Cnmhuriyet ' 9Nisan 1933 MeşhurvGasusIar : BEkNDORİr 135 Şehir ve memleket haberleri Garbî Trakya'da îşler bîtiyor Fuat B. bir kaç güne ka dar Gümülcineye gidecek Garbî Trakya'daki tâlî mübadele komisyonu Türk delekesi Fuat Bey komisyona ait Uler hakkında dün bir muharririmize aşağıdaki izahatı vermiştir: « Garbî Trakya'da Yunan tabiîyetinde bulunan Türk'lere mahsus etabli vesikası tevziatı esas itibarile bitmiş, 103,000 vesika verilmiştir. Bunlardan başka arasıra vaki olan müracaatler de nazan itibara ahn maktadır. Maamafih yeni müracaat pek azdır. Yunan hükumeti tarafmdan işgal edilip iadesi lâzım gelen Türk em lâkî meselesi de intaç olunmuştur. tadesi mümkün olmıyanlar için tazrainat olarak alâkadarlara 30,000 tngiliz lirası verilmiştir. Simdi bizim mesgul olduğumuz mesele, Garbî Trakya'ya avdet hakkından mahrum olup ta malîan Yunan hükumetme intikal eden Yunan tebaası Türk'lere ait emlâk işleridir. Simdiye kadar Yunan hükumeti tarafmdan Mübadele kornîsyonuna tevdi edilen işgal talepleri 1000 kadardır. Bunlardan takriben 750 si haliolunarak yarısma yakın kısmı için Yunan hükumetine zapt müsaadesî verilmiş, diğer kısmı hakkındaki işgal talepleri reddedihniştir. Mütebaki 250 dosyada da mahallinde tetkikat yapılarak neticelendirilecektir. Bu işlerle mesgul oltnak üzere bir kaç güne kadar Garbî Trakya'ya hareket edeceğim. Alâkadar Yunan dairelerile bütün işleri arkadaşça, ve mütekabil samimîyetle hallediyoruz ve kendilerin den çok teshilât görüyoruz. Ciarbî Trakya valii umumisî ayni zamanda kabineye dahil olduğun dan hükumet değiştikçe tebeddüle uğramaktadır. Maamafih bu deği şiklikler, komisyon işlerini müşkü lâta uğratmamıstır.» Siyasî icmal Cihan siyasetinde İngil tere ve Amerika birliği Mister Makdonald'uı iki sene evvel Vaşington'a yaptığı seyahattenberi tngiltere ile Amerika arasındaki dostluk ve cihan itlerinde birlik hisleri müte • madiyen kuvvet buluyor. tngilizce konuşan bu iki millet arasındaki zıddiyet ve rekabet yakın zamana kadar cihan siyasetini teşvif eden en mühim âmil • lerden biri olduğu halde şimdi bütün dünyanuı en ziyade kariftığı bir sırada bu iki mületin elele vererek birlikte hareket etmekte olmalan en mühim bir istikrar amili teskil ediyor. Geçen kânunuevvelde Silâhlan Bırakma Konfe ransı, Almanya'nın çekümesile aka mete uğnyacağı bir sırada, tngütere' • nin ve Amerika'nm zoru ile Cenev • re'de yapılan beş büyük devlet içti maında Almanya'nın müsavat hakkı esas itibarile kabul edilmiş ve konferans daha o zamanda iflâs etmekten kurta nlmıştı. Bu içtimaı tertip ve idarede en zi yade hizmet eden Amerika âyanından Mister Norman Davis olmuştu. Muma ileyh o zaman Amerikan hükumetinin mütemedi sıfatile Avrupa'ya gelmiş ve alelumum Avrupa ve bilhaua dünya mes'elderinde muhtelif devlet adamlarile temas ederek aralarmt buhnağa çlısmiftı. Mister Davis şimdiki Ameri kan Reistcumhuru Mister Rozvelt'in yakın dostlanndan ve fikir arkadaş • lanndan olduğundan bu defa fevkalâde büyük elçi sıfatile tekrar Avrupa'ya gelmiştir. Vazifesi Amerikan sefirlerine nezaret etmek değil belki yakmdan tanıdığı ve bildiği yeni Amerikan hüku metinin siyasî ve iktısadî düsüncelerini hem sefirlere hem de devletlerc ta nıtmak ve Amerka'nın Avrupa v« dünya siyatetinde birlik temm etmektir. Mister Davis Avrupa'ya geldikten sonra faaliyete Londra'dan başladü tngütere Başvekili ve Harkiye Nazm ile bir çok mülâkatlarda bulundu. Bu iç • timalarda her şeyden evvel cihan itta • aadî konferansı, sonra silâhlan bı rakma konferansı ve daha sonra tn giltere ve Amerika'nm Sovyetlerle o lan münasebatmm ilerisi göriişölmüf • tür. Amerika hükumeti clıan iktısadî konferansuun bir an evvel toplanmaun lüzum gördüğünden Londra mülâka • tmda konferansın çabuk toplanması et» babt görüşülmüştür. İktısadî konferansı ihzar komisyonu davetlerin ,4ebliği ile içtima tarihi arasında üç aylık bir müddet geçmesine lüzum göstMrmsttis Londra mülâkatmda ise bu müdde • tin bir buçuk aya indirUmesi kararlaşhnlmıştır. Silâhlan bırakma mes'elesjn • de Amerikan murahhası İngiltere Basvekilinin son plânınt tasvip etmistir. Yalnız hava kuvvetleri ve sivil tayyareciliğin beynelmilel kontrol altma ahn ması noktalarmda Amerika, tngütere ile bir fikirde değildir. , Amerika, hava kuvvetleri hususun « da başka bir devlet ile müsavat esasını kabule şiddetle muhaüftir. İngiliz plânı, Mister Hoover'in plânmdaki e saslan kabul etmiş olduğundan fcdeta ber iki plânı da iki büyük devlet ev velce kendi aralarında konuşarak ha « zırlamısiardır. tngiliz plânuıda başka lan tarafmdan derin tadilât yapılma sma meydan vermemek için tadil iş • lerinde dahi konferansta Mister Da vis'in önayak olacağı anlaşılıyor. Hali • haznda en mühim cihan hâdisesi Sovyet Rusyası ile İngiltere arasında çıkan gerginlik olduğundan Londra mülâkatlarmda tngütere Ue Amerika'nin Sov • yetlere karşı müttehh bir siyaset takip etmeleri ehemmiyetle mevzuu bahsol vuştur. Velhasd yakın zamanda cilfan siyasetinde tngütere ile Amerika arasında sıkı bir teşriki mesaiye şahit olaca ğn. Amerika hükumeti üctuadî konfe • rans için istihzarî müzakerelerin Va • şington'da yapdmasma karar vermiş v« şimdiden Italya, Fransa ve Almanya kumetlerine davetnameler göndermiş • tir. MUHARREM FEYZt ; ABİDllS DAVER ^JEsrarkeşin "Yenice,, paketlerinde j f e c i c i n a y e t i kanaviçe parçaları! ! Bursa'da oturan askerî mütekaitlerden Avni Bey gazetemize gönderdiği bir mektupta diyor ki: « Aldığım bir «Yenice» siga rası paketinden ilk sigarayı yakıp içmeğe başladığım zaman gayritabiî bir şey gordum. Sigaranın baş tarafında bir iplik ucu sallanıyordu. Bu ipliği çekince muntazam kesilmiş bir kanaviçe parçası meydana çıktı. İnhisarlar Idaresi binlerce lira sarfederek tütün ve sigaralanmıza reklâm yaptırdığı bir sırada menfi propa ganda demek olan bu dikkatsizlik lere «aşmamak kabil değil. Piyasanın lüks sigaralarından biri olan en «Yenice» paketlerinden böyle kanaviçe parçaları çıkarsa köylü sigaralarından acaba neler çıkmaz?» Kariimizm haber verdiği bu hâdiseyi mühimsemiyenler bulunabilir. Filhakika bir Yem'ce sigarasmdan kanaviçe parçası çıkması meselâ pislik cıkması ile müsavi değildir. Fakat bugun Yenice tütünleri içine ka* naviçe parçnlan kırşmasını mucip olan dikkatsizlik yann daha mülevvc maddeler k&rısmasmı da mucip olabilir. Mes'ele bu cepheden mühimdir. Yeter ki Mısır'a, tngiltere'ye, suraya buraya gönderdiğimiz ve iyidir, nefiıtir, temizdîr diye avuç dolusu para vererek reklâmmı yaptığımız sigaralanmızdan bir kanaviçe par çası cıkması da bu reklâmdan temin etmemiz mlehuz faydalan sıfıra indirecek bir âmildir. tnhisarlar tdaresî lâzım gelen tedbirleri süratle almalı; diyoruz, İngiliz'ler posta güvercinleri vasıtasile Alman arazisinin haritalarını nasıl almıslardı? Kütle haünde casus kullanmak tan ziyade münferit fakat liyakatli casuslar istihdami usulünün daha ntuvaffakiyetli neticeler vcrdiğîni her memleket, bittecrübe anlamıştı. Çünkü münferit casuslar eureti mahsusada bu iş için yetiş*irilmiş soğuk kanlı, mücerrep, adamlardı. Böyle mektepli bir casug, ekseriya 500 alaylı casusun göremediği iş.i göröyordu. Harpte olduğu gibi insanlar arasındaki diğer bütün mücadelelerde, hatta iktısat, ticaret, »anayi gibi sulhperver mücadelelerde dahi muvaffak ve muzaffer olan teşkilâtın kendUi değil, onu idare eden insanlardır. Çünkü muvaffakiyet ve zaferin yolunu zekâ ile, cesaret ile arayıp bulan ferttir. Casusluk öyle rasgele herkesin yapabüeceği bir if değildir. Casus luğun da kendine mahsus bir tekniği, bir çalışma tarzı, ağzmdan esrar alınacak adamları sorguya çekme yolu vardır. Bütün bu işlerin kendi»ine mahsus kaideleri, usulleri, hu dutları vardır. Temas ve ülfeti ol mıyan adamlar, bunlardan bir şey anlacnazlar, tıpkı, kendüeri için meçhul olan bir ilim ve fenden hiç bir şey anhyamıyanlar gibi... Casu*luğu, herkes için çok me rakh bir şekle sokan şey, korkımç mesleğin pek romanrik ve esrarengiz olmasıdtr. Kadın erkek ve bilhassa kadın casuslann g«çirdUcleri tehli keli maceralar ve nihayet onlann mukadderat ve akıbetleri herkes için ciddea cazip bir şeydir. Ecnebi memleketlerde hayat pahasına esrar tophyan bu mahlukiann bazılart adeta birer fevkalbeserdtrlcr. Bir iki giine kadar maceralannı yazacağımız Marta Mac Kenna da işte bunlardan brridir. Fakat daha evvel, tngiliz'lerin casusluk teşkilâ tından da kısaca bahsedelim de, bu bahis tamam olsun. rına metuup bir hayli İngiliz zabiti Amtterdam'daki Fransız casueluk merkezi ile elele çalısan bu büroya merbuttu. tngiliz'ler de Brüksel'deki büroya bağlı olarak Amsterdam'da bir şube de açmışlardı. Daima çok pratik is görmek itiyadında bulunan İngiliz'ler, tntelligence Service ismini verdikleri istihbarat ve casusluk teşklâtuıı aon derece mükemmel ve muntazam bir şekilde kurmuşlardı. O kadar ki casusluk âleminde tntel Ugence Service'nin eşi görülmemiş tir ve görüleceği de yoktur. tngiliz'ler, Hollanda'da, tsviçre ve Rhin'de büyük şehirierle Amster dam • Hanovre Schneidemühl Thorn demiryolu üstündeki Alman şebirlerinde daimî casıular temin ettiler. Bu hat üzerinde güvercinler vasıtasile, daha sulh zamanuıda ha ber uçurmağa baslamışlardı. 1914 senesi bidayetinde bu teskilât ve tertibatı dahiyane bir surette mükemmelleştirmişlerdi. İngiliz'ler, Amı ~ terdam'dan Thorn'a gidip gelen güvercinlerin Rhin nehrmi yahut ta büyük demiryollannı takip ettiklerini görmüşlerdi. Gayet hafif ve mini mini fotoğraf makineleri yaptırarak postacı güvercinlerin karnına bağladılar. Bu makinelerin içindeki filimler saat tertibatile muayyen zamanlarda kendi kendine dönerek daima açık bulunan objektifin önünden geçiyordu. Her gün böyle küçük fotograf makinelerile mücehhez bir sürü güvercin koyuverildiği için, muhte lif zamanlara göre ayar edilmiş makinelerle bir çok re»imler alınıyordu. Bu fotogafiler bîttabi pek küçüktü. Fakat bunlardan kâfi derecede bü yütülmüş resimler elde edilebiliyordu. Sulh zamanmda, bu güvercin teşküâtınm pek büyük faydası yoktu; fakat harp zamamnda güvercinlerin fevkalâde işe yanyacağı muhakkaktı. Güvercinlerin getrrecekleri resimler ve haberlerle Alman kıtaatınm nakli ve tecemmüü hakkında mühim malumat almak kabil olacaktı, nitekim de oldu. Almanya'da daimî surette çalısan tngiliz casusları, Franmz'larınki kadar çok değildi; fakat bunların bir kısmı ne kadar sesris sedasız ve a zamî maharetle çalışıyorsa, bir kı« mı da Fransız'lardan daha büyük şiddet ve huşunetle if görüyorlardı. Alsace . Lorraine hududundaki Al man zabitleri, ekseriya karmanyolacılığa uğruyorlardı. Bunu, Fransız casusları yapıyordu. (Mabadi var) Malatya'h Abuş kardeşini boğarak öldürdü Malatya'da Abuş isminde esrarkeş bir berber, çok müthiş bir cınayet işlemiştir. Abuş, bir akşam evinde esrar içmiş ve bunu kâfi bulmıyarak 12 yaşlarındaki kardeşi Hulusi'ye esrar bulup getirme*ini emretmiş, çocuk derslerine çalışacağmı, esrarın nerede satıldığını bilmediği için sokağa çıkamıyacağını söylemiştir. Zaten esrarla gayritabiî bir hale gelen Abuş bu sözlerden büsbütün sinirlenerek belindeki kayışı kardeşinin bopazına takarak kapıya doğru sürükleyip ölrfürmüştür. Katil yakalantnı»tır. Bu da bir nevi softalık Alâiye 8 Alâiye belediyesinin mezarlıkları temizlemek ve düzgünleştirmek için bazı kararlar ittihaz ederek tatbikata geçmesini bazı kimselerin dedikodu zemini yapman nazan dikkati celbetmişti. Bu adamlarm mukaddesata tecavüz edlidğinden bahisle halktan imza toplamağa teşebbus etmeleri ve bu suretle tahrikâta geçmeleri üzerine me*ele adliyeye intikal etmiş ve bazı tevkifat yapılmıştır. Şakirzade Hüseyin, Talât ve Azakzade Tevfik Beyler tevkif edilenler ara&ındadır. Yozgatta cirit oyunları Yozgat Halkevi bmiciülc kulübü tarafıiKİan tertip edilen cirit oyuntarı çok rağbet görmektedir. Geçen cuma günkü oyunlar havanm soğuk olmasına rağmen kadın erkek yüzlerce kişi tarafmdan seyredilmistir. Doğru mi? Rana B. dün gitti Bayram tarih'ni geçirmek üzere şehrimize gelmiş olan GümrSkler ve tn hisarlar Vekili AU Rana Bey dün ak şamki ekspresle Ankara'ya hareket etmistir. Yusuf Kemal Bey de bugün Anka • ra'ya dönecektir. Ereğli'de maruf bir şaki öldörüldö ingiltare'de casusluk Berlin'de, Parts'te, Saint Peters • bourg'da olduğu gibi Londra'da da casusluk tffkjt&tit Harpten çok evvel kurulmuştu; fakat Londra'da bu iş diğer şehirlerdekinden çok mükemmeldi. İngiliz'ler Almanya'ya yakın olması için, Londra'daki umumî merkexden bafka, bharaf bir memle • kette, Belçika'da da bir metkez tesis atmişlerdi. tngiliz büyük erkânı harbiyesi, Belçika'ya, tngilterc Harbiye Neza'retinin en liyakatli zabitlerinden biri olan yüzbaşı Rengnart'ı göndermifti. O da Brüksel'de Garchard sokağında 7 mımarada bir büro tecis etmişti. Ekserjgj Utihkâm ve topçu »mıfla Başvekâlet Mösteşarı geldi Başvekâlet müsteşan Fvemal Bey bayramm ikinci günü Ankara'dan Bursa'ya gelerek otomobille Ulu dağ oteline kadar çıkmış ve dün Yalova yolile İstanbul'a gelmiştir. Tıp talebesinin çayı Tıp Talebe Cemiyetinin çay ziyafe ti evvelki gün Maksim salonlanndaı parlak bir surette verilmiştir. Çayda profesörler, aileleri, talebeler hazır bulunmuflardır. Geç vakte kadar dans edilerek neş'eli bir gece geçirihniştir. Eski bir arkadas kajfbettik Eski gazeteci arkadaşlarımızdan Sanayi ve Maadin banksı müfettişi Şükrü Bey bayramm birinci günü vefat etmiftir. Şükrü Bey uzun müddet Vakit refikimizin idare müd'ürlüğünü yapmış eski «Son Saat» gazetesinin şerikleri arasında da bulunmuştur. Merhum arkadaşları arasında temiz, çalışkan ve içli bir genç olarak tanmmıştı. Türk gazeteciliği ve bankaçılığı, Avrupa'da tahsil görmüş bu kıymetli genci kaybetmekle bü yük bir zıyaa uğramış addolunabi lir. Şükrü Bey için rahmet diler, kederli ailesine beyanı taziyet ederiz. tstanbul'u güzelleştirme cemiyeti kuruluyor Bazı maruf zevatın «tstanbuhı Gü • zelleştirme Cemiyeti» namile bir te şekkül meydana getirmeğe teşebbus ettikleri haber verilmektedir. M. Benes «Büyük devletler bizimle uğraşırlarsa biz niçin onlarla uğraşmıyalım» diyor Varsova 8 (A.A.) Dört devlet mtsaln hakkında beyanatta bulonan M. Benes, «öyle demistâr: « Eğer Dörtler Birliğinin arka • smdan bir çok birlikler teşekkül e decek olursa, ki çok muhtemeldir, dünya tam bir anarsi içinde kalacaktn*. Lehistan ile küçük itilâf neden do layı aralarında bir birlik teşkfl etane sinler? Eğer büyük devletler boim işleri mizle uğraşmak istiyorlarsa, neden dolayı biz de onlann Uleri iie mesgul olmıyahm ? Rusya da Çin'le birlikte bir birlik teskil edebilir ve bunun faaliyeti îngi liz Hindistan'ı istikametine dönebüir. Dörtler misakının yalmz sulhıı arzu etmekte olduğundan bahsediyorlar, hal buki vereceği netice tamamile bunun aksi olacaktır. Eğer 4 devlet misakı, ımza edilecek OIUTM, Milletler Cemiyeti çöküp yıkı lacakhr.» Küçük devletler tehdit savurmağa başladılar ^, Hasan Bey avdet etti Bayramı şehrimizde geçiren Büyük Millet Meclisi tkinct Reisi Hasan Bey dün Ankara'ya avdet etmişttr. Şehrimizde bulunan Maliye Müste şan Ali Rıza Beyin bugün Ankara'ya hareket etmesi muhtemeldir. Ereğli «Karadeniz» (Hususî) Ereğli'de bundan bir buçuk ay evvel bir dul kadmı parasına tamaan boğ mak suretile öldüren eşkiya çetesmm reisi Cıdık Mustafa jandarma ile yap ttgı müsademede maktul düfmüstür. Bu azıh şerir bir sene evvel vol kesmek ve adam öldürmek suclanndan dolayı Zonguldak Ağnrceza mahkeme since 15 sene hapse mahkum edihnâş ve mahkumiyet karan mahkemei tem yize gönderildiği sırada bu azılı şerir, hükmü v e r ^ mahkemece kefalete rapten tahliye edilmiştir. Bu serbestiyi ga nhnet bilen canavar zavallı kadmcağızı boğmuştur. Merkum, jandarmamtzm elmden kurtuhnak için, çaldığı altınlaruı köyünde saklı oldugunu söylemiş, iki jandarma ile köyüne gönderilmişse de takrar in kâra sapmış, karakola getirilmtş ve hapsedilmiftir. Merkum, elindeki kelepçe 3^ hapi sanenin üst katının ahsap tavanını sökmüş, acbğı delikten kaçmıştır. Kar ü zerinde btraktığı izler takip edilerek 4 saat mesafede Ketenciler köyü yakı nindeki ormana girivereceği sırada jandarmalar tarafmdan görülmüş, firannda inat etmesi üzerine janc%rma Os man tarafmdan ateş edilmiş, ağır su • rette yaralandığı için ölmüştür. »mmeıeırdie Yeni teşkilflta göre Ankara'dan alman haberlere göre yeni mahkemeler teşkilâtı lâyihası \ kanun eşklini aldıktan sonra tstanbul asliye mahkemeleri de tek hâkimli olacaktır. tstanbul'da üç istinaf mahkemesi tesisi için kuvvetli bir tasavvur vardır. Bu mahkeme lerden biri ticaret, diğerleri de hukuk ve ceza davalarına bakacaklardır. Bayram neşeli geçti! Galatasaray'hlann ziyafeti çok güzel oldu Çekoslovakya hariciye nazın M. Benes lihata razıdır. Fransa kat'iyyen. korkuya kapılmış değildir. Sullıa ve HtifakIanna sıkı bir surette bağhdn. tngiliz plânı iyi bir münakaşa esası olabilir. Fakat bir çok noktalan izaha muhtaçtır. Fransa bu plân hakkında mühim tadilât teklif edecektir. Dörtler meclki, eski mukaddes itti faka benzer. Böyle biç sey nuiletleri müsavi gören Fransız düşüncesuıe ay kındır. Devletlerin müsavatı onlann bütün konuşmalarda hazır bulunmaları ve muvafakatleri olmadan hiç bir şeyin değiştirilmemesi demektir. Fransa, muahedelerin tadi me • selesinde Cemiyeti Akvam misakının 19 uncu maddesini inkâr etmiyor. Fa kat tadil esası, haris emelleri ğızlemek ve bazı milletleri korkutmak için ka bul edilmiştir. Fransa kin ve korku bilmiyor. Beynelmilel teşriki mesainin a dalet üzere ohnasmı istiyor.» Dört devletin başvekilleri Roma'ya mt gideeeUer? Londra 7 İngiliz, Fransız, Alman ve ttalyan Basvekfllerinin yakmda Ro ma'da birleserek siyasî vaziyet hakkında görüşmeleri ihtimalinden bahsedi • livor. Bu raülâkatta bilhassa Musolmi plânı tetkik edilecektir. Maamafih bu haber teyide muhtaç görülüyor. Bflhaasa Fransız Basveküi • nin şu nrada Roma'ya gitmesine ihti m»I verilmiyor. Yeni tayin edilip evvelki gün sehrimize gelen yeni Bulgar orta elçisi M. Antonoff dün akşamki ekspresle An kara'ya hareket etmistir. M. Antonoff Ankara'da Reisicumhur Hazretlerine itimatnamesini takdim edecektir. Elçi cenaplan bu merasimden sonra İstanbul'a avdet ederek burada sefarete ait bazı işlerle mesgul olacaktır. Sefir M. Antonoff cenaplan dün, mezunlanndan bulunduğu Galatasaray lisesini ziyaret etmistir. Taymis gazetesi Ankara'ya tayin o > lunan yeni Bulgar sefiri M. AntonoPun 1926 senesindenberi mezkur gazete nin Sofya muhabiri bulunduğunu yazı • yor. Bulgar Sefiri Ankara'ya gitti iktısadî kalkınma {Birinci sahijeden mabait) telâkki edilmektedir. M. Rozvelt'in evvelden zemin n m mizlenip hazırlanmadığı takdirde Lon dra'da muhtelit komiteierde aylarca boş yere müzakerelerle vakk geçküe * ceği fikrinde bulunduğu söylenmekte m dir. Seyyah akını başlıyor Fransız Basvekilinin beyanatt Paris 7 Başvekil M. Daladier Meb'usan Meclisinde dün haricî siya set hakkında beyanatta bulunmoştur. Basvekil ezcümle demistir ki: « Fransa, ancak başkalarının da •nâhlarun bırakmalan sartile terki tc* • , Pak yortula>rı münasebetile tatil müddetini şehrimizde geçirmek üzere muhtelîf yerelrden şehrimize seyyah kafileleri gelmeğe başiamıştır. Bu cümleden olmak üzere 16 nisanda, içlerinde bazı mühim sahsiyet ler de bulunan 300 kadar Roman ya'h seyyah, gene ayni günde General Fon Ştoyben transatlantiği ile 500 Alman seyyahı gelecektir. Bu münasebetle şehrimizde bazı Yunan ricali de beklenmektedir. Bayramın birinci günü verilen Galatasaray aile edenlerden bir grup Bu sene kurban bayramı, oldukça halinde bir tehacüm göze çarpıyordu. neş'eli geçmiş, arada sırada serpinti haBayram için bazı müsamereler ve eğlinde yağmur yağmasına rağmen hava lenceler de hazırlanmış, bu arada Ve • da umumiyetle müsait gitmiştir. Bayrafa Kumkapı kulübü tarafmdan bay mm birinci günü Darüsşafaka, ikinci ramın üçüncü günü Halkevinde bir dansgünü de Kadınlar Esirgeme Derneği ta lı çay etrtip edilmiş, Usküdar Gençler rafından rozet dağıtılmıştır. Mahfili tarafmdan da Usküdar Fırka Havalann iyi gitmesi bayram yerle binasında bir müsamere verilmiştir. rindeki alış verişi de çoğaltmışfar. ŞehGalatasaray aile ziyafeti rin her semtindeki bayram yerleri çok Galatasaray'm beden terbiyesi ku kalabahk olmuş, çocuklar geç vakte kalübünün bayramm birinci gecesi To • dar eğlenmişlerdir. Büyüklere gelince, katlıyan'da verdiği aile ziyafeti, her seİstanbul'un hemen her tarafında dört neki gibi gayet güzel, eğlenceü ve sagünlük tatil ve istirahatten istifade et mimî oldu. Ziyafete iştirak edenler, mek istiyen kalabalıklara tesadüf olunsabaha kadar dans ederek pek çok eğ maktaydı. Şehrin belli başlı eğlence yerlendiler. Ziyafette bir dans müsabakası leri bayram günlerinde hıncahınç dolu tertip edilerek birinci gelen çifte gümüş idi; bilhassa Beyoğlu taraflannda akın bir kupa hediye edildi. Poto Etem ziyafetine iştirak Fransa M. Herrîot'u gSndertyor Paris 8 (A.A.) M. Daladier, M. Herriot'u Vaşington'da icra edilecelc müzakerelere Fransa'yı temsile davet etmistir. M. Herriot, verdiği cevabı som ra bildireceğini söylemifse de kabu? edeceği zannolunuyor. Paris 8 (A.A.) M. Herriot'un AmerBta'ya seyahatini mevzuu bahse den gazeteler reisliği M. Herriot'a verrilecek olan heyete Maliye ve Ticaret Nazırlannm M. de Juline ve Durandîn ve mütehassı* olarak da Biot, Rist ve Parmenber'nin dahil olacaklarmı bU « dirmektedirler.