= Cumharivef M. Muşanofun AVRUPA MEKTUPLARIt mühim beyanatı Hayal peşinde koşan âlimlerî Bu hafta göreceğiniz filimler Sinemaların programlarında fransızca operet ve hissî kordelâlar sözlü komedi, ekserivettedîr Brüksel Serbest DarülfüiiunununaçılmamerasiminIsmet Pş.nın Sof yayı ziyade, asırlardanberi devriclaim makinesi icadına uğ reti bizim için şereftir raşanların boş hayalleri bir defa daha reddedildf Ririnci sahifeden mabat metli bir dostluğu kaybettirecek bir vaziyette olduğu için Bulgar hükumeti ve milleti en sonunda bu komitaya haddini bildirmek mecburiyetinde kalacaktır. Bu akıhızca ihtirasları sustu rabilmek içn hükumetin kuv • veti kâfidir. Ben, Türk hühumet ve milletinin bu hususta Bulçar hükumetine ve alacağı tedbirlere itimat etmesini rica edtyorum. Bıdgar Yunan münasebatı Yunanistanla olan münasebatı mız da son günlerde bir dostluk havası içine girmiştir. Ihtilâflı olan meselelerin halli için tayin ed'len Bulgar komisyonu Atinaya varmış ve Yunan hükumetile müzakereye baslamıshr. Yunanlılar da Trakya komitasının muzır faaliyetinden Türkler kadar müşteki olduklan için onîara da Türkiyeye söyledliğim sözleri söylüyorum.> Bu sözlerinden sonra M. Muşanof, Bulgaristanm Romanya ve Yugoslavya ile olan münasebetlerine te • mas etmiş, bir ifmat ve emniyet havası içinde çalısılmağa baslandı^nu ve Bulgaristanm komsularile olan ih tilâflı meselelerini ancak böyle bir itimat ve emniyet havası içinde peyderpey halledebileceğini, hiçbir y«rde meselelerin toptan halledilmediğini söylemiştir. «Aşka kim inantr?y> filmindetı bir sahne Kathelin Bttrke «Gaip ruhlar adası» filmir.ue zı tahneler alınmak üzeredir. Bu sahnelere bir geminin kumandanile efra dı da iştirak edecektir. Eserde rolü olan kiicük bir aktör bahriye ünifortnası ile vazife görecektir. Bu artist geminin kumandam Prens Miranoya çok benziyor. Prens sinemacılığa meraklı olduğu için o artistin rolünü kendisinin oynamasını teklif ediyor. Rejisör bu teklifi kabul ediyor. Filmin yıldızı bu gencin Prens olduğunu bümiyor. Ona âsık oluyor ve yükselmesini temin için elinden geleni yaDacağım vadediyor. Bütün bu heyet bir müddet sonra sahfllerden iceriye doğru gidiyorlar. Billiçini namında bir zenginin şatosuna davet olunuyorlar. Bi'liçininin kızı ile Prens sevisivorlar. Bi'liçini sinemacılann Tıeosini Prensin maiyeti zannediyor. Fakat biraz sonra hakikat meydana şıkınca isler kansıyor ve neticede sevgililer saadete kasuvyuorlar. Filmin haricî sahneleri çok güzeldir. Güne*Ü sahillerde cerevan ediyor. Keza Von Boivary rejiyi maharetle idare etmistir. Franz Grothenin musiki parcaIan da muvaffakiyetlidir. BasreHeri J?rque Catelame, maruf komik Lncien Barotnc, Dan'elle Darieux ve Edith Mera oynuyorlar. Sözde karım! "IYelek,,te «Sozde kanm!» Paul Gavaultnun «Madmoiselle Josette, ma femme!» ismindeki piyesinden iktibas olunarak vücude getirilmiş bir filimdir ki vaktile sahnelerimizde «Sevda Hanun zevcem» ismi altında birçok defalar oy nanmı«tır. Rejisör Berthomieu, bazı parçalarda fazla mükâleme mevcut olmasına rağmen, dramla komedi arasmdaki bu hisî vak'ayı beyaz perdeye güzel aksettirmeğe muvaffak olmuştur. , Mevzuunu hulâsa edelim: Josette Düpre balastnm 3 milyonluk mirasma konmuştur. Fakat bu paralara »ahip olabilmek için vasiyetnamedeki şartlar ağırdır. Josette 21 yaşına bastığı zaman evli bulunmuş olacak ve ancak bu surette 3 müyonu alabilecektir. Josette çok müşkül bir vaziyettedir. 21 yaşına girmesi için ancak iki ayı kalnuşhr. Buna rağmen nişanlısı olan Amerikah JOE bir sene sürecek uzun bir seyahate çıkmıştır. Josette meseleyi halletmek için isim babası Andre Ternaye müracaat edi yor. Şeklen onunla evlenmesini ve Joe dörtünce ayrılmalannı teklif edi • yor. Bu suretle mirası kaybetmiye • cektir. Evleniyorlar, iki evü çok mes'ut bir hayat geçiriyorlar. Josette kocasını ve Andre de Josettei sevmektedir. Binaenaleyh aynlmamağa karar veriyorlar. Filimdeki Chamoniks'n ruba ferahhk veren manzaralan çok boştur. Josette rolünü Annabeîla ve isim babasmı Jean Murat iyi yaratıyorlar. Edith Mera da onlara mahirane refakat ediyor. Etchepare her zamanki gibi, seyircfleri sıkmadan ve soğukluğa kaç • madan güldüriiyor. Âşık Çilingîr "Saray,, da «Aşık Çilingir» komik Buster Keatonun bir filmidir. Malek namile anılan bu artistin vücude geirdiği kormantık aramak doğru Milletler Cemiyetiııden İtalya da çekilecek mi? Birinc sahıfedsn mabat kilecek mi? Yalntz bu sualm değil, Milletler Cemiyetinin akıbeti hakkm daki kararı da 3 kânunuevvelde top lanacak olan biiyük fasist meclis. ve • recektir. Şunu bilmek lâzımdu* ki ba meclis İtalya siyaseti hariciyesi hakkmda kararı kat'iyi vermek salâhıyetindedir. Malumdur ki M. Musolini son nutukIarmdan birinde Cenevredeki müe< sese aleyhinde bir nutuk söylemiş ve bunvn msnasız bir tesekkul olduğunu ileri sürmüstür. ttalyanın iddiası sudur: Dünyanm dört büyük devletinin dahil olmadığı Milletler Cemiyeti hiçbir kıymeti haiz değildir. Milletler Cemiyeti Cenubî Ar | ^rikadaki Şako ihtilâfında, ÇirrJapon meselesinde, silâhlan bırakma î sinde hiçbir is görememistir. ttalya, dörtler misakı, Balkan dev • letlerile aktettiği hususî itilâflar ve Sovyet Rusya ile yaptığı anlaşma say« • sinde yeni bir milletler cemiyeti tes • kfl ettiği kanaatindedir ve Fransa ile Almanya arasmda hakem rolü oynı yarak esaslı meseleyi halletmek eme • lindedir. Fakat dediğün gibi ttalyanın h?<ricî siyaseti hakkmda esaslı jkaran 5 kânunuevvelde fasist meclisi verecektir. ^+ Brüksel (Hu. Mu.) Brüksel serbest darülfünunu birkaç gün evvel ka pılarını büyük merasimle açtı. Bu sene yüzüncü yıldönümünü idrak edecek olan bu yüksek ilim ve irfan mües sesesinin tedris senesi küsat merasi mine Hariciye Nazırı M. Himans, Bruksel Belediye reisi M. Adolf Maksi, Brükseldeki bilumum ecnebi sefirler, meclisi âyan azalan, meb'uslar, âlimler ve matbuat mümessilleri istirak etti. Darülfunun meclisi idaresı reısı M. Mark ile darülfunun emini M. Bogaert ırat ettikleri nutuklarla Brüksel ser • best darülfünunu hakkmda sayanı dikkat beyanatta bulundular. Bu ızahciten anlasıldığma göıe 1903 senesinde 1054 kişiden mürekkcp bulunan talebe ordusu bu sene 2757 ve baliğ olmuştur. Bu yekunım 614 ü de ecnebiler teşkil etmektedir. Ecnebi talebenin her sene coğalması Belçikalılan ciddî bir endişeye duşurmüstur Bu endişeye tercüman olarak M. Mark şunlan söyledi: < Brüksel serbest darülfünuna devam eden ecnebi talebe miktarının her sene coğalması ciddî bir endişe teskil etmektedir. Felemenk hükumeti yüksek tahsil müesseselerine devam eden ecnebi talebe miktarını tahdrt eden bir kanun neşretti. Belçikada dahi ayni suretle hareket etmek istiyenleı vardır, zira ecnebi talebenin coğalması neticesinde bir taraftan müderrislerin vazifesi ağırlaşmakta, diğer taraftan hükumet için yeni ve büyük mas raf kapılan açmaktadır. Maamafih, yüz senedenberi bilâtefrik cins ve mezhep kapılarmı her millete karşı açmıs bulunan Brüksel serbest darülfünununun an'anelerine sadık kalarak ecnebi talebeye karşı hiçbir tahdidat koymamasını arzu ve talep edenler ekseri . yeti teşkil etmektedir. Bu hususta kat'î karan bu sene parlâmento verecek tir.» M. Marktan sonra darülfunun emini Bogaert «devri daim hareketi» mevzuu hakkmda bir konferans verdi, bu konferansı dinlerken gayriihtiyarî olarak bir zamanlar bizim matbuatı meşgul eden meshur Con Ahmet Beyi hahrladım. M. Markm soylediklerine göre, meğer bizim Con Ahmet Bey meşhur iddiasmda yalnız değilmiş. Ondan ev vel nice Con Ahmetler ilim ve fen âlemini ihtiraları! ile senelerce mesgul etmişler. Bakınız M. Mark bu hususta bize neler öğretiyor: « Devri daim hareketi astrlar danberi birçok adamlan meşgul et miştir. Bazılan icat ettikleri muhtelif makineler sayesinde daimî hareket temin ettiklerini, bazılan da daimî surette hareket eden motörler icat ettikle rini iddia etmislerdir. Bu hususta ök iddialar on üçüncü asırda gotik katedrallar miman M. Villard de Honne • court tarafmdan dermeyan edilmis tir. Mumaileyh icat ettiği birbirine bağh muhtelif çarklar vasrtasile daîmî bir kuvvet bulduğunu siddetle id Brüksel Serbest Octrulfünununun meşhur kulesi dia ediyordu. Bu ilk tecrübenin aka metine rağmen her elli veya yüz senedı! bir, fen inkişaf ettikçe, devri daim hareketi mucitleri meydana çıkmıştır. Nİ] tekim bazılan buhar, bazılan da elektrikle hareket eden makiheler icat ettiklerini iddia etmislerdir. Fakat bütün bu iddialaruı ilmî hiçbir kıymeti haiz clmadığını daha 1600 senesinde âlim Simon Stevin tarafmdan kat'î surette isppil edildi. Maamafih buna rağmen devri daim hareketi mucitleri f kat'iyyen ümitsizliğe düşmediler. Bi • lâkis «mucit» ler o kadar çoğaldı, ki 18 inci asırda Paris ilim akademisi artık bu gibi ihtiralan tetkik etmemeğe karar verdi. Paris ilim akademisinin bu karan önünde bile mucitleri ricat etmedi ve bugiin muhtelif memleketlerde muhte: lif makineler icat eden dâhilereü te sadüf edilmektedir.» M. Bogaert konferansını şu «özlerle bitirdi: « Bu hastalığm önünü almak kabil değildir. Devri daim hareketi fen tarafmdan kat'î surette reddedilmis tir, fakat her tarafta bu işle uğrasan «âlimleır» türemektedir. Berefıet versin ki bu mesguliyetlen msoniyete hlçbir zarar gelmiyor. Olsa olsa günün b> rinde bu «âlanler» kendiliğinden serdalanndan vaz geçerler.» Zavallı Con Ahmet Bey acaba ba sahrlan okuduktan sonra içinden kimbilir Brüksel serbest darülfunun emi nine neler söyliyecektir; kendi hesabtma ben inkisarı hayale uğradım, çünkü Con Ahmet Beyi bu islerle mesgul olan «ilk âlim» zarmediyordum. Me • ğer kendisinden 700 sene evvel devri daimciler varmış!. Darülfunun emini bu nutkOe talebe leri bu şeylerle meşgul olmamağa da vet etmek istedL Merasimden snnra, kütüphane salonunda davetlilere çay ikram edildi ve müessesenm yüzüncü yıldönümünü tes'it etmek Szere ya pılacak olan muazzam merasim hak kmda malumat verDdi. Jean Murat ve Annabeîla «Sözde karım !t> da. dir. Maksat çocuklan, yahut çocuk ruhlu insanlan güldürmektir. Onun için diğer eserlerinde olduğu gibi bunda da birçok itişme, kakışma, palya • çoluklar, maskara'ıklar mevcuttur. Kordelâda Malekten maada ihtiyar Marie Dresslerin arkadası Polly Moran, d'ğer bir komik Jimmy Durante de vardir. Buster bu filimde zoraki ahldığı bir macerada âşık olduğu kadınm teveccühiinii kazpnmıva ve sevgilisine lâyık o'mıvan birînd»*i onu muhafaza etmeğe uğraşıyor. En nihayet te muradına erivor. Mona Maris ve îren Purcell de e serdeki genç kadm rollerini oynuyorlar. Aşka kim înanır? "Tflrk,, te Bu filmin »«naryosunu Rene Pujol hazırianuş ve kordelâvı Jacque Tourneur idare etmistir. Mevzuu s iki arkadas bazı ufaktefek hilekârlıkla geçinİD sridivorlar. Bu münasebetleri esnasında tanıdığı bir dakti'oya âsık oluyor. B'r çezinti esnasmda daktilo ttüzeT^ik kralicesi intihap ediliyor. "Tabii yükselmege baslıyor. Bu srrada zen gin biril^ tanısıvor. tabiî *ne kadar olsa para gozlerini kamashnvor. FaMr irenci ihmale baslivor. O zavallı da kaderîn» razı olarak bir kö^eye cekilîvor. F?kat net'cede genc kız sevgilisme dortiîn geliyor ve bundan sonra namuskârane oturmaya ahtedi • yor. ATbert Preiean ve Jim Geraîet 3d ar'c'ası mi'kemmel ovnuyorlar. Rene Samt C"T de onîara ivi ref=>kat ediyor. Bu fi'm pazar gününden îti Tasarruf haftası BirincL »ahifeden. mabat te, Maarif, Halkevi, Fırka ve diğer teşekküller mümessilleri iştirak etmistir. Dünkü içtimada vazife tak&Imatı yapılmış ve 6 komite tefrik edilmiştir. Bu komiteler derhal faaliyete geçerek Tasarruf Haftasının bu sene de parlak tezahüratla tes'it edilmesi hususunda tedbirler ala • caktrr. Geçen seneki Tasurruf haftasında otomobillerle resmi geçit yapıl • mıstı. Bu sene bu olmıyacakhr. Buna mukabil radyoda şarkı halinde Tasarruf haftasının reklâmı ya pılacaktır. Şarkınm beste ve güftesi hazır lanmaktadır. Geçen senelerde ol duğu gibi gene vitrin müsabakalan yapılacak ve tayyarelerle reklâmlar atılacaktır. Komisyon yakında bîr içtima daha yapacak ve komitele r'n faaliyetini görüşecektir. Romanya muhacirleri Dün mürettep yerlerine gönderildi. Bunlardari yalnız yirmi beşi, vaziyetleri müsait olduğu icın İstanbulda kaldılar Gaip ruhlar adası "ioeK.te «Gaîp ruhlar adası» nın mevzuu meşhur romancı Wellsin bir romanın dan a'ınmıstır. Bir Ingiliz âlimî yaptığı vahşiyane tecrübeler neticesi londradan kovul mus ve gel<o Polinezya adalanna yerlesnrstir. Bu â''min gayesi hayvanlar üzerine insan asısı yapmak ve onu tutturabilmektir. Nihayet çalışa çalua o iste muvaffak olmus yan insan yan havvan mahluklar viicude getirnvstir. Bunlann ararmda yan kaojan bir de kadm vardır. Bü*ün bu m^h'uk'ar konusabilmsk hassasına da sahiptirler. Kayaza uğravan bir gemrnhn yoiculanndan biri âlirru'n faaüvette bulundı^n bu adadaki sırlara vekrf o'uyor. D4ctor onu da yakalayıp kendine tecrübe tahtası yapmak îsb'vor. Zincire vurduruyor. Âu sırada bütün hayvanlar isvan edivorlar, bir de yangın cıkıyor. Acayip mahluklar doktoru öldürüvorlar, ada yangmdan harap oluyor. O zavaüılar da tabii hayatlanna kavusuyorlar. Basrolleri maruf Macar facia artisti Bela Lugosi, son zamanda çok yükselen Charle» Laughton oynuyorlar. Kathlen Burke de kapian kadmı çok iyi yarahyor. Bu fılimin mükâlemeleri turkçedir. Saadet yuvası Bu fj'mhî mevzuu bizatihi filimc:lifctir. Vak'a sövle cereyan ediyor: Dalmacva s*'»ine«indp Hr kordelâ icîn ba r~~~! Sinema haberleri Gary Cooper Evlenenler, boşananlar Adolf Menîu kansı Katerin Karvenden a^n'mtthr. Kadm Adolfu bn yüz den 2S00 dolar taznvnat vermeğe mahkvm ett!rm:'Hr. Evve'ce Florence Widor, sonra da Karol Lombann kocası olan rejisör K'ng Widorun Mirvam Honk'"sle ev İPTrmek Ö7erf» o'^ufuna dair bir şayia devam etmekt*'dir. Geneviyev Tohin 34 yasmda bir fab. rikstorla ev'enm;stir. Jean Harlov ile Flim ooeratörü G. Rosenin ve Sally Ti'ers ile filim âmili Harry Brownun ni^âhlan kıyılmıshr. Fakaf btm'arm içinde en sayanı d'k^at olan Tallula Bankedin izdivacıdır. Bu artist henüz otuz yasmda olduğu halde gecenlerde alhncı kocasmdan bosanıp .J Gary Cooperin son zamanlarda ev. lenmek Ü7ere olduğuna dair bir sayia çıkmi!st»r. Bu vazîveti duyan san'atkâr: Böy'e mübim bir meseleye otuz bes yaşmdan evvel karar vermekliğim imkânı yoktur. Simdilik stüdyodaki iş. lerimle mesguîüm! demiştir. Mühim ilân Türk Anonim Elektrik şirketi Taksimde Cumhuriyet meydanında bulunan BerlinH bir kız kayboîdui Mrgda Schneider «Bir Berlmli kız kayboldu» isminde yeni bir füim çe virmeğe hazırlanmaktadır. Daimî Elektirik sergisine müracaatle makbuzlarının bedelini tediye edebileceklerini ve şikâyetlerini bildirip her türlü malumat alabileceklerini muhterem müşteri lerine arz ile kesbi şeref eyler. Te • lefon: No. 40918 (10231) Memleketimize gelen Romanya muhacirleri Samsun vapurunda Samsun vapurile Romanyadan gelen Türk muhacrlerinin dün sıhhî temizlikleri ikmal edilmiş ve bunlar ayni vapurla Mersin Iimanına, ora • dan da Elâzize sevkedilmek üzere gönderilmişlerd'ir. Bu vapurla gelen muhacrlerin adedi 536 dir. Bun • lardan ancak yirmi beşinin vaziyeti maliyesi müsait olduğundan hüku • metten hiçbir suretle hak isteme mek sartile İstanbulda kalmalarına müsaade edilm'ş ve dün bu yirmi bes kişi şehire çıkmışlardır. Gelen mn hacirler eşya ve hayvanlarmı da kısmen getirmislerdir. Nüfus ve lskân Umum müdürü AH Galip Bey rfün Istanbul Vilâyetine telefon ederek bunlann istirahatlerinin te • mini ve rahatça seyahat edebilmeleri için talimat vermiştir. Brigitte ve Hans Brigttte Helm ve Hans Albers «Altm>» isminde bir filim cevirmektedir ler. Romanyadan yeni muhacirler geliyormuş Sofya, 23 (Hususî) Zname gazetesi şu haberi yazıyor: Evveuu gün çoluk çocuğfle Dob • rucadan 35 araba ve 150 nüfusluk Tdrk muhaciri Varnaya gelmislerdir. Yeni muhacirler, Türkiyede Çorlo havalisine rerleşeceklerdir. Güzel bir tesvik Avustra'va hükumeti, arazî • F'me smde cevr'»""»'k en nar?»T»»zla 30 V»!n lira mükâfat vereceğini flân etmistir. Greta ve Jhon Greta Garbo ile eski partöneri Jhon Gilbert barısmıslardır. «Kraliçe Kris • tin» filmini beraber çevirecekler.