18 Ocak 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

! Roma aniaşmaları ve biz Dinlenme günü cuma Avusturya, Macar, Bulmı, pazar mı olmalı? Italyan gezetelerinin neşriyatı gar ordularının tahdidatı Yazan: Muahedelere çore Avusturya 30,000, Macaristan 35,000, Bulgaristan 20,000 den fazla asker besleyemezlerse de Bulgar ordusu 50,000 kişiye yakındır Versay muahedenamesindeki askerî ahkâmin kaldırtlması hakkmdaki In • giliz düşüncesi üzerine DU muahede ile Almanlara kabu1 ettirilmis olan tahdidatm diîn bir Itulâsasinı yapmiştık. Eğer Versay muahedesindeki aske • rî ahkâm ve lahdidat kaldinlirsa, ay • ni esas dairesimüe Avusturyalılara, Macarlara ve Bulgarlara da kabul ettirfl • miş olan tahdidabn da tabiatile kaldı • rılması lâzim gelecektir. Avusturyaya imzalattırilmış olan Sen Jermen, Ma • carlara kabul ettirilen Tnyanon, Bulgarlarm imzaladıklari Nöyyi muahe • delerinin askerî ahkâmina da bir göz atmak faydasiz olmaz. tahdidat* ana hatları itibarile Avushır • yaya kabul eKirilenlerin aynidir. Yal • nız Macar ordusunun azamî mevcudü 35,000 kisi olarak kabul edilmiştir. Birliklerin asgarî ve azamî mevcudla • ri, top ve cepane miktarlan aynidir. Avusturyaya memnu olan seyler Macaristan için de memnudur. Macaristan da Tunada yalniz üç karakol salopası bulundurabilir. Müttefik devletlerin mü saadesüe bu miktar artınlabilir. Macaristan muahedeye tevfikan 7 muhtelif liva üe 2 müstakil süvari li vası vücude getirmiftir. Bu yedi muh • telit livanın her biri 2 piyade alayı ile 1 bisikletçi taburu, 1 nivan bölüğü, 1 topçu grupu, 1 muhabere bölüğü, 1 nakliye müfrezesi, 1 otomobil müfre zesinden mürekkebdir. Piyade alaylari dörder bölüklü üç taburdan mürekkebdir. Bu bölüklerin biri makineli tüfek tir. Ayrica her a!ayda bir makineli tü • fek bölüğü, bir siper havan bölüğü, bir fennî bölük, bir muhabere bölüğü vardir. Macar ordusunda cem'an 14 piyade alayı, 7 bUikletçi taburu, 2 3 bölüklü 4 süvari alayı, 7 sahra, 7 dağ, 7 obüs, 3 süvari, 2 hava bataryasüe 7 siper topu bölüğü ve 7 ölçme bölüğü, 3 istih • kâm taburu, 9 muhabere taburu, oto mobü, köprücü bölükleri ve bir zirhlı otomobil müfrezesi vardır. {Baş taraft birinci sahifede) me giremez. Sonra, her iki devle • tin d e arazüerinin tekeffül edilmesi Iâzımdır. Çünkü, Avusturya meselesinin verdiği endiseleri berta • raf eden, Italyanm, faaliyetmi Türkiye ve Yugoslavya aleyhir.e çe virmesi korkusu vardır. Diğer taraftan Türkiye, Avus • turyanın istiklâlini tekeffül eden sisteme girerken Yunanistanı da birlikte almak istecnektedir. Esa • sen Marsilya cinayeti hakkında Cen«vrede karar alınırken Yunais • tanı kendisine refik almıs olan Türkiye, Avusturya istiklâli meselesinde de Yunanistanla birlikte hare keti düşümmektedir. ŞJzndiki halde vaziyet budur. Fakat zamanla muhtelif ve mütead did istikametlerde inkisaf edebilir. Herhalde simdi Yunanistamn A • vusturya istiklâlini diğer devletlerle birlikte tekeffük ettneğe iştirake davet edildiği vakıasını yeni bey • nelmilel vaziyetile, tetkik etmeğe başlamak hiç te zamansız olmaz.» Atinada çıkan hükumet taraftarl Katimerini gazetesi de diyor ki; buraya geldiğinde daha genis ve esasb müzakereler cereyan edecektir.» Italy^n gazeteleri, Fransiz İtalyan ajnlasmasından ziyadesilc se • vinçli gözükmektedirler. Milanoda çıkan Popolo d'Italia Roma muahedesi ve anlasmalann dan duyulan sevinci tebarüz ettir • dikten sonra diyor ki: Camhariyel' Avusturyaya kabul ettirilen tahdidat Versay mnahedesinde kabul edüen esaslar, diğerlerinde olduğu gibi Sen Jermen muahedesinde de aynidir. Bu esaslar, taarruz kabiliyeti olmiyan gö niillu ve maaslı bir ordu vücude getirmektir; ağir tnpsuz, tanksiz, tayyare • »iz, ihtiyatlan olmiyan bir ordu; mo • dern ordularin yanında bir jandarma kuvvetinden farksizdır. Sen Jermen muabedesi bu esaslar üzerinden yürii • yerek Avusturyaya su kayidleri kabul ettirmiştir. Mecburi askerlik hizmeti miilgadir. Ordu maaşlı gönüllülerden mürekkebdîr. Avusturya ordusu zabitler ve depo kıt'aları da dahfl olmak üze • re 30,000 kişiyi geçmiyecektir. Kıtaat •sgarî ve azamî mevcudlan geçmemek şartfle Avusturya tarafından teşkü edilecektir. Bu a sgarî ve azamî mevcud • lar şöyle tesbit edilmiştir. Asgarl mî Zabit Nefer Zabit Nefer 300 8000 Plyade fırkası 414 10,780 Büvarl fırkası 259 5,380 180 3650 Muhtelit liva 198 140 4250 5,350 Piyde alayı 65 2,000 52 1600 Süvarl alayı 30 20 450 720 Jopçu alayı 80 60 1000 1,200 Bu asgarî, azamt mevcud tahdidatı tabur, bölük, bataryaya varincaya kadar bütün birüklere tesmfl edilmijtir. Bununla da iktifa edilmiyerek silâhla nn cepanesi de söyle tahdid edihnis • tirt Tüfek basina 500, hafif ve ağır makineli tfifek basina 10,000, hafif •iper havanı basina 1000, orta siper bavanı için 500, sahra, dağ top ve o • büsleri için top basina 1000 atım. Müstahkem mevkilerdeki sabit top • lar harîcinde on buçukluktan büyük top kullanilması memnudur. Bu müstahkem mevkilerdeki küçük toplarin cepanesi top basina 1500, büyüklerin ise 500 •bmı geçemez, Orduda büyük erkâ • nıharbiye heyeti ve baskumandanhk teskflâtı yapilmau yasaktir. Zabitanm miktari, umumî mevcu • dün 2 0 de birini, küçük zabitler de 15 fe birini geçmiyecektir. Seferberlik yapmak ve seferberliğe benzer tedbir almak menedilmiştir. Mevcud kıt'alara aslâ ilâve kadrolar yapılamaz. Tekâlifi harbiye usulile hay • van veya sair askerî nakil vasitalari temin edüemez. Efrad ve küçük zabitan 12 seneden eksik hizmet edemezler. Zabitan 20 sene hizmete mecburdurlar. Silâh ve cepane yalniz bir fabrikada yapüabilir. Av tüfekleri yapmak ser • besttir ama, bu tüfekler, Avrupa ordularinda kullanılan harb tüfeklerinin çapmda olmıyacaktir. Silâh ve cepa ne Hhali ve ihraci memoudur. Alev saçid tnakineler, zehirli ve bogucu gazler ve emsali gaz ve mayile • rin imali, ithali yasaktir. Zirhlı araba otomobO ve tank ve emsali de yasak • hr. Avusturyanm askerî kara ve deniz tayyareleri, denizaltı gemileri bulun durmasi memnudur. Yalniz Tunada poliı vazifesi için üç karakol salopasi bulundurabilir. Avusturyanm kendmi Almanyaya karsı müdafaa edebümssi ve dahildeki kansıklıklara karşı koyabilmesi i • çin Avusturyaya 1933 senesinde n n vakkat askerî yardimcı kıt'alar teşkfl etmek salâhiyeti verümistir. Bu kıt'a • Iardaki efrad asgarî 5, azamî 6 ay silâh altinda kalabilir. Fakat ordunun mevcudü gene 30,000 kisiyi geçemez. Avusturya, muahedeye tevfikan ordusunu su suretle teşkfl ettiğini Millet Ier Cemiyetine bildirmiştir 6 muhtelif liva halinde tesekkül etmis 6 piyade alayi, 6 dağ avcı alayı, 2 müstakil avci taburu, 2 müstakil dağ avcı taburu, 4 otomobflli naldiye taburu, 6 bisiklet • çi taburu, 6 süvari bölüğü, sahra, dağ, obüs ve havan olmak âzere 3 2 batarya topçu, 6 istihkâm taburu, 1 köprii cü bölüğü, 6 muhabere taburu, 12 nakliye taburu. AJ Bulgaristanın tabi olduğu tahdidler Bulgaristana kabul ettirilen tahdid • Ier de ana hatlar itibarile Avusturya ve Macaristana kabul ettirOen'erin aynidir. Bulgaristana müsaade edüen mevcud yekunu 20,000 kişidir. Bulgaristanın da ağır top, tank ve tayyare, de • nizaltı gemisi bulundurması memnu dur. Yalniz Tunada ve sahillerinde a • zamî 4 torpitobAla 6 motörbot bu • lundurabflir. Fakat torpitobotlarin torpil kovanı ve torpü tasiması yasaktir. Gemilerin mürettebatı kâmilen sbru • lerden mürekkeb olacaktir. Müttefikler, Almanya ve Macaris • tana olduğu gibi Bulgaristana da yal • nız sivü tayyarecflik için müsaade et • mişlerdir, fakat bu sivü tayyarelerin ve tayyarecilik teskilâtimn kat'iyyen as • kerî maksadlarla kullanılmasinı me netmislerdir. Fakat Bulgaristan muahedeyi imzaIadığindanberi şartlanna riayet etme • miştir. Ordusunun mevcudü 20,000 kisiyi geçmemek Iâzun iken, Milletler Cemiyeti askerî yillığina nazaran, or • du mevcudü 1934 senesindo 32,500 kisiyi bulmustur. Bulgarlann muahedeye göre 8 piyade alayı, 3 süvari ala yindan, 3 süvari, 12 sahra, 3 dağ ve 9 kale bataryasindan ve 5 istihkâm ta • burundan mürekkeb bir ordu vücude getirmeleri Iâzun geldiği halde bunlar yavaş yavaş lutirümişur. Bugün Bulgar ordusu su birliklerden mürekkeb dir: 24 piyade alayı, 11 sSvari alayi, 16 sahra, 8 dağ, 8 obüs, 16 ağır ve 8 kale bataryasindan, 4 istihkâm alayile 1 otomobil ve 1 köpriicü alayı. Nöyyi muahedesi, müstahkem mev kfler haricinde ağır top buiunmasina müsaade etmediği halde Bulgarlarin traktörlü 15,5 ltdc uzun ve 20,5 luk obüs toplan vardir ki, yukaridaki ağır bataryalar bunlardan mürekkebdir. Bulgar ordusu gönülKilerden mürekkeb olacak iken Bulgaristan bu mad deyi de tatbik etmemiş ve ordusunu kur'a efradindan teşkfl etmiştir. As kerlik müddeti 18 aydır. Kur'a efra dmm fazlasi amele asker ohnakta, bunlar 3 ay askeri talim görmekte ve 8 ay da askerî amelelik etmektedir. Bulgaristan jandarmasinı da kuv • vetlendirmiştir. Bulgar iandarması muahedeye nazaran 6,300 tüfek ve 500 kılıç ve tabancadan mürekkeb olacak iken 16 makineli tüfek bölüğü de ilâ ve etmiştir. 7 süvari jandarma grupla • rım süvari alayı haline sokmuştur. Jandarma taburlarmdan ikisini ihtiyat zabit mektebi haline sokmuştur. îste bu suretle Bulgar ordusu 2,500 zabit ve 45,000 neferden mürekkep bulunmaktadir. Bulgaristanda iki tayyare fabrikast, bir de Italyanm Kap • roni tayyare^ fabrikasmin subesi var • dir. Memnuıyete rağmen Bulgarlar 100 kadar gizli askerî tayyareye sa • hibdirler. Bulgarlar da, Macarlar ve Almanlar gibi, muahedelerin tahdidatma. rağ men, mükemmelen sOâhlanmakta, yalnız bunu azçok gizli tutmakta ve ört • meğe çalişmaktadular. Muahe delerde ki tahdidler ilga edflirse bu gizlflflc ortadaa kalkacaktir; • kadar. 1934 bütçesindeki umumî mevcud 1,379 zabit, 1371 küçük zabit, 18,300 gönüllü ordu neferi ve 8,000 de kisa müddetli muvakkat yardımd asker olmak üzere 29,050 kişi idi. Macaristana aid tahdidat Triyanon askerî A.D, bu yurdda ne ya • Yurdumuzda düpılmıssa, ne yapı • zeltilmesini bekle lacaksa hepsi so • diğimiz islerden binunda yurdun ko • rine dokunmak isrunmasına daya • tiyoruz: Dinlenme nır. gününü pazara geİstanbul saylan tirerek ç a l ı s m a Böyle düsünerek günlerimizi bütün •••••••••••••••••••• • • • • ' îlerledikçe her de'••••••••••••••••••• •••• ğişiklikte ayrı bir tad bulacağı dünya ile birlestirmek. «Bütün bu sevinçle beraber kenmiz kuşkusuzdur. Nitekim, her yeŞimdiye kadar birçok kezler gadimizi, Mussolinin de dediği gibi ni değişikliği Türk ulusu ne büyük zetelerde de yer tutan bu sorağm fazla bir nikbinliğe kaptırmak doğbir sevgi, ve yürekten bir rnanla (meselenin) artık bir bitime bağru değildir. Biz, tarihi her gün biralıyor ve kullasıyor!.. Cuma ve palanmasi çaği gelmistir sanıyoruz. az daha ilerileterek yapmak ar • zar işinin de böyle olacağında kuşAcunla bizi ayırdeden; ulusal (tnilzusundayız. Venedik sarayında kumuz yoktur. Şimdiden hafta yelî) ve soysal (içtimaî) ilerileme imzalanan anlasmalar bu yolda rine yedigün sözünü kullanmağa lerimizi geçiktiren ayak bağları . büyük bir adımdır. Fakat genel başladık. nın, kısaca, bize yasamakta küç • mahiyette ahenkli bir is birliğine Temejinde bu yedigün Türkün Iük çıkaran engellerin asağı yukavarabilmek için geçilecek daha çok öz vandır. Gök ve yıldızlar (asîron hepsinden kurtuldukl. On on bes yol vardır.» nomie) bilgisini ilk bulan ulusan yii önce kafamızın içindeki türlü Torinoda çıkan Stampa gazetesi Sümer Türkleri olduğunu biliyo kuruntular geçmise karıstı. Bugünise anlasmalann genel kısmmdan ruz. Günleri de ilkönce yedigün, kü Türk, Osmanlı çağraın sonlarınziyade müstemlekelere aid kısmı • ay ve yıl olarak toplayıp kullanandaki uyusmus insanlardan ayrıldı, nı tahlil ederken söyle diyor: lar Türk uluslarıdır. ötedenberi ve onun yurd.u yabancıya karsı ko«Fransa ile Italya arasında üzeTürkler (haftaya) yedi yeti de • runmak için gerek olan bütün dürinde uyusulamamıs mesele'.erden mislerdir. Günlerin adlarını da sızenlerle donandı. birisini de müstemleke işlerl teskil ra ile saydıklan umuluyor. Yahu • Yurdumuzda büyüklerimizin yap<M. Maksimos Cenevrede top ediyordu. Versayda o camanki ttal dilerin çok eski çağlarda haftaya hğı büyük değisikliklerin hepsi Ianacak Balkan misakı devletleri konyan devlet adamlarının beceriksizyedigün demeleri ve günleri stra seyine reislik yapmak için dün aksam kendimîzi korumak için yapılmış • liği yüzünden kaybolan bu işi biile saymalan da onların bunu Süyola çıkmistır. Roma anlaşma'arı ve tir desek yanılmamıs oluruz. Çüntirmek lâzım geliyordu. Evvelce mer Türklerinden almalarından ileküçük antant devletlerinin bu anlaşmakü; biz on on beş yıl öncesine katngiltere ile yaptığımız anlasma • ri gelmektedir. Romahlar da Ya • lara girmesi hemen muhakkak gibi oldar ilerlemiş uluslardan çok uzak lardan anlasılacağı gibi istekleri • hudilerden aldılar. Yunanlılar ise makla Balkan misakı devletlerinin dayasıyor, Türklük ile hiç bir bağı miz çok mütevazi bir halde, Lon ayı özgimlük üç denk bölüğe ayırhi vaziyetlerini tayin etmeleri zarureti olmiyan kunıntuların içinde çürü • dra muahedenamesinio 13 üncü mışlardı. Hıristiyanlık gelince günhâsil olmustur. yüp gidiyorduk!... Kurtuluş sava maddesinin de dununda kalmıslarlere yıldız tannlannın adlan ve • Bu zaruret bedihidir. Çünkü Bal • sile beraber baslıyan soysal deği • dır.» rilmeğe başlandı. Şimdiki gün adkan misakı devletlerinden ikisi Yu • siklikler bizi bu içinden çıkacağı • Corriere della Sera, Fransiz tlan işte hıristiyanlıktan kalmadır. goslavya ve Romanya küçük antant mızı kimsenin ummadığı çukurdan talyan anlasması dolayısile mev * Bizim yapabileceğimiz değişik azasindan bulunuyorlar. Bunlar tara • çekip aldı. Onun içindir ki; ben zuubahsedilmeğe başlanan Macar liğe gelince; ilkönce dinlenme gü • findan Avusturya istiklâünin taahhü • soysal değisikliklerimizi kurtuluş siyasasma dokunarak diyor ki: nünü bütün acun dinlenme güni'e dü ise Balkan misakmin maksadları savasımızın bir parçası saytnakta birleştirmekliğimiz gerektir. Bu «Yugoslavya ve Romanya tara nın haricine çikmakta, onun hududu • hiç yanlıslık yoktur diye düsünü • nun icin de yedigünümüzü şimdiki fından bir tehlike gibi gösterilmek nu geçmektedir. Binaenaleyh gerek rüm. Ve bütün bu soysal düzenle yabancı ve başka uluslardan kal • istenen Macar tadilci siyasası ni Yunanistan ve gerek Türkiyenin iki rin amaçında (hedef) yurdumu • ma adlarla anacağımız yerde eski hayet çok sakin ve barısı sever bir Balkan devletinin Roma itilâfına gir zun korunmasını görürüm. Türkler gibi sıra ile birinci, ikinci, hareketten başka bir sey değildir. melerini ya tasvib etmeleri ve yahud Bu kurunda (asırda) ilerlemiş üçüncü, dördüncü, beşinci, altın da o iki devletle beraber giderek Ro • Bu sebepten dolayı bulanık suda uluslardan ayrı ve geri olarak yacı ve yedmci diye saymakta hiçbir ma itilâfına dahil olmak suretı e Avus» bahk avlamak istiyenlerin çıkar şamak olamaz. Acuna uymak isteyitik (kayıb, zarar) görmüyoruz. turya istiklâlinin muhafazasim taah • dığı bu sun'î fırtına geçirildikten miyen, uymamakta direnen (»nad ehüd eylemeleri icab ediyor. Bunu yaptığımızda yedinci günfl «onra ttalyanın Avusturya ve Ma • den) uluslarm baskalanna tutsak acunun dinlenme günü olan pazara caristan ile olan aniaşmaları daha Bu mesele itin Fransiz haberlerin • (esir) olduğunu görüyoruz. Bun • getirmek kolaydır. Büyük kurtuluş ziyade kuvvet bulacaktnr. den birsey anlaşüamiyor. Yanm resmî dan dolayıdır ki; bütün değişiklikdevrimimizde (inkılâbımızda) bu Bu barış siyasası, Balkanlann (Pöti Pariziyen) gazetesind? okudu lerimizde ulusal bir amaç olduğu • değişiklik unutulmıyacak, ve çok nihayetine ve Türkiyeye kadar geğumuza göre Türkiye ve Yunanista • nu unutmamalıyız. Şimdiye kadar yararlı bir iş olarak kalacaktır. nislemis bulunduğundan bizim için nm Roma itilâfına girmeleri hususu kübundan sonra yapılacak is Fran • çük antant devletlerini sureti mahsu • vusturya kozlarından daha tamasanm yardımile esasen iyi bir yii sada isgal etmis değflmif, yalniz Tevfik mile vazgeçmemiştir.» rüyüs takib eden Italyan YugosRüstü Aras M. Yevtiçle Belgradda gölav münasebetlerini iyilestirmek rüşurken bu meseleyi mevzuu bahset . tir.» mislerdir. IBat taraft birinci tahtfede] Fransiz Dış tsleri Bakani M. Pigirmeğe hazir olacak ve fakat Versay. er Leval ile ttalya Başbakanı MusGene ayni gazetenin Belgrad muhaandlaşmasinm 5 inci fashndan geri dösolininin 7 ikincikânunda imza etbirinm verdiği habere göre Türkiye nülmesinden doğan bir vaziyeti asla Iskro Roma aniaşmaları hak tikleri anlasmalar muahedename, Diş Bakani Belgrad görüsmelerinde tanimıyacaktu*. tngfliz hükumeti Al kmda sunu yazmaktadır: protokol ve beyanname olarak ayrı Balkan misakı devletlerinin iki azasinın manyanin askerî vaziyetindcki her türayrı parçalardan mürekkeptir: «Fransiz ttalyan anlasması yalbu itilâfa girmeleri itibarile Türkiye iKi değisOcliğm ancak Versay muahe niz bunu imza etmis olan dsvlet • le Yunanistanin da Roma itilâfına girFransa ile ttalya arasında Afridesini imza eden bütün devletlerin anmeleri noktai nazarinı müdafaa etmis, leri değil Avrupa sulhunu da alâkadaki menfaatlerini uzlaştırmak lasmasfle kabfl olabileceği ve Ren minYugoslavya Başbakam da Türkiyenin kadar etmektedir. Fransiz ve Italiçin akdedilmiş olan muahedena • takasinm gayriaskerî vaziyete konul • bu noktai nazanna fltihak eylemistir. yan gazeteleri, hükumetlerinin gütme, iki ulus arasında muallâk bir mamasi Iâzun olduğu mütaleasuıdadır. (Deba) gazetesinin basmakalesin • halde bulunan meseleleri kat'i sumekte olduğu anlasma siyasasın • de de sunlan okuyoruz: rette halletmektedir. dan memnundurlar. Küçük anlasHitlerin beyanatı ma da memnundur. Hatta ÇekosloBu neseleler, bjr taraftan Tu • dSalkan misakı devletleri aza Paris 17 (A.A.) Amerikan vak gazeteleri bu itilâfm muahe nus için olan 28 eylul 1896 tarih • nndan bulunan Romanya ve Ya • gazetecisi Aljeune bugün Parimidi delerin yeniden gözden geçirilmeli mukavelenamelere ve diğer ta goslavya, Türkiye ile Yunanista • gazetesinde Hitlerle yaplığı bir raftan her iki memleketin hemhunın da bu yeni itilâfa girmelerini sı ihtimalini bertaraf etmesinden mülâkatı nesrettikten sonra diyor dud müstemlekeleri arasında sınır arzu ederler. Fakat Italyanm nesotürü kıvançlannı saklamamaktaki: tashihi yapılmak suretile ttalya reylediği itilâfname metni ba gi dırlar. Fakat Macaristan aksini Salı günü M. Hitler radyoda lehine nısfet dairesinde tavizatta risin kabul yolunu kapar gibi go • duymaktadır. Avusturya gazete söylediği nutukta: «Sar Alman • bulunulmasraı gözeten Londra andrünmekte iken Fransiz metni bu • leri ise, Avusturya istiklâlinin bu yaya döndükten sonra Almanya laşmasınm 13 üncü maddesinin tatnun aksini kabule müsaittir. Bi • yeni zamanı karşısrada sevinc gösFransadan topraklara aid hiçbir bikme dairdir. naenaleyh bu meselede daha faztermektedir. sey istemiyecektir» demiştir. Hal Tunus meseleleri için olan hu • la vuzuh Iâzımdır.» ttalya muahedelerden memnun buki bu sefer beyanatmda söyle susi protokal Tunusa müteallik değildi ve onların yeniden gözden Makalentn Balkan islerinde büyük diyor: «Fransa büyük milletler a • 1896 tarihli ticaret ve iskân enukageçirilmesrae taraftar olduğunu i vükufu olan muharriri bundan sonra rasında bize hukuk beraberliği tavelenamelermin yerine kaim ola sahsî kanaati olarak «Türkiyenin Ro lân etmişti. Hitler ile M. Musolini nıttığı andan itibaren Fransidan acak olan mukavelenamenin başlı ma itilâfına girmesi bir muvaffakiyet bu hususta anlaşmak istediler. Faraziye aid her türlü metalibten ca esaslarını kurmaktadır. olurdu. Çünkü Türkiye bu suretle Askat Fransa ile Avrupanm müsta • vazgeçeceğim.> Tunus ttalyanlannın bu husus ya ve Sovyet siyasetfle tesriki mesai kil bulundurmakta menfaattar ol larda müsterek hukuka dönüşleri den uzaklaşarak Avrupayı alâkadar eduklan Avusturya istiklâli onları 28 mart 1945 tarihinden itibaren den menfaatlerle filen alâkadar olur • bunu yapmaktan menetti. tedricî bir surette olacaktir. Bu hudu» mütaleasinda bulunuyor. Faransa daha birçok anlasma sus tabiiyet meseleleri için yirmi Diğer taraftan hemen, her vakit lar yapmağa çahşmaktadır. Fakat Türk Urologi cemiyeti profesör sene içinde bitirilecektir. 1945 ta • ehemmiyetli fikirler serdeden «Cum Roma anlasması bunların başlıca Behçet Sabitin başkanlığmda Etıbrihine kaoer Tunusta ttalyan ana hnriyet» gazetesinin basmakalesinde sıdır. Fransa ve ttalya arasında ba odasmda aylık toplantısını ya ve babadan doğacak olan çocuklar müdafaa edilen tezleri nazari dikkate halledilecek bir takcn meseleler pıp aşagıdaki meseleleri görüşmüsttalyan kalacaklardır. 1945 senesi alirsak Türkiye Roma itilâfına girmek daha vardır. Her ne olursa olsun lerdir: ile 1965 senesi arasında doğacak fHcrine düşkiin görünmemektedir. mmtakavî veya uluslararası her Profesör Behçet Sabit tüberkü olan çocuklar ise Fransiz tabiiyeFilhakika mskalenin muharriri Bay türlü çalısma birliğinden dolayı lozlu bir husye piyesi takdîm etmiştini taleb etmek hakkı hıyarına Yunus Nadi başka seyler arasında Balmemnun olahm.» tir, Profesör. Behçet Sabit mesa malik olacaklardır. kan misakinm, Balkan devletlerinin munesinde sonda kalmıs olan bir has1965 senesinden sonra Vunlar kavemetini esaslandırmak için ' Ro • tanın mesanesinden ameliyatsız anmüsterek hukuka yani Tunusta ma itflâfindan çok zaman evvel hüsul tzvestia gazetesi ise vaziyeti doskopi ile çıkardığı sondayı ve Fransiz tabiiyetrae dair olan ka • bulduğunu ve bugün de hiçbir engele soyle hulâsa ediyor: hastayı takdim etmiştir. Münaka • nun ahkânuna tâbi olacaklardır. takılmadan bütün kuvvetüe Balkan «Fransa tarafından müstemleke salara Dr. Fuad Hamid ve Dr. Belarda sulhu tarsin etmekten ibaret olan ttalyan mekteblerine gelince, islerinde yapılan fed^kârlıklar essim iştirak etmislerdir. yolunu takib etmekte olduğunu, bu bunlar 1955 de Fransiz tedrisat ki bir borcun ödenmesi ve 1915 yıDr. Fuad Hamid eski ve nüküslü programin siyasetinin esası mukavele ve hnda ttalyanın, müttefiklerle be kanunlarma göre idare olunan hubelsoğukluğumm andoskopik tedamuahedeleri saymak ve ona hürmet etsusî mektebler haline gelecektir. raber Umumî Harbe girmesi içm visi hakkında bir tebliğde bulun • mek olan küçük antantin siyasetile hem 1945 tarihinde serbest melekler imzalanan 1915 gizli muahedesi muştur. ahenk bulundufunu söylüyor.> icra etmekte bulunacak olan ttal ahkâmmra tatbikidir. Fakat bu l^ünakasaya Profesör Behçet Sayanların kazanmış olacakları hakKatimerini gazetesi bundan sonra müstemleke fedakârlıklan, ttalya bit, Dr. Mehmed Ali, Dr. Besim ve ları ne olursa olsun tamlacaktır. Cumhuriyetin yazılanni tahlil ve tel • için Çat gölüne, orta Afrikaya ve Dr. Saim iştirak etmislerdir. his ederek kendi fikirlerini söyle ka • Beyanname Belçika kongosuna doğru kurmak yid ve ilâve ediyor: istediği müstemleke imparatorlu Fransiz Dış tsleri Bakani ile t • « Yunanistan Roma itilâfına olan ğunu tesis etmeğe kâfi gelecek uıatalya Başbakanı aralarmdaki gö Hasköyde Kalaycıbahçede oturan ihtiyacını takdir etmekle beraber Balhiyette değildir. rüşmelerin bir neticesi olmak üzere Hafize, çamaşır toplarken düşmüs kan haricine kadar uzanan böyle kombir de beyanname imza etıcişler • Avrupa işlerine gelince, ttalya, ve ağzından kan bosanmışh, Ayni binezonlara daha umumî bir sebeb ol* dir. tadilci temayüllerinden daha ta zamanda hamile olan kadıncağız madıkça girmeği arzu etmemektedir. mamüe vazgeçmemiş ve YugoslavBu beyanname, evvelâ akdolu Çocuk hastanesine kaldırılmıstır. Yunanistan doğrudan doğruya Avus nan itilâfnamelerle muallâk bu turyanın istiklâiile alâkadar olan Ro • yanın arazi tamamlığmı lasdik etedeceğini de kabul ve teslim etmislunan bütün meselelerin ve bilhasmemiştir. manya ile Yugoslavyanın itilâfa gir lerdir. sa 26 nisan 1915 tarihli muahede Roma protokollarınm ehemmiyeti mesini tasvib etmekten başka birşey Her iki hükumet adamı, umumî ahkâmmm tamamile icrası husu sudur ki: Italya, Almanya ile değil yapamaz. Ayni zamanda da Akdeni • barışın muhafaza ve idame ve busunun h^lledilmiş olduğu zikredilfakat Fransa ile anlaşmıştır. Maazin şark havzasinda sarsılmaz sulhu nun için ahval ve vukuatın istiiz&m mektedir. mafih, bu yalniz bir başlangıçtır ve temin edecek olan Akdeniz misakmin edeceği her türlü danışmalara baş Her iki devlet adamı, Uluslar ancak bir hareket noktasım teskil tahakkuku için çaJışmaktan da fariğ ovurmak maksadile tesriki mesai Kurumu misakındaki usulün istikeder. Şimdiki halde kuvvetlerin alamaz. M. Maksimos Cenevrede bu filerini arttırmak için de an'asnnş balde ortaya çıkabilecek bütün mükirleri izah etmeğe süphesiz firsat bu • rasındaki muvazeneyi ihlâl etme nazüünfih meselelerin hallini temin lardir. lacaktır. Fakat «sıl Tevfik Rüstü Aras miştir. Çünkü ttalya, Macar ve A Alâettin Cemil Topçubaşı Versay muahedesindeki Anlaşmalara dair yeni malumat askerî kayıdların ilgası Bulgar gazetelerinin neşriyatı Türk üroloJi cemiyetinin toplantısı Sovyet gazetelerinin neşriyatı Çamaşır toplarken düştu