Cumhuriyet Galatasaray Beşiktaş gene berabere kaldılar Fener stadındaki maçta da Fenrbahçe takımı, Vefa takımını 3 2 mağlup etti Vali ve Belediye Reisi Muhittin Bey dün bu yeni spor kulübünün açılış resmini yaptı Dokuma sanayiinin inkişafı için tedbirler alındı Bursa (Hususî muhabirimiz den) Sehrimizdeki bütün fabri katorlar C. H. Fırkasında toplana • rak bir birlik teşkiline karar ver • mişler ve nizamnamelermi tetkik için Vilâyete vermişlerdir. Birliğin gayesi doğrudan doğruya ipek ve dokuma sanayiinin inkişaf ettirilmesi ve daha verimli ve mo dern bir hale sokulması için mevcut arızalan ortadan kaldırmak, aynca ileride (Satış Birliği) teşkil edilmek suretile şuursuz rekabetlere ve binnetice zararlara meydan vermemek gibi noktalardır. Fabrika torlarımız bu noktaların temini îçin şahsî faaliyetlerin fayda vermiye • ceğini, behemehal bir kütle halinde çahşmak lâzım geleceğini kabul etmişler ve bu fikir üzerinde mütte fik kalmıslardır. tpekçilik sanayiinin bugünkü vaziyetmden şikâyet edenler çoktur. Bizce bu şikâyetlerin hiç yeri yok tur. Çünkü bu vaziyet disiplinuzlik yüzünden alabildiğine ve hesapsızca inkişaf etmiş, fakat bu inkisaf tan fayda yerine zarar hasıl olmuş ve bunun bir çok misalleri gözden kaçmamıştır. Halbuki; ipekçiliğin bu günkü vaziyetini ihtiyaca kâfi gö • renler olmakla beraber bu san'at daha çok ilerliyebilmek istidadın • da<?ır. Şu şartla ki; mevcut fabrikalar kumaşlan (en, boy, dokunuş tarzı ve fiat) itibarile ağır bir disiplin alhnda müsavileştirsinler. O zaman görülecektir ki, ortadan fiat rekabeti kalkmca kumaşlar ucuzlıyacak ve güzelleşecektir. Binnetice müş terisi de çoğalacaktır. Fakat bugünkü şerait altında hatta ipekli ku maş satın almak niyetile yola çıkan bir müşteri dahi fiat ve ayni ku • maşın dokunuş farkları karşısında müşteri olmaktan vazgeçiyor. Bmaenaleyh ipekçilerimizin Sanayi Birliğmi teşkilden sonra göze almaları lâzım gelen ilk nokta, mamulâtlarını halka mal edebilmek olmalıdır. Ipekçilerimiz ve kumaşçılarımız mamulâtı daima asgarî bir fiate mal edebilmenin ve halka da o şekilde •atmanın çaresini bulmalıdırlar. ihracat yapmağa bağlı görmek hatadır. Bugün ihracat yapmak müstahsil aleyhine netice vermek ve kozacılığı öldürmek demektir ki, bu bizim işimize gelmez. Sebebi ise, bugünkü Avrupa koza ve ipek piyasasınm düşüklüğüdür. Eğer ipekçi» lerimiz metre basındaki kazançla • rından feragat edip te yalnız dahilde sürümün artmasından hasıl ola cak kâra kanaat ederlerse hem bu sanayiin inkişafına hakikaten hizmet edecekler, hem de halkın ekseriyetini olmasa bile bugünkü ipekli müiterisinin bir mislini daha müş teri edinmiş olacaklar, bunlardan başka mevcudü binlere varan işçi • lerinin vaziyetini tarsin ve tahkim et İ miş bulunacaklardır. Muaa latasaray merkez muhacimini «tezyifkârane yüzüme baktı» diye sa hadan çikarmıştır. Acaba, bu genç hakikaten ha keme tezyifkârane mi baktı, yoksa asabma hâkim olamıyan hakem, çetin bir mücadelede yorulmuş ve yüzü gözü karraakarışık olmuş bir gencin kendisine tezyifkârane baktı ğını ttıı zannetti, orasmı Allah bilh*. Muhakkak olan birşey varsa hakemler, yüzüme baktı diye de sahadan oyuncu çıkaracaklarsa yakında futbol meydanlarında hakem • lerden başka kimse kalmıyacaktır. Bu raünasebetle tekrar edelim ki bizde futbolün çığnndan çıkmasi nın en mühim amillermden biri de bazı hakemlerin idaresizliğidir. Hakemlerimizin bir kısmı ya son Galatasaray Fener maçında olduğu gibi lâkaydi ve zâflan ile kavga lara meydan verirler, bazılan da sanki sahaya maç idare etmek için değil de, sporcularla asabiyet ya nşına çtkmış gibi davranrrlar ve hakemliği, eski zacnanlann mek • tep mubasaırlığı zannederler. Sağa sola, haklı haksız ceza dağıtırlar. Bazı hakemlerimiz, bir hakem için en büyük şeref ve izzeti nefsin dürüstlük ve bitaraflık olduğumı unutuyorJar. Şiddetli cezalarla kavgacı sporculan yola getirmeğe çahşan teşkilâttan ricamız şudur: Bilhassa Iik maçlarında înce puvan hesaplarını •azifelerinden üstün tutan, lüzumsuz asabiyetlerile dürüst, bitaraf ve idil olmaktan uzaklaşan, çığrın dan çıktnak istidadmı gösteren maçlaeda bir takım hususî düşünceler Bursada ipekçiler bir birlik kurdu KışSporları kulübü ı lı«ll« ı • Galatasaray v« Fenerbahçe ta kımlannm genç oyuncularla *aha ya çıkmalan bu müsabakalarm her iki*in« de büyük bir ehemmiyet verdirmişti Beşiktaşın, Galatasarayı tnuhakkak surette mağlup edece ğine inananlar pek çok olduğu gibi, Vefanın, Fenerbaçenm genç takı mmı yeneceğini ümit edenler de az değildi. Fakat bunlarm hiç biriıi olmamış, Galatasarayın ve Fenerbahçenm genç oyunculan, ağabeylerinden daha iyi bir oyun oynamak suretile, her işte olduğu gibi sporda da zaferin gençliğe mev'ut olduğunu i»pat etmişlerdir. Genç futbol • culann bu parlak muvaffakiyetle rrai tebrik ederken, kulüp idare cilermin butodan sonra gençlere daha fazla itimat etmelerini tavsîye ederiz. Galatasaray • Beşiktaş takımlan müsabakadan evvel bir arada (Birinci sahifeden mabat) da topu yakalamış, şut mevznne ka • gösterememişler, mağlubiyetten zor dar «ürdükten sonra kaleye llıımıy . ür. Bu sırada Rasih te Beşiktaş kaled• maske ettiği için top, kalecinin müi dahalesine meydan kalmadan kaleye girmiştir. Bu gol, Beşiktaşlılan biran için sarsmıştır. Hiç ümit etmedikleri bir zamanda Galatasarayın hem de bir muavinin ayağile gol yapması Beşiktaf takımında bir şaşkmlık uyandırmıştır. Işte bu şaşkmhk esnasında Galatasaray bir dakika sonra ilrind golii de yaprvermiş • tir. Muslih, sağaçık mevkünde ayağına geçirdiği topu biraz sürdükten sonra yanlama bir şütle kaleye dayanmış, herkesin kale direklermi yalıyarak avuta gideceğini zannettiği top, Beşiklaş kalesine ikinei defa olarak girmiştir. Galatasarayın iki dakikada 3u gol atman Beşiktaş takımını >«IMIMI şa * şntmıştır. Bu şuursuzluk on beş dakika kadar devam etmiştir. Bu miiddet zarfmda Galatasaray için bir gol daha yapmak imkânı hasıl olduğu halde, onlar da arka arkaya yaptıkları gol • lerden fazla heyecana kapıltmşlar, Beşiktaşm şaşkınlığmdan istifade edememişlerdir. Beşiktaş, ancak on beş dakika sonra kendini tophyabihniş, Galatasaray kalesini zorlamağa başlamıştv. Maa mafih gerek Faruk, gerek Biirhan ve Süavi, Muzaffer çok iyi oynadıklann dan bu tazyik müsbet bir netice ver • memistir. Ancak 27 nci dakikada Galatasaray aleyhine verilen bir frikik cezası, Beşiktaşa Uk golii kazandır mıştır. 35 inci dakikada Naznn, rou hakkak bir gol yapmak üzere iken hatalı bir hareketle ceza çizgisi içinde düşüriilmüş, fakat hakem bu hareketi tecziye etmemiştir. tlk devre bu suretIe bitmiştir. kurtulmuşlardır. Fenerbahçe Vefa maçı Dün Fenerbahçe stadyomunda Fenerbahçe Vefa takımlan kar şılaştılar. Fenerbahçe genç takı tnının bugün nasıl bir netice elde edeceğini merak eden kalabalık bir seyirci kütlesi tribünleri doldur muştu. Fenerbahçe takamı, iki hafta evvel Beykoza karşı çıkardıği oyunculardan yalnız bir sağiçi değişti re^ek şöyle teşekkül etmişti: Bedi Ziya, Fazıl Ekrem, Semih, Necdet Şevki, Şaban, Zeki, Namık, Niyazi. Vefa^takımı da en kuvvetli şeklile şöVfe idi: Haluk Saim, Halil Süley man, Lutfi, Cudî Mustafa, Enver, Gazi, Muhteşem, Anastas. Hakem Suphi Beyin düdüğile Vefa oyuna başladı. Bu akin Fener muavin hattrada kırılarak uzun bir vuruşla top solaçığa geçti. Solaçığm tatn yerinde bir ortalayışını Vefahlar kaparak hücuma geçtiler. Oyun Uk anlarda gayet cansız bir hava içerisinde cereyan ediyor ve zevksiz gidiycrdu. Bu cansız ve gelişigüzel oyun birinci devrenin ortalarına kadar devam etti. Fakat bundan sonra Fenerbahçe yavaş yavaş hâkimiyeti aldı, kombîne ve zevkli oyun oynamağa başladı. 24 üncü dakikada solaçıktan güzel bir pas alan sağiç kuvvetli bir şütle Fenerin ilk sayısını yaptı. Bu golden sonra Vefalılar da canlı bir oyun oyanmağa başladı lar. Devrenin bitmesine birkaç da kika kala birkaç fvrsat ta kaçırdı > lar. fkmci devre başladığı zaman Fenerin daha iyi bir oyun oynıyacaği zannediliyordu. Halbuki devre başlar başlamaz Vefa muhacimleri Fener kalesini 25 dakika adamakılh sikıştırarak çok güzel bir iki gol yaptılar. Fener mudafaası adatrnakıllı bunalmış, ne yapacağım şasırmış, tecrübesiz oyuncularla mağlubiyete doğru gidiyordu. Bilhassa Fenerin yan hafları Vefa açıklarını bir türlü tutamıyor ve bütün yük iki müdafi ile kaleciye yükleniyordu Oyuıtun bitmesine on beş dakika kala Fener muhaclmlerinin ve bilhassa Niyazinin gerilerden top çıkarmalan sayesinde Fenerbahçe, biri Niyazi diğeri Namığın ayağile iki gol daha yaptı ve maçı 32 kazandı. Fenerin muavin hattı hîç ıyı değildtr ve bu galibiyeti de sırf tnuhacimlerinin gayret ve meharetil« kazanmrstır. Türk Dağcılık ve Yürüyücülük Kış sporlan kulübünün idare heyeti Kış sporlan kulübünün dün öğleden şu zevattan teşekkül etmiştir: sonra açılış merasimi kulübe tahsis Birinci reis Ziya, ikinci reis Ek • ed'ilen Taksim bahçesindeki <i ki rem ve Vedat Abut Beyler, kâtibi Eldorado kazinosunda bizzat Vali umumî Bülent ve veznedar Neşet ve Belediye reisi Muhittin Bey taraBeyler. fından yapılmıştır. Kulübün teşekkülündeki gaye: Bu münasebetle kulüp lokalinin Dağcılık kulübünün istihdaf eyledigeniş salonlarında bir de çay ziyaği gayeler umumiyetle dağ turizmi feti verilmiştir. ve sporlarile iştigal etmek ve bu suSehrimizde bulunan bazı meb'us retle yurttaşlar arasında dağlık havalide kayakla ve yaya gezintilerin lar, Universite profesörleri, Bele zevkini ve hevesini arttırmakhr. Dağ diye erkânı, kulüp mensupları mebilgisinin yayılmasına yarayacak iç rasimde hazır bulunmuşlardır. timalar, konferanslar, kongreler, Evvelâ Vali ve Belediye reisi Mumüsabakalar tertip edilecektir. hittin Bey kısa bir hitabe irat ederek Dağcılık ve Yürüyücülük kulü Cuma ve sair tatil günlerinde şebünün tesisindeki maksadı anlatmış, hir civarında bir arada yürüyüş ve bu kulübün teşkilile ilk d'efa spor gezintiler tertip edilecektir. hayatında bir yenilik vücude gel Karadeniz sahilmde Kilyos ve diğini izah etmiş, bütün vücudün te» Şile gibi plâjlara, Bentlere, Alemnasübünü gözetmiyen sporların bir dağı ve Kemeburgaz ormanlarına cambazlıktan ibaret olduğunu söygidilecektir. lemiş ve kulübün küşat resmini yapKulüpte nezahetin en yüksek demıştır. recede muhafazasını temin maksadıle diğer spor kulüplerimizde ol • Bundan sonra davetlilere çay ikram edilmiş ve geç vakte kadar dans duğu gibi içki ve kumar tamamile memnudur. edilmiştir. • * # Yeni spor teşekkülüne muvaffaTürk Dağcılık ve Yürüyücülük kiyetler temenni ederiz. Dün yeni kulübün açdts resminde btdananlar Ticaret âleminde hiç görülmemiş bir hâdise Avusturyaya bedava ve üste kilo başına 2 kuruş verilerek un satılıyor ama alıcı yok! Son hafta zarfında Ticaret âlemin de hiç görülmemiş bir hâdise olmuş tur. Taymis gazetesi geçen pazartesi günkü nüshasında yazıyor: «Giimrük duvarlarının her tarafta nriithiş bir surette yükseltilmesi ve ihracata verilen primlerin mütemadiyen arttmlması, son senelerdeki iktısadî milliyetperverliğin anahatlannı teşkil etmektedir. Bu hal elde pek cüz'î kalmış olan beynelmilel mübadelâtı güHinç vaziyetlere sürüklemekten hâli değil dir. Geçen gün Triyestede bir ttalyan un taciri, Avusturyadaki müşterisine bedava olmak şartile yalnız Avusturya gümrüğünü vermek ve malın Avusturyaya gird'ğini natık evrakı müsbi tesini sabcıya göndermek kaydile A • vusturya hududuna kadar bilcümle naküye, sigorta masrafları da dahil olmak üzere hatta üste de beher 100 kilosunda 20 liret yani bizim paranuzla kiloda 2 kuruş 8 para hava parası da vererek Avusturyaya İtalyan unu satmağa amade olduğunu bildirmiştir. Avusturyada buğday zeriyatmı teşv& için un ve buğday üzerine gayet ağır gümrük konulmuştur. Bunun için Avusturyadaki ithalâtçı bedavaya ol duğu ve üste de kendisine para verildiği halde hariçten un alamtyor. Çünkü, gümrük son derecede yüksek olduğundan elvermiyor. Diğer taraftan ttalya hükumeti un ihraç edenlere o kadar yüksek bir prim veriyor ki Triyesteli bir tacir bele zâf gösteren, hulâsa vazifelerini iyi yapmıyan hakemlere karşı da müsamahakâr davranılmamalıdır. Çünkü bir hakem fena ve hak sız idaresile en iyi maçı da şiraze • sinden çıkarabilir ve o kadar gücümüze giden yeni dövüşlere mey • dan verebilir. davaya un sattığı ve üste de para verdiği ve kendisi de kar edeceği halde gene akcı bulamıyor. ttalyanm Macaristandan buğday aldığı düşünülürse bu bâdisenin garabeti bir kat daha artar. Şu muamelede İtalyaya kâr olarak kalabilecek şey, Macar buğdayuun Italyada öğütül • mesinden mütevellrt işçilik ve bu işe tahsis edilen sermayenin ufak nemasından ibarettir. Fakat öbür taraftan ih • racatçıya müstehlik sırtından verilen prim bu kazancut kat kat fevkinde • dir. Beynelmilel ticaretm önüne dikilen manialar günden güne artar ve bu hal devam ederse bu gibi garibelerin da ha gülünçlerine sahit olacağız ve yakın bir zamanda miHetlerm tediye muva zenesini teşkil eden hesaplarm varidat kısmmda göze görünmiyen ihracat fash altmda bir de hariçten bedava alman mallarla beraber peştemalhk parası g*'bi bir hesap açıldığını göreceğiz demektir.» Bu hâdiseyi nakleden tngiliz gaze • teleri bu gidişle milletler arasındaki ticaretin, müşterilerine bedava hatta üste de mükâfat vererek mal dağıtan John Stuardm meshuru âlem bakka'iy» mağazasma döndüğünü ve netice iti • barile bunun hep müstehlSdn yani umumun zararına olduğunu kaydede • rek bütün bu masraflan, hayatın zarurî ihtiyaç maddelerini fahiş dahilî fi • atlerle temin eden, bilvasıta vergilerle hep müstehlik;n ödediğini yazıyorlar. 5 2 galip gelmistir. Fenerbahçe stadyomunda da EvüpBeylerbeyi takımlan karşılaşmış, Eyüp galip gelmistir. Galatasaray Beşiktaş maçı natıl oldu? Galatasary • Besiktaş maçı, bu •eneki maçlarm en heyecanhsı ve en hararetlisi olmuştur, denilebilir. Müsabaka baştan nihayete kadar kendisini dev aynastnda gören bir zihniyet ile, hasmına nazaran zayıf, fakat irade ve muvaffak olma ar zusu yük&ek bir zihniyetin mücadelesi halinde devam etmiştir. Bu sene şimdiye kadar hiç mağlup olmıyan ve sampîyonanın en basında buhman Beşiktaş takunı, Galatasa • rayın ikincî, üçüncü takımlardan toplanan oyuncularla teşkil ettiği takımım «nanl olsa yeneriz» zih • niyeti ile sahaya çıkmıştır. Galatasaraylılar ise, yeniknemek için her fedakârlığı gözlerine alarak ovnamışlardır. Maçın berabere neticelen • snesîne rağmen, netice Beşiktaşm aleyhine olmuştur. Bu müsabakayı görmeğe dört bin kadar seyirci gelmiftir. Sehrimizde feulunan C. H. F. Umumî Kâtibi ve Kütahya meb'usu Recep Bey de müsabakayı görmeğe geltnişti. Recep Bey, Beşîktaş kulübünün hâmi reisi olduğu için, Beşiktaş takımı saha • ya çıkarken takrm kaptanı Hüsnü Bey, oyunculan Recep Beye takdim etmtf, Recep Bey de bütün oyunculann ellerini sskarak iltifat etmiş ve kendilerinden güzel bh oyun bek lediğini söylemiştir. Beşiktaş takımı tam kadrosile sahaya çıkmışbr. GalaUsaray da ge çen hafta Süleymaniyeye karşı çı kardığı oyuncularla oynamış, yal nız müdafaada Bürhanm yanında Osman değil Faruk yer almıştır. Müsabakayı Kasımpaşa kulübün den Ahmet Adem Bey idare etmiştir. Beşiktaahlar, oyuna gayet emin ve haktm bir vaziyette başlamtşlardır. Fakat top birkaç defa kaleden kaleye gidip geldlrten sonra, Galatasaray takmmm aznnedildiği gibi kolayca ye nilmiyeceği anlaşıhmftır. Galatasara ym müdafaası ve muavin hattı seri, feclakar ve canlı bir oyun oynuyor, Be • kSrtaşm maruf mohacimlerini şüt mevnine yanaştmmyordu. İkinci devre Beşiktaşm ikinci devrede beraberli • ği temin ettikten sonra galibiyet goliinii de atacagmı ümit edenler çoktu. Fakat bu devrenin başlangıcı gene Galatasarayklar için muvaffakiyetli olmuş, Beşiktaş kalesi bir hayli sar • smtı geçirmiştir. Ancak yirminci dakikadan sonra Galatasaray müdafaa tarzı takip etmeğe ve 2 1 Iik galibiyeti kaçyrmamağa karar vermiştir. Beş'ktaş muhacimlerinin akülan ancak şimdi başlarına gelmiş, gol yapabilmek için bütün gayretlerini sarfetmeğe başUmışlardiT. Galatasaray kalesi birkaç ciddî tehlike geçirnrş olma&ına rağ • men Beşiktaş, beraberlik golünü bir türlü atamamıştır. Kaleci Rasim, üç dört tehlikeli akmı muvaffakiyetle defetmiş, müdafiler, muavinler bütün akınlan mütemadiyen durdurmuşlar • dır. Oyunun bitmesine beş dakika vnrken, Galatasaray aleyhine üçüncü bir korner daha ohnuştur. Galatasaray müdafileri kornerden gelen topu kale önünden uzaklaş tırnuşlardır, fakat top tekrar ka • leye havale edilmiş, bu suretle Beşiktaş, beraberlik golünü bin müşkiilâttan sonra yapmağa muvaffak olmuş ve müsabakayı gene geçen defaki gibi 2 2 beraberUde bi tirmişlerJir. Galatasaray takımı dün çok gü«el bh* oyun oynamıştır. Genç ço • cukların hecnen hepsi de muvaffak olmuştur. Beşiktaşlılar, kendilerin den beklenen oyunu hiçbir zaman Seref stad*nda Anadolu B. takınu ile Kasunpaşa B. takunı 1 1 berabere kalmışlardır. Galatasaray • İstanbulspor genç ta kımları da 1 1 berabere kalmışlardır. İstanbulspor golünü penaltıdan atmı% Galatasaray takunı hâkim oynamıştır. B takımları n>açı B takımlan maçında birinci ta kıma oyuncu verdiği için epey za yıflamış olan Galatasaray takımı 21 Beşiktaş takımına mağlup ol muştur. Fakat bu oyunda galibiyeti, Beşiktaştan ziyade hakem temin etmiştir. HakHcati halde, bu maç ta berabere neticelenmiş addolunabilir. Hakem, Beşiktaşm gayet bariı bhr ofsayttan yaptıği golü saydığı halde, Galatasarayın bir golünü ofsayt «ddetmiş ve pek garip olarak ta Ga B takımlarında Vefa 6alo Fenerbahçe B takımı Vefa B takımına karşı zayıf bir kadro ile çıkmış ve 10 mağlup olmuştur. Eyöp • Beylerbeji mac tkinci kümeden Eyüp • Beyler • beyi maçını Eyüp hâkim bir oyundan sonra 32 kazanmıştır. üçüncü küme macıarı Sümer sporla Ortaköy arasındaki marı Sümer spor 3 2 kazanmısıır. Türkgücü • Doğanspor maçını Türkgücü güzel ve hâkim bir oyundan sonra 5 0 kazanmıştır. Bakırköy takımı gelmediği için Fener ydmaz hükmen galip ilân edilmiş • tir. Galatasarayın golleri ' Galatasaray müdafaası, Beşuctaşın Dk akmlanm kestikten sonra mnkabfl hücuma geçti. Bu hücumlardan biri Galatasarayın iîk goKi kazanmasına vesfle otdo. Muzaffer, muavin hattm • i^inci küme maçları Taksim stadyomunda AnadoluKasunpaşa takımlan karşılaşmış, Anadolu