımdır. Balkan toprakları, asağı run) ilk evresi (safhası) tam bir ütkü yukan, ayni ürünleri vermektedir. Bir (zafer) ile aşılmıştır. İkinci ve sonuncu mesi, hata sahiblerile, bu hatalann çık ülkede bu ürünlerin biraz iyisi, öteküe evre ise tam rengi ile ekonomiktir. Karşı masına göz yuman gazete, mecmua, kitab rinde de bıraz kötüsü yetışebılır. Clae lıklı ve temelli yardımlarla işe başlamak sahiblerinin ağır cezalara çarpılması lâring yolu ile alışveriş yapan ülkelerde bu ve gerçeklikten aynlmamak şartile, bu zımdır.» •»• gibi ince ürün (mahsul) ayrımlanna nu da zaman yaratacaktır. Balkan ulus(farklanna) önem verilmemektedır. O lannın ekonomik kaynaşması için ince Muhterem bir doktor posta ile bana nun için Balkan ülkeleri, ürünleri dolayı ve iyi düşünülmüş bir iç gümrük plânı bir reklâm broşürü gönderdi. Başından sile birbirine karşı önürdeş (rakib) 'a çizilmelidir. Bu, ilerideki büyük gümrük onuna kadar gramer, imlâ, inşa hataKütübhane (yazı odası) oturma odavılabilirler. Bugün her Balkan ulusu ken sisteminin temeli olabilir. Ekonomik ağ arile dolu olan bu broşürde nokta ve sına benzer. Sakin olan bu odada fazla di dış pazan için güreşmektedir. Bu dev lar bu nomal yollarla örülmeğe başladıkde yoktur. Mürettib hatalan da ısık doğru deaildir. Mutavassıt ailelerde rin yürekler coşturan moda sözü ile, teş tan sonra daha büyük temellerin atılması caba. Şu birkaç cümleye bakınız: kilâtla, bütün engelleri aşmak, gelişi gü işi büsbütün kolaylaşmış olur. Balkan vatak odası dikiş odası olarak kullanılır. •** zel bir borsa kurmakla gerçeklikten bir Birliği siyasal bir anlaşma gibi geçici bir Yatak odasında merkezi lâmbanın bü «Bursa ile Çekirge yolu üzerinde diinadım ileriye atılamaz. Her ulusun başka siyasa hâdısesi değildir. Her gün; onu yük olmaması lâzım geldiği halde dikiş vada misline ender tesadüf edilen Yeşfl Darende (Hususî) Senelerdenberi ulusla yapılmış tecim (ticaret) ve claering daha çok kuvvetlendirmektedir. işi için kuvvetli ışığa lüzum var. Bunun Bursa ovasına nazar nazır olacak Uandlasmalan (muahedeleri) vardır. Her Balkanlar Balkanlılanndır. sözü ya udağ eteğinde ve yüksek ağaclar ara için ya djkiş makinesine mahsus lâmba kalkmma istiyen Darende kazası, son ulus, bellıbaşlı ürünleri ile bir dışpazarda veya seyyar lâmba kullanınz. Banyoda yıllarda yılmaz bir gayretle ilerleme yerleşmiştir. Bu gibi büyük asığlar (men kın yıllara değin tatlı bir düşten (rüya sında kâin olup Türkiyede ençok şohret dan) başka birşey değildi. Fakat tarihte bulmuştur.» Ne? Kim? Orasını dnlerle ayna varsa aynanm iki tarafma konula ğe başlamıştır. İçerisinde 9750 nüfus faatler) kuru bir borsa teskilâtı için elden ki rollerinin ululuğunu sezmiş devlet cak lâmbalann yerden yüksekliği 2 met yaşıyan bu eski ve tarihsel kasaba Fı bırakılamaz. Gelişi güzel kurulacak bir adamlarının korkusuz ileriye atılmaları periler bilir. ro olmalıdır. Bu lâmbalar zincirle yakı ratın bir kolu üzerinde 12 kilometroluk ürün borsası, birkaç ulusu en can alacak ile bu söz, sağlam ve sarsılmaz bir birlidar bir vadiyi işgal eder. Heyiktepesi yerinden vuracağı için, böyle bir borsa ğin bayrağı haline gelmiştir. Insanlığın «Yeni merkezinden gelip sert kayalaOturma odalannda duvar lâmbaların Iıp söndürülen cinsten olabilir. Mutfakta şehri ikiye ayırmıştır. Manzarası hoş, kurulsa bile işlemiyecektir. Işlemiyecek | en çetin ve karışık bir bucağında, bugün, nn çatlaklan arasından yeryüzüne çık dan sakınmalı. Duvar lâmbaları artistik merkeze asılı olan lâmba mümkün olduğu teşkilâtla boş deneçlere (tecrübelere) gi beklenilmiyen bir barış güneşi doğmuş mağa uğraşan gaz ve buharlann takat « bakımdan hoş ise de bunlar odada otu kadar tavana yakın olmalı. Mutfakta bağ ve bahçelerile şirin bir kasabadır. rişmektense yalnız siyasal Balkan yapısını tur. Çok dileriz ki bütün insanhk, ken tur etmesile husule gelir?» Ne?.* rup konuşanlan rahatsız edebilir. Herhal mühim yerlerde duvar lâmbaları kulla Belediye ve kaymakamlığuı elbirliğile kuvvetlendirmeğe çalışmak, şimdilik, en disini değerli kalkınma işlerine verebil••• de portatif lâmbaları bunlara tercih et nılabilir. Gözün rahatsız olmaması için çalışmasile kasaba yollan bitmiş gibi doğru yoldur. Çünkü: Yemiş vermiyen mek için, tam banşa kavuşsun. Avrupadir. Her semte otomobille gıtmek teşkilât ve çalışmalar, gerçekliğe karşı bimeliyiz. Gerçi süslü bir duvar lâmbası, dikkat dilecek noktalar şunlardır: «Müessesede istirahat tedavisi ve bannın her vakit çok az değerlendirdiği, gemümkün oluyor. Cumhuriyet meyda le güveni sarsabilir. Halbuki: Balkan u ri gördüğü Balkanlar, en büyük barış ve yo tedavisi suretile uzviyetlerini tamir kahn abajuru ve küçük ampulile hoş gö1 Görünülecek cisme gelen ziya rünürse de ışık itibarile mahzurludur. Bu gözü yormıyacak veya az yoracak mik nına çok değerli bir park, lokanta, kı luslarınm en büyük amacı (hedefi) ger dostluk adımını atabilecek ilerilikte ol edebilecekleri gibi kaplıcanın bulunduabajurlar şimdi koyu renkte parşümen tarda olmalı. Bilhassa pek parlak renk raethane ve müsamere salonunu ıhtıva çeklik imkânlarından en son noktalara dek duğujıu göstermiştir. Balkan uluslarında ğu mahallin havaî muhitisi, etraftan yer asığlanmaktır. Bıliyoruz ki Balkan bu derin ve öğünülecek sağlam duygu, yer çıkan sularm radyo aktituirtesi meşkâğıdmdan veya kumaştan yapılıyor. li veya mücellâ yüzlü cisimler, veya ay eden bir otel yapılmıştır. andlaşmasını yaratan uluslar indüstrile gerçeklik duygusu olduktan sonra en çe bu bir halde bulunduğundan bu havaî t Oturma odasında ve diğer odalann nalara fazla ziya gelmemelidir. Umu Cumhuriyet okulu yanındaki mpzarşiyor (sanayileşiyor). Işte yapılacak iş tin engellerin de kolayhkla aşılacağına muhitinin içerisinde yaşanarak teneffüs çoğunda ya renkli abajurlar veya daha miyet itibarile beher metro murabbaı için lık kaldırıldı. Burası çocuklara bir olerin en önemlisi (ehemmiyetlisi) bura şüphe yoktur. Siyasa birliğinden sonra, edılmesile radyo activite yenin bütün uziyisı açık renkli lâmbalann verdiği sıcak 40 ila 120 lumen kâfidir. Takriben 10 yun ve spor yeri olarak terkedıldi. Kaza halkı; ticaret, bahçe, çift ve dadır. Bu Balkanlararası indüstri, bir elbette, ekonomi birliği de gelecektir. viyet höceratını faaliyete sevkederek itirenkleri tercih etmeliyiz. Esas mesele lumen = bir mum metrodur. Bir çok yol arla birbirmi tamhyabilir (itmam' D o g u s a l ( § a r k î ) Avrupada. Rusyadan da faalivetini artıracağı tahakkuk etmiş lâmbadan çıkan ziya şuamı mum şule mum metro da bir mum kuvvetindeki bir davarcıbkla geçiniyor. Bağcüığa ehemmiyet veriliyor. Yalnız Aşıdı ve edebilir). Bize göre Balkanlararası eko sonra en büyük kudret, birleşmiş Balkan bir keyfiyettir.» sinden çıkan ziya şuaına yaklaştırmah. lâmbanın bir metro mesafedeki parlak Şabuk köylerinde 200,000 çubuk asma nominin en yemişli temeli yalnız burada uluslarındadır. Bütün Avrupada ise Aydınlık meselesi bir renk meselesidir. bir satıhta hasıl ettiği ışık kudretidir. yetiştinlmiştir. Cıvar kazalara ihraç atılabilir. Böyle bir temel olmadan ne yalnız bir Almanlık vardır. Balkan kılıcı Bu brosür kâğıdının kötülüğü, resîmBu itibarla tenviratta renge ehemmiyet Mummetroyu bulmak için lâmba t eder. Kazadan yılda 45,000 kilo yün, banka kurulabilir, ne de borsa... her siyasa terazisinde ağırlık yaratacak lerin pisliği müessesenin lehine değil, avermeliyiz. (Rengin psikolojik tesiri için mum kuvvetini lâmba ile satıh arasındaki Biz Balkan uluslannın ekonomiğ birli90.000 kilo yağ ve binlerce davar dışaHayat Ansiklopedisinin renk kelimesine mesafe (metro) murabbaına taksim et rıya satılır. Halkm ticaret alanında ğe doğru ilerlemesini yürekten isteriz. Fa bir varlıktır. Biz geleceğin ekonomisinde leyhine bir reklâm olduğu da muhakkakbakınız). meliyiz. Yukandaki misalde 40 lumen ilerleyişi ulusal gururumuzu okşamak kat olmıyacak işlere vaktinden önce gi de böyle bir yer tutmağa çalışmalıyız tır. Fakat o bize aid değjl.. Fakat baştan rismekle bu çok yerinde isteğin ümidsizlik Böyle büyük bir anıt kurmak, kurabil başa bu eibi cümlelerle dolu olan bu ' Yemek odası Yemek odasında 4 mum metrodur. Bu ışığı 100 mum tadır. uyandırmasından da çok korkanz. mek yalnız büyük çapta devlet adamla brosür, Türk lisanına büvük bir haka mefruşatın yerleri azçok muayyen olup luk lâmba ile elde edeceksek bu lâmba Ekonomiğ birliğe ulaştıracak en doğru nnın işidir. Küçük Balkan uluslan bü rettir. Eğer Amerikalı meb'usun teklif etyazı masası gibi eşya görme jeraitini boburada hâkim olan simetri (tenazur) saühtan 5 metro mesafede bulunmalıdır. tiği kanun çıkmıs ve bu yazmın sahibi de ve gerçek yol, ilkönce, sınır, gidiş geliş ve yük ve yaratıcı adamlarm beşiğidir. zabilir. dır. Zengin yemek salonlannda duvar Çünkü (5) in murabbaı 25 i 100 le takbu kanunun eline düşmüş oisaydı, cezası 6 Aydınlık meselelerinde gündüz posta güçlüklerini sıfıra indirmektir. BunM. NERMİ lâmbaları kullanıhrsa da kücük odalarda sim edersek 4 ü buluruz. Avni lâmba ile muhakkak idam olurdu .. Bir adamı ölziyasına nekadar yaklaşırsak o kadar dan sonra da claeringle ne gibi alışveriş bunlardan sarfınazar edilir. Hele yemek 12 mum metroyu veya 120 lumeni elimkânlarının gerçekleşebileceğini çok iyidir. Halbuki sun'î membalardan çoBir Çek muhtelisi yakalandı dürmekle bir lisanı öldürmek arasmda masasının tenviratı bakımından bunlara rV etmek istersek bu sefer sathı lâmbadan köklü araştırmak lâzımdır. En doğrusu maddeten deSilse bile manen hicbir fark ğu mavi ve menekşe renkler itibarile fakir hiç lüzum yoktur. Yemek odasının avi 100 12 in vani takriben 8 in re?ir murabPolis müddeiumumiliğe Çekoslovakya yokhır. Amerikalı meb'usun teklifi belolup gündüz ziyasına nazaran sarımtırak bütün bu imkânlann Balkan iş adamla zesi mum şeklindeki lâmbalarla müceh j bası olan 2,8 metro mesafede bulunmaveya kırmızımtırak renktedir. Bu ışık al rına bırakılmasıdır. Çünkü: İşten hiç an tebaası Herman Siya Alsandr adlı b'risi ki de tuhaf bir tekliftir. Fakat fikir, hiç hez ise iyidir. Mum şeklindeki lâmbalar l lıdır. lamıyanlann bir işe yön (istikamet) ver ni teslim etmistir. Çekoslovakyanın Ko te yanîıs değildir. Bir ferdin haysiyeti tında diğer renkler koyulaşır. sofra üzerine konursa yemek yiyenlerin 2 Gölgeyi azaltmak için mümkün mesi kadar ekonomide tehlıkeli bir şey çise şehrinde Tirebov fabrikasında mu na«ıl tahkir ve tecavüzden masun ise, 7 Hem gözünüzü ve hem de kesegözlerine hail olmamak icin boylan kısa olduğu kadar düz ziyadan kaçıp gayrimilletin demek olan lisanın havsiyeti de nizi korumak için, dömivatlık yan buzlu yoktur. Ekonomide en büyük sermaye pa hasebecilik yaparken 90 bin Çek kuro olmalıdır. Büfe üzerine konan şamdan muntazam inikâs (difüzyon) veya endiVC d e n C Ç t İ r ( t e C bu gibi tahkirlerden beri olmalıdır. lâmbalar kullanmağı tercih ediniz. ' nunu cebine indirerek bir otomobille Ma lar göze hoş görünürse de bunların par ren ışıkla aydınlatmalıyız. Tavenın inikâs kabiliyeti yüksek ola rübedir). Ulus zenginliğinin en sarsılmaz caristana kaçmış ve otomobılini Biskovi SABlHA ZEKERlYYA laklığı ışık isini bozar. Bu iş için, noel a3 Bütün lâmbalar, buzlu ampul bilirse de duvarların inikâs kabiliveti temeli de budur. Yalnız kuru bilgi elver d şehrinde bir garaja bırakarak Sofyaya ğacında kullanılan lâmbalar tipind en. ler kullanılmadığı takdirde, münasib abayüzde 50 ilâ 60 ı geçmemeli ve düz seydi, birkaç kitabı baska bir dıle çevir îranda kıyafet inkılâbı küçük lâmbalar kullanmalı ve bunla iurlar vasıtasile ampulün gözle teması geçmiş ve kansına telgraf çekerek vazi renkli olmalıdır. Duvarların parlak mekle, her şey olmuş bitmiş olurdu. Bal rın voltaiı kücük olduğundan şehir cere kesilmeli. Şehinşah Rıza Pehlevinin kızlan mermer dediğimiz sıva ile sıvanışı olma kan uluslannın da uzun yılların edindir yetinin oraca iyi olup olmadığını sor yinını bir transformatörden geçirerek diği denecleri, asıl ulusal sermayeleri var mustur. Adres olarak ta îstanbulda Lon Tahranda her vakit atla gezmektedir4 Mum ku\"veti yüksek olan lâm ları doğru değildir. Cam eşya, parlak voltaiı dü^ürmeli. Yahud lâmbalan seriler. Kızlannın adlan büyüğünün Prenbalar yalnız abajurla iyi kaplanmış ol mefruşat, hasılı inikâs kabiliyeti yüksek dır. Ve böyle temelli ve sağlam bir ser dra otelini göstermiştir. Çek polisi va paralel baelamalı. makla kalmayıp ayni zamanda rüvet olan eşya gözü yormıyacak yerlere kon mayenin olusu da çok iyidir. Balkanlar, ziyeti hemen İstanbul polisine bildirmi ses Şahdut, küçüğünün Mahduttur. ı Tersine konmuş albastrlar odanın üst hattının vuakırısında bulundurulmahdır. Giyindikleri kıyafet tamamile şark malıdır. Buzsuz camlı elektrik lâmbası çok uzun yıllar süren karşılıklı savaslarla ve zabıta suçluyu yakalayıp müddeiumu kısmını alt kısmma nazaran fa7İa aydınyorulmuş ve ekonomiğ kalkınmağa emek 5 Göz rüyet sahas'na jjiren parl^k veya parlaklıeı yüksek olan bir ziya ...„ . . ...,, . .,., , uslubundadır ve Şehinşahm isteğile başIattıgından dolavı tenkid edilmektedir «evler tarafmdan otomatik olarak cekil..... • j • ı• »ı ı membaına cıolak gözle kat'iyyen bakmak verecek vakit bulamamıştır. Balkanlann mılıae vermıştır. Muddeıumumılık sucluyu ı Yemek rn*«!»sı üzer"><l<« lâmbp^ar hnîtın dipinrlpn dolayı tezadlar, parlak ziya uzun banş yıllarına. ihtiyacı vardır. İşte dün tevkifhaneye göndermis ve Ankara ı larına ortu nev ınden bırer şey takmak * . . doğru değildir. Beher santimetro murabBalkan birliği. bu uzun güres ve savaş yıl ya da yazmıştır. Hariciye Bakanlıgı izin tadırlar. dnğu takdirde, icindeki amnıiner küiik membalan ve ağır eölgeler, camla kaplı Ingiliz gazeteleri «Türkiye garblılaşbama bir mum kuvvetinden fazla ziya olmak şartile, albastr k»lUn'l=«bilir. Ye resim çercevesi, parlak pencere camı, [*] İlk yazı dünkü sayımıcda çıkmı§ verirse suçlu derhal Çekoslovakya zabıta ma yolunda nasıl yürüdü ise İran da onu veren membalar kuP'»n'''"ı»"al'. odası icin en münasib lâmba masa i' kntfai cam levha konmuş olan takib etmektedin> demektedirler. sma teslim edilecektir. SALİH MURAD tır. Balkanların siyasal gelişimi tam bir zaferle başarılmıştır. Ekonomik olan ikinci ve sonuncu safhayı da karşılıklı ve temelli yardımlarla işe başlamak, gerçeklikten ayrılmamak şartile zaman yaratacaktır. „ J Lisanın haysiyeti 1923 senesinde bir meb'us Amerikau parlamentosuna şöyle bir teklif yapmı? « tı: Darende Bayındırlık işleri ^Cumhuriyet,. in tefrikası: 16 • • • • • • «. • • • » » Bu G^nül Böyî^ Sevdi Yazan: Ercümend Ekrem Talu Sözlerini tamamlamağa vakit bula jıadan, erkek, kendisine sarılmıştı. I Divane! dedi. Aşkımızı inkâra mı kalkışıyorsun, şimdi? Ondan şikâyet mi ediyorsun?. Sanki sevmekten vaz geç mek, insanlann elindeymiş gibi... Haydi, çocuk! Eğer ben, çapkın, hercaı. kumarbaz, ele avuca sığmaz bir mahluk olmasaydım, sen benım yüzüme mi bakar'dın?. înkâr et, bakayım?! Senin sefil dediğin erkek, senin tam idealin olmasa, acaba bir gün, bu randevuya gelir miydin? Sana verdigim ıstırab, senin hızzmı artırmaktan başka ne yapıyor? Faziletin aşka mevzu olduğunu nerede gördün? ••»••• ASırbash, uslu erkeklerin kadın kalbine hâkim oldukları hangi diyardır? Seni üzüyorum, öyle mi?. Al, bütün üzüntülerini şimdi unutursun! Birdenbire, dudaklannı, Bayan Lemanın dudaklanna yapıştınverdi. Kadın asU sreriye cekilmedi. Erkek. cok haklı söylemişti. Bu bir tek buse, ona her şevi unutturuverdi. O daki ka^a. bu hazla ölmek bile istiyordu. Erkek: Şimdi. gidebilirsin.. dedi. Yann ak <aTn. gene bu saatte beklerim. Bavan Leman, baygm, cevab verdi. Olur. Yann, gene bu saatte, gelirim Erkek, park kapısmdan cıkmıs, tram vay yolunda gözden kavbolmustu. Bayan Leman, onun pesisıra, hızlı hızlı yürüye rek, Ebü«su"d caddesinden saptı, pansi vona selrli. Kendisini görür görmez, ma dam Perla: Nerede kaldın? dedi. Merak et tim. Sirkecide, bakkala kadar gittiydim. Yann sabah, erken kalk. e mi? Onu mutlaka sana getireceğim. Eksik olma, madam.. Maamafıh, o kadar da görüşmeee istekli değilim. • 6 O ayni gece, Madam Perlanın pansiyonunun cephesi, mudakkik bir adamın nazan dikkatini celbedecek bir fevkalâdelik gösteriyordu. Tuhaftır: istanbul evlerinin, sarih şahsiyetleri gündüzden zivade geceleyin bellı olur. O zaman. meselâ evin biri, sönmüs ışıklarile, muktesid bir ev kadınını, bir dieeri, bilâkis, her penceresinden fı^kıran bol aydınlığile zevk ve safa düskünü, müsrif bir mirasyedi, gene bir başkası inik oerdelerinin altından sızan incecik bir ziya cizgisi ile, kösesinde ud çalan, yahud k: minderinde Evrad okuyan basit insan ları hatırîatır. Elektriklerin yakılıp söndürüldüğü saatlerden, bir evin zengin veya ki hkara evi olup olmadığını anlamak mümkün dür. Madam Perlanın pansiyonu, ötedenberi muktesid ve mütevazi bir cephe arzetmişti. Her katta, ancak bir tek pencerede ışık görünürdü. Fakat o gece, kapının üstünde, zabıtanın emri ıle saat ona kadar yanması mecburî olan ampul, saat on biri geçtiği hal de, elân söndürülmemişti. Avluda, komşu kadınlanndan biri ile yarenük ederelr, çorab örmekte olan Madam Perla: Bızim müdür, bu gece, ilk defadır dışanda kaldı; henüz gelmedi.. diye söylenıyordu. Sonra, orta katta, gene her zaman er kenden kararan bir pencere de, hâli dı sarıya ışık veriyordu. Burada da, Bayan Leman, hayalât denızine dalmış, uykuvu un"fmustu. Tam saat on ikide, en üst katta da bir pencere aydınlandı. Bay Kadri, sinirlerini temiz hava ile yatıştırmış, odasına dönmüştü. Bir müddet. her iki ışık, biribirlerile alâkadar imişler gibi, sabit bir surette altalta yanmakta devam ettiler. Fakat bir çeyrek sonra en üst kattaki, söyleş miş gibi hemen arkasından da ötekı söndü. Saatler geçti.. Tanyeri ağardı... Umumiyetle, sabahın ilk saatlerini Bay Kadri neş'e veya kederle düşünmeğe hasrederdi. Bu esnada, ya bir gün evvelki hâdiseleri gözden geçirir, yahud ki o günün görülecek işlerini kararlaştınrdı. O sabah, istisnaen ertesi gün yapacaklarını hatırladı. Ferdinin evine, öğle yemeğine gidecekti. Bunu düşünürken çocuk gibi sevinmekte olduğunu farketti ve kendi kendinden utandı. Ne vardı, bu kadar sevinecek? Hiç kimsenin evine gitmemiş, bir arkadaşla buluşmamıs, kimsenin sofrasında yemek yememiş miydi? Duyduğu sevince meşru bir mahiyet vermiş olmak için, Ferdi ile kansının arasında nâzımlık, hakemlik etmek gibi sosyal bir ödev kabul etmiş olduğuna ve bu ödevin yüksekliğine kendi kendini kandırmağa çalıştı. Henüz niyet halinde bulunan bu ödevi üzerine almış olmak, Bay Kadriyı kendi nazarında adeta büyütüyordu. Biraz daha gayret etse, bu fedakârlığını bütün insanlara ve bu arada Bayan Le mana da teşmil edecekti. Musluktan dönüp, havlu ile yüzünü kurularken, Bay Kadri, şöyle mırıldandı: Zavalh Bayan Leman! Dün kendisini kabul etmediğime kim bilir ne kadar üzülmüştür! Ve onun cehren söylediği bu sözlere, kalbinden kopan bir ses usulcacık şu karşılığı verdi: O olmasaydı. ötekini görür miydin acaba? Bunun üzerine, yakalığmı takarken, şu karan verdi: Bugün Bayan Leman tekrar gelecek olursa, kabul edeyim bari! Fakat boyunbağını bağlarken gene tereddüde düştü. Tanımadığım bu kadın için, ne diye bu kadar üzülüyorum? Beş dakika sonra, giyinmiş, kuşanmış, merdıvenden ıniyordu. Asağı katm sofasında, Madam Perla, elinde süpürgesile bekliyordu. Bay Kadri, her günkü gibi, selâm vererek geçecek oldu. Fakat kadın, kendisini önlemişti. (Arkan var}