Hayat Ansiklopedisi umhurıyet Ookuzuncu sene: No. 3231 tSTANBUL CAGALOGLU Telgraf ve mefctnp adreri: Curhhariyet» İstenbul Posta kutnsn: lstanbtJ, No 946 Telefon: Basmuharrlr: 32366, Tahrlr mödüru: 23236, tdare müdürü: 22365. Matbaa: 20472 Hayat Ansiklopedisi inci cüzü çıkti Pazar 7 Mayıs 933 Büyük bir kütüphaneyi V. arada evinize gefiren m, faydalı eserdir. Her evde bîr lane bulunmak lâzımdır. Hariçle malî Ve iktısadî Münasebetlerimiz eni Törkiye devleti, yeni varhğmı nasıl kurmak lâzım geldiğine karar vermek istediği zaman gözler önünde geçit resmi yapan sartlarm kâffesini bir kelhnede hulâsa etmişti: Istiklâl. Sıvas kongresinin tesbit ettiği millî misak millî hudutlarla çevrili millî hukuku bilhassa bu kelime ile ifade ediyordu. O giinden itibaren, Büyök Gazinin nurlu ve azknli kılavuzluğile hep bu gayeye yürünöldü. Millî cidalde bütiin millete hâkim olan fîkir ve maksat bu idi. Lozanda sarih olarak bu neticenin tesbitine ihtimam edildi. Bir çok cihetlerle tarihî biiyük ehemnıiyeti olan Lozanın en mühan tarafı şüphesizdir ki kapitülâsyonlann ügasıdır. O kadar ki Lozana kapitülâsyonlann ilgası içtimaı denilse hata olmaz. Istiklâl, fakat acaba nede istiklâl, nasıl Utiklâl?... Bunu ancak her şeye şamil mutlak bîr istikJâlle ifade edebilim. Kapitiilâsyonlar varken Türk Tnilletinin adlî, malî ve iktısadî istiklâlleri mefluç bir haldeydi, ve giderek istiklâli ihlâl edici hareketlerin tea • mülen daha şamil vaziyetlere kadar fleri Yunanistanda cereyan eden muzaierelerden Mr intlba: Saldan sağa doğru tktısat götürülmüş olduğunu bilmiyen yoktur. Vekill Celâl Bey, Yunan Iktısat Nazırı M. Pesmazoğlu, Yunan Başveküi M. Çalaaria, Kapitülâsyon fikrinin Sevrde negibi xilSeflrlmiz Enls Bey, Harl ciye müsteşan Numan Bey let verici garip neticeler doğurabilmif Atina 6 (Hususî) İki taraf mütetan arasındaki ticarî ve iktısadî meolduğu da malumdur. Orada kendilehassıslannın içtimamda muahede madselelerin müzakeresi n h a y e t e ermiş rini mutlak galip tayan devletlerin deleri tanzim edilirken noktai na • olduğundan müzakerat bundan sonra lutuf ve keremlerinden Türk memlekez«r farklan görülmüs ise de bu farklar siyasî meseleler etrafmda cereyan ede • ti, geriye kalabilen kısım üzerinde de, ikinci derecede mesaıl üzerindedir. Nacektir. Bu müzakereler Basveldl ile Habilhassa maliye itibarile sıkletine tazırlarm müdahalesile bunların ortadan riciye nazırmın Ankarayı ziyaretleri rahammül olunmak ihtimali olmıyan fea kaldmlacağı muhakkaktnr. manında kat'î neticelerini verecekler • bir kontrol altına konulmustu. Türk dir. Yunan nazBIannui seyahati mayıs Atina 6 (Hususî) Sabaha karsı memleketinin bütçesine Türk milleti aymdan sonra olacaktv. 3 te Bugün buraya gelen Haricideğil, belki ecnebiler hâkim olacaktı!.. ye Nazın M. Maksimos pazartesi Türk Yunan Bulgar Lozandanberi bunlann hepsi parlak günü Celâl Beyle ticaret muahedesi müzakereleri meseleti güneş karşısında silinip kaybolan birer için müzakerelerde bulunacaktır. kâbus halinde bertaraf olup gittiler. Atina 6 (A.A.) Atina Ajansı Bu müzakerelerde muahedenin imOgün bugün Türk devleti istihsal ettiği bildiriyor: Yunan hariciye nezareti matzalanmasına mani olan bazı ufakteneticenin tahkim ve takviyesile meş buat müdürlüğü gazetelere şu tebiiğt fek ihtilâflı noktalar görüşülecekguldfir. Haricî borçlarm tsmet Pasa vermiştB: tir. hükumeti için yeni birer zafer teskü İtalyanm idaresi altmda Türkiye, Hariciye Nazırı gazetecilere be»rdtıcK vcçkilte )>nl v t i »•iyayo baglan» Y^namtm ve Bulgaristan arasındakovanatta bulunarak Cenevrede Teymisı bu husustaki son pürüzlerin bertaçük itilâra karsı bir ittifak akü hakkınfik Rüştü Beyle yaptığı mülâkat raf edilmesi hesabına haricî bir muvafda Cenevrede ecnebi matbuata verilardan, Türk ve Yunan miUetleri afskiyet olduğu gibi dahflî istikrazın istelen haberler tamamen uydurmadır. Harasındaki dostluğun derinliğinden nilenden fazla bir taleple kapanması ricî siyasetinin esası sulhü kuvvetlen bahsetmiştir. da ayni mevzu üzerinde milletin hükudirmek için bütün komsuahile müna metle tamamen beraber yürüdüğünâ Siyan müzakerat sebetlerinl sıkılastırmak olan Yuna • gösteren en son ve en kat'î bir delildir. nistan herhangi bir üçüncü devlet veya Atina 6 (Hususî) Hariciye naBizce büyük mesai ve kudret sarfile zümre aleyhine hiçbir ittifaka girmeyi zın M. Maksimos Cenevreden bugün eide edilen bu neticelerin esasen pek avdet etmiştir. Türkiye ile Yunanisasla düşünmemistir. büyük bir mücadele mevzuu teşkfl ettiğini yerli yabancı herkes kolayhkla takdir eder. Demek isteriz ki istihsal olunan muvaffakiyetler bîr takun müşkülleri adım adım yenerek elde edilmiştir. Katolunan büvük mesafe mrtidadmca safha safha cidal sahneleri Rorülegelm» olduğuna bakılarak Türkiyenin malî ve iktısadî işlerinde hariçle Balkan memleketleri arasinda bir alâkasmm kesilmesine değilse bile bir deniz ticaret birliği tesisi için Ati nevi inftrada gidecek veçhîle azalmanada yapılan rçtimaa Balkan kon »ma ve încelmesine ihtimal verflebilir feransı Türk grupu namma istirak miydi? Mücadelenm zaman zaman az eden Hasan ve Rusen Esref Beyle çok siddetli cereyanlanna bakılarak şehrimize gelmişlerdir. memleketimize karşı böyle bedbin fiHasan Bey dün kendtsile görü kirler ileri sürülmüş olduğunu görmeksen bir muharririmize şu beyanatta ten hâli kalmamısızdır. Ancak bu fîkirbulunmuştur: lerde hata vardı. Bu fildrler bizim istik« Seyahat gayet iyi geçts. Çok lâl aşknnız! bir nevi ecnebi düşmankmemnunuz. Atinada Yunanistanla ğile kanştınyordu. Türklerde ecnebi aramızdaki dostluğun çok samimî düşmanlığımn zerresi yoktur. Biz sadece tezahüratına yakindan sahit olduk. kıskanç bir itina ile istiklâh'mizin ikGördüğümüz misafirperverliğin bir maline ihtimam edivorduk. N'hayet bu iki sözle ifadesi kabil değildir. hakikat dahilde olduğu gibi hariçte de Malum olduğu üzere işimız Bük gereği gibi anlaşıldığı zaman Türkiyereşte toplanan Balkan Konferansı nin malî kiban eksilmiyecek, belki arkonseyinin kararı veçhile Balkan tacaktı. Hesaplannda kendi namlanna memleketleri arasında deniz ticareti dikkatli olanlann başkalanna karsı da noktai nazarından teşriki mesai mevHasan Bey ayni dikkati serfedecekleri şüphesiz olzuunu mütalea etmekti. duğundan yeni rejimimizin bu akiderecektir. Atinada bu maksatla toplandık. leri nihayet hariçte de hürmetle karşıHazırlanan nizamnamenin kat'î Içimalarda bütün Balkan memleketlanmağa baskyacağı bir devir gelecektL hale gelmeei için önümüzdeki dörleri temsil edildiler. Neticede Balkan düncü Balkan konferansında müzaBiz bundan en kat'î surette emindik. Ticaret Odasının bir şubesi olarak kere ve kabul edilmesi lâzımdır. Iste şimdi artık iyiden iyiye bu devre tstanbulda çahşacak Balkan Deniz girdiğimize hükmolunabilir. tktısat V«Balkan memleketleorinin iktısadî Ofisi için bir nizamnatne tanzim et kühnizin Atina müzakereleri samimiyet sahada müştereken çaltsacakları tik. Bu nizamnameyi alâkadar hü ve hüsnü niyetimizin orada bulduğu müsbet ve pratik yollardan biri de kumetlere bildirecek ve teşriki meparlak makesleri tebarüz ettirmekte olbu deniz ticareti meselesidir, zan sai için yapılması lâzım gelen i«1eduğu gibi haricî borçlanmız işini bizim nediyoruz. Bu mevzu üzerindeki ri, alınması icap eden tedbirleri teklehimize büyük fedakârlıklarla hallenoktai nazarlarda hiçbir itilâf yok lif edeceğiz. Deniz ticareti meseleden Paris müzakerelerinde dahi Türkitur.» sinde en ziyade Yunanlıların vaziyenin haricî münasebetleri hesabına Hasan Bey bundan sonra Balkan yeti haizi ehemmiyettir. Yunanhlar cesaret verici müsbet adunlar görmekonferansma ait diğer faaliyetler diğer Balkan devletlerinden daha mek kabil değildir. Umumî Harple hakkmda da sunları söylemiştir: büyük bir ticaret filosuna sahiptirdünyanın yıkılan nizamı yeniden tesis « Bu sene bizde Balkan haftasi ler. Deniz şubesi Balkan devletle olunurken Fransa ile Türkiyenin müte22 mayısta başlıyacakhr. Bu hafta rinin birbirlerine ait vesaitten aza kabil anlayışlar ve anlaşışlanndaki nüzarfında Istanbulda ticarî ve sınaî mî derecede istifade etmeleri neye fuz ve şümule hususî bir kıymet atfetmevzular üzerinde görüşülecektir. mütevakkıf ise bunları tetkik ede mekte hata yoktur. { Mabadi 5 inci sahifede ) cek ve takip olunacak yolu göste Nitekim bu büyük anlaşmayı takiIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIII HIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIİIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIHIIIIIIII ben gene Paristen akseden haberlerde yen tahakkuk ettirmekte olduğu hayat keti Fransa olmuştur. Türkiyenin haTürkiyenin Paris piyasasında aktedeşartlanna tevafuk etmek şartile Osmanlı riçle malî ve iktısadî münasebetlerinin ceği müsait seraitli bir istikrazdan bahbundan sonraki hayırlı inkisaflanna muBankası gibi gerek binnefis ve gerek sohmmakta olmasmı dahi sağlam hekaddeme teskü eden bu anlasmadan alâkalan dolayısüe çok kuvvetli bir saph ve müstakil Türkiyenin hakkettidolayı memnuniyetimizi saklamağa mamüessesenin memleketimizde çalışmakği malî Hibara bir delil diye alabiliriz. hal görmeyiz. Türkiyenin hariçle ikbta devam etmesi bizim için mazarrat Bu istikrazın Osmanlı Bankası mukasadî ve malî münasebetleri karşılıkh değil, belki ve bilâkis menfaattir. Mevelesinin temdidile alâkadar olmasi emniyet ve hürmet şartlanna tıygun sele vaziyetin yeni şartlanna uyabilkıymetini azaltmaz. Cumhuriyet Türkiolarak yeni devrine baslıyor. mekte idi. Ehemmiyetle kayde lâyıktır yesinin kendisme çizdiği ve mütemadiki bunu ilk takdir eden Avrupa memle, YUNUSNAÜ* Muahedenin imzası bir iki gün daha geri kaldı Dil anketi = ^ 53 numaralı liste Ankara 6 (A.A.) Karsıhklan aranacak arapça ve farsça kelünelerin 53 numaralı lu tesi sudur: 1KALEM 8KEYFİYET 2KANAAT 9KİN 3KAT'tYYEN 10KlVAM 4KAYT 11KIYAFET SKELlME 12KIYAS Zâbıta komünistlerin matbaasını keşfetti Son tahkikatneticesinde Münire, Fatma ve Mükerrem isminde ür hanım da zan altına alındılar Zabıta şehri mizde komünistlik tahrikâtı yapanlar hakkın daki tahkikatı na devam et mektedir. Yeniden mü him cürüm eşya sı bulunmus ve bir ktsım komüni«tlerin toplan tı yeri olarak kullandıkları kü çükayasofyada Hakkı Efendinir evi araştınlarak şebekenin eleba şıları yakalan .Comuni^tlertn matbaasının bulundugu Menmetpa^a teaSesı mıştır. Mükerrem Haaınun odasında ko " Bundan boşka gene Küçük Aya münist beyannamelerinin basılma • sofyada Evkaf idaresince oda oda sına mahsu* bir tabı makinesi, Fatkiraya verilen eski Mehmetpaşa ma Hanımra odasında da beyanna * tekkesinde de komünistliğe dair bemeler ve ehemmiyetli notlan muh • yannameler için gizli bir matbaa tevi bir defter bulunmuştur. vücude getirildiği haber alınarak Bu tekkede büyük valdesile bir sıkı bir arastırma yapılmıstn. likte oturan Iştip muhacirlerindea Tekkede kiracılardan tnuhacir {Mabadi 2 inci sahifede) Atinada yarın ticaret muahedesinin imzasîna mâni olan son pürüzlü meseleler görüşülecek 6KEMAL 7KEYFt 13KUVVET Î4KVLFET Küçük san'atlar Kanunu Tedricen tatbikı için Meclisten salahiyet alınacak Ankara 6 (Telefonla)Küçük san'atlar kanununun hazırlanmış olan talhnatnamesi dahüinde 16 hazirandan Hibaret tatbik edileceği hakkmdaki neşriyat, kanunun tedricen tatbikı î»a|dnnda ahiren hükumetçe ittihaz edilen kararla hâdis olan son va ziyete tevafuk etmemeJrtedir. Son karar kendilerile ehemmiyetli iktısadî mün&sebetleritniz olan Yu nanistan gibi bazı memleketler tebaasınm vaziyetlerinin bu iktısadî münasebetler çerçevesinde ve kül halinde mütalea ve tetkiki zaruretinden mülhemdir. Bu Ribarladır ki kanunun 16 haziranda tatbiki için yapilmış olan ilk hazırhklann henüz tadil edümemis olmasına bakarak kanunun günü gelince bütün kat'ıyetile tatbik edileceğine hükmetmek bu günkü va ziyete uymıyan bir tnüta lea olur. Vakıâ k&nunun yeni bir tadü olmadıkça. aynen ve harf iyyen tatbikı tabiî i«e de hükumeiin bu kanunun tedricen Utbikmdaki zarureti meclise arzederek salahiyet alması için de genis bi r zaman vardır. Ikhsat Vekili Celâl Beyin Atinadan avdetinden sonra bu hımısta Meclise teklifte bulunması muhte meldir. Millî mücadeleye dair bir münakaşa Kazım Karabekir Pa şanın bir mektubile ona venlen cevap Kâzım Karabekir Pasa, «Milliyet» refikimizde, millî mücadeleye dair çıkan bir yazıda kendisinden bahsedil • mes! üzerine refikimiıe gönderdifi bir mektepta, İstiklâl harbine ait hâdiselerden bahsederek bu mevzu üzerinde yazı yazanlann hakikati öğrenmek için yapanlara müracaat etmediklerini kayit ve o zamanlar Millet Meclisi ikinci reisi olan Celâlettn Arif Beyin sarkta kendistni ziyarete gelişindeki sebepleri izah etmektedir. Kâzım Karabekir Pasa, bu ziyaretin kendisine sarkta umumî valiKk vazifesi verümek için yapıldığmı, bundan yese düştüğünü işaret ederek hulâsatan diyor ki: « Ben daha mütarekenin başlangıcmda istiklâlimizin ancak millî bir kuvvetle kurtanlabiieceğini, bunun Erzurumda yapılacak millî bir teşekkülle mümkün olabileceğini bir çok zatlara sövledim ve Gazi Hz. m sarka davet " ettim. Millî hükumetimizin temelini Erzurumda kiırabileceğime imanım vardı. Fakat şark vaziyetinin ve sark hareketinin baska bir elde makus bir netice vermesini pek muhtemel gördüğümden millî hareketi akamete uğratmamak için benhn sarkta kalarak kendilerinm garbe teveccühünü düşünmüstüm. Gazi Hazretleri ben Sarkta ise baş ladıktan iki bucuk ay sonra Erzuruma geldiler. Ben sarkta, kendileri garpteki siyaset ve hareketleri idare etmeği millî plânımız olarak tesbit et • miştik. Şarktaki vazifemden aynhnaklığım millî felâketin başlangıcı olacağını Celâleletitin Arif Beye de anlattım ve Telâşa mahal yok! Amerika donanması «ihtiyat halinde» ne demektir? Anadolu Ajansımn cuma günkü tebliğlerinde şöyle kısa bir telgraf vardı: tLondra S (A.A.) Gazetelere gelen blr telgrafnameye gSre Amerika bahriye erkânı, Amerika do nanmannı altı ay müddetle ihtiyat halinde bulandurmak teklifini tetkik etmektedir.y Bu telgrafnameyi bazı arkadaslanmız müheyyiç serlevhalarla ve büyük harflerle neşrettiler. Bu haberdeki «ihtiyat halinde» keltmelerini harbe hazırlık manasında telâkki ve tefsir ederek Amecikanın, donanmasını harbe müheyya bir hale koyduğunu yazdılar ve dünya sulhu nun tehlikeye düştüğünü sandılar. «İhtiyat halinde» ne demektir? Biz, evvelâ, Ajanstan bu kelimenin fransızca mukabilini sorduk. Bize telgrafnamenin metninde «mettre en reserve» tabirinin kullanıldığım söylediler. Bu takdirde, Amerika donanması ihtiyata çekilecek de mektir. Çünkü bu fransızca ibare başka türlü tercüme edilemez. Bir donanmanın ihtiyata çekilmesi, harbe hazırlık değil, bımun tamamen aksidir. İhtiyata çekilen dbnanmada ge milerin mürettebatı dörtte bir, üçte bir hatta yarıyarıya indirilir. Gemiler, denize çıkmaz, limanlarda yatar. Yahvrt pek az çıkac. Büyük rnanevralar yapmaz, atıs talimleri asgarî hadde indirilir ve bütün bun lar tasarruf için yapılır. Zaten tel grafname dikkatli okununca Ame rikanın da harbe hazırlanmadiğı, bilâkis tasarrufa hazırlandığı anlaşıhr. Çünkü bir donanma mes'ul devlet erkânından harbe hazırlık emrini alınca amirallar bunu tetkik değil; hemen tatbik ederler. Bahriye erkânınm tetkikına arzedîlecek mesele, ancak bunun aksi yani do nanmanın ihtiyata çekilmesi muva fık olup olmıyacagı hususu olabilir Binaenaleyh telâşa mahal yok tur. Amerika hükumetinin bu t*d biri düyünmesi, harbe değil suiha alâmettir. Balkan deniz ticareti Atinadaki içtimalara işt'rak eden murahhaslarımız alınan neticeler hakkmda izahat veriyorlar 1 Kâzım Karabeklr tasavvur olunan umumî valflige benim değil, kendisinin tayini muvaMt ola « cağını söyledim. O da muvafık gordtk Ankaraya yazdım. TeJdifimden sonra M. Kemal Pş. Hz, nden aldığm şif* rede C. Arif B. in kolordu ambariartnda suüstimal var diye kolordu kuman • dan vekili ve vaK veküi Manashrh KsW zım Beye hücumunu öğrendim. C. Arif Beye silâh ambarlannı gezdirdim ve !»• tasını gösterdim. tkinci bir sifre üe An* karaya yazarak tashih etti. Bazı ifadde» rinden ve hallerinden asıl maksadmra M. Kemal Pş. Hz. ne karsı olduğuna hissettim. Derhal Erkânı Harbiyct Umumiye Reisi tsmet Beye sordum: «M. <Mabadi 5 inci saifede) llUllllllllllllMinillllliniltirillllllllllllUlfHIHMlllMlllllllllliMIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIMIlllHlltUfllllllllimMIIMIIIIintlllHlllininilirilTnillllllltlUHHHna İncesaz kalkmalı mı? Alaturkacılar «yalnız alafranga musiki dinliyen milletler bizden faz]a içiyor» diyorlar Yesilhilâl cemiyeti, •çkiyi tesvik eder mahiyette gördüğü ince saza karsı siddetli bir mücadele açmıştır. Gazino ve barlarda ince sazın kaldırılmasına taraftar olanlardan cemiyetin ikinci reisi doktor lbrahim Zati Bey, bu münasebetle alaturka musikiye hücum ederek bu musikinin etrafa mütemadiyen melankoli ve bedbinlik saçtığını, eski bir devrin enkazı olduğunu, ancak bazı yüksek kabiliyetlerin yardımile yaşıyabildiğini, bunlar istisna edildiği takdirde diğer ince saz san'at kârlarının içkisiz dinlenmediğinî söylemiştir. Konservatuvar anuariimlerinden ve alaturka psusıki üstatlarından Rauf YektA fiey, dün bir muharri •K\ze demiştir ki: «Alaturka musikiye umumî surette melânkolik denilmesi hiç doğru Alaturka murtki ustatlarmdon. Rauf Tekta Bey ...,,. * , • . , . , , * değıldn. Alaturkada da alafran»» m u * l k l * l b l **?* *akrak» Lutfen tahifeyi çevlrtnİM *