16 Kasım 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

16 Kasım 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CumhnriyeV 1 öTesrînisani 1933 HARPTE YAVUZ* Yazan: G. KOPP ( Çevtrmn: 4 DAVER Şehir ve memleket haberleri j Siyasî icmal Efganistan tahtı fgan Kralı Nadir Şa hra uğradıği «uikastten dolayı Efganistan tahtmda tebeddül vuku buldu. Efganistanın y« ni hükümdarı merhumun mahtumu Mehmet Zâhir Handır. Bu tebed dül, Amanullah Hanm sukutunda olduğu gibi rejimin değişeceğini ifade etmemektedir. Çünkü Nadir Şahm ölümü bir ihtilâl ve kıyam neticesi değiL Efganh bir gencin siyasî, yahut sahsî intikam düşüncesile yaptığı cinayetm neticesidir. Halbuki Nadir Şahtan evvel Efgan tahtmda vuku bulan tebeddül Amanullah Hanm memleketi bir anda garplileştirmek içîn teşebbüs ettiği eezrî ıslahat ve icraata karşı yapılan mukabil ihtilâl ve irtica hareketinden neş'et etmiştir. Bu menfur hareketin memleke tln sinesinde açtığı derin yaralarm tam kapandığı bir sırada yeni hü kümdann bir su'kaste uğraması Efganistanın dahilî ve Haricî mevkiinde yeni tarsıntilar vücude getirebilir. Bu sarsıntılara mâni olması lâzım gelen bazı sebepler raevcuttur. Bu sebepler, babasının yerin« tahta oturan hükümdarm henüz yirmi yasmda bir genç olmasına rağ men pederinin itinalı rehberliği altında garpte iyi bir tahsil, memle ketin ordu ve idaresinde sıkı bîr *taj göVmüş olması ve merhumun ordu ve idare başında tecrübedide biraderlerini bırakmış bulunması dır. Nadir Şah tahta çıktığı zaman Efganistan hiikumeti bir irtica hareketinin sarsmtılarınıı henüz yeni geçirmisti. Çok muktedir bir asker olduğu kadar idare işlerini dahi iyi bilen ve Avrupayı mükemmel tetkik edet Nadir Şah, memlekotin idaresini yeniden tanzim etmişti. tdari şubelerin cümlesinde intizam ve istik rar peyda olmuştu. Bilhassa mer hum ümuru nafıaya ve yollara çok ehemmiyet veriyoro*u. tskender Kebir zamanındanberi muntazam yollardan mahrum olan Şimalî Efga nistanda memleketi şimalden ce • nuba doğru kateden muazzam bir şose vücude getirmişti. Son zamanlarda memlekette askerî demiryolIar tesisi içm alâkadar Avrupa müesseselerile temasa girmişti. tngrl tere ve Sovyetler gibi iki büyük devletin arasında sıkışmış kalmış ve bunların nüfuz mübarezelerîne sahne olmus, Efganistanın istiklâ • lini temin hususunda ordu kadar yollann dahi büyük ehemmiyeti ol duğu aşikârdır. Halbuki başta Abdurrahman Şah olduğu halde «abıii hükümdarlar, Efganistanın müda faası için ecnebi istilâ ordulannın ilerlemesine mâni olacağı düşüncesile yollann yapılmasma değil, yapılmamasma ehemmiyet veriyor lardı. Amanullah Hanm Efganistanda açtığı cezrî ıslahat ve inkılâp yoiu münevver Efgan gençliğlnde ve bahusus Avrupada tahsil de bulu • nan gençlerde müfrit bir teceddütperverlik zihniyeti uyandırmıştı. Bunlardan bazılarınm nazannda Nadir Şah inkılâp ve teceddüt hareketinde bir engel sayılıyordu. Vuku bulan müessif suikastte sahsî husumert ve intikam hissi âmil de • ğilse yukanda tarif ettiğimiz zih • niyet müessir olmus olmalıdır. Matem içinde bulunan kard"es vı dost Efgan milleti hakkında can ve gönülden en büyük temennimiz, vaktile Amanullah Hanm Kral ve Nadir Şahm Baskumandan olarak temin ettikleri istiklâlini muhafa * zaya, terakki yolunda azimkârane yürümekte devama muvaffak ol masıdır. MUHARREM FEYZİ 77 0 müthiş infilâktan sonra, bu sükun büsbütim endişe verici bir şey! 40 kuruşa kadar satılan bonolar, son günlerde 30 Universite de 30 yaşından kuruşa düftü, gayrimübadiller müşkül vaziyette Gayrimlrba dillere, Yunanisyukarı asîstan oîmıyacak Tıp fakültesi asistanlık talimatna mesi alâkadarlara tebliğ edilmiştir. Bu talimatnameye göre asistan olmak içm 30 yasmı ikmal etmiş bulunmamak, asgarî bir ecnebi lisana vâkıf ve âlâ derecede fakülteden mezun olmak şarthr. Otuz yaşmdan yukan bulunanların asistan olamıyaeaklan hakkmdaki kayft, tıo talebesi üzerinde biiyfik bir bedbinlîk tevlit etmiştir. Bu hususta Tm Talebe cemiyeti reisi Fürt«an Bey bir muharririmize demiştir ki: « Bu meselevi teessürle haber aldık. TID talebesirun vüzde doksahtnm mecburî hizmeti vardır. En genç ola • rak fakülteden 26 yasmda merun o lunacağına s;öre bqna dört sene Anadoluda millî vazife ve bir sene de askerlik inzimam etmektedir. Bu suretle yas tahdidi karsısmda tın talebesinin kahir bir ekserivetî mesleki tekâmul • den mahrum olacakhr. Dun bu meseleyi görusmek üzere idare hevetimiz toplanarak lâzım gelen roakamata miiracaate v« icao ederse Maarîf Vekâ leti nezdinde teşebbüsatta bulunmak üzere Ankarava hhr hevet göndermeğe karar vermi'tir. Maamafih ana vatana dört sene h'zmet etmekle mîîlî harsî vazifesini gören bu arkadaslann mes leki tek£mülden ve en sarih hakiarmdan mahrum edileceğini hiç tahmin e*mivorum. Esasen genç elemanlardan istifade etmek Utiyen Universite, yetistirdiği bp gençlİ8İnin ekserivetini istifade haricinde btrakmıyacağmi umH e^erim.» tanda bırakrjk . ları mallara mukabil takdiri kıymet üzerinden bono veriltni* ti. Hükumet , gayrimübadil ve firarî rumlarır» emlâk ve akan • nı Ziraat Ban • kasına devrede . rek bunları ban ka vasıtasile satısa çıkarmiş vr Asistanların yaşı tahdit edildi Gayrimübadil bonoları Yavuzun yeni bir resmi: GSzel gemimizin ktçtan görünüşü llk infilflk! Kuvet'i bir infilAk gürültüsünü müteakip, koca Yavuz, sanki ayaklanmızm aKından kaçtnak is*er gibi müthiş bir surette sarsıldı. Ayni zamanda havaya doğru kalbtıjımızı hissettik. Daha aklımıza basrmıza toplamaHan bir ses isitildi: Böltne kapılannı kapayinız! Herkes mevkiinde kalsm! Sonra o ses te kesildi. Gerainin içinde bir mezar sükufu hasıl oldu. Telsiz merkezinde, hepimiz dil • •iz gibi bir kelime bile söylemeden birbirimize baka kaldık. N« oluyordu? Bir denizaltı botunun torpiline mi hedef olmuştuk? Esirler, bize bu tehlîkeli yo'daşlann, birkaç gün evvel, Boğaz ağzında göründüklerini söy • Iememişlfr mi idi? Acaba hakika ten torpillenmis mi idik? Böyle birşey olsaydı, gayet kuv vetiî dürbünl«rle techiz edilmis olan güvertedeki gözcüler, düsmarun periskopunu görür ve küçük toplan mıı, biran içinde onun üzerine salvo üatüne salvo yağdınrlardı. Hal buki bir tek top bile atılmadı. Büyük bir azap içindeyiz. Telsiz merkezinde dört kisiyiz. Sade kulak kesüdtk, gemmin içini dinliyoruz. Emir aldığımız için dısan çıkamı yoruz. O müthiş infilâktan sonra, bu sükut büsbiitiin endişe verici bir Bu mezar sükutıı içinde ikinci bir sey! Baska fena şeyler olacağına infilâk gürüitüsü daha gemiyî in . dair içimizde fena bir his var. letiyor. Bu da, ne? Ne oluyoruz? KuŞimdi ayağımız altmdaki döşe . manda köprüsimden o kısa ve sert menin ynna doğru iğildiğmi farkeemir tekrar geliyor: diyoruz. Demek ki teknemizde su Herkes mevkiinde kalsın! kesiminin altinda bir delik açıldı. Acaba tesadüfen mi, telsiz mer • O halde bir mayine çarptık demek. kezinde hepimiz birer baca gibi tüMayin tarayıcılar gekneden yara Hin dumani savunıyoruz ? Pipolar, landık, demek. sir.raiar agzınvdan düşmüyor! Böyle anlar, sinirler için müthisCiğerlerimiz duman dolu. Bereket th*! Ne olduğunu bilmediğiniz, hiç versin ki tütün biraz sinirleri yatı$ birsey işitmedisiniz hiçbirşey görme hnyor. Hepknizin gözleri, parafin diğiniz ve mevkiinizde kalmaktan ya&ınra sathma perçinlenmis gibi. başka hiçbir varifeniz olmıyan dehO. ne? şetli »aniyeler... Yagin sathmdaki meyil ağır ağır tçimizden birisi belinden kemerini azalıyor. Yağm yüzüne nisbetle kaçıkardı. Eline geçirdiği bir ağırlığı bm agzi deminki kadar bir tarafa ucuna taktı ve bu iptidaî kurşunlu îpi duvann boyunca astı. Geminin bir iğilmiş görünmüyor. Demek ki müvazenemiz biraz düzeldi. Âlâ! Gemi tarafina nekadar yathğını anlamak tabiî vaziyetini nasıl buluyor? Buistiyordu. Fakat bu iptidaî aletle nun izahı hayli gariptir. Bfrmci inmeylin derecesini anlamak çok güçfilâk geminin iskele tarafında ol tü. Zemin, ağır ağır ayaklarımızın muştu. Yavuz, mütemadiyen art altmdan çekiliyordu. Ayakta dur • makt a olan bir meyil ile birkaç da • makta güçlük çekmeğe basladık. kika daha yoluna devam etti. Ma Vaziyet kötü, hapi yuttuk. diye kineler iıtaper edilmişti ama gemi düşündük. Bin fikir, bir şimsek gibi almiş olduğu hızla ilerlemisti. zihnimizde dolaştı. Biz telsizciler, (Mabadi var) gemiden en son cıkmafca mecburuz. Kumandandan emir almadıkça böyle anlarda çok sayıf olan sinirleri rnize hâkim olmaktan ve demir gibi bir disiplin ile bize emanet edilen mevkide kalmaktan baska yapacak birsey yoktur. Böyle zamanlarda msan, camnm simdiden çekilip gittiğini, ruhunun hissettirmeden bedenini terketfiğrai sanıyor. Saatler kadar uzun dakikalar agır ağır geçiyor. Bereket versin ki ısıklar sönmedt. Birdenbire bunun farkina vardik. Demek ki makinelerimiz işliyor. Sonra, cok uzaklardan geliyormus gibi arkadasım Martinin sesi garip bir surette aksetti: Paulsen verici cîhazina bak! Aletîn bulunduğu tarafa bakıyo rum ve bir bakışta vaziyeti anlı yorum. Parafin yağı ile dolu olan kabm ağzı ile mayiin sathı öyle bir zaviye teskil ediyordu ki Yavuzun, iskele tarafma eaı a* 30 derece yatmıs olduğn muhakkak. Bu eansiz '^*dde, en kuvvetli bir nutuktan da? beliğ! Kafamda şu düşünee dolasiyor: Bu vaziyet, daha nekadar devam edebilİT? Son dakîkalanmızın geldiğme artık şiiphe yok. Artık hayattan ölü m« geçîyoruz, demek! Universiteye devam mecburîyeti nniv«*»5İteye devam saatleri bu seneden itirıaren sıkı bir kontrola tfibi tutulacslrttr. Sabık Da.rülfunun tali matnamesinde de üçte bh nisbetinde derslere devam etmiyen talebenin im tihanlara kabul edilmiyeceği musarrah bulunmakta idi. Fakat bu sarahat, idare memurlarmın yaptıklan musa mahadan devam mecburiyetini orta dan kaldtrmıs ve devamı tamamen ihtiyarî bir hale ifrağ etmisti. Yeni ta lim^named»» bu madde tnka edilerek tatbik için fakültelere tebligaıt yapıi mıshr. Dun bir eazrtede Oitversite rektorlü^iinün te'erefia vekâletten tahsisa* istedî^'ne dair btr haber çıkmı«^r. Hal buki Universite idaresîn*» «'md'lik kâ fi miktarda tahs;»at verildiğinden bu haber doâru deŞldir. Bono sattn alan ticarethanelerden biri ellerinde bono bulunanlann bu satışa iştiraklerini ilân edilmemekte ve tstanbulda bu • lunan gayrimübadiller de bu s*ti4temin etmişti. Fakat satısa çıkanlan mallann kıymeti yüksek olduğundan lardan haberdar olamamakta ve bu yüz den müzayedeye istirak edeme ve satışa vazedilen mallar da birer mektedirler. ikiser satıldığmdan ellerinde az bono bulunan gayrimübadiller mecbuGayrimübadiller Maliye Vekâle ren bu satışa istirak edememişler, tine müracaat ederek Ziraat Bankabunlan çok bonosu olanlarla sarrafsınca bono mukabilinde satılığa cı • lar yok pahas>ına satın almışlardır. kanlan mallanr çokça ve hep birBu vaziyet karsısmda piyasada den müzayedeye vaz'mı ve tasrada bir takım sarraflar ve kumusyoneubono mukabilinde yapılan sahşlann lar peyda olmus. bunlar ufak bonotstanbulda da ilânını istiyeceklerdir. lan toplamağa başlamışlardır. MuhZiraat Bankasınca fazla miktarda taç bir halde bulunan gayrimübadilsatıs yapıldığı takdirde bonolann ler bonoîannı işte bu mutavassitiara kıymeti artacak, gayrimübadiller de sattnaktadirlar. Düne kadar beher bundan istifade edeceklerdir. yüz kuruşluk bono otuz yedi ile kark Yaptığımız tahkikata nazaran Zikuruş arasmda elden ele satılirken raat Bankasmda mütesekkil komis bunlar bir (ki günd<*nberi otuz ku . yon simdiye kadar hükumetten kenruşa kadar düşmüştür. disîne devredilen mallardan firarî Bono kumusyoncularrmn bu fiati tnalı olarak (513), Yunan mali oladü&ürmekten maksatlan bonolan rak ta (59) parça emlâk satmıştır. ueuzca toplayip simdilik müzayedebunların yekunu 1,337,000 Iira rut . Iere iştirak etmiyerek bilâhare bümakadır. Halbuki komisvonun elinyük bono sah'nleri pivasadan çeküde yalnız tstanbulda iki binden fazla dikten sonra Ziraat Bankasınca saemlâk vardır. Anadolunun bir çok tılıŞa cıkanlan mallan ueuzca ala. yerlermde de bu kabil binlerce embilmektir. lâk mevcuttur. Henüz satılmamıs mallann icar bedeileri banicaca bu Diğer taraftan Anadolunun bazı îs îçin yapılan tnasraflara karşılık yerlerinde gene bono mukabili sa tılan mallann satışları tstanbulda olmak üzere tahsil edilmektedir. Dayak tahkikatı Polis Lutfî~Efendi sorguya çekildi Dolapderede, Didar Ahmet Hanun isminde bir kadmı döverek burun kemiklermi kirdıgi iddia edilen polis memurlanndan Lutfi Efendi hakkmdaki hazvldc tahkikatına dün devam edilmiştir. Polis Lutfi Efendi müdderumumi Uğe celbedilerek sorguya çekilmistir. Bu sorgu iki saat kadar devam etmiş ve Lutfi Efendi, hulâsaten sunlan söylemiştir: c Sikâyetçi Didar Hanımı ben dövmedim. Fatma Hanun apartuna nmda bir kavga olduğunu öğrenerek tahkikat icin gitmistira. Orada brrbrrlelerinden sikâyet eden Didar Hanımla kiracılarmı karako'a dav«t ettim. Bunlar, kavga dolayısile toolanan halkla beraber karakola giderlerken gavri tabiî bir halde bulunan Didar Ham • m n kocası Ahmet Efendi, aüesmden sikâyet eden Madam Katinaya bir yumrırk vurmak isted*. Koiu bu sira • da, Katina k>*nira eekildiğinden yumruk kazaen Didar H»nnm isabet etti ve burmmu yaralı>dı. R'rcok haHc ta h>di*"nirı bu suretle old"Srımu görmüş tür. Bu iste k»t'iyyen alâkam yok tur.» Mnddeiumumntk. dim davaeı Di dir Hanımın dn ifad^^inî alm» ve distnîn gö^t<^''i&î «»''itler^*»» İR k'«îy istîevan ehn'stir. D'«er sahitier de burön mSddeiumum''*^ eap^^larnV îs tîevanlam vapılarak hazırlık tahkikatı Sahitlerin ifadel^rî etra^da ketu mi"'"* muhafaza edilmektedir. D'>er t»r»ftan Emnîvet miifliîrü Fehmi Bev de bu mese'e^e rok ehem»ni yet verm's vp davak hSdisesi »ah^'e rînden olduklsn sövienen on ki*ivi müdiriyete gettrterek bizzat ifadelermi almıstır. Elektrik tarifesi Komisyon 10 para tenzilât yapnrtağa karar verdi Üç ayhk elektrik ücretlerini tes bit etmekte olan komisyon mesaİMni bitirerek hazirladığı raporu Nafıa Vekâletine göndermiftir. Ko misyon; elektrik ücretlerinin kilovat basına on para temzilile on yedi kurustan on altı kurus otuz paraya indirilmesine karar vermistir. Bu ka. rara esas itibarile şirket komiseri <}« tnuvafakat eylemiş ise de tenzilâtın gelecek ü« aydan Hibaren tatbiki cihetine gidilmesini istemistir. Ko • misyonun diğer azalan ise tesrinisani iptidasmdan Hibaren tatbik edil • mesi muvafık olaca^i mütaleasmda bulunmuşlardır. Vekâlet her iki noktai nazan da tetkik ettikten sonra kat'i karan vereeektir. Şu ha!e göre elektrik fiatleri on para tenzil edilmiştir. Yalnız hu tenzilâtın tatbik zamanı henüz mu • ayyen değildir. Universtte tnhâsatı ikinci infilflk! Vapurculuk şirketi haricinde kalanların faaliyeti Vapurculuk Anonim Si^ketine girmiyen armatörlerden Yellsencizade Lutfi Beyle Müterchnzade Hakkı Bey tspanyava gitmislerdir. Bunlar tspanya ile Karadeniz arasında yeni bir hat ihdas! icrn orada alâkadar bazı müessesc'ferle temaslarda bulunaeaklardır. Sirket har'r'nde kalan armatörler tarafından tskenderiye, Pire ve Marsilya hatlanna po^*a isletmek îçin tetkikat ve teşebbüsata aririşilmiştir. Vapureuluk Sirketi idare m«*clisi takdiri kıyenet komisyonunun 25 bin Iira hakkı huzurun verilmesi hak • kındaki talebi «»trafında müzakerede bulunmuştur. Shket erkânı takdiri kıymet komisvonunun verdi^i ka rarlann kâmüen reddedilerek ha keme müracaat edilmis olması vazîyetme göre bu paranın verilmesi icap etmiyeceği mütaleasınd.a bu Iunmaktadirlar. Maamafih, bu iş, iirketin hukuk müsavirliği tarafin dan tetkik edilmekedir. Vapurculuk Şirketi müdürluğüne henüz kimse tavin edilmemiştir. Ye« ni bir müdur tavin edilmeive kadar vazifesmden istifa eden Ali Rıza Bey isler»» bakmavı kabul etmiştir. Mil'et mektepleri açıldı Millet mektepleri dün aksamdan Hibaren açılmıs, tedrisata başlan • mıstır. Bu sene tsanbui maarif idaresi mıntakasında köyler de dahil olduğu halde seksen dershane açılmıştır. Dershanelerde şimdidem üç binden fazla talebe vardır. Bu mik. tar birkaç güne kadar daha ziyade artacaktır. Dersler cumartesi, pazartesi ve çarsamba akşamlan saat yediden dokuza kadar devam edecektir. Başvekilimizin kıymetli bir seyahati Basmakaleden mabat tenezzfil bile etmeyiz. Kömiir ihraç olunduğu zaman memlekete döviz geHrmek suretinde fazla bir fayda temîn ediyorsa biz bu takdirde bile onu terkip eden unsurlarda gene en başlı e • hemmiyeti herşeyden evvel ona taalluk etmis olan millt faaliyette buluruz. Filhakika harice gonderdiğimiz her ton kömürün malivet fiati faraza on seJdz silin olsa bunun içinde devlete verilecrk rüsumdan ziyade halkın emeğine ödenmi* olacak kısmm çok bSvok ehemmiyeti vardır. Cünkü hayatı yapan odur, ve çtinkü en son tahlüinde millî hayat, millî faaliyet de • mektir. Bu mulâhazalar bizi havzanm mu temadiyen artacak bir itletrneğe doğru vüriHülmesi noktasına götvrür. Hiç ffiphemiz yoktur ki kıymetli Basve • Idlimiz Hazretleri de Zonsruldakta kaynıyan hayati vakından gördükten sonra meseleyi bilhassa bu zavivesm Üen mutaleaya daha ziyade ehemmi y«t vereceklerdir. Zonguldakta her ton kömure verilen her kurus veya liranm bütön memlekette çalısıp îse ya ramağa gittiğini de aynca nazarlara arzedebiliriz. Kömiir isletmesinin arttınlması için flıtiyacımızdan fazla çıkacak kömürlerimizin ihracmı derpiş etmeğe mecbu ruz. ŞimdBci halde bu saha hayli zordur. Kömürcüiükte bizden çok evvel ise baslamıs olan memleketlerm busrün için çok iHuz arzlan karsısmda bulu • mıvoruz. tnçiltere kendi dahilindeki fiatlerden çok ucuza kömür ihraç ediyor, ve meselâ Polonyada devlet si mendiferleri komürü adeta bedava Halka temin oli'nacak i« faalivetrne zamimeten memlekete sretirilecek döviz kıymeti de naz^n dikkate n'marak kömör isletmesini îhraeat tarikiJe arttnmak hesabma bizim do her feda klrlıpı ihtîvarda terec'düt etmiyecek bir vazivette hulımduğumuz çok meyâ*~J* bir bakikattir. Muhterem Bavvekilimiztn Zonjrul dasjı zivaretlermdfn havzaya ve nv»mlekete biivük faydalar cıkaeağım süpbesiz addediyor ve bu havırlı seya hatten dolayı Zonguldaklılarla bera • ber biz de hatta daha geniş bir mikyasta seviniyoruz. YUNUS NADt Mujjlada tötün safışları Muğla, (Hususî) Şehrimizde lötün piyasası bir kaç gün evel açılmıstır. En yüksek tütünün okkası 75 ku. rustur. Mubayaat yapan kumpanyalar Geri, Glen, Ostro Târktür. Ahş veris çok ban' devam etmekte, kura . panya memurlan çok müstağni dur • maktadır. ı Bu sene Muğla tütün rekolteri btr buçuk milyon tahmin edilmektedir. Tütünler havaların müsait gitmesin • den çok nefistir. Kumpanyalann bir kaç günde aldığı tütün miktan 60 . 70 bin kilo kadardır. Bunlann hemen hepsi Muğlaya merbut Düğerek ve Pisi köylerinden alınmıstır. Nefsi Muğlada henüz hiç tütün satümanuştır. En nefis mallara verilen fiatlerdeki düsüklük, alış verişteki istiğna, piyasanın daha asağı kalHedeki tütünler içm fevkalâde düsük olacağı kanaatini ver. mektedir. ...Zürra bir senelik emek ve zahmetlerlnin mükâfatj yerine ellerindekinî kaybetraek korlnısu ile endişe v« ızürap ickıdedir Kalp 10 kuruşluk verirken yakalandı Dün Şehzadebaşmda tramvaya bi • nen Kırşehirli çoban Ahmet isminde birisi bilet almak üzere kondoktöre 10 kuruşluk kalp para vermiş ve yaka lanmışttr. Ziraat Bankası müdörö Ankaraya gitti Ziraat Bankası tstanbul şubesi müdürü Ahsen Bey vâki olan da • vet üzerine Ankaraya gitmiştir. Resim vermiyen tiyatro kumpanyaları Yapılan tetkikat neticesinde son zamanlarda bazı tiyatro kumpan . yalarmm ve bilhassa arada sırada temsil verenlerin Belediye vergisi vermemekte olduklan anlaşılmıştır. Halbuki bu kabil müesseseler ister muvakkat, ister daünî sekilde faa liyette bulunsunlar her halde Be > tediye resmine tâbi olduklan cîhetle vermiyenlerin tesbit edilmesi ve kendilerinden bu resmin bir misli eeza H« tahsili alâkadarlara tebHğ olunmustur Nurullah Esat bey şehrimizde Sümer Bank umumi müdürü Nu rullah Esat Bey, dün, Ankaradan sehrimize gelmistir. Nurullah Esat Bey burada Sümer Banka ait bazı islerle meşgul olacak Feshane, Beykoz ve Bakırköy fabrikalannı tefriş edecektir. Nurullah Esat Bey, dün ticaret tnüdiriyeti ile ticaret odasına git • miş, bir müddet kalmışttr. Bir kamyon kazası tbrahimin idaresindeki 3233 numarah kamyon Davutpaşada oturan Re • fika Hanıma çarparak başından mee ruhiyetine sebebiyet vermiş, şoför yakalanmıştır. Ankara freninde bir ve'at Posta ve Telgraf seyyar memuru Hasip Efendi dün Ankaradan tstan • bula gelirken trende sektei kalpten •*f«t etmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: