•Camhertyet ' AVRUPA MEKTUPLAR1 •30KânunueweI 3? Almanca ile fransızca arasında kalan Belçika Belçikada fikir istikrarı yoktur; «Mustafa Kemal gibi bir şefimiz oisaydı...» diyorlar Fransızca, Ingilizce, Almanca, Ispanyolca, İtalyanca vesaire YENİ KURSLAR AÇILIYOR Sınıf ve hususî dersler Memurin, muallim ve zabitana mahsus tarife. KAYİT AÇILMIŞTIR MECCANÎ BİR TECRÜBE DERSÎ ALINIZ ANKARA İSTANBUL Hacıbavram caddpgi fctiliâl caddes' ^7^ BERLiTZ RAOYOLİN Oiş Macunu İnhisarlar U. MüdürSüğü Aiım, Satım Komisyonu ilânları Pazarlıkla «200» adet matbaa yaldız bobini satın ahnacaktır. Taliplerin nümune ve sartnamesini gördükten sonra pazarlığa iştirak etmek üzere % 7,5 teminatlarile beraber 10/1/934 çarşamba günü saat 14 te Galatada Alım, Satım komisyonuna müracaatleri. (7154) İstanbul Nafıa Başmühendisliğinden: 1 Silâhtarağa köprüsü başmda «4573» lira «28» kuruş bedeli keşifli tesviyei türabiye ve parke ve âdi kaldırım inşaatı pazarlıkla münakasaya çıkarılmıstır. Pazarlık 4 kânunusani 934 tarihinde saat 15 te İstanbul Belediyesi Daimî Encümeninde icra edileceğinden talip olanlar zirdeki evrakla birlikte mezkur saatten evvel Daimî Encümen Riyasetine ve fazla malumat istiyenler hergün İstanbul Naf ıa Başmühendisliğine müracaat etsinler. 2 Pazarlığa ancak bu ise ait münakasa şartnamesinde yazılı şeraiti haiz olanlar girebilir. 3 Münakasa şartnamesi ve hususî fennî şartname ve mukavele name nümunesi ve keşifname iki lira mukabilinde İstanbul Naf ıa dairesinden tedarik olunabilir. (7128) Temiz diş sahibine sıhhat, güzellik ve karşısındakine ferahlık verir! Dişleri temiz ve güzel olmıyatuarla konuşurken içinizden nktntı dayarsıntz, fakat tertemiz, bembeyaz diçli birisile konuşurken bir ferahlık hissedersiniz. Güzel difler göntilleri nurlandtrtr. Böyle diflere malik olmak için RADYOLİN kullamntz. RADYOL1N mütehastı* kimyakerler nezaretile, hazırlanan en nefis dis macunudur. Belçikalıların harp aleyhinde bİT nümayişleri (taşıdıklan levhalaıda hem almanca hern fransızca vardır.) hasradadır ki büyüi kıymeti haiz Brüksel 25 (Hususî muhabiri • mizden) tktısadî ve malî sahada fgençler» görülmüştrür. Fakat acaba Belçika gençliğinin gösterdiği Hummaliyecilerle sanaykiler bir millet malı faaliyete rağmen, bugiin Belbüyüklüğünü temine yetişir mi? çikada Alman ırkçılık hareketi, îtalKuvvetli çef yan faşist hareketi, yahut Japon xaBelçikalılar kendileri de buna kabitleri ile münevverlerinin milliyetçi ni değildirler ve kuvvetli bir sefe, komünist hareketi ile mukayese e bütün Belçikahlan bir tek adam gidilebilecek bir gençlik hareketi yokbi etrafma toplıyabilecek kuvvetli bir tur. Fikirlerin ve hâdiselerin ke* rehbere muhtaç olduklarmı acıkça ra"mekesi içinde simdiye kadar sarih raf ettnektedirler. Daha dün ken • bir fikir cereyanına, vazih bir temadUiIe görüstüğüm Beiçikah bir gayüle rastlanmış değildir. Atesli bir zeteci ki Brükselin en büyük ga gençliğm titreyişleri eszilmekte, fakat zetelerinden birini idare etmektedir bu hareket bir Utikrara dayanma aynen sımlan söylüyordu: maktadır. < Size doğrusunu söyiiyeyim Belçika, iktısat sahasında tecrii mi? Belçikaya bir Mustafa Kemal be toprağıdn, fakat münevverlik lâzımdır! Sureti kat'iyede eminim ki hu»usunda böyle değildir. On dokuMustafa Kemal gibi kuvvetli bir şezuncu asırla yirminci a t n n baslan fimiz oisaydı bugün kücücük memgıcından materyalizm Belçikalıların leketimiz yekvücut olarak birlesmis mizacuım mümeyyiz vasfı idi. Ffl olurdu. Halbuki, bugün bir taraf vaki, en eski zamanlardan yakin detan Hitler taraftarlan, bir tar*»ftan da vîrlere kadar Belçikalılar hürriyet • Fransız taraftarlan zavallı Belçi • lerini danna ve şiddetle müdafaa etkayı iki düşman kısma ayırmıştır. mislerdir. Fakat bunu temin ettikten Bunun içm tekrar edivorum: Keş sonra, fikir mücadelesi içinde heyeke bizim de bir Musttafa Kemalimiz can duymamışlardır. Harpten sonra olsa idi ..> ise, fikir ihtilâflan maddî endiseler Beiçikah gazetecinin bu sözle karsısında silinip kaybohnustur. Dil rînde acı bir hakikat vardır. Malum sahası müstesna olmak üzere, gençolduğu vechile Belçika Alman hu • lik efkân umumiyeyi «ürüklîyecek dudu mmtakasmda yasıyan (Fla mahiyette mücadelelere girisme man) lardan ve Fransız hududu mınmistir. taksında yaşıyan (Vallon) lardan tki sebep mürekkeprir. Flamanlarla meskun Harp nesli, yani ates kar&ısında olan mıntaklarda halk almancanm doğüsmüş olan nesil, yeniden kurubir baska türlüsünü, Flamancayı kolan Belçika üzerinde müessir ola • nuşur, Fransız hududu mıntakala • nnda ise halk fransızca konusmaktnaraıştır. Bunun sebebi ikidir: 1 ZabHIer de, askerler de ti • tadır. tste bu lisan meselesidir ki aralâhlarmı bırakıp san'atlerinin ve mes sıra Belçika gençliğini harekete getirir ve heyecanlı nümavislere sebeleklermin basına dönmekte acele etbiyet verir. Halbuki Belcikalıların mislerdir. kendilerine mahsus bir dili oisaydı 2 Bütün Belçikada silâh altında bulunmus gençlerm miktan (300) bu küçücük memeketi ikive ayırmak tehlikesini gösteren mesele ortadan bini tecavüz etmemistir. kavbolmus olurdu. Bunlar, takdire sayan bir sekilde Şırnu da ilâve edelkn ki «on za • hareket etmU olan sivil halk ara • manlarda bilhasa Flamanlar arasınsmda gayet ehemmiyeuiz küçük bir ekalliyet halinde kalmışlardır. da Hitler taraftarlan çoğalmıştır. Harpten ve 1919 ile 1921 ytlla • Hükumet fikir hareketlermi serbest nnda sarfolunan gayretlerden, genç bıraktığı için Hitlerciler her tarafta lik arasında her türlü sporlara karsı • hatta Brükselde bile kulüpler a derrn birs ve hareket zevki kalmış çarak alenen faaliyette bulunmak • tır. Güzel san'atler ve edebiyat istih tadırlar. Hitlercilerm bu hareketi üfafla karşılanıyor. Fakat Belçikada zerine sosyalistler ile eski muharipler spor hırsı, Altnanyada olduğu gibi ahiren Hitlerciler ile harp aleyhine kuvvet ve şiddete ibadet suretinde Belçikanm her tarafında büyük nütebarüz etmemektedir. Umırmî se • mayisler tertip ettiler. «Belçika a kilde denilebilir ki, »imdiki Belçika mele fırkası> tarafmdan tertip edigençleri daha ziyade iş adamlan ollen bu nütnayişlere Brükselde elli duklannı gösteriyorlar. Münevverler bin kisi istirak etti ve heyecanlı nu meselâ doktorlar, avukatlar bile • tuklar irat edildi. kendilerini menfaat zihniyetinden Fakat Belçikada hakikaten bir kurtaramaraıslardrr. Velhasıl mütaHitler tehlikesi var mıdır?Yani, harprekeden bugüne kadar tefekkür saten sonra Belçrkaya Uhak edilen Alhasmda hiçbir mektep çıkmamış, man topraklannı yeniden Almanyaetrafma bfitün bir mîlleti tophyabilen nın elme geçirmek için çalışanlar hiçbir büyük adam görünmemiştir. var mıdır? Bunu da diğer bir mekYalnız sanayi, maliye ve ticaret satupla izah edeceğîm. Sumer Bank isf snbul Şubesinden: Bankamızu malı olan Unkapanı Değirmeninde kallanılmağa errerifli ve aşağıda cinsleri yazılı makine ve tesisat fiındiki vaziyetlerinde satılıktır. tstenildigi zaman fabrîkada bulunan bekçiye mtiracaatle bunlan görmek mümkündür. Ta liplerin, tekJiflerini 5 şubat 1934 tarihine kadar kapalı zarfla (Sumer Bank tstanbul subesi) ne göndermeleri. 1) Büyük değirmeni tahrike yanyan 250 beygîrUk kompaont sistemi buha» makinesi. 2) Vals kırma makinesi, 30 santim kutnmda dört sflindirle beraber. 3) Kazandan makineye gelen maden buhar borulan (Takriben 25 metre tn« l&nde). 4) Çift ocakh be» adet buhar kazanı beberi 2 metre 20 iHMiHrn kutrunda, 8 metre tulunde, 4 atmosfer tazyika mütehamrrul. 5) Kazana ait çift siiindirli bahar tu'umbası. 6) Kazana ait amudî çift silmdirli bahar hılumbası. (11290) Cumhuriyet Matbaacılık ve Neşriyat Türk Anonim Şirketi Müesseseleri En güzel, en güç, en çabuk ve en ucuz her nevi tabı işleri için sipariş kabul eder Daima yeni hurufat kullanır En son sistem Rotatif, Tipograf, Litograf ve Çinkograf makinelerini muhtevidir İstanbul Barosu Reislîginden: A^ağida yazılı nıznamenin müzakeresi için 25 birîncikâmm 933 tarihinde adiyen ictîma edecek olan heyeti umuraive ekseriyet hâsıl olamsması hasebfle içtima 30 birincîkânun tarihine mosadif cumartesi günü saat 14 e talik edîlmiş > tir. Nizamnamei dahilinin on dördüncü maddesi mucibince birmci içtimam deva» mı olan »sbu içtimada ekseriyet ar»nı1maksızm müzakere îrra ve karar itt'haz edi> Ieceği cihetle mezkur gün ve saatte rüfekanın tstanbul Halkevi salonunda hazır bu'"nınalan rica olunur. Ruzn^me: l •*' ••• •» • * • 1 tclarî raoorun okumnası, ~ ~ 2 H'esaplara ait raporlann okımmRsı, 3 9?4 senesi bütresinîn tetkik ve tasdt\ > 4 Türkiye Avukatlar Birliği teskili <>in 5 '\ /934 tarir>mde \rnvri* ^i'ecek konrfreye bir mura!ıha» izamı ve Izmir Barosundan gelen tahrirat da rüfekanın mütaiealannm alınması. (11445) Üç ve dört renkli ve renkslz pirinç, bakır ve çinko ber türlü kılişeler yapılır Telgraf Adresi: Isıanbul Cumhuriyet Telefon: 22365 •• Dr. İHSAN SAMI « « ^ / ^ • ^ • ^ • ^ Doktor *^™ ısianbui Öeledifesı ıJânları İstanbul Belediyesinden: Yeni ölçüler kanun ve nizamnamesine göre bu senenin 31 kânu nuevvelinden sonra kanunun menettiği ölçülerin kullanılması ya saktır. Bütün esnaf ve alâkadarlarm şimdiden metre, kilo, gram ve litre esuı üzerine ölçüler tedarik etmesi lâzımdır. 1 kânunusani 934 tarihinden itibaren kullamldığı görülen yasak ölçüler musadere edilecek ve kullananlar kanuna tevfikan cezalandırılacaktır.. Hal kımızın bu yüzden zarar görmemesi için biran evvel yeni ölçü te darik etmeleri lâzımdır. Fazla izahat almak istiyenler Yeniposta ne arkasında Beyker hanında İstanbul Mıntakası ölçüler ve Ayar Başmüfettişliğine müracaat edebilirler. (7065) Tifo ve paratito hastahklanna tutul B > " Hastalannı hergün akşama • i / kadar Bemamak için tesiri çok kat'î, muafiytti yoğlu Tokathyan oteli yantnda Mek. pek emin bir aşidır. Ecza depolann ( ıSfi tep sokak 35 No. h muayenehane. d* bulunur. lP ?L TiFO ve PARATİFO AŞISI 1 1 A R A N ı ş a n y am Ademi iktidar ve bel gevşekliğine karşı en müessir deva S E R V O I N haplandır Deposu, Istanbul'da Sirkeci'de Ali Riza Merkez eczanesidir Taşraya 150 kuruş posta ile gönderilir. Izmir'de Irgatpazanndaki, Trabzon'da Yeni Ferah eczanelerinde bulunur. (l< 525) I» sinde tedavi eder. Tel: 40843 +4 Tepebaşında Bristol Oteli Kalorifer ve her odasında sı cak ve soguk su ve odalar içinde banyosu, a^ansörii v.j her veçhile konforu bavi temiz, nezih aile ve yegâ^e Türk otelıdir. Fıatler gayet ehvendir. Bristol ve büyük Emnenyal otelleri müstedrleri ö m e r Lfltfi v e Nuri Posta T. T. Binalar ve Levazım Müdürlüğünden: 1 Müstahdemin için yaptlrılacak 2300 2400 takım yazlık el bise 20/12/933 tarihinden itibaren kapalı zarf usulile münakasaya konulmuştur. 2 Mezkur elbiselerin 9 ikincikânun 934 tarihinde ihalesi yapı lacağmdan taliplerin şartname almak için hergün ve çertnamedeki tarifat dahilinde ihzar edecekleri teklifnamelerle teminatlarını ihtiva edecek kapalı zarflan vermek için de mezkur tarihe musadif salı günü saat 14 te Istanbulda Yenipostanede Mubayaat Komisyonuna müracaatleri. (6941) arabada bekliyorum. Haydi Ni • met!.. Nimet bahçeden geçiyor. Nefes nefese koşuyor. Köşkün birmci katmdaki pencerelerden birinde ay dınlık görünüyor. Kapıyı çalıyor. Yekdiğerini takip eden hâdiselerden şaşkma dönen hizmetçi kadının ar • kasmdan Paprika yetişiyor: Bonjur matmazel... tbrahün Beyi görmeğe geldim. Paprika, Nimeti salona götürü yor ve kapıyı süratle kapıyor. Za vallı kızın, heyecan ve korkudan gözleri parhyor: Madam, artık ne düsündüğümü, ne de söylediğimi bilmiyorum. Ibrahim Bey nerede, mat • mazel? İbrahim, odasma kapandı ve kapısiıu anahtarla kilitledi. Birkaç defa gittim, kapısını vurdum. Ce vap vermedi. Rahatsız etmekten çekiniyorum. Ayni zamanda yalnız bırakmaktan da korkuyorum. tfte, böyle, aksam yemeğindenberi ne yapacağımı bilemiyerek evîn içinde dolaşıyorum. Ne oluyor? Ne ha • ber var?.. Onu almağa geldim, mat » mazel... Niçin?.. Doktor Şombergin yanına götürmek için... tmkânı yok, gitmez. Telâş etmeyiniz matmazel. Hersey yoluna girdi. Korkulu rüya bitti... Ya?.. Oh!.. Bu, ne derin bir teselli idi, ya • rabbi! Çehresmin, endise ve teessürden gerilen çizgileri birdenbire d^izeliverdi. Tekrar sordu: Korkulu rüya bitti dedmiz, değil mi madam? Evet, bitti. Fakat kaybedecelc vakît yok, hemen buraya gelmeli? Haydi gidip haber verelim. (Mabadi var) Dr. Nuri Fehmi Göz Hekimi Cağaloğlu, Süreyya B. apart. Saat 2 • 6 ya kadar Telefon 2.3212 BELSOĞUKLUĞU VE FRENGİYE YAKALANMAMAK İÇİN E N İ Y İ İLAÇ Dr. A. KUTİEL Karaköz Topçular caddesi No 3 3 (10572) PROTEJİN dir 50 KI?Ş, HER ECZANEDE ÖULUNUR tiha ve zevkile Marevanın duda4c • larile kızaran sigarayı muttasil içiyor. • * * Otomobil Ageydeki köşkün önünde d'uruyor. Mareva, Nimete sanlmı», çılgınca öpüyor. Bu meyanda ellerini de öpüyor: Ah Nimet! Minnettarım sa na... Minnetimi nasıl ifade edeceğimi, Şükran borcumu nasıl öde yeceğimi bilemiyoırum, Bana çok büyük iyilik ettin, canım Nimet • ciğim... Benim hakiki dostum... tyi hareket ettim değil mi Mareva?.. Menevramı beğendin mi?.. Şaheser!.. Fevkalâde muvaffak oldun. Bir aralık ödüm koptu. Ya ben?.. Bunlan sonra ko nusuruz. Şimdi kaybed*ecek daki kamız bile yok. Evvelce kararlas brdığımız plânı ikmal edelim. Ben Tefrika: 114 Mori» Dökobradan naklen Aşkın Kudreti Kadmlann flrisi de ayakta, Şombergin önündeler. Şomberg tattnin e • dilmis bir istihza ile onlan seyir, hat • ta lâtife bile ediyor: Hiçbir intikam bu kadar güzel alınmamıştır! Hiçbir cürüm bu kadar güzel cezalandınlmarnışhr! Nimet mantoiarı almağa gitti. Mareva, masanm üstünde duran açık «gara kutusundan Hidiv markalı bir sigara aldu Altın çakma^ile yaktı. Ko • easma doğru iğildi. Ağzından bir kucak duman üfliyerek kulağına fıslldadı: Şu dumana bakarak aklımdan neler geçtiğini tahmin et askım! Senden son defa olarak aynlıyo rum. O küçük intikamım da bu suretle ahndıktan sonra senden artık hiç bfa* snretle azaklasmıyacaftım. Benim bîricik askım, herseyim ... Burada bekle b«ni emi?.. Hem de kimıldamadan bekle Sakm bir yere ayrılma! Al su mendilimî; Ma • revacığırun kokusunu teneffüs e t ! Gelinciye kadar hep ve yalnız be • ni düsün emi canım?.. Baş rföndürücü Mareva geri ge riye ve ayaklarının ucuna basarak, busesi parmağının ucunda, uzaklasıyor, kapının önünde duruyor, mütebessim, mes'ut, sefkatle dolu gözIerinin içi gülerek tekrar cıvıldı yor: Cânım!.. Gelinciye kadar hayalinde yalnız beni yasat emi?.. Gözden kayboldu. Kapı kapanınca, Nimetln uzat • tığı yolculuk mantosunu süratle giydi. Mısırlı kadm kulağına fısıldı • yor: Kâğıt yanında mı? EveL Çabuk hareket edelim. Otomobîlin motörü hrnldamağa baslad'ı. Haremağası kapıyı kapattı. Gürültü yapmadan Şombergin ses • sizce sigara içtiği salona girdi. Bosalan bes şiseyi kaldırıyor. Şomberge soruyor: Kahveyi alaturka mı, alafranga mı emrediyorsunuz ?. Kahve istemem. Baska bir emriniz var mı, efendim? Hayır, beni yalmz bırakınız! Tavandaki ışığı söndürünüz! Peki efendim. Çrfuyor. Boş salonun bir köse • sînde yalnız kırmızı bir nokta gö rünüyor. Şombergin sessizce içtiği sigaranın atesL tçiyor, mütemadi • yen içiyor. Mes'ut bir açgözlü iş •