! Cumhariyeİ' 26 Temmut 1933 Fazan: MARTA MAK KENNA İki Yuzlu Kız 100 Şehir ve memleket haberleri Mütehassıs, Belediye bu Universite hocalarına 500 işe karışmasın, diyor Hattın şimal tarafma da Belediye tarafından lstanbu • lira maaş verilecek lun plânının tanzimi için celb« elektrik kablosu geçirildi Darülfünun ıslahat komitesi, Universiteye almacak asistan ve mü • derris muavinlerinin ad'edini tesbit etmiştir. Asistan ve muavinler memleket imizin kıymetli ve iyi tahsil görmüs gençlerinden seçilecektir. Asistan ve muavinler ihtısasları dahilinde çahşacaklardır. Fen Fakültesi bu gibi asistan ve müderris muavinlerinin en ziyade bulunacağı bir fakülte olacaktır. Muavinler, profesörden ziyade talebe ile mesgul olacak, talebenin fikren inkişafına hizmet etmek üzere sık sık konferanslar vereceklerdir. Fen Fakültesindeki Elektrome kanik çubesi için yeniden üç profesör celbi kararlastırılmıstir. Siyasî icmal Şarkî Türkistandaki istiklâl hareketî Şarkî Türkistandaki ÇinJi memurlara karsı bir buçuk senedenberi devam etmekte olan münferit kıyamlar nihayet müttehit bir istiklâl hareketi şeklini almıstır. Mesahai sathiyesi Almanya ile Fransamn mecmuundan daha büyük olan ve tabiî serveti de bu memlekelere kat kat faik bulunan Şarkî Türkistanda ilk kıyam büyük Altay dağlanndaki Türkler arasmda baş lamışti. Bu hareket şimdi istiklâl hareketi şeklini almış ve Kâşgar mıntakasmda temerküz etmiştir. Yarım asır evvel Hokantli Atalık Gazi Yakup Beyin idare ett'ği istiklâl hareketinin merkezi Kâşgardır. Hatta bu zat Türkiyenin himavesini kabul ettiğinden o senelerde Kâşger Türk darphanesinde basılan paralar A talık Gazinin değil Sultan Abdülâzizhı namına darbolunmuştu. Bu defa Kâşgardaki mahaUî Türk hükumetini tesis eden zat Timur Şah Beydir. Bu zatra simal Türklerinden ol. duğu söyleniyor. Fakat münferit krvam h«reketlerini birlestirmefe muvaffak olan zat garbî Türkistanm Kırgız Türkleri rüesasmdan olup birkaç sene evvel Sarkî Türkistana iltica eden ve müca hedelerile meşhur olan Canip Beydir. Yarkent, Hoten ve Kâsgar mahallî Turl idarelen Canip Beyin umumî riyaset ve kumandasmı tanımışlardır. Şarkî Türkistandaki istiklâl hareketme uzak ve yakın komşu devletlerin ne nazar ile baktıklanna gelince şimdiye kadar bu devletler hareketin alacağı şekle mtizaren ihtiyatkâr davranmakta ve fikir ve niyetlerini izhar etmekten çekmmekte idiler. Fakat Japonya ve Moskova gazeteleri arasmda zuhur edeı bir münakaşa her iki tarafm bazı dü şüncelerini izhara vesile olmuştur. Tok. yo gazeteleri Şarkî Türkistandaki son hareketlerde Sovyet hükumetmin nimresmî naşiri efkân Izvestiya Şarkî Türkistandaki kıyamın bir islâm hareketi oiduğunu ve bu memleketi Çinden tefrike calısan bu harekete Sovyetlerin a leyhtar bultntduğunu yazmıştır. Sovyet gazetesine göre Şarkî Türkistanda ida • reyi ele almak için Japonya guya adam lar ve Japon zabitleri hanrlıyormuş. Yalnız Ingilizler Sarkî Türkistand.ti hareket hakkmda henüz fikirlerini izhar etmemişlerdir. Ecnebi gazetelerin ve mehafilinin iddiası ne plursa olsun son gelen haberlerden, istiklâl hareke tinin dinî bir mahiyette olmadığı, THrkistandaki Türk unsurlarmın millî mü cahedesinden ibaret bulunduğu anlaşıhyor. Çünkü Sarkî Türkistanm Mogo . listan ve asıl Çin hudutlanndaki ahali « nin bir kısmmı nkan Çinli ve dinen müslüman olan Döngenler teşkil ediyor. Kırgız, Hami, Türki denilen Tark tmsurlan istiklâl hareketinde birbirlerile rttifak ettikleri halde Döngenler ile ara* larmda ırk farkı olduğu için birleşme • mişler ve hatta bunlara karsı hasmane bir tavur almislardır. Şarkî Türkistan • da şimdiye kadar mücadele yerli Çin askerî kuvvetleri ve memurlarile Türk. !er arasmda idi. Şimdi ise asıl Çin hükumeti dahi mücadelelere müdahaleye hazırlanıyor. Çin hükâmeti Şarkî Türkistana külliyetli miktarda asker gönderebilmek için asıl Çindeki tngiliz, Belçika, Fransız, Holanda ve Amerika sermayedarlan nm yaptıklan demiryollarm hâsüatma vazıyet etmiş ve bu paralar ile Lımghai hattı kebirini Sarkî Türkistana doğru uzatmağa teşebbüs etmiştir. Çin hü • kumetinin bu hareketi şimdiden Belçi • ka ve Hollanda sermayedarlarma on bir milyon tngiliz lirası zarara mal ol . muştur. Ecnebi devletler, Çin hükumetinin ecnebi sermayedarlann hukukuna tecavüz eylemesine karşı Cemiyeti Akvam üe Lâhi divanma şikâyet etmeğe hazırlamyorlar. Bu itibarla Şarkî Tür • kistandaki hareket beynelmilel büyük hâdiseler doğurmağa namzet görSn mektedir. Çeviren: AB1DIN DAVER 400 müderris ve muavin olacak İstanbulun plânı Erenköylülere müjde Böylece casusluk hayatım bitmişti. İdam mangası şatak vakti beni bekliyordu Ameleden sonra, bir Alman müfrezeshıe tesadüf ettik. Askerler, cepheye gitmek için tramvaya bitmeğe gUiiyorlardı. Bu delikanlılarm yiiz leri neş'e içinde idi, bir ağızdan şarfcı söyliyerek ve çivili çizmelerinm sert admlarile kaldımnlan şakır datarak yürüyorlardı. Hepsi bili yorlardi ki iclerinden bir kısmı, bir daha asla, Roulerse dönmiyerek, bir kısmı da sedyeler v«ya hastane o • tomobilleri île geri geleceklerdi. Kendilerfni bekliyen akıbeti biliyorlar dı amı ne yapsmlar. Hepsinin mu kadderatı birbîrinin ayni idi. ölen ölecek, kalan kalacaktı. Fakat ölmek ve kalm&k itibarile şansları müsavi idi. Halbuki ben, cepheye gîden bu askerlere nazaran, ayni vaziyette değildim. Başıma geleceği, onlardan çok kat'iyetle bili>o. Jum.Hiç tereddüt •« şüpheye mahal yoktu: Bir iki gün sonra, bir sabah, şafak söker • ken tdam mangasile karşılamak! % tşte benim akıbetim bu idi. Askerî hapisaneye girdiğimiz zaman, size evvelce bahsettiğim ihtiyar başçavuş Rihter, kapının önünde, ayakia duruyordu. Göğsünün düğ meleri çözük, ağzında da kocaman bir Bavyera çubuğu vardı. Kendi sine ve mahpuslanna bol bol yiyecek taşiyan beni, bu vaziyette görünce ağzı açik kaldı, az kalsın, çubuğunu ağzradan düsürüyordu. Başçavusun gözleri ewelâ, bana acıyarak bakb, sonra, bu merhametm yerine hay •anl bir kin ve adavet nissinin merhametsiz panltisı kaim oldu. Demek ki Matmazel Marta Couckaert te bir casustu ha! Sonra basçavuşun gözlerinde ve yüzünde gene bir merhamet ifadesi dolaştı. Koca bıyiklarun yumruğunun tersile sildikden sonra, hazırol vaziyeti aldı, bizim kafileyi selâmladıktan sonra, önümüze düşerek hapisaneye daldı. Bir höcerenin demir kapuı şangırdıyarak kapandı. Los ve rutubetli deh lizlerde, beni buraya getiren askerler in çizme sesleri, boğula boğula, uzaklaşıp gitti. Dört ayaklı bir tahta parçasının ustüne atılmıs sıska bir ot minder den ibaret olan yatağımm iistüne oturdum. Böylece casusluk hayatım bitmişti, idam mangası, şafak vakti beni bekliyordu. Gözlerimi kapadım. Rüyada imiş gibi şu manzarayı görii yor ve işitiyorum. Hazırol vaziyeti alan ökçeler takırdıyor. Sert bir kumanda yükseliyor» DoMur ve kapa! Siiâhlar sakırdiyor. Namlılar, hain bir göz gibi bana bakıyor. Yeni kumandalar: Nisan al! Ateş! Kurşunlan bekliyorum. Fakat o löm, bu kadar çabuk gelmiyor. Gözlerimi açıyorum. Karanlık höceremd« yalnız, yapyalnızım! Benhn casus olduğumu nasıl an • lamışlardı. Bunu, bir türlü keşfe • detniyordum. Fakat, şimdi, artık bunun ne ehemmiyeti var ki... Ben, bütün kudret ve kabiliyethnle memleketime hizmet etmiştim. Almanlara da, hastanede elimden geldiği kadar hizmet etmiştim. On lar, bu hizmetlerimi inkâr edemez lerdi. Çünkü yaptıklarıma karsı bir sükran nisanesi olmak iizere verdikleri harp madalyası göğsümde du • ruyordu. Fakat skndi o hizmetlerin v» bu nişanın ne ehemmiyeti vardı. Hiç, hakikaten hic! «Eğer yakalamrsan, mutlaka kendi kasar ve hedan yüzünden yaka lcmtrnn.f' Evet Lucellenin dedîği olmuştu. Takalanmıştım; hem de kendi ku sur ve hatam yüzünden . höcere min dışında, dehlizde, aşağı yukan, dolasan nöbetçinin ayak sesleri boğuk bir uğultu halinde kuiağima geliyordu. Höcerem karanlık, rutubetli, soğuktu. Ben de yalnız, müthis ve feci surette yalnızdım. Şafak vaktinin loşluğu içinde karsıma dikilen idam mangasmm hayali gene gözlerimin önünde... Yatağima kapanarak hüngür hüngür ağlıyorum. Universite de ne kadar muallim bulnnacak? Bütün yeni Universitede 400 den fazla müderris, muavin ve asistan bulunacaktır. Müderrislerin aylıklan 500 lira olarak tesbk edSlmistir. Asistanlar, »imdilik 55 lira aslî maas alacaklardır. Avrupadan celbedilecek profe sörlerin yanına verilen muavinler ilerde yanlarında çalıstıkları profesörlerin yerlerini isgal edeceklerdir. dilen Profesör Agaş, plânı hazırlamağa başlamıstır. Pro fesör Agaş buradan gitmeden evvel sayani dikkat bir iddia serdetmiştir. Profejör Agaş de miştir ki: « Istanbul bir hasta şehirdir. Nasıl ki her hasta kendi kendini tedavi edemezse İstanbulun plânının tanziminde de Istanbul Belediyesinin hiç bir fikri olmamalıdır.» Belediye fen heyeti bu miitaleaya itiraz etmekte ve «Her ne kadar hasta kendi kendini tedavi edemezse de yarasını, sızısım kendisi daha iyi bilir.» demekteoır. Erenköy ve civanna ait elektrik tesisatrmn mühim bir kısmı ikmal edildiği halde istasyondaki köprü • nün altından geçirilmesi lâzım gelen bir kablonun komılmasına Devlet Demiryollan idaresi müsaad'e etmediği için hattın şimal tarafındaki arazî uzun müddettenberi elektrik ziya^mdan mahrum kalmıştı. Gazetemizin Nalma Mıhına sütununda cumartesi günü intişar eden «Tantal azabı» serlevhalı yazi üzer!ne Belediye, Devlet Demiryollan idareîi nezdinde tekrar eşebbüsatta bulunmut ve nihayet, bu kablonun, köprünün altından geçirilmesine müvaffakiyet hâsıl olmuştur. Istasyonda da bir muhavvele merkezi inşasına baslanmiştır. Bu inşaat yakında bitecek ve bu havaliye <?e cereyan verilecektir. Hapishanede çekdiğim azap ve işkence Solgun bir kıs güneşinm ısıtmı yan ışiğı zindanımm küçük penceresinden sızarak yüzümü okşadi ve beni uykudan uyandırdı. Tevkifimin ertesi günü idi. Evvelâ, birdenbire nerede olduğutnu hatır Iıyamadım. Sonra, dehlizde dola san nöbetçi neferin ayak seslerini işitince, hapisanede olduğumu an Iadım ve büyük bir korku ve dehşet içinde kaldım. Bir saat, rahatsiz ve berbat yatağımın içinde korkudan donmuş bir halde kımıldamadan yattım. Sonra, titriye titriye kalkip giyindim ve ourup budalaca zindanı mın duvarını seyretmeğe başladım. Saatler geçiyor, khnse gelmiyordu. Nihayet kapının ortasindakî küçük margahn demir kapağı gıcırdıyarak açıldi. Birbirile konusan iki ses işittim. Arkasmdan, evvelce bir iki defa şehirde RÖrdüğüm bir Alman polisinin mendebur suratı ei kadar aralıktan göründü. Adam başfle bana bir işaret ettikten sonra, kapak gü rültü île kapandı. Bîrkaç dakika sonra, gardiyan kapiyı açtı, höcerem • deki tahta masanın üstune bîr çinko kap dolusu çay ve teneke bir tabağın içinde irice bir siyah ekmek parçası bıraktı. Paldır küldür kapı yı kapayıp gitti. Bu hasis ve fakrr sabah kahval • tısını suursuz bir surette yedim. Bu hal, üç gün böylece devam etti. Kimse benimle konuşmuyor, gardiyandan başka kimse, yanıma gelmiyordu. Bu yalmzlık günlerimde duy dugum yegâne ses ve gfrrültü, nöbetçilerin ayak sesleri ile nöbet değistirirken konuştuklan birkaç anla • şilmaz kelivneden ibarettî. Sabahlan, kahvalti olarak çay ile siyah ekmek parçası, öğle yemeği olarak bir canak koyu çorba, akşamlan da içinde birkaç tane patates parçası yuzen sade suya bir çorba veriyorlardı. Gündüzleri müteaddit defalar, gecelerî de her saat başında, hocerenin penceresi açılıyor ve gardiyan yoklama yapıyordu. Hiçbir sey düsümüyordum. ölü gibi idim. Geceleri karanlıkta ya • tağıma uzanıyor, saat başlannda açilan mazgahn gürültüsünü ve gardiyanın fenerînin bu küçük pence • reden içeriye uzanan sönük ısığım bekliyordum. tki yoklama arasmda geçen uzun dakikalan ve mes'um saatleri sayıyordum. Mabadi var Galatasaray izciler? Bir kafile bugün Peşteye hareket ediyor Galatasaray izcilermden murekkep 25 kisilik bîr kafile yann^Romanya vapuriie Köstenceye ve oradan Efroyaya gideceklerdir. Izdlerimiz Efroyada bir gün kaldıktan sonra Pesteye giderek beş gün kalacaklardır. 3 agustosta Peşte • de beynelmilel bir izci kampı yapılacak ve dunyanm muhteüf yerlermden gelen 30 bm izci ba kampa istirak ede . cektir. Galatasaray hıcfleri bu kamptan son. ra Viyanaya gidip dört gun kalacaklar ve oradan Triyeste, Napoli, Roma ve Atinadan geoerek şebrimtze dönecek . lerdir. Mavnacıların şîVâyeti tetkik ediliyor Liman şhketi tarafından, Türk bandıralı vapurların getird'iği ticarî emtianın şimdiden sonra teamül hilâfına olarak ton hesabile çıkarılması hakkında verilen karann kıyıdan kıyıya mavna işletenlerin itirazlannı mucip olduğu ve bu mavnaalan temsil eden şirket murahhaslannm Deniz Ticaret müdürlüğüne müracaat ettikleri yazılmısh. Liman şirketi mavnacıların bu îtirazini, son verdiği karann kanuna müstenft olduğu kaydile nazari itibara almamaktadır. Diğer taraftan mavnacılar, şirket in badema bu talimat işini kendi vesaitile yaparak kend'ilerme i» verilmemesinden endise etmektedirler. Bu vaziyette işsiz kalan mavnacıların miktan 400 kişiyi bulmaktadır. Deniz Ticaret müdürlüğü bu meseleyi tetkike başlamış, ayrıca liman tarife komisyonu azalannm da nazari dikkatini celbetmiştir. Tarife komisyonu bu işi de tetkik edecekth*. Etibba odasından istifa eden doktorlar Genç doktorlarm Etibba odasmdan ayrdarak ayn bir cemiyet teşkiline ka. rar verdikleri yazılmısh. Odadan istifa eden dört doktordan biri istifasmı geri almış, diğerleri de henüz faal bir hare. kete geçmemişlerdir. Bunlarm yeni ce. miyetin tesküinden sarfınazar ettikleri söylenmektedir. Tevfik Hadi Bey Ankaraya gitti Emniyet isleri umum müdürü Tevfik Hadi Bey dünkti trenle Ankaraya gH • mistir. Avusturyalı DarOlfOnun tale Vakit kOresi nihayet faaliyete geçiyor beleri geliyor Avusturya Darülfanunu talebele . rinden 28 kisilik bir kafüe âniversitaz Viyennaz ismindeki yelkenli bir gemi üe 31 temmuzda şehrimize gelecektir. Avusturyalı talebeler burada bîrkaç gün kalacaklar ve Darülfünımırmuzla diğer irfan müesseselerimizi ziyaret edeceklerdir. Ayni yelkenli agustosun sekizinde 25 kisilik bir Avusturya talebe kafflesini ikinci defa olarak şehrimize getirecektir. Bu Avusturya yelkenlisi için Fmdıklı ile Dolmabhaçe arasmda bir gemi ma • halli aynlmıstır. Galata Iralesine konan vakh ku resine ait tesisat bitmiçtfr. Zeval vakti kure d.üsröğü zaman kuvvetli bir de düdük çalacaktrr. Bunun için sis dödüklerinden istifade edilmesi düsünülmöş ise de yapılan tetkikat neticesmde bunun kabil olmıyacağı anlasilnnştır. Binaenaleyh bin ikî yuz lira tahsisat aynknıs ve düdük münakasaya konmustur. Bugünlerde yerine konacak ve on beş yirmi güne kadar kure ile beraber işlemeğe baslryacaktır. Liman Şirketinin tarifesi Liman tarife komisyonu, dün sabah Deniz Ticaret müdürü Müfit Beyin reisliği altında toplannus ve Liman şirketinin yükleme, boşaltma tarifeleri üzerinde müzakerelere başlamıstır. Komisyon, iki içtimada gçen senelere ait tarifelerle iş vaziyeti ve a mele ticretlerîni tetkik ederek liman shketinm tarifelerini tesbit edecektir. Dışhatlar tarifesi yapılıyor Devlet Denizyollan tşletme İdare isi ile Vapurculuk inhisan şhketinm dışhatlara ait yolcu ve eşya fiatlannı tesbft edecek olan komisyonu 1 ağustostan itibaren faali yee geçeceğini yazmıştık. Şehrimizde bulunan tkhsat Ve kâleti kabotaj şubesi müdürü olup bu komisyona mütehassıs aza sıfatile işthak edecek olan Ayet Bey komisyona ait hazrrliklarla mesgul olmaktadır. Şimdîki halde komşu devlet • Ierin nakliyat tarifeleri tetkik edi lerek bizim ticarî ve iktısadî ihiyaçlarnnıza göre yeni usulde tarife esaslan tesbit edilmektedir. Komisyon, Hava ve Deniz müs • teşan Sadullah Bey Ankaradan geldikten sonra Ticaret odasmdan Fki murshhas ile Denizyollan fşletme sinden ve vapurcular şirketinden aynlacak iki azanın istirakile toplanarak müzakerelere baslıyacaktır. Çifte saraylar yenîden yapılacak Beyazıtta Mercanyokusu başmdaki muhterik Çiftesaraylar binasmm enka . zı ve duvarlan tetkik edîlmektedîr. Bu duvarlarm saglam olduğu anlasılma gelecek sene Maarif Vekâleti bütcesine tahsisat konacak ve bu bina yeniden in. fa edilerek Üniversiteye tahsis edüecek. tir. inşaat ruhsatiyesi veriliyor Yeni inşaat için Belediye merkez fen heyeti tarafradan rubsatiyeier verilmeğe başlammıstır. Kaza fen heyetlertnm inşaata ruhsat verme leri salâhiyetı menedilmisth*. Yapı • lacak binalann katlan tahdit edil tniş değıldir. Müstakbel sehh pl&ni yapılıncıya kadar Belediye muhite gore bmalann katlarma tayfa ede • cektir. Mahkum olan kaçakçılar Dün dokuzuncu ihtisas mahkemestn. de Karadentz Ereğlisinden şehrimize 56 okka kadar kaçak tütün getirmekle maznun kaçakçı Halitle arkadaslan kaymakam namile maruf tbrahim ve Akifm muhakemeleri yapılmışhr. HalH yedi ay hapis ve 295 lira para cezasma mahkum oimu», diğer maznunlarm cürüm. leri sabh ohnadığmdan beraetlerine karar verilmiştir. inşaat iskeleleri sajlftm yapılacak Son zamanlarda yapılarda ça • Iışmakta olan amelelerm nk sık yere düşerek yaralanmakta olduklan görülmflş ve yapılan tetkikat neti cesinde bunun iskelelertn sağlam kurulmamasmdan îleri gelmekte olduğu anlasılnuştir. Binaenaleyh bu hususa dikkat edilmesi için ali • kadarlara emlr verilmiştir. MUHARREM FEYZİ Galatasaray lisesindeki tahkikat ikmal edildi Nazım Hikmet Bey istanbula getiriliyor Komtmistlik meselesmden maznun ve mevkuf bulunan şair Nazım Hikmet B., Sureyya Pasa tarahndan aleyhine açılan hakaret davasmda bulunmak iizere bu. gün Bursadan şehrimize getirilecektir. Esnafa yeni cOzdanlar verilecek Belediyece esnafa verilmekte o lan cSzdanlarm tebdili kararlaşrınimıştır. Bunufı için otuz bm cüzdan basıimaktadır. Tabi isi biter bitmez cüzdanlar dağıblmağa başlanacaktar. ,. Yeni liman talimatnamesi üç gOmrflk memuru mahkemeye verildi Muafiyet Ustesini tetkik etmeden mah. sup yaptıklan ve bu sebeple flos ka cakcıhğma sebebiyet verdikleri iddia . süe suçlu 3 gümrük memurfle 2 kumus. yoncn ihtisas mahkemesine verilmiş lerdir. Muhakemeleri perşembe günü baslıyacaktır. Filipin adalan sabık valisi Evvelki akşam Toros ekspresfle Su. riyeden şehrimize gelen Filipm adalan sabık umumî valisi kaymakam Teodor Ruzveh dün şehrimizin görülmeğe değer yerlerini ziyaret etmiştir. Amerika sefareti maslâhatgüzan M. Şov dün kaymakam Ruzveh şerefme bir ziyafet vermişth". M. Teodor Ruzvek perşembe günu Atinaya giderek orada bulunan kardeşi M. Arşibalt Rarvelt ile birlikte Ame • rikaya dönecektir. irtişa tahkikatı Vüâyet idare heyeti cfânES içtımaında Vilâyef idare heyeti dün Vali muavini Ali Rıza Beyin riyasetinde ozun bir içtima aktetmiştir. Bu içtimada Galatasaray Hsesi tahkikat evrakı tetkik ve ikmal edilmiştir. Heyet, bugünlerde kararını verecektır. Uzun müddettir tahkikatı devam eden barut ve mevaddı mfilâkiye irtisası me. selesi, son safhasma gelmiştir. Ankara istintak hâkimliği tahkikatı ikmal etmiş ve Ankara müddeiumumiliğinin mütaleasmı sormuştur. Müddeiumumiliğin mütaleası ve dosyalar istintak hâkimliğine verihnistir. Istanbul Irman talimatnamesi, deDün Üsküdarda Tabakli mahal •" > niz kontrol talimatnamesile birleş lesinde Balcîyoku«unda dutlukta ağaca çıkan Sami isminde bir genç tftilerek yeni bh nizamname haline seyyar satıcı dut silkmekte iken m5getirilmiştir. Bu nizamname Devlet Şurasınca tetkik edildikten sonra tas vazenesini kaybederek düsmüs ve başı parçalanmıştır. dik için Heyeti Vekileye verilmiştir. Yaralı genç, baygra bir halde Yeni liman kontrol mzamnamesihastaneye kaldınlmışhr. nin tatbikından sonra vapurların kontrol usulleri tamamen basıt bir Dün saat on birde Kumkapıda şekil alacak alâkadarlara karşı her fırıncı Şevki Beyin oğlu 15 yaşında türlü kolayhklar gösterilmiş ola Hasan, bisikletle dolaşırken Şükrü caktır. isminde bir çocuğa çarparak sol g8zünün patlamasma sebebiyet ver « miş ve yakalanmıştir. Birkaç gün evvel Kızkulesi önünde karaya oturan Türk bandırah Abı Salâh vapurunun yaralan dün ka Burgazda oturan bir hanım, Emni • pahlmiş ve gemi, Gemi Kurtarma yet müdürlüğüne müracaat ederek, evlâ" dı manevisi 15 yaşlannda Trabzonlo şirketinin tahlisiyeleri tarafından Ayşe isminde bir kızm evinden kaçnrL dün yüzdürülmüştür. dığtnı ihbar etmiştir. Kızı kaçndığı zanVapur ufak bir tamirden sonra nedilen Besiktaşh bir kadm isticvap aL seferlerine devam «decektir. ' tma aluumştır. Kız aranmaktadv. Out ağacından düşerek yaralandı Çocuğun gözönö patlatmış.. Abısalah vapuru yözdöröldö Onbeş yaşında bir kız kaçırıldı