Cumhuriyet Ya hürriyet, Ya ölöm! TEFRIKAt 55 Yazan: ALl NACÎ MECMUALAR ve KtTAPLAR r 26Temmuz 1933 DSD ( Bu akşamkı progfam . ANKARA: 12,30 gramofoc ' 1 8 salon orkestrası: 1 Rgftsini: (Semiramis), 2 Verdi: (La Traviata), 3 Straus: (Du un« du), 4 Padilla: (Serenade) 19 dans musikisi 20,15 ajans haberleri. İSTANBUL ı 18 gramofon: (Kolombîya, Sahibmr. Sesi plâklan) 18,30 Doktor Ali Şükrii Bey tarafmdan çocuk büyutmesi hakkında) konferans 19 saz: (Mahmure Hanım) 19,45 Hazım Bey ta • rafından Karagöz 20,30 udî Salâhat • tm Bey ve Nobar Efendinm refakatile Hamiyet Hanım 21,30 gramofon: (Sahibinin Sesi, Odeon plâklan) • 22 Anadolu ajansı, borsa haberleri, saat ayan. VtYANA: 18,15 piyano ve keman konserî19 konferanslar 20,05 Viyana halk mu • sikisi 21,35 muhtelif 21,50 hava disler • 22,40 plâklarla aksam konseri. BUDAPEŞTE : 18,05 tsigan musikisi • 19,05 kîra • at • 19,35 keman konseri 20,05 Fenlandiya hakkında bir konferans ve mill şarkıları 20,45 Lehann ve Kalmanm operetlerinden parçalar 22,05 hava disler 22,20 balo musikisi • müteakıben: havadisler. (program 1,35 tc bi • tecektir). VARŞOVA 18,20 sarkı konseri • 19,05 gramo • fon konseri 19,40 sarkı konseri20.10 gramofon konseri • 20,45 muhtelif 21,05 sarktlar 22,15 sarkı ile piyano konseri 23,05 esperantoca bir konfe • rans 23,45 dans musikisi. Meşhur Adamlar ansiklopedisi... Memleketimizi yeni yeni okumağa bashyan bir iptidaî talebesine benzet • mekte hata yoktur. Büyük maarif hamle'.erile seneden seneye yayılan, genişli. yen, umumileşen okuma arzusunu bir hamlede ancak ansiklopedik neşriyatla doyurabiliriz. Yeni harflerin kabulünden sonra bu iyacı evvelâ hisseden müessesemiz oldu. Filhakika şimdiye kadar üç cildi tamamlanan «Hayat Ansipklopedisi» • nin büyük bir rağbete mazhar olması, gösterdi ki, çocuklardan yaşhlara ka . dar her smıf halk bu nevi neşriyata muhtaçtn. Maarif sistemleri seneler . denberi tıkır tıkır işliyen garp memleketlermde bile «Hayat Ansiklopedisi» gibi umumî anstklopedilerden başka edebiyata, san'ata, ilme, fenne ait her türlü çeşit çesit ansiklopediler ctkarıldığını büiyoruz... «Hayat Ansiklopedisi» nden sonra Sedat Simavi Bey bir «Büyük Adam • lar Ansiklopedisi» neşrme başladi. Şimdiye kadar beş forması intişar e . r'en «Büyük Adamlar Ansiklopedisi» isminden de kolayca anlaşılacağı veç hile, umumî meseleleri değil, tarihin bize gösterdiği büyük adamlann ha . yatlannı, ve muharrirse kaç eser yazdı. ğını, kumandansa hangi muharebeleri yaptığuu, âlimse neler keşfettiğini öğ . retiyor. Herhangi bir kitapta, bir makalede filân veya falan adamın hiç işitmediğiniz ismine tesadüf etmeniz pek mümkiindür. Kütüphanenizde bir «Mes. hur Adamlar Ansiklopedisi» varsa sizin için mesele yoktur. Meselâ şöyle her • hangi bir sahifesini açalım: Ahi Yusuf 1 6 ıncı asir baslannda ve 2 inci Beyazıt devrinde yetişmiş â. limleTdendir. Bursa, Edirne ve Istan . bulda müderrislik etmiş ve (Şerhil Vi kaye), (Hediyyetül" mühtedin) ismin de eserler yazmıştır. Nasıl; kolayca malumat sahibi olmak zevkli birsey değil mi? «Meshur Adamlar Ansiklopedisi» ni yazan tbrahim Alâettin Beyle, hazırlı • yan ve b'ftıran Sedat Simavi Beyi teb . rik etmek vazifedir. Sandanski değil zindanski! Bir komitacı portresi: Uzun boylu, sert çehreli, ateş sribi yakıcı gözlii, az söyler, enerjik, merhametsiz, bulgarca bilmiyeck kadar karacahil... Osmanh meşrutiyetmin sokak sokak gezdirdiği kahramanlar işportasmdaki lıürriyet kartpostaliannı hahrlıyanlar Abdülhamidin burau, Enver Paşanın tnyığı, Niyazi Beyin geyiği kadar, meş. hur «Sandanski» yi de tanırlar. «Sandanski», bulgarca tabirile «Serski ogrezen Voyvot» yani, komitanm Serez voyvodası idi. Ve size daha enteresan birsey söyletniş ve ayni zamanda yanlış bellenmiş bir ismi de düzeltmis olmak icin haber verevim ki, :«mi de, Sandanski değil, Zindanski idi! Geniş cSsseli, uzun boylu, sert çeh . teli, esmer, kara sakaüı, ateş *ibi ya kıcı gozlü, az söyler, tab'an vakur, enet$k, merhametsiz, kara cahii, Bulgar olduğu halde bulgarea okuyup yazmak fcilmiyecek kadar kara cahil olan Zin danski, Nevrekopun «Gaytanya» kö • yündendi. Ciftçi, fakir bir ailenhi çocuğu idi. Nevrekopta bir türlü bir baltaya sap olamadığını goronce, birgun kalktı, ken. disi gibi issiz babasile beraber Bulga • ristanm «Dubniça» kazasma, iş ara mağa geldi. Ve... bulmakta gedkmedi: «Dubniça» hapisanesme gardiyan oldu! Ve işie Zindanski, yani zmdancı lâ • kabı buradan kaldı! Bizim bildiğimiz şu karanltk hapisa ne manasma gelen târkçe «zmdan» ke. Ihnesinm sonuna bulgarca bir izâfet ve «eşbih edatı takıhnca, artık «Dubniça» gardiyanmm asil ismmm ne olduğunu, ne olabileceğini düşünmeğe lüzum bı • rakmıyan en tabiî, en l&yık lâkabı ta kılmış ve kendisme en yakışan marka, damga vurulmuş olnyordu! Sandanskinin nasıl Zindanski oldu ğunu öğrendiniz. Simdi, Zindanskinin nasıl Sandanski olduguna gelince, bu nun hikâyesi kısa, fakat daha az ente resan değildir: tttihat ve Terakfcî, efkân umumiyeye karşı zmdancdarla beraber çalışhğraı göstermemek için, Zindanski ismini hafifçe tahrif ederek, herifin admı o hiç manası olmıyan «Sandanski» şekline sokuverdi! Fakat kırk yılhk Kâni, olur mu Yani? Binaenaleyh, Zindanski, Dubniça gardiyanhğı esnasında, Makedonya ko. mitası Dubniça merkezinin, korkunç bakışlarile, canlı tavurlarile, o en az gm katilleri bile t'rtreten irade kuvveti ve korkunç vasıflarile, ht/âsa bütün o heybetli ve mütehakkim manzarasile, dikkatmi celbetti. Bovtma adam öldürenlerin \» hapi sanede olduğu için, komitanm da, «Dubniça» hapisanesile çok işi, hapisten ka • çmlacaJdan kaçırtmak, hapiste öldüriilecekleri öldürtmek gibi mühim işleri vardı ve binaenaleyh bu işler için onu elde ebnesi lâzımdı. Müzakere edildi. Ikna ve itma edildi. Ve Sandaski. yahut Bulgar Zindanski, komitaya, fakat Bulgaris . tan arazisi dahilinde, Dubniçada oldu ğu içm, tabiî komitanıı» verhovist hiz bine intisabı kabul etti. Bir akşam, elini tncile koydu, gözlerini tabanca ile hançere dikerek mü kemmel adam öldüreceğine dair Haz. reti tsaya söz verdi, yemin etti. O zamanlar, verhovistlerle santralistİer, henüz sonradan olduğu kadar bir birlerine girmemiş idiler. Fakat Sandanski, komitaya girip komitaalan ve vaziyetleri kavradıklan sonra, verhovistler hoşuna gitmedi. Daha doğrusu, verhovistlerin jeneralleri arasmda kolay sivrilmiyeceğini zekâsı kesfetmekte gecikmedi. Evvelce verhovist iken sonradan santralist olan Boris Sarafofa yaklaş tı, konuştu, anlaşti ve bu sefer onun tarafma geçti. Dubniçadan kalktı, Sereze geldi. Serezde, marifetlermi göstere, gös tere, yani adam öldüre, öldüre, ta Serez voyvodalığına kadar yükseldi! Şimdi, istediği olmuştu: Serez voy • vodası olarak, artık, o havali Bulgar . lığmm sahipkıram sa>ıl>yordu! Simdi gelelim meshur Paniçeye: Sandanskinin yanında Sirkeci sokaklarına kadar taşıdıği Bulgar komitacı lardan olan Paniçe kısa boylu, san Moskof tipinde, açik mavi gözlü, çok az konuşur, silâhşor, cesur ve akıllı, orta tahsilli ve Sandanskinin erkânı harbiye reisi, ayni zamanda, Drama mıntaka • smda mustakil çete reisi, voyvoda idi. Paniçeyi diğer komitacılardan ayı . ran başlıca vasfı şudur ki, bu adam, cel Amerikadaki zahire darlığının sebepleri 1933 rekoltesi şimdiye kadar görülmemiş derecelerde azdır. Fiatların yükselmekte devam etmesine intizar olunuyor r : > Amerikamn büyük zahire ambarlanndan biri Amerika "Rcaret Nezaretinm mahlul tahmm subesi tarafından neşrolunan aşağida münderiç resmî ra • porlara nazaran Amerikada bu se»ene buğday, mısır, yulaf, arpa ve çavdarrfan ibaret hububat rekolte«inin miktarca geçen seneden %28 noksan olduğu anlaşilıyor. Filvaki, bu sene hububat zeredilen sahanın mesahası geçen senekine nisbetle % 7 daha azdır. Fakat, ahvali havaiyenin çok bozuk gitmesi Amerika mahsulünü tahrip etmiş, bilhassa ilkbahar buğday rekoltesini %40, kış mahsulünü %29 derecesinde düşürmüş, yulaf, arpa, % 43 ve 44 derecelerinde, çavdarda % 38 nisbetinde azaltraıştır. Mısır mahsulü dahi miktarca geçen seneye nazaran %18 noksandir. Zeriyat yapıldığı sırada fiatların çok düşük olması yüzünden çiftçilerin şevk ve gayreti kırıldığı için, 1932 senesinde 220 milyon acre (1 acre bizim 4,3 dönüme muadildir) haliğ olan zeriyat sahası 1933 te 198 milyona inmiştir. Arz ve talep arasmda muvazene husule getiren sebeplerden birisi de yukarıda saydığımız başlıca hububat rekoltesinin geçen senenin 5,217,000,00 boşeline mukabil (1 bosel 27 kilo) 3 milyar 774,000,000 boş«le düşmüş olmasıdır. Rekoltenin gecen senelere nisbetle çok az olması Amerikad'a son zamanlarda buğday ve hububat fiatlannda görülen tereffüün başlıca sebebidir. tlkbahar ve kış mahrulü buğday geçen senenin 727 ve 1931 senesinin 892 milyon boşeline mu • kabil 496 milyon boşeldir. Amerikada yetiştirilen başlıca hububattan mısır rekotesi bu sene geçen seneye nazaran 524,000,000 boşel noksanile 2,384,000,000 bo şeldir. Gerek ekilen sahamn, gerekse alınan mahsulün anormal derecelerde fazla olduğu 1928/9 «enelerinîn tamamen aksine olarak, 1933 re • koltesi şimdiye kadar görülmemiş derecelerde azdır. Bir taraftan mahsul aziığı, diğer taraftan zeriyat sahasının daraltılması fiatlan yükseltmektedir. Bu âmillere Reisicumhur M. Ruzveltin vazetiği yeni resimleri de ilâve edecek olursak, Cemahiri Müttehidei Amerikada buğday fiatlarının daha bir müddet yükselmekte devam et mesme, ve mahsulün bu kadar fena olması hasebile, belki de zeriyatı tahdit programının tatbikından sarfı nazar edilmesine intizar edebiliriz. Bu tahminler ahval ve hâdisati takım tadilâta uğnyabilir. Bu surele tabiiyenin tesirleri altında daha bir istihsal ile is;hlâk arasında, tabiri diğerle, arz ve talep arasmda insanların yapamadığı muvazeneyi tabiat bizzat kurmuş oluyor. Mahsul hnhkında resmî raporlar (Milyon boşel hesabile) £!4e edlIcn mahaal Mokan n e n r<:. kolt< '«"3 Ittîhatçtlarm 10 temmuz mânaaebetile Türkiyeye tanıtıp takdim ettik* leri methur Sandanthi ile arkadası Paniçe lât kelimesinin ifade ettîği manaya ta. mamen uygun tabiat sahibi, binaenaleyh tam cellât, tam cellât ta değil de, daha doğrusu cellâdın ta kendisi idi. Ne ttuavvura sığrmaz derecede 'meırhametsiz olduğunu göttermek için taydacak yuz mitalden biri ola~ rak ve o zaman Drama mutasarrıflığında bulunan Konya meb'unı Tahrin Beyin bana anlatttğt bir vak'ayı zikrederek şu kadcrnm »Syliyeyim ki, bilhasta Makedonya Rumluğuna karşı açtığı mücadele çok fecidi ve bir kere, bir köyde, 50 Rumu bir eve kapayıp yakaeak ve bu intanlar yanarken itkemlenni atıp feryatlanna kahkahalar fırlatacak ve *on alev parçan sönüp inilti~ ler ketilinciye kadar karşıdan aeyre dalacak kadar zalim, hundar, canavardan beter bir herifti. Bu yaphklandır ki Paniçeye Make • donyanm şekaveti tarihinde cellât lâ kabını, arkadaşlarma parmak ısırtan büyük şöhretini temin etti. îşte o Zindanski ile bu Paniçe, Se rez ve Drama havalisini haraca kesmek ve elele vererek akla gelen ve gelmiyen en korkunç vak'alar çıkarmak ve bir birini konıyan hallerile komita içinde hesaba katılmak icap eden kuvvet man. zarası göstermek noktalarmda, tama men anlaşmış gibi idiler. Birgun Sandanski, Paniçenin yar dımile bir Amerikalı kadmı dağa kal dınyor, yetmiş gün esir hıtuyor ve istediği kadar altm aldıktan sonra saltve riyor, başka birgün, Paniçe, bu sefer Sandanskinin yardımile, Dramadaki tngiliz miralayı Allenbiyi Görecik kö . yünde gene dağa kaldınyor, ve adam cağızı yere sererek ecnebi konsolosla nnı şaşkına çeviriyordu! Bu iki adam, komitanm Serez ve Drama taraflanna musallât ettiği, be lâyıberzah denilen musibetin canlan mış ve ayaklanmış iki şekli, kjm bilir, beHci de aynen ve bizzat kendileri idi. Devam edecek inhisarlar Umum MthHirünun beyanatı tzmirde bulunan trhîsarlar umum müdürü Hüsnü Bey şu beyanatta bulunmuştur: « tnhisar idaresi, misket üzümle rinin mubayaasını, idarenin üzüm sumasına olan ihtiyacından ziyade bağcı. lara yardım olsun diye yapacaktır. Bu sumayı, diğer üzümlerden dahi istih sal edebiliriz ve idareye daha ucuza mal olur. Müstehliklerin bilhassa son seneler* de daha ucuz sumaya temayül etmele. ri üzüm suması sarfiyatını azaltmıstır. Bu itibarla daima gözönünde tuttuğu muz müstahsilin menfaati ile beraber idarenin de menfaatini düşünmek mecburiyetindeyiz. Onun için her iki men. faati telif etmek arzusile verdiğimiz mutedil fiat ta bu esastan müihemdir. Bu sene İnhisarlar idaresmin satın alacağı tütiin miktarını tesbit zamanı henüz gelmemistir. Seyahatimin, müskirat irhisannın lâğvi gibi bir mesele ile ve mütehassıs raporundaki tavsivelerle hiçbir alâkası yoktur. Mütehassıslar bandrol usulü gibi bir tavsiyede bulunmuş değillerdir.» * Kı? bun^vi Ilkbahar budayı Mısır Yulaf Arpa Çavdar Yekun Kki fen (bin acre jeneyc na laren tcpaka» °'o Ragıp Nurettin Bey Amerikayi gidiyor Evvelki gün »«hrimize gelen Maarif Vekâleti umumî müfettişlerinden Ragi, Nurettm Bey dün kendisile göruşen bir muharririmize şu beyanatta bulunmuftur: i « Ağustosun on Sçünde Amerikaya hareket edeceğim. Amerikadaki vazifem talebe müfettişliği değildir. Şimdilik halk terbiyesi hakkında te tebbüat icin gidiyorum. Orada Vekâ letm lüzum gördüğü müddetle kala . cağım. Talebe müfettişi olarak kalıp kalamıyacağtm bilâhare tayin edile cektir. Halk terbiyesi tahsil etmek üzere bu sene on muallim Amerikaya gönde • rilecektir. Bu sene Amerikaya gidecek talebenin mecmuu 20 kadardır. Bunlar muhtelif zümre ve kısımlarda çalışmak üzere lise mezunlanndan seçilerek gönderflecektir. Halen Amerikada 66 talebemiz vardır. Bunlarm bir kısmı kendi paralarile, bir kısmı da hükumet hesabma tahsil etmektedirler. Avrupaya bu sene de 70 talebe gönderilecektir.» 1<> 3 462 265 2.908 1,242 300 40 5 217 336 160 2,384 699 170 25 3,774 29 40 18 44 43 38 28 aaha hesabile) «ıoharamen feçen •eneye nazaran ttnaka* kati 33 656 ükbahar buğdayı 21.521 107,729 Mısır 41,224 Yulaf 13,213 Arpa 3,271 Çavdar 220.614 Yekun Kış bufcTayı 26.802 18,077 103.022 37,023 10,540 2,716 198,180 20 16 4 10 20 17 7 0 Japonlar bizden tötön alıyor Japonyadaki tütün fabrika ve tröstlerinden bazılan memieketi mizden tütün almak için alâkadar resmî mercilerden malumat ve nümune istemişlerdir. Ayni müesseseler, Yunanistan ve Bulgaristanda yetişen iyi cins tü tünlerden de mübayaatta bulunmak için teşebbüslere girişmişlerdir. Japonlar, memleketimzle Yuna nistan ve Bulgaristandan alacakları yüksek kalitede tütünleri kendi harmanlarmda kullanacaklar ve kendi tütünlerini Mısır ve diğer piyasalara ihraç edeceklerdir. Bazı Japon fabrikalan külliyeli miktarrfa tütün almak için İnhisar idaremize de müracaat etmişlerdir. Tiftık piyasası hararetlendi Dün Borsada tiftik üzerinde ol • dukça hararetli muameleler olmuştur. En iyi Ankara mah tiftik 63,18 kuruştan, en aşağı mal da 44 kuruştan satılmıştir. MEVÜDt NEBEVİ Temmuzun 28 inci cuma günii öğle namazmı müteakıp saat birde Maçkada Teşvikiye camii şerifinde Yüksek Ticaret mektebi muallimlerinden avu kat Ismail Hakkı Beyin ruhunu taziz için Hafız Kemal Bey tarafından mevlidi nebevî kıraat edileceğinden akrabayı taallukat ve ihvanı kiramın teşrifleri ricaolunur. (5806) TEŞEKKÜR Ziver Paşa zade Refik Beyefendi bir senedir müptelâ olduğu hastalıktan si fayap olnuyarak 18/7/933 salı günü Büyükadadaki hanelerinde vefat etmiştir. Günderilen taziyet mektup ve te! . graflarla çok derin teessürlerimize iş • tirak edenlere kalbî teşekkürlerimizi sunanz. Refikası: Şadiye Refik (5828) Bu Akşam Buloar gOmrOk memurları bir Törkün parasını aldılar Matbaamıza dün Mehmet Sabri Bey isminde bir talebe gelerek bize şu hâdiseyi anlattı: « Maarif Vekâleti tarafından tica ret tahsili için Havr sehrine gönderilmiştim. Tahsilimi ikmal eder«k vata mma dönüyordum. Bulgar hududundan Türk hududuna geçerken Sivi lingratta Bulgar giimrük memurları, üzerimde para olup olmadığını sordular, ben de bin Fransız frangı olduğunu söyledim. Bu parayı almak istediler. Vermek istemeyince ba vullarımı musadere etmek teşebbü sünde bulundular, mecburen parayı verdim. Mukabilinde ne bir makbuz, ne de bir vesika verdiler. Halbuki Sırbistan hududuna girerken Sırp gümrük memurları da para olup olmadığını sormuşiar ve aldık ları müsbet cevap üzerine bana bir kâğıt vererek paramı serbestçe götürmeme müsaade etmişler ve Sırp hududundan çıkarken de o kâğıdı geri almışlardı. Bulgar gümrük metnurlarinın al • dıkları bin frangı iade etmeleri için fstanbul Bulgar konsolosluğuna müracaat ettim, bana müsbet bir ce vap vermiyerek sadece «Sofya se • faretinize müracaat ediniz» dediler. Bulgar memurları parayı alırlarken ayni trende Ankarada Tabarenbar sahibi Galip Bey ve refikası da vardı.Hâdiseye bunlar da şahit olmuşlardır. Bu hususta alâkadar makamin nazari dikkatini celbetme • nizi rica ederim.» Yugoslâvya meclısinde bir istizah takriri Belgrat 25 (A.A.) Millî Yugos lâv fırkası azasından meb'us Dimitriyeviç meb'usan meclisinde verdiği bir istizah takririnde Yugoslavyanm «haricî siyaset hususunda yeni bir istikamet alan» Sovyetler birliğine karşı takip ettiği politikada değişiklik yapılmasını istemiştir. Gene bu takdirde Sovyetler bırliğüe küçük itilaf arasmdaki muka . veleye hükumetin verdiği kıymet ve ehemmiyet hakkmda meclise izahat ve • rilmesi de istenmiştir. Hariciye Nazınnın cevabı henüz bel» li değildir. inhisar idaresmn yeni sigaraları tnhisar idaresi tarafından cum huriyetin onuncu yıldönümü münasebetile halk tarafından içilmek üzere en iyi tütünlerden yeni bir sigara imal edilccektir. Bu sigaıalara (Cumhuriyet) ismî verilecek ve 29 teşrinievvelde satışa çıkarılacaktır. Cumhuriyeti tes'iden çıkarılacak olan bu sigaralann herkes tarafın • dan içilebilmesi için fiatınm müm kün mertebe ucuz olmasına çalışı lacaktır. İnhisar idaresi 1 ağustosta Ga • Iatasaray lisesinde açılacak olan 933 yerli mallar sergisinin hatırası ola rak ta beşer tanelik kücük paketler halinde sergi sigarası hazırlamağa başlamıstır. Bundan başka yakında Bari, Selânik ve Varşovada açılacak olan sergilerde satışa arzedilmek üzere en ivî Türk tütünlerînden propaganda sigaraları yapılması için şimdiden tedbirler alınmaktadır. Buğday stoku azalıyor Şehrimizde buğday stoku 7470 tondur. Bu stok bir hafta evvel 8730 tondu. Dün de şeljre 170 ton buğday gelmiştir. Zahire borsasında dün buğday fiatı 4,53 kuruştu. Bu Akşam Süadiye Maarif Cemiyeti balosu 33 inci ilkmektep menfaatine Erenköyü Maarif Cemiyeti subesi tarafın dan 20 temmuzda Süadiye plâj ve kazinosımda verileceğini yazdığımız, balo havanm fenalığı yüzünden 27 temmur persembe akşamına talik edflmiştir. Bu balo mevsimin, en eğlenceli balosu olacaktır. Balo için bilet almış o . lanlar 27 temmuz gecesi ayni bfletlr baloya gelebileceklerdir. Amatör hanım ve beyler tarafından alaturka saz saat yedide başhyacak, sa. at dokuzda caz ve orkestra ile dans mü* sabakaları yapılacak, birinciye bir kol saati, ikincîye ıtriyat hediye edilecek tir. Balo zengin varyete numaraiari, kotiyoniar ve muhtelif eğlencelerle sabaha kadar devam edecektir. Elbise ser * besttir. Taksim Bahçesinde TROPİKAL 6UYİİK Cihanşümul bir şöhreti haiz EKSPRES TRUPU B R E Z İ L Y A REVO Cumhuriyet bayramı ve Matbuat Cemiyeti İstanbul Matbuat Cemiyeti Cumhuri. yetin 10 nuncu yıldönümü hazırlıklan hakkında matbuat namına Ankaradaki büyük komisyonla temas etmek üzere üç kişilık bir heyet intihap etmisth*. Bıı heyet yakında alâkadarlarla te • masa başlıyacaktır. icrayi lubiyata başlıyor En zengin, en eğlenceli ve fevkalâde büyük temaşa FRED CARLO COMPANY... Luft Balans ve 25 cambaz kızdan mürekkep Bale Heyeti Habeji danslan Ispanyol dansözü H e r r e r a w e g a • Dansözier : M a r i a v '. Castro Kovbovlar : Grace Hors ve Lady Çin numaraUn Lttks neşe çılgınlık senenin en buvük eglencesi DOĞUM İş Bankası Beyoğlu subesi mudürü Şakir Beyle Ses Kraliçesi Hudadat Şakir Hanımın bir erkek çocuklan dünya. ya gelmiş ve adı «Tunç» konmuştur. Anne ve babayı tebrik eder, yavruya uzua ömürler ve saadet dileriı. Cuma ve pazar günleri saat 17 de matine (5920)