Cumhuriyet Izmirden Odemişe güzel bir tren yolculuğu .^w Boğaz harab olduktan sonra Gazetenizin 16/5/935 tarihli per şembe günkü savısmın ikinci sahıfesinde (Şirketi Hayriyenin Boğazici nin asri bir mamure olması ve Boğazm şenlenmesi icin yeni bir program TTT hazırladığı) ve 17 tarihli sayınızda da gene bu programm faydalarm ve sporcuları teşvik için kolaylıklar ya pılacağı yazılmaktadır. Ben buna (Boğaz harab olduktan sonra) derim. Çünkü, Şirketi Hayriye evvelâ Boğazı yıktı, şimdi de yıkılan yerleri yapmak değıl, tamir bile ede mez, sekenesini dağıttı. yuvadan kaçan kuş geri gelmez. daimî kiracı da hiç gelmez. Nasıl gelsin?.. Ev kirası, günde 30 35 kuruş ta vapur parası. Şayet cebinde avdet için para olmazda vek bilet alırsa, o gün gidip gelme vaödemişin meşhttr Gölcuk yaylâsı pur parası o adam için 40 46 kuruş Ödemiş (Hususî) İzmirden kalÖdemişe geçen her yolcu, Güme olur ki. bugün bir amelenin günde tan trenımiz, bütün hızile rayların dağlarının dibindeki bu tarihî ve gü liğine muadil bir para teşkil eder. istünden kayıyor, Ödemişe gidiyo zel şehrin minarelerinin siluetini pek Sporculardan bekîenilen fayda ise, ruz... iyi görür.. Bu minarelerde o kadar rüzgâr gibidir, daimî bir varidat te • Bu trende dört, beş yüz ki^iyiz. fazla ve sıktır ki, tam 32 tane!.. min etmez. Bir kısmımız ayakta. Fakat, hıç §i Bu guzergâh, tamamen hatıralarla Hiçbir memlekette ve hiçbir şirkâyetçi değiliz. Böyle güzel bir bahar doludur. Millî Mücadelede «ilk kur kette emsaline tesadüf edilemiven günündeki gezintinin aksaklıklan da şun» diye tarihin kaydettiği hâdise, ücret tarifesi bu şirkette vardır. Ben olabilir. Turing Kulüb, elinden geleişte burada geçmiştir. Düşmana ilk Boğazın yukan kısmında oturuvo ni yapmış görünüyor.. kurşunun atıldığı yere, ayni isim verum, gidip gelme birinci mevki bilet Ödemiş İzmir arası, Ege çevre rilmiştir. Vatan mudafaası ve milii 35 kuruştur.. Ayni iskeleye köprüden sinin en işlek, en güzel bir durak pargurur, ilk kurşunla buradan fırlamışalınacak gidip gelme bilet 38,5 ku çasmı teşkil eder. Hat boyunda, nö tır. İşte, millî kuvvetlerin bomba Ue ruştur. (Yeni tarifede bu farkı kal bete durmuş gibi sıralanan istasyonuçurdukları Hacıilyas köprüsü ve ta dırdığı anlaşılıyor). Sebeb ne? Tek lar ve onlar arasında uzanan tarla karşısında da Bozdağ.. bilet birinci mevki 23 kuruş, karşılıklar, bahçeler, tepeler, size, bu mev lı 46 kuruş eder, tek bilet gidip gelMağrur, heybetli, başını göklere simde, en guzel günleri hatırlatır... menin yansı değil midir? Olur ya!.. kaldırmış ve papatyadan çelenk tak Tarlalarda gölgeler görüyorsunuz; tnsanın o gün avdet edeceği şüpheli mış gibi, tepesinin karile o kadar gükadınlı, erkekli; toprağa ve mahrule olsa, ve tek bilet alsa, sonradan da zel görünüyor ki... sarılmış, çapası, övendiresi, küreğı, vazgeçse, bu hareketinden şirkete 11 Seviriiyoruz: kazması elinde yığm yığın insanlarkuruş ceza mı vermek lâzım? Ayni Bozdağa çıkacağız, Gölcüğe çıka Tren geçerken, doğruluyor, elkrizamanda otuz biletlik karneleri var cağız, diye! le almlarında bir siper yapıyor ve dır, yukan Boğaz için birinci mevki Kulüb, matbuat erkânını hususî setren uzaklaşıncaya kadar bakıyor v?5 kuruştur ki. yukandan her gün kilde davet etmiş ve söylediklerine alınan bilet fiatinden hiç bir iskon lar.. Sonra, gene topraklara iğüıyor göre, herşeylerini temin etmiş. Kamtosu yoktur. On beş gün içinde ala lar.. Bazan hat boyunda, çıplak ayakyonet hazır. Derhal binecek, Bozda cağı parayı toplu olarak bir günde lı, güneşte kavrulmuş, eski, yırtık ğa tırmanacağız ve bu yüksek yaylaahyor. Halbuki, bugünkü ekonomi vaelbiselı bir köy çocuğu, bir yaban dan, kuşbakışı, Küçükmendires ovaziyeti bu gibi karnelerde muhakkak yavrusu gıbi hendekten, bir ağac gölsını seyredeceğiz. bir iskontoyu icab ettirmez mi? Dev ğesinden fırlıyor ve bağırıyor; let Demiryolları güzel bir nümune. Ödemiş istasyonuna geldik. Gene Heeeeeeyt!.. Dığer bir nokta da, şehir dahilınde ıştıkhm tıklım halk, gene buketler, alBiraz ileride, iri bir çoban köpeği, liyen bu gibi şirketlerde mesafe uzakışlar, mızıka sesleri.. Biz, biran ev sivri ve bembeyaz dişlerini gösteredıkça bilet ücretleri indirilir, Şirketi vel, yaylaya çıkmak, Gölcüğü gör rek katara atıhyor. Bu yıldırım gibi Hayriye aksine hareket eder ve bu mek, kayak, spor yapılacak yerleri, koşan kütleyi, sadakatle beklediği suretle Boğazda oturanları hicret etsanatoryom kadar güzel denılen Bozsürüsüne düşman birşey sanarak, semeğe mecbur eder. Misal: Haydarpadağı dolaşmak için istical ediyoruz.. si yırtılmcaya kadar bağarıyor ve şadan Erenköyüne ikinci mevki bilet birkaç yüz metro takib ediyor, sonra Fakat işte tam bu sırada, bütün ha18 kuruş, Pendiğe 22 kuruş. Şu halde, duruyor, arkasmdan uzun uzun ba yallerimiz, zevklerimiz kayaya çarpErenköyle Pendik arası 4 kuruşluk kıyor, dilini çıkararak soluyor. mış billur bir kadeh gibi parçalanı mesafe midir? Bayındıra yaklaşıyoruz: yor: Şirketi Hayriyenin bilhassa öldür Sert, yalçın bir dağa sırtım dayı Meslektaşlardan bir grup, Ödemiş mek istediği yer de bu yerlerdir. Bu yarak bağrını güneşlere açan Bayınortasında kalıyoruz. Sağa baş vuru günkü yaptığı tarife ile de bunu is dır, yazın, herhalde çekilmez, daya yor, omuz silkiyorlar, sola gidiyoruz, pat etmiştir. Şirket kendi daimî müşnılmaz bir cehennemi andıracak... birbirine soruyorlar.. Silsileli bir haterilerini hiç düşünmez, yazın say Nitekim, halk ta buna bir çare bul vale başlıyor. Bizim Turing Kulüb, fiyeye gelecek mahdud miktardakı muş: bütün efradı, almış olduğunu söyledimüşterilerini bir kazinocunun bek Yazın, ovaya iniyor.. ği tedbirlerile beraber sırra kadem lediği gibi, bekler, onlara da bir ko Fakat bu ova, serpilmiş, aralanna basmış. laylık gösterse.. O da yok. Yerliler geniş bahçelikler, bostanlar atılmış Karnımız da aç.. Arkadaşlar gülümütemadiyen tstanbula hicret ediyorküçük bir şehri andınyor. Ayrı ayrı lar. Ancak vergisini verebilmek için yorlar: kurulmuş evler görüyorsunuz. Bun yazın yok pahasına evlerini kiraya Yahu, Turing Kulüb, bizi yemelar, meslek itibarile kısmen çiftçi deveriyorlar. Bu sefer de kiracı yok. ğe de davet "etmişti, değil mi? ğil, şehir insanı. Yani san'atkâr, es tktısad Vekâletinin emrile halk için Diğer bir arkadaş ahçılardan bi naftırlar... Sıcaklar başlaymca, ev tenezzüh seferleri yapıldı. Şirket ise, rini göstererek: lerinin kapılarına, ekseriyetle, birer perşembe günü son vapur olan 8,55 Aman çocukalr, diyor. Buraya asma kilid vuruyor ve göçe başhyorile cuma günü ilk vapur olan 8 vapurgelin. Buraya!.. Dimyata pirince gi lar.. Bayındırlılar, bu ovaya başka bir larım yalnız Köprü iskelesinden biderken evdeki bulgurdan olmıya isim vermişler: let almak şartile bu tenezzüh tari lım.. Çayır, Bayındır çayırı. fesine ithal etti. Rica ederim, siz ol Yemek sonunda, güneşten yanıp kıGece, bir kuş gözile göklerden bu sanız bu vapurlarla gidebilir misiniz? zaran şehrin bir iki sokağında do Bundan kim istifade eder? Beşiktaş toprağı seyretseniz, bir avuç ateş laşıyoruz. Temas ettiğimiz halk te ta oturan bir aile tenezzüh tarifesin ijböceğinin yeşıl ve kalın gölğeli bir essürünü izhar ediyor, fakat kaç pa den istifade etmek için sabah karan laş üstüne serpiştirildiğini sana ra eder?. lığında ve tramvay parası vererek smız.. Bu çayır, Küçük Mendires Köprüye mi gelsin, Üsküdardakiler ne îehrine kadar uzanır ve Bayındırın Bu satırları, sıcaktan haşlanmış bir yapsın? Sonra tenezzüh hakla İstan jrarı servetini getirü*. İstasyonlara kafa, sukutu hayale uğramaktan yobulda oturanlara mı verildi? paklaşırken, ekseriya mızıka sesi gerulmuş bir âsab, açlık yüzünden tı liyor. Kalabahk, kalabalık!. Halk. tukabasa doldurulmuş bir mide ile yaBoğazici halkırun başka gezinti yerristleri karşılamağa çıkmış.. Buketler zıyorum.. Ve karşıda duran Bozdağa lerine gitmeye ihtiyacı yok mu? Ben periyorlar, bizi ağırlıyorlar. bakıyorum: Sarıyerde oturuyorum. Adalara, ya Bu bizim ırkî meziyetimizdir: Türk hut Erenköyüne, Yeşilköye gitmek tlâhi Turing Kulüb, bizi hiç ol lisafirperverdir, kibardır. istesem, ne kadar para sarfetmeli mazsa selâmetle İzmire indir, başka Bayındırdan sonra Çatal istasyonu yim? Ben neye tenzilâttan istifade etbirşey istemem!.. Şu dakikada benim eliyor. Tireli bir heyet, mızıkacılarmiyeyim? Gene şirkete sorulunca intıbaım; Bozdağ, Gölcük ve hepsi, lla beraber buraya kadar bizi ağırla perşembe günü 3 ve cuma günü 3 kum sahrasından çıkmış yorgun bir olmak üzere 6 vapur tahsis ettik., diimağa gelmiş.. Onları da alıyoruz ve yolcuya bir damla su vermiyen çay yor. lÖdemiş yoluna giriyoruz. Çünkü Ça*tal istasyonunda hat, küçük bir da lardan başka birşey değildir.. Dibin Bize kalırsa, bu tenezzüh tarifesinin, mar verir ve bu damarın ucunda ye de otur, karşıdan bak!... perşembe günleri saat 12 den cumartesi günü saat 12 ye kadar devam gil Tire vardır. O. B. GÖKÇE etmek üzere bütün şirketlerin nısıf ücret almaları halkm menfaatini ve r" ayni zamanda Vekâletin halk için çok güzel tasavvurunu temin edebılir. Bu suretle acaba şirketler zarar mı ederler? Şirketi Hayriye bu sene hissedarlanna temettü ve faiz olarak ikişer lira tevzi etmiştir, bunu bu sene kâr olmadığından dolayı evvelce tasarruf edilen paralardan vermiş, boşalan Boğazdan daha ne suretle kâr bekliyebilir? Sanyer Yenimahalle Pazarbaşı 130 numarada M. FAHRİ Turing Kulübün tertib ettiği bu seyahat yolcuları sukutu hayale uğrattı .1 ((Almanya komşularını ayrı ayrı ezmek istiyorîo (Battarafı 1 inci tahifede) Times gazetesinin de yazdıgı gıbi Hitlerin durumti doğu Avrupası için bir kararsızhk kaynağıdır. Halbuki doğu batı Avrupası bırbırıne bağlı dır ve Hitlerin şimdiye kadar anla ması lâzım gelirdi ki, doğu Avrupası banşı üzerindeki herhangi bir karar sızlık Almanyanın mevkiini kuvvet lendirmek şöyle dursun, tersine olarak kendilerini tehlikede gören memleketlerde müdafaa tedbirlerini arurıp gitmektedir. tşte görülüyor ki Avrupada savaş tehlikesinin başlıca sebebi Hitlerin siyasasıdır. Hitler savaş hazırlamak yolundadır. Halbuki bu yolda Alman faşistliği ancak kendisinin ölümünü bulacaktır. Fakat çok yazık ki berabe rinde Alman ulusunu da sürükliyecek ve herşey gene onun sırhndan çıkacaktır. Pravda gazetesi de, «Banşın ve güvenliğin düşmanları» başlığile şu nu yazıyor: Almanyanın banş ve güvenliğin perkiştirilmesi işjn yarduna hazır olup olmadığı sorgusuna, Hitler açıkca crvab vermekten çekinmiştir. Avrupa ulusları her yıl daha fazla anlıyorlar ki Alman faşistliğinin «üttüğü siyasa Avrupayı savaşa sürüklüyor ve Alman faşistliği kendi varlıklan üzerinde doğrudan doğruya bir tehlikedir. Alman emperyalistliği öç almak arzusunda dır, fakat savaşa daha hazır değildir. Ç>nun için bir taraftan süel programmı hazırlarken öte taraftan bazı îngiliz ve Japon mehafili ve ayni zamanda Macaristan Fenlandiya ve Lehistanla müşterek bir temel bulmak için herşeye başvuruyor. Hitlerin Ingiltereden istediği onun bitaraf kalmasıdır, ta ki banşın korunmasında ilgili olan mem leketlerin mevkileri kuvvetten düşsün. Hitler banş için herrürlü toplu inan cayı reddediyor ve uzlaşamamazlık lann o noktaya inhisar ettirilmesi plânmı ileri sürüyorsa bunu ancak kom şularını ayrı ayrı yakalayıp ezebilmek ıçın yaDiyor. Hayal oyunu komiğinin hayal olduğu anlaşılmca Yeni bir mesele çıktı: Karagöze bir abide mi i, yoksa Şeyh Küşteriye mezar mı yapmalı? 24 Mavıs 1935 MMR Bursa gazetectleri Şeyh Kuşterinin mezan başında şı yaptırmakta olduğunu bir gazete Bursa (Hususi muhabirimizden) yazmıştı.. Aradan seneler geçtiği halKim derdi ki: Hepimizin çocukluğu de Raminin mezar taşı yaptırmak muzda büyük bir zevkle seyrettiği miz karagözün, günün birinde mu şöyle dursun, hatta böyle bir teşebbüsü dahi olmadığı anlaşıldıktan hayyel bir tip olduğu meydana çıkasonra gene bu iş Karagözü sevenle cak? rin mürüvvetlerine kalıyor demektir. îki yıl önce ortaya atılan bu mesele Karagöz hakkında iyi tetkikler etrafında gerçi bırçok yazılar yazüyapmış ve yazılar yazmış olan Konya mış ve Karagözün filhakika yaşamış saylavı doktor Osman Şevki; Bursabir şahsiyet olmadığı meydana çıkda iken bana demiştı ki: mıştır. Fakat san'atkâr Hazımın, Karagöze aid olduğu sanılan Çekirge yo« Halkın Karagöze karşı besle lundaki mezarı tamir ettirmek iste dıği saygı ve sevgi, onun yaşamış bir mesinden doğan meselenin ruhunu adam olduğu kanaatini uyandırmış (ona abide mi yaptıralım, yoksa metır. Karagözden bahseden tarihler bizarını tamir mi ettirelim) fikri teşkil le vardır. Fakat bu tarihler birbirini ettiği halde arayerde bu iş unutulmuş nakzeden malumat nakletmişlerdir. gitmiştir. Bunu bize hatırlatmağa veBununla beraber Şeyh Tüsterinin sile olan, resimde gördüğünüz par muhayyel bir aktörü olmaktan başka maklıktan yapılmış ve bir türbe tasbirşey olmıyan Karagöze başka noklağını andıran mezardır. Bu parmaktai nazardan bir değer vermek doğ lıktan höcerecik, Bursalıların hemen rudur. Medeni memleketler bu gıbi hergün gördükleri, fakat birçokları insan tiplerine çok değer verirler. nın da, kime aid olduğunu bilmedik birçok yeni ilimler vardır ki: Karaleri bir mezardır. Asıl garibi: Bu me göz muhayyel bir şahsiyet te olsa zarın, Gazipaşa caddesi gibi Bursanın bu ılimlerin çerçevesine girer. Karaen büyük ve işlek bir caddesindeki göz muhayyel şahsiyettır. Fakat bir güzelce evlerden birinin böğrüne soan'anedir. Halkiyat bahsinde an'ane kulmuş olmasıdır. Yani mezar bu e lerin çok büyuk bir yeri vardır. Bi vin duvarı delinerek içeri ahnmış naenaleyh Karagözün tarihî ve millî tır. Eskiden Tayyare sinemasının yabir şahıs olduğunu kabul etmemekle pıldığı yerde bulunan. sonra taşı bu çok iyi hareket etmiş olan Bursa Halhöcereciğe alınan mezar; Karagözü kevinin ayni işe bu noktadan değer bir aktör gibi oynatmak suretile bu vereceğini tahmin ederim. oyunu icad ettiği söylenen Şeyjı Küç Cenevrede ileri türülen mütalealar! Paris 23 (A.A.) Havas ajansının Cenevre muhabiri, M. Lavalin M. Hitlerin söylevi hakkında beya • natta bulunmaktan çekinmiş olduğunu bildirmektedir. Fransız Dışarı îşleri Bakanı, Alman Başbakanınm söylevinin sahih metnini aldıktan sonra durum almak hakkını muhafaza etmekte olduğunu söyle miştir. Bununla beraber, M. Hitlerin söylevi çok önemli sayılmaktadır. Bu beyanatm büyük bir ihtimamla ince lenmesi lâzım olduğu söylenilmekte dir. M. Lavalin yakında bu söylevin bazı noktalan hakkında mütehassıs lar ve hukukçularla görüşeceği beyan edilmektedir. Paris gazetelerinin birçoklarınm Cenevre muhabirleri, M. Hitlerin söy levinin Cenevrede fena bir intiba hâsıl etmiş olduğunu bildirmektedirler. Petit Parisien gazetesinin hususî muhabiri, Almanyanın programımn bozulmasına hiçbir veçhile müsaade et miyeceği suretindeki beyanatından sonra teslihat meselesinde bir anlaşma vücude getirmek ümidinin suya diişmüş olduğunu bildirmektedir. Bu muhabire göre M. Hitlerin sö'ylevindeki yegâne özlü mütalea, and laşmalann toprağa müteallik olan ahkâmma ve bu andlaşmaların yeniden gözden geçirilmesine 'müteallik olan fıkradaki mütaleasıdır. Bu fıkraya büyük önem verilmektedir. Çünkü Hit ler, andlaşmalann zorla gözden ge çirilmesini istemeyi düşünmemekte olduğunu söylemiştir. Burada hâsıl olan intibaa göre 3 şubat tarihli Londra protokolu esasına dayanarak Almanya ile müzakerat icrası eskisinden daha kolay olacaktır. Paris 23 (A.A.) Gazeteler, M. Hitlerin söylevini, başka başka ba kımlardan tahlil etmektedir. Pöti Parizyen diyor ki: «Alman Başbakanı, Alman hüku metinin, 3 martta aldığı kararla belittiği (tayin ettiği) yeni ordu miktanndan hiç bir suretle vaz geçmiyeceğini söylemiştir. Büyük bir gösteriş tarzı ile söylenen bu cümle her halde kat'idir ve anlaşmaların hâlâ mümkün olduğunu ümid edenlerin bütün hayallerini sil mektedir.» Journal M. Hitler Moskovaya karşı Londrayı ileri sürüyor demektedir. Övr şunları yazıyor: «îngiltere, Almanyaya konuşmalara girişmek teklifinde bulunacaktır. Konuşmaların tekrar başlaması mümkündür. Almanya ile diğer devletler arasında teri veya Tüsteriye aiddir. Mezar taşında yeşil zemin üzerine beyaz mermerle kabartma olarak şu yazı bu lunmaktadır: <Cennet mekân. firdevs âşiyan sahibi hayal Şeyh Mehmed Küşteri ruhuna fatiha» sene 802. İşte: Bize Karagöz gibi halk tarafından çok sevilen, saf, doğru bir Türk hüviyeti yaratan ve tanıtan Şeyh Küşterinin veya Tüsterinin mezan budur. Şimdi ortaya yeni bir meselenin daha çıkması ihtimali var: Acaba Şeyh Tüsteri için mezar mı yaptırmalı, yoksa Karagöz tipi namma abide mi dikilmeli?... Bir zamanlar îstanbul Belediyesi avukatı Raminin Karagöze mezar ta Muhayyel şahıslara mezar yaptırılmaz, fakat onlar namına abideler dikilebilır. Mezarlar yaşamış olanlara mahsustur. Ben bu fıkre çok hürmet ederim. Karagöze mezar yaptırılacağına onun namına bir abide dikilirse halkm temayüllerine hürmet edildıği gıbi neş'e, kahkaha, doğruluk, kahramanlık hişlerini de aşılamış oluruz. Karagöz oyununa zaten hayal oyunu deriz. Karagöz şahsiyeti de mu • hayyeldir. Lâkin hayallerden, mu • hayyelelerden istifade ederek halka iyi ve güzel duygular aşılamak yüksek bir iştir.» \ Doktor Osman Şevkinin bu fikir lerine göre Karagözün bir tip olduğu kabul edilerek namına küçük te olsa bir abide dıkilmek hakikaten çok yerinde bir iş olacaktır. Moskovada 1 mayıs bayramından intıbalar Dost Sovyetîerin millî bayramı olan 1 mayıs günü Moikovaaa ve Leningradda büyük geçid resiraleri yapıldıgım yazmı.tık. Resmımız Leningraddaki geçid re»minde tankların geçisin^göstermektedır. birkaç sene için bir uzlaşmaya vanl ması mümkün görülmektedir.» Ekselsiyor gazetesi şunlan yazıyor: «Bugün Fransa ve Avrupa menfaatlerinin birleştiği nokta, Almanyaya bütün banş kapılarını açmak, fakat s a vaşa kat'iyyen imkân bırakmamak için güdülen siyasal amacdır. M. Lavalin Berlin seyahatinin mümkün olması ancak bu siyasayı başar makla kabildir.» Hümanite gazetesi: «Sovyetler aleyhindeki hücumların radyoda işitildiğini. gazetelerde tekrar edilmediğini kay detmekte ve M. Hitlerin Sovyetlerle komünizme saldırdığını yazmaktadır.» ttalyan gazetelerinin neşriyatt • Göıel Odemiftmn bir gStünüf Roma 23 (Telsizle) İtalyan gazeteleri Hitlerin son nutku hakkın da makaleler yazmağa devam ediyorlar. Bütün gazeteler bu nutkun Avrupayı ikiye ayırmak maksadım ta kib ettiğini ve Almanyanın bir daha Cenevreye dönmek niyetinde bulunmadığmın sarâhatle anlaşıldığınx kaydetmektedirler.