^= ı ••a.yiS L Cumhariyet' SON TELGRAFLAD I litler silâh meselesi için Arnavutluğun Yeni elçisi neler söyliyecek? Dün itimatnamesini Gazi Rayiştag Meclisinin aktedeceği fevkalâde içtima sabnrsızlıkla bekleniyor Hz. ne takdim etti Ankara 14 (A.A.) Arnavutluğun yeni Ankara orta elçisi Cavit Leskoviku Bey bugün öğleden sonra Çankayadaki kösklermde Reisicumhur Hazretleri tarafından mutat merasimle kabul buyurularak itimatnamesini takdim etmiştir. Cavit Bey bu münasebetle atideki nutku irat etmiftirt Cenevre 14 (A.A.) M. Hen deıson, silâhları bıraknaa konferan»ı umumî komisyonunun toplanmasını perşembeye tehir etmiştir. Sir John Simon, ihtimal bu içti mada hazır bulunacaktır. Brüksel 14 (A.A.) Havas A jansından: Salâbiyettar mehafüe göre Başvekil M. Adlof Hitler, Re ichstagda söyliyeceği nutukta yalnız Cenevre konferansının son safhatı ile meşgul olmıyacak, belki silâhlan bırakma meselesinin heyeti mecmuasına temas edecektir. Cihan konferansının herhangi bir netice elde edebilmesi matlup ise beynehnilel siyasetin neden ibaret olduğunun açıkça gösterilmesi icap eder. Fazla olarak Başvekil, tngiltere Harbiye Nann ile M. Paul Boncourun geçenlerde söylemiş oldukları mıtuklara cevap vererek Alman yanın herbangi bir ültimatoma boyun iğmiyeceğini ve kuvvetli devietle rin kuvvetli, zaif devletlerin de zaif kalmasını kabul edemiyeceğini beyan edecektir. M. Hitler, silâhları bırakma kon feransıma usulleri değişmediği takdirde bu konferansı ölmüf farze deceğini söyliyecek, diğer devlet lerin silâhlannı birakmamalanm, fikrince haksız yere askerf cemiyetlere isnat edilmekte olan mahiyeti protesto ederek bu usullerin deği* • Hrümesini istiyecektir. Berlin 14 (A.A.) Havas Ajansı tnuhabirinden: Rayişhtagın çarşamba günü ak • tedeceği içtima, siyasî mehafili iş gal etmekte berdevamdır. M. Nadolni, öğleden bknaz tonra Berline gelecek ve hemen M. Von Neurath ve sonra Başvekil M. A dolf Hitler ve belki de Reisicumhur Mareşal Hindenburg ile göriişecek tir. Bu sababki Berlin gazeteleri, bütün memleketin hukuk müsavatı talebinde Hitlere müzaheret edeceğini yazmaktadırlar. Şurayı Devlet hakkmda NALINA İHEM MIHINA bir tetkik tecrübesi Okuyanlar azaiıyor, çün 4 §urayı Devlet davalarında müddet ile mebde tdarî muamelât ve mukarrerata karşı müracaat ve şikâyetler Kazaî mahiyeti, istinaf ve temyiz mercii olan ve olmıyan meseleler. Varife noktasmdan aynlmadan evvel nazarı dikkate almacak bir cihet te Şurayı Devlete ikame edilecek davanm mesmuiyeti için tayin olunan müddet meselesidir. Bu müddet 341 tarihli Şurayı Devlet kanunumuzun hükumetçe teklif edilen lâyihasında doksan gün olarak vazedilmiş iken adliye encümenince altmis güne indirilmif ve kanunlar da o suretle tedvin olunmustur. Memleketimizin viis'ati, vesahin noksant ve bir çok müşkülât ve avamilin mevcudiyeti gibi se beplerden dolayı bu altmis gün müddetin kifayet etmediği göriilmektedir. Niteldm deavi dairelerinden dört sene • denberi sadır olan kararlann belki yüzde sekseni müddetin geçmesi hasebile davanın reddine mütedairdir. Binaena leyh Şurayı Devlete resen müracaat müddettnm temdidi ve hükumetin ilk teklifi veçhile doksan güne iblâğı pek müfit olacaktır. Yalnız temyiz müddetinin altmis gün olarak ipkasında bir mahzur yok • tur. Müracaat meselesinde 3dnci ve pek mühim bv nokta da bu müddetin mebdeini tayin hususudur. Bir kere halen mer'i olan 25 inci maddenin (usulen tefhim) cümlesi bazı ihibaslara mahal vermektedir. Bu itibarla yalnız tebliğin esas ittihaz edilmesi, fertlerin huku • kuna muhafaza için ehemmiyetli bir teminat tefk3 edeceginden (tefmm) ta • birinin maddeden tayyi çok musip olacaktır. Bundan sonra gene müddetin meb deini tmyinde diğer bir noktanra daha nazan dikkate alınması elzemdir. Her • kese malumdur kt idari muamelât ve mukarrerattan müteesdr olanlar, çok kere derhal dava ikamesinden ihtiraz ederek birçok mülâhazalann tesirile evvelemirde ayni daireye veya onun mafevkı olan makama müracaat etmekte ve muamelenin tashihmi talep etmektedirler. Hakikatte bu müracaatlerin mahiyeti idari murakabenin tahriki olduğu • na göre bu tarzdaki müracaatlerin davadan farkı yalnız dava merasim ve eskâline tâbî olmamaktan îberettir. Teskilâtı esasiye kanununusun 82 mct maddesile müeyyet hukuku tabüyeden olan bir hakkın istimali yüzünden müddet geçroesile efradm dava ncamesi imkâra münselip olması Teşkilâh e«asiyenin ruhuna ve alelitlâk hak mefhu • muna münafidir. 341 tarihli kanunun hükumet tarafmdan teklif edilen lâyihasmda, bu esas nazan dikkate alma rak 23 üncu madde flırar edilmis 3ten adliye encümeni (mafevk merciin müddetle takyidi muvafık görüleme devamlı müzaheretine de emin olabilirsiniz. Şahsım ve tnemleketim hakkmdaki duygularmıza teşekkür ve iki memleketin ananevî dottluğunu kuvvetlenmesine matuf te mennilermize istirak ederken haş metlu Arnavut Kralı Hazretlerinin sahsî sıhhat ve saadetleri ve mem leketlerinin feyiz ve refahı hakkında candan temennilerimi beyan ile hususî bir levk duyuyorum.» •• kii yazanlar çoğahyor! eçen gfin gazetelerden biri her tene mekteplerden binlerce talebe çıkmakta olduğu yam okur yazarlanmız çoğaldığı halde, okuyanlarm azaldığmdan bahsediyor, yeni harfler ve yeni mektepler sayesmde okuma yazma büenlerin art mts olmasma rağmen, gazetelerimizin Büyök Harpten evvelki basış miktarlarmm azalığmı kaydediyordu. FilvaU Büyük Harp bidayetinde tekbasına 50 bin nüsha basan gazetelerimiz vardu Şimdi ise bütün gazetelerimizm satışı topyekun bu kadardır. Alâkadarlar, bu suknhı muhteKf se • beplere atfediyorlar. Benim fikrimce okuyanlann azahnasınm bh sebebini de yazanlann çoğalmasmda aramak la zımdır. Hemen hemen bütün Kseleri • mizde bir, hatta birkaç tane mecmna nesredildiğme göre, okuma yaşında bolunan gençlerimiz, okuyucu olmaktan çıkmıslar, yancı mevkiine yukselmisler, demektir. Bu vaziyette elbette okuvanlar azalır; fakat, halhnize sükredeüm, hic olmazsa yazanlar çoğahyor!.. Hitlerin söyliyeceği nutuk Arnavat elçisimn nutku < Reisicumhur Hazreleri: Mufahham metbuum Hasmetlu Arnavutluk Krab Hazretlerinin be • ni nezdi devletlerine fevkalâde murahhas ve orta elçi tayin eylediklerini bildiren mektuplarını zatı devletlerine takdim ile şeref kesbede • rim. Mufahham metbuumun Türkiye Cumhuriyetinin ikbali ve asil Türk milletinin yeniden dirilmesini ve büyiik mukadderatına doğru yürüyüsünü kendisine borçlu bulunduğu sanlı kurtancısı ve yüksek ıslahatçısının saadeti hakkındaki temennilerini müşarÜT»neyh namına aöyle • tnek için bu f ırsattan istif ade ile bahtiyanm. Türkiyeye karşı duyduğum ve eski sarsılmaz arkadaslık ve dost • luk hatıralannm değismez bir hale getirdiği derin sevgi hisleri kraliyeti, güzel memleketinizde temsil et« mek ve Arnavut milletmi kardes Türk milletine bağhyan halis ve samimî bağlarm kuvvetlenmesme ca • lıstnak içm uhdeme verilen vazüeyi bana daha zevkli göstermektedtr. Beni fereflendiren ve sahsî duygulanma uyan bu vazifeyi Türkiye ve Arnavutluğun yalnız karsıhkh menfaatlerine değil, sulh davasına müfit olmak hususundaki müsterek emellerine de tekabül eden iyi anlasmak siyasetine samimî bir arru ile hizmet ile ifaya çalısacağım. Vazif emde muvaf f ak olmak için zatı devletlerinin yüksek lutufkârlıklarile hükumetlerinin kıymetli muavenetleıine mazhar olacagımı ümiıt edi • yorum. Sözlerime nîhayet verîrken zatı devletlerinin sahsî saadetlerile Türkiyenin refah ve tealisi ve an'anevî ArnavutTürk dostluğunun kuvvet bulması için en samimî temennilerirai arza müsaade buyurunuz.» Af. Heryonun bir makaleri Pari» 14 (A.A.) Havas Ajansından bildiriliyor: İnformation gazetesinde Vaşingtondaki mülâkat lannın cereyanı »uretinden bahse den M. Heryo, silâhları bırakma ve emnüselâmet meselelerine de temas etmiştir. M. Heryo, M. Rozveltin Makdonalt plânmda derpi» edilmiş olan kontrolün daimî ve seyyar bir kontrol ile takviye edilmesi husu sunda kendisi ile mutabık kalmış ve Almanyanın i*temekte olduğu nü mune ordusuna müsaade olunma • sının rmkânsız olduğuna dair olan Fransız tezinî kabul etmiş olduğunu yazmaktadır . >««inıımmiMHinilllll||linR|inill!iniHinilltnilimıınmnınnımımıını. Tekaüt işleri için Iki yeni lâyiha Tekaüt kanunlarında değişecek maddeler Ankara 14 (Telefonla) Askerî ve mülkî tekaüt kanununun 55 inci maddesinin tadili için Meclise bir kanun Iâyihası gönderilmiştir. Lâyîhaya göre müteaddit cîhet ten maaşa müstahak olan yetimlerin maaşı en çok alacaklan cihetten hesap olunacaktır. Ancak maasa müstahak olan dul zevcelere pederlerinden düşen yetim maaşı dul maaştndan fazla olursa reyleri alınacaktır. Bunlar zevçlerinden intikal eden maaşlan tercih ettikleri tak dirde bu maaş tahsis olunacaktır. Pederlerinden tahsis olunan maaş miktan zevçlerinden nitikal eden maaştan fazla olmak hasebile 47 ve muvakkat 2 înci maddeler muci • bince tasliyeye tibi tutulan dul s*vceler hakkmda dahî bu fikra hük müne tevfikan muamele olunacak • tir. Bunlar zevçlerinden intikal e • den maaşı tercih ederler»e tasfiye tarihinden itibaren zevçlerinden tahsisi lâzım gelen maaş miktarlan hesap olunarak evvelce pederle • rinden tahsis olunan maaşm tasfivesi neticesinde aldıklan paradan mahsup olunacak, üst tarafı yeni tahsis olunacak dul maaşmın dörtte biri kesilmek suretile isthdat edilecek • tir. Altın ve petrol Arama idareleri Yeni teşkilât içîn bir lâyiha yapıldı Ankara 14 (Telefonla) Altm ve petrol arama ve isletme isleri için ye niden teskü edilecek 3a daire hakkın • daki lâyiha Meclise gelmistir. Lâyiha hökümlerine göre altm arama îdaresme bu iş içm 200,000 hra, petrol arama idaresîne de 300,000 lira tahsis olunecakhr. Lâyihada bu teşekküllerin tarn idaresi tktısat Vekaletine bırakılmaktadır. Ankara 14 (Telefonla) Buraya gelen malumata göre Ankara vilâyetinin her tarafında nafi yağmurlar yağtnaktadır. Ankarada nafı yağmuriar Bir Rus proîesöru Türkiye için bir kitap yazdı Moskova 14 (A.A.) Leningratlı profesör Yukovski «Ziraî Türki ye» ismmdeki eserini bittrmiştir. Ba kitapta Türkiyenin coğrafyası ve iklimleri hakkında malumat olduğu gibi Türkiyede ekilen nebatlar Uk defa olarak tetkik olunmaktadır. maas alan memurlarla Ankara merkez Belediyesi mecnurlarına dahi tatbik olunur. 2 Bu memurlara art tekaüt, dul ve yetim maaşı tahsi* muamelesi müsterek sandık idaresince yapılır. Senelik tekaüt tahsisatı yekunu iki müsavi taksitte sandık namına Ziraat Bankasina yatırılarak ayda bir hesaba yazıhr. tşbu tahsisat kâfi gelmezse eksiği ait olduklan bütçelerden tamamlanir. Sandık masrafına iştirak hissesi sandık iâ*are heyetince tesbit olunur. 3 Kanunlan mucibince Belediyelere vekâletlerce tayin ve me muriyetleri tasdik olunan memurlar devlet metnuru haklarmı haizdirler. Hususî idareler memurlarımn tekaötlüğü Ankara 14 (Telefonla) Vila • yet hususî idareler memurlannın tekaütlüğü kanununa tezyil edilecek lâyiha Meclise gelmiştir. Lâyiha nin esaslan şunlardır: 1 Vilâyet hususî idareleri memurlannın tekaütlüklerine dair o lan kanunun bütün hükümleri ts • tanbul umumî meclisi bütçesinden la mukabele buyurmuslardirt «Elçi Hazretleri; Hasmetlu Arnavut Kralı Hazretlerinin zatı devletlermi nezdime fevkalâde muraKhas ve orta elçi tayin ettiklerini bildiren mektuplarını büyük bir memnuniyetle alıyorum. Mufahham metbuunuz namına Türk Cumhuriyeti ile şafcsım hak kında ifade ettiğiniz asil temenni • ler beni bilhassa mütehassis etmiştir. Bu temennilerde kahraman Arnavut milleti ile onun mütntaz hü • kümdan hakkmda beslediğim yüksek takdir hislerinin samimiyetle inikâs ettiğini görüyorum. Memle ketime ait eski dostluk ve arkadas • lık hatualannm yüksek vazifenizi size daha cazip kıldığmı gösteren sözlermizi zevkle dinledim. Bunlar bizim içm çok kıymetlidir. Bu dostluk havası icinde yüksek vasifeni • zin ifası güç olmıyacaktar. Birbirlerine asırlık samimî bağlarla bağlı iki milletm karsılıklı dostluk an'aneleri çok kuvvetlidir. Bu an'ane • ler milletlerimizin menfaatleri ka dar sulh maksadına da uygun düsen her gayreti kolaylaştıracak mahiyettedir. Bununla beraber elçi hazretleri yüksek vazifenizin ifasmda şahıımın ve Cumhuriyet hükumetinin bunu da anlardmız. Doğrusu, hiç birini anlama • dım. Sinirli bir elle dolabı açtı ve iyice göremediğim yerlerden, elbiseler, kutular arasından üç kese, bazı mücevherler ve kâğıtlar alarak avuç avuç yatağın üstüne tasıyor, kar tnakanşık bir halde seriyordu. Hiç kımıldamadan ve bazan taşman şeylere göz ucile bile bakmadan bekledim. Nihayet analıtan elinden yere attı ve yatağın üstünü parmağile isaret ederek: Buyurunuz! dedi, hepsi orada! Pederinizin hediyeleri de orada! Alınız! Onlara el süremem. Alınız, alınız! Artık bana lâzım değil. Toprağın altında da pırlanta yüzük takacak değilim ya!.. Toprağm altı nedir? Act bir gülüsien sonra ı Reisicumhur Hazretlerinin cevaplcan Reisicumhur Hazretleri yu nutuk 1 ^ 1 ^ 1 • Yunan Meclisindeki mönakaşalar Atina 14 (Hususî) M. Venizelosun mahkemeye sevki hakkındaki teklifin müzakeresi meclist* dün de sid detli münakaşalara sebebiyet vermistir. Yarmki içtimada muzakereler hitama erecek ve bir karara raptedilecektir. Makedonyada şiddetli zelzele Atma 14 (Hususî) Selânikten gelen telgraf haberlerine göre Makedonya dailmde şiddetli zelzeleler olmustur. Maddî hasarat pek büyüktur. Bütün sehirlerde bir çok evler yıkılmıştır. Insanca zayiat olduğuna dair malumat gelmemistir. Onu ben de simdiHk bilmiyorum, dedî, fakat yarın, öbürgün öğreneceğim. Derin derin içini çelrtt. Dontnustum, yatağa gitmek şöyle dursun, bakamıyordum bile! Ruhumun derinliklerine acı tortular çökiü. Mefluç gibiydim. Yatak tarafına doğru bak an gözlerim dalmıştı. Altın, mücevher, filân hiç bir şey gö remiyordum. Yalnız, gözlerimin önüne bir kadın ölüsü, kulağuna bir tabanca sesi, gürültüler, karmakanşık şeyler geliyordu. Omuzlarım düşmüştü, basım cne doğru meyletmişti, bütün halimde bir çÖküklük, umumî bir zâf vardı. Ah, işte ben böyleyim, parlayıp sönüveri yorum, ayni şeye ve ayni in sana karsı dişlerrmi gıcırdatacak kadar kin besliyorum da sorura göz lerim yasaracak derecede merhamet duyuyorum. Artık bir kere dedifim oldu ya, bir kere çekmecenin için • diğini) beyan ederek 25 mımarayı alan maddeden bu husustaki pek hakh kayitleri tayyetmisti. Binaenaleyh bu cihetin bir kere daha tetkikile Şurayı Devlete müracaat müddeti zarfmda alâ • kadar veya mafevk makama vaki olacak müracaat!erin dava müddetini katedeceği ve dava müddetinin mezkur makamlarca verilecek, cevabm tahriren tebliğinden veya muayyen bir müddet zarfmda cevap verilmemek suretile hükmen reddinden itibaren yeniden cereyana başlıyacağı her halde hâr maddei kanuniye ile tesbit edibnek zaruridir. Bu tarzda konulacak kaydin tesküâ h esasiye kanununun 82 inci maddesine bir müeyyede teskil etmesi Hibarile de ayrıca bir ehemmiyeti vardır. tdarî kaza tatbikatmda bazı zevat tarafından daima Fransıa usulleri mevzuu bahse dildiği cihetle bu hususun Fransada da bu suretle cereyan ettiğini ve Fransız Şurayı Devletinin istitaf ve istikâ mü racaatlerini dava müddetini kati telâkki eylediğini ve bu içtihadının esaslı bir kaide halini Sctisap ettiğini ilâve ederiz. Yalmz bu münasebetle surasmı kaydederiz ki idari müracaatlerin dava müddetini katetmesi kazaî mahiyeti ve mercii istinaf ve temyizi olmıyan moamelâta maksurdur. Yoksa faraza kazanç vergisi hakkmda Hiraz, ve temyiz mercileri rtvevcut iken bu kammî tariklere müracaat etmiyerek istida ve istikâda bulunmak, diğer müddetleri katedemiyeceği tabadir. Hâkimin davaya bakmaktan memmı bulunduğu ahval 3e hâkimin reddi, taraflarm ehliyeti; davanm tefrik ve tevhidi, davanm ihban, üçüncü sahsm mBdahalesi, iki taraf vekflleri, iki tarafm hak ve vazifeleri, tslah, davadan feragat veya husumet iddasmı kabul, teminat ve ihtiyatî tedbirler hususunda hukuk usulü muhakemeleri ahkâmmm aynen cereyan edeceği bir madde fle tesbit edibnek lâzımdır. Tebligat hususuna gelince: Esas tdbarile bunun da hukuk usulü muhakemeleri kanunu ahkâmma tevfikan vaki olacağı ve ancak 117, 118, 123 faıca maddeler Şurayı Devletçe cereyan edemiyeceğinden tebligatm makamah idariye ve zabıta vasttasile icra e^dSebüe • ceği kaydedflmek kâfklir. Deavt subeleri ve dairesmde muhakeme esas ıtibarile tahriren cereyan • « deceğmm ve fakat taraflardan birinin talebi veya sube veya dairenin karan üzerine izahatı şifahiye hası zmmmda taraflann alent murafaaya davet edi • leceğinin tasrihinden sonra muhakeme celseleri, zabrtlan ve dosyalan ile alelıtlak müddetler ve hali sabdca irca keyfiyetleri hakkında hukuk usulü muhakemeleri kanunu ahkâmmm cereyan edeceği bir madde üe teyit olunmahdır. Dava istidalarmm Şurayi Devîet ri • yasetine hitaben yazıhnası, Şurayi Devlete ve yahut Şurayi Devlete gönde rilmek üzere bulunduklan mahallin en büyük mülkiye memurlarma itası; ce vap müddetlerinin her üd taraf içm tebliğden itibaren on beş günden iba • ret bulunduğu ve cevabuu bu müddet zarfmda vermiyen tarafa on beş gün • lük bir mühlet verilerek ihtar edildik ten sonra gene cevap vermediği tak dirde muhakemenin gıyaben cereyan edeceği ve hükmün vicahî addolunacağı kayhlerine tevfik edilmek sartile dava ikamesi, itirazatı iptidaiye, esasa cevap, davayı mütekabile, tahkikat, Jıâdise, muhasebeye muhtaç davalarda ihzari muameleler, indeliktnca tarafeynin is ticvabı muhakeme ve hüküm hususlannda hukuk usulü muhakemeleri ahkâmı cereyan edeceğinm kezalik bir maddei kanuniye ile tesbiti elzemdir. [Son makalede Şurayt Devlet davalanran cereyan tarzt ve ikma* li lâzım nohtanlar mütalea oltma • caktır. Tahrir heyeti] dekiler önüme serildi ya, bende ne kin kaldı, ne öfke! Hatta bukadar arsızca, bukadar görmemişçesine üç parça mal üstüne düştüğüm için, bir kadına tokat vurmağa kadar > leri gTttiğim için vahsiliğimden u • tanıyordum. Öyle bh* an geldü ki yatağın üstüne serili duran şeylerin hepsini Sabahate iade ederek: «Al, istemiyorum, ben bir hayvanim,!» diye bağırmak arzusu içime doğ • du. Fakat yapamadım, söyliyemedim, hiçbir şeye takatim yoktu. Bu halimi gören Sabahat, yanırna yaklaştı, vücudümü bir kolu içine alarak elini ötetaraftaki orazuma koydu. Vücudünün yaylarmı ve sıcakhğım duyuyordum. Sonsuz bk utanç içinde iyice gevşedîm. Beni kendme çekiyordu: Yaramaz çocuk, dedi, pişman oldun değil mi? Haydi, ne duru • yorsun? Bunları alıp götürsene. . Bunlar için bana yapmadığın kal • madı. Ne duruyorsun? Hükmünü kaybeden bir söz Bazı atasSzleri ve darbtmeseDer vmdtr ki dönya durdukça eskimiyecek, hükümden sakrt olmıyacak kadar tabiî, canlı ve kuvvetKdirler. Banlan da fen nin yeni icatlan karsısmda sıfıra iner, yahut kuvvetmi kaybeder. Geoen gün Beykoz deri ve kundu • ra fabrikasmt gezerken, en son sistem makineler ve vasrtalarla techiz edümiş olan bu müessesede bir makine gör düm ki bizim meşhur atasözlerinden biri» ni bos lâf haline getirmekle mesguldS. Haniya «bir koyundan iki deri çdt • maz» diye bir söz vardr. Beykoz fab rikasmda gordüğum makine bir deriyl fld, hatta kalınca » e Sç tane vapan b« çeşit fen mucnelerinden bmdr. Arbk bundan sonra muhterem ha • riler «bir koyundan iki deri ctkma»' demeymiz; çünko doğkı, bicimine getirdi rni, bir koyundan iki deri değfl, hatte bh* posttan 8ç deri çıkanyor. Yeni damga pulları Yeni pullarm 5 liralık ve 10 kuruşluk numunelerl 1 haziranda eski damga puHan (a « mamen piyasadan kalknuş ve yerlerine yeni pullar konulmuş olacaktır. Bugunden itibaren bayüer ellerinde mevcut pullan Defterdarlığa götârerek yenilerle değistireceklerdir. Cumhuriyet Nüshası 5 Kuruştur Abone. şeraiti* Senelik Altı ayhk 0 ç ayhk Bir ayhk için 1400 Kr. 750 400 150 2700 Kr. 1450 800 Yoktnr Milîî tefrikamız : 60 Yasan: SERVER BEDI Hep Senin İçin! Fakat bana karşı böyle mua • mele mi yapacaktm? Güzellikle »öyliyemez mîydin? Daha nekadar güzellikle soyHyeyim?.. Beni çıldırtacaksın! Ne tereddüt o?.. Ne nazlanma o?.. Biraz da kadınların hissiya • inu anlatnak lâzım değil mi? Ne gibi hissiyat? Kadınlar zora gelemezler. t,'natlan tutar. Ben bu evde besleme fleğilim ya... Benim de bir haysiyeitim var. Damarrma basılırsa ben de İaksine işler yapanm. Bak şimdi ben sana bu çekmecenin içindekileri ve> receğim, hatta Tevfik Beyin bana jsıikâh hediyesi olarak verdiği mü [cevherleri de... Onlan geç! Hayır! Onlan 4a, hepsîni de, bu yatağm üstüne sereceğîm, sonra giyinip bu evden çıkacağım. Bir daha beni gormlyeceksmiz. Bu son sözleri söylerken gSzlerlmin içine öyle garip ve esrarlı ba kışlar dolduruyordu ki hafif bir ürperme geçirdim. Başını ağır ağır salhyarak: Hiçmihiç! dedi. Çünkü... ben... bildiğiniz kadınlardan ol • madığımı isbat edeceğim. Ne demek istiyordu? Garip heyecanlar içinde savrulduğum için muhayyelemde hakikî ve mevhum bir çok ihtimaller belirip söndü. Biraz çekmerek mmldandım. Anlamadım. Çünkü, siz benim nekadar bedbaht bir kadın olduğumu da anlamadınız. Onu anlamif oluıvdınıt Cevap vermedim. tradesi bosal mıs vücudüm onun arzulanna tâ • bidî. Basımı göğsünün üstüne çekti, sonra birdenbire silkindi, beni ftti, yatağa kostu, üstündeki esya ile beraber örtüyü kaldırdı, oda kapısı nm yanına attı ve tekrar kollannı göğsü üstünde kavusturarak, âmirane bir tavurla dedi kî: Haydi, al götür bunları, ça •, buk buradan çık, hemen, çabuk, çabuk! Ben de şimdi giymeceğim ve bu evden, bu diyardan çıkıp gideceğim, haydi, çabuk! Ona biran baktvn ve gözlerimi önüme iğdim. Ne yaman kadmmış, Allahım, ne yaman kadm! Ve n« güzel şey! Hay Allah cezasını ver sin! Kalbimi bastıran şey yalmz ağır bir azap değil, büyük bir arzu nun tazyikım da hissediyordunu Ba iki his beni o kadar bitiriyor ki en ufak bir hareket yapmağa muktedir değilim. (Mabaâi oar)