Jörklerle Süngu Süngüye No. 33 Nakili: A. DAVER Çanakkalede 1 ( Şehir ve Memleket Haberleri 1 Siyasî icmal Üniversitede bir hâdise Saat dört oldu. Ağır yaralı ve şehitlerimizden başka Seddilbahir sahil yerlerinde tek bir Memurla talebe arasmda neferimiz bile kalmamıştı. münakaşa büyüyüp Sekiz kişi yakalandı, daha birçok suçluların Eskihisarlıktan ilerliyen düşman yakaîanmak üzere oldukları anlaşılıyor mesele oldu kuvveti daha fazla ilerliyecek olursa soldan dahi kuşatılacağımız bedihi idi. Saat bir buçuktu ki, ricate karar verildi. Çünkü, en uZ altı misli faik kuvvette bulunan düşmana süngü hücumu faydasız olacaktı. Morto limanındaki düşmana karşı duracak şayiasile 11. ve 12. bölüklerin f bakiyesi geriye is enildi ve ıımum bölüklere böylece tamim edildi... Bu iki bölüğün bakiyesi takriben iki yüz nefer idi. Mülâzimi evvel ve zabitvekillerile bunlar ikinci hatta gönderildi ve orada himaye mevzii işgal etmeleri emerdildi. 1 1. bölük kumandanl ise Harapkale mıntakasındaki 10. bölüğe tayin edildi. Çünkü 10. bölüktn zabit kalmamıştı. Saat iki buçukta Harapkale mıntaka kumandanı 1 1. bölük yüzbaşısı bizzat müracaat ederek düşman bombardımanınm şiddetincen siper kalmadığını ve müdafiin pek azaldığmı söyledi, garp cephei harbinden ise sebata imkân kalmadığı ve cepanesiz harbin idamesinin kabil olamıyacağı haberJeri ge'ldi. Dün Hukuk fakültesi birinci *ınıfında bir hâdise olmustur. Üniversitede her derste taleb»* den bir devam kuponu toplandığı malumdur. tşte dün de üçüncü »aatte profesör Honiğin dersinde kupon toplıyan Üniversite memurla • rmdan Kenan sınıfa girmiş ve kuponlan toplamağa başlamıstir. Bu esnada talebeden birile memur a • rasında bir tnünakasa çıkmıs, bu münakasa esnasında görültü olduğundan talebe not tutamamıs ve büttin talebe bu gürültüyü protes> to mahiyetinde olarak ayağını yere rurmağa baslamis, Kenanı dı • şarı çıkmağa davet etmiştir. Memur dısanya çıktıktan sonra tekrar asabiyetle içeriye girmis ve profesöre sormadan, itiraz eden talebeden bazılarının hüviyetini altnak istemiştir. Talebe bu sefer daha büyük bir gürültü ile memuru dısan çıkarmıslardır. Btmun üzertne Fakülte Oekanı Sıddık Sami smıfa girmis ve talebe bir • denbire dekani taniyamadığı için gü • rfiltü d' vam etmis, Sıddık Sami de dersi tatil etmiftir. Sinirler yabstıktan biraz sonra Fa külte Dekanı tekrar smıfa gelerek ta • lebeye nasihat etmiş ve mesele de bu suretle kapanmiftır. ÜnivrsJte mehafilinden aldigtmiz malnmata gjöre münakasa sebebinin derste bulunmiyan talebelere ai» ku ponlarin memura verilmek istenmesi olduğu anlasilmifUr. Bir taraftan memurlar dükkâ • Emniyet müdürlüğü ve gümrük nın etrafında gizlenmisler, bir yanmuhafaza memurları, dün »ehrin göbeğinde gizliden gizliye çahşan ' dan da kadına numaraları önceden alınmıs pcralar vererek Hayda^a bir eroin fabrikasını ortaya çıkargöndermişlerdii*. mıslar, kaçakçılık yapan kimseleri de yakalamıslardır. Kaçakçılık isiHaydar paraları almıs ve kadınin görüldüğünden daha <!*ıîş Iv na malı teslim ederken birdenbire tulduğu anlasıldığından daha bir içeri dalan memurıar tarafından çok suçlular da yakalanacaktir. yakalanmıstır. Memur lardan bir Gümrük muhafaza ve emniyet mü kısmı da bu sırada dükkânın içini, dürlüğü memurları bunlarin izie • mahzenini arastırmıslardu'. Baska rini de bulmuslardır. bir takım memurlar da Haydann Kaçakçılık tam yerinde bir gcrü evinde arastırma yapmıslardır. nür suçla (cürmü mefhut) tesbit Bu arastırtnalarda, Haydann edilmistir: hem evinde, bem de dükkinında Son günlerde, bütün sıkı kova • eroin çıkardığı görülmüs, bir mikIamalara, araştırmalara rağmen, tar eroin ve afyon bulynmustur. bazı ahsık ve süpheli adamların Bundan başka dükkânda eroin »abeyaz zehiri edinlikleri görülerek tın almakta olan müsteriler de yabunlara sezdirilmeden izleri üze • kalanmiftır ki içlerinden biri bir rinde yürünmüs, »onunda, Beya • Alman kadındtr. zıtta Aksaray caddesinde bir dükDükkânda arastırma yapıllrken kâna kadar vanlmiftır. tuhaf bir vak'a da olmus, Haydar Bu dtikkftnın sahibi Haydar b memurların elinden sıvısarak kayminde biridh*. Haydar yabancıya bolmustur. Dısan çıkmadığı bilinmal satmiyacağı için iyiden iyiye tertipdiğinden her taraf aranmıs ve kaler düsünâlmuş ve bu dükkâna bir kadm gönderilmiştir. Bu kadm bJrkaç de çakçmm ktipün içine girdiği gö • rülmüstür. fa fttdip geldikten sonra yakıız Haydann üzerinde isaretli paraHaydann değil, metresi Nuriyer.in larla bir miktar eroin bulunmustur. de eroin sattığım sezmiştir. Bu sıBu kaçakçıhkla alâkadar olarak rada Haydarla Nuriyenin de bu kadından süpheleri kalmadıgindan, jakalanmıs olanlann sayısı şimdi • alif veriş edebilecek bir vaziyet ha *k sekizdir. Tahkikat derinlesti •Imektedir. sıl olmustur. Eroin yapan ve satan bir şebeke bulundu Vaşington muahedesi Düşman donanmasının ateşi müttıiş 25. alaya mensup tabur kumandanı aratıldı ise de bulunamadı. Şimdi ricat ise pek müşkül idi. Çünkü düşmamn donanma ateşi pek fazla idi. Kıtaatumzdan ise hiç malumat yoktu. Yalnız her cibetten düşman görülüyordu. Düşman; donanma, piyade ve makinelitüfek ateşlerile, ricat cdecek askerimizi mahvedeceği apaşikârdı. Hususile hattı ncatimiz de sağ ve soldan çevrümişti. Allaha stğınmaktan başka çare kalmamıştı. Çünkü düşmana süngü hücumu yapmak; milletine hizmeti dokunması imhânı olan bu mütebaki kuvveti bir anda idama mahkum atınek olaraktı. Bununla beraber düşman bu hücumdan kat'iyyen müteessir olmıyacaktı ve hatta göğüs göğüse varmadan bu kuvveti yere sereceği kat'î idi. Mesafe 500 ve 600 metre arasmda bulunuyordu. Allah ilham buyurdu. O esnada düşmana şiddetü bir ateş açılması ve ateşten sonra da su ile dolu Kirte ve Kanlıdere içinden 2. grupa ricat edilme'Jİ emri verildi. Bu ernir her tarafa rıpor ve haber getirenlerle gön"îerildi ve sargı mahallinc yarahlann jranına gidildi. ^eddilbahirde pek kahramanca doğüşen 26. alay 3. tabur 9. bölük kumandanl Yüzbaşt H&seyin Hatna Bey [Yüzbaşl Hüasyin Hüsnü Bey, Seddilbahir muharebelerinde, me^hur 26 ncl alayln Seddilbahire abide dikecek denilen 9 uncu bölüğüne kumanda etmiştir. Bu bölüğün kumandanl yüzbaşl Bahri Bey düşrnan karaya çlkarken yaralandlğlndan bölüğün kumandasJnl Hüseyin Hüsnü Bey almlştlr. Hüsnü Bey ilk günlerde vuku bulan muhare belerde 9 uncu bölüğü idare etmiş ve 1 mayls fcünü 19 uncu alayla beraber yapllan hücumda bacağindan ağlr surette yaralanmiçtlr. Şimdi Devlet Demiryollarlnda Liman ve Rlhtlrn bas müfettişlik kaleminde çallşrnaktadlr. Hüseyin Hüsnü Beyin künyesinde şu satlriar yazllldlr: «Çanakkale muha Tebesinde ilk ihraçta, Seddilbahtrde ve 15 nîsan 1331 günü düşmanln Alçl • tepeye taamızlarinda, düsmanln büyük taamızlarlnl tevkif ve tardetmek hususunda emsali namcsbuk bir surette fedakârllk gostermiş olup bugünün büyük fedakârlarlndan biıi olduğu hakklnda 22 kânunusam 1331 tarih ve 314 numarall vesaik şahsî dosyasin • da mevcuttur.] lerek geriye gönderildi. Merkebe yaralı nefer binemezdi. Saat üçtü. Tüfek sesi azaldı. Çünkü kuvvefımiz dereyc doğru çekilmiş ve dereye inmişti. Düs. man piyadesi ise yalnız atftşile takip etti. Donanma ateşi ise dehşetlendi ve tekmil araziyi taramağa başladı. O esnada idi ki. hattı müdafaanm sağ cenah grupunun düşnvanla meşgul olduğu görüldü. Fakat dere ona nazaran zaviyei meyyitede bulunduğundan bir tesir yapamadı. Dere içinden giderken ikinci hattı müdafaanın geçildiğinın kimse farkında değildi. Deredeki suyun derinliği bazı mahallerde dizlere kadar ve bazi mahallerde kalçalara kadar çıkıyordu. Sudan çıkıldığı takdirde düşmanın şiddetll ateşine maruz kalınacaktı. 1936 senesinin sonunda müddeti bitecek olan Londra deniz mukavelesinin yerine bahrî kuvvetleri tahdit edecek yeni bir mukavele akti için toplanacak konferansa hazırhk yaonrıak üzere Londrada Ingiltere, Japonya ve Amerika mümessilleri arasmda cereyan etmekte olan çetin konuşmalardan artık ünnit kalmamış gibidir. Bu görüşmeler, daha başlar başlamaz Japonya ve Amerika devletlerinin noktni nazarlan arasmda görülen derin zıddiyetten dolayı sarpa sarmıştır. Amerika, 1922 de Vaşır.gtonda ve . 930 da Londrada aktolunan deniz mukavelelerinde Amerika ve tngiltere devletinden her birinin yaptıracağı beş büyük harp ge misine karşı Japonyanın ancak üç büyük harp gemisi yapmasına müsaade eden eaasın hiçbır suretle değiştirilmemesi için ayak diremiştir. Japonya dahi kendisine müsavat verilmesinde ısrar etmişir. Japonya bundan başka yeni mukavelede her devletin sahip bulunacağı büyük ve küçük harp gemileri için muayyen adetler gösterilmemesini, yalnız üç devletin bulunduracakl&n harp gemilcrinin mecmuu için hacim itibarile muayyen ve müsavi bir yekun irae olunmasını, her devletin 'c\ı yekun dahilinde istediği nevi ve miktarda gemi yaptırabilmesinı istemiştir. Şu kadar var ki büyük harp gemilerinin azamî hacimlerile top çaplannm tayin edilmesine taraf tar bulunduğunu da ıâve etmiştir. Japonyanın bu teklifi Amerikatarafından rerldedildikten sonra !ngilere iki tarahn arasını bulmak için Japonyaya esaa itibarile müsavat verilmes.ni ve lâkin bu müsavat hakknun tam olarak şimdilik kullanılmama8inı ilerı süımüştür. Fakat bu uzlaşma teklifini Japonya derhal reddetmiştir. Bundan sonra bazılan müzakerenin devamına lüzum görmemişlerdir. Lâkin Ingiltere Hariciye Nazuı Sir Con Simonun Avam Kamarasındaki son nutkunda kayit ve işaret edildiği veçhile Londra müzakerelerinin iflâsa u«rramasmd«n sivasî ve malî vahim avakıp doğacağını düşünerek bir sureti tesviye bulmak için mütemadiyen iki tarafı iknaa çalışmaktan hâli kalmamıştır. Fakat Japonyada efkân umumiyenin ve bilhassa ordu ve donanma mehafihnin zoru üzerine Tokyo hükumctinin sonu gelmiyii müzakerelere devam ederek vakit kaybetmesine imkân kalınamıştır. Vaşington ve Londra mukavelelerinin mefsuhiyeti önümüzdeki kânunuevvel içinde âkitlerdrn biri tarafından ilân edilmediği takdirde bu mukavelelerin 1936 seııesinden sonra da mer'iyeti devam edeceğinden Japonya hükumeti gelecek ay içinde fesih karanm ilân etmek mecburiyetindedir. Bu hükumet şimdi Vaşington mukavelesinde Fransa ile İtalyanın da içtirakleri olduğundan bu hükumetierin dahi fesih karanna iştirak edip etnıiyeceklerini sormaktadır. , Fakat bu müracaat daha zîyade usule riayetten ileri gelmektedir. iki Avrupalı hükumet Japonva il« birlikte hareket etsin etmesin Ja ponya mezkur mukaveleleri feshedecektir. Meğer ki son dakikada tngilterenin tavassutu Amerika üzerinde müessir olarak bu devletin siyaseti değişsin. Mançuriyî işgalde en büyük amil olan Japonya jenerah Arakınin, Amerıkanın Japonyaya söz ve hükmünü geçirmek zamanının artık gerid*. kaldığı nı söylemesine bakılırsa Japonyanın siyasetmi tadil etmesi beklenemes. MUHARREM FEYZt Adliye kadrosu Kimlerin açıkta kaldığı yarın bellî olacak Yarmdan itıbaren Adliyrde tatbikına baslanacak olan yenî kadro sayi halinde Vekâletten gönderilmisti. Adliye Encumeni dün sabahtan aksam geç vakt* kadar sürcn bir toplantı yapmif ve kadroyu isimlendirmiftir. İcra da • j irrJerinden otuz beş kifi açıkta kal • [ maktadır. Açıkta kalacaklar ayrilmış • ttr. Yana sabah bunlarin khn olduğu kendüerine de bDdirilecekth. Dun de yazdığimiz gibî açıkta kalanlarin ye • rine Hukuk Fakültesini bitirmis kirk kişi alinacaktir. Bunlar da bugünler • de seçilecektir. Tramvay tarifesi tetkik edilecek Yeni tarifede geçinme endeksi nazarı dikkate alınacak Opera hazırlığı Dün Halkevinde bir toplantı daha yapıldı MÜTEFERRIK GllmUş liralar Teni basılan gümüs paralarm ay başında verüecek maa^la ortaya çıkanlması kararlafmıstır. Paralar maas verme yerlerine dağıtılarak halka verilecektir, Bu ay baçında verüecek üç aylı'.ların bir parçası da gümüf para olarak verflecektir. İstanbuldan Ankaraya simdiye kadar 200 bin lirahk gümüs para gönderilmistir. Bir müddettenberi sehrimizde bulunan Maarif Vekâleti Orta Tedri sat umum müdürü Hasan Âli YUcel curnartesi günü Ankaraya gide cektir. İkinci hatta çekilme Ağır yaralıları bırakmak mecburiyeti Iktidan olut.ların arkadaşlarile taraber gitmeleri ve iktidan olmıjanların burade kalacakları ve ya pılan muahede mucibince düçmanın yaralılara eziyet etmiyeceğı ve kendileri için .».kmekle dolu çuvallarla iki teneke su bulunduğu soylenildi. Ateş dolayısile arrba geîememişti. Yarahlar: «Dündenberi araba geleceğini vadediyordunuz, şimdi ise bizi bırakıp gidiyorsunuz» cevabında bulundular... Sjrgı mahallinde bırakı'an yaralıların adedi 70 kadardı. Bu cevaplardan müteessir olmamak ve ağlamamak ka bil değildi. Ağhyarak hatırları tatyip edildi. Sa»gı mahallinde toplanan tüfekler tir merkebe yükleti Türkiye Tıp Encumeni dün 18,30 da General Prof. Tevfik Sağlamm Karadenizde fırtına başkanlığı altmda toplanmişbr. Karadenizden gelen tel yazilanna Evvelâ Prof. Bay Fahrettin Kerim göre karayel firtmasi daha çoh Türk tarafından bel'um arkasindan başlı • kiyilarmda devam etmektedir. Fırtı yarak beyin kaidesine geçmiş bir tü • nanm şiddetinden yelk^nli ve küçük mör vak'asi takdim edilmiş, izahat veteknelerden parçalananlar da vardir. rilmistir. Bu vak'a hakkmda Bay mutnsanca ölüm olmadığı anlaşilmakta • allim Sani Yaver, Kâzim Nuri, Niyazi dir. İneboluya bu haftanm vapurlarmIsmet, Nazim Şakir söz almişîar ve fidan hiçbiri uğramamiftır. kirlerini söylemişlerdir. Bundan sonra muallim Nazim Şakir tsrafmdan 1935 Viyana ilkbahar sergisi Bay sene evvel malarya tedavisi gö • altı 1935 senesi Viyana ilkbahar srrgisi ren felci umumî vak'asi takdim etmiş her sene olduğu gibi Leipzig sergisini ve izahat vermistir. Bu vak'a hakkin • müteakip açilarak eylulün 10 uncu güda Fahrettin Kerim, Niyazi tsmet, Os • nünden 17 nci gününe kadar devam eman Şerefettin söz almiş, kendi müsaanımı kaybolmuş olan topluluğun arık Türklüğümüzü edinmif oluyo decektir. hedelerini söyıemiştir. tekleri kendi adlarım yabancı bir ruz. Ve bu çok yüce varlığımızla Bay Prof. Şvket Aziz ön kemik Muhacir yerine göçmen vlustan, yad bir topluluğun dilinden bütün acuna karçı göğsümüz ka • leri iki kisım kalan uıetopik kafalar Dahüiye Vekâletinden resmî roakaalırlar ve böylece kendilerinin ne bararak bakıyocuz.. «..Türküm..» mata gelen tahriratta muhacir mukâ • bakkindaki tetkikatina ait tebliğmi olduğunu biltneksizin, kendi dirimderken nasıl içimizden gelen bir yapmisbr. Bu tebliğ hakkinda Kâzim bili olarak öz türkçe göçmen kullanil lerini duymaksızın, kendi öz var kıvanç (12) ile kıvanıyorsak bu tsmafl söz almiştir. maktadır. l:kların<lan salıkları olmaksı?ın yüce ulusun bize vereceği adla adBundan sonra Bav mua. Abdülka • öyîe aylak aylak yaşarlar, yahut lanarak hem o yabancı, aykın & ! <• Gülhane müsamereleri dir Lutfi hintyağı tohumlarile zehirlenyssıyoruz sanırlar. lardan kurtulmu?, hem de yüce sc~ Gülhano müsamereleri muallim Dr. me hakkinda tebliğ yapmiş ve son seyundan gelmis olduğumuz atal* Bizira bundan önceki topluluğu • Muradm riyaseti altmda açilmisUr. neler içerismde süs olarak bahçrlere erımızın öz oğullan olduğumuzu rnuz olan osmanlılıkta bu aykıri • Dr. Lutfl tarafından umumî nevrit kilen bu nebata dikkat edilmesini ve gösterecek culnsal adlarla» kendi hği görüyoruz. Osmanlihk yapma vak'asi, muallim Dr. Abdülkadir ta • rasgele yenince öldürücü kazalar çik • kiçi varlığımızi ya«amaya baslaotı» bir varhk olduğu ve Osmanlılığın rafindan Malta bummasi asap ve maftığım söylemiştir. oluyoruz. iist bölümii Araplık olduğu için sal iltihabı vak'asi, Dr. Fuat tarafin bütün adlarımız arapça konmuş • Bu bakımdan bakinca csoyadı» dan safen krangeni vak'asi, Dr. Niza • Muammer Eriş tur. Bize gelişimizden bakan bir takınmak bize yalnız soyumuzu bil mettin tarafından miosite ossifiante Birkaç gündür İstanbı.lda banyabancı bu yabancı adları tafidığıdirtniyor, belki kendi kök varlıgi • vak'asi, Dr. Riza tarafından muhtelif mızdan dolayı bizim her birimizi mızı, öz varhğımızt kaybetmif olkaya müteallik işlerle meşsul bunadir görulen filimler, Dr. Şeref ta • aanki Arap bir babadan, Arap bir duğumuz Türk varhğımızı da bize rafuıdan sepsis ve üremi bir arada gölunan İş Bankası Umum müdür ve(«nadan gelmi» bir takıtn Arap o • bildirmif oluyor.. Soyadınur «Ulurülen bir vak'a, Dr. Rasim tarafin • kili Bay Muammer Eriş bu akşamğullan sanir. Onnanhlık Tiirklü • *al ad> ıraız da olacaktır. dan hemiatrophie facial« vak'asi, Dr. ki trenle Ankaraya dönecektir. î^ii ortadan k^ldırdığı, Arabın köKemal tarafından trauma neticesi mey Muammer Eri? kendisile görüşen Halil Nimetullah öz Türk dana çikan kilyetasi vak'asi takdim etü, geri kültürile yoğrularak Arapbir muahrrirımize iktısadî vaziye(1) Amil, (2) znuta, (3) vakit, (4) tes. dilmiştir. Münakaşalara muallim Dr. lığın koyu karanhğında kaldığı tin ve bilhassa ihracat îşlerinin için bu aykınhktan hiç te bir îrkil miye, (5) mevcut, (6) vasıf, (7) mukad Fuat Kâmil, Abdülkadir, Şükrü, Emin, memnuniyeti mucip bir cereyanda des, (8) slâraet, (9) tasavvur, (10) mev. Nazim Şakir, Murat, Lutfi, Burhan ve ine, bir yadırgaına duymazdı... Bubulunduğunu »öylemiştir. ki, (11) milU şuur. (12) gurur. Nüıhet Şakir istirak etmislerdir. gün ise biı yüce ulu» varhğımızı, Bu esnada tabur kumanuanı; Ikinci hattı müöaraaya gidilecek diyerek dereden sağ tarafa çıktı ve sırtlardan gitti ise de arkasmdan 10. bölükten bir sıhhiye neferile Kâmil isminde bir trampeteciden başka ne zabic ne nefer kimse takip etmedi. O iki nefer de şarapnelin kesret ve şiddetinden bir çukura yatarak ikinci hatta kadar gidemediler. İkinci hattı müdafaada 'umayeye memur 1 1. ve 12. böiaklerin bakiyesi vardı. Oraya varınca iki neferin sıçramalarla dereye kadar gitmeleri ve oradan «ikinci hattı müdafaa burasıdır, binbaşı bur.adadır, geliniz!» diye bagırılması için, emir v;jtiidi ve bu eınir icra edildi ise de r.etice hasıl olrradı ve kimse dereden çıkamadı... Fakat hali ve ateşm şiddetini görenler, çıkmamalarına hak verirdi. [Mabadı varl Bir iki ay zarfında oynanacak olan operalar için ayrılan daimî komite dün Halkevinde toplanmıstır. Toplantıda Konservatuvar mii • dürii Bay Yusuf Ziya, Ankaradan Nafıa Vekâleti tramvay tarife Bay Münir Hayri, rejisör Bay Cesinm yeniden gözden geçirilmesi ve lâl Tahsin, Bay tsmail Hakkı, Bay yeni tarifenin yapüması için bir e Mes'ut CemD, Bay Celâl, Bay Ma mh* göndermistir. Tarife komisyonu hittin Sadık, Şehir Tiyatrosundan Bay önümüzdeki hafta toplanarak taM. Kemal bulunmustur. rife üzerindeki arastsrmalanna basToplantıda orkestrada çahsac&k Iryacaktır. olanlann bir kısmile bale için bazı Komisyonda Belediyeden nıühenelemanlar tesbit edilmistir. Dekor dis Hulki, tktısat müdürü Asım Süisi için pazartesi günü Şehir Tiyatreyya ve Şirketler komiseri lbrahim rosuna gidilip tetkikat yapılacak hükumet namına bulunacaklardır. ve ondan sonra faaliyete geçile • Tarife yapılırken Ticaret Oda cektir. sınia geçinme endeksi nazarı dikkate ahnacaktır. Endekste geçinmek Konservatuar da operalm tstanbulda gittikçe kolaylastığı gösvereceh terildiğinden bu bakımdan tramvay Konservatuvar bu sene operalar ücretinin ucuzhyacağı umulmaktatetnsiline karar vermis ve opera dir. larda yer alacak san'atkârlann MALÎYEDR dünden itibaren tesbitine başla • mıstır. Maaş Orta tedrisat mlidürü Memurlarin birincikânun ayhklan • nin tevzüne yariadan itibaren başla • nacaktir. ŞEHİH ÎSLERl SIHHAT İŞLERÎ Kadıköy tramvayiarına rağbet Kadıköy tramvaylarımn Bostancıya kadar uzaması münasebetile Bostancı ve Erneköyünde oturan ailelerden birçoklan kış münasebe • tile şıehire inmmeiîler, buralarda kalmışlardır. Şicket, tramvay sefer* lerinin daha mükemmel olmast için çalısmaktadır. Tramvay hattmuı Usküdard&n Kuzguncuğa kadar uzatılması içm de tetkikler yapıl • maktadır. Tıp Encumeni içtimaı ECNEBl MEHAFILDE Ispanya Elçisi geldi Geçen hafta Ankaraya giden yeni tspanya elçisi M. Julio Palencia Y Alvares dün sabahki ekspresle İstanbula dönmüştür. Nankin hükumeti tarafından An Tıp talebe cemiyeti kongresi kara elçiliğine Jeneral Ho Yoa • Tıp Talebe Cemiyeti senrltk kon • gresinin ikinci celsesi bugün saat 13,30 Tsounun tayin edildiği haber ahnda tstanbul Halkevinde iktedflrcek mıstır. tir. Nankin lıükumetinin Ankara Elçisi Italya sefiri gitti ttalyanın Nankin elçiliğine tayin edilen Ankara elçisi Sinyor Vin • cenzo Locojano dün sabah Loit Triyestinonun Adria vapurile Italyaya gitmiştir. Sinyor Locojano ftalyadan Çine giderek yeni vazı • fesine başlıyacaktır. Şehrimizdeki Italyanlar evvelki aksam Beyoğlundaki Italyan kulübünde, Loit Triyestino müdürü Bonetta da Adria vapurunda elçi serefine birer ziyafet yermislerdir, Cumhuriyet Nüıhası 5 Kuniftur 1400 Kr. Senelik Altı ayhk 750 Üç aylık 400 Bir ayhk 15Ö Abone şeraiti Türkiye için Hariç için 1700 Kr. 1450 800 yoktur