•20Teşrnnsani <°34 TELGRAF HABERLEBİ Deniz müzakereleri Bu hafta içinde herşey anlaşılacak, Fransızlar Japon cevabmın menfi olacağını söylüyorlar Londra 19 (A.A.) tngiliz • Japon tonlantısı birkaç güne kadar yapılacak ve Japonlar hükumetle rinin cevabım tngiliz müzakereci • lerin« rescnen bildireceklerdir, Ja pon hükumetinin hatti hareket'nden Amerikalılar tngilizleı in vasıtasile haberdar olacaklardır. M. Norman Davisin yakınları bu haftaki deniz konusmalaı.ının her hususta kat'î olacağı mütaleasındadırlar. Paris 19 (A.A.) Londra de niz komçuları hakkında Eko dö Pari gazetesi diyor ki: «Japonlar tngilizla in teklif ettikleri uzlaşmayı r&ddedeceklerdir. tngilizler 1923 ve 1930 deniz konferanslarmda yaptıkları eseri fe • lâketten kurtarmak istiyorlarsa muhtelif ıınıflar için azanıî bir tonilâto konularak bunların ara • sında istenildiği kadar ve şekilde gemi yapılması fikrinden vaz geç tnalidirler. 193S deniz konferansı programının böyle küçültülmesini A • merika kabul etmiyeceği gibi Ja ponya da böyle bir formüle yanaşmıyacaktır. Vakıâ bu formül para• çok ve »anayii ku"'vetli olan Ame • ı rikayı istediği gibi gemi yapmaktan menedebilmek itibarile Japonyanın işine gelirse de Japon atnirallığı ge milerinin kuvvetini arttırmak bür • riyetini tekrar ele geçirmek istiyor. Bu düsünce Ue nevi itibarile deniz silâhlarınm tahdidine kat'iyyen uymaz.> «... GUN D E B U . cencumenıiK aersı Avrupa yoLundan notlar Gösterişimiz Viyana, Meryeme değil, asıl Hürrem Sultana dua etsin! Güllemiz ki medeniyetimizdi, buraya gelirken medeniyetimizi bırakmış, gösterişimizi getirmiştik! İHEM 5 II NALINA M1HINA L ıuıı<miHiııiffliiflillUIIHIIUİIII!lll!llllllllllllllllll>llinilliHnmııuınm Adanada Gazi abidesi insaatı Abide; emsalinin en büyiiğü olacaktırî Adana 19 (A.A.) Şehrimiz • de Gazi Hz. nin namlarına yapıl makta olan büyiik abidenin Top • rakkaleden tasları ve İstanbuldan da mermerieri getirilmiştir. Tama • mile Türk san'atkârlan tarafindan yapılmakta olan abide TUrkiyenin ' «n büyiik ve en güzel abidesi ola • caktir. Abidenin projesi mimar Ab«lullah Ziya Bey tarafından yapıl • nusttr. Mitnarî kısımları da gene kendiıi tarafından, heykeller, hey fceltras Hadi Bey tarafından yapılmaktadır. Şehrimizde büyiik bir parkın orfcasına konacak olan bu eserin üzerinde altı heykel vardır. Heykelleriden birisi Gazi Hz. ni temsil etmekte, diğerleri de Adananm kurtulu • şunu göstermektedir. Abidenin ö • nünde büyiik bir mermer havuz (vardır. Bu Havuza su, tel&Ie halinide akroaktadu*. Toprakkaleden gelirilen koyu zeytin rengindeki Ba ı»e arka kısunlan yapılmaktadır. Islenmemis ocaktan büt bir zorlukia Türk i^çileri tarafından çıkarılan fcu taşlar gene ayni zorluk ve büyiik î>ir maharetle islenmektedir. Abi denin en karakteristik ciheti sade jve temiz bir çizgi içinde maksadi Id'erhal îfade edebilmesindedir. İSan'atkârlar abideyi Adananın kurItulu» günü olan 5 kânunusaniye yekistirmek için çalısmaktadırlar. Türk toan'atkârlan tarafından Türkün bsil ve yüksek ruhuna uygun ola • rak, yapılmakta olan bu abide, kâpunusanide merasimle açıl.acaktır. Fransızlar ve M. Hitlerin beyanatı Gazeteler «Beyanatta yeni birşey yok!» diyorlar Paris 19 (A.A.) M. Hitlerin dün Maten gazetesinde çıkan mii • lâkatını gazeteler büyiik bir ihti • yatla karsılamakta ve Fransızlarm böyle suln tezahürletine alısık olduklarını ve Alman Başbakanınm yeni hiçbir sey söylemediğini yaz • maktadırlar. Jurnal gazete«i diyor ki: «Hiç kimsenin tehdit etmediği Almanya ne için disine kadar tilâhlanmak îstiyor? tste bize lâfların arkasında da siyasal bir manevra göster«n budur.$ Sar meselesi Milletler Cemiyetindeki müzakere tehir olundu Londra 19 (A.A.) Çarsamba günü Milletler Cemiyeti konseyinde görüsülecek olan Sar meselesi, Ro • mada Fransız ve Alman tnurahhasları ile ârayi umumiyenin ortaya çıkaracağı meseleleri müzakere eden üçler komisyonu reisi Baron Alo • isinin istemesi üzerine tehir edil • mistir. Bu meseleler çok kansıktır. Ve yalnız gözden geçirilmesi zan nedildiğinden daha fazla zaman tutmustur. Roma müzakerelerinin müskü lâtsız olarak devam ettiği ve meselenin Mil#;tler Cemiyeti konseyinde müzakerenin tehir edilisinin uzun bir zaman içra oltnıyacağı haber alınmıstır. ondra Universitesinin Dekanı ve ayni zamanda İngiliz payitahtının Maarif Emini bulunan Lord Athlone, lngilterenin başlıca liselerinde yeni bir kürsü ihdasını düşünüyormuş. Bu kürsülere sahip olacak muallimler, talebeye: «Şeref, haysiyet, kibarlık, civanmertlik, feragat ve centilmenlik» öğreteceklermiş. Lord Athlone bu kür3Üİerin ihdasına esbabı mucibe olarak, biraz evvel saydığımız insanî meziyetlerin zamanımızda fazlaca ihmal edilmekte olduğundan bahsediyor. Bu dert yalnız tngiltereye mahaus değildir. Dünyanın hemen her bucağında. insanlara, beş on senedenberidir muzır bir hotkâmhk anz oldu. Muzır diyorum ama, doğru mu bilmem? Herhalde bu mazarrat tek taraflı olduğu için buna tahammül ediyoruz. Bu hotkâmlığa alışanlar kendi bakımlanndan rahattırlar. Bilhassa, muhterem Lordun programına dahil civanmertlik ve feragat epey sıkıcı, üzücü şeylerdir. Umumî Harbi görmüş, onun sıkıntılarını. mahrumiyetlerini çekmiş. dehşetinden ürkeklik getirmiş kimselere feragatten, civanmertlikten bahsetmek, kendilerinden olmıyacak, olamıyacak şeyler istemektir. Şerefle haysiyetin »ise manalan ve telâkki tarzları bugün büsbütün değişmiştir. Elskiden, meselâ bir muallimin talebesine, bir patronun amelesine, bir efendinin uşaklanna nfkile muamele etmesi naysiyete münafi sayılır, bir mevki sahibi olup ta yaya gezmek, yahut tramvaya binmek şerefl muhil addedilirdi. Ve daha bunlara gelinciye kadar, o eski devirlein çirkin gördüğü neler var ki, bugün yapmıyacak olsak ayıpîanınz. Bu da bir mucize! 1 Viyananın mefhttr dönmedolabı Kitap tarama işi tekrar başladı tstanbul 19 (A.A.) T. D. T. C. Umumî kâtipliğinden: T. D. T. C. ileride yapılacak büyiik Türk sözlüğüne temel atmak tizere basma ve yazma kitaplardan Türk sözleri taramasına baslamıstır. Taranacak kitaplardan en çoğu tstanbul kütüphanelerinde bulun tnaktadır. Kendilerine tarama isi verilen arkadaşlann fişlerini ver mek, yeniden fif almak, cemivetle haberlesmek gibi ihtiyaçlan için tstanbulda Maarif Vekâleti basma yazı ve resimleri derleme müdürü Selim Nüzhet Beyle temas etmeleri rica olunur. M. Pesmazoğlunun Başvekilimize telgrafı Ankara 19 (A.A.) Yunan ö konom Bakam M. Pesmazoğlu, Başvekil tsmet Pasa Hazretlerine »u telgrafı göndermistir: «Hakkımdald nazikâne iltifat larmdan dolayı milletiniz'm Büyük Şefine derin minnettarlığimı arzetmenizi zatıdevletlerinden rica ederim. Müsarünileyh hazretlerinin bana söylemek lutfunda bulunmus olduklan sözler, memleketlerine hizmet etmek istiyenlere kiyaseti nin ve ruhundaki bUyüklüğün göstermekte olduğu yüksek nümuneyi gözlerimin Önünde daima canlı o • larak bulunduracaktır. Bu frrsat tan bilistifade, Ankarada geçirmi? olduğum unutulmaz giinlerden v« vazifemi kolaylasttrmak için me sai refiklerinizle birlikte etrafımda yaratmıs olduğunuz itimat hava • sından dolayı zatı uevletlerine minnet ve sükranımı yeniden arzede • rim. Celâl Bayar Beyefendile var dığımız neticeler, bu neticelerin Türkiye ile Yunanistanı birbirine bağhyan bağlan kuvvetlendirme ye yarayacağma bende itminan ve yakin uyandırmıştır» Pesnıazoğlu İsmet Pasa Harretleri bu tel grafa Atina elçiliğimiz vasıtasile tesekkür etmiştir. Kibarlık ve centilmenliğe gelince, eğer İngilterede bile kalmamıssa, vay dünyanın haline! O İngiltere ki bir vakitler, kibarlıgı kimseye vermez, kendisine fair play, yani asil hareketler diyarı naırım izafe eder, centilmen kelimesinin mucidi olmakla öğünürdü. Hey gidi, hey!. Görüyor musunuz? Orası bile, aimdi, yeni yetişecek nesle, evinde göremediği, bulamadığı terbiyeyi temin maksadile kürsüler tesis ediyor. Tamaın. zahmetsiz ve pervasız kazancın, sefahet kolaylık ve bolluğunun, çabuk sivrilmenin ve «hayat mücadelesi» dediğimiz hileli pehlivanlıgın bozmuş olduğu ahlâk ve maneviyat eğer bu küraülerden okutulacak derslerle tasfiye edilecek ve yüksetilecekse, bunu hepimiz varkuvvetimizle alkışlıyalım ve bu derslerin her tarafta tatbikını istiyelim. Fakat, doğrusunu isterseniz, Lord Athlone'un ümitlerine ben pek iştirak etmiyorum.. Onun geriye gelmesini istediği iyi ve güzel şeylere kavuşabilmemiz »çin, yaşadığımız korkunç günlerîn yadı, hafizalanmızdan iyice sil'nmelidir. Ne dersiniz?.. ERCÜMENT EKREM Ankara 1 9 (Telefonla) 1905 numaralı kanunun birinci maddesinin tefsiri bir lâyiha 3e MeclUten istenmistir. Madde şudur: c Mektum hazine emvahni ihbar e • denlere bu kanunun birinci maddesinc« menkulât için beş bin liraya kadar yüzde yirmi, be> binden 25,000 liraya kadar da yüzde 15 verilir.» Meclisten bir kanunun tefsiri isteniyor Yeni bir Staviski rezaleti mi? Pariste milyonlarca frank dolandıran biri yakalandı Paris 19 (A.A.) <Sosiete Speciale Financier» reis vekili banker Şarl Levi dün açılan tahkikat üzerine tevkif ve hapsolunmuştur. Maznun 25 milyon franklık esham üzerinde emniyeti suiistimal etmiş olmakla suçludur. Levi muhtelif sir • ketlere ait olarak eshamı sahtekârlıkla Hindiçini bankasına yatıra rak 13 milyon frank almıştır. Bundan baska Levinin kurduğu 30 ka dar şirketin matlubu, zımmetinin yansını bile bulamamaktadır. Gümrilklerden sıra beklemeksizin geçecek eşya Ankara 19 (Telefonla) 4 ni san 1934 günleroeçJi (tarihli) Türki • y« • Italya ticaret anlaşmasına bağlı listelerdeki konienjanlar mucibince beyannameleri verilen ve paraları ban kaya yahnlarak iUdyadaki ihracatçı lara havale edilen Rhalât eçyasımn bir defaya mahsua olmak üzere sıra beklemeksizin gümrükten geçirilmesine Bakanlar Heyeti müsaade etmiştir. Bakanlar Heyetının bu kararile sıra beklemeksizin memlekete ithal edilecek olan eşya İQ bin kilo kadardır. Vilâyet mektupçuları arasında Ankara 19 (Teiefonla) Adana mektupçuluğuna Burdurdan Hüsfyin, Tokata Çorumdan Stlih, Çotuma Muştan Tevfik, Içele Amasyadan Tacet tin, Amasyaya Içe'den Atıf, Zongul • dağa Elâzizden Hı'mi, Karsa Bilecîkten Şeref, Bileciğe Beyazıttan Kadri Beyler nakil ve tayin edilmişleıdir. Almanyada gazeteciler kongresi Berlin 19 (A.A.) Propagan da Bakanı M. Göbbels Alman ga • zeteciler kongresini açarken söylediği nutukta demiştir ki: «Demokrat rejiminin matbaat hürriyeti devam etseydi bugün Al « manya parçalanmış olacaktı. O zamandanberi bir sene geçti medenî yenilikten mahrum olan ve kadere boynunu büken Alman matbuatı fündi r^i^1 çehresini bulmuftur. Kurdojjlu Faik Bey yeni vazifesine başladı Vanın belediye işİeri Ankara 19 (Telefonla) 2 / 2 / 934 günlemeçli ve 12888 sayıh yasa ile Valiye verilen Van Belediye işleri nin Valinin çoğ ağır o'.an islerinden ötürü gereği görüîmediğinden Vali ü zerinden alınarak bir reis« verihnesi muvafık görülmüj''dr. Ankara 19 (A.A.) tktısat Vekâleti müsteşarhğına Türkofi» teisi Kurdoğlu Faik Bey tayin ve bugünden itibaren yeni vazifesine baslamıstır. lardır aramış bu Kalenbergteyîz. lamamıştık. Şim • Viyana tepelerinin di burayı sara en yükseği. Küçük Yazan: rak gözdağı vereyapısı içinde büyük Ismail Habip ceğiz. Sahiden çok bir ün saklıyan şaka, alıştan çok küiseyi geziyoruz. Iki buçuk asır önce Viyanayi çalım. Rodos dört ay dayanmıştı, Vikurtarmağa gelen ordu, Me<r yana elbet dayanacak. Açıktaki yeme diz çökerek, burada dua Avrupa meydan cenginden yeleli etti. Bize Sobyeskinin kılıcını gös • kükreme işitmiş tilki gibi kıctı; terîyorlar. Kadife üstüne gümüş Viyana duvarlarına kapanan Avsavat işlenmiş paslı kından güçiükle rupa, neye çok zoclarsın, kediyi sıyırarak kılıcı çektik. Kabzeye yakendimiz aslan yaptık! kın yerde meşhur l&tince söz: GelOn sekiz gün cenk, bizim gündim, gördüm, yendim! Zamandan düz saldırışlarımızı onlar gece basbüyük kim var? Arkadasımla ktlıcı kınlarile karşılıyorlar. Yeni bi<r kmına korken kabze parçalanarak bamba da yapmışlar. Süleyman demic yere dü>tü. Zamamnda iki hakkındaki tanınmış eseri fransızyiiz binlik Türk ordusunu yenen kıcaya da çevrilen tngiliz Doneyin Iıç simdi iki Türkün elinde yenili • tesbihine göre bu alevli bombalar, yor! gacenin karanlığı içinde, tutuşmuş yıldızlar gibi uçarak çarptıklari Kazinonun tarasından karsımıza kafaları yumurta kabuklan gibi serilmis sehre bakıyoruz: Evliya Çekıırmaktadır. Buraya gözdağı ver • lebinin «Kürdistandaki Akre dağı mek için gelrniştik, meğer dağla gibi sitnsek vurup gözleri alır» diye nacakmışız! anlattığı tstifani kilisesi, billur ve neceflere vuran ikindi güneşile, bu Son büyük saldmştan bir gün ön» uzak yerden ancak iri gövdcsinde ce, Süleyman kuşatılanlara haber ateş böcekleri pırıldarmış gibi gögönderdi: Yarın öğle yemeğini Virünüyor. Orada kocaman kavislî yananın içinde yiyecek! O gün lâ saray buradan, kara bir tüle sarığımlar volkanlar gibi patladı, el • larak, yere indirilmiş bir hilâl ka deki giilleler kalın duvarla koçlar dar. En ilerde, o gezmekle bitmi • gibi toslaşıyor, gözü pek yiğitler yen Prater ormanı yesil bir yama • bedenlere atmacalar gibi atılmaktacıktır ve onun berisinde dev çem dıtr; bir öldürüp on ölerek saldırı • beri raanasma Rizinrat dedikleri o yoruz. Nafile, dıştaki düzlüğe on meshur dönme dolap, çelik böğrüne bin Türk serildi; iki hafta önce bekaplanmıs büyük odalanna ve Beyaz yaseminler gibi gülen çadırlar yazıt kulesini aşan genisliğine rağşimdi yığınlarla şehide dikilmiş domen havanın boşluğuna gerilmiş tır nuk mezar taşları gibi! tıllı bir bilezik gibi! tçerden haber gönderdiler, öğle yemeği soğudu neye buyurmuyor Ta karsıda Simmering tepesi, lar diye! Değil yemeğin soğuması, Viyananın ayak ucunu semiz sırtıişte insan donacak. Bürdenbire ge • aın yuvarlak yesilliğile çerçeveli • len iğneli bir kar tipisi: ölümden yor. Orada Süleyman otağıni kurdu. Bulunduğumuz tepede de Kara Mus ürpermiyen Türk askeri ince elbisesi altında zangır zangır titciyor. tafa Pasa yenilmisti. Beş on kilo • Bütün etraf atese verildi, ordu yanmetro aralıkla birbirine bakan iki gınla ısmacak. Sıcağa kar dayan • tepe ki ayni zamanda tarihten bir mazmış, kara kim dayanır? Viyabuçuk asrın birer ucuna oturmuş nadan değil kaıdan kaçtık! iki kabartıdır. Taırih kacşımda toprağa serilmis gibi. O ki kitapta b<r Peki Budin veya Belgratta kıs zaman bilgisîdir, burada mekânlaşlayıp ta daha geniş bir tutumla bu tı; ne anmak, ne okumak; bir tabViyana isini kÖkünden neye bitir lo gibi toprakta taırihi seyrediyo medik? İstanbul saraymdaki Rus rum! güzeli; gözlerinin fitneli kıvılcım larını uzun kirpiklerile saklayıp tste dört asır Önce su karşı te • düzgün burnunun kanatlarmda sehpeden su sehir kıyısına kadar otuz veti titreten; sağlam yapılı çene • bin çadır diktik. Bütün ova bir gesinde inatçılığını gösterip ellerin • cede beyaz yaseminler açmıs gibi değisivermisti. Simmeringin tam s.r deki iriliği teninin kamaştıncı pembelğile örten bu Hürrem Sultan: tında Süleymamn otağı: Sokakları Süleyman onu Budkılere getirte ve bölmeleri, hamamlan ve havuzmedi, yolda üzülür diye; kendisî ları, filânları ve filânlacile etrafı Budinlerde kalamadı, ayırılığma dadört bin adımda dolasılan bir otağ. yanamam diye; üçüncü ve tek yol: Şurada has oda, ötede hazne odası; Viyana Meryeme değil asıl bu kaberide adalet köşkü, ilerde halvethane kapısı... Her daiırenin bir kö • dına dua etsin! sesinden heybetli bir kule yükselitSMAİL HABİP yor. Derhal bulunan bir su büyük sofanın önünde sırıltıh bir çağlıyan oldu. Istanbulun Topkapı sarayı bezden ve ipekten bir gerginliğin beyaz serpilişile Viyananın tepe sindedir! [Birinci sahtfeden maha't] Almamndan lspanyoluna, Por alınan haberler Yunan ekalliyetîtekizinden îtalyanına kadar Avrunin bugün dühden daha fena bir panın seçme kuvvetleri orada topvaziyette bulunduğur.u bildiriyorlacımıştı. Kuşatışın ilk cengini gül • lar. leyle değil okla açtık. Sıra sKa üç Dün Patrasta büyük bir miting kolun attığı on binle«rle ok yılan yapılmıştır. Mitingft iştirak edenıslıkları çıkararak uçuşuyor. Ku ler elli bini bulmuştur. şatılanlar bayram içindedk. De Birçok hatipler si;7 söylemiş mek Rodosu ve Belgrat gibi ea çetin kale duvarîarıını yıkan büyük neticede Arnavutluk hükumetinin toplarımızı getirmemiştik. Bütün protesto edilmesi, Yunan hükupasalarla sancak beylerinin attıkları metinden de Arnavutluktaki Yuoklar inciler ve elmaslarla işlemenan ekalliyetini süratlc* kurtaracak liymiş. öldürsün diye gönderd'.ğ: tedbirler almasının 'stenmesi kamiz okları nimet diye kapıştılar. rarlaşmıştır. Komodini ve DemirAnlasıldı, güllemiz ki medeniye hisarda da ayni şekilde mitingler timizdi, bucaya gelirken medeai yapılmıştır. yetimizi bırakmış, gösterişimizi geBaşvekil M. Çaldaris, büvük tirmiştik! bir emniyetle bekled eini, Akvam Teşrinde Viyanayı kuşat'yoıruz. Cemiyeti karannı Arnavutluk hüKışı erken gelen buraya neye bu kumetinin kabul edcreginden şüpkadar geç geldik? Bütün Avcupayı elinde tutan Şarlkenin ordusunu ay hesi olmadığmı söylemiştir. ki gün evvel, burada, tayyarenin sürati 28 senede 40 kilometreden 71 1 kilometreye çıktığını yazmış ve bu baş döndurücü hızın insan zekâsının yara^tığı bir mucize olduğunu söylemiştim. Bugün de bizim yarattığımız bir mucizeden bahsedeceğim. Cumhuriyetin 11 inci senesinde 508 kilometre demiryolu yaptıpımızı «Demiryollar Mecmuasm yazıyor. 365 günde dağlara, taşlara, derelere, tepelere 508 kilometrelik demiryolu yapmak, mucize değil de nedir? Sonra, bu 508 kilometrelik inçaat yalnız tek bir hatta değil yedi ayrı yol üzerinde yapılmıştır. 508 kilometre yolun ne demek olduğunu anlamak için vaktile inşam seneler türmüş olan Haydarpaça ile Ankara arasındaki mesafenin 576 kilometre olduğunu söylemek kifayet eder. Cumhuriyetin yalnız bir yılıada yapılan bu 508 kilometre takriben, Haydarpaşadan Ankaradan evvelki ikinci istasyon olan Malhköy arasındaki mesafe kadardır. Eskişehirden itibaren Konyamn dört istasyon ilerisindeki Mandasun arasındaki mesafe de bu ka dar birşeydir. îzmir Eğirdir demiryolu 47* kilometre olduğuna göre Cumhuriyetin 1 1 inci yılında, yani tek bir senede bu hattan 37 kilometre fazla demiryolu yapılmıştîr. Cumhuriyetin 11 inci vılmcla yapılan demiryolunun aşağı yukarı muadili olan bütün bu saydığımız hatlarm inşası seneler sürmüştür. Demiryolu yaparken bir de mucize yaptığımızı rakamlann belâgati ispat ettikten sonra fazla »öze ne hacet! Cumhuriyet, başka hiçbirşey yapmamış olsaydı, senede 508. kllometre şimendifer yapmakla jçöğsünü gere gere iftihar edebilirdi. Bir senede 508 kilometro demiryolu yaptık lBirinci sahifeden maba\t\ dilen 508 kilometro 1934 senesi birinciteşrini nihayetine kadar ti zerinde bilfiil amele çalışhnlmıs olan kısımlarin hakikî uzunluğunu göstermektedir. 1935 malî senesinde inşaat Si * vas, Afyon ve Zonguldak hatlarm • da daha fazla uzunluklar tizerin • de yapılacak ve inşaat sahası Af yon tarafından tsparta ve Burdura kadar ve Filyos hattında Zongul • dak ve Sivas hattında da Malatya iltisakî olan Koçköprüye kadar yapılmış bulunacaktır. Bu sene ba hatlar üzerinde 17400 amele çalıs mıştır. Yeni demiryollanmızda 11 inci cumhuriyet senesi sonunda ray dösenmis kısımlann uzunluklan sot kadardır: Samsun • Sivas 377 Km. Ankara Sivas 602 > Kütahya Balıkesir 252 > Ulukışla Boğazköprü 173 » lrmak Somucak 162 > Filyos • Eskipazar 136 > Fevzipaşa Yolçatı Elaziz 370 » Yekun 2072 » Bu sene yani cumhuriyetin 12 ncî yılı sonuna kadar yapılacak ray koyma su kadar olacaktır: Somucak Eskipazar 92 Km. Yolçatı Diyarbekir 160 » Afyon Karakuyu 110 » Baladız Burdur 24 » İsparta şubesi 16 > Sivas Erzurum 100 » Malatya iltisakî J70 » Yekun 572 > Bu suretle cumhuriyetin 12 nci yıh biterken cumhuriyet dembyollannm ray konulan kısımlarının uzunluğu 2644 kilometroyu bula • caktır. *Vatammızt çelik ağlarla Srmek azmimizdir» sözü büyiik azimle tatbik edilmekted'kr. 4 • ' ' \ | ; j ] : Yunanistanda heyecan devam ediyor Danzigte Hitlercilerin bir zaferi Danzig 19 (A.A.) tki nahiyede yapılan seçimlerde rtasyonal sosyalistler reylerin yüzde 92 sini elde etmişlerdir. Geçen umumi intihapta bunlar ancak reylerin yüz de 60 ını kazanmışlardı. Seçime müntehiplerin yüzde 93 ü iştirak etmbtir. Mide, Barsak ve Karaciğer rahatsızhklanna AFYONKARAHİSAR MADENSUYU