Ctanhuriyet 19 Mayıs 1933 CM SULTAN Yazan: M. TURHAN : = Dil anketi 65 inci liste Ankara 18 (A.A.) T. D. T. Cemiyetinden verilmiştir: Karşıhkları aranacak arapça ve farsça kelimelerin 65 numaralı listesi şudur: 1TANZİM • 9TENASÜL 2TAVSİF 8TENAKUS 3TAVSİYE' 10TENAZÜR 4TAVZtH 11TENEZZÜL 5TEMELLUK 12TENKİT 6TEMELLÜK 13TENKİHAT 7TEMKİN 14TENKİL 120 Cem, siyasî intrikalardan habersiz, Lukresin bazan cennetinde bazan da cehenneminde yaşayordu Kokla ve bak! \ keledi: Cem, sişedeki ne»neyi yüzüne Güzel, çok güzel! yaklaştnırken mangaldan miskimsi, Size iyi ümitler verildiğini göamberimsi kokularla dolu alevli bir rüyoruz, bari inandınız mı? duman yükseliyordu ve o kokularla İnanmamak kabil mi? Şimdi sişeden sızan bambaşka bir koku, ben hep bu aziz rahibin verdiği ü onun içine yayılarak tuhaf bir sar mitle yaşıyorum. sıntı yapıyordu. Şatoya dönerlerken Cem hiç ko Papas, sişeyi geri aldı, Cecne bir nuşmadı, geçirdiği şuurlu »arhoşlumendil verdî ve şu tavsiyede bulunğu düşünerek hnlyalara daldı. Sık du. sık, o günün yadlgârı olan, mendili Yüzüne kapa, hızlı hızlı nefes kokluyordu ve sihirbaz kızın kokual! sunu alarak yeni bastan sarhoşluŞehzade, ihtiyarsız, mezarın bir yordu. Yalnız bir şeyi anlıyamıyorkenarına ilişmişti, verilen mendili du, Lukres, o gece müstağni iken yüzüne kapıyarak keskin kokulu bir bugün neden cömertti ve cennetin hava yutmağa koyulmuştu. Mendilin zevkini niçin bir mezar üstünde tatarasmdan mangaldaki muattar a tırmıştı? Sade bir kapris olan bu levleri görüyor ve yavas yavaş beyçılgınlığın sebebini bulamıyordu, nine bir baygmlık bulaşıyordu. Bir lâkin yapılan deliliği tes'it ediyor • gece evvel, Don Juanm sunduğu kadu!. dehle papazuı teneffüs ettirdiği ha*•* va, birbirini andırıyordu. Şukadar Cem, Lukresin cennetinde birçok ki o kadeh, yıkıcı bir tesir yapmışti. geceler geçirdi, bazan da onun ce Bu hava, düşürmiyen bir baygınlık hennemine düşerek Don Joanla sugetiriyordu. ursuz dakikalar yaşadı, Kont döCem, hiç bir sarhoşluğa ve hiç bir Bitigliyanonun elinden de hayli karüya haline benzemiyen garip bîr dehler aldı, hayli sarhoşluklar topzihin karışıklığile sendelerken elinladı. Fakat nereye sürüklendiğini deki mendil düştü ve papazın yeni bir türlü anhyamadı. Çünkü ne o baştan mangala bir şeyler attığını cennette, ne o cehennemde siyasete gördü. Şkndi alevler, daha koyulaşait tek bir kelime konuşulmuyordu, mıştı, bulundukları yer kıvılcımlı ve kendisine kiiçük bir teklifte bulukokulu bir düman içinde kalmıştı. nulmuyordu. Cem, dili tutkun, gözleri süzgün, beyHalbuki siyaset havası değişmişti, ni karışık bir halde o alevlere ve Papa altıncı Aleksandr müşkül bir düman perdeye bakıyordu. mevkie düsmüştü. O, evvelce Cemi, Papaz, köşeden köşeye gidiyor, geefsunlu bir hayat içinde kendi emelliyor, ihtiyarhğından umulmıyan bir lerine uygunlaştırmak istiyordu. Façeviklikle alabildiğine mangala bir kat Fransa kralı sekizinci Şarlın, şeyler döküyordu. Alevler, direk diNapoli krallığmı kendine ait göre rek olmağa ve duman yerde elle turek harekete geçmesi ve Cemi de tulacak kadar koyulaşmağa başla yanına almak istemesi, Papanın dığı sırafc papaz, o sarsak ihtiyar, plânlarını altüst etmisti. Şimdi Ceşöyle bir durdu, Cemi derin derin mi, gene o efsunlu hayat içinde kensüzdü, sonra üstündeki cübbeyi atdine bağh bulundurmak emelini gütı, başmdaki beyaz saçları ve yüziindüyordu. Oğluna ve kızına gönül vedeki kılları, tam bir sihirbaz hamren bu garip gencin sekizinci Sarh, lesile, sıyırıp çıkardı, bir 'Lukres» emeiinde husrana uğratacağını u oldu, Cemin ellerine yapıştı. muyordu. Nasıl, dedi, yerinde aşk için yanmağa rarzftflfsın? O srrada bir mühim iskandalda Cemin dili değil, gözü söyledi: vukua gelmişti. Papanın tstanbul • Evet! dan bir Türk elçisile dönen vekili (Buçaırdo), Jan Dolarover atlı bir Beni seviyor musun? Venedik kumandanı tarafından soyGene o gözler, hiç bir dile nasip durulmuslardı. Türk elçisi, atının elmıyan yamk bir belâğatle hay • kuvvetile yakasını kurtarmışsa da kırdriar: eşyası soyguncu kumandanın eline Evet! geçmiş, Buçardo da yakalanıp hap OI, dediğim gün ölür müsün? se tıkılmıştı. tşte bu esya meyanın «Her şeyi unut!» dediğim gün em da Beyazıtın Papaya yazdığı beş rime uyar mısın? Aklını, emellerini, mektup ve Buçardonun üzerinde de vicdanını bana verir misin? Vatikandan kendisine verilen tali Bunlara ve bunlara benzer bütün mat sureti çıkmıştı. suallere Cemin gözleri hep «evet!» diyordu. Çünkü ruhu sarhoştu, ihtiyar bir papastan Lukresin tulu etmesi, onu, yuttuğu kokulardan daha fazla şarhoşlatmıştı; başı dönüyor ve bu dönen baş, Lukresin kolları arasına düşüyordu. Papa altıncı Aleksandrın kızı, Sezar Burjiyanın ve Don Joanın kız kardeşi, biraz sonra silkindi, ayağa kalktı, koynundan şık bir mendil çıkardı, onu şehzadenin kuşağına soktu, kulağına fısıldadı: Falmdan çıkan bu mendil olsun, onunla her müşkülü silersin!.. Şimdi, mangaldaki alevler sönüyor, o duman perde çekiliyor ve güzel Lukresin yerinde gene bir ihtiyar papas belirmeğe başlıyordu. Don Joanla Kont dö Bitîgliyano, Martenin mezan başma geldikleri vakit, rahtbi incil okumakla, Cemi de ağır bir uykunun humanm silmekle meşgul buldular. Don Joan, şehzadeye sordu: Fal, nasıl? O, kızgın ve bitgin, kuşağındaki zarif mendili yüzünde gezdirdi, keVenedik hükumeti tarafından hemen azledilen, Papalıkça da aforozlanan (Jan Dolarover), kral seki zinci Şarlın hizanetine girmiş, ve yakaladığı vesikaları neş.retmisti. Birer sureti bütün hıristiyan hüku metlere gönderilen Vatikan talimatnamesine göre Buçardo, Sultan Beyazıta sunları söylemeğe memucdu ve söyletnişti: Fransa kralı, MilânIılarla, Britanyalılarla, Bordolularla, Normanlarla birleşmişti, Cem Sultanı Papanın elinden almak için Roma üzerine yürüyecekti. Maksadı, Cem Sultanı Moraya çıkarmak, oradan Rumeliye yürütmekti. Papa, bu müthiş orduya karşı müdafaaya hazırlanmaktadır, fakat paraca sıkıntıdadır, Sultan Beyazıtın dostluğuna miiracaat etmektedir. Buçardo, ayni zamanda sunları da Osmanlı padişahına söylemeğe memur edilmişti: Venediklilerin Papaya yardrm etmeleri lâzımdır, bunu da ancak tstanbul, temin eder ve etmelidir. UKabadi var) Sahillerimizde dünyanm en güzel süngerleri var Balıkçı gemisi tetkikattan avdet etti. Üç liman şirketi bir sünger şirketi teşkil edeceklet . Bu akşamki İstanbul radyosu 18 graanofon konseri 19 sâz (Kemal Niyazi Bey ve arkadaşlan) 20 saz (Belkis Hanım) 20,30 »az (hanımlar heyeti) 21,30 gramofona devam 22 Ajans, Borsa habeTİeri, doğru saat inönö vapuru Barselonadan avdet ediyor 9 mayuta 5000 sandık yumurta ile Ihnaımnızdan hareket eden Inönü vapurumm 16 mayısta Barselonaya rmı • vasalat ederek hamulesini boşahtığı ve 17 mayısU Istanbula doğru yola çıktığı hakkmda telgraf gelmiştH. Bu vapurun saatte S mil gittiği için seferin uzaya cağı ve Barselonaya gidinciye kadar yumartalarm bozulacağı hakkındaki ih • bar ve miitalealann doğru olmadığmı, geminin saatte 11 mil yaptığını ve matlup müddet zarfında yumurtalan evsa fma halel srebneden Barselonaya götürebileceğini 11 mayıs tarihli nüshamızda yazmıstık. Son vaziyet te bunu ispat etnruş oldu. Yeni karşılıklar Liste : 56 SAMİMÎ: Candan, SAN'AT: Ustalık, SIHRIYET Yakınlık, SINIF: Sıra, SULP: Katı, soy, SUN'Î: Yapma, uydurma, SURET: Dıştan görünüş, küık, yüz. Üs 19 uncu mektep muallinü Lütfi *•* SAMİMÎ: Yurekten, içten gelme, SAN'AT Ustalık, elisi, SARFIYAT. Bozulan kullanılan nesneler SIFAT: Yüz, benlz, çehre, SINrP: Sıra, takım, SULP: Katı, sert, donuk, duygusu sönük. dmurga kcmiği, SUN'Î: Yapma, uydurma, düzme, SURET: Kılık. görünüş, yüz. gidlş. tıpkısı. Uskudar 22 incı mektep muallimleri *** lntîsat Vekffl Celâl Bey geçenlerde Isianbula geldiginde Baltkçüık enstkü sünü gezmis ve bu müesseseyi çok İHztanlu ve faydalı bukuak mkisafı içm Litte : 57 muavenet te vadetmişti. TEFSIR: Açmak, iyi çevirme, TEDENBundan maada sahillerimizin en mfiNI: Aşalama. gerileme, TEDRİCI: Yava? yavaş varma. ağır vanş, TERBIYE: Bes him bir serveti olan sünger istihsalât ve ihracafanm artaıbnasi Vekâletçe matlup leyip büyutme, yeüştirme, olgunlaştırma, olduğundan bu hususta da tetkâcat yaTERCÜMEI HAL: Blrınin gidlş yazısı, pılması Balıkçılık enstitüsüne bildirfl • TERPIH: Gecim genişletme, iyi geçiniş, mişti. bollukla geçiniş, TERETTUP: Ustüne düşEnstitii mütehassısı Mister Simpme (bana terettüp edeni bilirim), TERsanun da iştirakile Akdeniz sahillerimizi HIS: Koyuverme, Salıverme, bırakm3, dolasan balık gemisi evvelki gün lima • TERTİP: Dizme, duzme, düzeltme, TESnımıza dönmüştür. Tetkik a ta dair olan BIT: Varetme, perçinleme, çivileme, saprapor Vekâlete veri'mek üzeredir. lama, sonlama, TEZEKKUR: Anma, anBozcaadadan ta tskenderun körfe da tutma, söyleşme. söyleşilme, TEZKEzindeki hududumuza kadar sahillerimizRE: Anma veya andrrma yazısı, TEZELde dünvanın en KÜzel sSnserleri vetis LÜL Kendini alçak tutma. mekte ve BahrisefHte toplanan sünger Eyup 36 ıncı mektep muallimi I. Hakkı lerin kâffesi Avnıpa piyasalarında Türk *•* süngeri namile satılmaktadır. Sünger, Litte : 58 Suriye ve Afrikayi şunalî sahillerinde HELÂL: Karşılığmdan geçlp bağışlama de varsa da bunlar bizrm süngerlerimizHALLETMEK: Çözme, çözülme, düşün den çok asağı cinstedir. Hatta bizim durmeden kandırma, parça parça etme, süngercilerin rivayetine nazaran Afrika HALIM: Yumusak gidisli, olur olmaz dasüngerleri Bodrum civanndaki Karaada rılmıyan, HAYAL: Golge, HAYIR: Iyı iş, sahilinde toplanan süngerlerle kans • yararlı iş, HIKMET: Gizli Iş. HIYANET: tınlroidıkça Avrupa piyasasında satı • Saklantıya kıyma, HODBİN: Kendlnl belamamaktadır. Halkırraz söngercHiğe ğenme, fgörme), büyüklük taslaana, HUancak on senedenberi baslamışlardır. LÛS Temizlık, dogruluk, iyi kuruş, HULBahrisefit süngerciliği tamamile Süm YA Kuruntu, HUY: Gldiş, ter, HÜKÛ bekî ve Kalimnoı adaları ahalisi taraMET: Yasacı, HÜKUM: Son kestirlş. son fından yapılmakta idi. durak, kesip atma. Halen süngercı'Hkle istigal eden en Eyüp 36 ıncı mektep muallimi I Hakkı mühim limanlarınruz Bodrum ve Mer*•* menstir. HAKEM Uysaltan, HALAL: Güldürüşlü, Bodrumlular ekseriyetle kankava 3e HALLETMEK Çozmek, HALIM: YuımuMermerisliler Skafandar ve Kankava ile şak, HAYAL: Boş şey, HAYIR: Bolartagı, sünger avlamaktadnlar. Kısmen de çıpHIKMET: Düzen, HIYANET: Düşman lak dalgıçlarla sünger cıkarmaktadirlar. lık, HODBİN: Tıg gorucü, HULÛS: On Bu suretle on senede Mermeriste otuz öz, HULYA: Dalağı, HUY: Edingi, HÜKÛbes kulaca dalacak 65 dalgıç yetismişMET: Kurultu, HUKUM: Dokunak. tir ki buna hiç bir yerde tesadüf edilmeMaçka: Salih Fethi mistir. Kankava ile sünger yakalıyan *•* larm kayiklan irfak ve yelkenle möte HAKEM Aracı, HAL <etme> : Çözme, harrik oldueu için ancak kendi mınta ayırma. ındırme, devirme, HALIM: Yukalan dahı'lmde calışabilmektedirler. muşak yaradılışlı, yavaş, HAYAL: TasarSkafandarla sünger tutanlann büyük mo lama, HAYIR: Iyilik, iyi ış, uğur, HOD törleri olduğundan yaz mevshninde tekBİN: Bencı (dığergam: Elci), HULYA: mil sahillerimizde dolaşıp sünger çı Kuruntu, HUY (Turkçeleşti). karmaktadırlar. Avrupa piyasalarında Çamlıca Celâl Aykırıoğlu en makbul sünger Skafandar ile ondan sonra çıplak dalgıç, ve kankava ile çı*•* kanlanlardır. HAKEM: Ara bulucu, HELÂL: KarşılıSünger bütün sanayide kullamldı ğından vazgeçmek, HAL «etmek>: Çözmek, ğmdan her ısraan için mahreç btda • erıtmek. guçluğü gidermek, HALIM: Yumuşak, sessız, yavaş, HAYAL: Göz onü bıib. Bodrum ve Mermeriste bazı nriite ne getirme, gölge, HAYIR: iyi iş, HIYANET: Kıymak, HODBİN: Kendini beğenen, şebbisler beyazlatma usul#r(ü de öğ rendiklerinden Kaltmnoz ve Sümbeki HULÜS İyilik, HULYA: Kuruntu, HUY: süngerlerine muadil beyazlanrmş sün • Yaradılış, HÜKÛMET: Yardım işlerinin ger hazırhyabilmekte ise de yalnız Kaçevrildiği yer, kapı, HUKUM: Kesip at ma. Çubukhı 37 inci mektep muallimleri Ecenbi vapurlart yumurta nakliye ücretlerini indiriyorlar Ecnebi vapur kumpanyalan yumurta nakliye ücretlerini kırmıslardn. Bu tenzilâta sebep, yumurta ihracatçuarımızın mallannı ilk defa olarak bir Türk va • purile tspanyaya sevketmiş olmalandır. Balıkçılık enstitüsu emrtnde çaîısan balıkçılık gemisile kaptanlar ve ameliyat gÖTen talebe, enstitüdeki süngerlerden bİT nümune ger hazırhyabilmekte iseler de yalnız Kalimnoz ve Sümbeki adalarmda oturan bazı tacirler Avrupaya ihracat yaptıklanndan süngercilerimiz iBc temizliği yaptıktan sonra mallannı bu adamlara ucuz fiatla satmağa mecbur olmakta • dırlar. İktısat Vekâieti ahiren tstanbul, tzmir, Mersin liman şirketlerinin iştirakile bir sünger sabm şirketi teşkil etmekte • dir ki bu sayede Avrupaya doğrudan doğruya Türk süngeri ihraç etmek kabil olacaktır. Tasavvurlara göre süngerct lik yapan limanlanmızda kooperatifler kurulacak ve şirket tarafından kendi • lerine kredi vprflecek, süngerciler de topladıklan mahsulü şirkete devrede • cektir. Sünırercîler bu sene kredisizlikten faaliyete geçememislerdir. Bodrum limanında 74 kankava kayığı oldufu halde nisan içinde ancak 24 tanesi sefere hazırlanabilmiştir. Mermeriste de vaziyet aynıdır. Balıkçı Kemisinin Çesmeden Mermerise kadar tarama andile çıkardığı sünger bnrada temizlenip aynlacak ve her mıntakada yetisen süngerlerin cmsi tayin edilecektir. Bunlar arasında çok güzelleri olduğu gibi garipleri de mev • cutror. Tetldkata göre sünger, sahil • lerde bes kulaçtan yüz Indaç derin • liğe kadar buJunmaktadır. A. FUAT Almanyaya yapılacak yumurta ihracatı Ahnanya ile Hollanda arastnda imzalanan ve Hollandadan Almanyaya rthal edflecek yumurtalan tenzilâtlı bir gümrük resmine tâbi tutan m^kavele bu tenzilâttan Almanya ile «en ziyade müsaadeye mazhar» esası dahilinde mukavele yapnuş olan memleketlerm istifadesini temin ettiğinden yumurtala • nmu da Hollanda yumurtalanndan aIınan tenzilâtk vergiye tâbi tutula caklardır. Ancak, Almanyaya, Hollandadan gayri «mazhari müsaade» devletlerin yapacakları ithalât geçen senenin mayısmdan birincikânun ayı sonuna ka • dar yapnuş oldukları ithalâtuı yüzde 65 im' geçemiyeeektir. Eğer bu mîktan tecavüz ederse yumurtalardan şhndiki rüsüm yani yüzjcilo başına 7 0 mark abnacakbr. Almanya 0e HoHanda arasında ya • pılan bu yeni mukavele üzerine, 9 3 3 senesi sonuna kadar tenzilâtlı tarife ile Almanyaya ne kadar yumurta ithal edebüeceğimizi hesaplamak mürnkün.* diir. ' Diğer taraftan yumurtalarm Almanyada bugün mer'i bıdunan yumurta tasnif ve ticareti talbnatnamesi hükümlerine uygun olmalan sarttır. Bu hüküm • lere mutabtk olnrnyan ve yahut kalite »tibarile düşük göriilen mahsullerin Almanyaya girmesBie müsaade verilmiyecektaT. Avusturyaya yapılacak ihracatın dövizleri Memlekertmizden Avusturyaya yapılacak ithalâta muteallik dövizlerin tesviyesmde mtizamsız lıklar göriildüğünden, hüku • metçe, Türk parasının kıymetini koruma kararnamesine istinaden bazı tedbirler almmıstı. Avusturyaya yapılacak Türk mense'H ithalât dövizlerinin muntazaman tesviyesi temin olunduğu için bu tedbirler kaldırılmıstır. Keyfiyet gümrüklerle, diğer alâkadarlara bildirilmiştir. Halı tacirleri Ticaret Odasına gelerek transft antrepo ücretleri meselesinde Rıhtım şirketile anlastıklarmı söy lemislerdir. İki taraf ta ücretlerde yüzde 30 tenzilâh kabul etmislerdir. Bazı te ferrüata ve kayitlere ait müzakereler devam etmektedir. Hahcılar sirketle tamamen mutabık kaldıktan sonra neti • ceyi Ticaret Odasma tahriren bfldire • ceklerdir. Halı tacirleri Rıhtım şirketile anlaştı Bolu Belediyesi cuma tatiline karar verdi Bolu Belediye meclisi Boluda henüz tatbik edilmemekte olan cuma tatilinin ftaziran 933 iptidasından itibaren tatbikını tahtı karara almıs ve ilân eylemiştir. Cuma günleri dükkânını açık bulundurmak isti yen lokantacı ve fırm v e kasap ve gazino ve berber ve sebze satan esnaflann bir rfefaya mahsus olarak senelik vereckleri rüsum dahi tesbit edilerek alâkadarlara tebliğ olun • muştur. Şikago Seyahati Limon kralının muhakemesi Limon kralı Diyamandi Efendi, hakkındaki tevkif kacarma itiraz edlldiğinden evrakı tetkik için ağır ceza mahkemesine gönderilmiştir. Bu evrak bir çuvaldan fazla oldu • ğundan tetkik isi birkaç gün uza • yacaktır. Diyamandi Efendinin muhakemesi gayet mühkn bir mahiyet arzet mektedir. Çünkü guya tahkikah yapaa müfettişin evvelce bir limon tüccarının yaninda kâtip olup Diyamadi. Efendiye şahsî gaıezi bulunduğu da iddia edilmekted'ir. Halbuki Diyamandi Efendinin suçu, kendisine gelen mallar için beyanname ibraz ederek gümrük muamelesi yaptıracağt yerde muamele tamammıs gibi beyanname vermis olma sıdır. Diyamandi Efendi evvelce de diğer bir limon isind'en beraet etmisti. Mahkemei temyiz davada verilen hiikmü kendisinin aleyhine nakze derek evrakı ihtısas mahkemesine gönderdiğinden bu muhakemeye pazartesi günü sabahı başlanacak hr. «înkılâp» lisesi talehesinin müsameresi Şikago sergisi seyahati ne iştirak edenlere NATTÂ büyük bir sürpriz hazırlamaktadır, bu sürprizi yarınki nüshamızda bildireceğiz. Duhuliye 25 kuruş Bugün KiM OLDUSUNU BİLMEK İSTEMİYORUM GÜSTAV FROEHLİCH LfANE HAtD tarafından OPERA'da Bugün KAR1LER1MİZE KOLAYLIK ARTiSTiK'te K i Ki ANNY Fransızca ONDRA DAX sözlii filira. ve JEAN Aylık abone Hususile vilâyetlerdeki bir çok karilerimiz gazetelerini munta • zaman kendi adreslerine alabil • mek için bizden bazı kolaylıklar is temektedirler. Bu aziz karuerin arzutarmı yerine getirmek üzere Cumhuriyet için aylık abone usulü îttihaz etmeğe karar verdik. Ay • lık abone bedeli yalnız ün Tepebaşt tiyatrosunda tnkılâp Liseleri talebesi tarafından çok muvaffakıyetli bir müsamere verilmiştir. Talebe velilerinin ve güzide davetlilerin hazır bulundukları bu müsamere güzide şair Faruk Nafizin $on neşrettiği «Kahraman» piyesi mu•affakıyetle tem«il edilmistir. Genç talebeleri tebrik ederiz. Resim temsilden bir sahneyi göstermekudir. FERNAND GRAVEY ve MONA 60YA KADINLAR BERBERi znrafet ve latfet fılminde llâveten: Paramount Jurnal M £ L E K'te B g n 4MMMHHHI uü ELHAMR A'da (3513) •(3514) 150 kuruş... tan fbarettir ve tabiî pesin olarak gönderilmek lâzımdır. Bu usul idarece fazla mesaiyi icap eden külfetli bir mesgale olduğu için abonelerinin inkıtaa uğramamasını istiyen karilerimizin paralannı idareye vaktinde yeti secek veçhfle döndermekte devam etmeleri iktiza edecektîr. LUCiEN BAROUX ve JEANNE BOİTEL KADINLAR AVUKATI şarkilı varyeteli tilminde Her iki filim fransızca sözlüdür. Tenzilâtlı Hatlar: Hususî 50, birinci 30 m (3516)