3 Nîsan 1933 m Hikâye iki gölge... Biribiri için! j • ( Sahte Yüz liralıklar Hakikî sahtekârlar hâlâ bulunamadı Sahte yüz liralık banknotlar mes'elesi etrafrnda polis ikinci şube müdürlüğü tarafmdan yapılan tahkikata ehemmi yetle devam edilmektedir. Başta Emniyet Müdürii Fehmi Bey olduğu halde ikinci şube müdür vekili Ziya, kısım âmiri Cemal ve Hamdi Beyler dün de geç vakte kadar son tahkikat safhaları üzerinde tetkiklerde bulunmuşlar ve icap eden tedbirleri almışlardır. Tahkikat ileriedikçe hâdisenin karanhk taraflan tedricî bir şekilde aydmlanmaktadır. Dün de zan altına alınanlarla diğer bazı kimseler yeniden sorguya çekilmişler dir. Polis mühim bazı izler üzerinde çahşmakla beraber henüz sahtekârhğın hakikî failleri anlaşılamamışbr. Polis, sahte banknotlann tstanbul'da basıl mıs olması ihtimaline binaen şimdiye kadar kalpazanlıktan mahkum olan bazı sabıkalılarla evvelce bu gibi cürüm leri işlemiş bazı küçük matbaalan da nezaret altına almışhr. Diğer taraftan şimdiye kadar bulu nanlardan maada Selânik bonmarşa • sına da bir müşteri tarafmdan sahte bir yüz liralık verildiği anlaşılmışhr. Za bıta bu mÜ5terinin de hüviyetini tesbite çalısmaktadır. Emiâk ve Eytam Bankası Ilânları Emlâk ve Eyta/n Bankasından: 17/12/932 tarihinde fevkalâde surette içtima eyliyen umumî he« yetimizin vaki temennisine tabaan: 1 Hesapları muntazam bulunan müstakrizlerimizden borçlannı temdit ettirmek arzu edenlerle, 2 Hesaplan muntazam bulunmîyan müstakrizlerimizden he saplarını intizama icra suretile temdit istiyenlerin, 3 Cebrî müzayedeler neticesînde gayrîmenkul mallari bankamız uhdei tasarrufuna intikal eden zevattan idare meclisimizce müttehaz ve serait dairesint'e muamele eörmek ta'ebinde bulunanlann 20 mart 933 tarihmden 20 mayıs 933 tarihine kadar merkez ve subelenmiz mödür'üUl^rine müracaatleri ilân olunur. MÜRACAATLER: Şubelerimiz Müdürlüklerine yazılı mektuplarla yapılacaktır. Yüzde on bedelini peşin tesviye suretile ve taksitle Bankamîz «B» tertibi hisse senedatına iştirak taahhüdünde bulunan zevatm iştira eyledikleri hisse senedatma ait ikinci taksit yüzde otuz bedeli 1 ilâ 15 mayıs 1933 akşamına kadar kaydolunduklan bankalara müracaat suretile tediyeleri lüzumu Ticaret kanununun 412 ve e»a« nizamnamemizin 11 inci maddeleri mucibince ilân olunur. Hani bazan yolda giderken karşımza biri çıkar. Kaldınmm geniş ve o sırada tenha obnasına rağmen ne siz, ne o geçecek yer bulamazsınız. Siz sağdan alırsmız; o da. Siz sola seğirtirsiniz; o da. Bunun üzerine, çaresiz, onun bir kolayını bulup geçmesini beklersiniz; o da sizi bekler. Hafifçe kızar gibi olursunuz ve düoeduz yolunuza devam etmek niyetile ileri alırsmız. Halbuki o esnada karsınızdaki de sizin gibi düşündügünden burun buruna tokuşursunuz. Hiddetiniz biraz daha kabarmıştır. Küçük bir intikam altnak hırsile artık hasmınız olan mechul zatm ayağına söyle bir basarsınız. O da sizi bir parça göğüsler. Bu ufak cebellesme neticesinde nihayet geçmeğe muvaffak olur, bermutat pardonlastıktan sonra yolunuza devam edersiniz... halli vak'aya geldi. Şoför doktor diye yırtmıyordu. Polis itiraz etti: Olmaz! Neden?. Cünkü doktor bu saatte yerinde değildir. Peki ne yapalım? Dur canun acele etme... Beye • fendi ismi âliniz ve adresiniz... Lutfen? Doktor Hüsamettin. Sıraselvi. «Asansörsüz apartıman» numara 5. Aman efendim siz doktor mu? sunuz? 8 senedenberL O halde hastayı tedavi edmiz. Fakat nasıl olur? Size kanun namma.. Ha! Ohalde peki... Hâdisenin ayakta kalan kahramanı tte asağıda anlatacagun hikâye de birinci gölge iğildi. Az evvel yere düasa^i yuUan buna benzer bir tesadüf şürdüîni ikinci gölçevi dotrrultmağa caile basladı. hsb. Elhak haztk hekimmiş... 2 dakika Saat bir mi neydi. Sinemalar falan bitzarfmda birinci gölge gözlerini acabümi« olduğundan Beyoğiu'nun o mşehur miştL 2 dakika daha jje^ince kendine caddesinde kinueler yoktu. Işıklar der» geldi. Az evvel dövüştüçü adamın bas manlan tükenmif gibi kıstk kısık yanıucunda tedavisile mesgul olduğunu göyorlardu Glorya sinemasmm karşı nrünce «crikkati kalbivesi» kabardı. Karastnda bir otomobfl pinekliyordu. Aba hareketinden nadim oldu. özür dilerada bir üç be« kisiden mürekkep bir mek istedi: «ehli harabat* kafilesi görünüyor ve Hata ettim, aff edersiniz... dar tokaklardan birine taparak kay • Doktor da müteessirdi: boluyordu. Kabahat bende oldu, dedi, belki Deıken Taks'm tarafmdan bir jrölge ifiniz acele idi. göründS. Galatasaray'a doğru süratle Sizinki de acele olabilirdi. üerliyor. Ben bir hastayı ziyarete gidiyorBir gölge de Galatasary tarafmdan dura. gör'indü. Taksim'e dogru süratle fler Ay... Siz doktor musunuz? liyor. Evet az evvel, tngilizsarayı civaİlerlediler, ilerlediler, tam Glorya nnda Seyfi B. varmıs... Onun evinden sinemasımn karnsma, Petrograd pas telefon ettiler. Oraya... tanesinm önüne geldikleri zaman kar tkinci gölge, doktorun lâfmı kesti. filastılar. Taksi hâiâ müsteri bulama • Kelimeleri dörder elif yahut dörder a mıstı. Ayni hat üzerinde yürüyerek karmiktan uzata uzata: filasan iki gölge taksiye yanaşb. Biri Efendim doktor Hüsamettin Bey tereddiît etti: öteki de. Biri elini nzattı; siz misiniz? Seyfi B. benim. Karım çok öteki de. Nihayet ikisi birden kapmm fenalasta. Biraz da geciktiginiz için sizi tokmağma yapifblar. otomobîlle almaga geliyordum. Kos Rîr'nci gölge Efendim müsaade butum... Koştum. Buraya kadar bir tek yurıın!... taksi bulamadrm... Ikind gölge Efendim lutfen... Geçirilecek vakit yoktu. Polisle soBirind gölge ?!.. för bir takım göz kaş, ağız burun isatkinci gölge ?!... retlerile gülSstüler. Her iki gölge otoBirinci gölge Efendim evvelâ ben mobile bfndi. Şoför yerine geçti. ge'miştim... Seyfi Bey devam ediyordu: İk'nci gölge Binmek benim hak • Evet ne diyordum. Buraya kadar kım... ilâç içm bir tek taksi bulamadım. NihaBu Iâflan asağı yukan ikisi de aynî yet bunu kaeırmak btemedim. zamanda söylemisierdi. Birinci gölge Doktor Hüsamettin mınidandı: baktı ki olacak gibi değil... tkinci göl Ben de öyle birader, dedi... Ta... ge de bu İ8^L.jöirümiyecegine kanaat Sıra»elviler'den buraya kadar hiç bir getirmişti. Birinci gölge vazgeçerek aotomobile raslıvamadım. Bu son ümitçılmak istedi. Fakat o sırada ikinci gölti... Hay aksi hay... ge de gerilemişti. Bunun üzerine birinci Otomobü bir yan sokağa saparak gölgeye otomobile rahat rahat binecegi gözden kaybolmuştu. zannı geldi. tkineiye de... MERAL IRZM Ve a* evvel bıraktıklan tokmağa tekrar yapıştılar. Birinci gölge Pardon!... tkinci gölçe Affedersiniz... Adamakıllı kumışlardı. Artık ta • hammülleri kalmamıstı. Birinci gölge IBİrind sahifeden mabatf] kafa tuttu: Çekilîn de bineyim suna... duklan ahkâma tâbi olamıyacak tkincisi bir saniye durdu. Sonra cevap larına, verdi: 2 Mübadele dolayısHe Yunan tabiiyetini iktisap eden mübadillerin, Rica ederim alayın snası değil... mübadele edildikten sonra tstanbul'Bu arada soror kapıyı açmıştı. tki da etabli bir Rum'la ve kanunu megölge birden içeri ahldılar. Otomobilin deninin mer'iyete girdîğî tirihten ancak bir kişinin gecmesine müsah oevvel evlenenlerin o etablimn varisi lan kapısma tabü sıgamadılar. olaımyacağina, Küçük bir intikam almak için ikinci gölge birinci gölgeye bir çimdik attı. 3 Ankara mukavelenamesinin Brinci gölsre buna bir yumrukla muka5 ve 7 înci maddelerile istihdaf edibele etti. tkinci gö'ge ne yapsın? Tutlen 9 numarah protokol ahkâmın tu hasmına bir tekme ekledi. Birinci dan istifade eden müslümanlarla gölge bastonunu kaldırdı ve halı silkeliTürk vatandaşlannm Yunanistan'da yormus gibi var hızile tkinci gölgenin mutasarnf olduklan maJIardan issağ kulaçmdan bumuna dogru olan tifade etmek istiyen kimselerin malkısmtna kondu. lanna zilyet bulunduklannı isbat için her türlü vesaiki ibraz edebilecekleMak bir süngerin mermere düsraesirine ve vekil ve çifte zilyet olanlann ne benziyen yumusak bir ses. Fakat da noter huzurunda 23 temtnuz 930 darbe epey hazm bir şev olmalıydı ki tarihinden evvel tanzim edilmis. vebirinci gölge buna mukabele edemedi. kâletname ibraz etmeleri lâzim gelBir saea bir sola saüandı. Ellerüe cidiğine karar verilmiştir. varda bir destek aradı ve bulamadığı için vere dü«mek mecburivetinde ka'dı. Haber aldığımıza göre bitaraflar Hâdise ehemmivet kesbetmiştL Şobu ay içinde şimdiye kadar ihtilâflı för yerinden fırladı. Az ilerideki polis knlmıt prensip mes'eleleri hakkında yürümekten daha ı?ir bir kosus ile makararlannı vermi» oiacaklardır. Şimdiye kadar bir benzeri nesredilmemiş olan bu albüm, büyük bir bos • luğu doldurmak için yapılmıştır. A'büm, lüks kâğıt üzerine basılmış, büyük kıt'ada 500 den fazla resmi ihtiva etmektedir. Bun'.ar arasında Gazi Hazretlerinin, K?zım ve tsmet Paşalarla Heyeti Ve kile azasınm, meb'uslann, ordu müfettislerinin, sefirlerimizle ecnebi elçilerinin, büvük hükumet adamlarutuzla münevverlerimizden mühim bir kısmmın resimleri, 1933 tenberi alınmıs An kara'nın mi'htelif manzaralan, muh telif devletlerle muahedeler aktine ait resimier, Mudanya mütarekesindenberi yapıian millî ve temsilî merasimin resimleri vardu. Bu mükemmel eseri tavsiye ederiz. Fiah: 1 1/2 lira âlâ kâğıtlut 3 lira. ** Maarif Vekâletinden: Bilimtihan mimarlık ruhsatnamesi istiyenler için nisan 1933 tarihînde yap^lacak imtihana ait ilândır 9 nisan 933 pazar günü saat 17 de kayit muamelesi bitecektir. 10 nisan 933 oazartesi günü saat 9 da eskis mevzuu verilecektir. Eskis ayni gün saat 17 de idare memumna verileceklir. 17 nisan 933 pazartesi günü taat 12 ye kadar netice taliplere tebliğ edilecektir. 18 ni«an 933 salı günü saat 9 da proje mevzuu teblig olunacaktır. 13 mayıs 933 perşembe günü saat 17 de projeler idere memuruna teslim edilecektir. 24 mayıs 933 çarsamba *ünü saat 12 ye kadar taliplere icap eden tebliırat Yapılacaktır. 1 Talipler, berveçhibalâ muayyen gun ve saatlerde ak«"!emide isbatı vücut etmeleri lâzımdır. Aksi takdirde imtihana dühııî hakkmı zayi ederler. 2 Eskis yapılacak gun taliplerin hariçte teması memnu oliu ğundan yiyeceklerini yanlanna almalıdırlar 3 Akademide, taliolere: Yalnız bîrer m « n ^ e Mrer t*<^'Tre verilecektir. Tersimat için bilumum levazımatı talipler kendileri getire ceklerdir. tstanbul 4 üncü icra memurluğun dan: Tamamına 3742 lira kiymet takdir edilen 8053 metre murabbaında 100 metre murabbaı yerine ahır ve kerpiç ve tasla bir katlı bahçıvan kulübesi u • sak odası ve bostan kuyusu ile içinde dut ve sair efçari musmireyi havi Şehremini civan Mevlevihane Mimar Acem ma hallesi Saraymeydanı sokak atik 76 cedit 118/1 118 numara ile murakkam bir taraf Hasan Efendi veresesi ve Müferrah Hanım ve Şükrü Efendi menzili ve bahçesi ve bazan çeşme ve üç tarafı tariki âm ile mahdut kale bostannun 15 hîssede 13 hissesi açık arttırmıya vazedümis olup 1/4/933 tarihinde sartna • mesi divanhanyee talik edüerek 7/5/33 tarihine musadif pazar günü saat 14 ten 16 ya kadar tstanbul 4 üncü icra dairesinde açık arttırma suretile satılacak • hr. Arttırmıya iştirak için muhammen kıymetin yüzde 7,5 kıymetinde teminat akçesi alınır müterakim vergiler Belediye vakıf icaresi müsteriye aittir. 929 tarihli icra kanununun 119 uncu maddseine tevfikan haklan tapu sicillerile sabit olmıyan ipotekli alacaklılar ve diğer alâkadarlann ve irtifak hakkı sahiplerinin bu haklarnu hususile faiz ve masarife dair olan iddialarını ilân tarihinden itibaren yirmi gün içinde evrakı müsbitelerile bildtrmeleri lâzımdır. Aksi halde haklan tapu sicillerile sabit olmryanlar satış bedeînin paylasmasmdan hariç kaIırlar. Alâkadarlarm isbu maddei kanuniye ahkâmma göre hareket etmeleri ve daha fazla malumat almak istiyen • lerin 933/63 dosya numarasile memu • riyetimize müracaatleri ilân olunur. rı$ etmedi: Babasmi bilmem, dedi. Fakat kızını kaçırmalannın sebebi mey danda.. Anlatayım da bakınız: Ab" durrahman Nezir'i ağustosun yir minci gecesi, sabaha karşı iki ile iki buçuk arasmda öldürmüşler. Hal buki ben o gece Perihan'ı Yeşilköy'e bıraktığım vakit, saat ikiye geliyor du. Yesilköy'den Beyoğlu'na dön * mek için de bir saate yakm bir zaIâzım!. Demek ki Nezir'i öl düren ben değilim!. Ha, şimdi anlaşılıyor: Perîhan ortada kaldıkça, Nezir'i öldüren bu* dur, diye sizi yakalatmak kabil o lamıyacak!.. O gece, o saatte genç kız, sizin kendisini otomobille Ye şilköy'e götürdiiŞvnüzü söyliyebilir, sizi kuratrabilirdü. Evet, kendi yaptıklarını benim üstüme atmak, bana yükletmek i çin kurulan tuzağm hiç bir eksiği yoktu. Kim olsa, dışaırıdan bakın ca, Abdurrahman Nezir'i benim öldürdüğümü zannedecekti. Her işi ona göre kurmuslar, ona göre ha zırlamışlardı. Benim için bir tek kurtuluf ümidi kahyordu. O da, o geİSTANBUL, BEYOĞLU ve YENtKÖY DAtRELERİ TÜRK ANONtM ktanbul Tramvay Şirketî hissedarlarına 1 nisan 1933 tarihinden itibaren tstanbul Tramvay Şirketi ile Osmanlı Bankası gişelerinde 1932 hesap senesi temettü hissesi kuponu tediye olunur ken mezkur müesseseler tarafmdan sehmin yeni itibari kıymetini gösterir bir damga hisse senedinin üzerine basılacağı Tramvay Şirketi hissedarlanna büdirilir. Binaenaleyh hâmiller, kuponlar ile birlikte hisse senetlerini de tediye muesseselerine ibraz etmelidirler. Bir yangın başlangıcı Usküdar'da Dabağlar mahallesinde Balcı yokuşunda oturan Ayse Hanımın 10 yaşlannda Halil ismindeki çocuğu dün kibritle oynarken, içle rinden birisi ateş almış, ateş pence redeki kâğıt perdeleri tutuşturmuş tur. Biran içinde tavandaki kâğıt lar da parlamış, fakat etraftan ye tişenler tarafmdan yangın tevesü üne meydan verilmeden »öndürül müstür. c ASKERUK İSLERİ Jandarma olmaK isliyenlere Mübadelede Hakem kararları Kadıköy Askedik subesinden: 1 Şubemiz halkından olup son yoklamalan yapümış 327 ve 328 do ğumlu kısa hizmete tâbi efendilerden istekleri bulunduğu takdirde jandarma ihtiyat zabhi yetişhrilecektir. 2 Yukarıda yazılı doğumlu ve kısa hizmetlilerden jandarma zabiti olmak istiyenler şubeden doğruca Harbiye mektebine sevkedilecektir. 3 Bu suretle istekli bulunanlar emsallerinin sevkini beklemiyerek nihayet 1 mayıs 933 tarihind eHarbiye mekte binde bulunacaklanndan mezkur mektebe kabul şeraitini anlamak ve icap eden vesaiki hazırlamak üzere şimdiden şubeye müracaatleri lâzımdır. Tayyare seferleri Tayare Cemiyeti Istanbul subesinden: 1 tstanbul Ankara ve Ankara lstanbul arasında işliyecek posta tayyarelerinde yolculuk yapacaklann yol paralan, Ankara'da Tayyare Cemiyeti Umumî merkezi ve lstanbul'da Cağa loğlu'ndaki lstanbul şubesi tarafmdan makbuz mukabilinde alınacak ve yalnız bu makbuzlarla yolculuk yapılacaktır. 2 Beher yolcu için yol parası oruz beş liradır. 3 Heryolcu beraberinde on bes kiloya kadar eşya (parasız) götürebi lecektir. Daha fazlası kabul edilmiye • cektir. Yolcuların, beraberlerinde ken di kendine iştial eder yanıcı ve patla yıcı eşya bulundurmalan yasaktır. 4 Gazetelerin beher kilosundan yirmi kuruş nakliye ücreti alınacak ve mukabilinde cemiyet tarafmdan ayni veçhile makbuz verilecektir. 5 Her gün bir tayyare sabah saat ( 8 / 3 0 ) ta Yesilköy'den kalkarak (11/15) te Ankara'ya ve Ankara'dan da (14/15) te kalkarak ( 1 6 / 5 5 ) te Yeşilköy'e varacakbr. Tayyare gidiş ve geli«te EUdsehir'de yirmi dakika kala caktır. 6 Makbuzlar muayyen gün ve tarih için verilir. O gün biletini kullanmıyan yolcu yolculuk hakkmı kaybeder ve başka bir gün için kullanamaz. 6AZ ŞiRKETi 30 mart 1933 tarihinde tplanmîs o • lan alelâde heyeti umumiye içtimaında nisabı ekseriyet hasıl olmadığmdan his sedaran yeniden 20 nisan 1933 perseı» be günü saat 9 da Dolmabahçe'de şir ketm merkezinde toplanmağa dayet olunurlar. Heyeti umumîye ictimama iştirak için hissedaranm içtimadan on gün evvel hisse senetlerini tstanbul'da Dolmabahçe'de sirket kasasma tevdi etme!'«i lâ zrnıdır. Müessesab maliye tarafmdan hisse senedatmm tevdüne dair verüecek tasdiknameler muteberdir. 30 mart 1933 tarihli içtima J^m tevdi edilmiş olan hisse senedah makbuz • lan bu içtima içm mer'idir. Ruznamei Müzakerat: 1 Meclisi idare ve murakıp raporlarınm okunması, 2 Bilânço ve kâr ve zarar hesa batınm ve senei hesabiye netayicine dair meclisi idare teklifatmın tasdiki, meo Iisi idarenin tbrası, 3 Meclisi idare azasi intîhabî, 4 Meclisi idare azalannm hakkı huzurlannm tesbiti, 5 Murakıp tayini ile aidatmm tesbiti, 6 Meclisi idare azasma ticaret kanununun 323 ve 324 üncü maddelerinde zikredilen mezuniyetlerin •erOmesi için meclisi idareye salâhivet itası. Meclisi idare ce Perihan Hanımı Yeşilköy'e gö tüı üp bırakmış olduğumu isbat eJebilmek.. Geçen akşam Yesilköy ile Bakırköy arasında, doktor Beh zad'ın köşkünde başıma gelenleri gördünüzİ.. O gece Perihan'ı bul mak, bu heriflerin elinden almak içia ne kadar uğraştım!. Olmadı!.. Hayatımı bile güç kurtardım. tlk önce doktor Behzat sizi bodrumdan aşağıya yuvarlıyoc duu Bir adım geriye çekilmemif olsay * dınız bird"enbire döşemelerin orta yerinde açılan delikten aşağıya diişerektiniz. Sonra Faik tzzet arka nızdan vuracaktı. En sonra da köpekler parah « yocdu. Hele bu, hepsinden korkunçtu. Köpek değil, onlar birer cana var!.. Perihan Hanım orada îdi de • ği! mi?. Ben bir aralık bir kadın çığlığı duydum!. Evet, orada idi; lâboratuvar « da... Siz içeriye girdiğiniz zaman doktor Behzat, elinde bir neşter, ma sanm yamnda duruyordu. Masanın üstünde de beyaz bir örtü vardı. (Mabadi var) , Payramlaşma İzmlr Lisesinden Yetişenler Cemlyetln den: İzmlrH arkadaşlann bayramın İkinci günü saat 13 te Halkevinde bayramlaş mak için toplanmalan ilân oîunur. Zayi Maaşımın senedi resmisini zayi ettiğimden ve yenisini çıkaraca ğundan zayün hükmü olmadığuu 'Aan eylerim. Kruvet kaptanlığından mütekait Yeniköy'lü Hafız Nazmi bin tbrahim Karacabey Harasından: Karacabey Harası koyunlarmdan 1 haziran 933 tarihine kadar hâsıl olacak sütler 12 nisan 933 çarsamba günü ihale edilmek üzere pazarlıkla satılacaktır. Taliplerin Hara Müdürlüğüne müracaatleri ilân olunur Iaşılacak, hem de beni yakalatacaklar; ikimizden birden kurtulmuş olacakiardı. Doktor Behzat, bizim apar tımandan içeriye girince ben de bir köşeye saklandım. Gördüm, elinizde de kibrit kutıılan vardı. Ne yalan söyliyeyim, bîr aktör olsaydımz kılığınızı, kıyafetinîzi bundan daha iyi değistire mezdiniz! Ha«met güldü: Bu, b?nim Jeğil; eskici Rus'un H«tah§ı!.. Ben de sizi gördüm. Perihan'ı otomobilde bıraktınız, içeriye girdiniz. Tam o aralık doktor Behzat dışarıya çıktı. Otomobilin önünde durdu, içeriye baktı. Sonra yürüdü. Siz de yeniden arkasına düş tünüz, bunu da gördüm. Düştüm ama bu sefer kaybettim. Cad*deden bir otomobil geçiyordu. Ona bind', görünürde başka otomobil yoktu. Behzadm bindiei taksinin arkasma atlayım, dedim. Tam o aralık vamma bir polis memuru yaklaş tı. Yakalanmaktan korktum. Savuştum. Otomobil de çekildi, gitti.» cNezir'i benim öldürdüğümden şüphe ettiklerini o gece gazeteler " de okudum. Gazetenin bir köşesin de, şöyle baştan savma bir iki sa tırla yazılmış bir haber daha vardı: «Rosemonde Devril Nezir'in aparfımanma girmiş, bazı mektupları yaki? kaçmıs!.» Gazeteler buna pek fazla aldırıs etmiyorlardı. Anlasılan bunları söylece bir sevda mektubu filp.n sanıyorlar da ondan.. Halbuki Roza'nm yaktığı kâğıtlar, Abdürrahmar Nezît.'in elimden kapıp kasaya kilitlediği mektuplar olacaktı. He le o, dört tarafmdan mühürlü zar fm ne mühim olduğunu biraz evvel anlatmıştım. Gazeteler, her neden se bu mektuplarla, Nezir'in ölümü arasmdaki münasebeti bulup çıkaramıyorlardı. Haydi, bu da ne Ue... Benim için işin en acıklı tarafı: Perihan'ın kaçırılması, onun ortadan kaybolması idi!.. Eski polis müfettisi manalı ma nah gülümsüyordu: Acıklı olduğu kadar garip te.. Hikmet Bey gibi kendi halinde bir ad'e.mı geceyarısı kaldırıp götürmeleri ne kadar manasızsa kızını ka çırraalan da o kadar sebepsiz!.. H&şmet onun gülüsüne hiç aldı Macera romant Nohleden: KEMAL RACIP Gizli Eller «Meyhanenin biraz ilerisinde bir eskic? dükkânı vardı. Oraya girdim. Sahibi bir Rus'tu. Dedim ki: «Bana bir takım elbise ver... öyle bir el bise olsun ki onu giydiğim zaman beni babam görse, o bile tanıyamasın.'..» Herif beni söyle bir süzdü. Hırsız mı, yankesici mi, kimbilir ne sanoı. Ama, o da böyle islerde her haide Bek pi^kin olmalıydı. Bir kat elbise Ue, bir de eski kasket çıkar dı. Ifte bu sirtımda gördüğünüz oaçavralar... Benim elbisemi, pardesümü aldı; üstelik para da verdim. Herif beni kendi eiile giydirdi. Dükkândan dışarıya çıktığım zaman hakikaten tanmmıyacak bir halde i dim. **ir mukavva kutu ile bir düzine de kibrit aldım. Artık sokakiarrfa kibrit satarak dilenenlerden ayırt edilmez bir kılıSa girmistim. «O gün, saatlerce oralarda dolaştım, dnrdum. Aksama kadar bir daha ne doktor Behzat göründü, ne de Faîk tzzet... Sakın meyhanenin başka bir kapısı olmasın, bu herifler oradan çıkıp gitmesinler, diye iyiden iyiye korkmağa başladım. Ne olur sa olsun, içeriye girip bakmaktan başka çare yoktu. Tam o aralık ka pı acıldı. Kimyager efendi dısan ya çıktı. Dört tarafına bakındı. Sonra caddeye doğru yürüdü. Bir tramvaya bindi. Arkasından ben de at ladım. Beyoğlu'na gelince, Parmakkapı'da indl. Anladım: Abdürrah man Nezir'in apartımanına gidiyordu. Cevat Rıza Bev gülümsedi: Evet, dedi. Bir f ırsat bulup mahut mektubu, sizin ağzınızdan ya zılan mektubu Nezir'in cebine koymak icin... Evet, durup dururken bir ada mi öldürmezler ya; bir sebep bul mak Iâzım... Böyle bir mektupla hem Nezir'in niçin öldürüldüğü an