23 Kasım 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

23 Kasım 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

'Cumhuriyet' HARPTt Çevirent A. DAVER f Şehir ve memleket haberleri Tayyareciliğimiz 1 Siyasî icmal Silâhları bırakma konfe ransının tehiri ilâhlan Bırakma konferansmi canlaadtrmak için büyük dev • letler tarafından son bir teşebbüs daha yapıldı. Fakat bu tesebbfis konferansın gelecek s«ne iptidasına tehir edibnesinden ve bu müddet zarfmda devletler arasmda diplomasi yollar ile müzakereler yapümasma karar verilmesinden başka netice çıkmadı. Bu son teşebbüs konferansm reisi ve tngilterenin sabık amele hükume • tinin hariciye nazm olup o zaman Avrupa devletlerinin arasmt bumvkta mühim hizmetleri görülen Mister Hen dersonun zorile yapılmıştu Çünkü konferans divanmın ve umumi komisyonun daha evvelki ictimamda büyük dev Ietlerin basvekili ve haricive naıırı gibi birinci sınıf mes'ul devlet adamlart şöyle dursun hariciye müsteşarlan gi bi ikinci derecede mühim mümess'l leri dahi hazır bulunmamıs, işîer sa • lâhiyeti yok denilecek kadar az olan üçüncü ve dördüncü derece'erdeki memumurlara bırakılmışb. Bundan haşka konferansm devjmı mevzuu b?h solduğu zaman ttalya m"tıessfli, Al manyanm iştirak etme^içi içtrmalann devammdan hükumetinin favda beklemediğini, bundan sonr?lti içtimalardı ttalyanın yalnız müşaHrt bulnndurfağuu bildirm' )'i. Konferansm kendi • : : Iiğmcîen sönüp g tt Ş:!ni göste»în bu va ziyet karsuında Mtster Henderson isyan etmiş, istifa »"'meğe mecbur ka • lacatnm söyîemistL Konferans reismîn istif?si, Vonfoaıı sın bütün dünya nazarmda iflâs et • mesi ve dagılması demek o^acfın^an î% büyük devletler kon'eransı «6''le b* ' le yasatabîlmek için bir defa daha te • sebVüste bulunma^a lüznm pormuş lerdi. tngütere hîikâmeti, haricive «azırile bu nezaret'n müstesarmı, Fran • sa hükumeti dahi hariciye nazınnı Cenevreye göndermişti. Diğer taraftan tngiltere Basvekili muavini ve mu hafazakârlann lideri Mister Baldvin nümayişkârane bir lutuk irat ederek şündiki şerak içinde yapılacak her • hangi bir harbin medeniyeti hazıranın imhasını intaç edeceğmi söylemiş, kon feransm ehemmiyetini anlatmağa ça • Iışmıştı. Bu defa Cenevrede yapılan içtima büyük devletlerin hususî toplantısm dan ibaret kalmıstır. tçb'mada .Mister Henderson konferansm devan?\ ' ulan konfere«« kurtarmak için tngiltere hükumetinin yeni yollar aramağa n« den mecbur kaldığını izaha çalısmu • lardır. Murahhaslar bu sözlerle lngilterenin, Almanyanm konferanstan çe • kflmesinden evvel tayin olunan hattı hareketi takip edemiyeceğîni, yeni bir hattı hareket takibme lüzum gördüğünü anlatmak istemişlerdir. ttalyan murahhası ise Almanyanm iştiraki olmaksızuı yapılacak bir mukaveleyi hazırlamak üzere müzakere edilmesinden fayda melhuz olmadığını söylemiş, konferansm tehirini tavsiye etmistir. Amerikan murahhası da si • lahlan bvakmanm Avtrupalılara ait bîr iş olduğunu evvelce beyan eden Amerika Reisicumhurunun sözünS tekrarla iktifa etmistir. Fransa murahhası ise Almanyanm çekilmesinden mukaddem büvük devletler arasmda husule gelen iü'Iâf esası üzerinde muzakereye devam edilme • sinde urar etmis, Fransanın yeniden hiçbir müsaadede bulunamıyacağmj a* latmışhr. tngiliz hariciye nazın, Fransanm bu ısran karsısmda, tngiltere hükumeti • nin süâhlan bırakma işlerinde Alman • ya ile uzlaşmağı temin için tasavvur ettiği yeni esasları teklife Kîzum gör • memistir. Halbuki Fransadan başka devletler eski esaslar üzerine müza • kereye devama taraftar görimmemişlerdir. Bu vaziyet karşısuıda konferan* na gelecek senenm iptidasma tehir e» dflmesi ve o zamana kadar alf.kadar devlet arasmda müzakere ve bilâvasıtı mükâlemeler yapılması kararlajtırıl miştir. Bu suretle silâhları bırakma işleri büyük devletlerin kendi aralann • da cereyan edecek müzakerelerin bit mesine bırakümış oluyor. Fakat Fransa bu müzakerelerde dahi evvelce yalnız kaldığı noktai nazarda, yani Al • manyanın çekilmesinden mukaddem devletler arasmda husule gelen itilâ fın müzakerelere esas olmasında urar ederse gelecek senenin iptidasuida top lanacak konferans kendisini ayni çık • mazda bulacakbr. MUHARREM FEYZl Düşman, Yavuzun yetişerek kendisini haklamasından korkarak, takipten vazgeçti ölüme mahkum olan bu Türk bahriyelilerinin, tneş'um bir akıbete doğru giden hâdîsatın cereyanmı bize bildireo teisrraflan, c?dden çok müessir ve müheyyiç! Bunlarm kısa, fakat sarih kelimeleri merare», hîddet, aciz dolu... Soğuk kanlıhkla 8lümüa ağır ağır yaklaştığını görüp heran daha nekadar metro sokul duğunu hesap etmek ve hiçbirşey yarıaroamak aczi içinde kıvranmak, v ç o müthiş bhşey olsa. gerek Son nefesine kadar vazifesini yapan kahramamlann büyük feda kârhğı! Midülmin mürettebatı da acizle rinden yumruklarmı nkıyorlar. Bu müthiş facianm seyircisi olmak, beraberce nice cür'etkârane akmlar yaphklan. kaç tane nakliy« vapu • runa ve komür gemisine yanyana refakat ettikleri bu vefakâr arkadaşlarm düsman tarafından demzin dibme indfrildieini gönnek ve düsmanin mukavemet edilemez faîkiyeti fcarsısında bu arkadaslara hicbhr yardımda bulunamamak aczini hisset • tnek ne elim seydi. Bütün arzusutıa rağmen Midilli, Hamidiyeye yardım îçin hiçbirşey yapamıyacak bir vt ziyette îdi. Çünkü toplan m&a lesef, kâfî der<«cede uzu menzillî değiMî. Bir muharpbeve girisse bu muharebe cok jrayrimüsavî olur, hemen kendl aleyh"ie doner. Onun için Midilli, Hamidivenîn imhassna seyirci katmağa mahkumdu. Bedbaht Hamidîoenin yardımma ,u anda kîm ge'ebîlir ki?... Midülinin mürettebatı ıstırap ve ümitsizlik içindedirler. Artık Hamidiye îçîn hiç bir kurulus ümidi yoktur. Dislerini gıcırdatarak, vak'anın en elim ta rafını görmeğe hanrlanıyorlar. Facia uzuyor... Çabuk bRse daha iyi olur. Çünkü uzadıkça azap ve iskencesî de uzuyor. Her saat bîebedivet kadar uzun geliyor. ze öğle geçti. Karadenizdeki hayat ve memat yanşı hâlâ devam ediyor. Gemiler, cenubu garbî istikametin de bütün «iratlerile seyrediyorlar. Hamidiye ile onu kovahyanlar arasntdaki mesafe grttikçe küçülüyor. Rus kruvazörleri, bütün kuvvetle rîni sarfedivorlar. Avlannı artık a vuclannın icmde görüyor ve tam yolla onun üstüne saldırmış geliyorlar. Bacalannın kustuğu siyah dırman bututlan bir sorguc gibi peşlerinde uzanıyor. Durmadan Hamidiyeye yaklaşıyorlar. Biraz sonra top menziline girecekler ve neredeyse atese başhyaeaklar. O vaktt Hamidiyenm işi çabuk brtecek. 12 on beslik top, . 24 on beşliğe karşı ne yapabilir? Bereket versin kî aradaki mesafe, daha ateş açtnağa müsaade etmiyeeek kadar büyüktür! Hamidiyenm birkaç dakikalık mühleti daha var. Müthiş şey! Yavuzun telsiz kamarasmdan kulaklanmızla takip ettiğimiz bu ha 3e, yüreklerimizi elim bir hisle si • kıyor. Smirlerimiz son derece ger • Harp böyledir işte! Mibavi kuvvetler ve ayni silâhlarla çarpifmaği kabul edecek kadar mert değiidir. Harpte, daim a faik olan taraf ka • zanır. Bu faikiyet, kuvvet, hile, si lâh faikiyeti olabüir; fakat i?m sonunu getiren daima odur. Kahraman Hamidiye de düşmanın faikiyetine kurban gidecek. Fakat o ı t ? Ne oluyor? Yavuzda birdenbire bir emir verilîyor. O müthiş intizan altüst eden emir sudur: Bütün kazanlar f ayrap! Böyle sincrli ve heyecanlı bir anda bu emir, büyük bir tesellidir. Allaha şükür, denize çıkacağız ve düşcnanı karşılamağa gideceğiz oyle mi? Eğer, teknemizdeki o iki yara olmasa, çoktan denizde ve Rus lann karşıstnda idik. Fakat Ru* kruvazörlerinin Hamidiyeyi kova laması artık amiralnnızın tahammül edemiyeceği bir hal almıştı. Gerçi Yavuz ölüm derecesinde yaralıdır a ı u zavalh Hamidiye de çok fena bir vaziyettedir. Her ne pahastna olursa olsun cesur Türk arkadaşla • nmızı kurtarmak lâzımdır. Yavuzun bacalarından ağır ve siyah bir duman çıkmağa başladı. Bütün kazanlar fayrap! Em • rmi ansızın alıp ta bunu hemen yerine getirmek küçük ve kolay bir iş değildir. tsrinye koyunda yatarken, Yavuz ancak 3ci kazanını yakar. Bu kazanlann haad ettiği istimle tenvir, teshin, su basma ve saire intiyaçlanmız temin edüir. Bütün kazan dairelerinde, ocak önlerinde kızgın bir faaliyet bas lamıstı. 24 kazan birden favrao e dBmiş olup ocaklara fanlarla hava verilmek suretile biran evvel istim tutmağa çalışılıyordu. Yarnn saat ten daha kısa bir zamanda gemi harekete hazırdı. Bu arada Midîllinln telsîzi «müstacel, müstacel!» isaretile bizi ça ğmvor. Yarabbim, nedîr bu müstacel olan haber? Acaba korktuğumuz şey oldu mu? Müthiş haile met'ıtm akıbetine vardı mı? Hamidiye ve îçmdeki arkadaş • lar Söylemeğe dilim varmıyor! Hayır! Midillinir» telsizi Ruslarm birdenbire geri döndüklerini müj deliyor. Düsman kruvazörleri tam gayelerine vanrlarken birdenbire takipten vaz geçmişlerdi. Herseyi bekliyorduk ama bu ihtbnali akh • mıra bile getirmemiştik. Artık Yavuzun denize çıkmasma lüzum kalmadı. Bu nasıl olmustu? Rus kruvazBrleri, uzun gayretleri tam muvaffa kiyctle neticeleneceği bir anda ne» den yüzgeri etm'şlerdi. Bu aniaşıl maz hareketin saiki ne olabilirdi? tstanbuldaki gizli telsiz istasvonlannm faaliyeti bn neticeyi temin et mişti. Yavuzun bacalarmdan kesif dumanlar çıkmağa başlaymca, gizli telsizi isleten casus bunu görmüş ve hemen haber vermîsti. Yavuz geliyor! Haberini alınca, Rus kruvazorleri derakap geri dönmüşlerdi. Filvaki, Yavuz müdahale edince Rus kruvazörleri için işin çatallaşacaği muhakkaktı. Hatta Hamidiyeye yetişmeden ve onu batırma' dan evvel, Yavuzun çıkagelmesi ve kendilerini haklamasi tehlikesi baş göstermişti. Ruslar, elimizden ka • çamıyacaklannı düsünmüş olsalar gerekti. Çünkü Midrlli orada idi. Bu seri kruvazör peşltrmi brrakmaz, teoıası muhafaza eder ve Hamidi yeyi batırmış olsalar dahi, Yavuz onun mtikamint müthiş surette a • lırdi. (Mabadi var) Kefaletle bırakıldı, müdstanbul Tayyare Cemideiumumî itiraz etti yetinde dünkü içtima Sumer Bank fabrikalan Bazı randevu evlermî açtırmak tstanbul Tayyare Cemiyeti idare he5 6 liralık elbise yapacak için rüşvet aldığı iddiasile tevkif eyeti dun ikinci reis, Maliye murakı bı Mustafa Beyin riyasetinde toplan mıstır. Cemiyetin tnüdürü Hasan Feh • mi Bey rahaUız olduğu için bu içtimada bulunamamışar. tstanbul Tayyare Cemiyeti reisi Nakiye Hanımui meşguliyetinin ziyadeli ği dolayısfle makamından istifasına dair olan mektup okunmuş, Nakiye Hanımın simdiye kadar cemiyete ifa ettiği bizmetler zikredilerek istifasını geri alması ve eskisi gibi riyaset vazifesini i fa ebnesi için ricada bulunulmasına karar verihniştir. Müteakıben idare heyeti içtimaına merkezi umumi reisi Rize meb'usu Fuat Bey de iştirak etmiş, halkm tayya • reciliğimize karşı gösterdigi sayanı »ükran alâka ve bu alâkanın tezyidi ile varidat membalarmm tevsii meseleler» gorüşulmtistür. Cemîyet re'si Fuat Bey tstanbul merkezi heyeti idaresinin gösterdi^i faali yeti memnunivetle karşıhyarak cemi vetten avnlrmstır. Evvelki gün Bakırköy ve Feshane fabrikalarınj gezerek tetkikatta bulunan tsmet Paşa Hazretlerinin bu müesseseler erkânına mamulâtın ucuza maledilmesi, bil'hassa fakir tabakalara çok ucuz elbise giydiril mesi noktasına ehemmiyet verme • lerini tavsiye ettiklerini ve kendilerine bu mevzuun tetkik edîlmekte oldugu cevabmın verildiğini yaz • mıştık. Dün Sumer Bank müdürü Nurullah Esat Bey Feshane, Bakırköy ve Beykoz fabrikalan müdürlerini davet ederek kendilerile bu mevzu üzerinde u~un uzadıya görüsmüştür. Neticede, halka ınümkün oldugu kadar MCUZ elbise Rİydirmenm kabil Nrrullah Esat Bey, alâkadarlara bu hususta mütemmim talimat ver • miştir. Fabrikalar tarafından bu tasavvurun süratie tahakkuku için icap eden tedbirler derhal alınacaktır. Bu suretle Sumer Bank fabrikalan tarafından fakir halka ve köylüye davanıklı Feshane kumaşlarından dikilmis olarak 56 lira arasmda elbise satmak kabil olacağı tahmin edilmektedir. Halka ucuz elbise Mevkuf başkomiser dilen Beyoğlu merkezi başkomiseri Mücip Beyin vekilleri dün bu meselenin tahkikatile meşgul olan beşinci müstantikliğe müracaat ederek kendisinin kefalete raotan serbest bı • rakılmasını istemişlerdir. Beşinci müstantik Necip Nadir Bey, dün akşam saat on altı buçukta Mücip Bey hakkındaki tahkikatın gayrimevkuf olarak devamına ve yertmiş beş lira kefalet gösterdi?i takdirde tahliyesine karar vermUtir. Bu kararın, üçüncü ceza mahkemesi reis vekHi Nusrat Bey tarafm • dan tasdik edilmesi üzerine maz • nun başkomiser geç vakit serbest bırakılmıştır. Mücip Beyin mevkufiyetinm de • vamına lüzum görülmemesi hakkındaki tahkikata sebep olan vazive • tin sadece bîr takım ihbar ve iddialardan ibaret ohnasından ileri geldiği söylenmektedir. Müddeiumumilik tahliye kararına itiraz etmistir. 6lzli nöfus ve nikahsız ana babanın çocukları Af kanununcn 16 ıncı maddesine göre bugüne kadar nüfus kütükle rine kaydedilmiyen çocuklar, veli Ierinden para cezası alınmadan tesçil edilecekleri gibi metreslerden doğan çocuVIarın da nesepleri cezası z kaydediIecektL Kanuna göre, kanunun neşrinden Hibaren (300) gün içinde nikâh sız kadın ve erkekten doğacak çocuklann nüfus kayıtları cezasız olarak ver;lecek ve nesepleri kabul edilecekti. Böyle oldugu halde stmdiye ka • dar nüfus îdarelerîne müracaat e denler ve kaydedilenler pek azdır. inhisar!?rda mü'ettişlk teşkilâtı kahmıyacak Bazı gazeteler inhisarlar müte hassıslannın, inhisarlardaki mü fettişlik teşkilâtının kaldınlmasını teklif ettiklerini yazmıslardı. Dün bu mesele hakkında inhisarlar îdaresinde tahkikat yaptık. Bize şu malumatı verdüer: MUtehassısIar bövle bir teklifte buluntnuş değillerdir. Yalnız mükerrer teftiş ve mürakabe usulünün basit bir hale ifrağının idare için daha faydalı olacağını ileri sürmüş • lerdir. Esasen bu cihet vekâletm de nazan dikkat'ni celbetmiş bulun maktadır. Mîitehassıslann lüzum suz gördükleri teftifler idarenin mülhak bütçesi ile idare edilmekte olmasmdan do^an kanunî zaruret • lerdir. Bunun değismesi de kanunda tadilât yapılmasına mütevakkıftır. Yeni 'hazırlanmakta olan inhisar idaresi teşkilâtı hakkındaki kanun projesi bu kanunî mahzurlan izale edecektir. ... , Nurullah Esat Bey Birkaç gündenberi şehrimizde bulunan Sumer Bank müdHirü Nurullah Esat Bey, Bakırköy fabrikasının tevsii maksadile yapılan tesisat ve inşaat işlerile meşgul olraaktadır. Mumaileyh bu fabrikanm yeni tesisatını yapacak olan gruplarLa mü zakerlerini bitirmiş, mukaveleleri imzalamıştır. Nurullah Esat Bey, yann Anka • raya dönecektir. Viyanalı pro'esör Hind standa kongreye gidecek Avrupanın tanınmıs doktorlanndan göz mütehassısı Viyanalı profesör M. Fuks sehrimize gelmiştir. Maliye Vekilimiz Mustafa Abdül halik Beyin gözlerini tedavi eden profesör Fuks dün bir muharririmize demiştir kî: « Türkiyeyi çok eskidenberi tanırım. Harbi Uraumide burada id.'m. Hayfada uzun müddet bulundum. Maliye Vekili Abdülhalik Bey Umamen iyi olmustur. Hastahğı zor bir ameliyat yapılmasını icap ettiriyordu. Fakat muvaffakiyetli bir netice aldık. Ma liye Vekili Bey çok sabırlı bir hasta idi. Yarın (bugün) Ankaraya gidiyorum. Bu ziyaretim tamamile hususî mahiyettedir. Ankarada üç gün kadar kaldıktan sonra Bağdada ve oradan Hindistana gideceğim. Vaki olan davet üzerine Kalküta şehrinde toplanacak olan Hint doktorlarımn resmî kongresinde bulunarak bir konferans vereceğim. Hindistanda menatıkı harre hastalıklannı da tet • kik edeceğim.» Şehir Meclisinde dünkü müzakereler Tramvaylarda kadmlara yer ayrılmaması istendi Şehir Meclisi dün birinci reis vekili Sadettin Fecit Beyin riyasetinde toplandı. Hıfzıssıhha kanunu mu • cibince yeni yapılan apartıman ve evlerin yapıldıktan sonra sıhhî ve fennî muayeneye tâbi tutulması ve is kâna müsait olduğu hakkmda ra • por alması lâzım gelmektedir. Bu suretle yapılacak muayenelerden fabrika ve saire gibi müessesele • rin inşasından evvel plân ve projelerinin tetkikinden alınacak harç • lara ait mülkiye encümeni mazba • tası okundu. Encümen reisi Raif Bey alınacak harctn az olduğunu ve binaenaleyh teklifin kabulünd'e mahzur olmadığını söyledi. Tevfik Bey buna itiraz etti. Mazbatanın Ieh ve aleyhinde sözler söylendi. Neticede böyle mu > ayenelerden harç alınması redde • dildi. Yalnız ihtiyarî olarak sahipleri tarafından tetkiki talep edilen proje ve plânlardan muayyen bir harç alınması tasvip olunarak bu cihet hakkmda Mülkiye ve tktısat encümenlerinin tetk'kat yapması kararlaştı. 29 teşrinievvel Cumhuriyet Bayrammda Taksimde vücude getiri • len tesisatın muhafazasına Meclisçe karar verildiği ve bu karar tasvip edild'ği halde son günlerde tesisatın kaldnrılmasımn sebebi hakkında Necip Bey tarafından bir sual takriri verildi. Fen heyeti mü dürü Ziya Bey: Taksimde Elektrik şirketinin yaptığı tesisatın kalacağım, Sular tdaresi tesisatının muvakkat olduğunu ve oradaki halâların da kaldırıla cağını söyledi. Bundan sonra bir takrir daha okundu: Harem ve selâralık âdeti her tarafta kalkmış olduğu halde hâlâ tramvaylarda muhafaza edilmesinden şikâyet olunuyor ve ön iki sıra için konan «kadmlara mahsus» levhalannm kaldırılması isteniyordu. Nazmi Nuri Bey takririn aleyhinde bulundu. Bazan çocuklu ve hasta kadınlann da ayakta kaldıklarını ileri sürdü. Cevdet Kerim Bey, yalnız hasta ve ihtiyar kadınlann değü, ayni şekildeki erkeklerin de ayakta kalmalan muvafık olamıyacağını söyledi. Bundan başka ancak üni formalı polis memurları müstesna olmak üzere zabitlerle pasolu ze vatın da daima tramvaylara ar • kadan binmesi ve önden inmesi hususunda makamin şirket nezd'nde teşebbüste bulunmasım istedi. Bu kayitle takri; kabul edildi. iki poiisin beraeti Bir lira rüşvet altnakla maznun polis memurlarından Abdülkadir ve Hamdi Efendiler tevkif edilmişlerdi. Dün üçüncü ceza mahkemesmde bunların muhakem eierine bakılmış ve suç sabit görülmiyerek beraetle • rine karar verilm?ştir. Bu karar üzerîne mevkuf polis raetnurlan serbest bırakılmıslardır . Arkadaşını öldOren bir katilin yaşı soruldu 930 senesinde Beyoğlunda bir kahvede bir kadın yüzünden arkadaşı Feridi öldüren Rizeli gemici Nazımın muhakemesine dün Ağırceza mahkeme sinde bakılmıstır. Davamn bu kadar gecikmesi, vak'ayı müteakıp kaçan maznunun ancak geçen sene yakalanabilmesinden ileri gelmiştir. Cinayeti işlerken 22 yasında olduğunu iddia eden suçlunun yasınm tahkiki ve sabıkası olup olmadığmm so • rulması için muhakemesi başka güne bırakılmifhr. Anadoluda kuruiacak olan yeni labrikalar Anadoluda kuruiacak yeni fab • rikalann proje ve plânlan üzerinde çaiışmalara devam edilmekted'ir. tlk kuruiacak olan Kayseri bez fabri kasınin inşaat hazırlıkları bitiril • miştir. Bu fabrikanm inşaatına ilkbaharda baslanacaktır. Diğer taraftan Moskovadan gelen malumata göre, yeni fabrikalarda usta sıfatile vazife alacak olan gençler Rusyada stajlarma devam et mektedirler. Bu gençler önümüzdeki yaz içinde memlekete dönecek lerdir. Hariciye Vekili busabalgidiyor BirinciBahifeden jnabat gHmiyorum. Bu bahsettiğinîz mesele hakkında da bir teklifte bulunacak degilim. Fakat bir misak teklifi karşı • smda kaldığun takdirde ona gore mutaleamt beyan ederim.» Memleketimizin her tarafında kış Bafmakaleden mabat gıs olmuştur. Turkiyenin her tara • fmda rüzgâr poyraz ve yıldız istikametlerinden esmektedir. (Yukanki telgraftan alşıldıgi gibi memleketin her tarafmda so • guyan havalar üç gündenberi ts • tanbula da kış manzarası verdi. Hararet d'erecesi 27 den, yanî tam yaz hararet derecesinden sekize, hatta daha asağıya düsmüstür. tstanbulda kar yagmamışsa da çok yakın • lara yağmıstır. Maamafih sobalar ve ateşler yakılmış, hazırlıksız buIunanlar brrdenbîre telâsa düşmüslerdir. Anadolunun birçok yerlerinde siddetli soğukların hüküm sürdüğü anlasıhyor. Kar yağan yerler çoktur. Tokat ve Bolu etrafındaki rfağlan beyazlatan kar, nihayet şehirlere de yağmıstır.) Fazıl Bey serbest bırakıldı Ankarada tktısat Vekâietmde ta • kas ve kontenjan kom'syonuna memur müşavirlerden Fazıl Bey gecenlerde kokkömürü ithaline ait bir sunstimal • den zan altma alınarak tevkif edii mişti. Ankaradan verilen malumata göre, uzun müddettenberi roevkuf bulunan Fazıl Beyin durusması neticelenmis, kendisinin iddia e^ildiği gibi yol suz bn muamelesi sabit olmadığından serbest bırakılmıştır. Mahtelit Mübadele Komisyona Tevfik Rüftü Bey bundan sonra Muhtelit mübadele komisyonunua lâğvı meselesi hakkmda da demiştir ki: « Muhtelit Mübadele komîsyonu muayyen bir zamanda lâğvedüecektir. Komisyonun Türk murahhas heyeti reîsi Şevki Beyle Yunan murahhası M. Fokas arasmda buna dair bir talimatname hazırlanmaktadır. Bu talimatnameyi, ikmal ediidikten sonra imza ede«egiz.» Tevfik Rüftü Bey gelecek perşembe veya cuma günS ekspresle sehrimize dönecektir. viicudü kalmıyacagını ileri sürmüştfir. Delegelerimizde, iki kîşinin bir rey verdfkleri takdJrde, büroya iki Türk «za tayin edilmesine lüzum görülmiyeeeğmi söylemisler, kendisinîn daima ekalliyette kalması ihtimalini de varit görmemislerdir. Neticede bu noktamn sonradan bîr îhtilâf sebebi olmaması için keyfîyetin Turk ve Yogoslav hukumetlerinden sornlmasma karar verflmlştfr. Kartalda bina tahriri Kartal ve Şilede umumî tahrrrine başlanılmıştır. bina Divanı Muhasebat mflddeiumumiliği Birüıci mıntaka umum müfettiş liği maliye müşaviri Cüneyt Bey Divani Muhasebat mü<fdeiumumiliğine tayin edilmiştir. Cüneyt Bey sehrimize gelmiştir. Bir, iki jüne kadar yeni memuriyeti başına gi • decektir. Brirc! yoklama imt'hantarı Kânunuevvelm birinden itibaren ortamekteplerle liselerde birinci yoklama imtihanlarına başlanacak hr. Mörredat program'arı Romanyadan 800 muhac:r geldi Samsun vapuru Romanya Türk • Ierinden 800 muhaciri hamilen dün sehrimize gelmiştir. Bu muhacirier buradan gene ayni vapurla Mersine gidecekler, ora • dan trenle Elâzize gönderilecekler dir. Elâzizde bu muhacirlerln is kânlan için mükemmel binalar ve erazı tefrik edilmiştir. Maarif Vekâlet' bir tamim ile müf • redat programının mekteplerde ay ve haftalara taksim edilmiş bir şe • kilde ne suretle tatbik edilmekte olduğunu sormuştur. Buna ait cevaplar hazırlanmnktadır. Yakında Vekâlete gönderilecektir. Uşak fabrikası Sıimer Bank tarafından Uşak şeker fabrikası yenî rafineri tesisatüe takvi ye edibnis, bu suretle fabrika bu seneden ib'baren kesme şeker yapmağa baslamısfar. Yugoslavya elçisi Yugoslavyanın Ankara elçisi M. Yankoviç bu akşam trenle Belgrada gidecektir. M. Yankoviç Tevfik Rüştü Beyi Belgratta istikbal edecektir. Av kfipekleri ve belediye vergsi Av köpeklerinin çoğalmasmı temfn îçiı bunlardan alınmakta olan Belediye vergishun asgarî had üzerinden tahsili Dahiliye Vekâletinden vil» • yetlcre bildirilmistir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: