21Şubat Tramvay Şirketi davası Devlet Şurası, Şirkete mühlet verilmediği Iddiasının reddine karar verdi TBat tarafi bMnd tahifede^ pilabDir. KOometroUrca istimlâk yap* masl lâzira gelen sirketin bu U*dartik para vermesi Tiirk mületfe, Istanbul halküe alay etmekten baska birsey degüdir. na temas cttiğuıî kabul etmîyontm ve bu kanunda hiçbîr maddeye de rastIamadim. Bütün cihan hukuk mevzua • tmda hükumetin, bu gib'ı mukavele leri her saman için murakabe ve kontrol etme hakkı tanmmiştir. Şüphele ri varsa Gaston Risdin dün bahsettik • leri eserine müracaat edebilirler. Fransa Şurayi Devletinin 1911 de verdiği ve tesadüf eseri olarak bir tarafta devlet ve bir tarafta da Tramvay Şirke ü bulunan bu karan bir vesika gibi ortaya koymak »uretile şirketin en zayi! tarafuu deşmiş olduk. Bu kararda hfi. kumetin her zaman şirketi murakabe ettiği yazil'dir.» Mahmud Esad bun • dan sonra roukaveleleri Tiirk hukuka mevzuatı çevresinden tetkik etmiştnr. Tramvay Şirketinin yalniz Nafıanin değfl, bütün Tiirk milîetînin hakkmı yediğini söyledikten sonra demisür ki: < Nafianin Tramvay Şirketinî bir mahkemeye vermesi bu meseleyi biti • reraezdi. Bunu kökünden halletraek I*zim geliyordu. Bakanlık onu yaptt. Bix kendilerine bir mühlet vermiştik. A radan bu kadar zaman geçti, kendüe • rine tekrar senelerce möUet verfldi. thtar edildi. Fakat isbe sonra ne yapsin?» Camhuriyet '• Gözlere bakarak bütün hastalıkları anlamak kabildir Hatta saîıibinin tabiati ve ne kadar yaşayacağı da meydana çıkıyor Etlerden kilc uzerme resım Vali bu suretle fiatlerin artmıyaca^ını söylüyor Mezbahada etlerden resmin kilo üzerinden alınmasma yakında baslanacaktrr. Resimlerin kilo üıerinden alındıgı takdirde et fiatlerinin yükselecegi etrafındaki dedikodu hakkmda dün bir muharririmize Vali ve Belediye Reisi Muhittin Ustündağ su sözleri söylemistir: c Mezbaha resminin ki!o üze rinden alınacağı hakkındaki karar yeni rnevruu bahsolmuş değfldir. Bele diye kilo üzerinden resim almmasını karariastırmakla eskisinden bir san tim fazla resim almağı aklından bile geçirmemiftir. Yalniz hayvan başına alınan vergi kilo baıma konmustur; o kadar. Biz tetkiklerimizden ve uzun teerubelerimizden sonra kilo bsşma dokuz kunıs resim almması netice • »ine vardık. Kasablar çoktur, diyor • lar. B'z su karan verdik: Eğer 9 ku • ruş vergi eski resimden fAzIa be bunu indirecegiz. Fakat et fiatlerinde daima değişen fiat nisbeti bes kuruştur. Bu fiç veya iki kurus olama'. Olduğu takdirde halk aleyhinedir. Aynca 9 kunıstan dört kurus indirsek vaHcîatırru'i 700 bin lira indirmiş oluruz. Bu takdirde de birçok şehir isleri bu yüz • den geri kalacaktır. tstenbul halkına karsı biz çok borcluyuz. Şehirde hal • krn rahatmı ve arzulannı yenne geti • recek vesutnnîz çok azdır. Hizmetle • rimizi tam «ekîlde yapatntyoruz ki bu kadar varidatımızdan vaz geçelim! Neticede bazi formalhel'îri ikmal ile uğrasıyoruz. Bunlar bittikten sonra yeni feküde resim alınmağa baslana • caktrr.» Italyadan Afrikaya bir ta bur asker dahagönderildi Japonya, Italyaya, Habeş topraklarında ilerlediği takdirde Japon süngülerile karşılaşması ihtimali olduğunu ihsas etmiş \Baş taraft birinct sahifede} thtilâfin halli için ttalyan masla • hatgüzan üe Hebes imparatoru ara > sında Adisababada cereyan etmekte bulunan müz?kere!erin imparatorun ttalyan tekHflerini kabul etmemekte gösterdiŞi ısrar Gzerine kesilmek ibtimali bulunduğunun ttalya tarafından resmî tebligle büdirilmesi mevcud kanaati takviye etmektedir. Bu teSliğde Habeşistan hükumetinm Roma elçiliğt tarafından hudud hâdi • seîerini reddeder şeküde çıkanlan tebliğe hiçbir cevab verilmiyeceçi dc bfldirilmiştir. Şu hale göre veziyet daha ziyade ciddileşiyor, demektir. thtilâfı Fransa ile tngiltere büyük bir dikkatle takib ediyorlar. Pu iki bükâmetin Afrikadaki menfaatleri tta! • ya ile müşterektir. Hatta bunun için üç Avrupa bukumctinin Habeşistanı aralannda nüfuz mıntakalarma taksim eJtikleri de sövlenmckt^dir. Bu yüz • den İngütere üe Fransanm müdaha • leye hazır olduklan soyleniyor. Fakat bu mudahale Hîbesistzna karsı mu • harebe etmek için değil, ancak suihu temin için olacaktır. Ancak Japonya Habesîstan* yar • dım ederse bu ik devletin de ise ka « nsaeaklan muhakk'k görülmektedir. Bu nokta üzerinde benüz tebellür et • miyen ba:ı fikirler ortaya atılmaktadnr. Japonyanm malik olduğu pek çok înv tiyazlan kaybetmemek Sçin Habeşis • tam yalniz bırakmıyacağı, ona yardım etmekle kendi menfaatlerîni koruya • cağı kanaati ileri sürülüyor. Japonya 3e Habeşistan arastnda sıkı bV teşriki mesai bulurtdağunun en bvySk deliiî Habesistanm harb »flâbIarmı Japonyanm tedarik etmesidir. Habeşistan ordusvnun talim ve terbiyesi gerçi bir Belçika heyetine tevdi edilmiftir. Yirmî zabitten ibaret olan birinci heyete 1933 te ikinci bir he r et daha iltihak etmiştir. Geçen kanunu • sanide de Stokr<olm aske«î mektebinm mezvnlanndan tsveçli zabitler getirilmistir. Fakat 300 mitral*ozle muhtelif çspta 1S0 top ve daha birçok nakl'ye levazunt Japonyadan almroıstır. Ha • beşistan son scnelerde kahve fiatleri • nin düşmesi üzerine iktısadî dîrlıfa «ğnyarak hiçbir ihtiyacmi terıun edemiyecek bir vazâyete dü;tü, haricî bir istikraza karar verince akhna ilk evvel bütun Habeşistan sahillerrnde müs • temlekeleri bulıman Avrupalılar değii, Japonya ge^i. Bundan sonra Jpaonya ile yapilan ticaret itilâfı uzerme Ha beşistan Jancn tüccarlan ve ticaret env tial?rile doldu. Birçok Jaoon şirketleri emaî ve ticarî imtiyazlar aldılar. lste Habeşistan böyîe bir mütttfike malik olduğu için Jtdyamn tekliflerine bo • yun ismiyor. Fakat acaba Japonya Asya mesele • leri haricinde Afrikada bir macera . ya karişacak midir? Bu meselede Ja • pcn elçismin ttalya hrriciye mösteşanna yaphğı son ziyaretîni nazan dikkate almak lâzımdır. Şayialara inan • mak lâzntt gelirse elçi bu mülâkatta İtalya Habeşistan hakkmda istua emelleri besliyorsa Japonyayi da hesaba katmasi lâzım geldiğini, çünku Japon süngü!erile karşilaşmak ihtimali bulun duğunu ihsas etmi.*tir. re, oralarda hiçbir yeni hâdise olma • mısfar. Maamafih, kendilerile görüş • tüğüm salâhiyett?r zevatm ağızlanndan anladığıma göre ttalya, Habe şistandan dilemiş olduğu tarziyelerin ve tavizshn istihsalinde musndır. Bunu teyid için de buradan, şarki Afrikaya, fasîst milis taburlanndan üçü • nün sevki karar! pşmışhr. Dün, Musolini bu taburlardan ikisrni bizzat Ro • nwda teftiş etmiştir. Duçe, milis efradina bitab eden nutkunda nv'Ilî izzetinefsin kutsiyetinden brh;ederek, onu herçeyden üstun tutmalannı kendilerine hararetle tavsiye eylemiştir. Taburlar, mızıka ile sehrin başlıca carHeleHnden geçerek hususî trenîerle Napoliye sevkedilmisîerdir. Bu fa sist milisleri yani knra gömJekliernizamiye piyade kıtaahmn birer cüru sayihr. Bunlir, harb vukuunda en giic hizmetlere ayrılmak üzere yetiştiril • mîglerdir. Düzce»', bunlar hücum ta burîaridir. Bu tabur'arin efradı gönülludürler. Kaydedilirken bir çok sene hizmet etmeği taahhüd ederler. Bunlar, bu defa da H'besistana sev« kedilmeyi kendüeri istemi'îerdir. Diğer taraftan, son günlerde top!anan yüce faşist meclisine, General Penızzi, 70,000 karagömleklînin ryni ar> zuyu izh*r ettiklerini bildirmistir. Meclis bu vatanperverane tehalükü memnuniyetîe karşılad'fı gibi, şarkî Afrikada elınan tedbîrleri de muva • hk görmüştür.» Sermaye natıl arirraş? Bidayetten şimdiye kadar şirket mnkaveleleri 124 «ene nsatmak suretile cüıan tarihinde emsaline rastlanmamiş bir açikgSzliilük yapilmifttr. Miihim bir noktayi kaydetmek Uten'm: Şirketin sermayesi 1,200,000 lira iken sermayesini 2 müyon tsviçre franğına çikarmistir. Bn bîzim paramizla 10,800,000 lira eder. Bir küsur mil • yon 11 mîlyon liraya yakm miktara nasil çikarılmişUr? Bir defa yirket sermayesine kendiliğinden bir •antim ilâve etmiş değüdir. Bunu lstanbnl balkımn derisini yüzmek »uretfla yaproişUr. Şirket senelerdenberi istimlâk işini kendisine siper ederek mes'uliyetten kurhılmağa çalişmışür. EminönüEyüb hattı henüz yapilmamiştir. Yolsuzluk • larm onüne geçmek için Nafia ük adı • mı atmiştır. Ikinci adımi muhterem heyeti hâkimenizden beklemekteyiz.» Bundan lonra söz aîan Nafanta diğer hukuk müşaviri Namik Cemal de 1923 • 1926 mukavelelerinin ümî ve hukuki cepheden mahiyetlerini anlat • mıjtır. « ŞLketin isitıp uıtip önümüze koyduğu yey istimlâk meseîesidir. demiş ve Avninîn sözlerini teyid ebnif • tir. Yaztmtzda mevzuubah» otan üe «ahibindeki muhtelif hastalıkları a çtkça gotteren gozün retmi Çok eski zamanlarda, tabakai kuzahiye namı verilen gözbebeğinin etrafındaki müdevver renkli parça ilâhların insan vücudünde bahşettiği en büyiik nimetlerden biri ve alâimi sema da onuti bulutlarda hasıl olmus bir parçası addo* lunurdu. Niteklm 18 inci asırda «Kavsi kuzah» namt alâimi sema nm renkli kısımlarına da veril • meğe başlandt. Hali hazırda gö « zün ortasmm etrafmi rusliyen renkli ve alâstiki parçaya bu isim ve • riknektedir. Ortasında gözbebeğini tasıyan bu renkli parça insan vL Belediyenin vaziyefî Vekil bundan sonra lırlajjjbrııin tunlâk meselesine de ğ? sirketin Türk kanunlarlal hıç aı dığmı, bunları hire saydığım, bele • diyeye de kısnr dedigmi ve TSrk bele diyelerine kirir demek suretfle «nlari hiçe indirmek istediğini, söyliyerek soxlerine söyle devam etmiştir: «Halbuki Türk belediyelerinm bir mevcu • diyeti hükmiyeleri vardır. Onlann bo hakkına hiç kunse, hatta Nafia Ba • kanlığı dahi kanşamaz. O kadar ki onlann meselâ heyeti umumiyelerine, meclislerine el süren kim olursa olstm Divam Âliyi boyler ve bunlann mi» salleri de görülmüştür. ikinci celsede Oğleden sonra ikinci celsede salon dinleyicüerle pek faz'a dola idL He • yeti hâkime daha büyük bir salona ta» şinmak zaruretînde kaldı. îzdihamdan Hukuk Fakültesinden bir kiz talebe daşüp bayildı. Bu celsede de Cemal bir daha müdafaada bulunarak Nafıanirt bu karan yerinde verdiğini, kanuna, hnknka ve kaidelere mugayir olmadı • ğinı gerek Nafia ve gerek Heyeti Ve • kflenin bu i;i vazifeleri ve salâhiyetleri dahilinde gördüklerini, Yüksek Şura • nm da buno takdir edeceğinden kuv • vet'e emin bulunduğunu söyledi. Ba adamlar nastl vekil olabilirler? Mahmud Esad ufak bir fasiladan sonra sözüne devam etmiştir: « Bu mukavele feshedOmemif ve Nafia bu karan vermemi» olsaydı 66 sene milleti soyan şirket bundan son . ra da bu islere devam edecekti ve kasalannı birkaç mîlyonla daha doldnr duktan îvnra «Allah sîzden razi ol • sun» diyerek gidecektL Vekfl bu aralık reisten musaade U • tiyerek soyle dedi: c Şirketm lâyihasi tngüiz Kralı • nin hukuk müsaviri ve eski Lâhey di • vaninm azalanndan Loderden mülhem olrmış, Loderin fikirlerini benimeemiş, onları mesned ve delfl olarak aay • mistir. Loder lâyibasinin başinda «Türk kanunlanm bibnem» diyor. O halde nasd olur da bu davaya girisi • yor? Kanunlarimizı okumamiy, millu mevzuatimizı anlamamif bir adamin Türk belediyelerinî halrir görmesi şir • keb'n Turk devletine karsl hain denüecek bir vaxiyet aldığini ifade etmektedir. Tramvay Şirketine gene tsviçre hukuksinaslartadan Berner müessir olmuş ve bu adam diyor ki: « Turk mahkemesi benun mütaleam haricinde bir karar verirse Tram • vay Şirketi baska devlete bay vura • caktır. Tramvay Şirketi bir Türk şirketidİr ve Türk mahkemelerinin kazaî karar . larina tâbidir. Eger bunu inkâr eder • se suiniyet sahibidir, yani haindir. Netice: Benden daha çok tyi düşü • nen ve büen yüksek heyettnizm yük • sek ve muhterem karannm bizim le • nimize tecellis<^i ^^ernn. Italyan donanması 12 adadan ayrılmış Muhacrrlerin anlattığına göre t • talyan donanması, on iki adadan aynlmıstM*. Yalniz ocada iki Italyan torpidosu kalmıstır. Bualar on iki adamn kara suîarı dahilinde do • la»ıp duruyorlar. dîğer usuHerden çok kolaydır. Bu muayene için göze mahsus olarak yapılmif ampullerle aydınlanan ufak bir mücroskop lâzımdır. Mua • yene olunacak kimse basım bir yere dayıyarak çenesini hususî bir âletin üzerine ovnamamak üzere koymaktadır. Kacilerimiz koydu gumuz göz restr.ine dıkkat eder • lerse meselâ saat bes kısmında ârizî bir hastalıgı haber veren koyu bir leke göreceklerdV. Tabakai kuzahiyenin ic tarafının alt kıs • mında görülen kojtıluk mide da marlannın bozuk olmasından ileri gelmektedir. Saat 4 kısmında gö • rülen kavi»ler sarali olmaya delâlet eder. Saat 2 kısmında görülen. hafif «iyah müsellesler hali hazırda kapanmıs olaa ciğerlerdeki yaraları gösterir. Bir kısanın sıhhatte olup olma • dtğtnı anlamak istediğimiz zaman onun gözünün fotoğrafmı alıp tetkik etmek kâfldir. Tabakai ku zahiyenin yapılısj dalgalı ve lrtibatsızsa o sahsm hastalıklara ve hayattaki felâketlere vasatî bir mukavemette olduğuna delâlet e der. Gözbebeğinin etrafındaki «a • hanın baftanbaşa ayni reakte ve dalgasız olması uzun bir ömre *ahib olduğuna içarettir. Hatta daha ileri gidüerek tabakai kuzahiyenin tetkikile bir adacmn içtimaî ve hususî hayatındaki sırlar da meyda • na çıkarılabilmektedir. Meselâ bir kimseyi evlenme veya sigorta dolayısile muayene et ırek lâzım geldiği zaman da tri • dologieden istifade edilmektedir. Almanlar daha kat'î neticelere var> rnak için gözün haritalannı çizmisler ve filân kısım kat'î surette filân azanın makesidir demişlerdir. Onlara göre elinde bir pertevsiz ve göz haritası olan kimse bir nevi doktor sayılabilir. Fakat bazı Fransız doktorlan bu usule kat'iyyen taraftar değillerdir. Onlar tam bir ziya tertibatı, mükemmel bir mikroskopla uzun bir tecrübedea sonra kat'î fikirler yücütmek kabil olduğunu söylüyorlar. Fakat gözbebeğmi alelâde bir surette muayene etmekle de şayanı hayret netice ler elde edilmekte olduğu bugün inkâr kabul etmez bir hakikattir. Meselâ gözbebeğinin filân vaziyeti fazla hassasiyete, falan vaziyeti hırçmlığa, teersüre, cimrliğe, katillik istidadma ilâh temayüllere delâlet etmektedir. Görüyoruz ki lridolo gie ilmi yeni olmasma rağmen di ğer ilimlerden çok daha ileri bir vaziyettedir ve tuttuğu yo!a bakıIırsa asrî teshis usulleri arasına gimi» olan kafatasından ve elin çizgilerlnden hastalıkları ve şah *iyetleri anlatna ilimleri gibi istikbaJde mühim bir rol oynıyacakfar. Son vaziyet Paris 19 Habeş hükumeti ttalyanın 3ci fırka askeri seferber etmesini protesto etmiştir. Habeşistan iki hü • kumet arasındaki iıtüâfın konuşma yolile ortadan kaldırılması düsünuldüğü sır^^a asker toplamasmı manasuc bulmaktadır. Romadan buraya gelen haberlere göre ttalyada gazetel e r Habeşi«tan ahvalinden hiç bshsetmemekte, yalniz ecnebi gazetslerin düsünce'erinî yaz • maktadıTİar. Halk aras'nda heyecan ve galeyan görülmemektedir. Bu ahval ttalyanm HabesUtanda büyük bir harekere girismek hususunda tereddud ettiğini göstermektedir. Mahmud Esad Bozkurtun müda/aast Bundan sonra Mahmud Esad Boz • kurt söz alarak şnnlan soylemiçAri « HasimlariıtM mütaleaîartnı il mt ve hnknkî buldu^. Fakat kendi a. leyhlerinde ve bizim lenhnizde... Bu itibarla kcndilerinî tebrik ve ayrica te•ekkür «diyorum.» Mahmud Esad Boz* kurt hasimlarm ikide birde bir ecnebi profesörün mülâhazalarini kendilerine mal ettiklerini, fakat maatteessSf bunlartn Tiirk mevzuatından anlamadık • lartai söyliyerek Nafia Oe Tramvay Şirketi arasmdaki ihtilâflarin şimdiye kadar bir ciiz teşkfl ettiğmi soyledik • ten sonra maksadlarinı şoyle hulâsa etmiftirj 1 thtflâfm halli Şunayi Devlete aiddir. 2 Şirket hakkinda hangi kanunlar Iâzttn ge!ecektir. 3 Nafianin feshe hakkı vardır. 4 Bilhassa büyiik bir mesele teşIdl edea belediyenin hakkı miihimdir. 5 Akidlerin masraflari. Nafia niçin hakltdtr? Mahmud Esad Bozkurt bundan sonra meseleleri uzun uzadiya teşrih ede • rek karsı tarafm bütiin söylediklerini flmı ve hukukî bakımdan birer birer eerh etmîş ve toyle demistir: « Hasimlar borçlar kanunu içia • de kendilerine bir melce aradılar, ges* düer, dolaştılar. Tutunamiyacaklart • nı anlaymca ticaret kanununa baş vurdular. Biitün dedikleri Nafia Oe fir • ket arasindaki ihtilâf hukuku hususi . yeye dejfl, âmme kanunlarina tevfi • kan halledilir. Şîrketle Nafia arasin daki mukavele alelâde bir mukavele değfl, bir tarafmda koskoca bir Turk devleti bulunan idari bir mukavele • dir. Tramvay Şirketüe devlet arasin dalri bn imtiyaz isinin ticaret kanunu • Hk karar Heyeti hâkime kisa bir mfizakereden 20 dakika sonra »u ük karan tebliğ etmiştir: c Şirket vekuierinin Tramvay Şirketine bir mühlet verilmediği hak kindaki iddialarmı red üe muhakemen b yarin sabah onda devam etmed • ne topmlukla karar verümistir.» Paris Prag takımları arasındaki maç Muayen* edileceh şahnn başt test A edilerek gozüne mikroskopla bakıltr cudünün en snanalı kısmmı teşkil etmektedir. Bu, ayni zamanda in sanlann sahsiyetleri için bir hususiyet alâmetî makamındadır da. Çünkii birbirine benziyen iki göz kat'iyyen. yoktur. Şimdiye kadar hiç kimsenin hatırına bu uzvun güniin birinde tıbda büyiik roller oynıyaca^ı gelmemiftir. Bugün muhakkak b> surette biliniyor ki göz insanın »ıhhatte veya hasta olan bütün uzuvlarının vaziyetini gösteren, iyi ve fena kabiliyetlerinin esrarengiz bir surette aksettiği bir nevi aynadır. Tabakai kuzahiyeden hastalıkları te«hU namı verilen yeni bir usulle Almanya ve Fransada doktorlar elierindeki göz haritalannı ufak brr tetkikie riicudünüzde yapılacak umumî bir muayeneden daha sarih, daha kat'î neticeler elde ediyorlar. Köylülerle aairlerin kedilerio gözlerinden manalar çıkardıklan meşhurdur. Malum ya koJilerin gözbebeği bazan. uzayarak bir yank halini ahr. Hepimiz biliriz ki gözün ön kısmı gözbebeğile tabakai kuzahiye namı verilen bu müteharrik ve renkli uzuvdan mürekkebdir. Arka kısmı keza »effaf fakat sabit bir uzuvdur. 1850 aenesinde Peczely natnında genc bir Macann beslediği büyük bir baykuj bir gün birdenbire tırnaklannı sahibinm koluna derince saplıyor. Hayvanın ayağını yara • dan çıkarmak kabil olamdığı için kesmiye karar veriyorlar. Bayku • şunun ayagı kesilip te koptuğu zaman tesadüfen hayvanın gözlerine bakmakta olan delikanlı kocaman gözlerden birinde bir yarığın hasıl olduğunu göruyor. Epey zaman aonra bu Macar genci doktor ve operator oluyor ve bir gün gençli ğiade ngradığı kaza hatınna gelerek bütün hastalarınıa gözlerine dikkat ediyor. Neticede, bütün a • zneliyat olan hastalann gözlerinin tnuayyen yerlerinde bir leke husule geldiğini görüyor ve gözün her bir parçasınm insanın birer uzvu ile alâkası olduğuna karar veriyor. Meaelâ gözü bir saat kadranına teşbih edersek insanın ayağı kesildiği zaman 6 rakamı hizasmda bir siyah nokta hasıl oluyor. Beyinde yapılan bir ameliyatta ise 12 rakamı hizasinda lekeler meydana çıkıyor. Gene bundan yetmi? »eksen sene evveJ Isveçli bir rahib bulunduğu mahalledeki kadmların çocuklan na uyumak için afyon vecdiklerini görüyor. Bunu alan çocukların gözlerinde hafif bir bulanıklık vücude geldiğini farkediyor. Böylece iridologie namı verilen bu ilmin de te • mel taşı ahlmış oluyor. Thiel, SchIeyel, Wolter gtbi bircck me^hur : doktorlarm çalışmE'srîle g ttiLçe ehemmiyct kesbediyoc. Ha4taları gözlerinden muayeae Bir tekzîb Rcma 20 (A.A.) Mes'ul mehsfil, Romadaki Japon sefirinin, ttalya • Habeş ihtilâfma dair dip lomatik teşebbüslerde bulunduğu hakkmda bazı yabana gazeteler tarafından neşredilmiş olan haberi kat'iyetle tekzib etmektedirler. Fransanın vaziyeti Paris 20 (A.A.) Ekselsiyor gazetesi diyor ki: «Fransa, ttalya ile Habeşistan arasındaki münazaaya karşı asla alâksız değüdir. M. Lavalin, Paristeki Habeş sefirile dünkü mülâkatı, Fransanm şarkî Afrikada sükunetin avdetin* taraftar bulunduğunu îsbat eder. Fransanın Cenevredeki mümes • sili, bitaraf bir mıntaka tesisini tek* lif etmiş ve bu muvakkat mahiyet teki tesviye yolunu gerek İtalya ve gerek Habeşistan prensib itibarile kabul etmişlerdir.» Fransız gazetelerinin neşriyatı tngilterenin vaziyeti Londra 20 (A.A.) Adisababa«fan bildirildiğine göre, ttalyan Somalisile Habeaistan arasında bitaraf bir mtotaka tesisi için, doğrudan doğ • ruya müzakerata devam edilmektedir. Arada bazı müşküller çıknnşaa da, bu müzakereler, Ulualual hâ • disesinden doğan mesele henüz muallâkta olmakla beraber, bir sükun devreai açacak gibi görünüyor. Liberal meb'uslardan Mander, Avara Karamasında Sir Con Simo • na d'avalı arazi ile bitaraf mmtakay işgal için oralara bir tngiliz zabıU kuvveti gönderilmesini Uluslar Kurumuna teklif etmeği muavıfk görüp görmediğini soracaktır. Romadan Fransiz gazetelerine yaziIan rrvektublarda deniyor ki: «Burada, günün meselesini, bhiabi Habeşistan hâdiselerile, ttalyan • Habeş ihtilâfı teskil ediyor. Umomî top • lantı yerlerinde, her smıf halk tabakası hep bununla meşgul. GomHlerde gizli harb endişelerini kimse harice vur • mak, belli etmek istemiyor. Siyasal mehafilde, herşeye ragm«n, nikbmEgin henüz hâkim bulunduğu rörulüyor. Adisababada cereyan etmekte olaa m3zakerat bir çıkmaza grrmiş olmakla be« raber, ttalya hukâmeti vaziyeti sâ • kunla karşılamakta devam ediyor. Habeşistandan gelen haberlere go Ankarada açılan Ziraat müdürleri kursu i'rag ve Paris takımları arasında Fariste temsilî bir maç yapıl • dığını ve bu maçı Paris tak:mmm 1 0 kazandığım telgraf haberi olarak yazmif tik, Yukarıki resim bu müsabakanın Iıararetli bir saf • luumu gortcrmektcdir. / Ankarada Ziraat müdürlükleri için bir kurs açıldıgını dün yazmıçtık. Ankara muhabirimiz tarafından göndsrilen yukarıdaki resim Ziraat müdürleri kursuna iştirak edenlerden bir kısmını göater mektedir.