9 leçrınısam 3» 'Cumhuriyar Fransız sefiri müzakere İyi Türklerin Lotinin uydurduğu bir efsane olduve iade şayialarını ğunu yazan yüzbaşı Deygasa bir Fransız jandarma Uzun Mehmedin bayramı tekzip ediyor sınm samimî sözlerinden müskit cevap olamaz zun Mehmet bir bahriye Encümen intihabatı yapıldı, encümenler yarın topneferidir ki memlekete etFransızca tstanbul gazetesinden: bahirde kaybeden Jeneral Gouraud Pariste çıkan Le Journal ıLö tiği büyük hizmetle i»ml lanarak reis ve mazbata muharrirlerini seçecekler Son günlerde bazı gazeteler bir Jurnal) gazetesinde Saint Brice (Guro) ve emsali Fransızlar gibi. TELGRAF MABERLERI İskenderun sancağı Bir fransız zabitinecevap Dünkü Meclis içtimaı JMIHINA J 1 U Ankara 8 (Telefonla) Büyük Millet Mecliıi bugün saat üçte E*at Beyin riyasetinde toplandı. Marsilya suîkatti münasebetile Fransız âyan ve meb'usan meclis • lerinden ve Yugolavya meclisi âyanından gelen cevabî telgraflar o kundu. Müteakıb«n yeni sene en • cümenleri intihabma gecildi. Neti • cede encümenlere geçen seneki zevat seçildiler. Encümenler cumartesi günü toplanarak reis ve mazbata muharrirlerini intihap edeceklerdir. Encü • men reis ve mazbata muharrirlik • lerine şu zevatın intihap olunacakları tahmin edilmektedir: Adliye Encümeni: Reis Münir (Çorum), mazbata muharriri Sa • lâhattin (Kocaeli), kâtip Raif (Trabzon) Beyler. Arzuhal Encümeni: Reis Atıf (Rize), mazbata muhaTİri Ziya • ettm (Istanbul), kâtip Nafiz (A n a t y t ) Beyler. Bütçe Encümeni: Reis Mustafa Şeref (Burdur), mazbata muharriri Mükenrem (tsparta), kâtip thsan (Beyazıt) Beyler. Dahiliye Encümeni: Reis Cemil (Tekirdağ), mazbata muharriri Faik (Tekirdag), kâtip Şükrü (Çanakkale) Beyler. Divanı rauhasebat Encümeni: Reis Faik (Niğde), mazbata muhar • riri Hazım (Kırşehir), kâtip Sun gur (Yozgat) Beyler. Günmik ve inhisarlar Encümeni: Reis Ismet (Çorum), mazbata mu harriri Şevket (Ordu), kâtip Vasfi Mehmet (Balıkesir) Beyler. Hariciye Encümeni: Reis Saffet (Erzincan), mazbata muharriri Necmettin Sadık (Sıvas), kâtip ZennnıiHiııııııııııııııııııııifliıtnıı ki Mes'ut (Diyarbekir) Beyler. İktısat Encümeni: Reis Şakir (Edirne), mazbata muharriri Ismail (Şebinkarahisar), kâtip tzzet (Afyonkarahisar) Beyler. Kütüpane Encümeni: Reis Halil Etem (fstanbul), mazbata muhar • riri Besim Atalay (Aksaray), kâtip İsmail Hakkı (Balıkesir) Beyler. Maarif Encümeni: Reis Nafi Atuf (Erzurum), mazbata muharriri Haydar (Afyon), kâtip tbrahim Alâettin (Sinop) Beyler. Maliye Encümeni: Reis Hasan Fehmi (Gümüşane), mazbata muharriri Kemal Turan (tsparta), kâtip Adnan (Aydın) Beyler. Meclis hesapları Encümeni: Re • is Hakkı (Van), mazbata muhar • riri Rifat (Ankara), kâtip Mazhar Müfit (Denizli) Beyler. Millî Müdafaa Encümeni: Reis İhsan Paşa (Giresun), mazbata muharriri Kâzım Pasa (Diyarbe kir), kâtip Ahmet Saffet Bey (Elâziz). Nafıa Encümeni: Reis Etem (Samsun), mazbata muharriri Aziz Samih (Erzincan), kâtip Ostnan (Manisa) Beyler. Sıhhat ve içtimaî muavenet Encümeni: Reis Ahmet Fikri (Erzu • runa), mazbata muharriri Refik (Bursa), kâtip Saim (Manisa) Beyler. Tefkilâtı esasiye Encümeni: Reis Yunus Nadi (Muğla), mazbata muharriri Hakkı Tarık (Giresun), kâtip Asım (Artvin) Beyler. Ziraat Eocümeni: Reis Mustafa Rahmi (tzmir), mazbata muhar rirî Reşat (Aksaray), kâtip İsmail Hakkı (Bolu) Beyler. Romada neler görüşüldü? Macar Başvekili Peşteye döndü Roma 8 (A.A.) Macar BasvekiK M. GSmböş, Romadan aynhnış, i«tasyonda M. Musolini Urafmdaa nfur • lanmifbr. Roma 8 fA.A.) M. Mussolmi ile Macar Başvekfli M. Gömböş, iki uzun konuşma yapnuşlardır. Bu ko nusraalarda Italya • Avosturya • Ma • caristan protokohma dayanarak grnel siyasala müteaHik meselelerle iki memIeketi alâkadar eden meseleler hak kında hiç değişmemis, tam bir beraberlik ve her iki hukumette Avusturya ile çahşma birliğinî genişletmeğe devam arzusunon buhmduğrmu görmüşlerdir. Geçen martta yapılmış olan protokoldaki şartlara göre bu proto • kola diğer devletlerin de girmeleri imkânı vardır. 1 Sar meselesi Alman hükumeti, Fransayi protesto ediyor BerHn 8 (A.A.) Alman istihbarat bürosu bildiriyor: Fransa Hariciye Nazın M. La val ile Alman sefiri M. Köster arasında yapılan mülâkata dair intişar eden son Fransız tebliği Sar mese • lesini aydmlatmaktan çok uzaktır. Fransanın Sarda asayişi ve intihap bürriyetini asker göndererek temi ne salâhiyettar ve hatta mecbur olduğu noktai nazannı bittabi Almanya kat'iyyen kabul edcmez. M. Köster bu ciheti M. Laval ile yap • hgı mulâkat esnasında açıkça bildhrmiş Te mozakerelere devam edilmesmi i.'vmiştir. M. Köster, hükume • tinden gerek kendisi, gerek Londra, Roma ve Brükseldeki Alman sefir • leri için talimat geldiğini ve bu ta • limatm Sarda Fransız kıt'alarının kullanümasmın protesto edilmesine ve Alman noktai nazarinın umumî olarak bir defa daha anlatılmasi liizumuna dair olduğunu da bildirmiştir. Londra 8 (A.A.) Fransız kıtaatının Sar hududuna doğru hare • ketini protesto için Londradaki Al • man tefaretine Berlinden talimat gelmiştir. Hariciye Nazm M. Simon çok meşgu] olduğundan Alman se firi dün yapacağı ziyareti bugüne bırakmtştır. Alman gazetesinden naklen İskenderun sancağının vaziyeti hakkında Ankaıada nimresmî müzakereler başladığını yazdıklanndan bu mesele hakkında Fransa sefirile gö rüşmeği münasip gördük. M. Kammererle yaptığımız mülâkatm neticesi olarak bu neşriyatın tamamen asüsız ve hayal mahsulü olduğu anlaşılmıştır. Deutche Allegemeine gazetesi • nin yazdığı mesele şimdiye kadar mevzuu bahsolmamış ve olmıyacaktır. Malumdur ki Fransanın Suriye üzerindeki hakimiyeti mandaya müstenit olup bundan dolayı Fransa Cemiyeti Akvama karşı mes'ul • dür. Mandeter bir devletin Suriye milletine aidiyeti tanınmış olan bir memleketi kendüiğinden bırakmak hakkını haiz bulunması hukuk noktasından şüphelidir. Bu prensip meselesinden başka hakayiki ahval dahi bugün müzakerelerde bulunmağa hak verme mektedir. Türkiye siyasetinin inkişaf tarihi bu devietin mevcut hudutlanndan daima memnun bulundugunu ve hiç bir zaman muahedelerin tadıli ta raftarı olmadığını ispat etmiştir. Arazi vaziyetkıi tadil husu*unda hiçbir guna müzakere cereyan et • memiştir. Bundan başka Türkiye Cumhuriyetinin en yüksek1 maka matı Türk irredentismi olmadığını beyan etmiştir. Bunda hayret edi • lecek birşey yoktur. Çünkü Türkiye hudutlarına ait muahedelerin tam bir serbe«ti içinde ve davasma vâkıf olarak aktetmiştir. Bundan başka Suriyedeki Fransız fevkalâde komiseri tskenderun sancağının vaziyeti hakkında hiçbir suret ve şekilde bir guna müzekerede bulunmamıştır. Bu sancağın vaziyeti muahede • lerin mefhum ve mazmunu veçhile tesbit edilen şekilde kalacaktır. (Sen Bris) isminde seksenlik bunak bir Fransız muharriri, Türkiye a leyhinde bir yazı yazdı; bazı ar • kadaşlar, buna lâzım gelen cevabı verdiler. Buna benzer bir kitap ta benim önümde duruyor. F. J. Deygas isminde bir Fransız yüzbaşısı, Büyük Harpte Çanakkalede ve Balkanlarda çarpışan Fransız şark ordusunun harekâtı hakkında ahiren yazdığı tarihçenin sonuna «Zafe rin kanatları altında» serlevhasile bir fasıl ilâve etmiş, bu fasılda şark ordu sun un Bulgarlardan 80 bine yakın esir, 400 top, 10,000 beygir ve 20,000 muhtelif nakliye hayvanı aldığını zikrettikten sonra, Bulgarlara karşı kazanılan bu za ferin Müttefikin ordusuna tstanbulun kapılaını da açtığını söylüyor. Fransız tngiliz kıtaatımn ve ma • hut Franchet d' Esperey (Franşe d' Espere) nin bir fatih azamet ve haşmetile tstanbula girişini anla tıyor, <Galip Müttefikler, ikinci 3ultan Mehmcdin yaptığtnı tekrarlt yarak intanlann tsaya tahsis ettikleri en güzel bina olan Ayasofyayı o menfur ve rezil islâmlık çamu rundan kurtarmak cesaretini gö* • teremediler.» cümlesile taassubunun derecesini gösterdikten sonra Türklerin ve Türkleri sena ettiği için Pierre Lotinin aleyhinde bulunu yor, tZiippe ve yalancı Loti edebiyatt €İyi Türkler» martavalınt bize yutturmak suretile Frantaya tena* hklann en büyuğünü yapmıştır. tyi Türk, yalnız ediplerin hayalinde yafamtstır» diyor. Mütarekede tstanbula geldiği ve aramızda yaşadığı anlaşılan yüz başı Deygas Efendiye göre «/yi Turkler, yegâne cürümleri kendi Allahlarına tapmamak olan zayıf • lara; masumlara katliâm yapmaktan aşikâr bir zevk duyarlar» mış... Fransadaki siyasi buhranın neticesi Birinci sahifeden maba.it M. Dumergin beyannamesi ParU 8 (A.A.) M Dumerg Fransız milletine hitaben su beyannameyi neşretntistir: «Bütun vatandaşlanmd'an, hali hazırdaki müşkülâtı, en uygun bir tarzda hal için lâzım olan sükumt muhafaza etmelerini rîca ederim.> Fransız zabiti, mutaassıp haçlı ruhundan kopan bu çeşit hezeyan ve iftiralara devam ettikten sonra «Turkler, tatanbulda bizi, trklarma hat murai kin ve hutumetle har şdadılar. Buna mukabil, evlerini Fransvt, tngiliz, ttalyan ve Yunan bayraklarile donatan Rumlar, Ermeniler ve Yahudiler askerUrimizle bahriyelilerimizi alkışladuar» Yüzbaşı Deygasın ne zabiti o] • duğunu bilmiyorum ama bu ada • mın, her halde, bilfiil ateşe giren ve kahraman ırkımın evlâtlarile kahramanca dövüşen bitr zabit ol duğunda şüphem var. Çünkü öyle olsaydı, kolunu, bacağım, Seddil Istifadan evvel Paris 8 (A.A.) Kabine buhranınm önüne geçmek için yapılan Ç*lışmalar boşa gitmiştir. M. Dumerg, iktidar nıevkiinden çekilmeyi kat'î surette kararlaştırmıstır. Şimdi bütün mesele, matbuatın istemekte olduğu siyasal mütarekeyi kurma ve kalkınma işine devam eylemeye en ziyade lâyrk olan şahsiyetin kim olduğunu biltnekten ibaret kalıyor. Ekselsior diyor ki: «Bizi gözetlemekte olan yabanci memleketlerde, memleketimizde derin bir ihtilâfın hüküm sürmekte olduğu intıbaının hasıl olmaması lâ • zımdır. Çünkü yabancılar bundaa istifade fırsatını kaçrrmıyacaklardir. Bütün Franstzların en büyük vazi • fesi sükunu korumaktır.» Maten gazetesi diyor ki: «Bu akşamdan itibaren bizim kusurlarımızı kollamakta olan yabancılara Fransanın yoluna devam et • mekte olduğunu ve onun zâfından istifad'e etmek zamanının gelme « miş bulundugunu göseterecek yeni bir mütareke ve ulusal bir birlik kabinesi tesekkül etmelidir.» Bu yola devam edecekler arasında M. Bouissonun ve arada sırada hatta M. Fralandın isbnleri geçmekte ise de en kuvvetli namzet M. Lavaldir. Bazı kimseler, M. Lavalin bir liste hazırlamLş olduğunu ve bu listeye göre kuracağı hükumetle buhranı derhal halledeceğini söylemektedirler. Echo de Paris ve Oeuvre gazeteler i, M. Tardieunün yeni kabineye girmiyeceğini, Mareşal Paetamin Harbiye Bakanlığınd'an çeküeceğini ve yerine miralay Rabrynin geleceğini sanmaktadırlar. M. Laval Hariciye Bakanliğında kalacaktır. Kabinenin diğer azası değişmiyecektir. Sosyalist Populaire gazetesi, şimdiki vaziyette yeni hükumeti ancak M. Lavalin kurabileceğini söylüyor. Bulgaristanda hem denizciliğimizin, hem iktısaTürkün mürai değil, bilâki» mert diyaümızın tarihine geçmiçtir. olduğunu; katlîâmcı değil, bilâkis civanmert olduğunu söylerdi. Uzun Mehmet 106 yıl evvel ETürk katliâmcl olsaydı, asırlarca reğli havzasında ilk defa taskökılıcı altında tuttuğu Macarutan • mürünü bulan Türktür. Zongulda, Romanyada, Yugoslavyada, dak Halkevi, 8 teşrinisani, günüBulgaristanda, Yunanistanda, Ar • nü Uzun Mehmedin bayramı olanavutlukta tek hıristiyan kalmazdı. rak tesbit etmiş ve dün ZongulBugün her biri ayrı bir devlet kudak, üçüncü defa olarak bu bayraran bu milletlerin hepsi alicenap mı kutlulamıştır. ve civanmert Türkün sayesinde mevcudiyetlerini muhafaza etmiş Zonguldak Halkevinin verdiği Ierdir. Yalnız kuvvetin hökümran tafsilâta göre Uzun Mehmet köolduğu ve Avrupanın kendisinden mürü şu suretle bulmuştur: titrediği bir devirde, Türk; vicdanlara, akidelere, milliyetlere dokun« Uzun Mehmet bundan 106 yıl madı. Yüzlerce sene evvel bizim Snce Ereğlinin «Kestaneci» köyünde asil tesamühümüzle muhafaza et ta? kömÜTÜ bulmadan evvel Törk miltiğimiz ekalliyetleci medeniyet â leti, donanmanm, Tophane, Darp • lemi daha ancak simdi muahedeler hane ve Tersane gibi fabrikalann mahve Milletler Cemiyeti gibi vasıta • rukatı için yabancı devletlere milyonlarla korumağa çalıştyor ve muvaflarca Iira ödüyordu. Memleketin ihti fak ta olamtyor. yaçlarını karşıladıktan sonra esaslı bir gelir kapısını da açacak olan maden Yüzbaşı Deygas mütarekede tskömürü topraklarmızda gömülü bir tanbula gelen ve binbir taşkınlık hazine halinde dururken Osmanh hüyapan düşnıan askerlerini Türkle kumeti devrinde, her sahada oldufiru rin de bayram yaparak karşılamagibi, kömür yüzünden de memleketin larmı istiyor. Eğer Büyük Harbin serveti ha.rice akıp giderdi. başlangıcında Alman ordusunun Zonguldak havzasındaki taş kömü • girdiği şitnalî Fransa şehirleri, Alman askerlerini bayram ederek kar rii ilk defa bulan «Uzun Mehmet» as kerliğini bahriye emrinde yapmıştı. şılasalardı, Fransız yüzbaşısı, biz, Bahriyenin her sene terhis ettiği as tstanbul Türklerinden de, kendile • kere, vaktin iyi düşünen bahriye za rini, ayni şekilde istikbal etmemizi bitleri donanmanm yaktığı İngiliz köistiyebilirdi. mürlerini nümune olarak gösteriyorlar ve memleketlerine döndükleri zaman Bu yaz, Galatasarayh izciler ve bu taş kömürün benzerini aramalannu muallimler Marsilya rıhttmına ayak bulanlann mükâfatlandınlacağını söybashklan zaman, gümrükte bir lüyorlardı. Gene bu deniz zabitlerinin Fransız jandarma çavuşu vardı. Bu fikir ve teşviklerile de Padişah İkinci jandarma, Türk gençlerini büyük Mahmut bir irade çıkarmış, memleke bir dostluk ve muhabbetle karşılı • tin her tarafmda taş kömüı aranma • yor ve yanındaki arkadaşina yüksını emretmiştL sek sesle mütemadiyen Türkleri Bahriye neferi «Uzun Mehmet» k8metediyordu. Kafiledeki Türkler yiine döndükten sonra yılmaz bir den biri çavuşa bir sigara ikram azimle nümunesini beraber getirdiği ettiği zaman, o, arkadaşına heye • taş kömürü aramağa koyulmus ve ni canla: hayet bir talih eseri olarak değil, bir Gördün mu, bak Türkler ne araştırma aşkmın hayırlı neticesi ola iyi insanlardır, diyordu. rak havzanın ilk maden damannı bulBu jandarma çavuşu, Büyük muştur. Harpte Çanakkalede Türklerle dö«Uzun Mehmet» mevsimin hasat ğüşınüş, vücudüne bir Türk sün • sonu olması münasebetile tarlasmdan gütü yemiş, Türklere esir düşmüf kaldırdığı zahireaini öğütmek için Errğve »enelerce Anadoluda, bir kararlide «Köseağzı» denilen bir mevkidegâhta esaret hayatı yaşamıştı. Buki değirmene gitmiş ve o gün degirmena rağmen Türkleri sevmişti. Çünnin çarklarını çeviren derenin kena kü bu Fransiz, îyi yiirekli, temiz nnda gezerken sel sulanmn sürükledikalpli bir halk çocuğu, hakikî bir ği moloz yığmlan arasında taş kömür kahramandı. Yüzbaşı Deygas gibi parçalan bulmuştur. harp bittikten on beş sene sonra hâlâ zehirli yazılarile milletler a«Uzun Mehmet» değirmenin oca rasına kin ve adavet »açan muta ğında bulduğu bu taşlan yakarak kö • asup bir ehliaslip papazı ruhunda mür olduğunu iyice anladıktan »onra değildi. dere boyunda günlerce uzayan zahmet> li bir »raştırmadan sonra Zonguldak ABİDİN DAVER havzasının ilk taş kömürü damannı bulmuştur. Gençlik teşkilâtı Ivan Mihailofu kaçıran Rahmi B. tetkikatını biti lar muhakeme ediliyorlar rerek Ankaraya döndü Sofya 8 Makedonya dahilî ih tflâl teşkilâtı reisi tvan Mihailofun Türkiyeye kacmasını temin edenler aleyhindeki davaya Burgosta askerî mah • kemede başlanmıştır. Heyeti hakime bir miralay ve iki binbaşıdan miirek keptir. Müddeiumumî de bir binbası dır. Marnımlardan Poşef ve Tirhof isminde iki zabitle eczacı Bazarof, tvan Mihaflofla kansı Mençe Komiçevayı Burgazda 10 ve 11 eylulde saklamak ve bunlann Türkiyeye kaçmalarını temin etmek cürmüe mahkemeye sev kfdilm'lerdir. Bu cürüm, hapis ceza sını biHe on sene arasında istilzam etmektedir. Maznunların avukatlığını sabık na zırlardan, profesör Kulef, Yambolu dan tkonomof ve Kamanofla Burgazdan Todorof ve Şeyretof yapmakta • dırlar. Muhakeme geceyansma kadar devam etmiştir. Yann sabah bitecektir. Vücude getirilecek gençlik teş kilâtı için memleket dahilinde tetkikat yapmakta olan C. H. F. Umumî merkez heyeti azasından Rahmi Bey tetkikatını ikmal ederek Ankaraya dönmü?tür. C. H. Fırkasının, bütün teşki lâtı bilhassa nahiye ve ocak mer kezleri, mahallî gençlik teşekküllerinin, spor kulüplerinin, içtimaî gençlik birlrklerinin, mahfillerin vaziyetlerini, aza miktaruu, malî kudretlerini ve saireyi tetkik etmiş, toplanan malumah Rahmi Beye vermislerdir. Fırka gençlik teşkilâtı için elde bir porje bulunmaktadır. Rahmi Bey gençlik teşkilâtı bulunan memle ketlerde yapılan tetkikat neticesinde haztrlanan bu projede bazı değisiklikler yapılmasını zaruri görmüştür. Projenin en bariz hususiyeti Türk gençliği için yapılacak teşki lâtın hiçbir memleketin gençlik teKiril Drangofun muhakemesi şekkülüne aynen benzememesi ve Sofya 8 Türkiyeye kaçmak istertamamen millî ve bize mahsus buken hudutta yakalanan Makedonya lunması olacaktır. Gençlik teşekküdahilî ihtilâl teşkilâtı m'rkez komitası azasından Kiril Drangofla Jora Nas • lüne ilkmektep haricinde kalan gençler ahnacaktir. Yaş haddi olatefin muhakemelerine yakmda başla rak 16 ile 21 yaş arası tesbit edil • nacakhr. Bu iki komhacının aleyhinde 200 dava vardır. Bu davaların ekse • miştir. Gençlik tetkilâtı mensupla • rmın bir üniforması olması hakkınrisi siyasî suikast töhmetinden müte • d"a henüz kat'î bir karar verilme • vellittir. miştir. Salâhiyettar bir zat demiştir ki: « Bu iki komitacının muhakeme si, Makedonya teskilâtımn Ustaşilerle münasebeti olup olmadığını meydana Moskova 8 (A.A.) Teşrinievvel çıkaracaktır. Fakat Kiril Drangofun mkılâbının on yedinci yıldönümu müdoğru ifade vcrip vermiyeceği henüz nasebetile M. Kalenin, Kremlm sa malum değfldir. Çünkü tazyik altında rayında büyük bir ziyafet vermis, bundahi söz söylemekte pek inatçı olan da bütün hükumet erkânile sefirler bu komitacı simdiye kadar hiçbirşey heyeti hazır bulunmuştur. söylememistir. I Protokolun îktısadî münasebet • lerde iyi neticeler vermiş olduğu • BU gören M. Musolini ile M. Gömböş, iki memleket arasmda daha sıkı kültür münasebetleri olmasını istemişlerdir. Bu maksatla iki memleketin maarif bakanları pek ya • kında toplanıp görüseceklerdir. «Uzun Mehmet» bu damardan aldığı nümuneleri karadan yüriiyerek ts tanbula götürmüş ve bahriye idare sine vermiştir. «Uzun Mehmet» memlekete, toprak altında gömülii bir servet hazinesinin anahtarlarını bu keş file hediye ettikten sonra vaktin hü kumetinden elli altın mükâfat ve kü çük bir maaş yardımı görmüştür. Zonguldak havzasında ilk kömü riin «Uzun Mehmet» tarafından bulu nusu 1848 senesinin sonbaharında olmuştu. Bu sıralarda Ereğlide padisah na mına hüküm süren «Hacı İsmail Ağa» isminde bir derebeyi vardı. Bu deıe beyi «Uzun Mehmed» in ilk maden damarını buluşunu kuduz bir öfke ile karşılamıştı. Çünkü padişahin irade si üzerine o da birçok araştmcı takımlarile her tarafta kömür araştınyordu. • , Ereğlinin derebeyi, «Uzun Mehmet» gibi memleketine bir hizmet askile bu işe sanlmamıştı. O, maden kömürünü bulduktan sonra bu buluşunu padişaha birçok yeni ve zengin imtiyazlar mu kabilinde haber vermeği tasarhyordu. Onun için «Uzun Mehmed» in kömü rii kimseye haber vermeden İstanbula götürüşü derebeyinin büyük menfaatlerini baltalamıştı. Ereğli derebeyi «Uzun Mehmed» e beslediği gayzi zavallı kömür kâşifini öldürtmekte buldu ve sarayının cellâtîarına «Uzun Mehmed» i tstanbul hanlarından birinde boğazlattırdı.» Zonguldak Halkevi, madenkömürünü Türkiyede ilk defa meydana çıkaran Uzun Mehmedin namına iki sene evvel bir abide diktirmek ve onun namına bir bayram günü tesis eylemekle cidden takdire değer bir kadirşinaslık yapmıştır. Filvaki, 106 sene evvel Uzun Mehmedin bulduğu sivah elmas, sanayiin ekmeğidir ve bu Türk' bahriye askeri Ereğlide hayatı pahasına keşfettiği kara cevherle memlekete çok büyük hizmet etmiştir. Onun için namına aoıae ıçın namına abide Türk Yunan iktısadî müzakereleri Ankara 8 (Telefonla) lkh»at Vekilile Yunan tktısat Nazırı arasmdaki müzakere bugün de devam etmiştir. Müzakerenin cumartesiye kadar devam edeceği anlaşılıyor. Yunan tktuat Nazın yeni fabri kalarnnızı görmek istediğinden cumartesi günü İktısat Vekilknizle birlikte Ankaradan hareket edecektir. Amerikadaki intihabın doğurduğu vaziyet Nevyork 8 (A.A.) M. Ruzvelt şimdtye kadar hiçbir Amerikan Reisicumhuruna nasip olmamış bir güven reyi almıştır. Demokratlann kazanmış olduk • lan muvaffakiyet büyüktür. İktidar mevkiinde bulunan cumhuriyetçi fırka, iki riyaset seçimi arasında daima bir miktar azalık kaybederken demokratlarda bunun aksi olmuş • tur. Demokratlar mecliste üçte ikiden fazla bir ekseriyetle dayana • caklardır. Demokratlar, eski cumhuriyetçi muhafız heyetini tamamesı yıkmış • lar, yani fırkanın sağyönünü orta • dan kaldırmı?lar ve âyandaki bir cumhuriyetçi üyeyi açıkta bırak mışlardtr. Şunu da söylemek gerektir ki eski iki meclisten kalmış olan briçok curahuriyetçiler de yeni siyasaya yarduncı olmuşlardır. Nevyork 8 (A.A.) Son dakika mümessiller meclisinin vaziyeti: 301 demokrat, 93 cumhuriyetçi, 7 terakkiperver, 2 çiftçi amele, 39 azalığa ait netice meçhuldür. Ankarada avukatlar birligi idare heyeti şerefine bir ziyafet Ankara 8 (Telefonla) Ankara Barosu Ankarada ilk içtimaını yapan Türk avukatlar birligi idare heyeti şerefine Şehir lokantasında bir ziyafet vermiştir. Ziyafette Aokara barosu reisi Cemal Hazım Bey tarafından Türk avukatlığını yük • seltme yolunda büyük bir adım demek olan avukatlar birliğine muvaffakiyet temenni eder mahiyette bir nutuk söylenmiştir. Birlik reisi Mustafa Şeref Bey bun* mukabele ederek Ankara a • yukatlarının hemen heyeti uraumiyesinin birliğe yazılmak suretile gosterdikleri alâkaya teşekkür etmiş, bundan sonra Türk inkılâbmın ev•aiını ve avukatlann bu inkılâptaki rollerini anlatmıştır. Müteakıben tzmir Barosu reisi Mustafa NUTÎ Bey de avukatlar birliğinin ehenuniyetinden bahsetmiştir. . Kalenin Yoldaşın verdiği ziyafet Rize mandarinleri çok iyi Rize 8 (A.A.) Mevsim dolayı . süe bu sene çok iyi olan mandarin mahsuliinün toplanmasma ve ha*ice sevkine başlanmıştır. Bini beş liradan yedi liraya kadar satıimaktadir. Haf • ta içinde yedi bin kilo mandarin sev kedflmiftir. Gazi lisesi talebesinin tenez 'UhU Ankara 8 (Telefonla) Gazi lisesi talebesi bugün muallimlerile birlikte Kızılcahamama bir tenez • züh yaptılar. ~~ Yunanistana iltica eden Pomaklar Atina 8 (Hususî) Dramadan bildirildiğine göre Bulgarların tazyikinden kurtulmak için 30 pomak ailesi Yunanistana iltica etmiftir. Bursada kaçak çakmaktaşı satanlar yakalantiı Bursa (Hususî) Gazi Antepli Mehnvt ve Kilisli Ahmet isminde iki kişi zabıtamızm tarassudu üzerine (4000) küsur kaçak çakmaktaşı içia müşteri ararlarken yakalanmtşlardır. ""1J