1 Nisan 1935 '• Cumhtrriyet' Venizelosun Yaptıkları Yazan: Sablk Intellice» Servis Şefi Sir Bazil Tomson Türk Alman görüşmeleri Viyana radyosunda Türk gecesi 10 Bulgar ordusu 12 birinciteşrinde Sırb hududünu geçti, Itilâf devletleri bundan haberdar olamadılar! İtüâf devletleri, bir taraftan Yunanlılan harbe sokmak için propaganda yaparken diğer taraftan Bulgaristan lehine Yunanistandan arazi gasbetmek istediklerini açıkça söylemiş • ler ve bunu, henüz hiçbir harb cep• hesinde zikre değer bir muvaffa kiyet kazanamadıklan ve harbin neticesi meşkuk ve şüpheli olduğu bir zamanda yapmışlardı. Harb esnasmda, kendi zaranmıza olarak öğrendik kî propaganda hiçtir ve netice herseydir. Gene öğrendik ki Radis isimli Fransız a • jansının yaptığı gibi ikinci derecede tmıharebelerin hikâyelerini ka baca büyüterek bunlan biiyük zaferler şekline sokmak, propagan • dacıları gülünc mevkie düşürmekten başka bir şeye yaramaz. O esnada Yunanlılar kendi ken dilerine şu suali sormağa başlamış • lardı: Mademki İtilâf devletleri, ilân ettikleri gibi, zaferden bu kadar emindirler, o halde Yunanis • tanı neden kendilerile beraber harbe sürükletnek istiyorlar. Bu dev • ler arasmdaki boğuşmada kiiçiik Yunan ordusunun ehemmiyeti mi olur? Bu düşUnceler akıllarına geldik ten conra, Itilâf devletlerinin har bin uğursuz bir netice vermesin den korktuklarmdan şüphelendiler Atinadaki Rus sefiri Prens Demi doff daha 20 mayis 1915 te Rusya Hariciye Nezaretine şu telgrafı çekmişti: ctngilizlerle Fransızlar, Yunan gazetelerini satın almak için tasavvur edilemiyecek kadar biiyük pa ralar sarfediyorlar ve bunlara hu • susî sayılar çıkarrıyorlar. Nihayet Rario ajansını icad ettiler. Bu a jans tamamen uydurma havadislerle Yunan efkân umumiyesini tti lâf devletleri lehine harekete getirmeğe çahşıyor.» arkadaşça mütekabilen biribirine söylüyorlardı. Yunan gazetecilerile yapılan pazarlıklann da komik taraflan yok değildi. 1916 senesinin ilk aylarında, Fransız propagandacıları Em • bros gazetesini satın almak ve onu, Venizelosun resmî gazetesi olan Patris ile birlikte Fransız menfa atlerine hâdim kılmak istediler. Patris gazetesinin müdürleri, bu tasavvuru, haber alır altnaz, Fransız sefarethanesine giderek eğer Embrosa tahsis edilen para kendilerine verilmezse derakab Almanya lehinde neşriyata başhyacaklanm söy • liyerek Fransızları tehdid ettiler. Venizelosun şantajcı gazeteleri 23 nisan 1916 da Fransız sefa • reti, Fransa Hariciye Nezaretine şu telgrafı çekiyordu. *Venizelosçu gazeteler, bizim diğer gazeteleri satın almamızdan çok telâşa düftüler. Bunlara da 200 ilâ 300 bin frank vermek lâzım gele • cektir.y Bir hafta sonra da sefaret su telgrafı çekmişti: tEmbrosun »atın alınman keyfiyeti, birer şantaj müessesesinden başka birşey olmıyan Venizelosça gazetelerin tehdidleri yüzünden imkânsız bir hale gelmiştir. Bunlar, Embroa sattn alındığt takdirde, Itilâf devletlerine hücttm edecekleri • ni »Syliyerek tehdidatta balvmuyor lar.* Bu telgraflar, Henri Turot imzasım tasıyorlardı. Bu adam, M. Briandın şahsi dostlarından olup Fransız propagandasmı ve Radio ajan • sını idare etmek için Atinaya gönderilmisti. Venize'os tekrar başvekil 17 ağustos 1915 te M. Gunaris Başvekâletten istifa etmiş ve yeritıe Venizelos geçmişti. Gunaris iyi bir hukukşinas, ahlâken çok yük sek bir adam, derin ve mütenevvi bilgileri itibarile bir ilkn hazinesi, parlak bir hatibdî. Fakat politikada muvaffak olabilmek için çok namuslu bir adamdı. O zaman öyle Jürcamandı ki güzcl söz •öylemek meziyeti, yalnız çevrilen dalavereJeri ve hileleri örtmcğe yarar ve modern bir avamfirib bu dalavereler ve hileler vasıtasile mevkii ik • tidara yükselir ve orada tutunurdu. Venizelos tekrar is basına geçince, Kralla hemfikir olarak bitaraflığı muhafazaya karar verdi. Venizelos fena vaziyete düşmüştü. Iti • lâf devletlerinin Kavalayı Bulgar • lara terk hususundaki ısrarları, kendisinin geçen ikincikânunda Krala tavsiye ettiği siyasetin ta kendisi idi ama şimdi Giridli Başvekil, bu »iyaseti kabullenmeğe cesaret edemiyordu. Biliyordu ki Itilâf devletlerinin talebini iltizam ederse bütün Yu • nan milleti kendisine karşı ayak lanacaktı; bu talebi reddederse, Itilâf devletleri kendisine, bizzat »izin politikanızı takib ediyoruz, di • yeceklerdi. Bu vaziyet karsısmda akıllı davrandı ve intizar vaziyeti aldı. Soranlara, muvakkaten yeni bir siyaset aradığını söylüyordu. Bu esnada, iki muharib tarafın şımarık çocuğu vaziyetinde bulu • nan Bulgarlar, iki tacafla birden pazarhğa girişmîşlerdi. Türkiyeden Dimetcka mmtakasmı kopardıktan sonradır ki yüzlerindeki maskeyi atarak 21 eylulde seferberlik ilân ettiler. Sekiz gün sonra, Sir Edvard Grey onlara bir ihtarda bulunmuş • tu. \Arkası var\ Iki diişman aynı sefahet masasında fiaron Şenk, bu hatalardan isti • fade etmeyi bildi ve Alman matbuatını, kendi mahirane mane'vralan âayesinde Yunan efkârı umumiyesinin, her gün biraz daha ltilaf devletlerine muhalif ve alehtar oldu ğunu ispata çalışan makalelerle doldurdu. Bu suretle Almanya için bu kadar faydalı olan Yunan bitaraf • hğının devamı keyfiyetinin kendi tnarifti olduğuna herkesî inandır • dı. BÖylece fasid bir daire teşekkül etti; Baron Şenkin Alman matbu • atmdaki mesaisi, Paris matfbuatı tarafından bol bol iktıbas ediliyordu. Nihayet efkirı umumiye, Kral Kostantinin tesir ve nüfuzile Yunanistanın merkezî devletlere tema • yül e t l f i kanaatini hasıl etti. Fransız matbuatı, Baron Şenkten adeta kcrkarken Atinadaki Alman sefiri, 3 eylul 1915 tarihli raporunda Baronun, Kayzer Vilhelmin yardımmı istemesi için Kral Kostantini iknaa çalıştığım ve Kralın böyle birşey yapmaktan istinkâf ettiğini yazı yor, bu hâdisenin Baron von Şenkin ınîzacını garib surette aydınlattığını ve Baronun daima bazı hastalık alâmetleri gÖsterdiğini ve bunların şüphesiz bir surette arttığını bildiriyordu. Kim bilir, belki de, Alman sefiri, Baronun Atinadaki Fransız hafi zabıtasının sefile beraber, sık sık gizli sefahat âlemleri yaşadıklarını biliyordu. Baronla Fransız memu • ru bu iş ve nuç demlerinde, kendi • lerini aldatan adamların isimlerini, Eelediyede yeni memur imtihanı Dünku imtthandan bir intiba tiği halde imtihanlara ancak yuz ka Beiediyeye almacak 35 memurun müsabaka imtihanı dün Belediyede yadar kişi alınmıştır. İmtihan neti pılmiştir. tmtihana girmek fîzera iki celeri bir iki ffüne kadar belli ola yüz elliden fazla aamzed müracaat etcaktır. f Başmakaleden mabaidA lışverişi için en başta gelen bir de ğimdedir. Almanyanm harcama gücü artmıştır ve boyuna artacaktır da.... Bu büyiik ulusun kımıl 3 nisan çarsamba günü için VI • danışma engel olan bağlar gevşeyana radyosunda bir Türk gecesi dikçe ekonomi durumu da o orantemin olunmuştur. Nesriyat İstanda (nisbette) pürüzsüzleşmis ola • bul saatile 22,45 te yapılacaktır ve caktır. Almanlığm milyarlarca ö program ?udur: dediği harac acun ekonomisi için 1 Profesör Jozef Marks tarakorkunc bir boşluktu. Çiinkü bu fından biırkaç söz. milyarlar, ham ürün yetistiren ül2 Viyana senfonik orkestrası kelerin (ki biz de bunların içeri tarafından ve sefdorkîtr Kabasta sindeyiz) alısverislerinden uzak • idaresinde Csmal Reşidin piyanolaştırılmış bulunuyordu. Hitler bu da kendisi buluaacak (konserto ölü paranın yaratıcı bir budunlar • kromatiki) si. arası değeri olmasının yolunu bul • 3 Hasan Feridin Alnatm üç mus demektir. Güclü ve onurlu orkestra parçası ve Türk rakısları Almanyanm bizim ekonomimize en i çalınacaktır. uygun olan anlamı da budur. Al J 4 Viyana senfonik orkestraöi manya bu yeni yolunda nekadar gene sefdorkstr Kabasta idaresin • yemişli adım atarsa bizim Alman | de ve Cemal Reşidin piyanoda re ya ile olan dış alışverişimiz de o fakatile kendi eseri olan instan kadar serpilmiş olacaktır. Onun itestessini; çin yeni Almanyayı çok daha ya A Balıkcılar ağlarım çeker • kından ve derinden anlamağa ça • ken. lısmalıyız. B Ama dilenci Biz, yeni Almanyayı, açık söy • C Eyüb güvercinleri. liyelîm henüz iyi taaımıyoruz. HalD Boş cami buki dıs alışverişimizin biiyük ge E Bayram. leceği Almanyadadır. Bugünkü dış çalacaktır. alışveriş istatistiklerimize göz gez dirirsek bunu anlamakta en ufak POTJSTE bir güclük çekmis olmayız. Osmanlı sultanlarının yıktıklan bir yur • du, kendisine yakışan yüksekliğe Silivrikapıda Perikli adında bikavuşturmak için boyuna artan bir rini esrarengiz bir surette öldüren dıs alısverişten daha gerçek ve henüz belli olmamıştır. Dün sabahsağlam bir yol yoktur. Ulus ve uluş tan ak<ama kadar zan altında bugeliri bununla artar, yurdun yüzü lunan II ki?inîn sorjçusile uğrasıl bununla güler. Claering ise bu yomı*tır. Tahikata polisçe ehemmi lun en güzel bir kontrolu ve ölçü yetle devam edilmektedir. südür. Claering kurahm benimse • miş bir ülke için dış ahşveriş; bizi koloni peresesine (derece) düşüreBundan iki buçtık ay ewel Ada cek tözleri kör bir demagojiden, lar iskelesinde Hasibeye aid bir dikötü bir yaygaradan baska bir kis makinesile Sarayburnunda Gümnesne değildir. TÜRK TOPRAĞI rük Ata gemisinde serdümen Hü HER YIL MlLYONLAR VERİYOR. 1 «eyin ve Süleymana aid esyalan çaFAKAT BU TOPRAK YEMİŞLE . lan ve 15 gün evvel gemici tsmailin RİNI DEĞERLENDtREN DE DIŞ evinden 5 Iira ile mahkeme kâğıd ALIŞVERÎŞİDlR. DIŞ ALIŞVERİŞ lannı dolandıran ve nihayet aylarOLMAZSA TÜRK TOPRAĞININ danberi Üsküdar, Beykoz, Beşiktas VERDtĞt MtLYONLAR, HEMEN ve havalisinde birçok evler soyan HEMEN SIFIR OLUR BİZ İLK ve bir türlü ele geçirilemiyen mesÖNCE CLAERÎNG KONTROLU hur sabıkalı ve asker kaçağı bah ALTINDA BU YURD MİLYONLAriyeli Eşcef tuhayet dün ansızin poRINI ARTIRMAK GEREKLİĞİ lis memurlarile k.öprü üzerînde karKARŞISINDAYIZ. ELDEKİ SERsılasmıs ve kacmasına mevdan ve • ÇEYİ ÇATIDAKİ GÜVERCİN İ rilmeden kıskıvrak' yakalanarak ÇİN SALIVEREMEYİZ. GERÇEKAdliyeye sevkedilmirtir. LİK ÜZERİNE KURULMUŞ BU DUNLARIN KILAVUZU KURUNTU OLAMAZ. Ekonomi andlasmalan budunlann ileriyi düsünerek Kisve kanunu mucibüıce izciler • güttükleri ekonomi siyasalarıdır. le cemiyetlerin elbise ve rozetlerini Böyle bir siyasada ise yalnız ola • bulundukları mahallin en büyük ganlığın ve gerçekliğin yeri olabi • mülkiye memurluğuna müracaat • lir. le kaydettirmeleri lâzımdır. KanuPara diktatörlerinin elinde bulunun tayin ettiği bir aylık müddet nan eski Almanya istediği gibi bir ham ürün (ham madde) siyasası bitmek üzeredir. Şimdiye kadar güdemezdi. Fakat sıkmtılannı bi müracaat edenlerle etmiyen bu girer birer yenmeğe baslamış ve u bi teskilâtların vaziyetleri tetkik luş işlerini eline almıs olan bugünedilmektedir. kü Hitler Almanyası gerçek bir siyasa güdecek bir durumdadır. Arbir ülkenin vergi kaynaklan da tık burada para diktatörünün de • birdenbire yükselir ve artar. ğil, Alman ulusunun söz süyleme • Türkiyenin temelli bir sulama ğe hakkı vardır. Bu bizim için çok programı ancak 500,000,000 lirayı değimli olan temel üzerinde kar • aşan bir para ile basanlabilir. Buşılıklı ve çok değerli bir ekonomi nu ekonomi andlasmalarile sürüm siyasası kurulabilir. Türkiye, bu • yeri belli yurd ürünlerile gerçek • gün, temel kuran bir çağdadır. Her leştirebiliriz. Büyük bayındırlık adım bizim kültür ihtiyaclarımızı (imar) işleri uzun yıllar ister. Su artırmaktadır. Fakat bununla birlama islerinden baska gene yüzlerlikte de dıs alısverisimizin gerek ce milyon Iira istiyen birçok işleri liği her atılan yeni adımla artmak^ mizi de buna katabiliriz. Türk toptadır. Kömürlerimizi daha biiyük rağı dıs sürümlerine dayanarak bu bir hızla işletiyoruz. Yarın, Türk baş döndüren parayı verebilir. Fabakırı acun pazarına gönderilmis kat toprak ürününü de yalnız dış olacaktır. Baska madenleritniz de sürüm yerleri yaratıcı bir değer yannı bekliyor. Kolonileri, ülkelehaline koyabilir. Almanların siyari yeryüzünü kaplamıs uluslarla vesal yağıları ne derlerse desinler, rimli işler yapamıyacağımız çok ekonomice boyuna yükselen ve bellidir. Çünkü onlar ilkönce ken • güclenen bîr Almanya bizim için di topraklannm zenginliklerini dügittikçe değim kazanan bir büyük şünürler. Onun için, şimdiden, ya ahcıdır. Biz onun için Almanya ile rını düşünmek gerektir. Bizim payapacağımız ekonomi andlaşmala zanmız, bunu bilmeliyiz, içinde rında, yalnız bugünü değil Türk eher nesne yetlşen geniş ülkeler, ge { konomisinin diri ve yüksek geleceğini düsünerek adımlarımızı atmanis kolonili uiuslar değil, mutlaka Almanya gibi ülkeler olabilir. Fa • ğa çalışmalıyız. kat yeuıiş veren ekonomi siyasası Berlindeki Türk Alman görüs erken kımıldanmasmı bilenindir... meleri, bu bakimdan düsünülürse, Almanyanm ne büyük bir pazar bu görüşmelere vermek istediği olduğunu anlatmak için yalnız miz anlam (mana) kendiliğinden Çinden gelen yağlı tohumların anlaşılmıs olur. Karsımızda sözü 100,000 000 Türk Hrasını geçtiği nü tutan, ne yaptığını bilen, öz ni söyliyebiliriz. Çin; Japonların yükselisi için and içmiş bir Almanaktif ekoıomi siyasalan yüzünden ya vardır. Bu Almanya, Alman işyıldan yı!a Almanyaya kapana sizini kurtarmak için güreşiyor. Bicaktır. İnce düsünülmüs bir top • zim de arkamızda çetin güres yıl rak siyasasile biz, ileride Alman larımız vardır. Bugün her iki bü • yanın istediği ölcüde yağlı tohum yük ve ünlü ulus, ekonomi alanın yetiştirebiliriz. Biz yalnız yağlı da, karsıhklı büyük işler görebile • tohum isile ilk adımlarda 15 cek bir durumdadır. Toprak ürün20,000,000 liralık sağlam bir sü lerimiz bakırımız, baska tnadenlerüm yeri bulabiliriz. Temelli bir rimiz, claering yolile, en büyük aanlaşma ile Alman sanayiinin aralıcısını Alman pazannda görmek dığı birçok ham ürünleri de vere tedir. Biz onun için bir ekonomi andlasnıasile bitecek olan Berlin • biliriz. Bunların bazılarını Türk deki Türk Alman görüsmelerini çiftçisi henüz bilmiyor, bile. Fakat bütün büyük ihtiyaclarımızı ku bizi en çok düsündüren nesne bu • caklamıs görmek istiyoruz. Gerek dur. Biz, yeni bir »anayi kuruyo Türkler, gerekse Almanlar bu çok ruz. Almanyadan ne alabiliriz? değimli ekonomi soraklarına karşı Böyle bir sorak hiç te yerinde de karsıhklı bir anlayış gösterecekleri ğildir. Çünkü büyük yükselis ül • için «onuncun iyi yemişler vererekülerine kavuşabilmesi için Ata • ğinden işkilimiz yoktur. türk Türkiyesinin milyarlara ihti yacı vardır. Dif alısverişi yükselen M. NERMİ Yarin iki bestekârımızm Biri 7,5, öteki 9,5 metro boyunda olan ve müthiş eserleri çalınacak bir mücadeleden sonra öldürülen canavarlar bugün Balıkhanede teşhir edilecek Evvelki gece Marmara denizînde, «Hayırsızada» açıklarınd'* iki büyük deniz canavarımn ele geçirümesfle neticelenen çok n>ülıim bir hâdise olmu$tur. Hâdise şu şekilde cereyan etmistir: Istanbul bahkçılanna aid büyük küçük on iki balıkçı kayığı bu civarda balık avlarlarken evvelâ uzaklardan ge len müthiş bir homurtu ve hınltı işit • mişler biraz sonra da iki büyük kara gölgenin kendilerine yaklaşmakta olduğunu görmüşlerdir. Bahkçılann bir kısmı telâşa düşmekle beraber diğer • leri işin ne olduğunu anlam'k istemiş • ler ve o tarafa doğru küreklere asıl • rmşlardır. Fakat aradan birkaç dakika geçince bu ilerlemenin kendüeri için pek tehükeli olduğunu anlamış • lardır. Çünkü bazan deniz üzerine çık n ve bazan denize dalan iki muaz • zam gövdenin bu hareketierinin kendi kayıklarını batıracak derecede müthiş dalgalar yapmakta olduklarını görmüşlerdir. Bir taraftan çalakürek kayıklannı en yrkın adaya doğru çeken kayıkçılar, diğer taraftan aralarında hasbıhale başlamışlar ve bu iki iri gövdenin ne ohbileccğini birbirlerine sormuşlardır. Kimisi bunlarm birer iri yunusbahğı, kimisi de orkinos azmanı müthiş bir canavar olacağı mütaleasını ileri sür müşlerdir. Dün sabah balıkçılardan Hayn ve Salih Balıkhaneye müracaat ederek şahid olduklan hâdiseyi nakletmisler ve bu balıklar tutulursa gerek balıkçılığa, gerekse fen âlemine büyük bir hizmet yapılmış olacağını söylemişlerdir. Bahkhane Gümrük Muhafaza Müdürlüğü nezdinde tavassutta buluna • rak balıkçılara takib motörlerinden birinin terfik edilmesi talebinde bulunmuş, Gümrük Muhafaza Müdürlüğü de bu teklifi kabul etmiştir. Dün on iki balıkçı k?yığına otuz kadar balıkçı kayığı daha iltihak et • miş, başlannda Gümrük Muhafaza Mudürlüğünün takib rootörii bulunduğn halde, Hayırsızada açıklarmda bu canavarlann gÖründüğü yer tarassuda bailanmıştır. Saat ikiye doğru gece cereyan eden hâdisenin ayni tekerrür ehniş, uzaktan derin homurtular işitilmeğe başlandı ğı gibi, sulann kanştığı görülmüş ve iki siyah iri gölge seçflmiştir. Muhafaza müdürlüğünün makinelitüfek'e mücehhez motörile bütün kryıkçılar o tarafa doğru gitmişler ve arasıra denirin yüzüne çıkan siyah cisimlerin ne iri bir yunus balığı, ne de orkinos az manı olmadığını anlamışlar, bunun şimdiye kadar Marmarada değil bü yük denizlerde bile nadir rasgeluıir cinsten iki deniz canavan olduğunu görmüşlerdir. Bir taraftan makinslitüfek faaliyete geçerek, canavarlar denizin yüzüne çıktıkça her taraflannı taramış, diğer taraftan evvelce kayıkçılann hazırlamış olduklan zıpkınlar atılsrak bir saatlik bir mücadeleden sonra canavar • lar öldürülmüş ve sürüklenerek Hayırnzada sahillerine getirflmiştir. Bu vak'adan haberdar olunca bir muharririmizle fotoğrafçırruzı Hayırsızadaya gönderdik. MufaarririmİTin aldığı malumata göre canavarlard an : bir tanesi Monoculus polypicus ded kleri cinsten «tek gözlü deniz canava n» du. Yüksekliği üç, boyu yedi bu çok metrodur. Resimde gördüğünüz veçhile tepesinde tek, fakat müthiş bir gözü vardır. Diğeri ise Horidomonstrum denn tisticum cinsinden bir deniz ejderidir. Boyu dokuz buçuk metro, kafasınm yüksekliği üç buçuk metrodur. Ağzı birkaç insan ayak üstünde kolkola verip duracak kadar büyüktür. Alt çe nesindeki iki biiyük dişin boylan da ikişer buçuk metrodur. Balıkçdık Enstitüsile, Bahkhane Müdürlüğü bütün dünya tabiiyat müesseselerini bu meseieden haberdar etmişlerdir. Bu müthif canavarlar bugün sabahleyin er kenden Bahkhanoye nakledüerek saat on birden itibaren tstanbul halkına teşhir edileceklerdir. Bu hımısta elde edeceğimiz yeni malumat ve tafsflâh yann vereceğiz. Marmarada iki korkunc deniz canavarı yakalandı Perikünin katili bulunamadı Azılı hırsız yakalandı Kıyafef kanununun tatbikatı Atinadaki divaniharb bekleii3n kararı verdi \Bat larafı birinct sahitede] Gece saat dokuzda divaniharb reisi muhakemenin hitatn buldu • ğunu bildirdi, heyet raüzakereye çekildi. Müzakere tam bes saat sürdü. Maznunlann bu bes saat zarfındaki \aziyetleri pek feci idi. tçlerinde kendine en fazla hâkim görünenleri bile adeta yan bay gın bir halde bulunuyorlardı. Ye • is ve ümidsizlikleri çehrelerinden çok iyi anlaşılıyordu. Dinleyicile • rin hali de aşağı yukarı ayni idi. Çünkü bunların çoğunu suçluların akrabalan teşkil ediyordu. Kendi ni tutamıyarak ağlıyan birçok ka dınlar görülüyordu. Suçluların da, dinleyicilerin de kanaatleri idam lan istenilen üç kişinin idam hük • münü giyecekleri merkezinde idi. Nihayet geceyansmdan sonra ikide divaniharb heyeti salona ge • lip mevkiine yerleşti. Ortalığı derin ve korkunc bir sessizlik kaplamıstı. Karar bu sessizlik içinde okundu. Karar şu idi: Miralay Sarafis, kaymakam Çigandes, Stefernakos, mütekaid miralay Spais, binbaşı Triandafilidis, Çigandes, yüzbaşı Skulidis, Malagaris, sivillerden Vamvakiya, Kalyo müebbed küreğe. Yüzbaşı Marselos, birinci mülâ • zim İkonomu, Zohu, başçavus Pendari, çavuş Donolasla sivillerden Çalavudas, Karayorgi, Maronka • ki, Varlami yirmişer sene küreğe. Çavus Rozos on sene ağır hapse, bifinci mülâzkn Kardidis ve çavuş Kapsalis iki sene, çavuş Beniana kis bir sene hapis cezasına mah • kum olmuşlardır. Sivillerden dört kişinin beraetine hükmed;lmiştir. Krarda askerlerin rütbelerinin ref'i de zikrolunuyordu. Dinleyiciler bu karan alkışladılar. siddetle Fen Fakültesinde dün geceki yangın (Baştaraft birinci sahHede) Fazla zarar olmadu Çünkü taîebe He birlikte 25 mikroskop, birçok kitab ve aletler kurtadık. Yanginm nasıl çıktığını bilmi yoruz. Sadece içeride kimse olma dığma göre elektriğin kontak yap masından çıkmış olması ihtimali vardır. Zater» hâdiseden birkaç dakika evvel de bizim lâborahıarda bir kontak oldu. Elektriklerimiz söndü. Elektrikçiyi çağırarajt yap tırdık.> Yangın hakkmda ttfaiye Mü dürii de: «Yangınm nasıl çıktığmı henüz bilmiyonız. Yalnız hâdise nin bk elektrik kontağile hiçbir alâkası olmadığı muhakkaktır» de mii"tir. Zabrta tahkikata devam etmek • Belediye memurları kooperatifinde Belediye memurları kooperatif hissedartsî" umumî heyeti dün sa at 17 de Belediyede toplanmiştır. Okunan rapora göre lî}34 senesinde kooperatifin aza adedi 800 den bin rki yüze çıkmıştır. Kooperati fin satış mağazasmda bir sene zarfında 25 bin liralık mal satılmM tır. Kooperatif, memurlara 14 bin liralık mahrukat dağıtmışrır. Bilânçoda bir senelik kâr 600 liradır. Bu para hissedarlara taksim edilecektir. Hissedarlar heyeti Kooperatif Müdürü Bahaya mesaisin den dolayı teş«kkSr etmiştir. Ispanya ile yeni müzakereler İspanya ile aranuzda yeniden ticaret anlaşmalan yapılması için iki memleket mutabık kalmışlar dır. Hükumetimiz bu müzakeratın Madridde cereyanını kabul etmi? ve oraya gidecek heyetimizi seç • miştir. Azadan bir kısmı dün şeh • rimize gelmişlerdir, bugünleroe Valansiyaya hareket edeceklerdir. Asi bahriyelilerin mahakemesi Atina 31 (Hususî) Deniz zabitlerinin muhakemesine bakacak olan divaniharb işe başlamıştır. 228 deniz zabiti bu divana veril • miştir. Bunların içinde Amiral Russenle tevkif edildiği gün azle dilen CumuTr«isi yaverlerinden Kivodos ta vardır. Muhakemelere on bes güne kadar başlanacaktır. Fiatleri tetkik edilen maddcier Ankara 30 Ekonomi Bakanlığı bazı ham maddelerle «eker, köraUr ve çimento maliyet fiatlerini azaltmak için tetkiklerine devam etmekte^ir. Şeker fiatlcrinin on kuruş indirilecegi hakkınrfa henüz kaf î bir şey yoktur.