•Cumhuriyet 18 Mart 1934 Staviski rezaleti intihara teşebbüs etti Parâ 17 (A.A.) Staviskî tahkî Irat komisyonu tarafmdan perşem'oe giinij malumatma naüracaat edilen SeineetOise ziraat müdürü M. Blanch • ard, cürüm ortaklığı ve hırsızlıktan maznun olarak tevkif edilmek üzere idL M. Blanchard zevcesine bir mektup ya. sarak intihar etmek niyetinde olduğunu bildirmistir. Filhakika, bu sabah Fontenblo ormanında, topçu efradı kendishu* boğazı kesilmiş bir h?lde bulmuş tur. Zebir de aJırus elan M. Blanchard derhaJ bastaneye kldınhnıstır. KendUf Bİn kurtanlacağı üroit edilmektedir. MilLet Meclisinin dünkii içtimaı Roma müzakereleri Üç basvekil dün iki protokol îmzaladılar (Birinci sahifeden mabat) lâkadar difer devletleri, protoko • lu imza eden devletlerin gayretlerine iştirake davet etmektedir. Nihayet, siyasî protokolda mua • aedelerin yeniden tetkiki îhtimalinin mevzuu bahsolmadığı haber vecil mektedir. Macar mehafili, bu müzakerelerden memnun ve Alman mehafili de emniyet peyda etmi» görünmekte dir. s kazanç lâyihasmı müzakereye başiacu (Bırincl sahiferîen mabat) Beyin tahlifi icra edildi. KURBANINIZI Yahut PARASINI Ahmet thsan Bey Hazreti Adem devrinde mi bırakacaksımz! dedi. Dahiliye memurlart hakkındaki Neticede fıkranm vazıh surette kanvm yazılması için encümene gönderil • Dahiliye memurlarj kanununun mesi kabul edildi. üçüncü maddesini değiştvren lâyihaOn birnici fıkra müzakere edi mn müzakeresine başlandı. Refik lrrken doktcr Fuat Bey müessese Şevket Bey kanunun tadilmden maklerde çalışan çocuk bakıcılannın versat şimdiki kanunda kaymakamlık güerden îstisnasım teklif etti. Bu yapabilmek için Mülkiye ve Hukuk teklif kabul edildi. tahsili görmiis, ayni zamanda lise ve Frannzlar ne diyor? Bu fıkradaki doktorlar kelimesi ya yedi senelik idadî tahsili yapmıs Paris 17 (A.A.) Anadola ajanyeni bir müzakere kapısı açtı. Tabip olmak lâzım geldiğini görülen ihtismın hususî muhabiri bildiriyor: denilmesini teklif edenler oldu. Neyaç üzerin« lise veya yedi senelik ticede hekim tabiri kabul edildî. Romada dünkü mükâlemelerin idadi tahsiline muadil tahsil gör Dün saat 10 da Bakırköy bez fabNüfusu 5000 den aşaği kasabalarda siyasî mahiyeti ve konfermnsm ik müs olup ta bilâhare mülkiye ve rikası müdiirii Fazlı Beyin 10 yaşında ki seyyar saticıların vergiden ististısadî anlasmadan başka gizli ru Hukuku bitirmiş olanlarm da kaymaki oğlu Tankla kardesi Eminönii nanna ait fıkra da bir hayli tnüza • tulması muhtemel bir siyasî istişare kam olabilmeleri için bu tadilin tekOrtaköy tramvıayından atlarken düsmisakı ve üç memleketin beynelmilel lif edildiğini, halbuki encümenin, ka kereye sebebiyet verdi. Bazı mebmüsler ve Tarık basından hafifçe yaranslar küçük »eyyar satıcıların ver meselelerde müsterek bir hattı hanunu bu esbabı mucibeye uymıy • giden muaf iyetini istediler. reket takip edeceklerine dair mfiscak »ekilde değiştirdiğini söyledi. Kazaya trarnvaym Ortaköydeki GaMaliye Vekili: trek bir beyanname ile netieelene • Encümen namına mazbata muhartatasaray subeâ önünde durmayışı ve ceği hakkmda Romadan gelen ha • « Şehirlerdeki ve kasabalardaki riri Şükrü Bey (Çanakkale) izahat çocoklann da mektebe gitmek için at berler Pariste az çok süvpriz tesiri teyyar satıcıların umumiyetle ver vererek encümen lüzum görürse lamalan sebebiyet vermistir. yapmıs, hatta endiseler uyandır giden istisnası kanunun hedefi ile bazı ilâveler ve tadil'er yapmak samıştır. kabili telif değildir. Meselâ tstan lâhiytini haizdir, dedi. teşekkül eden Vilâyatı Şarkiye Müda«Temp«> gazetesinm Roma mu Refik Sevket Bey bir takrir ver bulda kıyamet kadar seyyar satıcı faai Hukuk cemiyetinden bahsederek, vardır ve pek güzel kazanç temin habirine göre mülâkat etrafında di ve takrîrini izah etti; bu vyanıklığra Şarkta başlamasının aCÖsterilen nkı ketumiyet birçok fa Encümen tadilât yapabîlir. Fa ediyorlar. Buradaki nüfus kaydmi miDerini saydı ve: kaldinrsak onlan da vergiden istisraziyelere yol açmıstr. Muhabir kat burtu da esbabı mucibesinde izah « 19 mayısta Anadolunun ve na etmiş oluruz. Halbuki maksadiezcümle M. Musolininin müzakerat ne» etmeltdâr. Yoksa bîzim zîhnimizi Türklüğün atisi için çok mühim bir miz küçük kasabalarda kazançlam ticelerine hakikî bir siyasî karakter kanştırmış olur, dedi. hâdise olmustur ki, o da Mustafa Keancak kendilerine yeten seyyar savermeği kararlattırmasında AlmanReşit Bey (Antep) Efendim, mal Paşanın üçüncü Ordu müfettisi tıcılan istisna etmektir» dedi. yanın vaziyetinin amil olduğunu Rpfrk Şevket Bey encümenin tadi • unvanile Samsuna çıkmasıdır, dedi. ve Roma mülâkatını akhn bırakmak lât yapmasına itiraz ediyor. Gerek Reis, mifus kaydinin kaldıni Onn nanl okhı da padıs&h ve diğer için Almanya tarafından son sa • hükumtin, gerek meb'uslarm tek masım reye koydu. Kabul edilmedi. 'düfmanlar Anadohıya gönderdiler, bu manlarda Macaristanla Yugovlav • Bu »uretle ancak nüfusu 5000 den liflerini encümen olduğu gibi ka hakikaten akd erdirüemiyecek bir meyaya yapılan yaklaşma teseb aşağı yerlerdeki seyyar satıcılar ver bule mecbur«a encümenin rnanan aeledir. O, en maruf bir kumandan ve büslerinin ve bilhassa Romadaki Albüyük bir vatanperverdi. Yahuz her • yok detnektir. Encüroen tadilât yap giden muaf tutuldu. man sefirinin M. Gbmböşle müla mağa elbette salâhiyettardır. (Al14 uncü fıkranm müzakeresin kes, onu Enver Pasanm askerî ve siya» kahntn ehemmiyetle göze çarphğma de Hakkı Tank Bey, muharrir ve •î hatalariîe mücadele ettiğinden do • kiflar) isaret ediyor. mütercimlerin matale ücretlerinin Bundan sonra kanunun heyeti ulayı tttibat ve Terakki düsmanı adde vergiden muafiyetlerinin doğru ve mumiyesi hakkındaki tnüzakere kâ«Entransijan» muhabiri de Romaiderdi.» muvafık olduğunu söyledi. Buna bir da bir fikir tebeddülü olduğunu, fi ?ö»Ülerek maddeler aynen kabul Hikmet Bey Gazi Hazretlermm Sanv de fıkra kelimesi nin ilâvesini tek • Roma muhafilinin alman neticelertona çıktıktan tonra takip ettiği hattı lif etti. den fevkalâde memnun bulun hareketi, istilâcılara karşı mukaveme • Yeni kazanç vergiri kanunu Hakkı Tarık Bey, bundan başka duğunu yazıyor. ti oanlandmp teşkilâtlandırdığmı, muMüteakıben kazanç vergisi lftyifıkranm yazılıs tarzına itiraz etti. kavemet edenlerin bir bas, bir kuman«Temps> gazetesi basmakalesinhasınm müzakeresine geçildi. Kitap, risale, makale, tefrika telif dan sahibi olduklannı, perakende mude M. Musolminin gerek Macar gerek ve tercüme edenlerin bu islerden doMaliye Vekili kanunun müstacekavemetlerin bu yüksek baştn nurlu Avusturya Basvekillerile ayn ayn len mUzakeresini istiyordu. Bu teklif layı bir müessesenin daimî memur ısıklan altmda toplandığını çok güzel uzun uzadıya mülâkatlarda bulunve müstahdemini olmamak şartile kabui edildi. Lâyihanın heyeti umuizah ettikten sonra o zamanki lngiliz masrm ve nihayet üçüncü gün müşvergiden muaf tutulmasımn doğru miyesi hakinnda söz istiyen olma • istihbarat zabitlerinm takmdıkları ta • olmadığını izah etti. tereken îçtima edilmîş olmasim çok dıgından maddelere geçilmesi kavnr ve hareketi, Erzurum ve Srvas konVe maksadın flkir ve zihin adamla • mantdar bulmakta, Macaristamn mubul edildi ve bu maddeler okunmağa nnın vergiden istisnası olduğuna grelerini, o zamanki Mamuretülâziz Vaahedeleri tadil davasına merbuti başlandı. göre daimî memur kaydmin kaldı • lisi Ali Galibin bir süvari kuvveti tesyetine ve ttalyanm bu bahiste ona Birinci maddede kitapçı Hüsnü rılmasım istedL Encümen namına Rekil ederek Srvası basmak, kongreyi damuzahir bir poKtîka ile Macaris • Bey (tzmir) söz aldı: «Halkı en ci> fik Şevket Bey fıkra kelimesinin iğıtmak istediğini, Vahidettinle lngiliz yade alâkadar eden bir kanun karlâvesini kabul ettiklerini, fakat ikin kimse için meçhul olmadığnuı isaler arasmda imzalanmış olan gizli muretten sonra, «bu, ltalya ile Macarisci teklifi muvafık görmediklerini fisındayız» diyerek birinci madde • ahedeyi, Hintlilerin millî mucadele tan arasmda aynca konusulmu* olsöyledi vet nin mükellefiyet mevzulannı gös • mizle alâkastnm derecesini, sebepierimasa mtimalini gözden geçiriyor « Kazanç kanunu her hangi bir ni ve şekillermi, Gandinm mahirane po teren fıkrasının yazılıs tarzına itive bu mukarenet Italyanın bütün raz ettL mesleğin himayesine matırf bir kaUtlkasHU, 1920 de Misakı Millinin ts siyasî cihetlermi Küçük ttilâfa muMüsterek encümen mazbata mu* nun değildir. Dimî surette ve me • tanbul Meb'usan Mecliri tarafmdan halefet ve Balkanlara hulul imk&m mur ve müstahdem sıfatile çalisanhanriri Refik Şevket Bey maddenin kabulii hâdisesini, Gaziantep, Urfa ve îçin teksif edeceği b«p devrede ha lar elbette vergiye tâbi olmahdu • tertip kibarile tatbikat için daha îyi Maraşta Fransızlarla millî kuvvetler reket esası teskil edebilirdi» diyor. lar» dedi. arasındaki mucadele ve kuvvellerimizin olduğunu söyledi. Birinci madde küTemps hazırlanan iktuadî itilâfm diğer Neticede Hakkı Tarik Beyin takçük bir tashihle kabul olundu. saferlerini ve nihayet esasen filen îf rir leri reye kondu. Fıkra yazanlann devletlere açık bırakıhnası lüru Muafiyetler maddesi fıkra fıkra gal altmda bulunan Istanbultm 16 martvergiden muafiyeti kabul edildi. munu ve bu itrbarla Roma müzakemüzakere edildi. Bu mrada muh ta ifgali suretüe artan tazyikleri, Türk İkinci teklif kabul ediImedL Hij • relertnin daha genis bir politika için telif hatipler daha ziyade muafiyet münevverlerinin Maltaya nefyi hâ • met erbabından kazançlannm azlığı başlangiç olmakla fayda verebile hükümlerinm tasrihi hususunda söz diselerini tafsil etti. Bunlar cereyan edolayısile muaf olanları tayin eden ceğini ilâve ediyor. söylediler. Bilhassa köy değirmen • derken Avrupada geçen hâdiselere de fıkra tavzih edilmek üzere encümeîtalya Macarîstana rilâh mi temas etti. M. Venizelosun Londra ve lerinin istisna edilmesi istenildi. Bu ne gönderildi. tkinci fıkra, encü gönderiyor? değirmenlerden su ile müteharrik Paristen Atinaya eektiği telgraflardan mene gönderilen fıkralar geldikten olanlann bazan mevsim icabı kul sonra reye konmak üzere üçüncü parçalar okudu ve konferansuu söyle Roma 17 (A.A.) Stefani bilmad'deye geçildi. landtklan türbmlerin istisnalar mebitirdi: diriyor: Rüştü Bey (Bursa), sergilerde Son günlerde müteadidt Küçük « Bu turetle de Yunanislan bü • yanmda olduğunu mazbata muharmal satanlann vergiden muafiyetine ftilâf ajanslan ve bu meyanda Belriri tasrih etti Köylerdeki değir jrfik bir maceraya atılmıs oluyordu.» itiraz etti. «Bu muafiyet sergi ku menlerm müşabihleri şehirlerde buHikmet Bey, bugün saat 17 buçukgratta çıkan Poletigfif ile Bresse ve rulan yerlerdeki taeirlerin zararınalunursa vergi verip vermiyecekleri ta dersine devam edecek ve Sevr muaJans Radoes ttalyadan Macaristana dır; vergi vermiyenler sergide ucuz soruldu. Reis, bal gibi verhr, dedi. ahedestni anlatacaktır. harp malzemesi gönderildiğine daucuz mal satıyolar, tüccar bundan Uzun mUzakerelenden sonra köylerir haberler neşretmişlerdir. îyi malumutazarrır oluyor.» dedi. Encümen deki değirmenlerden ancak köy rhmazbata muharriri, encümenin buna mat alan mehafil bu haberleri Ro • Ankara 17 (Telefonla) Anka • tiyaa derecesmde çalısanlann verg îstirak etmediğini söyledi. ma görüstnelerinin cereyan ettîği rada açılacak olan tnkılâp kürsüsünün muafiyetmden istifade edeceği izah Maddedeki üç aylık muafiyet bugünlerde müzakerelerin takip etbu hafta sonuna doğru salı veya per edildi. müddeti d'e münakaşalan mucip oltiği berrak havayı bozmağa matuf fembe günii HaBcevinde açüması muhSüleyman Sırn Bey (Yozgat) du. Neticede sergi satıslarındaki bulanık bir manevra olarak tavsif temeldir. tlk dersi tsmet Paşa Hazret • ttiraz etti: «Tektaşlı değirmen demuafiyetin bir aya indirilmesi hakleri verecektir. Derslerin Radyo ile ta* mek lâzımdır. Bazan bir köylünün kmdaki teklif kabul edilerek celse etmekte ve kat'î olarak tekzip eymim edilmesi muhtemeldhr. pazartesiye talik edildi. rki, üç değirmeni vardır» dedi. lemektedirler. Tramvay kazası TAYYARE CEMİYETİNE YERİN KARDE5LER;Göklerimİ£ pek çok tayyarcisteyor.Bu \ş bu gun hiç para etmeyen âerl ve bagırsaklarla başa çıkarılamaz. Kurbanfarımızı canlıolarak yahut kurban alacagımi2 parayı t"av7areye vermefiyİ2. Efer başlı başımıza bunu veremezsek bir kaçımız taplanıp bu 151 yapmalıyız . I YURT BUNU BİZE CMRCDİYOR P 3 öncü Kolordu ilânları M. M. V. SA. AL. KO. dan: Yerli fabrikalar mamulâtın dan 8,000 kilo sarı sabunlu kö • sele kapalı zarfla münakasaya konmuftur. lhale«i 1 nisan 934 pazar günü saat 14 tedir. Ta • liplerin nümune ve şartnameyi görmek üzere hergün ve müna kasaya iştirak icin de o gün ve vaktinden evvel teklif ve temi nat mktuplarile Ankarada M. M. V. SA. AL. KO. na müracaatle «3485» (1070) n. * ** Birinci muhabere alayında bi rikip müteahhidi nam ve he»abına pazarhkla satılacağı ilân edilen 100 araba gübreye talip çıkmadıgından tekrar pazarlığı 20/ 3/934 salı şrünü saat 14,45 te yapılacaktır. Taliplerin pazarlık i cin o jrun ve vaktinde Fmdıklı da K. O. SA. AL. KO. na müra caatleri. «700» (1240) Istanbul asliye mahkemesi 6 na hukuk dairesinden: Davacı Kasun Ef. tarafmdan kansî Koskada Tafhanda 25 No. lu odada halası Fehhne H. nezdinde muk;m 3ten îkametgâhmın n>eçhuliyeti hasebL le ilânen tebligata rağmen muhakeme • ye gelmediği gibi tarafmdan bir vekil dahi göndermemîş bittalep gıyabmda muhakemeye basknarak tahkikat zabıtnamesi kuraat ve davacı isticvap ve sahit dinlenmek fizere muameleH gıyap karannm on beş gün muddetie ilânen tebliği karargir olmuf ve bo bapta möttehaz gıyap karan sureti mahkeme divanhanesine taKk ktlmmiş olduğundan tarihi flândan ittbaren bes gün içinde itiraz etmediği ve yevmi tahkikat olan 8/4/934 pazar günu saat 13,30 da Istanbul asliye mahkemesi akmcı bu . kuk dairesinde tahkikRt hâkimi huzu • runa gelmediği takdirde gıyabında mu. bakeme icra küınacağı tebliğ makamı • na kaim olmak üzere ilân olunur. (14617) mutlak alâkadar eder. Her halde o mahut berife dair yeni seyler öğrenmekie h;ç te müteessif olmazsmız. Bu sefer dayanamıyarak sordum: Hangi mahut herife? Ba sabah tiyatro dahilinde gör . düğüm herif, anladm mı? Bu da kim? Peki Baba Dono • van onımla alâkadar olacağımı neden anladm? Bilmem bana öyle geliyor. Sahnenin gerisinde dolaşıyordu. Orada hiç bir işi yoktu. Bana gözucila öyle garip garip bakıyordu Id hiç mâna vereme dim. Baba Donovan biraz musaade et. Sözlerinden hiçbir şey anlamadım. Biraz daha açık konus. Bu adam kimdi? Biraz eskâlinden bahset. Senin neden gar'bine gitti? Ne yapıyordu? Bu sualleri sormakla thtiyatsuüık et Kadıköy Havagazi Şirketi 19 MART pazartesi günü saat 15 te Kadiköyünde Süreyya Paşa sineroası salonnnda verilecek olan tmelî yemek ve pasta pışirme dersine bütün hanımefendileri davet eder. STALİN Haydar Ritat Beyin 150 kuru% Tercüme Yeni çıktı ICumhuriyet Kadın» • i Bütün Türk Hanımlannın a sabırsizlıkla bekledıkleri mecraua Bu hafta neşre başlıyor Memleketimizde bir kadın gazetesınin olmaması çok mühim bir boşluktu. Bu büyük lhrtyaç bu hafta tatmin olanuyor. ^j Cumhuriyeiçi kadın gazetesi Ankara inkilâp kürsüsö Istanbol 4 &ncâ Notermdeat ^ Banka Kommerçiyale ltalyana tarafmdan Feriköyünde Kafkas apartımanmda 6 No. da mukim (Ciranta) Man yasi zade Mustafa Beye tebliği isteni . len ve T. L. ( 2 0 0 ) i d yöz adet Türk lirasının aderai tediyesi ve terettSp ede. cek zarar ve ziyan ve güzeste ve vakî masraflarla beraber tazminat talebine mötedair bulunan ( 4 ) nöshadan ibaret protestonamelerden bir nüshan «Ciranta» Manyasi zade Mustafa Beye gönde, rilmîş ise de mezkâr. adreste buluna madığı ve halihazndaki ikametgâhı yapılan araştırmaya rağmen öğrenileme • digi tebliğ memurumozun vaki tahki . katmdan anlafilmıs olmasma ve Bankanm talebine binaen 14 mart 1943 tarih ve 3152/110 numaralı protesto» namenın tebliği makamma kaim olmak üzere isbu ilân berayı nesir Comhuri • yet gazetesine gönderildi. miş, Baba Donovanın sözünâ kesmi* tim. Kızdı: Siz benim lâkırdı söylememe im. kân bırakmazsanız nasıl vazıh konusurum. Anlamak mı istiyorsunuz, yoksa anlamamak mı? Canım danlma... Sözlerin beni o kadar alâkadar etti ki bir lâhza sabırsızlandım. Kusura bakma! Bir daha ağzımı açmıyacağun. Bu suretle biraz yatışır gibi oldo. Tekrar anlatmağa basladı: Âlâ! Hâdise su: Ben bu sabah sekize çeyrek kala ise basladım. Ceketimi kulislerdeki çengele astım. Tam bu sırada arkamda hafif bir gürültü duy • dum. Sabahm sekizinde tiyatroda kim bulun abilirdi? Süratle kafamı çevird<m ve orada bir ormanı gö»te*en «ski bir dekurun yarunda onu ç&rtüm. (Mabadi »arj HAYALET Macrra romanı: • 25 Mükâlemenin bundan sonraki kısmı baska babîsler üzerinde ve daha neseli olarak geçti. Aynlacağımız sırada kendisine adresimi ve telefon numara. mı verdim. Bunlan derhal defterine kaydetti. Eğer siz de yeni birsey öğrenir, yahut yeni bir hâdise 3e karsılasırsanız derhal beni çağırtm, dedim. Vadetti. Elini ellerimin arasma al . dım ve ısrarla tekrarladun: Unutmayın hat Saat kaç olursa olsun zaran yok. tster gece, ister gündüz. Bir telefon kâfi. Derba] kosar geIirim. Nakleden: ömer Fehmi Tekrar tekrar tesekkür ederim, Mister Stev, siz hakikaten âKcenap bir insansuuz. 6 Eh artık eli sargılı adamı rahat ra hat arayabilirdim. Brodveye doğru yola düzUldüm. Bulunduğum nokta • dan Brodveye gidebihnek için büyük tiyatronun önünden geçmek lâzım gelL yordu. Tiyatroya uğramıyacaktım. Fakat geçerken ihtiyar kapıcının arkamdan seslendiğini duydum: Mster Stev, hey Mister Stev? Ona Baba Donovan derlerdi. En afağı yebnif yasuıda bir adamdı. Biri. sinden onun büyük tiyatroda lnrk se • nedenberi çalıştığmı duymuştum. Kırk seneden, yani tiyatro yapılahdanberi... Vaktile makinistmiş. On sene bu hiz . meti yapbktan sonra bir gün sol eli bir dekor altında ezilmiş, yara kangren olmuş, kolunu dirseğinden kesmişler, tiyatronun sahibi acımış ve kendisini kapıcı olarak alıkoymuş. Işte Donovan o gün bugün hep kapıcılık yap ıyormuş. Büyük tiyatrodan ne kadar kumpanyalar, ne kadar büyük yüdız • lar, ne kadar değişik çehreler g«lip geçmişler. Kumpanyalar iflâs etmişler, yıldızlar unuhıhnuşlar, zaman âşma çehreleri hafızalardan silmiş, fakat Do. novanaya birsey olmamış. Bir gün işin. den geri kalmamıt. O kadar ki büyük tiyatronun kapısı, penceresi, koltuklan gibi demirbaş eşyadan olmus. Oturduğu tahta sıranın üstünde bana da yer göstererekı Ey Mister Stev, ne var ne yok bakalun? dedi. lyilik Baba Donova, bende bir. seyler yok. Sende var mı Ağzında biriktirdigi salyt>yı büyük bir meharetle sekiz adım öteye fırlat. trirtan sonra cevap verdi: Eh şöyle boyle! Söyliyeceğim sey pek yenidir, demem, fakat eski de de. nemez. Ne söyliyeceğimi tahmin ettiniz mi? İhtiyar kapıcmm tabiatini bilmez değildim. Şimdiye kadar yaphğım tecrübeler ona söz söyletilmek istenildiği takdirde süaüerine bile cevap vermemek lâzım geldiğini bana Sğretmişti. Onun gibi gevezelik edilmeğe kalkısıldığı, kendisine lâkırdı sırası bırakılmadığı takdirde dehsetli kuar ve ondan sonra kabil değil çenesini açmazdu Ben susunca devam etti: Belki sizi alâkadar edecektir. Evet mademki zabıta memurusunuz,