Futbol heyeti mahud maça aid kararını verdi Hataları sabit olan Vefa kalecisile Muhteşeme ve hakeme boykot cezaları verildi tarafı birind sa?ıifede) raporu oknnmuı, bundan sonra yan faakemlerile alakadar oyuncular ve şahidler dinlenmistir. Heyet retsile azalarmdan bazılan Galatasarayın yaralı oyuncularmın da ifadelermi almıslardır. Hakem, raporunda Galatasara • yın 07un tarzuun iyi, Vefamn ise iyi denilemiyecek sekilde olduğunu, Vefadan altı oyuncuya tehlikeli o yunlanndan, hakeme itîrazların dan, nezakete uygunsuz hareketlerinden dolayi ihtar verdiğini ve bir ©yuneuyu dısarı çıkardığım, Gala ta*acaydan da iki oyuncuya vakit geciraıeJc için topu dışarı atmak ve hakemi ikazdan dolayı ihtar ver dîğini ve bir oyuncuyu dısan çı • kardığmı yazmıştır. Bu arada fotoğrafcımızın cuma günü Salâhaddinin ayağı kmldığt aırada aldiğı enstantane resim de bir ve»ika olarak tetkik olunmu* tur. Yan hakemlerile oyuncular din • lenildiği zaman onların ifadelerile bu rapor arasrnda epeyce büyük aykınhk olduğu ve hakem raporunda yazih hususatm vakayiin cereyamu uymadığı anlasılmıshr. Futbol heyeti icab eden tahkikatı Hcmal den tonra «u kararları vermistir: 1 Vefa kaledsinin hareketinde kasid görülmemekle beraber »por ruhu» na nnıhalif îradetiz oyunundan, Vefa takim kaptanı Muhtefemin de Avniye karşı bareketinin hatalı olmasmdan dolayı her ikisine birkaç ay boykot ce • zası verümesine; 2 Maçı idare eden hakem Âdeme bundan aonra resmî maçlar idaresinin Teribnemesine ve keyfiyetin hakem ko» mitesine bildirflmek üzere futbol federasyonuna iblâğuıa; 3 Vefa kulübüne de son senelerde oyun tarzlarinda hâsd olan sertlikten ihtarda bulunulmasina. Bo kararlar kulüblere ve oyunculan bildirflecektir. Umumî merkez, futbol heyetinin diinkü içtimai ve mu • lutrreratOe alâkadar oltnuş, karan öğrenmek için geç vakte kadar beklemistir. lik miuabakaları yapıldığı »ırada kulüblerimizin hemen hepsi bu müsabakalara istirak ettiler. Bini mütecaviz maç yapıldı. Bunlar içinde müeuif hâdiseler hiç denilecek kadar azdır. Itiraf etmek lâzımdır ki, futbol sahalanndakî maçlac, yal • nız bizim memJekette değil, batka yerlerde de kırıcı olabiliyor ve ta • biî kazalara sebebiyet verebiliyor. Biz isteriz ki, milletimizin yüksek kabiliyetlerine malik olan sporcu Türk gençliki futbol tahalarında da, dunya oyuncularma örnek olabilecek kabiliyetini meydana koy • sun. 1yi bir spor terbiyeule, genç lerimizin, yükaek bir dereceye çıkacaklanna eminim.> Gayritabiî havalar Rasatane Miidürü «Bu vaziyet lodostan ileri geliyor, fakat bugünlerde kar ve kış bekliyebiliriz» diyor |Sa? tarafı bınncı sahifedel cağını tahmin etmek doğru değüdir, llmi noktadan böyle bir mütalea yü rütüîemez. Bugün İstanbulda ancak u tirahat halinde bulunanlann hissede büecekleri kadar hafif bir zelzele ol du. Bu, evvelki sarsintılara aid bir feydir. Ayn bir mahiyeti yoktur. Zel releleri önceden anlamak kabil olup olmiyacağina gelince, şimdiye kadar yapüan tecrübeler zelzelenin vukuun • dan evvel öğrenilmesini temin edecek mahiyette değildtr. Böyle bîr bügiyi ortaya koyacaklar be^eriyete en büyük hizmeti yapmis olacaklardtr. Maama fih uğraşilmaktadir. Bilhassa daimî zelzele mintakalannda, Amerika ve Şüide bunun için tecrübeler yapümaktadir. Bir kisim müsbet neticeler elde edildiği, tahtelârz elektrik cereyanı ve miknatisî tahavvülâtın zelzeleye tekaddüm ettiği, bu vasita ile bej altı saat evvel zelzelenin vukuuna ıtlâ hâsd edfldiği söyleniyor ve bunun üzerinde çalisihyor. Zelzeleden evvel balıklarm karaya vurduğu, papagtuılarin seslerini kesip sükı'jt ve düşünceye daldıkları hakkm • da isitilen rivayetlere fennen doğru nazarile bakılmaz. Ancak zelzele olduktan sonra dalgalann tetirile bir kuun balıklarm karaya vurduğu doğrudur. Yalmz Japonyada zelzeleden ev • vel bir kuim balıklarm renklerini de ğistirdikleri istidlâl edilmistir. Ancak bunun hakkmda da esaslı bir delil gösterilememektedir. Kezalik köpeklerin de zelzelenin vukuunu daha evvel sezdikleri bu kabil zanlardan ibarettir.» Rasatane Müdürii, tetkikat için bu • gfinlerde zelzele mıntakasina gideceğmi, fakat havalarm müsaadesini beklediğini söylemiftir. tandaslarımız hakkında hükumet çe alınarr tedbirlerin ve Hilâliah merce bu hususta yapilan muave • netlerin tatbik suretlerini mahal • linde görmek ve ondan sonra yapılması lâzım gelen isleri kararlaştırmak üzere hükumetçe verilen karar ve Basvekilimden aldığım emir ü • zerine 211935 te Ankaradan hareket ve 231935 ten itibaren teftişe başladım. Balıkesir Valisi ve Dahiliye ve Sıhhiye Vekâletleri teftis heyetleri reisleri beraberimde idi. Erdeği, Paşalimanı, Avşa ve Marmara adalannı dolaştım. Zelzelenin en büyük hasan bu üç adada yaptığı ve buralarda meskun ahaliye zarar verdiği görülüyordu. Zelzele herriiz bitmiş değildir, fakat siddetîni tahfif etmistir ve »imdiki halde yirmi döct saatte birkaç defaya munhasır zararsız sarsıntılar halinde tekerrür etmektedir. Zelzelenin olduğu tarihtenberi ahnan seri, sistematik tedbirler, ci • vae kasabalar ve köyler halkının da kiymetli yardımile, felâketin acısını azaltmak hıuusunda çok faydah olmuş ve ilk bir iki günün he* yecanı geçer geçmez tam bir or ganîzasyon halinde, açıkta kalan vatandaslann acılannı dindirmek imkânı husule gelmistir. Zarar yekunu söyle hulâsa edi • lebilir: «Erdek merkez kazası da dahil olduğu halde Marmara nahiyeti merkezile, Çınarlı, Gündoğdu, Aa • mah, Paşalimanı, Balıklı, Harmanlı, poyrazh, Tuzla, Türekli, Yiğit ler, Ekinli, Narlı, Ocaklı, llhanç, köylerinde 9083 nüfımın sakin olduğu 2092 haneden 180 i tamiri kabil olmak üzere 460 ev yıkılmıı ve 4 kisi ölmüs, 27 kisi yaralanmıa tır.> Sağlık Bakanı bunden sonra, yapilan ve yapılacak isleri anlatmış ve •ozlerini söyle bitirtnistirj < Türk vatanmın böyle acılarrfan daima u;ak kalmasını dilerken, her köseden buradaki vatandaslara yapilan ve halen yapılftıakta olan yacdımları sükranla ve sevinçle a nanm.» •CutnhariyH lkincıkaouu Trakyada su baskım Nehirler taşdı Edirne kısmen su altında kaldı Bazı evler yıkıldı, bir kadın öldii, şimendifer hatları bozuldu, trenler işlemiyor \Bat taraft birind sah*tede] kat tam bu esnada şiddetli bir yağmur baslanuştır. Yeni Imiret mahallesinde bir ev çökerek 30 yaşlannda olduğu tahmin edilen bir kadın enkaz altında kahnış ve ölm&ştur. Bundan baska niifuaça zayiat yoktur. Su baskmında bes koyun, 250 tavuk, iki beygir boğul • mus, bazı evler yıkılmıshr. Sular çekildücten sonra da birçok evlerin yıkılması ihtimali vardır. Yunan hududundaki Bosnakoyü su altında kalmışhr. Dün gece Avrupadan tstanbula gelmekte olan konvansiycnel treni Mu*tapasada, lstanbuldan Avrupaya gitmek üzere gelen tren de Kuleliburgazda kalmulardn*. Sular şimendifer hatlannı bozmuştur. Fnka, Belediye, Hilâliahmer mus • tereken çahsarak zarar gorenlere ekmek, yiyecek ve odun dağırmtslardır. Sular çekflmeğe baslamıştır. Artık tehlike kalmamışhr. Fırtma saat 9 a doğru sükunet bulmağa balarms ve ondan sonra su ha linde kar taneleri düsmeğe baslamıs ve bunu yağmur takib etmistir. Yağmur gittaiçe siddetini artırmif ve fırtına üe sağnak halini almıştır. Bir aralık çok şiddetlenen yağmurdan korkuhnuş ise de, bazı munhat yerlerde su birikintisinden maada ehemmiyetli birşey olmamtstnr. tzmire yakm kazalarda ve Manisada fırtına ayni siddetle esmistir. Bazı kazalarla tzmir arasında telefon telleri ve bir kuun direklerin kmlması ve devriimesile bir aralık rouhaberat durmuş ise dt tekrar acele tatnir edümiftir. Jttanbulda tstanbulda bir iki gündenberi devam eden fırtına dün siddetini artırmutır. Riizgârm sürati öğleden sonra saniyede 2 6 metroyu bulmustur. Fırtına yüzünden karada hiçbir hasar kaydedü • memişse de denizde 3ci kaza olmuş • tur. Büyükderede dört tonluk bîr odun kayığı fırtınadan batmts, müretteba fandan bîrîsı boğulmustur. Bundan başka Denizyollan idaresi • nin Kocaeli vapuru evvelki gece Tophane nhtnrona siddetle bindirmiştir. Bu musademe neticesinde vapur ehenv miyetli şekflde hasara uğramıştır. Bu yüzden dün sefere çıkamamış, İdare Kocaeli vapuru yerine Asya vapurunu ayni sefer için tahrik etmistir. Trakyadîki su baskını, tren yolla nm bozduğu içm dün şehrimize Av rupadan hiçbir tren gelmemistir. Lodos fırtınası aksam 6 dan sonrı çok artmif, Adalarla Anadolu ta hillerine isliyen vapur lar gidememiştir. Akay bu seferlerin yapıla • mıyacağına dair iskelelere levhalar asmıştır. Vefalılar yaralıları zıyaret ettiler Dün, Vefa kulübü erkânından De • mir ile futbol baskaptanı Muhtesem ve diğer iki aza yaralıları ve ondan tonra Galatasaray kuliibünü ziyaret ederek maçtaki hâd I elerden dolayı teestürlerini büdirmislerdir. Vefa kulubünün cevabı Başkan Aziz ne diyor? tstanbalda toplanan, Türkiye fdman Cemiyetleri Umumî merkez heyetinin dünkü toplantısında da maç h&disesi esefle anılmıs ve henttz i» tahkikat halinde olup umumî merkeze intikal etmediğinden umumî merkez üy^eleri hâdiseyi hu»u»î rarette görüşmüslerdir. Dttn bu hususta kendisile gSrii#en bir yazıcımıza Umumî merkez haskanı Erzurum saylavı Aziz de mitiâ ki: < Cuma günkii Galatasaray • Vefa maçınm neticelerinden bir uvtnab duymak tabiidir. Maç, anla tıldiğına göre, heyecanh olmussa da oyunculann kasden biribirini oyundan çıkacak hale «okmak wte • dSkleri henttz sarahatle anlaşılmis değildir. Mıntakanm alâkadar he • yetleri Iâzım gelen tedbirleri almak için bu ciheti tetkik edeceklerdir. Umumî merkez, »porun her nevi tezahürlerile alâkadardir. Bu *me«elede resen bir karar vermeğe eimdilik lüzum görmüyoruz. Tetkikat neticesine göre, icab ederse, re•en de karar verilebilir. Sporun hakikî icablan ve nizamnamemizin hükümleri, aahalarda, •porculann kardesçe ve centilmence oynamalarını amirdir. Bunlan temm için hakemlerin, idman he • yetlerinin, mmtaka ve federasyon merkezlerînin yükaek salâhiyetleri vardtr. Son Türkiye futbol birinci Asağıda yazilan »Urlarm son günlerde gazetelerdeki yazilara bir cevab teşkfl etmesi dolayuile ayni siitunlar • da aynen nesrini düeriz: Vefa tdman Yurdu idare heyeti 2 6 senelik spor arkadaşi olan ve aralannda çok güzel bir hayat geçmis ve ge çecek bulunan değerli Galatasaray kulübü birind futbol takimile Kadıköy sahasinda yaptıkları son maçta vukua gelen kazaUrdan duyduğu adlari n mumî efkara bildirir ve hâdisenin mahiyet ve sebeblermi aşağıda olduğu gibi kuaca izah eder. Ankara 28 (A.A.) Zelzele «aVefalılann hiçbir kulübe, hiçbir menv hasmda yaptığı tetkik ve teftişten leket gencine ve Galatasaray kulübü evvelki gün şehrimize dönen Sağhk ne karsi fena bir istekleri ve kasidleri ve Soysal Yardım Bakanı Dr. Re yoktur, ve olamaz. fik Saydam, Erdek ve Marmara aSpor tarihî ve sîmdiye kadar Vefa • dalanndaki zelzele hakkında »u nm yaptığı maçlar bunu ispat eder. beyajaatta bulunmustur: Bu, bizi, bepimizi adndiran îfin < Erdek ve Marmara adalarıngündelik bazi gazetelerdeki aküleri daki zelzeleden müteessir olan vadoğru olmaktan uzaktir. Çiinkü bu gazetelerin spor yazicdan o gün sahaya resim bunu çok güzel icpat etmekte gelmemislerdir. Bazilari da şuradan dir. buradan haber, bilgi toplamışlar ve Bay Nihadm âr?yalanmasl top tam topladıklari bu malâmab azamî de • ortada ve sahanin en çamurlu yerin • recede sişirmislerdir. Meselâ: de iken topa hâkim oan Muhteşemin Oyundan sonra kaleci Avniye geçtopa vurduğu sirada Nihadm da topa mif olsun diyen Vefalılar gözünde hiççıkif yapması yüzünden vukua gelmisbir ânza görmedikleri halde o gaze tir. Hakem bu vaziyette de Muhtese | telerde çikan yazılar Avninin gözünün me hiçbir ceza vermemis, oyuna devam 1 patladığmı, çenesmin kmldigmı flân edilmistir. Çiinkü ortada cezayi Utü • etmektedir. zam edecek bir hareket mevcud değilSert oyunondan dolayı sahadan çidi. kanldığı söylenen umumî kaptanimu Avninin yaralanmasi, bir Vefa ak>Muhtefem bflâkis GalaUsaray 18 «a nı esnasmda top havadan gelirken kenhasmda kendisine yapilan bir favulü disinin çikiş yapması ve Muhtefemin hakeme sormasi yüzünden sahadan çide bu sirada topa siçramıs bulunması karilmistir. dalayisfle vukua gelmistir. Bu anda zedelenen Avni yere düsmüstür. YokNecdet bir gazetenin yazdigi gibi sa yere düşen Avninin bazı muharrirSüleymana değil, Lutfmin sırtina çık lerin yazdığı gibi basma, belme tek • masi yüzünden sahadan çikanlmistir. me ile ve yüzüne de yüzükle vurul • Bînaenaleyh bu nesriyab yapan mumus değildir. harrirlerin ne dereceye kadar hakikaBaşta idarecüeri olduğu halde tek • ti yazdıklarinı bu birkaç ufak nokta mil Vefalılar bütün diğer kulübler giüe izah ettikten sonra asıl kazalara gebi Galatasaray kulübünü de severler. leliro: Bay Salâhattinin yürekler acitan a • Ve aralarindaki bu sevgi bağinı hiç • bir zaman kirmamislardir, ve kirma • yaginin kirümasmda bir kasid yofatur. larına da imkan mevcud değüdir. BüEsasen topu ofsayt vaziyetinde yaka • tün neşriyata rağmen hakikati gören liyan bu kiymetli oyuncu biran dura • gözler bunu bilmekte ve soylemektelamif ve sonra da şüt atmak için ayadirler. ğını sallamistir. Fakat bu sirada kaleEn derin saygilarimizı ve yaralı karci Haluk ta topa atılmis bulunduğun • deslerimizin adlarma ortak olduğu • dan bu müessif kaza vukua gelmistir. muzu, böyle kazalarin hususile bizim Hakemin, bu vaziyette Vefa kaleci maçimizda olmasindan çok derin elem sinin cezayi icab eden bir hareketini duyduğumuzu efkân umumiyeye ve görmediği için aksi tarafa, Galatasa • Galatasaraylı kardeşlerimize bu sütunraya ceza vermesi ve Salâhattinin ga • Iarda bildirmeği bir borç bfliriz. zetelere olan beyanatı bunun en birin • Vefa İdman Yurdu idare heyeti reisl ci delflidir. Ve bir gazetede neşredüen Eczact Arif Avrupa trenleri gelmedi Izmirde şiddetli bir fırtına oldu tzmir 28 (A.A.) Geçen gece saat 330 da esmeğe bashyan şiddetli bir fırtma, beş saat devam etmiş ve hayli zarar vermistir. Fırtınadan bazı evlerin khemidleri ucmuş, pencerele rinde bırakilan saksılar düserek parcalanmif, açrfc bırakılan pençere kepenklerinden bir çoğu kopmus, Kordonda Izmirpalas onündeki arsayı çeviren tahtaperde yıkılmıs ve denize sürüklen • mistir. Saglık Bakanıntn beyanatı fayyareden düşen aitınlar Londra 28 (A.A.) Salı günü bir tngiliz tayyaresi uçarken içinde altm lar, çubuklar bulunan bir paket düsürmüştü. Bu paketin denize düşmediği, fakat kirlara düştüğü anlasilmiştir. Polis kuvvetleri güneş çikar çikmaz tayyarenin uçtuğu yol üstünde araş tirmalar yapmıssa da bir?ey bulama miştır. Altm çubuklarin kiymeti 22,000 Intnliz lirau idL Mısır kadınlarının taraft birtnct tahifedel Iarı, artık batı tarafındaki kadın • lan bile geçerek tekmil kadmlığa yol açıp göstermeğe koyuldular. En eski çağlardanberi Türk kız kardeflerine birçok bağlarla, Uisik ve kardeslikle sıkı «ıkı bağlı olan Mısır kadınlan Türk ulusal kurul • tayın kadınlarına siyasal haklar bağıslatnasmı sonsuz sevinç ve öğünçle karşıladılar. Orunç ile kutluladığımz bu büyük kazancm öğütü, hem ileri yürüyüfündeki çabukluktan on bir senedenberi acunu hayret içinde bı rakat Türk ülkesinin bir yeni se • zimi olufundan, hem de bu kararm bütün doğu tarafı ülkelerin tarihinde adalet ve hürriyet için yeni bir gün doğumu açısmd'andtr. TüVkiyede erkekle kadınlan a rasinda böylece kurul an yeni bir lik çahsmasının, bu birliğe daha ka • vuşmus olmıyan doğu ve batı ülkelerin e bir model olacağına Mısır kadınlan güvenle inanıyorlar. Bundan ötürüdür ki Mısır ka dınlar birliği erdemli Türk kadın larmı en sıcak duygularile kutlu yorlar. Bundandır ki Mısır kad'm lar birliği Atatürke ve ulusal ku rultayına bütün acunun saygılt hayranına kaynak olan bu asil karar lanndan ötürü derin ve duygulu tesekkürlerini gönderiyorlar. Saat kaçtı? Altı buçuk, takriben. Fakat ben o aralık saate bakmadım. Yalnız, bildiğim birşey varsa, tekrar evden çıktığımda saat yediye beş vardı. Gecikip gecikmediğimi anlamak için, kapıdan çıkarken saate baktığımı hatırlıyorum.. Evrak çantanızı nereye bırakmıştınız? İşte şu masanın üstüne bı • raktım. Elile, yazıhaneyi işaret ediyordu. Cemil sorgusuna devam etti: Çanta küidliydi, öyle mi? Hayır, açıktı. İyi biliyor musunuz? Gayet iyi biliyorum. Eve gelir gelmez bir yere telefon edecektim. Telefon numarası çantamda duran bir mektubun zarfında yazıh idi. Onun için burada açtım. O telefon ettiğiniz yerin, bu kaybolan evrakla bir münasebeti, falan ? Hiç yok! Demek oluyor ki, saat yedide, evrak çantanız şu masanın üze sevmcı Cumhuriyet Müesseselerî Her kifabcıdan ve gazete salılan yerlerden arayınız tarafından çıkarılan çocuk kitabları Küçüklere Hikâyeler Yazan: Server Bedi Zarif cild ve renkli gömlek içinde bol resimli otuzdan fazla hikâye 75 kunif Bir Varmış, Bir Yokmuş... Çocuk MasaJIarı Uç renkli güzel bir tablodan kapak içinde cildli ve resimli masallar. 75 kuruş Amerikada Bir Türk Çocugu Büyük Seyahat Romanı l Yaldızh ve gayet zarif bir cild içinde renkli tablolar ve resimlerle süslü lüks baskı. 150 kuruf Taşradan posta pulu da kabul olunur. KANSIZLIK benlzsizlik Ida vegine deva kasl ihya eden Nörasten^ zaflyet r« Chlorosc , PARJİ **CumhuriyetM in tefrikatıl 2 Naklcdent HaticcTalo Bir müddet, ortalığa bir nevi çekingenlik hâkim oldu. İstanbulun ve hatta belki de bütün Türkiyenin en yaman bir zabıta memurunu kendi evine kadar getirten bu adam hâlâ ağzını açıp ta maksadını izaha girişemiyordu. Gene ilkönce söze başlıyan Cemil oldu. T Dostum Adnan, sizin benden bir yardım beklediğinizi söyledi. Evet. Nasıl anlatayım, bilmem ki? Yahya Kerim etrafına bakmdı; ürpermeler geçiriyormu? gibi oldu; titrek bir sesle devam etti: Baçıma gelen, çok feci bir çey.. Tasavvur edemezsiniz! Biraz biliyorum. Adnan kısmen anlattı. Nekadar anlatmıç olsa, gene bilemezsiniz. Cemil sözünü kesti. Hâdise bu evde mi oldu? Evet. Bu evrak ne vakittenberidir elinizde idi? Dün, öğle üzeri aldım. Evinizde tetkik mi edecektiniz? Hayır.. yani, şey.. Biz bunu her zaman yapanz. Bize bir dosyayı tevdi ederler. Biz onu yazıhanemizde tetkikle mükellefiz ama, ekseriya, vakit olmadığmdan alır, eve getjririz. Anlıyorum. Evet amr, ben bir türlü izah edemiyonım. Ne olacağım, simdi? Yahya Kerimin »esi, adeta gırtlağında boğuluyordu. Cemil: Orasını duşüneceğiz artık.. dedi.. Bu cümleyi o kadar sükunla ve nefsine karşı o derece itimadla tekellüm etmişti ki, mühendisin nazarlarında derhal bir ferahlık hissolundu. Ayni zamanda, biraz evvel gözlerinin pınarlannda beliren yaşlar kayboluverdi. Cemil, ciddî bir tavırla sordu: Dün akçam evinize kaçta döndünüz? Yazıhane İstanbulda hanmdadır. Oradan saat altıda çjktım. Dosyayı yanınıza aldığınızm kimse farkmda mıydı? Hayır. Onu ben, daima kilidli bulundurduğum evrak çantamın içerisine koymuş, beraberimde getirmistim. Yolda bir yere uğradmız mı? Kat'iyyen. Hem de bir ahbabımın evinde yemeğe davetli bulunduğum için, eve otomobille geldim. rinde, açık olarak duruyordu. Davetli bulunduğunuz yerde çok kaldınız mi? Tahminimden fazla kaldım. Geceyarısı döneceğimi ümid edi yordum. Halbuki sabahm dördünde eve gelebildim. Evrakın kaybolduğunu o ı»nda mı farkettiniz? Hayır! Ancak bu sabah farkmda olabildim. Çok yorgun dönmüş ve derhal uykuya varmıştım. Geceyi nerede geçirdiniz? Beyoğlunda. Cemil, sigarasımn külünü silkecek yer arayordu. Masanın üzerinde duran bir billur tablayı almak için kalktı ve tekrar gelip te yerine oturduğu zaman sordu: Evinize, dışardan kimse girebilir mi? Giremez. Evi silip süpüren ihtiyar bir kadın vardır. Sabahle yin ben buradan çıkmadan gelir, işini bitirince de çıkar, gider. Anahtarınız bir tane midir? Gene mühendisin simasında küçük bir tereddüd emmaresi görül dü. Şey Hayır; dedi. Bir anahta daha vardır, ama.. Cemil, cümleyi bizzat tamamiadı: Vardır ama, bunu yanında bulunduran kimseden süphe edilemez, öyle değil mi? Dediğiniz gibi. Esasen.. Esaaen, ne? O kimse, bütün gece benimle beraberdi. Gücenmeyin, fakat sormaSa mecburum. Siz o gece, yahud ki o sabah her ne ise eve yalnız döndüğünüzü söylemiştiniz. Bu ifadenizde bir yanlışlık olmasın? Yahya Kerimin gözlerinde, biraz evvel görünmüş olan yaşlar tekrardan beliriyor gibiydi. Evet! dedi. Yalnız döndüm. İkinci anahtar, o gece, o.. Arkadaşınızın üzerinde miydi, acaba? Bilmiyorum. Ne tahmin edersinizî Bu sefer, mühendisin çehresi yeis ifade etti.