o ıviayıs Cumhuriyet '• SON TELGRAFLAC Bana kalırsa ^»•»•••»» • Sanat mektepleri Maarif T Vekâletine devrediliyor Her vilâyet bu mektepler içîn varidatınm yüzde dördü nisbetinde tahsisat ayıracak Ankara 7 (Telefonla) Hükumet san'at mekteplerirân Maarif Vekâletine devri hakkmda meclise bir lâyiha göndermistir. Lâyfcaya göre Ankara, Konya, Diyarbekir, Kastamonu, tzmir, Bursa, tstanbal, Edirne, san'at mektepleri mevcut bina ve tesisatlan 3e birltkte maarife devredueeek, bunlarm masraflan her vflâyetin varidatınm yüzde dördü nisbetinde aynracağı tahsisat 3e te min olunacaktn*. Bo hisseler defterdarlıklarca hususî idareler •aridafandan Bç taksRte tahsl olunarak umumî bütçeye n&kledjlmek fizere bir hesaba yabnlacaktır. Maarif Vekâleti bu tahstsatla mek tepleri idare edecek ve yeni mektepler açacaktır. Mekteplere her vilâyet iştirak hissesi nisbetinde talebe alınacaktn*. Lây3ıanm % 4 yardun hissesine ah hükümleri 934 malî sen«si başuıdan itibaren tatbîk olunacaktır. O zamana kadar vflayetler bütçelerinde bu mektepler için elyevm mevcut olan tahsisat ahnacak ve masraf bu suretle temin edilecektir. Alınacak paralar mevcut san'at mekteplermin idaresine kâfi gelmezse Maliye VekâleU Maarife 100,000 lira kadar avans verecektir. Saz ve içki ürk musikisile atkol arasmda giz11 bir sevişme bulanlara içki düsmanı doktorlanmız da kansfa • lar. Meyhanedeki mızraplan ve yaylan koTnak suretile ayyaşlan ıslah edecek lerine kani olan bu fen adamlanmız, acaba Karaköyden Topareye doğru bir aksam üzeri, on adun da atmamıs • lar mıdtr? Görmemisler midir ki yalnır Kasunpasalı Ibonım zurnasutdaki bah riyeli çiftetellisile değil, armonika ve gitara çalan Yanilerin, Panayotlarm Avrupa operet parçalarile, Rumen, Macar, Bulgar, Yunan havalarile de millet içiyor, millet coşuyor, nara atıyor, nikbin veya bedbin her türlü feryadı basıyor. Borçlar meselesi gene günün meselesi oldu M. Rozvelt borçları tehir veya tenkise kalkışırsa Amerika meclisini karşısında görecek Amerikan Italyan Müzakeratı bitti Londra 7 (A.A.) Londra g&ze telerine Vaşingtondan bildvildi^ine göre Amerikan meb'usan mecltsindeki demokrat liderleri haro borçlarmın azal hlmasmı yahut büsbütün kaldınlmasını kongreye teklif etmenin siyasî bir felâkete muadil bir hareket olacağun M. Rozvelte bildirmek hususunda muta bık kalmıslardır. Yakında M. Rozvelt 3e goroşecek olan bu grup bu yolda bir telklifm kongreyi M. Rozvelte muanz bir vaziyet almağa sevkedeceğine kani buhmınakta dır. Söylenildigine göre meb'usan meclisi azasının dörtte Sçü harp borçlarmm azaltılmasmı yahut bu borçlara ait taksitlerin tecilini kabul etmeği taahhüt eylemislerdir. NALINA MIH1NA Yalnız kadınlar mı? elâmi Izzet Bey arkadaşımız, f uhuşla mücadele meselesi hakkında güzel bir yazı yazmış, bu mücadelenin, sadece umumhaneleri kapatmak ve fahişelere vesika vermemekle hailedilmîyeceğini izah ve isbat ediyor. Arkadaşımız yazısının sonunda fuhuş talimatnamesine söyle bir madde ilâvesini teklif etmektedir. <Ve»ı7ja alan kadınlar, umumî parklarda, umumî caddelerde, umw ma mahsut yerlerde oturamazlar ve ancak günün maayyen »aatlerinde muayyen yerlerden geçebilirler.t Selâmi tzzet Bey bu teklife şu esbabı mucibeyi ilâve etmiş: €Üazt ayguruuz hadmalrm vapurlarda, trenlerde, tramvaylarda, bah' çm ve gazmolardaki halleri, tavırlart, tözleri umumî ahlâka muga • yîrdir ve intanın hele gençler, çocuklar Ve kadınlar olursa • yüzünu kuartacak mahiyettedir. Fuhuş ta • limatnamesi bu halin öniine geçme lidir.» Fahişeyi, içtimaî heyet v e hayatt&n sürüp çıkarmak ve adeta afaroz etmek detnek olan bu teklif m tat bik kabiliyeti yoktur. Onun yerine vesikalılan Hayırsızadaya göndermek ve onları ziyaret etmek ihtiyacmı duyanlar için de Hayırsızadaya sabah akşam vapur işletmek daha kolay bir tedbir olur ama benim bahsetmek Lstediğim şey başkadır. Selâmi Izzet Beyin hakkı var: Vapurlarda, tramvaylarda, trenlerde, bahçelerde, gazinolarda. hatta caddelerde, hatta, şehrin en kalabahk yerlerinrfe öyle yüz kızartıcj haîler, öyle çirkin ve ayrp sözler işitiyoruz ki insanın, duymamak için sagır olmak istiyeceği geliyor. Fakat bu utanmaz sözleri söyliyenler, bu çir kin halleri yapanlar, yalnız vesikah kadınlar mı? Nice çocuklar, deti kanlılar ve hatta yaşlı başlı erkek • ler var ki onların söyledikleri ve yaptıkları, en bayağı ve düskün fa hişenin bile yüzünü kızartır. Galiz, iğrenç ve utanmazca ktt fürlerle birbirine söven, en müs • tekıreh ve müstehcen sözler ve işaretlerle şakalaşan erkeklerî ne yapa • lım? Onları da, Selâini tizet Beyin teklif ettiği madHe ahkâınana tâbi tutamayız ya, o halde ağızlanna kilit mi vuralım? Evet, kilit vurmaktan ba*ka çare yok. Fakat mekteplerde yapılan ^ • dep ve terbiye kili<fi. Amerikada bir kız Yeni bir RusJayon Kaçırma vak'ası Harbine doğru... Haydutlarm kaçırdığı mliyoner kız kurtarıldı Harviç Masvaphussets hökumetin • de 7 (A.A.) Margaret Mc. Masm kaçınlması vk'acmdan dolayı Buk atlı lci erkek kardes tevkif edBmişlerdir. Margaret Mas, dün kurtanlmıştır. Harviç 7 (A.A.) kaçınlan Mar/ret M c Masm serbest btrakılmasmı temin icm knrtarma fidvesî olarak verflen 60,000 dolar, tamamüe geri almmıshr. Bu paranm 10,000 dolan gizli bir dolan ici'nde ve 50,000 dolan da tevkif edilen Buk kardeşlerden birinm evinde tene ke kutular içinde saklı olduğu halde buItmmuştur. CUMHURİYET Kurtanldıgı ha ber verilen kız Amerikanın maruf milyonerlerinden Fratıses Mc Maaın torunu ve Detroitin meşhur iş adamlann • dan birinin kızıdır. Hemiz on yaşında bulunan bu kı? mektepte iken telefonla aldatıiarak sokağa cıkanlmış. mekte bin önünde oturan mavi boyalı bir oto' mobiiin renci şoförü işaretle kızı arabeya davet etmistir. Bu nrada birdenbire meydana çıkan kuvveth' iki adam kızı zorla otomobile koymuşlardır. Vak'a Harviç şehrînde vuku bulmuş ve bütün Amerikada derin bir heyeean uyandırmıştrr. Kızm babam istenildiği kadar fidyei necat vereceğini ve bunu hiç bir suretle geri almıyacağtnı ilân et Ruslar Sibiryada sef er berlik mi ilân etmişler? Londra (Hususî) Japonya ile Rusya arasmda başliyacak bir harbm pek yakınlaştığı tahmin edilmektedir. Mançukudan gelen haberler vaziyetin çok tehfficeli oMıriftmu bıidirmektedirler. Ruslar Sibiryada seferberllc 3ân et * mislerdH*. Japon tavyareleri, Ruslar tarafmda bulunan Sarkî Cm demirvoluna bomba atnuslardır. Maksatian Ruşienn daha fazla shnendifer malzemesi kaçnrnalanna mâni olroakür. Ayni mmtakada askerî Rus tayyare müfrezeleri havalanarak Janontayya relerini ricate mecbur etmişlerdir. Rus tayyareleri bütün hudut boyunca 3k defa istiksafta bulımmuşlardır. Ruslar aidıklan sîmendifer malzemesini iade etmiyecek'ermj teyit etmîsler ve bu malzemenin Mokden mualıedesi mudbiner kendüerine ait olduğunu b*ldirmislerdir. Jehol mmtakasmda bufaman Japoa kıtaatı Rus hududuna tahaşşütte de vam etmektecnr. Diğer taraftan 2000 Japon askeri Mongolistan hududunda Dolon Nor sehrinj a'mulardnr. Bu suretle Ruslarm, Gobi çölü tarikile Cinlilerden yardun alma Iarına imkân bırakmamısJardır. • Londra siyasî mehafilinin kanaatine gore Jaoonlarm maksadı Ruslan Viladivostok ta dahil olduğu halde, bütün deniz vflâvetlerinden çıkarmakhr. Ruslar Japonlara karsı mukabH askerî tedbh'er alm»Vta devam etmektedirler. Garip şey! Londranm apaş meyhanelerinde, Parisin yeralh barlannda, hatta bir çok müzikhollerde Avrupalıyı fitil olmağa sevkeden hep bizim «ka • mayı vurdum yere!» havası nudır? Amerikada içki yasağı olmadan e w e ' , büyük barlarda ahali o kadar sarhos olur, o kadar kı«u dökerlermiş ki bir bar sahibi, müessesesmi zarardan korum?k için, müsterilerme birer mantar taban cası vermis, duvarlara küçük yuvarlak aynalar asmış; fazlaca içerek büyük bir hareket yapmak istiyenler o aynalara nişan alarak tetiği çekiyor ve ktnp dökme Uıtiyaçlanm böylece gideriyorlar mış. Amerikadaki cazbantlar da mı Artaki Efendmin nefis sarkılannı çolıyor lar? Hayır! Diin bize Rauf Yekta üstadm dediği gibi, içkisiz konserlere halkm te hacümü, Türk musikisile alkol arasmda iddia edilen münasebetin en canlı tekzibidir. Ben meyhane sazını pek sevmediğim halde, fakir ve masum bir artist sınıfına karsı savrulması âdet hükmüne gî ren bu gülünç rftiraya dayanamam. İçki 3e sarhoşluk arasmdaki münasebet, vucut ile ruh arasmdald müşterek mestl3c suretmde izah edSdiği takdirde yalnız bize değil, bütün insanlara mahsus beseri bir hal olur ve bu, ahaliden yüksek burjuva tabakalanna kadar her sınıfta ayn ayn tezahürlerle görünür: Burjuva içmden haykınr, halk nara atar. M. Rozvelt ne yavaeak? PEYAMİ SAFA Gazi Hz. nin tetkikleri Ankara 7 (Telefonla) Gazi Hz. bugün Orman çiftliğinde tetkikatta bulun muşlar ve akşam üzeri Çankayaya avdet buyurmuş lardır. Atina 7 (A.A.) Atina Ajansı tarafmdan bildirildiğine göre bazı Yunan bankalarmın yaptıkları tel kin üzerine Yunan hükumetinin tn giliz 1/rası ve dolar kıymetinden husule gelen ve Yunan ihracatına zarar veren düşkünlüğe karsı bir muvazene çaresi olmak üzere drah roiyi sun'î surette kıymetten düsü receğine dair gazeteîerin bir kıs mında görülen habeıler tktısat Nazırı tarafmdan kat'î olarak tekzip edilmistir. Drahtni hakkındaki şayiaların aslı yok Ankara Cemiyeti Belediyesi dağıldı Ankara 7 (Telefonla) Cemiyeti Belediyemiz bugün Ankaranm *u tarifesini kabul ederek mesaisine nihayet vermiştir. Londra 7 (A.A.) M. Rozveltin müşavirlerile Hariciye Nezareti yüksek memurlannm harp borçlanmn tedKni M. Rozvehe tavsiye ettSderine dair ortada dolasan sayialar hakkında resmî ınalumat edinmege imkân bulunama • rniftn. Hariciye Nezareti mahafilinde bu mesele hakkında yapılan beyanata göre bu iş M. Rozveltin takdirine bırakıhnıstır. Londradaki yan resmî mahfiller şu iki düsünce ve üıtimali 3eri sürmekte dirler: 1 M. Rozvelt, imkân görecek olursa, dünya üctısat konferasuım muvaffakiyetle netkelenmesi imkânlarmı kuvvetlendirmek maksadüe harp borçlan meselesini daha hesaplı bir surette tet • kik ve müzakere etmesine ve bir takan gümrük itilâflan akteylemesîne kayitsiz ve şartsız müsaade verSmesini istemek için kongreye müracaat fikrinde bulunmaktadır. 2 Bu müracaat üzerine kongrede basgösterecek muhalefet çok kuvvetli olacak gibi görünecek olursa M. Rozvelt 15 haziran taksitlerinin ödenecegini resmî surette beyan etmekte devam ede cek, fakat bu takshlerin ödenmesinin gerek dünya konferans» ve gerek harp borçlan için ileride yapılacak müzakereler hakkındaki Amerikan «ya*eti üxerinde hiçbir tesir yapmıyacağmı borçlu taraflara mahrem surette bîldirecektir. M. Rozveltin bu iki yoldan hangisi ni takip edeceği hakkmda henüz bir karar almarmş olduğu, kongrenin ve efkâri umumiyenin bu husustaki düsüncelerinin açıktan açığa meydana çdona • sını bekliyeceği sönlenmektedir. Amerikaya giden Fransız murahhası M Heryo ile M. Rozveltin birarada çekilmif resimleri meseleler anılmıstır. Görüşmeler esnasmda hiçbir anlasma elde edilmemiştir. Fakat bu konuşmalar M. Rozveltin ttalyan noktai nazannı öğrenmesine imkân. vermistir. Konuşmalar esnaaında süahlan azahma konferansmın çahşmalannm şimdiki vaziyeti uzun uzadıya tetkik edilmistir. Bu görüşmelerde muahedelerm yeniden gözden geçirilerek degistiruraesi de komışulmustur. ttalyanlar Versay muahedesmin sulh için tehlikeli bir hal ve vaziyet ortaya çdcardığmı, bu muahedede bazı değişSdSder yapüması lâzım geldiğini söyledikten sonra bu işin en mühim olan noktasmm mevcut muahedelerin hükümsüz bir hale gelen madelerini hemen değiştirmek değil, fakat tadil esasmm kabulünden 3>aret olduğunu teyit et • mişlerdir. Gümrük mütarekesi ismde ttalyan mümessilleri M. Rozvek 3e ayni ftkirde görüsmüslerdir. Borçlar meselesine ancak ana hatlan itibarile teraas edilmiştir. Vasington 7 (A.A.) îtalyan Amerikan görüşmeleri bittikten sonra M. Rozvelt 3e M. Yung tarafmdan neş • redilen müşterek bir tebliğde bilhassa deniyor ki: «Bütün dünyayı dermansız bırakan meselelere müteaHik noktai nazarlanmız arasmda sıkı bir benzerlik ve birlik bulunduğunu derin bir memnuniyetle görüyoruz. Dünya iktuat konferansmm vazifesi o kadar çetin ve kanşıktır ki, bütün milletler bu ise her halde mu • vaffakiyetli bir neticeye ulasmak dileğile sanlmıyacak olurlarsa, bir muvaffa kiyetsizlikie karşılanmak tehlikesi beklenmektedir. Dünya iktısat konferansmın akamete uğraması haiinde bütün dünyanm karşısma çıkacak ve ikhsadî harbm şid • detlenmesi suretinde baş gösterecek olan yola sapmaktan sakınmak için bütün miiletlerin elbirliğüe çahşmalan lâzım gelmektedir. tktısadî istikrar içîn siyasî huzur ve huzurun esas olduğu, üctısadî bir silâhlanmanın ancak askeri silâhsrzlanma ğa imkân verecek bir dünyada kabil olabîleceği hususlarmda tamamile mu • tabık bulunuyoruz. Gümrük tarifeleri sahasmda beynelmilel ticarete set çeken engeller hakkında bir mütareke yapılması en ileri safta gelmektedir. Kambiyo kıyraetleri için sabît bîr ölçünün bütün dünyada yeniden teessüsü lâzım geldiği ve bu ölçünün ancak altm olabilecegi zannında olduğumuzu be yan hususunda da mutabık bulunuyo • ruz.» Yeni bir tasavvur Pro. Malş Ankara mekteplerini peziyor Ankara 7 (Telefonla) Pro fesör Malş buradaki lisleleri teftiş ve tetkik etmektedir. BugdnkO Mecliste Ankara 7 (Telefonla) Yann Mecliste Konya meb'usu Tahsin, Trabzon meb'usu Ali Seydi Bey • ler tahlif edileceklerdir. Seyrisefainin hesabı kat'î raporu müzakere edilecektir. Dahiliye memurlarmm tahdidi sinleri, Tiflis konsolosluğu binası, harp gemilerinin tamiri için yaptınlacak liman ve tersane, muvazene vergi si kanununun bir sene uzatılması lâyihalarmın ikinci müzakereleri yapılacaktır. Merkez Bankası kanununda tadilât italya tekzip ediyor Roma 7 (A.A.) Stefani ajannnıa bildirdiğine göre Italyanın Brenner mmtakasma icabında Avusturyaya girmeğe hazir bulun mak üzere külliyetli miktarda asker yolladığı hakkmda ecnebi kaynaklardan çıkan haberin aslı yoktur. Maarif Vekili bir ziyafet verdi Ankara 7 (Telefonla) Maarif Vekili bugün burada bulunan lisaniyat mütehassısı M. Dent şerefine Ismet Paşa Kız Enstitüsünde bir çay ziyafeti verdL Ziyafette Maarif dil ve tarih cemiyetleri erkânı da bu lundular. Ankara 7 Cumhuriyet Merkez Bankası kanununun bazı maddelerinin tad3i için B. M. Meclisine bir lâyiha verBmiştir. Değiştirilecek mühim maddelerden bir? de Inrkmct maddedar. Bu madde söyle tadil eduecektir.: «Banka, devlet vilâyet ve belediyelerin borsada mukayyet tahvilâtına nvı • kabil azami yiizde seksen nisbetinde ve difer kode edihnis sağlam tahvüâta mukabH yüzde yetmis nisbetinde ve 3 ay vade ile bankalara avans venlir. Ancak banka bu muameleleri beştnci maddenin •on hkrasında zikredilmis hazine borcuna mahsup edilecek mebaliğm S milyon hraya baliğ olduğu tarihten itibaren ifa edebilecektir. Banka bu avanalar mu • kabüinde emisyon yapabilirse de bu emisyon miktan yukanda zlcri geçen hazine borcuna mahsup edSmis mebaligm yüzde ellisini tecavüz edemez.» Cumhuriyet Nüshası 5 Kurjıştur Senelik A!ö ayhk 0ç aylık BİT ayhk Abone • şeraiti • Türkiye içîn 1400 750 400 150 Kr. Hariç için 2700 Kr. 1450 800 Yoktur Paris 7 (A.A.) Pöti Parizyetı gazetesi, borçlar hakkmda M. Herriot Vaşingtondan aynldıktan sonra ortaya çıkan yeni bir tasavvurdan bahsetmek tedir. Mezkur gazete Amerika hükumetinm borçlar hakkmda umumî bir yeni sureti tesviye plânı hazırlıyacağnu yazarak diyor ki: «Bu plâna göre borçlar faizsiz olarak heyeti umumiyesmin bir sülüsü altm olarak, bir sülüsü derhal paraya tahvil edilebilecek şehadetnamelerile ve diğer sülüsüde beynelmilel tediyat bankası vasıtasile ileride paraya çevrilecek olan şehadetnamelerile ödenecektir.» Vasington 7 (A.A.) Hariciye nezareti erkânı malî meseleler hakkmda Fransız hükumetine bir nota gönde rildiğini ne teyit ne de tekzip etmek is • tememişlerdir. Bununla beraber bugünkü malî vaziyet hakkmda böyle bir nota mevcut olduğu, fakat metnin ortaya çıkanlma dığı zannolunmaktadır. Vasington 7 (A.A.) M. Rozvelt 3e ttalyan Maliye Nazın M. Yung ve ttalyan elçisi M. Rosso arasmda yapılan görüşmeler bitmiştir. Bu konuşmalar sona erdikten sonra neşredilen tebliğde siyasî ve ikhsadî. ta var. Bana uzak biri de değil: Babam! En küçük bîr gürültü, onun kulağma gidebilecek en hafif hir münakaşa hayatına malolabilir. Annemin boroşu için babamın hayatını feda mı edelim? Hayır. Ne olursa olsun bir kaç gün sabır. Şu adam cağız yataktan kalksın, belini doğrultsun, o zaman müştereken bu işin bir icabına bakarız. Şimdilik Sabahat Hanıoia aleykümselâm demekte devam etmek lâzım. Bu kararla günü geçlrdim ve gece erkenden yattım. Erken de uyumuşum. Fakat gene biçimsiz rüyalvr görüyorum. lçim rahat değildi ki. Bilmem gecenin hangi saatinde, kulağıma ince bir ses girip çıkıyordu. Uykumun arasmda bu sesi teşhıs edemediğim gibi rüyamdan mı, dısarı/)an mı geldiğini de pek seremiyordum. Sonra yüzümde, gözle rimin ve agzımm üstünde sıcak h;r nefesin gezintsini duyar gibiydim. Yatağında birkaç defa sacsıhr gibi de oldum ve gözlerimi açtım. Ka Irak Kralı Avrupaya gitmek üzere Istanbula geliyor Bağdattan yazılıyor: Kral Fay • sal Hazretleri tnayısuı yirmi besinde Avrupaya gidecektir. Kral Hazretlerine bu seyahatlerinde Hariciye Vekili Nuri Paşa Essait, Maliye Vekili Yasin Paşa Elhaşimr, ferik Ta ha Paşa Elhaşhni refakat edecek lerdir. Faysal Hazretleri yirmi beş mayısta Bağdattan Şama gidecek, orada iki gün kaldıktan sonra Toros ekspresi ve tstanbul yolu ile Av rupaya hareket edecektîr. Gazi Hazretlerine hediye edilen atlar Irak Kralı Hazretlerinin Gazi Hazretleri ile Başvekil tsmet Paşaya hediye ettikleri Arap atlan An karaya gönderilmek üzere yola çıkarılmışlardır. Gazi Hazretlerine hediye edMen atların üçü çok kıymetIidir. elimi kurtardım, sıçradım, yataktan atlıyarak elektr.'k düğmesini çevirdîm. Yatağıtnın kenarında oturan gene o: Sabahat. Gene dün geceki kıyafet. Gene dizlere kadar ayaklar, omuzlara kadar kollar ve göğüs Çiplak. Fazla olarak dün geceki beyaz yüz bu gece renkli. Yanaklar hafif pembe ve gözler yanıyor. Kollarımı kavuşturdum ve tamamile zaptedemediğim öfkemin bir kısmını salıvererek sordum: Ne işin var burada gene? Odama bu tarzda gelmekteki münase betsizliği anlamıyor musun? Yoksa bilerek mi, istiyerek mi yapıyorsun? Tekrar yaklaşmak ve elimi tnt mak için yatağın üstünde bana doğru yılan gibi uzandı. Fakat pencere tarafma doğru geri çekildim ve emrettim: Derhal dışarı çık! Yoksa çok fena bi şey yapacağım! Pişman olacaksın! Amerikan • İtalyan müzakereleri Amerikan Alman müzakereleri Vasinjrton 7 (A.A.) M. Şanht Beyaz sarayda M. Rozvelt tarafmdan kabul edilmiştir. ranhkta ve uyku sersemliğile bir şey göremiyordum, fakat elimin ateş gibi sıcak bir avuç içinde olduğunu hissettim. Sonra hafif ve tatlı bir koku, bir lâvanta kokusu... Şöyle bir silkindim. Biraz ervel uykumun arasında duyar gibi olduğum ses tekrar çıktı: Yyuyor muydun? Ben seni uyanık sandım! llk sersemlikle ben bunu Hicranın sesi zannetmiştim. Koku da pek benziyordu ve derin bir teslimiyftle kendimi bıraktım, hatta yatağın kenarmda oturan vücude sokuldum. Fakat yumuşakhklann, sıcaklıklarm, kokuların tatlı uçurumunda kendimi kaybetmek üzere iken Şehzadeba ' şmda olmadığımı hatırhyarak bir * denbire aklım basıma geldi. Kanı çılanmış gibi gerildhn. Fakat alnımda b' r el gezinyor ve ince ses devam ediyordu: Yat, yat, rahat et, senin istirahate çok ihtiyacır. var, uyu şekerim! Bu telkinin altında kalmamak için Millİ tefrîkamtz : 54 Yazan: SERVER BEDt Hep Senin İçin! HanSm, ben bu evde duruculardan değilim. Ben gideyim de sen beyin çekmecesini daha rahat boşaltırstn. Zaten istediğin de ol «Ben sırası gelmce sözünu sakınır bir kadm değilim. Fena mı söyle dim? Hakrkat bu! Altmlar, mücevherler, rahmetlinin boroşu hep çektnecenin içinde idi. Ben heyecammdan ayağa kalk hm: Pekİ, dedim, o ne dedi bunun Gzerine! «Sus, kan, senin agzrnı yır * larnn!» demez mi? I Hani kavga etmedinizdi? Bal gibl kavga bu! Ne kavgası? Haddine mi düşmüş oun benim ağzımı yırtmak^ Ben de iyi dedim: «Hanım, dedim, «en benim ağzımı değil eski pabucumu bile yırtamazsın. Gider şimdi beye her şeyi bir, bir anlatırım. Göziim kızarsa hasta filân dinlemecn.» Benzi kül gibi oldu, gık diyemedi. Ne diyebilirmiş ki? Sonra? Sonra hiç... Benim gonlümü almağa kalktı. Uzun uzun düşündü, baktı ki daha ileri giderse iş sarpa saracak, içini çekti: « Bu da benim talihim Işte, dedi, herkes bana düşman! « Ben cenin neyine düşman olayım, sen kendinin düşmanism! f yî söylemişsin. Söylerim, zâhir?.. Onun üstüne dedi ki: «Çekmeceden senin üs * tüne ne vazife. Ortalarda durup çalınacağına kocamın malım emniyetli yere taşıdım.» «Hanım, brz hırsız değiliz!» diye bağırdım. € Senin içîn söylemiyorum, <^edi, fakat hastalık var, eve türlü türlü adam girip çıkıyor! Artık ben son tahammül derecesine kadar kurulmuş bir zemberektim.Hicran, Hasibe Hanım veya başkası, yahut ta hâdisat kulpumu biraz daha çevîrecek olurlarsa çathyaca ğım. Ayağımı yere vurdum ve içimden kendi kendime haykırdım: <Aptal, dedim, hâlâ mı anlamıyorsun ? Tanıdığın insanlan hep üvey anan olacak bu kadının mahiyetini sana bildirmek için yanş ediyorlar; sen gene onun sesinin bir titreyşine, bir gülüşüne kapılıyor, gevşiyorsunHicranı, Kevser Hanımı, Hasiabe yi filân bırak! San a hayabn dilile her şeyi anlatan daha büyük bir hatip var: Çekmece! Budala! Onun lisamndan da mı anlamıyorsun, ne duruyorsun, hâlâ ne duruyorsun?» Peki ama ne yapayım? Evde has (Mabadi var)