;23 Teçrinisani 1933 Camharivet' İ (meraklt $eyler HiKÂY KU Semiha Ha nım, iki yav rusunu dizinin dibine almış, f mahzun mah zun düsünü • yordu. KocasAkil Bey ye meği yerye • mez, hemen çıkmış, her akşamki gibi ku lübe gitmişti. Hava çok güzeldi. Camın arkasından, gök teki ayın zi yasile yıkanan agaçlar fosfor • lu birer sü tun gibi par lıyorlardı. Semiha Hanım bir taraftan bu manzaraya bakarken, öbür taraftan kendi kendine şöyle söyleniyordu: Ah ne olurdu Âkil kulübe gideceği yerde burada kalsay dı da şu güzel geceyi yapayalnız geçirmeseydim. Allah müstahakını versin bu kulübün! K'tnbilir bizimki gibi kaç aüenin daha hayatını ber • bat ediyor. Semiha Hanım çok güzel. terbiyeli ve okumuş kadındı. Âkil Bey de fena adam değildi. Ev • lendiklerinin ilk seneleri hayatları pürüzsüz ve lekesiz bir met'u diyet içinde geçmişti. Âkil Bey aile ocağını mukaddes bir yuva biliyor, çocukların dan ve karısından hoşlanıyor, onlan memnun etmek için elin den geleni yapmaktan geri dur • muyordu. Fakat birkaç vakittir her ak şam yemekten sonra kulübe gi • diyor, çok defa geceyansından sonra, bazan da sabaha karşı e ve dönüyordu. Tabiî kulüpte kumar oynıyor ve mütemadiyen de kaybediyordu. Kendi servetini yiyip bitirdik ten maada şimdi de Semiha Hanımınkine el atmıştı. Buna rağ men: Elbet bir gün gelecek ka zanmağa başhyacağım! Hulyasile bu uğursuz merak tan kurtulamıyordu. Semiha Hanımın kocasmı bu işten vazgeçirmek için baş vur madığı hiçbir çare kalmadı. Lâkin bunların hiçbiri fayda ver memisti . Beklenilmiyen bir yolcu Magnus namındaki bir Norveç vapuru Amerikadan kalkıp uzun bir yolculuktan sonra Norveç teki Bergen şehrine vâsıl olmus. Magnus vapuru yolda şiddet li bir fırtınaya tutulduğu cihet • le güvertesi su içinde imiş. Tay falar suları temizlemek için yu • kan çıktıkları zaman bir kösede kıvranıp duran oldukça büyük bir cisme tesadüf etmişler. Bu ne olsa beğenirsiniz. Bir fok balığı. Dalgalar vapurun güvertesi • ne hücum ettiği sırada hayvan • cağızı da denizden oraya atmışlar. Hemen bir kafes getirip fok MCMLCkCTLÇRK ÇOCUKLAR. c Fıkralar Çocuğu nerdeymiş? Küçük Ingiliz bahriyelîlerini tngiliz küçiik oğla teftiş ederken... Kraltnın Ingilterenin simalinde oturan lskoçyalılarm müthiş cimri ol duğunu söylerler. Bunların cimriliğine dair binlerce fıkra vardır. tste bunlardan birisi. Trende biletleri kontrol eden memur tskoçyalının biletsiz bin • miş olduğunu görünce aralann da müthiş bir münakaşa başla mıştı. Fena halde kızan memur iskoçyalının bavulunu tutunca pencereden fırlattı. O sırada tren bir köprüden geçiyordu. Bavu! nehire cum diye battı. Iskoçyah bavulun arkasından kendini de atacakmış gibi sarktıktan sonra memura dönerek: Alçak, dedi, bir tanecik çocuğumun boğulmasma sebebi yet verdîn! Bakalım mahkemede yakanı elimden nasıl kurtara caksın? tste bu akşam da gene onu düsünüyor: Ah ne yapsam da kocamı bu felâketten kurtarsam! Diye zihin yoruyordu. Uzun müddet aklına hiçbir yeni fikir gelmedi. Fakat bir dakika geldi ki mahzun yüzünde belli bir sevinç peyda oldu, gözleri parladı. Kendi kendine: Nihayet buldum! Dedi. Evet bulmuştu. 29 teş • rinievvel Cumhuriyetin onuncu yıldönümü bayramı yakındı. Bu münasebetle kocasmı memnun edecek, onun bu fena huyunu düzeltecekti. ^^;; Ertesi sabah tstanbulun tanınmış ressamlarından birine gitti. Ona iki çocuğunun, Nerminle Erkutun birer minyatür rcsim lerini yaptırttı. Sonra Beyoğlunda yerli mah satan büyük ma • ğazaların birinden şık bir de • ri cüzdan satın aldı. Kuyumcu nun birinde resimleri cüzdanın üstüne yapıştırttı. Alt tarafına da su ibareyi altın harflerle yazdırttı: « Babacığım, bizi hatırla!» 29 teşrinievvel akşamı da  « kil Bey yemekten sonra her za manki gibi çıkmağa, kulübe gitmeğe hazırlanıyordu. Çekmece den birkaç tane on liralık ahp yeleğinin cebine yerleştirmisti. Bunlar da tabiî diğer arkadaşları gibi yeşil çuhah masanı nüzerinde eriyip gideceklerdi. Semiha Hanım oturduğu yer den kalkmış, san saçlı şirin yüz lü yavrularını öperek Âkil Be yin yanına götürmüştü. Elinde CTAHAT1» Siyamın merkezi: Bankok şehri balığını içine koymuslar ve Bergendeki hayvanat bahçesine yollamışlar. Asya kıt'asımn cenubundaki Siyam krallığının merkezi dünya üzerinde mabetlerile şöhret kazanmıs bir yerdir. Nüfusu anheykel vardır ki bunları künin yaptığı meçhuldür. Heykeller başlannda birer silindir şapka ve ellerinde birer sopa ile guya Avrupalıları temsil etmektedir. Bankok şehri yavaş yavaş asrileşmektedir. Birçokları tngiliz ve Fransızlara ait olmak üzere yeni binalar yapılmıştır. Şehir de bir de elektrikli tramvay vardır. Siyamın yegâne ticaret mer kezi de Bankok şehridir. MeNam nehri kenannda olması bu vaziyetini temin etmiştir. Bilhassa balık, pirinç, kereste, deri başlı ca ticaret eşyasını teşkil etmek FAYDAU BÎLGSLER { Dev teleskop Şu gördüğünüz resimdeki te leskop dünyamn en büyük te leskopudur. Amerikada yapıl mı},ve ora rasathanelerinden bi Garip bir spor Amerikada çok garip ve tu haf yeni bir spor moda olmus: Ağzı tıkalı olduğu halde, burnu ile telefonda konuşmak. Fakat bu spor Lewis Rockly isminde Şikagolu bir berberin çok işine yaramış. Berber gece evinde uyurken, htrsızlann baskınına uğramış. Herifler Lewisin ellerini, ayak • Iarını bağladıktan maada ağ • zını da tıkamışlar ve ondan son Bankokta VatFraKeo mabedi Satranç şampiyonu çocuklar « ÇocuklarıJ dinıağı bir be yaz kâğıt gibi dir, üzerine rie yazarsan onu kabul eder » demezler mi? Birçok yav • rular mektep te kolayca o kuyup yazmak öğrendikleri gibi bir kısmı da diğer işler de fevkalâde maharet göste riyorlar. Me selâ su resim de gördüğünüz çocuklar Al • manyada SaksoRranm Ştröbek kasabasmdandırlar. Orada otu ran dünyamn en meşhur satranç oyuncusu Bogolijubof çocukla « ra mahsus bir satranç mektebi açmış, bu oyunun inceliklerini cak 220,000 dir. Evleri çerden çöpten ve binalarının damlan ottan, samandandır. Sakinleri nin yansı da Çinlidir. Bankokta mükemmel olarak yapılmış binalardan biri kralın sarayı, diğerleri de Budist ma betleridir. Mabetlerin en güzeli de resmini gördüğünüz VatFraKeo mabedidir. Bunun etrafı bir çok hayvan heykellerile doludur. Içlerinde pek çok maymuna da tesadüf olunur. ra kendilerini euıniyette farze Kralın sarayı çok büyük bir derek yükte hafif, pahada ağır binadır. Içerisinde yüzlerce bu ne varsa toplamağa başlamışlar. dist rahibi, her sınıftan zabit Fakat Mister Lewis yukarıda bah ler ve birçok dansözler otururlar. Bankokta bir mabet kapısı settiğimiz son moda sporda şamBir ecnebinin kabulü esnasında piycn olanlardan biri imiş. Ya • veya diğer merasimde rahipler tedir. Siyam, ticaretini kendisi ni telefonda burnu ile konusabive zabitler gibi saray erkânı hane en yakın Fransız Hindiçi Mvormuş. Başüe telefonu zorlı zır bulunurlar, dansözler de oynisile yapar. Bankokla Saygon a* yarak açmış v£ polisi çağırmış. nıyarak maharetlerini göste rasında muntaram vapur seferle Arkast yandaki sütanda rirler. ri vardır. iki gündenberi hazırlatmış olduSarayın kapısında iki büyük ğu cüzdan vardı. Nermin Erkut, dedi, şu cüzdanı babanıza verin.. Zavallı paralarını koyacak yer bulamadı ğı için yeleğinin cebine yerleştiriyor. Cüzdanı bir tarafından Ner min, öbür tarafından Erkut tu • tarak babalarına uzattılar. Tabiî ilk bakışta Âkil Bey cüzdanın üzerindeki minyatürü gördü ve alt taraftaki ibareyi okudu. Yüzü kızardı, kalbi çarpmağa başladı. Hediye onu mütehassis ettiei kadar, müteessir de eyle raişti. Hemen bir elile çocuklarını, öteki elile Semiha Hanımı kucakladı. Sonra yeleğinin cebindeki parayı çıkarıp cüzdanın içine koydu. Çekmecede kalmış olanları da alıp kansına verdi: onlara öğretmiş. Şimdi bu yav • İşte size yemin ediyorum, nılarla en usta satranççılar bile dedi, bundan sonra kumar oy oyun oynayamıyor, onların kar namıyacağım. Mevcut servetimizşısında acemi olarak kahyorlar le kazandığım parayı ailemin ve mıs. Resmimiz Bogolijubofu talebelerine ders verirken gösteri • çocuklanmın saadetine sarfedeCabi Efendi Amerikada yeni bir ot keffettiğini zannetti amma ceğim! yor. ı ,ne konmuştur. Eski teleskop lara nazaran ay, zühre, zuhal ve »aire gibi yıldızlan birkaç defa daha büyük ve vazih göstennek tedir. Sahanhkta ve asıl dürbünün yanında duran insanlara baka rak kendisinin büyüklüğü hak • kında bir fikir edinebilirsiniz. 2 inci teşrin bulmacası R F A A F E • M R DM A •ıt N • \ N s »t tA A N R A u T B E Yukandald cetveldekl bof hanelere öyle harfler koyu • nuz ki soldan sağa doğnı o kunduğu zaman her sıra manalı bir kelüne teşkil etsin. Soldan birinci «ra yukarıdan a şağı okunduğu vakit te Cum huriyet bayramının birinci gün> kü resmi geçitte çok alkış tophyan kafileleri bize bildirsin. Doğru cevap göndeTenler den bhincıye 5 lira, ikinciye bir İş Bankası kumbara«ı, ü çüncüye Foto Etemde 6 kart postal 1 ağrandisman yaptır ma hakkı, diger yüz kişiye muhtelif hediyeler Terilecektir. Cevaplar 2 inci teşrinin son gününe kadar «Cumhuriyet Çocuk sahifesi muharriri» adresine gönderilm«li ve mutlâ ka gazetede çıkan bu parça da kesilip mektuba konmalıdır. Bu şartlara riayet etmiyenler mükâfat kazanamazlar. VAZ1S1